• Sonuç bulunamadı

Başlık: GOGOL'ÜN YAPITLARINDA MEMUR TİPLERİYazar(lar):SÜER, Aydın Cilt: 31 Sayı: 1.2 Sayfa: 435-441 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000366 Yayın Tarihi: 1987 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: GOGOL'ÜN YAPITLARINDA MEMUR TİPLERİYazar(lar):SÜER, Aydın Cilt: 31 Sayı: 1.2 Sayfa: 435-441 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000366 Yayın Tarihi: 1987 PDF"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Aydın SÜER Klasik Rus yazınına memur t i p i , gerçekçi bir biçimde i l k kez Puş-kin'le, "Menzil Şefi" öyküsünün başkahramanı ihtiyar memur Vırin'i anlatırken kullandığı şu tanımlamayla girer:

"Menzil şefi ne demektir? Rütbesiyle kendisini yalnızca dayaktan koruyabilen -o da her zaman değil- ondördüncü dereceden bir çilekeş"1 Öykünün kahramanı talihsiz yaşlı memur Virin, aynı zamanda "küçük adam"2 m da Rus yazınında i l k kez belirişidir. Daha sonra kü­ çük memur tipleri Gogol, Tolstoy, Çehov gibi tanınmış yazarlar tarafın­ dan da başarıyla çizilmiş, fakat yazarların bu tiplere olan yaklaşımları farklı bir biçimde ortaya çıkmıştır.

Nikolay Gogol, bilindiği gibi, 1828 de Petersburg'a giderek başa­ rısız bir yazınsal başlangıç yapmış, sonunda bir devlet dairesinde kü­ çük bir memur olarak görev almak zorunda kalmıştır. Çok güç koşul­ lar altında çalışmış, fakat bu çalışma ona memur çevresini i y i bir bi­ çimde tanıma olanağı vermiştir. Bu bakımdan Gogol'ün memur yaşa­ mını konu alan yapıtları, yazarın kişisel deneyimlerine dayanan, ger-çekçilikleriyle insanı şaşırtan bir özellik taşır. Bu yapıtların en önemli­ leri, ülkemizde de tanınan ve sahneye konan "Müfettiş" komedisi, " P a l t o " ve " B i r Delinin Hatıra Defteri" öyküleridir.

"Palto" öyküsünün kahramanı yedinci dereceden küçük bir memur olan Akakiy Akakiyeviç'tir. Yazar Akakiy Akakiyeviç'i şöyle tanım­ lar:

"Ağzı var, dili yok, kalem arkadaşlarının alay ve nüktelerini karşı­ lıksız bırakan bir adamcağızdı. . . Onu dairede kimse saymazdı. K o r i

-1 Puşkin, A.S. Biyelkin'in Hikayeleri. M.E. Basımevi. İstanbul -1964. s. 63

2 Bu tanımlama, yazında, yazgısını hiç bir biçimde değiştirebilme gücüne ve" inancına sahip olmayan, kendisini toplumsal dalgalanmaların kucağına bırakmış sıradan insanlar için kullanılır. Bunlar evrensel tiplerdir.

(2)

dordan geçerken odacılar bile ayağa kalkmazdı Büyükler ona karşı soğuk bir sertlikle davranmayı adet edinmişlerdi"3.

Gogol'ün bu tanımlaması, bize o devrin memuriyet dünyasına ilişkin bir f i k i r vermeye yeterlidir. Akakiy Akakiyeviç, bürokratik sistemin sersemleştirdiği, hakkını arama ve kendini savunma yetene­ ğinden ve bilincinden yoksun bir memur, arkadaşları ise zavallı bir i n ­ sanla alay etme hakkını kendilerinde gören acımasız kişilerdir. Akakiy Akakiyeviç görevini tam yapan, fakat bunun dışında hiç bir amacı ve uğraşı olmayan bir kişidir. Kendi kabuğuna çekilmiştir, okumaz, t i ­ yatroya gitmez, toplum içine girmez ve bütün bunların sonucu olarak da pasif ve korkak bir yaradılışa sahiptir. Gogol, Akakiy Akakiyeviç'i bu t ü r l ü tanımlarken diğer memurların görev dışı yaşamlarına ilişkin bilgiler vermeyi de unutmaz. Bu memurlar genç kızlara kur yapmak için danslı toplantdara gitmekte, bolca dedikodu yapmakta, kağıt oy­ makta, saçma sapan öyküler anlatmaktadırlar. Sözün kısası, bunlar, hiç bir yüksek yönelimi ve beğenisi olmayan, kültür düzeyleri son de­ rece düşük insanlardır. Gogol memurlar arasındaki düşük kültür düze­ nin, aralarında çok yaygın olan, neredeyse gelenekselleşen amire yal­ taklanma, kendisinden alt düzeydekileri ezme alışkanlığının temelini oluşturduğunu da bize anlatmaktadır.

Son derece kısıtlı bir yaşam süren Akakiy Akakiyeviç, eskiyen paltosunun yerine yenisini diktirmek zorunda kalır. Kumaş ve dikiş parasını biriktirebilmek için akd almaz mahrumiyetlere katlanır. Ak­ şam çayını kaldırır, mumu daha az yakar, kunduralarının daha az es­ kimesi için yollarda daha dikkatli yürür. Bu maddi kısıtlamalara kar­ şın, yaşamı artık renklenmiş, palto onun için yasanım amacı haline gel­ miştir.

"Palto hayali Akakiy Akakiyeviç'in yaşamını doldurdu, renk­ lendirdi. Kendini evlenmiş, yanında canlı bir varlık varmış gibi his­ sediyordu. Yalnızlıktan kurtulduğunu, hayat yolunda sevimli bir ha­ yat arkadaşıyla elele yürüdüğünü sanıyordu... Akakiy Akakiyeviç canlandı, önünde belirli bir amacı olan her insan gibi daha kesin, ka­ rarlı hareket etmeye başladı."4

Sonunda Akakiy Akakiyeviç amacına ulaşır. Paltosunu alır ve yaşamında i l k kez mutluluk duyarak bir memur arkadaşının yaş gü­ nüne gider. Ama dönüşte hırsızlar paltosunu çalarlar. Yaşamını adeta

3 Nikolay Gogol. " B i r Delinin Hatıra Defteri". Varlık Yayınları, 1977, s. 47 4 Gogol. " B i r Delinin Hatıra Defteri". Varlık Yayınlan, 1977, s. 66

(3)

paltosuyla özdeşleştirmiş olan Akakiy Akakiyeviç yıkılır. Önce polise başvurursa da, sonuç alamaz. Sonunda ev sahibinin tanıdığı "önemli bir kişi"ye başvurarak kendisine yardımcı olmasını ister.

"Önemli k i ş i " , Çarlık Rusya'sının belirgin memur tiplerinden-dir.. Yazarın anlatımıyla "aslına bakılırsa, fena adam değildi, arkadaş canlısı, iyilikseverdi.".5 Fakat o da bürokratik sisteme kendini uydur­ muş, mevkiini hazmedememiş, astlarına çok sert davranmayı abşkanîık edinmiş, dairesine geldiği zaman maiyetindekilere onu merdiven başın­ da karşılamalarını emretmişti,

"Önemli kişi", Akakiy Akakiyeviç'i sırf arkadaşına gösteriş yap­ mak, gücünü kanıtlamak için azarlar ve kovar. Gogol "önemli k i ş i " tipinde, aslında i y i niteliklere sahip insanların bile, hiyerarşik düze­ nin "gereklerine" uyarak acımasız ve soğuk bir varlığa dönüşmesini güçlü bir biçimde ortaya koymuştur.

Akakiy Akakiyeviç'in trajik ölümüyle sonuçlanan "Palto" öykü­ sünde kahramanın palto gibi asbnda çok anlamsız bir amaçla yaşama bağlanışı, bize A. Çehov'un "Bektaşi Ü z ü m ü " öyküsünün kahramanı, sıradan devlet memuru Nikolay tvanoviç'i anımsatır. 0 da bir çiftlik sahibi olmayı ve kendi yetiştirdiği üzümleri yemeyi yaşamının amacı olarak belirler. Bunun dışında hiç bir şeyle ilgilenmez. Fakat Gogol, Çehov'dan farkb olarak, " P a l t o " öyküsünün kahramanını bu anlamsız amaçtan dolayı eleştirmez, ona yalnızca acır ve sempati duyar.

Akakiy Akakiyeviç'in ölümü bize, yine Çehov'un "Memurun Ölü­ m ü " öyküsünün kahramanı Çervyakov'un ölümünü anımsatır. Gogol, Çehov'dan farklı olarak, Akakiy Akakiyeviç'in ölümünün temelde bi­ linçsizlikten ve kültür noksanlığından kaynaklandığını yeterince vur-gulayamamış- ve kahramanına eleştirel bir biçimde yaklaşamamıştır.

İ k i n c i öykü olan " B i r D elinin Hatıra Defteri"nde ruh hastası me­ murun kişiliğinde "küçük adam"ın yazgısı ortaya konmaktadır. Fakat bu kez öykünün kahramanı Poprişçin'ın Akakiy Akakiyeviç'ten çok farklı bir kişiliğe sahip olduğu göze çarpmaktadır. Poprişçin, Akakiy Akakiyeviç'ten ve onu çevreleyen memurlardan farklı olarak sık sık tiyatroya gider, kültürlüdür, çok yoksul değildir.

Öykünün başında Poprişçin yaşamından memnun bir kişi olarak karşımıza çıkar; müdürün kendisini çağırtarak kalemlerini açtırmasıyla

(4)

öğünmekte, üstlerinden korkmakta ve nefret etmekte, kendisinden aşağı durumda bulunan kişileri de küçümsemektedir.

Poprişçin'in yaşam dengesi müdürün kızına aşık olunca bozulur. Bir anda ezikliğini ve adaletsiz toplumsal düzenin üzerindeki baskısını farkeder. Kendisine saygı duymaya başlar, "herşey amirlerin" diyerek sevme hakkından bile yoksun oluşunu protesto etmeye başlar. Popriş­ çin, daha önce saygı duyduğu üst kademedeki insanların kendisinden üstün olmadıklarını da anlamaya başlamıştır. Neden yedinci dereceden bir memur yerine soylu bir kişi olarak dünyaya gelmediğini kendi ken­ dine sormaya başlar. Fakat müdürün kızı seçimini yapmış, rütbeye ve paraya değer verilen toplumda soylu ve zengin olanı seçmiştir. Popriş­ çin, kendi kendine sorduğu soruların ve olayların etkisiyle delirir ve kendisini İspanya kralı ilan eder. Ondaki büyüklük kompleksi, uzun yıllar ezilen kişiliğinin değerini kanıtlama tutkusunun bir sonucu olarak ortaya çıkar6. Poprişçin'in tımarhane yaşamı derin bir acı ile doludur. Öyküde ayrıca, memurlar arasındaki mevki hırsı, amirlere yaltak­ lanma, rüşvet gibi konulara da değinilmektedir. Gogol, Poprişçin'in ağzından, yurtsever geçinen bürokratların aslında " yağu k u y r u k " peşinde olan, Tanrılarını bile satabilecek çıkarcılar olduklarım belirtir.

Akakiy Akakiyeviç'le Poprişçin arasındaki bilinç ve kültür farklı­ lığı, onların mahvoluş nedenlerinin de farklı bir biçimde ortaya çıkma­ sına yol açar. Akakiy Akakiyeviç bilinçsizliğinin, Poprişçin ise bilinçli ve kültürlü bir insan olarak, toplumdaki adaletsiz hiyerarşik düzenin farkına vararak buna başkaldırışının kurbanı olmuştur.

"Müfettiş" komedisi de bize Çarlık Rusyasınm hem başkent, hem de taşra memur yaşamına ilişkin ayrıntılı bilgiler veren bir yapıttır. Oyunun baş kahramanı Hlestakov t a m bir başkent memurudur. Zen­ gin bir babanın oğludur. Güzel kadınlara ve kumara çok düşkündür. Aptalcadır ve olayları kavrayabilme yeteneğinden yoksundur. Oğün-meyi, palavra atmayı çok sever. Palavralarına inandırıcı bir hava ve­ rebilmekte yetenekli olan Hlestakov, söylediği yalanlara neredeyse ken­ di bile inanmaktadır. "Figaronun Füğünü", " N o r m a " gibi yapıtları yarattığını söyleyecek kadar ileri gider. Ama kendisini dinleyen taşralı memurlar yazma ve sanata o denli uzaktırlar ki ona hemen inanırlar.

Hlestakov'un yaşadığı kentin kaymakamı hiç bir fırsatı kaçırma­ maktadır. Kaymakam bu durumu yaşamının temel ilkesi haline

getir-6 A . N . Sokolov, îstoriya Russkoy Literaturı X I X . veka. (I-ya polovina) Moskova; 1976. 's. 503.

(5)

mistir. Gözüne çarpan her şeyi kendine mal etme isteğine sahiptir.7 Onun düşüncesine göre; m u t l u olmak için para ve mevki gerekir. Bun -l a n e-lde etmek de; rüşvet, ihti-las, üst-lerinin, itibar-lı ve zengin kimse-le­ r i n elini eteğini öpmek, astlarına karşı da hayvanca bir kabalık göster­ mekle olur8. Aslında bu kendisinin yarattığı bir felsefe değildir. Çev­ resi, aldığı eğitim onu bu yönde koşuUamıştır. Bu yüzden yaptıklarının doğruluğuna inanmakta, hatta kendisini dürüst bir kişi olarak göre­ bilmektedir. Astlarını açgözlülükle suçlayabilmekte, örneğin Bobçinskiy'i rütbesine göre fazla çaldığı için suçlamaktadır. Jandarma şefi Derji-morda'nm düzeni korumak bahanesiyle halkı gerekli gereksiz dövdü­ ğünü bilmekte, müfettiş geleceği sırada, "ikide bir elalemi övmeye kalk­

masın" demekle yetinmektedir.

Meslekte ilerlemek için içinde dayanılmaz bir istek duymaktadır. Kızı Hlestakov'la nişanlanır nişanlanmaz generallik düşleri kurmaya başlar. Şöyle der:

"Neden general olmak istiyorum biliyor musun? Çünkü bir yolcu­ luğa çıktın mı, emir subayları, askeri erkan konak yerlerine senden önce giderler... herkes bekler durur. B ü t ü n memurlar, yüzbaşılar, kaymakamlar hepsi bekler. Sen de hiç aldırmazsın. Sen valinin evinde yemek yersin, ötede kaymakamın atlan bekler durur." B ü t ü n memur­ lara özgü olan gösteriş merakı onun da en zayıf yönlerindendir.

Amirlerinin gözünü boyama sanatını da i y i bilir. Müfettişin Düş­ künleri Koruma Kurumunu teftiş edeceğini düşünerek "gereken ted­ birleri alnı, işler yolunda gözüksün; başlıklar temiz olsun; hastalar her zamanki gibi kömürcü çırağına benzemesinler", der. Mahkemenin bek­ leme salonunda' kaz yetiştiren mübaşirleri uyarır. Ona göre, "bir kentte ne kadar çok yıkıntı görünürse, o kentin başı o denli hamarat sayılır."

Avcılığa meraklı yargıç Lyapkin-Tyapkin üç beş kitap okuduğu için kendisini kültürlü bir kişi saymaktadır. O doğrudan rüşvet almaz, ama armağan olarak verilen bir tazı yavrusunu da almamazlık etmez. Ona göre bu rüşvet sayılmaz. Sırf ilgi çekmek için kendisinin tanrıtanı­ maz olduğunu ileri sürmektedir.

M i l l i E ğ i t i m müdürü Luka Lukiç gençleri etkileyecek liberal akım­ lardan korkmakta, bilim alanında çalışan dürüst insanlara

acımakta-7 Gogol. Bütün oyunları. Müfettişi Gerektiği Gibi Oynamak İsteyenler İ ç i n Öğütler. Cem Yayınevi, İstanbul, 1977. s. 180.

(6)

dır. Tam bir^hiyerarşik ruhla beslenmiştir. Şöyle der: "Ben gördüğüm terbiye gereği kendimden bir rütbe üstün biriyle konuşurken aklım ba­ şımdan gider, dilim t u t u l u r " .

Düşkünleri Koruma K u r u m u müdürü Zemlyanika her konuşma­ sından dalkavukluk akan bir kişidir. Alçak bir ruha sahiptir. Kendi­ sini kurtarabilmek için Hlestakov'a posta müdürünün çalışmadığını, yargıcın yalnızca tavşan peşinde koştuğunu ve Dobçinskiy'in karısıy­ la ilişki kurduğunu, Milli Eğitim müdürünün gençlere kötü düşünceler aşıladığını anlatır.

Posta müdürü Şpekin tam bir aptaldır. Sırf merakını t a t m i n et­ mek için başkalarının mektuplarını açar.

Görüldüğü gibi, taşra kentinde görevini yapan tek dürüst memur yoktur. Kağıt oynamak, dedikodu etmek, düzeysiz şeylerle ilgilenmek, onların yaşamının temelini oluşturmaktadır. Ashnda hepsi de-birbi­ rinden nefret etmekte, fakat çıkarlarını korumak için i y i geçinmek ve dayanışmak zorunda kalmaktadırlar. Hepsi görev bilincinden ve duy­ gusundan yoksun, rüşvet almayı olağan bir şey gibi gören memurlar­ dır. Baş kahraman Hlestakov, Petersburg'lu genç bir memurun psiko­ lojisini yansıtmakla birb'kte, taşra memurlarının karakterlerinin açık bir biçimde ortaya çıkışında da bir araç olmaktadır.

Komedi i l k kez oynandığında değişik eleştiriler almış, ilerici demok­ ratlar yapıtı gerçekçi ve olumlu bulurken, tutucuların bir bölümü Go-gol'ü devlet otoritesini sarsmakla ve gerçek dışı şeyler yazmakla suç­ lamış, diğer bir bölümü Gogol'ün yapıtının gerçekçi olduğunu fakat bütün memur dünyasını değil, bir bölüm memurları suçladığını öne sür­ müştür.

"Müfettiş" komedisi kuşkusuz, yalnızca Gogol'ün değil, X I X . yüz­ yıl Rus yazınının da çarlık devri memur dünyasını en ayrıntılı bir bi­ çimde yansıtan yapıtlarmdandır.

Bu yapıtları incelediğimizde, Gogol'ün memur dünyasını gerçekçi bir biçimde, çok değişik yönleriyle verdiğini görüyoruz. O, yalnızca küçük memurların değil, mevki sahibi kişilerin yaşam biçimlerini, ina­ nışlarını, değer ölçülerini, kültür düzeylerini bize tam bir biçimde ak­ tarmayı başarmış, aynı zamanda kişileri bu denli olumsuzlaştıran şeyin çarlık Rusyasmm o devirdeki yaşam biçimi ve bürokratik düzeninin bir sonucu olduğunu vurgulamıştır.

(7)

Gogol'ün memur tiplerine olan yaklaşımlarında onu Tolstoy ve Çehov'dan ayıran en belirgin özelliği, küçük memur tiplerine eleştirel değil, acıma dolu bir biçimde yaklaşması, daha da önemlisi, olumsuzluk­ lara ve haksızlıklara karşı olumlu bir çözüm getirme çabası göstereme-mesidir. Bunu da, onun dünya görüşünün sınırlılığıyla açıklayabiliriz. Zira Gogol, güçlü dinsel inançlarının da etkisiyle, insanın yazgısını hiç bir biçimde değiştiremeyeceğine inanmış bir yazardır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu yaklaşım, İngiltere ile Vichy Fransası arasında bir savaş hali olduğu anlamına gelebileceğinden, Pétain için olumsuz gibi görünse de, İngiltere de

Son olarak ise, farklı parametrelerin etkili olduğu bütünleşme sürecinde, çıkarlar ve kurumlar dışında normlar ve kimlik boyutunun da ele alınması gerektiği vurgulanacak

Bu çalışmada, yetiştiricilik faaliyetlerinin çevreye olan etkileri ve bu etkilerin giderilmesi için alınacak önlemleri, ayrıca su ürünleri yetiştiriciliğinin çevre

Consisting of many forms of relationships other than those of between dominated and dominating groups, civil society does not seem to depend on whether or not there is any

Bir çoğu tekrarlanan sözcüklerden oluşan ortaçlar, metin bağlamı içerisinde (epik anlatım tarzındaki bir metinde olabileceği gibi) tümce içi semantik göstergeler

Buna göre, Ankara Köy­ lerinde, köye mahsus konulardan biri olan "boş zamanların değerlen­ dirilmesi" nden tutunuz da mesken, arazi ve işçilik gücü (labor migra-

ve iğfal ve düşmandan 'ahz-ı sâr ve intikam olunmaksızın ve belki nice kere düşmanı görmeksizin beraberce firar ve külliyen terk-i nâmûs ve 'âr eyledi­ ğiniz ecilden

kullanılarak uygulanması sonucu elde edilen ortalama ROC sonuçları..39 Çizelge 4.6 Farklı benzerlik metriklerinin kesişim gen listesi kullanılarak LAST_DE parmak