• Sonuç bulunamadı

Cinsel Saldırı Konusunda Çalışan Adli Hemşireye Duyulan Gereksinim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Cinsel Saldırı Konusunda Çalışan Adli Hemşireye Duyulan Gereksinim"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

C‹NSEL SALDIRI KONUSUNDA ÇALIfiAN ADL‹

HEMfi‹REYE (SANE) DUYULAN GEREKS‹N‹M*

The need for a sexual assault nurse examiner (SANE)

Mira R. GÖKDO⁄AN

Gökdo¤an MR. Cinsel sald›r› konusunda çal›flan adli hemflireye (SANE) duyulan gereksinim. Adli T›p Bülteni 2008;13(2):69-77 Cinsel sald›r›lar dünyadaki suçlar›n en kritiklerinden biri

olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de ›rza geçme suçu bütün suçlar içinde y›lda % 3’lere yaklaflan bir oran göstermektedir. Daha da önemlisi, cinsel sald›r› olaylar›n›n yar›dan fazlas› res-mi kay›tlara geçmemekte ve tutuklanm›fl faillerin çok az› hü-küm giymektedir. Çünkü sald›r›ya u¤rayanlar genellikle top-lum taraf›ndan kötü gözle bak›lma ya da suçlanma endiflesiyle olay› polise ve yarg›ya bildirmeyip, gizli tutmay› tercih etmek-tedir. Öte yandan delillerin belirlenmesinde, toplanmas›nda, paketlenmesinde ve korunmas›nda kullan›lacak do¤ru yöntem-lerin bilinmemesi ya da az bilinmesi de mahkemede bu adli in-celemeyi zorlaflt›rmakta ve neticesiz kalmas›na neden olmakta-d›r. Bu sorun sa¤l›k çal›flanlar›n›n, ma¤durun muayenesi ve de-lil al›nmas› konusunda yeterli ve uygun bir e¤itim almad›¤› için meydana gelmektedir.

Bu çal›flmada, bir olguda destekleyici delillerin al›nma ihtima-lini belirlemek amac›yla yap›lm›fl bir araflt›rman›n sonuçlar› mevcuttur. Bunun için Türkiye’de rasgele seçilmifl 543 sa¤l›k ça-l›flanlara güncellenmifl bir anket uyguland›. Belirli kriterler göz önüne al›nd›¤›nda, bulgular adli t›p incelemelerinde bilgi eksikli-¤inin önemli bir yer tuttu¤unu gösterdi. Yap›lan karfl›laflt›rma-da, bir yar›y›l temel adli hemflirelik dersini alm›fl olanlar›n, di¤er-lerine göre, teorik olarak daha bilgili oldu¤u sonuçlar› görülmüfl-tür. Bu da, bu alanda profesyonel olarak çal›flmak isteyenlerin, iyi bir e¤itimden geçmeleri gerekti¤ini göstermektedir.

Sonuçlara dayanarak, SANE’nin gerekli oldu¤u gösterilmifl-tir. Adli hemflireli¤in bu özelleflmifl alan›ndan cinsel sald›r› ol-gular› ile ilgilenen yeni bir profesyonellik alan› do¤mufltur: Cinsel sald›r› konusunda çal›flan adli hemflire (SANE). SANE yaln›z bafl›na kapsaml› bir t›bbi bak›m› ve adli delillerin toplan-mas›n› sa¤layabilecek niteli¤e sahip olmas› için gerekli yo¤un e¤itimi alm›fl hemfliredir. SANE modelinin öncelikli hedefi iyi e¤itim alm›fl tek bir profesyonelin verimli, tutarl› ve nitelikli bir sa¤l›k hizmetini ve delil toplama ifllemini gerçeklefltirmesi-ni mümkün k›lmakt›r. Bu, zorlu mahkeme süreçlerigerçeklefltirmesi-nin sürün-cemelerine karfl› koyabilecek, sorumlu ve baflar›l› bir delil top-lama sürecinin oluflturulmas›nda bir ilk ad›m olacakt›r.

Anahtar Kelimeleri: Adli hemflirelik, SANE, cinsel

sal-d›r›, delil toplanmas›, Türkiye

SUMMARY

Sexual offenses are recognized to be one of the most critical of crimes throughout the world. In Turkey, forcible rapes show a percentage of more than 3%, every year. It become even more critical when realizing that less than half of all rapes believed to occur are reported to law enforcement, and of tho-se assailants arrested even fewer are convicted of rape. Often, fear of humiliation, and lack of support in society are the rea-sons for non-accusation. On the other hand, little or no know-ledge of the correct methods of locating, recovering, packaging, ‹stanbul Üniversitesi Adli T›p Enstitüsü, ‹stanbul

* ‹.Ü. Bilimsel Araflt›rma Fonu taraf›ndan desteklenerek haz›rlanan projedeki tablolar ve içerikleri, 6-9 Ekim 2004 tarihindeki Rusya - Saint-Petersburg’ta yap›lan 5. BMLA Kongresinde sunulmufl olup, bu çal›flmada da kullan›lm›flt›r. Proje No: UDP-377/26082004

Gelifl tarihi:27.05.2007 Kabul tarihi: 07.04.2008

(2)

and preserving evidence specimens are the causes for compro-mising the forensic examination in court. This problem occurs when medical personnel are not adequately trained or properly advised in the evidentiary aspects and medical features of trea-ting a victim.

This paper presents the results of a study to determine the li-kelihood of obtaining corroborating evidence. An updated qu-estionnaire has been applied at random on medical personnel, a total of 543 participants, throughout Turkey. Taking certa-in criteria certa-into consideration the fcerta-indcerta-ings revealed a significant deficiency of knowledge regarding medical-legal examination. In comparison, a one-semester course of basic forensic nursing proved to be sufficient to recognize the amount of knowledge required to work as a forensic professional.

Based on the results, recommendations are presented in form of a SANE. This specialized area of forensic nursing has engen-dered a new type of sexual assault professional, namely, the Se-xual Assault Nurse Examiner (SANE). SANEs are nurses who have undergone extensive training qualifying them to provide comprehensive medical care and forensic collection services without physician involvement. The primary objective of the SANE model is to increase the efficiency, consistency, and qua-lity of health care and evidence collection by using a single well trained professional. This will be the first step in building a responsible and successful evidence collection program that will survive the rigors of courtroom challenge.

Key words: Forensic nursing, SANE, sexual assault,

evi-dence collection, Turkey

G‹R‹fi

Cinsel sald›r›lar dünyadaki suçlar›n en kritiklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de ›rza geçme su-çu bütün suçlar içinde y›lda % 3’lere yaklaflan bir oran göstermektedir. Daha da önemlisi, cinsel sald›r› olaylar›-n›n yar›dan fazlas› resmi kay›tlara geçmemekte ve tutuk-lanm›fl faillerin çok az› hüküm giymektedir (1). Çünkü, sald›r›ya u¤rayanlar›n büyük bir ço¤unlu¤u, hukuki ve t›bbi sistemlerin yetersiz kalabilece¤i endiflesi ile, bu sald›-r›y›, tahrik edici olarak gösterilebilece¤i, aile bireyleri ve toplum taraf›ndan, kötü olarak damgalan›p d›fllanaca¤›, ileride normal bir aile kuramayaca¤› bask›lar› sonucu, bu olay› polise ve adli mercilere bildirmeyip, gizli tutmay› tercih etmektedir (2,4-6). Öte yandan, bütün bu olum-suzluklar› göze alarak, olay› adli mercilere bildiren ma¤-durlar, yarg›lama sonunda, san›klar›n ço¤u zaman serbest b›rak›lmalar› karar› ile de bir kez daha büyük bir travma yaflamaktad›rlar. 1993 ile 1997 y›llar› aras›nda yap›lan bir araflt›rmaya göre, aç›lan davalar›n % 43’ünün delil

yeter-sizli¤inden düfltü¤ü ya da san›klar›n beraat›yla sonuçlan-d›¤› tespit edilmifltir (1). Genellikle, ma¤durlar›n, flika-yetlerini adli mercilere bildirmekteki gecikmelerinin yan› s›ra, adli muayene malzeme ve cihazlar›n›n uygunsuzlu-¤u, muayeneyi yapan t›bbi çal›flanlar›n bilgi ve tecrübe eksikli¤i de delil yetersizli¤i sonuçlar›na neden olabilmek-tedir (7,8). Suça esas teflkil edecek olan delillerin tespit edilmesi, toplanmas›, paketlenmesi ve korunmas› s›ras›n-da, uygulanmas› gereken do¤ru yöntemlerin, uygulamay› yapan kiflilerce bilinmemesi veya az bilinmesi, adli incele-meyi zorlaflt›rmakta ve mahkemelerin sonuçsuz kalmas›-na veya yanl›fl karar verilmesine neden olmaktad›r (6). Özetle, bu incelemeyi yapan sa¤l›k çal›flanlar›n›n do¤ru yöntemleri bilme ve uygulama konusunda yeterli e¤itim almam›fl olmas›, kararlar›n yanl›fll›¤›ndaki en büyük et-ken olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r (9).

Ac› bir gerçektir ki, cinsel sald›r›ya u¤ram›fl bir ma¤du-run, flikayeti üzerine sevk edildi¤i hastanede yaflad›klar›, neredeyse cinsel sald›r› kadar, trajik ve travmatik olayla-ra neden olabilmektedir. Çünkü; Ceza Muhakemesinde Beden Muayenesi (CMBM) kurallar›, cinsel sald›r›ya u¤-ram›fl ma¤durun adli muayenesinin, yaln›zca bir hekim taraf›ndan yap›lmas›n› zorunlu k›lmaktad›r (10). Fakat, görevlendirilmifl hekimlerin, bu tür muayeneleri yap-maktaki isteksizlikleri nedeniyle, y›llarca bir çok sorun-lar yaflanm›flt›r. Bu isteksizliklerin ve yaflanan sorunsorun-lar›n en büyük nedenleri ise, hekimlere, cinsel sald›r› olgula-r›ndaki, muayene yöntemleri ve delil toplanmas›yla ilgi-li özel e¤itimlerin verilmemifl olmas›d›r. Di¤er taraftan, adli kovuflturman›n ve mahkemelerin bafllat›labilmesi için gerekli delillerin uygun yöntemlerle, büyük bir titiz-likle ve derhal toplanmas› gerekirken, ma¤durlar›n acil servislerde saatlerce bekletildi¤i, zaman zaman da mev-cut personelin olmamas› ve kliniklerin yetersizli¤i neden gösterilerek di¤er flehirlere veya bölgelere sevk edildikle-ri de yaflanan gerçekler aras›ndad›r. Ayr›ca da ma¤du-run, yetkin Adli T›p Kurumu’na veya flubelerine direkt müracaatlar›n›n, usul gere¤i mümkün olmamas›, ancak savc›l›k veya mahkeme talebiyle sevk edilmesi, delillerin zaman›nda toplanamamas›ndan kaynaklanabilen, yan›l-t›c› sonuçlara ulafl›lmas›na neden teflkil edebilmektedir. Tüm bu sayd›klar›m›z›n, cinsel sald›r›ya maruz kalan ma¤durda, çok daha büyük travmalara yol açmas›, kaç›-n›lmaz bir gerçek olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r (11). Bu çal›flman›n amac›, tüm ülkelerde, en kritik suçlardan bi-ri kabul edilen, cinsel sald›r› olaylar›n›n, adli, t›bbi,

(3)

hukuki ve sosyal boyutlar›n›n, toplumda yaratabilece¤i, güvensizlik, endifle, utanç gibi travmatik olgular›n› önle-yebilmek aç›s›ndan, iyi bir e¤itimden geçmifl, yöntemle-ri bilen ve do¤ru olarak uygulayan kadrolara duyulan acil gereksinime, ilgili kurumlarla yöneticilerinin dik-katlerini çekmektir. Bu amaç do¤rultusunda yap›lan ça-l›flman›n ana fikri ise, C‹NSEL SALDIRI KONUSUN-DA ÇALIfiAN ADL‹ HEMfi‹RE’ ye (SANE) duyulan gereksinimdir.

GEREÇ VE YÖNTEM

Bu çal›flma, cinsel sald›r› olgular›n›n delil tespitlerinde, do¤ru yöntemlerin uygulan›p, uygulanmad›¤›n› belirle-mek amac›yla yap›lan bir araflt›rman›n sonuçlar›n› içer-mektedir. 1997 y›l›nda haz›rlanm›fl olan bir anket for-mu (12,13), kapsam› geniflletilerek, 2003 ve 2004 y›llar›n-da, Türkiye’de rasgele seçilmifl, t›p ve hemflirelik ö¤ren-cileriyle, sa¤l›k çal›flanlar›ndan oluflan 543 kiflilik bir gru-ba uyguland›. Öncelikli olarak, verilen yan›tlar do¤rul-tusunda, kiflilerin, ö¤renim durumlar› ve uzmanl›k alan-lar›na göre bu gruptaki da¤›l›m yüzdelerini gösteren bir grafik haz›rland›. Daha sonra 20 sorudan oluflan anket formunda konuyla do¤rudan iliflkisi olan, al›nan delil ör-neklerinin s›n›fland›r›lmas›, hangilerinin önemli oldu¤u ve delil zincirinin oluflturulmas› sorular›na verilen yan›t-lar de¤erlendirilmeye al›nd›. Bu de¤erlendirmeden son-ra, bir yar›y›l temel adli hemflirelik dersini alm›fl olan hemflirelik ö¤rencileriyle adli t›p uzmanlar›, klinik he-kimleri ve t›p ö¤rencileri karfl›laflt›r›ld›. Sonuçlar, SPSS ve primer istatistik programlar› kullan›larak elde edildi. Veriler, tablolar haline getirilerek sunuldu. Bu istatistik de¤erlendirmede hemflireler ile bir yar›y›l temel adli hemflirelik dersini almam›fl hemflirelik ö¤rencilerinin ya-n›tlar› dikkate al›nmad›. Çünkü, hem bu konuyla ilgili e¤itimleri olmad›¤› gibi, hem de yasa gere¤i cinsel sald›-r› olgulasald›-r›nda görevlendirilmeleri olanak d›fl›d›r.

BULGULAR

Ankete kat›lan 543 kiflinin ö¤renim durumlar› ve uz-manl›k alanlar›na göre da¤›l›m yüzdelerini gösteren gra-fikte (Grafik 1); adli t›p uzmanlar› % 1 (n=4), klinik he-kimleri % 27 (n=146), t›p ö¤rencileri % 2 (n=12), hem-flireler % 39 (n=213), hemflirelik ö¤rencileri % 22 (n=120) ve bir yar›y›l temel adli hemflirelik dersini alan hemflirelik ö¤rencileri % 9 (n=48) oldu¤u ve bu kiflilerin 6 grup oluflturdu¤u görülmektedir.

Bu 6 grubun içersindeki adli t›p uzmanlar›, klinik he-kimleri ve t›p ö¤rencilerinden oluflan ilk üç grup (n=162, A grubu olarak adland›r›ld›), ile 6. gruptaki bir yar›y›l te-mel adli hemflirelik dersini alm›fl olan hemflirelik ö¤renci-lerine (n=48, B grubu olarak adland›r›ld›), delil örnekle-ri bilgisini belirlemek amac›yla sorulan “Cinsel sald›r› ol-gular›nda al›nan delil örneklerinin hangilerinin önemli oldu¤u hakk›nda bilginiz var m›?” sorusuna verilmesi is-tenen “Evet, Biraz, Hay›r” fleklindeki cevaplardan ç›kan sonuçlar Tablo 1 de gösterildi. Buna göre; A grubunda “Evet” % 24,2 (n=39) “Biraz” % 43,5 (n=70), “Hay›r” % 32,3 (n=52) ve yan›t vermeyen 1 kifli (kay›p) oldu¤u, B grubunda ise “Evet” % 61,7 (n=29), “Biraz” % 29,8 (n=14) ve “Hay›r” % 8,5 (n=4) ve yan›t vermeyen 1 kifli (kay›p) oldu¤u görülmektedir. Bu soruya “Evet” veya “Biraz” yan›t›n› veren kifliler taraf›ndan yan›tlanmas› is-tenen “Hangi delil örnekleri önemledir? Yaz›n›z!” soru-suna ise A ve B gruplar›n›n verdi¤i yan›tlar Tablo 2 de gösterildi. Buna göre, “Fiziksel Delil Örnekleri” yan›t›-n›n verilmesi gerekirken, A grubunda (n=109), “Biyolo-jik Delil Örnekleri” % 43,1 (n=47), “Fiziksel Delil Ör-nekleri” % 15,6 (n=17) yan›tlar›n›n yan› s›ra % 41,3 ü (n=45) hiç yan›tlamad›¤›, B grubunda (n=43) ise “Biyo-lojik Delil Örnekleri” % 25,6 (n=11), “Fiziksel Delil Ör-nekleri” % 46,5 (n=20) yan›tlar›n›n yan› s›ra % 27,9 u (n=12) hiç yan›tlamad›¤› görülmektedir.

Karfl›laflt›rma: Tablo 3 incelendi¤inde; soruya, A gru-bunun % 24,2 sine (n=39) karfl›n B grugru-bunun % 61,7 si Grafik 1. Türkiye’de, ankete kat›lan t›p ve hemflirelik ö¤rencileri ile sa¤l›k çal›flanlar›n›n da¤›l›m› (n=543)

T›p Ö¤rencisi %2 Hemflire %39 Adli t›p uzman› %1 Klinik hekimi %27 Hemflirelik ö¤rencisi %22 Ders alm›fl hemflirelik ö¤rencisi %9

(4)

(n=29) “Evet”, A grubunun % 43,5 ine (n=70) karfl›n B grubunun % 29,8 i (n=14) “Biraz” yan›tlar›n vermifl ol-duklar› görülmektedir. Tablo 4 incelendi¤inde; soruya, A grubunun % 15,6 s›na (n=17) karfl›n B grubunun % 46,5 i (n=20) do¤ru cevap olan “Fiziksel Delil Örnekle-ri” yan›t›n› verdikleri görülmektedir. Tablo 3 ve Tablo 4 de yap›lan karfl›laflt›rmalar, B grubunu oluflturan bir yar›y›l temel adli hemflirelik dersini alm›fl olan hemflire-lik ö¤rencilerinin, A grubunu oluflturan adli t›p uzman-lar›, klinik hekimleri ve t›p ö¤rencilerine oranla teorik olarak daha bilgili olduklar›n› göstermektedir (P=0,001, P=0,001).

‘Deliller Zinciri’ oluflturulmas› bilgisini ölçmek ama-c›yla “Afla¤›da belirtilen ifllemlerin hangisi/hangileri

‘De-liller Zinciri’ konusuna girer? Birden fazla seçenek iflaret-leyebilirsiniz” fleklinde sorulan soruya, A grubuna giren-lerin verdi¤i yan›tlar Tablo 5 de, B grubuna girengiren-lerin verdi¤i yan›tlar Tablo 6 da gösterildi. Sunulan tüm seçe-neklerin, “Deliller Zinciri” kapsam›nda olmas›na karfl›n A grubunun yaklafl›k % 30,0 unun delillerin korunmas›, paketlenmesi, analiz edilmesi ve saklanmas›n›n, “Deliller Zinciri” konusuna girmedi¤ini düflündükleri için bu se-çenekleri iflaretlemedikleri görüldü (Tablo 5). Di¤er ta-raftan ayn› soruya B grubunun yaklafl›k % 83,3 ünün tüm seçenekleri iflaretledi¤i görüldü (Tablo 6). Seçenek-lerin iflaretlenmesi ile ilgili olarak A ve B guruplar›n›n karfl›laflt›r›lmas› da Tablo 7 de sunuldu. Tablo 7 incelen-di¤inde, B grubunun A grubuna göre daha yüksek bir oranda tüm seçenekleri iflaretledi¤i görülmektedir. Soru: “Cinsel sald›r› olgular›nda al›nan delil örneklerinin

hangilerinin önemli oldu¤u hakk›nda bilginiz var m›?” FFrreekkaannss TTaabblloossuu A A GGrruubbuu** BB GGrruubbuu**** YYaann››ttllaarr nn %% nn %% Evet 39 24,2 30 61,7 Biraz 70 43,5 14 29,8 Hay›r 52 32,3 4 8,5 Yan›ts›z (Kay›p) 1 1 TTooppllaamm 116622 110000 4488 110000 * Adli t›p uzmanlar› (n=4), klinik hekimleri (n=146) ve t›p

ö¤rencileri (n=12) (A Grubu, toplam162 kifli)

** Bir yar›y›l temel adli hemflirelik dersini alan hemflirelik ö¤-rencilerinin (B Grubu, toplam 48 kifli)

Tablo 1. Delil örnekleri bilgisini belirlemek amac›yla soru-lan soruya verilen yan›tlar

Tablo 2. “Cinsel sald›r› olgular›nda al›nan delil örnekleri-nin hangileriörnekleri-nin önemli oldu¤u hakk›nda bilginiz var m›?”sorusuna verilen yan›tlar

Soru: “Hangi delil örnekleri önemlidir? Yaz›n›z!” FFrreekkaannss TTaabblloossuu A A GGrruubbuu BB GGrruubbuu YYaann››ttllaarr nn %% nn %% Biyolojik 47 43,1 11 25,6 Fiziksel 17 15,6 20 46,5 Yan›ts›z 45 41,3 12 27,9 TTooppllaamm 110099 110000 4433 110000

Tablo 4. Delil Örneklerinin Önemine Yönelik Verilen Yan›tlar›n Karfl›laflt›r›lmas›*

Soru: “Hangi delil örnekleri önemlidir? Yaz›n›z!” A

A GGrruubbuu BB GGrruubbuu

YYaann››ttllaarr %% %%

Biyolojik Delil Örnekleri 43,1 25,6

Fiziksel Delil Örnekleri 15,6 46,5

Yan›ts›z 41,3 27,9

χ2=32.338 df=2 P=0.001

* Tablo 2 ye göre, A (n=109) ve B (n=43) gruplar›n›n verdi¤i yan›tlar›n karfl›laflt›r›lmas› (yüzde oran› olarak).

Tablo 3. Tablo 1 e göre, adli t›p uzmanlar› (n=4), klinik he-kimleri (n=146) ve t›p ö¤rencileri (n=12) (A Grubu, top-lam162 kifli) ve bir yar›y›l temel adli hemflirelik dersini alan hemflirelik ö¤rencilerinin (B Grubu, toplam 48 kifli) verdi¤i yan›tlar›n karfl›laflt›r›lmas›

Soru: “Bir cinsel sald›r› olay›nda al›nan delil örneklerinin hangilerinin önemli oldu¤u hakk›nda bilginiz var m›?” YYaann››ttllaarr A GAGrruubbuu ((%%)) BB GGrruubbuu ((%%))

Evet 24,2 61,7

Biraz 43,5 29,8

Hay›r 32,3 8,5

(5)

TARTIfiMA

Hiç unutulmamal›d›r ki, cinsel sald›r› olgular›nda, ma¤durlar›n korunmas› ve ifllenen suçun incelenmesi amac›yla yap›lan tüm t›bbi, adli ifllemler ile yarg›lama sonras› verilen kararlar, bir bütünün ayr›lmaz parçalar›-n› oluflturmaktad›r (14). Bu süreç içerisinde, yap›lacak yanl›fl uygulamalar ve ihmaller sonucu gerçekleri yans›t-mayan adli kararlar›n (beraat veya çok hafif say›labilecek cezai kararlar) yüksek oranlara ulaflmas› cinsel sald›r› suçlar›nda büyük art›fllara sebep olacakt›r (1). Bu durum ise, gerek bireylerin, gerekse toplumun sa¤l›klar›n› ve ge-leceklerini tehlikeye atarak, onar›lmas› neredeyse imkan-s›z, çok ciddi hasarlar›n oluflmas›na yol açacakt›r (15). Cinsel sald›r›ya u¤ram›fl ma¤durlara, verilen t›bbi, adli ve hukuki hizmetlerin yetersizli¤i ac› bir gerçek olarak kar-fl›m›zdad›r. Hastanelerde, ma¤durlara uygulanan fiziksel deliller toplanmak amac›yla t›bbi incelemelerin gereksiz yere uzat›lmas› ve ayn› ifllemlerin defalarca tekrarlanma-s›, çeliflkili sonuçlar yaratmakta, bu nedenle de bulgula-r›n saptanmas› için haz›rlanan raporlar yanl›fl veya eksik

olarak sonuçland›r›lmaktad›r (11,1). Bu olumsuzlukla-r›n kökeninde ise e¤itim sorunlar› yatmaktad›r.

Tablo1 ve Tablo2 incelendi¤inde, Türkiye’deki mevcut sistemde, klinik hekimlerine verilen e¤itimin, legal medi-kal usullere uygun muayene ve delil toplama konusunda yetersiz kald›¤› görülmektedir. Ayn› yetersizlik “Deliller Zinciri” ifllemleri konusunda da karfl›m›za ç›kmaktad›r (Tablo 5 ve Tablo 6). Bu nedenle, konuyla ilgili çal›flacak olan hekimlere ve sa¤l›k çal›flanlar›na verilmesi gereken, çok özel ve sürekli e¤itimlerin, kanunlar yoluyla da des-teklenmesi gerekmektedir. Art›k, günümüzün flartlar›na göre, eski ve köhne kalm›fl koflullarla, bu adli muayenele-rin yap›lmas›na devam edilmesi, gerçek sonuçlara ulafl›la-bilmesini tehlikeye atmakta ve bireylerin adalete olan gü-venini de sarsabilmektedir. Cinsel sald›r› olgular›n›n, do¤ru yöntemler kullanarak incelenmesi amac›yla, ‹.Ü. Adli T›p Enstitüsü’nün gösterdi¤i duyarl›l›k sonucunda, 2003 y›l›ndan bu yana ‹.Ü. Bak›rköy Sa¤l›k Yüksek Oku-lu ö¤rencilerinin e¤itim program›na, temel adli hemflire-lik dersi, bir yar› y›ll›k seçmeli ders olarak eklenmifltir Tablo 5. Cinsel sald›r› olgular›ndaki, deliller zincirinin oluflturulma bilgisini belirleyen sorulara adli t›p uzmanlar› (n=4), klinik hekimleri (n=146) ve t›p ö¤rencilerinin (n=12) (A Grubu, toplam 162 kifli) verdikleri yan›tlar

Soru: “Afla¤›da belirtilen ifllemlerin hangisi/hangileri ‘Deliller Zinciri’ konusuna girer? Birden fazla seçenek iflaretle-yebilirsiniz”

A

A GGrruubbuu KKoorruunnmmaass›› TTooppllaannmmaass›› PPaakkeettlleennmmeessii GGöönnddeerriillmmeessii AAnnaalliizz eeddiillmmeessii SSaakkllaannmmaass››

nn %% nn %% nn %% nn %% nn %% nn %%

Girer 113 69,8 142 87,7 114 70,4 125 77,2 113 69,8 113 69,8

Girmez 49 30,2 20 12,3 48 29,6 37 22,8 49 30,2 49 30,2

TTooppllaamm 116622 110000 116622 110000 116622 110000 116622 110000 116622 110000 116622 110000

Tablo 6. Cinsel sald›r› olgular›ndaki, deliller zincirinin oluflturulma bilgisini belirleyen sorulara bir yar›y›l temel adli hemflirelik dersini alan hemflirelik ö¤rencilerinin (B Grubu, toplam 48 kifli) verdikleri yan›tlar

Soru: “Afla¤›da belirtilen ifllemlerin hangisi/hangileri ‘Deliller Zinciri’ konusuna girer? Birden fazla seçenek iflaretleyebilirsiniz.”

A

A GGrruubbuu KKoorruunnmmaass›› TTooppllaannmmaass›› PPaakkeettlleennmmeessii GGöönnddeerriillmmeessii AAnnaalliizz eeddiillmmeessii SSaakkllaannmmaass››

nn %% nn %% nn %% nn %% nn %% nn %%

Girer 39 81,3 46 95,8 40 83,3 38 80,9 37 79,2 37 79,2

Girmez 9 18,7 2 4,2 8 16,7 10 19,1 11 20,8 11 20,8

(6)

(11). fiüphesiz ki, bir yar›y›ll›k dersin, tüm bu yöntem ve bilgileri içermesi olanaks›zd›r. Fakat yap›lan karfl›laflt›r-malar (Tablo 3, Tablo 4 ve Tablo 7), genel bilgi dahilin-de verilen bu dahilin-dersin bile, ileridahilin-de bu alanda profesyonel olarak çal›flmak isteyenlerin olanlar›n, sürekli ve titizlik-le uygulanan e¤itimtitizlik-lerden geçerek, sorunlar› daha do¤ru çözebileceklerini göstermifltir (2,4).

Sonuç olarak, yap›lan araflt›rmalar, Amerika Birleflik Devletleri’nde uygulanmakta olan, SANE program›n›n, Türkiye’de de bafllat›lmas› gerekti¤ini göstermektedir. Adli hemflireli¤in özel ilgi alan›na giren cinsel sald›r› ol-gular›, bu konuda çal›flacak, uzman profesyonel kadrola-r›n gereklili¤ini aç›kça ortaya koymaktad›r. Bu profes-yonellerin hemflire olanlar›na C‹NSEL SALDIRI KO-NUSUNDA ÇALIfiAN ADL‹ HEMfi‹RE (SANE) (SE-XUAL ASSAULT NURSE EXAMINER) ad› verilmek-tedir (16). SANE’ler ald›klar› kapsaml› e¤itimler sonu-cunda, hekimlere gereksinim duymaks›z›n, bu inceleme-leri do¤ru olarak yapabilmekte ve kesin sonuçlara ulafla-bilmektedir. SANE modelinin ana hedefi, legal medikal araflt›rmalar›n, kalitesi, uyumu ve yeterlili¤i sa¤lanm›fl, bir tek uzman profesyonel taraf›ndan yap›labilmesidir (17). Adli olgulardaki legal medikal araflt›rmalarda çal›-flacak olan profesyonellerin e¤itimine, SANE program› mutlaka dahil edilmelidir (18). Çünkü bu program, arafl-t›rmalardan sonra ulafl›lan ve ciddi sorumluluklar yükle-yen sonuçlar›n, adli merciler taraf›ndan da güvenilir ka-bul edilerek, do¤ru yönde ve baflar›l› kararlar al›nmas›n-da ilk ve temel ad›m› oluflturmaktad›r.

SANE programlar›n›n tarihçesi ve bu programlara du-yulan gereksinim

SANE, ilk olarak, Amerika Birleflik Devletleri’nde, cinsel sald›r›ya maruz kalan kiflilere hastaneler taraf›n-dan yeterli hizmetlerin verilemedi¤i gerçe¤inden yola ç›-kan, ve bu olaylarla s›k s›k karfl›laflan, avukatlar, sosyal hizmet görevlileri, hemflireler ve di¤er sa¤l›k profesyo-nellerinin bir araya gelerek, eksiklikleri gidermek ve ma¤durlara daha iyi hizmet verebilmek amac›yla bafllat-t›klar› bir programd›r (19,20). O s›ralarda, ma¤durlar, hastanelerde kalabal›k halk kitleleriyle iç içe olunan yer-lerde bekletilmekte ve sa¤l›k personelleri taraf›ndan di-¤er hastalara göre, önemi aç›s›ndan, son s›ralara b›rak›l-maktayd›lar (16,21,22). Ayr›ca da, legal medikal muaye-neleri yapmak zorunda olan görevlilerin, bu konudaki tecrübesizlikleri ile yöntem bilgilerinin eksiklikleri, do¤-ru sonuçlara ulafl›lmas›n› engellemekte ve adli kudo¤-rumla- kurumla-r›n hatal› kararlar vermelerine yol açmaktayd› (17). Di-¤er taraftan, cinsel sald›r›ya maruz kalan ma¤durlara, de-lilleri toplamak amac›yla yap›lmas› gereken muayene e¤itimini alm›fl sertifikal› sa¤l›k çal›flanlar›n›n, Amerikan sistemine göre, belirli zamanlarda ve belirli miktarlarda bu tür inceleme yapma alt s›n›rlar›na ulaflamamalar› yü-zünden daha önce verilmifl sertifikalar›n›n iptal edilmesi de ayr› bir sorun oluflturmaktayd› (18,23). Ço¤u zaman da, e¤itimli sa¤l›k çal›flanlar›, ma¤durlar›n sadece t›bbi gereksinimlerine cevap vermeye çal›flmakta, zamanlar›-n›n yetersizli¤i nedeniyle de psikolojik gereksinimlerini karfl›layamay›p gerekli destekleri de verememekteydiler (24). Bütün bu olaylar sonucunda, delillerin toplanmas› ile ilgili kay›tlar, ço¤u zaman h›zl›, yanl›fl veya eksik ola-rak yap›lmaktayd› (4).

Bu eksik veya yanl›fl haz›rlanan kay›tlar›n genellikle Tablo 7. Cinsel sald›r› olgular›ndaki, deliller zinciri oluflturma bilgisinin, ma¤dur üzerindeki delillerin korunmas›, top-lanmas›, paketlenmesi, gönderilmesi, analiz edilmesi ve saktop-lanmas›, A (n=162) ve B (n=48) gruplar›n›n verdi¤i yan›tlar›n karfl›laflt›r›lmas› (yüzde oran› olarak)

Soru: “Afla¤›da belirtilen ifllemlerin hangisi/hangileri ‘Deliller Zinciri’ konusuna girer? Birden fazla seçenek iflaret-leyebilirsiniz.”

G

Giirreerr AA GGrruubbuu ((%%)) BB GGrruubbuu ((%%))

Korunmas› 69,8 81,3 Toplanmas› 87,7 95,8 Paketlenmesi 70,4 83,3 Gönderilmesi 77,2 80,9 Analiz edilmesi 69,8 79,2 Saklanmas› 69,8 79,2 χ2=0.354 df=5 P=1 A Grubu (n=162): Adli T›p Uzman› (n=4) Klinik Hekimi (n=146) T›p Ö¤rencisi (n=12) B Grubu (n=48):

Bir yar›y›l temel adli hemflirelik dersini alm›fl Hemflirelik Ö¤rencisi

(7)

ma¤durlar›n aleyhine veya san›klar›n lehine kararlara ne-den olmas› dikkatleri çekmifl, bunun sonucu olarak ta hemflireler ve di¤er sa¤l›k çal›flanlar›, bu çal›flmalar›n ne kadar kompleks bir yap›ya sahip oldu¤u, daha ilk ad›mda ma¤durlara çok daha özenle davranarak, her konuda çok daha iyi hizmet vermeleri gerekti¤i konusunda fikir birli-¤ine varm›fllard›r (19). Özellikle de, sadece vaginal mu-ayenenin bir hekim taraf›ndan yap›ld›¤›, bunun yan› s›ra di¤er tüm legal medikal muayenelerin hemflireler taraf›n-dan yap›lmas›na ra¤men, görevli hekimin yard›mc›s› ola-rak de¤erlendirilmeleri dikkatlerden kaçmam›flt›r (5,6). Gelinen bu noktadan sonra, var olan sistemin de¤ifltirile-rek, cinsel sald›r› olgular›n›n farkl› ve yeni bir yaklafl›mla de¤erlendirilmeleri gerekti¤i, kaç›n›lmaz bir durum ola-rak ortaya ç›km›flt›r. Bu gereksinimden yola ç›kaola-rak, 1976 y›l›nda Memphis, Tennessee’de (24), 1977 y›l›nda Minneapolis, Minnesota’da (7) ve 1979 y›l›nda Amarillo, Texas’ta (8) SANE programlar› oluflturuldu. Ameri-ka’dan ve Kanada’dan 31 SANE program›nda çal›flan 72 kiflilik bir grup 1992 y›l›nda Minneapolis, Minnesota’da bir araya gelerek kongre anlam›nda ilk toplant›y› yapt›-lar. Bu toplant›y› Minnesota Üniversitesi Hemflirelik Okulu ile Cinsel Sald›r› Dan›flma Servisi (Sexual Assault Resource Service) birlikte organize ettiler. Toplant› so-nunda Uluslar aras› Adli Hemflirelik Derne¤i (IAFN) (In-ternational Association of Forensic Nursing) kuruldu (2). 2001 y›ll› kay›tlar›na göre, dünya çap›nda 182 adet SA-NE program› faaliyet göstermektedir ve ileriki y›llarda bu say›n›n giderek artaca¤› beklenmektedir (3). 1995 y›-l›nda, adli hemflireli¤in, hemflirelik alan›n›n yeni bir bölü-mü oldu¤u Amerikan Hemflirelik Derne¤i (ANA) (Ame-rican Nursing Association) taraf›ndan resmen kabul edil-di (25). SANE ise adli hemflireli¤i oluflturan alt gruplar›n da en büyü¤üdür. 1996 y›l›nda, Kansas City’deki IAFN kongresinde konuflan ANA’n›n icra direktörü, Geri Ma-rullo, gelecek y›llarda, Sa¤l›k Birimlerinin Akreditasyon Kurulufllar› (JCAHO) (Joint Commission on Accreditati-on of Health Care OrganizatiAccreditati-ons) taraf›ndan, her hasta-nede bir adli hemflirenin görevlendirilmesi zorunlulu¤u-nu isteyece¤i tahminlerinde bulunmufltur (26). Her ne kadar, geçen zaman içerisinde, bu talep oluflmam›flsa da, bu uygulaman›n zorunlu hale getirilmesi için yap›lan ça-l›flmalar sürdürülmektedir. SANE’nin, ma¤durlara, di¤er sa¤l›k çal›flanlar›na, polislere ve savc›lara sa¤lad›¤› fayda-lar, bu olaylarda giderek daha etkin bir rol almas›na ve kendini de gelifltirmesine yol açm›flt›r (27).

SANE’nin Rolü

Cinsel sald›r› konusunda çal›flan adli hemflire, ma¤du-run, legal medikal muayenesini yapabilmek için, çok özel e¤itimlerden geçmifl bir hemfliredir. Bu tür özel e¤i-time kat›lan hekimler ise “Sexual Assault Forensic Exa-miner” olarak adland›r›lmaktad›r. Cinsel sald›r› konu-sunda çal›flmak isteyen hekimlerin, mutlaka bu e¤itim programlar›na kat›lmalar› gerekmektedir (28).

SANE program›n›n ana hedefi, cinsel sald›r›ya maruz kalan, tüm erkek veya kad›n ma¤durlar›n gereksinimle-rinin do¤ru ve eksiksiz bir flekilde karfl›lanmas›d›r. Bu-nun için de IAFN taraf›ndan oluflturulmufl SANE stan-dartlar› do¤rultusunda, ma¤durlar›n sosyo-kültürel yap›-lar› da dikkate al›narak, zaman kaybetmeden, özenle ve anlay›fll› bir yaklafl›mla, legal medikal muayenelerinin yap›lmas› ve sonuçland›r›lmas› gerekmektedir (29). SA-NE programlar›, çocuk, genç ve yetiflkin yafllarda olabi-len tüm ma¤durlara hizmet verebilmektedir. SANE, cinsel sald›r› olgular›nda, suça esas teflkil eden delillerin toplan›p dokümantasyonunun yap›lmas›n›n yan› s›ra, profilaktik tedavi, gebeli¤i önleyici tedbirler, ve fiziksel travmalar›n tan›mland›r›lmas›na yönelik, s›n›rl› t›bbi muayeneler de yapmaktad›r (30,31).

SANE, ayr›ca da, muayeneden sonra gerçekleflecek afla-malar hakk›nda, ma¤durlara, ayd›nlat›c› bilgiler verebil-mekte ve psikolojik destek aç›s›ndan, uzman hekimlerin yard›mlar›n› sa¤layabilmeye çal›flmaktad›r (32,33). SA-NE, ma¤durlar›n gereksinimlerini do¤ru ve eksiksiz ola-rak karfl›lay›p, iyi bir hizmet verebilmek için SART (Se-xual Assault Response Team) olarak adland›r›lan bir ekiple koordinasyonlu çal›flmaktad›r (34).

SANE Program›n›n Hedefleri

• Araflt›rman›n hassasiyetinin artt›r›lmas› • Araflt›rman›n kalitesinin artt›r›lmas›

• Adli delillerin toplanma kalitesinin artt›r›lmas› • Ma¤durun, sa¤l›k birimlerinin ve adli mercilerin

za-man ve maddi kay›plar›n›n önlenmesi

Delillerin Toplanmas› Amac›yla, SANE Taraf›ndan Yap›lan Muayeneler

‹lk olarak, muayene kabul formu, ma¤dura imzalat›l›r. Daha sonra t›bbi adli muayeneleri bafllan›r. Bunlar› ya-parken de, SANE,

(8)

• Ma¤durun bedeninde, cinsel sald›r› sonucu oluflmufl olan, yaralar›n tayinini ve dokümantasyonunu yapar. • Cinsel iliflki yolu ile bulaflmas› ihtimali olan hastal›k risklerini de¤erlendirerek, profilaktik tedavi uygula-mas›n› bafllat›r.

• Gebelik riski araflt›rmas›n› yaparak, gerekli gördü¤ü hallerde, önleyici tedbirleri al›r.

• Yaflad›¤› travma sonucu, krize giren ma¤dura, destek-leyici önlemlerle yard›mc› olur.

• Adli muayeneden sonra, ma¤durun daha nerelere bafl-vurmas› ve nas›l bir yöntem izleyerek, psikolojik ve t›bbi gereksinimlerine cevap alabilmesi konusunda yol gösterir.

Amerikan Üniversitesi ‹lk Yard›m Hekimleri ile SA-NE Gelifltirme ve Uygulama Rehberleri, tüm bu muaye-ne ve delil toplama çal›flmalar›n›n, olay›n vuku bulma-s›ndan itibaren en geç 72 saat içerisinde tamamlanmas› konusunda tavsiyelerde bulunmaktad›r.

SANE Programlar›n›n Etkileri

Örnek olarak;

Program›n bafllamas›ndan bir y›l sonra SC County’de-ki polislerin yorumlar› flöyleydi.

• Art›k, ma¤durlar›n ifadelerini, daha genifl ve kapsam-l› alabilme imkanlar› oluflmufltur.

• Ma¤durlar, legal medikal muayene yap›lmas› husu-sunda daha istekli davran›yorlard›.

• Suça esas teflkil edebilecek olan adli delillerin toplan-ma kalitesi yükselmifltir.

• Cinsel sald›r› olgular›na, öncekinden farkl› bir bak›fl ac›s›yla yaklaflmalar› sonucu, yap›lan ekspertizler çok daha gerçekçi olmufltur.

KAYNAKLAR

1. Gökdo¤an MR, Bafra J. (2004) Development of a sexual assault kit – the need for standardization in Turkey. Presented at the 5th Congress of the BMLA. St. Petersburg, Russia.

2. Lonsway KA. Coordinated response to sexual assa-ult: The teamwork approach. National Center for Women Policing 2007:1-12.

3. Di Nitto D, Martin PY, Norton DB, Maxwell SM. After rape: Who should examine rape survivors? Am J Nurs 1986;86(5):538-40.

4. Ledray LE. The sexual assault clinician: A fifteen-year experience in Minneapolis. J Emerg Nurs

1992;18(3):217-20.

5. Ledray LE. Date rape drug alert. J Emerg Nurs 1996;22(1):80.

6. ACEP. Evaluation and management of the sexually assaulted or sexually abused patient. American Col-lege of Emergency Physicians. Dallas, Texas. 1999:1-134.

7. Ledray LE. The sexual assault examination: overvi-ews and lessons learned in one program. J Emerg Nurs 1992;18(3):223-30.

8. Antognoli-Toland P. Comprehensive program for examination of sexual assault victims by nurses: a hospital based project in Texas. J Emerg Nurs 1985;11(3):132-35.

9. Ledray LE. Sexual assault nurse clinician: an emer-ging area of nursing expertise. AWHONNS Clin Is-sues Perinat Womens Health Nurs 1993;4(2):180-90. 10. Ceza Muhakemesinde Beden Muayenesi; Genetik incelemeler ve fizik kimli¤in tespiti hakk›nda yö-netmelik. Yay›nland›¤› Resmi Gazetenin Tarihi: 01 Haziran 2005; say›: 25832.

11. Gökdo¤an MR, Atasoy S, Yavuz MF. Global pers-pectives on forensic nursing - Turkey. In: Lynch VA, ed. Forensic nursing. St. Louis, MO: Elsevier Mosby. ISBN: 0-323-02826-8. 2006:618-619. 12. Gökdo¤an MR. Adli t›p ve hemflirelik e¤itimi.

Yüksek Lisans tezi. ‹. Ü. Adli T›p Enstitüsü, Sosyal Bilimler ABD, 1997.

13. Gökdo¤an MR. Approach to forensic education for nurses in Turkey. Poster Sunumu. 1998; Sixth An-nual Scientific Assembly – IAFN, Pittsburgh, Pennsylvania, USA.

14. McDaniel Hohenhaus S. Nursing in a crime scene. Adv Nurs 2000;2(1):21-22.

15. Çelbifl O, Gökdo¤an MR, Kaya M, Günefl G. Revi-ew of forensic assessments of female referals to the branch of legal medicine, Malatya region, Turkey – 1996-2000. J Clin Forensic Med 2006;13:21-25. 16. Houmes BV, Fagan MM, Quintana NM. Violence:

recognition, management, and prevention. Establis-hing a sexual assault nurse examiner (SANE) prog-ram in the emergency department. J Emerg Med 2003;25(1):111-121.

17. Lynch VA. Forensic nursing. Diversity in educati-on and practice. J Psychosoc Nur Ment Health Serv 1993;31(11):7-14.

(9)

18. Tobias G. Rape examination by GPs. Practitioner 1990;234(1495):874-877.

19. Lenehan GP. A SANE way to care for rape victims. J Emerg Nurs 1991;17(1):1-2.

20. Du Mont J, Parnis D. Forensic nursing in the con-text of sexual assault: comparing the opinions and practices of nurse examiners and nurses. App Nurs Research 2003;3:173-183.

21. Holloway M, Swan A. A and E management of se-xual assault. Nurs Stand 1993;7(45):31-5.

22. O’Brien C. Sexual assault nurse examiner (SANE) program coordinator. J Emerg Nurs 1996;22(6):532-33. 23. Yorker B. Nurses in Georgia care for survivors of

sexual assault. Georgia Nurs 1996;56(1):5-6.

24. Speck P, Aiken M. 20 years of community nursing service. Tennessee Nurs 1995;58(2):15-18.

25. Lynch VA. The specialty of forensic nursing. In: VA Lynch, ed. Forensic Nursing. St. Louis, MO: Elsevier Mosby. ISBN: 0-323-02826-8. 2006:3-12. 26. Marullo G. (1996) Presented at the 4th Annual

Sci-entific Assembly of Forensic Nurses. Kansas City, USA.

27. Ledray LE. Sexual assault. In: VA Lynch, ed. Foren-sic Nursing. St. Louis, MO: Elsevier Mosby. ISBN: 0-323-02826-8. 2006:279-91.

28. Sexual Assault Resource Service. SANE: develop-ment and operating guide. U.S. Departdevelop-ment of Jus-tice, Office of Justice Programs, Office for Victims of Crime. Minneapolis, MO. 1999:1-303.

29. Washburn P. Why me? Addressing the spiritual and emotional trauma of sexual assault. Topics in Emerg Med: Sexual Assault 2003;25(3):236-41. 30. Patterson D, Campbell R, Townsend StM. Sexual

assault examiner (SANE) program goals, and pati-ent care practices. J Nurs Scholarship 2006;38(2):180-86.

31. Charles L. Acute care of the pediatric sexual assault patient. Topics in Emerg Med: Sexual Assault 2003;25(3):229-32.

32. Botello Sh, King D, Ratner E. The SANE approach to care of the adult sexual assault survivor. Topics in Emerg Med: Sexual Assault 2003;25(3):199-228. 33. Williams JM. Sexual assault: transferring the patient

to a SAFE-program. Topics in Emerg Med: Sexual Assault 2003;25(3):233-35.

34. Preston L. The SANE and the rape crisis center ad-vocate: a necessary partnership. Topics in Emerg Med: Sexual Assault 2003;25(3):242-46.

‹letiflim

Mira R. Gökdo¤an, Adli Bilimler Doktoru ‹.Ü. Adli T›p Enstitüsü, Cerrahpafla –‹stanbul E-posta: miragok@istanbul.edu.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

K›fll›klarda ç›k›fl gösteren hatlardan onsekizinde, yazl›klarda ise yirmisinde de morfolojik ve fenolojik gözlemler yap›lm›fl, bitki boyu, bitki bafl›na kapsül

Bulgular: Ö¤rencilerin bireysel özellikleri ve s›nav kayg›s› puanlar› aras›nda anlaml› bir iliflki bulunmazken; e¤itimle ilgili kayg› ve- ren durumlarla

Bu tabloda, Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgeleri (METEB) içinde alfabetik sırada olmak üzere her üniversitenin adından sonra bu üniversitede yerleştirme yapılacak

Taksitli olarak yapılacak ödemelerde, anlaşmalı bankanın tahsilat sistemi kullanılarak 10, kredi kartlarına 9 taksite kadar ödeme imkanı sağlanmaktadır. Öğrenim ücretleri

Bir varlığın satın alınması, üretilmesi veya değerinin arttırılması için yapılan harcamalar veya verilen kıymetlerin toplamını ifade ederken kamu idareleri

İlgililik Tespitler ve ihtiyaçlarda herhangi bir değişim bulunmadığından performans göstergesinde bir değişiklik ihtiyacı bulunmamaktır.. Etkililik Gösterge

Ek gıda olmaksızın anne sütü ile beslenme sürelerine göre oluşturulan gruplar (2 ay veya daha kısa süre, 3–4 ay süreyle ve 4 aydan daha uzun süre anne sütü alarak

A nkara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyat› Uygulama ve Araflt›rma Merkezi (ÇOGEM) taraf›ndan 5-7 Ekim 2011 tarihleri aras›nda "3.. Ulusal Çoçuk ve