KEMAL
Nuran Özlük*
Özet: Kemal Tahir, sistemi, ve eserleri ile söz ettiren,
Türk edebiyah tarihinin önde gelen toplumcu gerçekçi biridir. Tahir; roman, hikaye ve düz külliyahnda sosyal ve siyasi hayat ile
il-gili dile getirirken Türk ve/veya eserleri
de-de Bu Kemal Tahir'in eserlerinin ya da gönderme dönemler ile Türk
tespit edilerek yerli portesi ele
Anahtar Kelimeler: Kemal Tahir, Türk toplumcu gerçekçilik, sosyalizm.
TURKISH MEN OF LETTERS IN KEMAL WORKS
Abstract: Kemal Tahir is one of the leading social realist writers of Turkish literature, fre-quently mentioned for his thought system, personality and works. Tahir, while voicing his views on the social and political life in his corpus comprising novels, stories and other pro-se, also commented on Turkish men of letters and/or their works. ln this study, determining
the relations he formed between the periods in which Kemal Tilhir's works were written, or those to which references are made and the Turkish men of letters; the portrait ofa native in-tellectual conceived /Jy the author is analyzed.
Keywords: Kemal Tahir, Turkish men of letters, social realism, socialism.
tercümeleri ve bu tercümelerden mülhem eserleri da, hayatta iken ve ölümünden sonra dahil 19 roman, 4 hikaye 15 kitap edecek Notlar kaleme alan,
mukayeseler Kemal Tahir, Türk edebiya-tarihinde özellikle ile ön plana
Kemal Tahir, döneminin olarak konulardaki fikirle-rini hem edebi hem de fikri eserlerinde ortaya bunu ya-parken unsurlara da Bu konulardan biri olan ve
eden unsur ise Kemal Tahir'in kendi
eserlerindeki gerek döneminin gerekse
önceki devirlerin yazar ve yer vermesi, onlar kanaatlerini bildirmesidir.
Kemal Tahir, duyurmaya günlerden itibaren
za-man içinde sistemindeki eserlerine
bir eserinde herhangi bir durum ile ilgili müspet fi-kir beyan ederken bir eserinde söz konusu
menfi bir Bu sebeple Kemal Tahir'in fikri sürecinden bahsetmekte fayda var.
"Çevre ve insan münasebetlerinde en güzel Ke-mal Tahir"inl içinde ilk entelektüel grup ilk fikri Necdet Sancar, Arif Nihat Asya, Mükrimin Ha-lil Yinanç' Kemal Tahir, bu dönemden söz
ve Mükrimin'den çok Onlar bana tarihin
ge-Galatasaray Lisesi'nde okurken
Ah-met e hayran olan Kemal Tahir,
olabil-mek", ''güç temayülü ile yazmaya
renimini tamamlamadan Galatasaray' dan Kemal Tahir,
ha-kazanmak avukat ambar
ga-zetecilik yapar. Kemal Tahir, ters
de Hikmet'in San Mustafa (Mustafa
Börklüce), Hikmet ve Kerim Sadi ile sonra
çevre-si Kemal Tahir'in o dönemdeki
"bir bir de "komünistlik
suçundan"5 15 hapse mahkum edilir. Bu mahkumiyet
da Marksizmle ilgili okumalar yaparak fikir yeniden in-etmeye Kemal Tahir, tarihsel materyalizmi benimseye-rek Türk ve dünya tarihi pek çok eser okur. Naci
Sadul-Çorum Cezaevi'nde yatan Kemal Tahir'e
ca bir kitap ise Marksizm üzerindeki güçlen-dirir. Kemal Tahir, 13 cezaevlerinde sürekli okuyup yaza-rak fikri anlamda sürecini 1960'a kadar sosyalist muhit tutulan, benimsenen Kemal Tahir, 27
li' ne tutumu, Fethi Naci ile polemikler ve nihayetinde Devlet Ana ile "gerici", Kurt
çevreden olan Kemal Tahir, yine bu mev-zularda gecenin sabah 05.30'unda vefat eder (21 Nisan 1973).
Kemal Tahir, desteklemek, atmosfer yaratmak,
anla-zenginlik ve derinlik yazarlara,
irlere roman ve hikayelerinde yer vererek bir roman meto-dolojisinde 'montaj' olarak
Eserlerinde pek çok isminden, eserinden faydalanan
Kemal Tahir, bazen bu bazen
unvanlarla gönderme bazen de birkaç
di-zesine yer Kemal Tahir, gazetecilikle
bilhassa gazete ve gazetecilerle ilgili pek çok yorum
yaparak beyan eserlerin dönemin
gazetecilik gözler önüne Bu sebeple bir
ça-ile ele bir konu olan gazete ile ön
plana isimlere yer
Kemal Tahir'in roman ve hikayelerinde halk anonim halk türlerinden türkü, mani, tekke edebiyah nevilerin-den ilahi, halk hikayeleri, masallar vb., Divan edebiyah
numunele-rinden da bir konu edilecek kadar çok
ol-dahil
Kemal Tahir, konuya uygun durumlarda
li ve yazarlara yer verirken bazen bazen
leri, bazen eserleri içeren yorumlar da Ele söz konusu isimlerden ilki Süleyman Çelebi' dir.
SÜLEYMAN
Kemal Tahir'in birçok otobiyografik özellik Bu ro-manlardan biri, Kemal Tahir'in ölümünden bir sene sonra (1974)
1942-1944 Malatya Hapishanesi'ndeki
meydana gelen dur. Romanda Kemal
Tahir'i kahraman Hapishanede Tözey'in,
Edibe ölen ruhuna
Mevlit sükunet içerisinde, öne dinlenir.
Yazar, Süleyman Çelebi'yi ve Halide Edip'in
Si-nekli
için, beri bugünkü gibi bir araya
toplayan, hemen hemen ümitsizlik içinde böyle yere bakhran Süleyman
'Merhaba' diye biten pek seviyordu. Fakat hik/iye edilen uzun ömürlü Süleyman Çelebi'ye, 'Merhaba'
hemen Sinekli Bakkal'm mevlitçisine tahammül edilir gibi 'Evvela sonra iman edeceksin.' sözünün sebebini, böyle mistik
inan-hiçbir her Mevlit bir
da-ha adamlar, mesela Efendi, bu Bey
ken-di kenken-dileriyle alay etmiyorlar da bunlar hakikaten
den ölesiye korkacak kadar zihni -daha bir
çe-erken bunamaya biçarelerdi. Yoksa Peygamber'in
par-hava üzre bir bu
da Sündüs söyleyen Süleyman Çelebi'nin için dahi
eyvallah etmek 'Mucizat' bahsinde ileri sürülenler de kolay
ina-Kemal Tahir, hapishanede okutulan Mevlit dini
ina-ananelere mistik materyalist dünya
ile getirir.
Çorum Cezaevi'nde kaleme ölümünden sonra eserin sonundaki tarihten 1946
ve biyografik roman olan Bir Mülkiyet Kale-si' nde Kemal Tahir, anlatmaya anne ve evlenmeden
önce-ki Romanda Nuriye olarak bilinen
an-cak nüfus Hubser olan annesi Canseza, . Tahir Efendi, Mahir Efendi; Murat ise Kemal Tahir olarak
isimlendiril-Milli Mücadele döneminin bölü-münde Vahit gözlerini kaybetmesine hasta
yata-on yedi iken severek
ça-Vahit, Fuzuli'nin derde
tüm tedbir-i Ne dersin böyle mi geçsin
gü-zel / Gözüm, efendim, devletli ... "
emindir ancak birinci bulamaz. "Sizde adet
bu mudur böyle mi olur diye bir daha gelir; ancak
gazelde mi yoksa terci-i bentte mi
Mahir Efendi'nin Fuzulfyi da çok
Vahit, yine Fuzulfden; "Kimdir ki nale vü zar etmez/
Der-din sana nale ile etmez / hiç kimsenin yetmezsin / Feryat
ki feryat sana kar etmez", ey güherbar etme/ Pinhanda
aleme izhar etme / ehline zulumdür vefa eylememek / Zinhar bu
yazar, Murat'a bir iç monolog hem Fuzuli hem de lisan-gaye
celerini ifade etme Murat, Sadi ve La Fontaine'in hangi unsurlarla kimlere etki söyledikten sonra sözü yerli edebiyata getirerek "Bizim neden Sadi gibi bir adam
ye-sorusuna cevap arar. Divan tezkirele-ri, Evliya Çelebi'yi, Cevdet kadar parça parça
"Sadi Acemcenin en güzel numunesini vennek ... Peki ama Fu-zuli, Nedim, neyi vereceklerdi? Arapça Acemce mi, Türkçe mi? Bir ten cihangirane bir devlet kolay ama üstat, cihangir bir insan mak zor, ... Terim ile siy amal rezaletini biz bugün bu sebepten çekiyo-ruz ... Milletleri lisan adam edemiyordu. Bir hayrete
kadar Arapça, her lüzumundan fazla Almanca
meydanda ... Herhalde marifet meramnu anlatmakta yarar bir
Kemal Tahir'in ölümünden sonra üçüncü hikaye
ki-Ölümü'nde yer alan "Bir Yaz Hikayesi"nde
Leyla ile Mecnun'u bir amaçla esere dahil edilir.
eserlerinde Anadolu' da popüler
olan Kerem ile Ferhat ile Leyla ile Mecnun halk hikayesi
un-içinde konumuz kalsa da
Fuzuli alt ele mezkur hikayedeki Leyla ile
Mecnun, kendisini bir
mahiye-tindedir. Ömründe dan zengin bir ailenin
biricik, Perihan, bir "köylü yazar,
ihtiyar bir muharririn; "Çok güzel Fakat realist
Köylü yazmak için köye gitmek, orada
demesi üzerine Perihan, yaz mevsimini ve
deki üstünde
de bir köydür. Burada hem saf köylü hem de köy
deli-bulurum." diyen Perihan, gerçek bir köy gibi görür;
ama etrafta öyle köy girecek bir köylü bulamaz. Yengesi
de köylülerin nerede bilmez. odun gelen
göstererek eliyle meçhul bir ciheti eder. Perihan, Ah-met'le kadar küçük, spor otomobiliyle köylüleri arar. Ahmet'e mutlu olur. Ahmet'le ona; "Leyla
ile Mecnun'u Hani köylüler Ahmet
okuma-o kadar kuvvetli söyleyince Pe-rihan; "Bak ben ne Ahmet, o hani Leyla ile Mecnun gibi bir
Pe-gibi Kemal Tahir'in de köyde hal-de köy tenkit konusu olur. Kemal Tahir, bir müla-katta kendisine yöneltilen; "Köyde halde, köyü
bilmedi-için köy var, ne dersiniz?"
sorusu-na müsveddelerinde cevap verirken köylüyü için köyde
köyde gerekli belirtir. Tahir'e göre
"köylü yazmak için sahiden kültürlü, memleket ve dünya genel bilgi sahibi bu bilgiyi özel mana- · larla yeniden gücünü elde ettikten köylüyü
11
Kemal Tahir, Ziya a bir mektubunda Fuzuli ile Ba-udelaire mukayese yapar ve Fuzulfnin
ki bir beyte bulunur:
"Biz Baudelaire'i içtimai buhranlar geçirmekte ol-bir devre tekabül için ibretle Biz Fuzulfyi
inhitata giden bir devrin tespit bir bedbaht diye mü-talaa etmeliyiz. Arhk bugün biliyoruz ki, diye almayanlara
lacak herhalde vali _ibaret Binaenaleyh eski
hü-kümler, eski eski ölçüler ancak bize eski hayattan birer pencere aça-bildikleri kadar Onlara uymaya zaman poesiepure (saf
yahut da sanat sanat içindir kadar Allah
sak-nasip etsin amin (!)"12
Kemal Tahir, bir yine
nir. FuzuU üzerine hasetten
ziya-de zeka ile birkaç uydurma beyitten
bir bürokrasi tenkidi olan
"Se-lam verdim diye bir
söz"ü13 iddia eder.
nda Fuzuli ile Nedim'i bir arada ele alan Kemal Tahi~ Esir Nedim'i ve devrini, Mütareke ve Mil-li Mücadele döneminin mukayese eder. Esir
nda Kamil Bey, Galatasaray'daki
Milliyeci gerekçesiyle hapse ve
Nedi-me gazeteyi devam edebilmek
için dan imtiyaz ve
tükten sonra Nedime a etmeye karar verir. Bu olay, M. Zekeriya-Sabiha Sertel'i ve Büyük
Mec-getirmektedir. 6 Mart 1919-25 Kanunuevvel 1919 tarihleri
Büyük
üzerine bir hareketinin olarak toplanarak bir der-nek gündeme getirmeleri üzerine Abdullah Cevdet tara-ihbar edilirler ve M. Zekeriya tutuklanarak
Bölü-götürülür.14 M. üzerine
tehlikeye giren mecmua, Sabiha
hapis-hanedeki devam eder. soma
1930'da yine Sabiha-M. Zekeriya Sertel'in Resimli Ay
isimli mecmuada Hikmet'in olay yaratacakhr.
Esir Krunil,
sandal-sigara sandala için reddeder. yiyecek
sebebiyle Kdrnil'in "Neyleyim? Yiyecek bir
bulama-sonra ... " cümlesi gelir. Kamil, yol
te-inip kürekler, kuvvete boyun genç bir
gibi oynak ama istekli ve kendi
ele Yahya Kemal bir beytini
bitirmeden Nedim'in gazelinden yine "Eyvah
üç çifte
I
okuyup ... " beytini okur ve"Acaba, Nedim devrinde tutuklamazlar mahpusta olan gebe Nedime yengeler galiba tehlikeye ... ir Nedim Efendi'ye gelince, bir ihtilalde, damdan dama atlarken
ileri sürülür. ne 'Aç midelerden nurtopu gibi ihtilaller!' öyley-se, tek bir lale bir devirlerde de açlar Hem de
açlar? Lale Devrini Nedim Efendi'nin geçirecek kadar aç-lar sürüsü ... Çek ihtiyar! Devirler birbirine benziyorsa suç kimin?"15
romanda ilgi duyan Hayret Bey, yönünü bilir ve onu ister. Murat, Hayret Bey'in
"Malum-dur benim mahlas istemez/ Fark eyler
beytinin Nedim'e ait söyler. Aynca Hayret Bey'in nesinde bulunan divanlardan biri de Nedim'e aittir.17
Kemal Tahir, Fuzulf den Nedim'i
de ele Yazar, Nedim'in bugün bize yüzde doksan dokuz bir
söylememesini ziyade Patrona Halil'e
Ne-dim'in dönem ve bu devri tayin eden insan ile Damat ve Patrona Halil'in son hükme
ifade
"Okuyucularla Bir
ol-bu sebeple her zümrenin bir
üslup ve bir zümreye hiçbjr
söyleme-ve tesirsiz ifade eden Kemal Tahir; Orhan Veli, Yahya Kemal, Tevfik Fikret ve Mehmet
Akif
üzerindenörneklerde Nedim'i sosyal konulara yer vermemesi, sefa-hat
NAMIK
KEMALGazeteci Murat, Kemal Ta-hir'in o dönemdeki ve fikirlerini Yazar,
yöneti-mi/ sistemi sonunun sürgün/ cezaevi
vur-gulamak Murat geçen bir
diyalog-da Kemal'e vurgu yapar:
" ( ... ) Hepimiz burada millet Her zaman gibi tabii siz kendi milletiniz için, ben de kendi milletim için ...
millet mi? Hepimiz milletteniz ... Türk'üz ...
millet olmasa, aliniz silah elde benim hürriyetimi bekler misiniz?
Ben hürriyete istiyorum, siz beni öldürmek buna
mani olmaya
Biz burada sizi ayn milletten için beklemiyoruz. Suç
niz ...
Suç Kemal'i Magosa'ya götüren Abdülhamid zaptiyeleri de, vallaha böyle mektepte çocuklara, ama bu hikaye el-bette Abdülhamid'in ve gibi okutulmuyor."20
Kemal'in eserlerinden "Hürriyet Kasidesi" ve "Vatan Manzumesi" de sebeplerden bahis mevzuu
Murat, da gibi "Bizim
Os-neden Sadi gibi bir adam diye
"Bir cihangirane bir devlet kolay ama üstat, cihangir
bir insan zor, ... " diyerek Kemal'in
"Hürri-yet Kasidesi"ne gönderme yapar. Yine bu sefer bir
amaçla Milli Mücadele Yorgun
da Doktor Münif, Küçük Efendi (Kara Kemal)'nin diren-me gücünü Kemal'in; "Cihangirane bir devlet bir retten ... "21 ile över. "Hürriyet Kasidesi"nin bir
na bir roman Kurt Kanunu' dur. Suikasti'ne için saklanan Kara Kemal'i zamanda ya-kalayabilmek en yaman fedailerinden"
Memet-çe'nin duyan Kara Kemal,
bir ile dava kendisine ihanet
söy-ler: "Benim Memetçe, 'Köpektir zevk alan biinsafa hiz-metten' dedirmez kendine ... "22
Kemal Tahir, kendi
tiren ancak yeni yönetimde de olumsuzluklar gören Kara
Ke-mal'in konakta bulunan ile
Ke-mal'in üslubu ve ideolojisi kurar:
ya-ve yerli varken Kemal'in tek bir
eseri yoktur.23
Çorum Cezaevi'nde sonundaki tarihten 1949 ve Kemal Tahir'in ölümünden sonra
bir roman Hür Pek çok
ile Kemal Tahir'in Murat karakteri ile eserde kahramanlar, zaman zaman bir araya geldiklerinde okurlar ve bu üzerine Mezkur meclislerden birinde Murat, Hikmet'ten hicivleriyle
Kemal'in "Hürriyet Kasidesi"ne söyler.24
Rahmet Kesti' de ise Anadolu' da Kemal'in ne kadar
popüler görülür. Bilal Efendi, Uzun
Efen-di' nin umum dinlemeye
Eski-lerden devam edilmesi için; Kemal ne
buyur-zaman olur ki hayali cihan ... "25 diyerek çok
bilinen, atalar sözü haline gelen bu Kemal'e mal eder.
Esir Mahpusu'nda Nuh Bey'in
Pa-tis' te ve hükümetin bahseden
ga-zetesini, yine hükümeti sebebiyle Kemal
ve Ziya eserlerini belirtilerek dönemin
uygula-muhalif bahsedifü.26
Kemal Tahir'in ölümünden sonra ikinci hikaye
kita-Defteri'ndeki öyküde Kemal'in bir
manzumesi tasvirinde Hikayenin
kahrama-Zehra, 20 duvarda
Na-Kemal'in "Vatan Manzumesi"nin büyük bir görür.27
"Üniversite" hikayesinde tek parti, tek millet
tiren Kemal Tahir, Türkçü "Talebe-yi Ulum"un Birlik
ga-zetesinin için neler bahseder.
üzere Kemal Tahir, roman ve hikayelerinde genellik-le Kemal'i olumlu anlamda eserlerine dahil ederken
da yer da gibi fikirleri
tikçe Kemal'i hicvetme ya da çevrelerin
lamada amaç olarak belirtir.
Kemal Tahir, 1933 Ziya mektuplardan
bi-rinde sonuna kadar vatan ve millet yolunda mücadele etmek için kalemlerine söyler ve devam eder:
"Nanuk Kemal kadar vatanperver Bu büyük
feragat-li takip Bu büyük yollardan
Na-Kemal, sabahtan kadar ve ölen bir
va-tan taburundan daha Ölmek çok 1mm
Susmak da böyle. Hem hem
bi-rinci en mühim vazifesi."29
Kemal Tahir, 22 1935'te Ziya bir
mektupta ve ise tam tersi iddialarda
"Nanuk Kemal 1935 devrimci Türk ruh reh-beri olabilir? Bu nihayet bir Abdülhamid unut-mamak ve hiçbir istemeyecek kadar sathi hatta
lizun. Tek kuvvetli bir ada:t1:1 inkar etmemekle beraber ona sade devrini hem de yere palavra ile bir fani demekten yapacak
Notlar 12: Çöküntü Kemal-Romantizm"
ise; "Kaderci Ziya ile Kemal'in temsil
ettikleri Yeni Tanzimat'tan umulan elde
edi-lememesi sonunda bir bir
Böylece Yeni göre geriye
Ama bir tutumu, temel meselelere inmedikçe
göre, bütün dönüp geldikleri
yer-dir."31 der. Yine bir Kemal Tahir, büyük ihtilalden
sonra gerçeklerden kaçmak için romantizme
aris-gibi da Genç
"sulusepken Avrupa' dakilerin bu
ro-mantizme klasisizmden ve bilime dayanan gerçekçilerden sonra geçtikleri için sadece tabiata ve hasta
git-tiklerini, buna romantiklerinin
pa-lavraya bir romantizm bulabildiklerini belirtir. Bu
gerçekle-re sulu bir romantizmden bir
ve bu romantizmin 1962'ye kadar artarak bütün tim sistemini hatta gerçekçi geçinenlerin dünya
gö-bile temel sözlerine ekleyerek iddi-1962'ye kadar getirir.
Kemal Tahir, Kemal ile ilgili Falih Va-Nu, Hüseyin Cahid, Peyami Safa, Ercüment Ekrem, Sadettin Nüzhet, Kerim Sa-di, Dr. Fuat Sabid, Hikmet, Hüseyin Avni ve Suat
Kemal Diyorlar ki" anketini yapar ve bu anketi 1936
Kemal Tahir bu
anketi, son zamanlarda Kemal'in fikri, milliyeti, ha-eserleri üzerine çok
son olarak da Üniversitesi edebiyat Na-Kemal'in 47. ölüm dönümünde ihtifalde ko-yapacak gençten herkesin birbirini bir za-manda Kemaf in "Dejenere bir muhitte hiç olmazsa
dostla-el dostla-ele verip göz göze
satma-dan biri" olarak halde gencin
fali diyerek kürsüden inmesi üzerine çok ve
"Acaba bu genç için bir bir ve
in-san için kafi bir karakter midir?" diye
rek sorulardan bir anket yapmaya karar
belirtir. 1. Kemal'in sosyal kanaatleri nelerdir? 2. Ke-mal'in liberalizm ile bugünkü demokrasi ve liberalizm ara-farklar? 3. Kemal'in din, milliyet ve vatan telakkisi?
4. Kemal neden laik 5. tesirleri ve
6. Kemal'in istibdatla mücadele bir in-karakter 7. Bugünkü gençlik Kemal'i neden ideal bir kahraman saymak istiyor?33
Kemal Tahir'in anketi ile alevlenen
yeni-den kaleme Söz konusu ihtifal,
Türk Talebe ve burada yapan
Peya-mi Safa da Kemal Tahir
Kemal'i Ziya ile birlikte ve onu da "kaderci" olarak nitelendiren Kemal Tahir, günümüzde de mesel haline gelen tasvir ve tenkit kashyla eserlerine dahil
Hür Murat, avukat yaparken göre-tipler tahmin yürütmede kendini denemeye karar verir. Murat, gelenlerden bir o gün
görülecek tahmin eder ve
dikkat kesilerek Ziya Terkib-i
Bent'inden; "Zira bu terazu bu kadar çekmez/"34
lar ve her getirerek gülümser.
Ölümü'ndeki "Dayak Cennetten mi hikayesine;
"Eli talebelere muallimleri de sopa ile silahlanmak fikrini ileri
atan bizde nevzuhur Bütün tarihi kadar
sopa ile doludur." cümleleriyle yazar, örnekler
verir-ken Ziya eserinin beyitlerinden konuya
uy-gun "Nush ile etmeli tekdir/ Tekdir ile
kötektir." beyti ile edebiyata "geçip kurulan"
toplumsal hayabnda en köklü, en mevkiini ve
tespit çok önemli dile getirir.
Kemal bahsinde gibi Hür
Murat, Hikmet'e Kemal'in
"Hürriyet Kasidesi"ne söyler.36 romanda Murat, Fakir-i Pürtaksir müstear ile bir an-ket defterini 1'Hangi seversiniz? En
sevdi-sorusuna; merhum" diye cevap.verir ve
yazar: bir dirahte döndü kim guya vatan
J
Herdakika bir baltadan bir hali / Gam amma bu mülkün
böyle elden
J
Gitgide elde ahaliKemal Tahir, cumhuriyet ilk Hür
rin sosyal bilhassa
ah-laki hicviyeleriyle aksettirmeye
ça-ABDÜLHAK TARHAN
hayatta iken kendisi ile söyleyen, olarak nitelendiren Kemal Tahir, Abdülhak Hamid'e de eserlerinde yer verir. Esir yazar, Mütareke döneminde çaresizlik ile Abdülhak Hamid bir
üçüncü iznindedir. Cepheye onu yeni bir alaya verirler. O paydos borusu çalar. Yaralanan, ölen, top sesleri, Allah Allah sesleri yoktur. üzerine sanki uçsuz
korkunç bir sessizlik Ramiz Efendi'nin Abdülhak Hamid "Makber"inden bir beyit gelir:
nesi varsa Lakin bu derin sükun dinsin!' der.
ürpere-rek dinmesini bir
Hür annesinin ölümü üzerine
meza-yerini bile kendi annesini habrlayan Murat,
Hikmet ile ölüme dair yazmaktan bahsederlerken Murat, bugün-kü hislerine uygun bir Hamid' in pek
irane bile pek söyler.40 romanda ilgi
duyan Hayret Bey, yer
Ke-mal'de gibi Hamid'le de ister. Mmat, Hayret Bey'in
"Haytde memur/ Allah' a
cümlemi-zin berberi beytinin Abdülhak Hamid'e ait bilir.
Kemal Tahir, 1950 öncesi cezaevi ilk ve son görü-anlam:
"Abdülhak Hfunid' i gün ilk defa gördüm. bir odada du. bir odada rahmetlinin kendilerine ne derece hürmeti
oldu-ben, yüzünün
et-tik. ve sakallanrun
Yüzünü bize emniyetle teslim bir Mli
Na- ol-mama orada, öylece dost olduk."42
notlarda yazar, Abdülhak Hamid'e en büyük ih-tifal ve abidenin, eserlerini yüzbinlerce nüsha okumak43
belirtir.
AHMET
Kemal Tahir, eserlerinde roman bilgi
ve-rirken Ahmet Midhat Efendi'yi de söz konusu eder. Hür
gazetesinin Necmi Efendi, zanaa-ta Ahmet Midhat Efendi ile Baba Tahir, Ahmet Samim, Hüseyin Cahid' e hizmet
Kurt Kanunu'nda ise Kara Kemal Bey'in konaktaki
Ahmet Midhat Efendi' den de bahseden Kemal Tahir,
"Her ben diye ahde giren bir hodgam."46 diyerek
yaza-makinesi" gönderme yapar.
da gibi Kara Kemal'in
konaktaki Kemal, Abdülhak
Ha-mid gibi Halid da bir eseri yoktur.47
Kemal Tahir, bir ankette sorulan dünküler mi bugünküler mi kuvvetli?" sorusuna Halid Ziya üzerinden
cevap ile hem Tanzimat döneminde edebi nevilerimize dAhil olan hem de sanat
·
"Bence, bizde, Tanzimat'tan bu yana, çok köklü bir kurtarabilmek için
bk, kendilerini aldatmaya dayanan, oportünist içinde debelen-mekteyiz. Bu sebeple, bugünün en güçlü Halid Ziya' dan daha üstün gibi, Halid Ziya da bugünün üstün daha üstün
Anketörün; "Söz gelimi, Kemal Tahir'le Halid Ziya hiçbir fark yok demeye mi geliyor?" sorusuna Tahir, roman kaynaklan
hemen hemen hiç fark kendisi gibi Halid Zi-da Balzac, Flaubert, Stendhal, Cervantes, Daniel Defoe, Go-gol ve Dostoyevski'yi sevip söyleyerek cevap verir.49
Abdülhamid'in en zengin vezirlerinden Selim tek
çocu-Parisli bir da Galatasaray' da
ana dili gibi Oxford'u bitirdikten sonra da
resme da okuyup rahatça Esir
Kamil, Barcelona' dan
döner. Yazar, kederli bir
ruh
haliyle seyredenressam tasvirini yaparken Tevfik
Fik-ret'in da
duman Duman Marmara bir volkan
gi-bi tütüyor, daha bütün ana öfkeli fakat
Bu korkuyu, romantik ressam.lann bulutlu, bol seyrederken birçok kereler Uzakta,
den, bu rengin koyudan koyuya giden bütün
aynnblann-dan ibaretti. Ara yaran bu 'esir maskara
renk-leriyle makyaj veriyordu. Kamil Bey, Tevfik Fikret'in 'Sis' kocaman bir çocuk gibi,
onu, biraz da yere Oysa da, bütün öteki
gibi, üzerinde insanlar, iyi, güzel yapbklan zaman, böyle kasvetli günlerde bile temizlenip ... Her yerinde adilik, yenilik varsa suç onun mu?"50
Hür Murat, Fakir-i Pürtaksir takma ile
anket defterindeki "Allah nedir?" sorusuna Tevfik Fik-ret'in "Tarih-i Kadim'e Zeyl"inden bir beyitle ve "Bunu söyleyen
Tev-fik Fikret büyük ve bir efendimi" cümlesiyle cevap verir:
böyle dalaletleri var / Putunu kendi yapar, kendi tapar."51
romanda kahramanlar Saraybumu'nda denize ait bahse-derlerken Fikret'ten "Mavi Deniz"i okur.
Murat, hapishanede hayabrun muhasebesini
yaparken ne iken ne niçin ve Tevfik
Fikret'in "Devenin son beyti ile hükme
fika, Murat' a kur yapar. Durumu bir daha gözden geçiren Murat, miskin daha iyi görür. Fikret'in "Birden
çeki-lip ... Haydi, Duzah'a murdar ... " üst üste zihninden
ge-çirir, sonra kelimelere tek tek basarak ve yüksek sesle de-okur: eden bir gün ... "52
Tevfik Fikret'in ancak kendi
dönemin-de dönemin-de maruz siyasi uzak durarak inzivaya, yan' a çekilmesi Kemal Tahir da gündeme getirilir.
Çorum ve Terakki Cemiyeti
Cevdet Bey, kontrol tutabilmek için
n her göze alabilen Abuzer'le yapar. Çorum' a olarak gelen Seyfettin Bey, Cevdet Bey' e; "Benim
nokta, herkes kendi dar çerçevesinde, kendi namussuz kullanmaya
kalkarsa, bunun sonu nereye diye sorar. Cevdet Bey cevap
ve-rirken konuya dahil Tevfik Fikret'i psikoloji-siyle Tanin gazetesini yüzüstü evine ve "sünepe"
suçlar.53
Esir Mahpusu'nda Cevdet Bey'in Fikret'le ilgili
rine cevap Arif yapar.
külhanbey-!erinden ve argo çok olur. Vaktiyle
onlar-la yapbkonlar-lan olaya da göndermede
bulunur ve Tevfik Fikret olumsuz Cevdet Bey'i tenkit eder.54
Kemal Tahir'in Cumhuriyet idaresinin aksa-yan yönleri ortaya koyabilmek ele Serbest
ve Yol Kamil Bey'in
Ay-hafif yan oturan Tevfik Fikret' e
benzedi-söyler.55
Kemal Tahir, Tevfik Fikret Nasrettin Hoca ile mukayese ederek dile getirir:
" 'Bir gün yapacak fen siyah / Her olacak kudret-i irfanla diyen Tevfik Fikret Efendi bu sözüyle hatta bile
nedretinde ve maazallah fen yaparsa hiçbir
daha toprak kadar
is-pat ediyor. Biz diyelim: Bir gün yapacak fen siyah /
Bizlerde fakat insan Fikret, Haluk'u
rum da, hayalin en o diyorum. 'Bize
bol bol ziya kucakla getir / görmemektendir' diye luna emanet edecek kadar hayalperest ve olan bedbaht Fikret, onun man ülkelerine mal hissediyorsa çok çekiyor demektir. Ruhu ve ebediyeti Fikret inkar etmek bu yegme yoludur ... Ho-ca Nasrettin ve Tevfik Fikret iki gülünç Türk tipi. Türk abidesi... Birin-cisi ciddi hükümlerinde gülünç gülünç hükümlerinde ciddi. Yani Nasrettin Hoca ne kadar bilerek ciddi ve ile Tevfik Fikret o kadar, bilmeyerek saçma sapan ve Aradaki bugün
hesaplamak ama gönül türlüsüne imkm
Eserlerinde zamana ve göre Tevfik Fikret' e yer veren Ke-mal Tahir, bilhassa sert bir dille
GÜRPINAR
Bir Mülkiyet Kalesi' nin vatanperver Mahir Efendi,
muharebeden döndükten sonra ailesi ile evine gitmek ister. Ancak
hamal bir
üzerine evini Mahir Efendi,
Canseza1ya beklemesini, söyler. Canseza
ve dayanamayan kahya,
kahveye girmelerini ister. Yazar, Canzeya'ya bu teklifi da gayriahlaki durumu ön plana
"Bu sözler zaman, Hüseyin Rahmi Meyhane ve isimli ki-yoksa henüz bilinmez. Fakat 'kahveye girmek' teklifi harp içinde dan iki buçuk sene uzakta bir için en hakaretlerdendi."57
Esir Kamil Bey,
sonra dönemin Hüseyin Rahmi'nin ismini
de zikreder. Kamil Bey, bilhassa yazarlarda Avrupa' daki örneklerine benzemeyen gariplikler görür. Kamil Bey, Mississipi ile Amazon nehirlerinden hangisinin daha uzun, hangisinin daha
belki de bilmemelerine
Mesne-vi'yi daha daha
Voltaire' den iyi söyleyip yazanlar, Hegel' den önceki dünyada
bütün fikir ezberleyen
yazar-lardan bahseder. dinlemenin,
gös-korku ile döndürmesinden; ancak
sis-temsizliklerindeki bilgilerini de
dönmesini söz eden Kamil Bey, en büyük
den birini bir hafta için önünde bir
öv-menin, boylu bir aylarca hale getirmek
için "bücür" kelimesini yeterli söyler. Kamil Bey, ilk dönemlerinde
men erkek elbisesi sevimli bir benzeyen
Hüse-yin Rahmi'yi, halde, birkaç
bulunan Tevfik'i, çekingen,
çocukla hiçbir ilintisi bulunmayan babacan Ahmet Rasim' i" ta-bilgi belki ötekilerden biraz üstün görür; fakat içinde memleketin etkisiyle
yenil-giyi kader kabul eden bir halleri
vur-gular. K§.mil Bey, millete güvenmeyi hiçbir zaman
he-nüz bir milletin haberleri bütün
gibi her birinin kendilerini teker teker
bir daha kalkarak yeniden cesaret
çöken da uçuruma beraber
sürük-dile getirir.58
Hür pek çok Kemal Tahir'in
genç-Murat, kedisinden istenen anket def-terinin "Hangi seversiniz? roman?" sorusu-na Fakir-i Pürtaksir ismiyle "Hüseyin verir. Kemal Tahir gençlik de bilhassa Mütareke ve Milli Mücadele'deki tutumu yüzünden Hüseyin Rahmi'yi
ve onu birisi hiç uymayan ye-gane muharririmiz" 60 olarak
CENAP
Bir Mülkiyet Kalesi'nde bir günde sohbette Selami
Efendi, Cenap bir
ile ölen Baha Efendi bir kurar: "Cenap
'Göklerden emeller gibi rizan oluyor kar' Cenap ne
ehemmiyetli Acaba bizim Baha Efendi, kann
al-ne diyor?"61
Hür Murat, annesi yeni ölen evine
rutubet kokan, etkisini bu evi ne za-man gözünün önüne getirse Cenap
daki makalesini hahrlar. 62
YALÇIN
Ahmet Midhat Efendi da gibi Esir
hizmet gazeteciler ismi
geçen Hüseyin Cahid, gazeteci da bahis mevzuu edilir.
Aym romanda Kamil Bey, Hüseyin Cahid ve eseri ile
ilgi-li; Hakikiye Sahneleri'ni
pa-ra Serencebey otuz ramazan,
ka-gelene geçene tutulur, iftardan sonra bütün misafirlere birer
me-cidiye de verilirdi. Öyleyken yiyecek bir bulamayanlar
olur-... belli bir Pis dünyaya, bu pis deniz pek
diyerek yiyecek içecek ön plana
Kemal Tahir, Ahmet den eserlerinde dönemin
atmosferine göre bazen bazen de
pay-onur bir olarak Esir
rin Kamil Bey,'Nedime
etti-yurdun tehlikesi
zafer, dönemin "üstat" diye
nitelendiri-len Murat ve Nedime'nin
Karada-gelen "üstat" Nedime
gazete-de Yunan ordusunun muharebe
sonun-da Bursa mevzilerine çekilmek zorunda
haberinden ziyade kendisi için makaleye ve ondan bahseder:
"Bizim uzun bu zafere bir zafername yazar dersiniz? Ne ol-duk? Kim der ki bu millet bir zamanlar Hint Okyanusu'na donanmalar, Viya-na'ya ordular ... Zafer öyle mi? Gene Yunan'a bir zafer ... Bu
Yu-da olmasa biz ömrümüzde zafer galiba!.. Bir
makale ... Görmelisiniz ... Gazeteleri kimler Mahalle
imam-Benimle da,
öl-çüye, dile güç getirmek onu ... nedir?
Tutar-nedir? Ölçü nedir, dil Tutar-nedir? Buradaki ölçü herhalde, gümrük baskülü ola-cak ... Dil de Hindistan' da bir memleket... Beethoven' e Gazelhan
Veli ... Ben Hani
mecmu-birinci gazel: 'Evvelce olmasa gönlüm / Billahi güzel sen benim olurdun.' gazelidir. Hani
görü-rüz ... Zirzop Ali dostuna yollayacak. .. dilekçe-si bir dörtlük: 'Bu dünya devr-i alemdir daima durmaz döner / Can feneri püf diye bir gün söner / felek mahvederse bu ismi-mi / Size yadigar olarak veriyorum resismi-miismi-mi ... ' Nedime gözlerini rak 'Can feneri püf diye bir gün söner' sözünü,
aru-za uydurarak bir ki, bir sönmez kini,
korkunç hiçbir söz, hiçbir hareketin bu halinden daha iyi anlata-Üstat, kükremekteydi enikonu:
Onu asla affedemem. Asla! Ben affetsem Allah affetmez. 'Mahv-nev'i ber-bat etmeye ne var habis? 'Mahv-nev'i ne Elli kalyonlu Hümayun neyine yetmiyor. Ama denilecek ki ondan ala
donan-ma olur? Ayol o 'donanma' 'sürre ... eksik.'
de-sem saz hakaret ederim. Kimi ilham yahut
il-ham Bizim için, 'Hani mübarek da benzer ya!' ...
Ayol o ... Pek sevindim. 'Sembol' deyince 'müshil
zanneder. 'Mübarek' ile kelimeleri de latifesi ... Yani selefe takaddüm' edecek de 'bir lisan tekellüm' edecek .. .''65
"Üstat", saat kadar gazetedeki makale söylen-dikten sonra gidince Nedime ve Kamil Bey, Hüseyin
Rahmi yer yazarlar ile ilgili bu
olayla birlikte dile getirirler. Nedime bir
milletin bu zor böyle yüzüstü
Türk
so-rar. Kamil Bey, Türk o zamanki
"kendisin-den bir inanmaz." gelen
çoktan birbirlerini çekememelerinin
de bundan söyler. kendilerini hiç
do-içinde toplumla
istedikleri gibi
güçleri böylece bir göze
sembole vurgulayan Kamil Bey, hiçbirinde yarar, yol gösterir bir da sözlerine ekler.
Nedime oysa zamanda ne kadar
muhtaç dile getirir ve "Sanat sanat içindir."
nü "Sanat kuvvetlinin emrinde." demek
istedikleri-ni onlara; ödevinizi ... Bundan .. :
maskara sinmeniz bundan ... Hem bu
memleket ahalisini en büyük tehlike
hem de, o ahalinin önünde secde etmesini istiyorsunuz. "67
di-ifade eder.
Romanda bahsedilen ve "üstat" Milli Mücadele
döneminde verilirken ferdf konular
Ah-met dir.
Hür izler Murat,
elindeki anket defterine kendinden önce okur. Anketin;
"Hangi seversiniz? En sorusuna Çok
"Ahmet romanda Murat,
Ankara'ya tren daha önce hayal
se-yahatini Muhayyilesinde Murat büyük bir da çok Eser, az zamanda dördüncü,
yapar. Nihayetinde Mustafa Kemal alakadar olur. Ankara'ya
Çankaya'ya orada Yahya Kemal, Ahmet de
Mustafa Kemal, bir kere de
dinle-mek ister. Murat, bunu bir edebf zafer olarak
a göre ilk Ahmet tesirinde
yaz-maya Kemal Tahir, göre daha sonra Yahya
Ke-mal' den etkilenir. Her iki de bir mecliste
ni tahayyül eden Murat (Kemal Tahir), bunu za-fer telakki eder.
Kemal Tahir, "Sanat sanat içindir." benimseyenler
Esir Nedime
dile getirirken söz konusu sanat
"zenginlik zenginlik için, için, ilim ilim için" sözü kadar
onu izah da hayat muhasebesi nu70 belirtir.
MEHMET
AI<iF
ERSOYKemal Tahir'in eserlerinde bir
Meh-met Akif'tir. Yazar, Esir Mütareke dönemini, za-ten albndaki ikinci kez edilmesini anlatarak Mehmet Ali'nin psikolojisinde yarat-buhran, bu buhran neticesinde intihara karar vermesi ve intihar
etmesi, Çanakkale Albay Bey'e
veri-lecek mektup ve defter Mehmet Ali, hayabna
son vermek bir
duya-rak irkilir. Mehmet Akif Ersoy'un Balkan se-bebiyle Safahat'm 3. Sesleri"nde yer alan "Atiyi görerek azmi ... " ile
"Dünyada inanmam hani görsem de gözümle/ olan kimse gebermez
bu ölümle." Mehmet Akif'e ait
nere-den Mehmet Ali, okumaya devam
eder: "Ey dipdiri meyyit iki el bir içindir / Davransana eller de senin da senindir. / His yok, hareket yok, yok mi kesildin? / Hayret
ve-riyorsun bana sen böyle Mehmet Ali, "böyle sefil bir''
ölü-mü göze muhasebesini yapar, vatan yolunda dö-ölme neden kendi eline
Hür Akif'in a gitmesinin sebepleri
ara-gösterilen takmak istememesi, roman
Efendi'nin de ve ondan mektup
al-Kanunu' ndan soma
Fakültesi'nden istifa ederek da yapan
Zi-Efendi, Mehmet Akif'ten bir mektup bir de güzel söyler: "Gözleri Türk Salonu'nu
ten büyük Mehmet Akif, isimli biraz da, bu
es-ki dostunun "Gurbetten
mi üstat?" sorusu üzerine Efendi; "Öyle bir seziliyor.
Da-zordur. Siyasete bir
diye-rek cevap verir. Murat, her
evvela siyaset, soma her neyse o belirtir.74
Yol Doktor Münir, Mehmet Akif'i örnek
yerli olup ile ilgili yaparken Kemal
"Su· yerli hiçbir olunmaz. bile olunmaz.
Çünkü gerçekten namuslu olunmaz. Bilirsin, bu
yana, biz halktan Çünkü bu bize halktan
saraydan Halktan halka dönebilmek umudunu kesinlikle saraydan .. , Sarayla en çevresi, vezir vüzera ... Bu dönemde bizim
Bah'ya çabalayan
Os-Daha sonra, çabalayan Türkçülere men hatta bilir bilmez çabalayan, söz gelimi, bizim
Mehmet Akif gibi Müslüman bugünün
büsbütün de yani kendi
var-gibi... bu içinden, bizim sefil etkimizi yere ça-lacak yeni bir yerli insan türü Ben umutluyum, er geç
Bir Mülkiyet Kalesi'nde Mahir Efendi ile Adil Usta, Millet Mecli-si'nin önünde Mustafa Kemal beklerken
arala-bir diyalog geçer:
"- Kim bu öndeki herif?
- O mu? piri... Mehmet Akif Bey ... ... o
- bir mi
-Neden?
- da ...
- her zaman böyle Hocalar
Kemal Tahir'in Malatya Cezaevi'nde notlardan
namus ve ahlak Namusçutar' da Sefer,
boynuna ve
Yusuf'un; "Bir çevirirsen
oku-gibi sözü üzerine duyan
Mehmet Akif'in Sesleri"nde yer alan "Din de kürkün ters
Dutlar deki "Üniversite" hik!yede Kemal
bahsinde Birlik'i "Talebe-yi Ulum"un
gazete-nin için Çanakkale gezisi Mehmet
Aki.f'in Çanakkale için
"Mehmet Akif'in 'Sana dar gelmeyecek makberi kimler / Göme-lim gel seni tarihe diye biten okuduktan sonra, Ça-nakkale' nin hal-i pürmeHilini hiç Bu topraklar için
askerin kemikleri, köpekler çukurlardan yol
tarla Yani Çanakkale dar
gelme-yecek makberi kimse Mehmetçik de, iki buçuk mille-tin Türk yeni tarihe hakikaten Bir enayi herhalde
bedava için rida çekip türbe
yedi kandilli oradan ne tabii malum
de, bir Beyninden
vurul-dönen Talebe-yi Ulum, ondüleli yolup spor gömleklerle
örtü-lü Köylüler, geldi sanarak
hayvan-önlerine katarak çekildiklerinden, yerlilerden tahkik et-mek de mümkün Ele geçen, kemikleri evvela
maksat-olarak bir tarafa Mübarek bakiyeleri bir
küçük tepe vücuda getirdi. bunu ne Yarabbi! Yüze, göze sürmenin, önünde secde etmenin hiçbir yoktu. Bir smk bulup
tepesi-ne bir tahta Üzerine birkaç kelime Bunun
çektiler. Oradaki da muazzam bir abide
bu-lunan mükemmel bir resmi Bu iki tezat Birlik gazetesinin ilk
ne güzel Seddülbahir'i, Kilidülbahir'i,
Gelibolu'yu gezdiler. Yürekleri kan gemiye bindiler. Onlar gemiye biner binmez köylerine dönen Çanakkaleliler, kemiklerin üze-rine dikilen haça benzeterek derh§.1 suya Küçük çocuklar aramak için kemikleri tekrardan Her bir saat içinde eski hfiline avdet etti. Fakat o hafta Birlik gazetesi, bin nüsha daha fazla Bayi Tatar Hasan, kan cebine indirip postu meyhaneye
Mehmet Akif'in 'Çanakkale nam manzumesinden ka-lan tek kelimeyi, 'kandil' kelimesini birkaç kere Sonra: Ölüsü kan-dilli, diye ben o heriflere derim, diye güldü, hakikat heriflerin ölüsü
kan-Bizim aferin!"78
,;Kondurma Siyaseti"nde "radyoda tam tiklal m vurmaya ki, hamiyetinden" 79 gözleri
Mehmet Afdf'in Gazeteci Ömer
bir geçer.80
Kemal Tahir, konusunda benzer sahip
ol-"bizim", üstat" olarak Mehmet Akif Ersoy' a
olumlu dini
is-tismar edenleri ·
MEHMET YURDAKUL
Yorgun da Çerkez Ethem' e verilen
anlabl-yazar, Mehmet Emin'in "Cenge Giderken"
rinden bir da yer verir. makineli
se-ünlü türkülerinden birini "Ben bir Türk'üm, dinim cinsim uludur" önden arkaya, kopa la gelir, yolun toz sanki bir zaman sürünüp
Kemal Tahir, milli konusundaki ifade ederken örnekte Mehmet Emin Yurdakul'u da
rir. Milli lisandan dilini -folklordan da isti-fade ederek- esas ittihaz eden söyleyen yazar, kitabi uydurma lisan olarak addeder, kültürü tercüme belirtir, örnekte Mehmet Emin'in Arap ve Acem kültürü ile Türkçe ifade eder. Yazar,
Türkçe Türkçe büyük milli
ir mektep yapan, kendisinden sonra gelen yol gös-teren ve eserlerinde formüle eden sanatkara veri-vurgular ve Türk vezninin hece vezni ile serbest
na-dile getirir.82
ZiYAGÖKALP
Kemal Tahir'in ilk siyasi temayülü daha önce de
gibi idi. Daha sonra Marksist ideolojiye sahip olan
Ke-mal Tahir, Ziya Gökalp' a
da eserlerinde yer Yorgun da Kemal Tahir'in dü-Doktor Münir, ve Terakki
Cemiye-ti' nden sonra kadro aramaya
den bahsetmesi üzerine Halil kadronun
za-manda ancak vakit
Ve-hip umut dolu, yol gösterici
Ziya Gökalp
bah-seder ve devam eder:
Ziya Gökalp o zamana kadar hiç bir
'Kalp herif' Ziya Bey'i önüne ne imldlnlar getir. içine Her sözüne Kur'an emri gibi
Memleketin biricik umudu olan gözü
eli-ne ... seçmekte, devlet kadar güçlüydü. 'Bunu kötüye dersen edersin! Gücü o Böyle bir için
Az çok dinlemesi, arada gitmesi, senin demenle
bilgisinin
kendi-si de Onu da, bizim gibi çöken imparatorluk, uçuruma
sürükledi. Türkçülükten, imkan
olma-yan bu üç bir sistemi Bu yola
sap-mak, ilk yenilgiyi kabullenmekti. Yenildik."83
romanda Doktor Münir, Ziya
"Gözlerimi Ödevimi
ile ve meseleleri birbirine
son-ra da içinden buna 84
1943 Enstitüsü'nün
an-Çekirdek romanda yazar, tek parti genel
sekre-terinin bir zamanlar Nazi
Hit-ler'in kazanma umudu yenik yerini bir söyler ve sözü Ziya Gökalp'a getirir: "Merhumun,
halka getirecek alaturka bir arslan."85
Hür yer anketin
"Hay-sever misiniz? Hangisini?" sorusuna
"Dünya de sadakatini kurdu severim de sevmem."86
ceva-üzerine Hikmet yüzünü
"Kurt mu? bir de kurt Allah beterinden ...
Mustafa Kemal 'Türkiye Cumhuriyeti'nin olsun?' diye Sof-radakilerden birisi 'Kurt olsun.' demez mi? Bizim 'Ne kurdu?' Efendim, hani bozkurt var ya ... Ergenekon Efsanesi ... Alageyik ... Biz bu geyik
mah-pek nedense, besbelli. okuyup
ezberlediniz mi? Türkçü Ziya Gökalp destan bile Alageyik
bir yardan da ... Orada de ... Yol bulup da ...
Der-ken bir bozkurt ... Herif sofrada bunu de,
'Efsane Türk armaya bozkurdu geçirsek pek münasip olur.' diye mavi gözlerini belerterek: 'Kurdu,
mahsus bir isterim!' diye yana ... Kurdu
bir de, öküzü köylü sor muhallebi ... "87
Hikmet Murat, ciddiyetle
soruya kendisinden önce köpek veren
ci'ye kur için kurt
ver-söyler.
Kemal Tahir'in ölümünden sonra ikinci hikaye
Defteri'ndeki "Han" öyküde ilk defa Ziya Gökalp tara-"mefkure" kelimesine Hikayenin kah-Hayrettin, Turana olduktan sonra Cengiz
mefkure kelimesine
"Ne demek mefkure bana kan gibi geldi ... "88 diye verir.
Kemal Tahir, Ziya Gökalp ve
ile verir. Yazara göre ile
birbirine hiç benzemez:
.. "Biz dan gördüklerimizi almakla da kendi olur,
ama sindiremezsin içine, Çünkü Bab dikenlidir. Onu giyebilmek için gergedan derisi ile bir olma-gerekir. Oysa senin kelebek gibi incecik bir derin var. Olmaz!.. na almaz kan içinde ki, bir yerde, bir gökte
çökersin! .. "89
Ziya
en modem dünya
1900-1920 tarihleri "uzaktan bir benzeyen" Ziya "hangi fikir
Bah'dan bula bula perakendeci Durkheim'in
eskilerinden ileri takdirde hem
hem de eskiyi geri getirmek, yani ölüyü diriltmeye
umut neden yenilgilere
nin kolayca belirtir.
Kemal Tahir, "Han" isimli hikayesinde Turana
"mefkure" mefhumu ilgi ilgili bir
de-yapar. Tahir, bütün Gökalp'tan
ka-lan mefkure kelimesinin felsefesi ve sosyolojisi ciddi ta-çoktan halde kelime uydurma bahsinde
tek-dile getirir.
RlZANUR
Kemal Tahir, Defteri'nde yer alan "Sör Doktor Canka-tar Beg Lokman" hikayesinde Nur' dan, onun Beg
m hak etmesinden bahseder. Nur, hp fakültesine
Leon Kahon'un Gökbayrak isimli alarak son kadar okur, notlar ezberler:
"Pek de olmadan Her ne kadar Çerkez,
babaannesi Arnavut bu az biraz gölge
söylendiy-se de, Doktor RIZA NUR BEG' e bir mektupla bu mesele gün
na BEG'lik, kandan geliyordu.
ezberine göre de DOKTOR LOKMAN da
su Türk Türk
Yazar, da gibi Nur'un anne ve
kökenini belirttikten sonra Anadolu Türkçesinde
"beg", doktorluk tahsilinden ve yine amaçla "lokman", Gökbayrak eseri, nereden
punto ile yazarak Nur'un ön plana
ADIVAR
Kemal Tahir'in eserlerinde yer Halide Edip daha ziyade Milli Mücadele' deki rolüyle Bir Mülkiyet
Ka-:-lesi'nde Yayalar Köylü seyir Mahir Efendi'ye
"bir ile herifi" Ankara'ya geçirdiklerini söyler.
Bahsedi-len Halide Edip'tir. erkeklerin
kaçacak delik ararken onlara; "Hey erkekler, nerdesiniz? mille-ti kime diye feryat eden Halide Edip'in siyah bez
üzeri-ne bayraklar yüzlerinin
na ya da bu lekeyi bir gün temizleriz demek istemesine
Yol bir sabah
yeniden e asker görmeyi ve
onlarla dilediklerini söyler. Bu konuda Halide Edip'i
ceplerinden gibi
bir yandan da gidip minnetle elini öpmek istediklerini de ekler.94
Kurt Kanunu'nda Kara Kemal Bey, Mehmet
Vakit gazetesini okurken bir önceki güne ait
fark eder:
"Halide Edip'in yok ... Yazar bütün
övgüler de 'Yeni OGLU-Yazan: Halide
Edip-Pek tefrika
hapishane okutulan ve
için-de dinlenen Mevlit'i ve Süleyman Çelebi'yi Murat, Halide Edip'in eseri "Sinekli mevlitçisine ta-hammül edilir gibi"% ifade eder.
YAHYA KEMAL BEYATLI
Kemal Tahir'in eserlerinde söz konusu bir Yahya Kemal'dir. Tahir, mevzuunda Hikmefle kadar Yahya Kemal'in etkisinde söyler. Kemal Tahir'in tarihi zaman içinde de Yahya Kemal'in
eser-lerinde yer Esir
vata-psikolojisinde derin etki ile intihar etmeyi Mehmet Ali, defterine gece bir
"Bir alay önde, bando arkada, Orta Asya'ya
Anayurda ... Turan' a ... athlar ovaya ... Hepsi de bizden, hepsi bizim ... 'Bin çocuklar gibi / Bin o gün dev gibi bir orduyu yendik! sözleri Yahya Kemal Bey'in ... "97
Esir Yahya Kemal'in eski
zafer-lerini Mehmet Ali için bir hayal olarak
ken Bir Mülkiyet Kalesi'nde Milli Mücadele
de-Selami Efendi, Mahir Efendi' den, ölen Ba-ha Efendi için mertebesine ruhunun cennete git-duyunca Baha Efendi'nin sol yüzünden
ru-hunun henüz cennete bilmem
ka-daha ayak söyler. Mahir Efendi'nin üzeri-ne Selami Efendi gibi yaparak horlamaya Mahir Efendi, uykuda iken söyledikleri ibaret
için Mahir Efendi'nin cevap vermesine lüzum belirtir ve devam eder:
"Bin çocuklar gibi / Bin o gün dev gibi bir ordu-yu yendik'. Bugün iki bin var. Yahya Kemal Beyefendi... 'Ak
beylerbeyi / Bir yaz günü geçtik Tuna' dan kafilelerle'. Ak beylerbeyinin ne diye bilmem ama böyle giderse
biz, bir günü gerisin geriye
gibi bir semte yedi koldan / gibi Türk
yol-dan'. gibi ... ... Efendim. Yani Rabb'imin kibrit kulunu ... 'Cennette bugün gülleri görürüz de/ Hala o hah-ra titrer gözümüzde'. Mahir Efendi, gene cennete geldik. Gülleri gö-rürüz de ... Cennet mekan Baha Efendi de cennet mekan!
Abdülha-mid de cennet mekan. bir araya çok ... Acep
Ba-ha Efendi, orada da çok diye kadar
mecbur mudur? Ne dersin Mahir Efendi?"98
Esir Yahya Kemal'in "Mahurdan
Gazel"in-den Kamil, yol inip
kürekler, kuvvete boyun genç bir
gi-bi oynak ama istekli ve damen tutup üç
çifte bir zevrakçeye / Geçti nev ... " beytini bitirmeden
Nedim'in bir gazeline geçer. Nedim bahsinde yer bu mukayesede yazar; ama, ilk beyit
ge-çenlerde bir gazelden ... Mahur Gazel'den ... Bozguna,
çöküntü-ye, mahurdan bir gazel ... " diyerek Yahya Kemal'i
TÜRK EDEBiYAT!
Hür Murat, annesi Hüsniye
Ha-vefan' üzerine ölümü ile özelliklerinin de yok olup
gitmesini Yahya Kemal'i de d§hil eder:
"Hüsniye teyzemde bitmez tükenmez bir anne Ölümüyle be-raber bu harikulade insan hissi, duygusu heba oldu? Tamburi Ce-mil'in tambur çalmak melekesi ... Ne bileyim, Neyzen'in
sa-... Yahya Kemal'in yapan ... "100
Hür deniz ile ilgili okuyan
toplu-lukta Yahya Kemal de söz konusu edilir. Hikmet
olan Fatma, Yahya Kemal'in "Gece" sürükledik
sularda" seslerin Victor Hugo' da da söyler.
Murat, bir mecliste Yahya Kemal'in "Ses" okur ve
lOl Otobiyografik
Hür yazan Murat (Kemal Tahir), henüz
Yahya Kemal'in etkisi de fikri
dan Hikmet'i sevmemektedir. hapis yatan Casus,
Hao peri evlenme bütün
ma-sal, roman, piyes, filmlerin kabil
ar-zusundan ürünler ve Yahya Kemal'in
"Deniz Türküsü"nden bir nusra "Yahya Kemal ne güzel
söy-hayal kadar
kablan ve yurdun için
ça-Kamil Bey'in yazar, içinde
bu-gazel için Yahya
Kemal'i ancak bu Ahmet e yönelttikleri
ka-dar Tahir'in bir zamanlar ve
Yahya Kemal, en zor ve
zaman-eski zaferleri ile veya dönemin
mukayesesini isimdir. Yazar ise Yahya Kemal'in
muhteva ve ele Kemal Tahir'e
gö-re yeni muhteva yeni ister. tesiri
gi-bi de muhtevaya tesiri eserlerinde muhteva itiba-yeni sesler ve edebi ihtiva eden Yahya Kemal gazelle-ri, giderek eski kötü ve basitleriyle dolu rubailer yazmaya kadar
NAzIM
RAN
Kemal Tahir'in eserlerinde en çok yer biri, Na-Hikmet'tir. Hikmet ve çevresiyle sonra
siya-si Kemal Tahir, suçtan hüküm bir
dö-nem birlikte Hapishanesi'nde sürekli
ve sonuna kadar
Hik-met'i henüz zamanlan Hür
belirtir. Hür
bir araya geldiklerinde okur-lar. Saraybumu'nda denizle ilgili Fatma, de-nizi en iyi anlatan hangisi sorar.
irleri söylenir. Fatma, Hikmet'in "Bahr-i Hazer"
den; "Ufuklardan ufuklara ... / Ordu, ordu!/ Köpüklü mor, dalgalar
yordu. / Hazer dilini Bala'm /
yordu"104 okuyunca Murat hafifçe çatar; çünkü
bu "komünist'' sevmemek için. epey var gücüyle
kendini Murat, bu deniz için göl için
ya-söyleyince Fatma, Yahya Kemal'le Hikmefi
"Bilmem ki ... Bu göl için yoksa sürükledik sularda'
.. Seslere ... Victor Hugo'da seslere Bir le bitiyordu galiba ... ' ... Les flots vers naus (Dalgalar bize geliyor) Hikmet'te bu sesin daha mükemmeli var: 'Devrilen/ bir inip/
/ bir ata / biniyor Bir kere dalgalann veriyor. Sonra
kelimesini diye okunacak ki ... dümencinin
ya-gibi suyu sürünmesini
Murat, sohbet bir gibi kendi
oku-maya ancak fena halde "Bu Hikmet ne zaman
araya girse, vezinli hepsinde bir kifayetsizlik,
öfkelendiren bir acz diye Fatma,
"Denize Dönmek okuduktan sonra yine yo-rum
"Bizim denizi kadar bir dekor olarak
lar. Ekseriya ... Hem de ümitsiz ... Hikmet'in denizi de elbet bir sembol... Fakat dekor ... Madde-i asliye ... Burada bilakis bizzat kendi-sini dekor haline ... "107
O zaman olan Hikmet'in "Kanma
Mu-rat'tan istenir. Murat, hfilde
da ifade gibi Hikmet'i sevmez ve bunu da belirtir:
"Si-zin gibi duyarak okuyamam. Çünkü hiç sevmiyorum.11108 Fatma
bu sevilmez mi, diyerek Murat;
kendi-siyle hiçbir fikirlerini ifade
eder ve üzerine söz konusu okur. Fatma gözlerle
bu ona ister:
"Bir tanem! / Son mektubunda / sersem diyorsun, / Seni asarlarsa, / Seni kaybedersem diyorsun / /
kan-/ bir duman gibi kederin
saç-/ Ancak bir sürer, / Yirminci / Ölüm / Ölüm, bir ipte sallanan bir ölü! / Bu ölüme bir türlü / olmuyor gönlüm / Bir seher vakti / Bir çingenenin bir benzeyen eli / Takacaksa
bo-Mavi/ gözlerinde korkuyu görmek için/ Beyhude bakacaklar
Na-a! / Ben alaca son / Siz /
Ve bir türkünün / / benim, /
yürekli. / Gözleri baldan benim / Neden
ida-/ Daha dava ilk / Ve henüz bir gibi /
/ Bunlara ver / Paran varsa / Bana bir
fani-le don al, / Tuttu gene siyatik ki/ Daima iyi bir mahpusun ... "110
bittikten sonra tahliline
hiçbir tarza benzemiyor. ver sözüyle siyatik ve fanila don hiç böyle bir giremez Bazen de bilakis ne kadar sade yazar. Galiba cesareti de Mesela: 'Gece gelen telgraf/ Dört heceden
ibaret-ti. / Vefat etibaret-ti.' Bir mecburuz. Her yeni gibi,
bu da eskisinin birdenbire önümüze
eskilerden ya da kendi
ister. Fatma, Mektup"tan sonra hangi eski tarz okunsa mahvolmaya mahkum
dü-Murat, Bekir'in
okuduktan sonra; Hikmet'te olmayan budur. O kocaman
mi sahiden büyük, yoksa o veren
kendisine göre mühim olan mevzular insan kestiremiyor."112
diye-rek Fatma bunu söylemesi
gerekti-ifade edince Murat; "Ya Bursa'ya gitmeliyim! Yahut daha dört
buçuk sene beklemeliyim. Malum ya buçuk sene hapse mahkum."113
diyerek verir. Murat, Onunla
gibi hisseder. Daha sonra Murat,
mutlu etmek için Hikmet'in;
Sö-okur. romanda Hikmet için; "Evet!
Belki büyük Lakin Mustafa Kemal Ben bu
memlekette Mustafa Kemal ihanet
Ha-inlerin da ölüm Bu de, asla demesi
üze-rine bir 'Nikbinlik'
günler çocuklar / iyi günler /
Motor-engin maviliklere çocuklar / Hele bir
son vitesi/ Vuruyor motorun sesi ooy çocuklar! Kim bilir ne
harikula-dedir,/ 160 kilometre giderken ... ' diyebilen adam
mah-Af buyurun, .buna pencerenin
önün-den geçen muhtelif
ev-lerinde bir anda dört yüze kerhane sanat etmektedir. "115
diyerek savunur.
suçlu olarak Malatya' da hapis yatan
Murat, Hikmet'in bir portesini asar,
onunla mektuplar yazar ve ona "üstat" diye hitap eder.116 Namusçular'da da
Hikmet'in büyük portresi II.
Dünya Sovyetleri destekleyen bir yandan
mu-harebe, bir yandan ve avukattan olumsuz mek-tuba Hikmet'in "Taranta-Babu'ya
dan bir bölüm olarak geçer: "Bir öyle
dün-ya ki / kahve içerken / Çocuklar süt /
sözle besliyorlar,/ patatesle ... "118
gözü de beri tarafta
mevhum bir cephe O
de zaman bütün teslim
tasavvur eder. "Haritada her milimetrenin neler ifade
biliyor. geçilmek istenen lekesini siliyorlar." diye
dü-ve "Taranta-Babu'ya Mektuplar'' dan bir beyit daha okur:
"Mussolini çok Çok için çok
Hikmet ile eserine ve onu
· konularda yazar,
verdi-hisseden bir daha iyi
belirtir: "Orada kainattan bile daha ehemmiyetli ve hayret verici
ha-disenin, 'Yolunda durulan, / Zincire vurulan / ... '
söyle-Yine romanda Gardiyan Kel on bir dokumada beton mahzende sürekli kan tüküren
Nadire'nin kitapta makamla Hikmet'in;
eve iskelet gelir. Bizim bir ke:..
re et gelir." sözünü söyler.
zaman hayal canlanan Nadire,
etra-Hikmet'in tasvir edilir:
gözlerine bir hücum etti. Zorla yutkundu. Nadire
-Gardi-yan Kel amele birdenbire
koca-man uçsuz bir meydanda sanki tek pembe
tülbentten incecik, gibi, boynu biraz
Ro-benzeyen ile yüzüne
Hikmet'in günler çocuklar' diye Nikbinlik ve gözleriyle dinliyor, ve gözleriyle da, rini tas dolusu tükürmeye halde, 'Ne fayda biz göremeyiz ki' diye k§.yet bile etmiyordu."122 ·
Süleyman Çelebi bahsinde ele
oku-tulan Mevlit'i dinlerken arada içini çekenleri gören
"Benerci Kendini Niçin Öldürdü?" den bir gelir: "Koca-bir uçurum gibi içini çekti."123
Murat, "Bizim neden Sadi gibi bir adam ler?" sorusuna cevap ararken lisan
yarar meram anlatmak ifade eder. Bu kimler
hususundaki Hikmet ve Piraye
ile de
yarar bir meram. Hangi da birkaç türlü. Ümitli yarayacak söz. Ümitli insan ... Yani teriyle yan ... Ölümü ancak halde, birkaç saniye vakit · ve bütün ömrünü ve kendisiyle beraber ve kendisinden
son-ra nesil nesil olarak insana bir
me-ram ... Mesela, Piraye'ye bir meram ... "124
Bir Mülkiyet Kalesi'nde Kemal Tahir, Hikmet'in
Bedrettin bölümle Mahir Efendi'nin
leri kurar: "Ben yolculuk etmeyi sevmem tek Bir ikindi vakti can / Dedim ki: geldik. Dedim ki: Bak! / Gelmeye
bir geriye toprak''125
Mahir Efendi, Yahya Kaptan çetesi Yayalar Köylü 'bir ikindi vakti' yürürken bu bir manada hissede_r: "Toprak üzerindeki hürriyet gül-mekteydi."126
on iki on üç hapse giren
Kel küçük evlendirilmesinin
gerekli-üzerine dinleyen Casus, Nazrm Hikmet'in
Milliye bir bölüm bir
gi-bi gülen / ve merasimsiz / ve ana evrat küfreden ki ... "1 27 Çekirdek' te tek partinin ileri gelenlerinden
Milletvekili, Yunus'tan Hikmet' e kadar bütün büyük rin en iyi ezberden okur.128
Hikmet, sosyal, siyasi meselelerin Kemal Ta-hir'in eserleri ile ilgili kanaatlerini de kendisine
bil-Hemen her konuda fikir ve
günden itibaren baki kalan Kemal
Tahir, eserlerinde yer ilgili olumsuz
sergile-Hür bile Hikmet
müdafaa Murat ise hapishanede iken dava
Na-Hikmet'in resmini onunla
konularda,
rin destek
SAFA
Kemal Tahir, eserlerinde Peyami daha çok gazeteci kim-ile ön plana
harita üzerinde
göstermek için isimlerini sayarken
Peyami da zikreder:
Ali Sabis, Hüseyin Hüsnü Emir Erk.ilet Peyami Safa ve Mümtaz Faik Fenik beyler de ordusuna bol bol teslim
et-tirirlerdi. Zafer Demek ki gönlümüzün saymak
için bir realitelere uygun ve olacak. ..
Yazar, Peyami Safa~mn edebi roman ve hikayele-rinden ziyade bahseder.
Kemal Tahir, 1933 Ziya a
mek-tubunda Dokuzuncu Hariciye ve bilhassa Bir Tereddüdün
Ro-ile ilgili; "O kadar kendisinin ki, insan, alkolik ve kokainman bir ro-ve böyle bir tipten ne kadar kabilse o kadar nefret ediyor.
üslup mükemmel, yenilik bol. Gelgelelim roman ve mevzu, ka-bil kadar berbat. O kadeh kadeh içkiler ve alkolden ve
bu-terliyor, nefret hissi duyuyor. Lakin bu içkilere de bu
ça-mur insanlara Ne bileyim usta Peyami galiba. Ben
bunu ona Bu hükmü verirken daha
mec-buriyetindeyiz. Her gün herkes için ftkra yazan ve uzun
la cemiyetin (!) edebiyat (!) cevap veren Peyami kendi içine
çe-kilmeyi bir lüzum görüyor Peyami -büyük bilirsin onu ne
kadar severim-hepimizin arzusuna ölüyor. büyüklerimiz. Hep
bir parça böyle sönmedi mi?"131 dile
getirirken bir ay sonra bir mektubunda; "Fa-lih Ethem ve Aka, Peyami de en muharrirler-dendir. bir güzellikleri var."132 diyerek yazan
be-ifade eder. Kemal Tahir, yine Ziya a 1935 tarihli mektubunda aziz dostu Cahit pesimist
da, "bu cinayette", "frengili Baudelaire kadar, morfirunan ve koka-inman Peyami'nin de cürümleri 133 söyler.
Kemal Tahir'in Peyami daha çok giderek ferdi ve mistik, metafizik unsurlar içeren konularda eserler vermesinden
Kemal'in 47. ölüm
dönümü ihtifal
Kemal Diyorlar ki yazan "burjuva münevveri"
ol-makla suçlar.134
Türk Talebe
do-Peyami tenkit eden Kemal Tahir, 1936 Modeli Gençler ve Peyami Safa ile yazan "fikirsiz" olarak nitelendirir. fal "Birkaç küçük burjuva münevverinin ve
bu-tabiyesiyle"135 söyleyerek Peyami Safa'ya gönder-me yapar. Peyami Safa'ya o kadar ki Kemal için "O ne Peyami Safa gibi fikirsizdi ne de Hüseyin Cahid gibi hitap
kitleyi diyerek ve hedef kitle
ba-Peyami Safa ve Hüseyin Cahid' den üstün görür.
FARUK ÇAMLIBEL
Hür Murat, anket defterini doldururken
kendinden önce verilen cevaplara da bakar. Anketin "Hangi
seversiniz? En sorusuna Can Faruk Nafiz ve
"Han ise Faruk Nafiz ve "Suda Halkalar"
verir.137 olan Hikmet de kendisinden
is-Faruk Nafiz'in "Suda bir söyler: "Sahraya daha ilk ... "138 romanda Murat,
rul Hikmet ve Bey ankette sorulan sorular üzerine lar. nedir?" sorusuna "O bulunmazsa
üzerine konu gelir. Murat, Anadolu' da bir
sahil bir bahar günü herkese
öyle bir Nadide'ye, ne olduysa sanki gözüne ayna tu-tuluyor ve bunda da ediliyor gibi; "O yerini
yoksa milyonlarca senelik devri göre
milyon-larca defa yerlerden birisine, gene mi geldi?"139 diyerek
tarifin-den aciz kalacak olur ve Faruk Nafiz'in Saçlar" bir gelir: "Gözlerim görmüyor
vurdu bana."140 bir Murat, Safo'nun
üzerine Faruk Nafiz'in okur ve bitirdikten sonra Safo'ya, sevgisini gqsterebilmek için kendince yo-rumlar: "Diyor ki .... Sevgilisine 'çirkin' Bütün güzellere
... Sevgilisine 'dinsiz' Allah'a ... Sen 'kahpelik'
bile etsen, ben sana ahlaka diyor."141 da Faruk
Na-fiz' den okurlar.
Esir da gibi K§mil
Bey, Nedim'i ve devrini ele ne 'Aç midelerden
do-nur topu gibi ihtilaller!" Hüseyin Nihal
1951 Orkun'da "Faruk Nafiz'e Bir
Hürriyet gazetesinde aleyhinde kaleme
bir "Vaktiyle moda veçhile sola
meylet-solcularla münasebette ve hatta: 'Bir nesli uykusundan
bu haller, / aç midelerden nur topu ihtilaller' beyti gibi
komünist bir manzumeyi o zaman söyleniyor. Bu
söylenti-ye diye sorar ve devam eder.
TEZ
Hür romanda pek çok benzerlikten de anla-gibi Kemal Tahir' in gençlik Murat, yuka-meclisinde Hikmet'in "Kanma Mek-tup"undan sonra Bekir'in bir mektubunu okur:
"Sana ne gönderdim, / ne gül! / Sana gönül verdim / Birden, / iki ayakla bir pupa yelken / yol içimde. / Gece mehtaba ba-/ Kaçak mal gibi / günler / / Sen benim ilk göz / Hani çocuk kalbimizin / za-manlardan. .. / Ay derdin, / Oy derdin / Beni soy derdin / A / Bak ben