• Sonuç bulunamadı

Yaşar'ın hakkı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yaşar'ın hakkı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yaşar’ın

hakkı

Y

AŞAR Kemal'in yaman bir ya­

zısı yayınlandı ABD'nin önde gelen gazetesi "The New York Times"da. Londra'da çıkan "Index on Censorship" dergisinin ocak - şubat sa­ yısındaki daha uzun bir yazıdan kısaltı­ larak alınmış.

Yaşadın güçlü kalemiyle Türk hükü­ metinin Kültlere reva gördüğü eylemler dehşet verici... Özellikle Türkiye'yi hiç bilmeyen Amerikalı okurlar için tüyler ürpertici... Türklere saldırıda bulunmak üzere her silaha sarılan yabancılar için cephane... Yazının şiddeti ve yurt dı­ şında yapacağı sarsıcı etki yüzünden, sanırım, ülkemizde birçok kimseler öf­ kelenecek.

Düşüncelerini yurt içinde ve dışında açıkça yayınlamak, her yazarın hakkı­ dır elbette. Öfkelenenler olsa da, doğru bulmayanlar olsa da... Beğenmeyenler, kendi yazılarını yazarak karşılık versin­ ler, kendi yorumlarını açıklasınlar. Öz­ gürlüklere dayanan demokraside bu hak, baştacı edilmeli.

"Der Spiegel" dergisindeki acı eleşti­ rileri yüzünden, Yaşar Kemal hakkında kovuşturma yapılması ve dava açılma­ sı, A'dan Z'ye kadar yanlıştır demokra­ si alfabesinde. Yalnızca Yaşar Kemal'in yazdıkları, Aziz Nesin'in söyledikleri i- çin değil, uluslararası ün kazanmamış yazarların, gazetecilerin, yayıncıların yaptıkları için de devlet harekete geç­ memeli. Adli işlemleri, yasalar gerekti­ riyorsa, TBMM derhal af çıkarmalı, o yasalar ilk fırsatta kaldırılmalı. Çağdışı yasalara dayanan bir demokrasi, traji­ komik olur.

Sevgili Yaşar Kemal'in yazması, bir temel hak. Ama, belki de yazısı "The New York Times" tarafından sallapati ya da kasıtlı olarak kısaltılmış: Yaşar'ı - olmadığını ve olamayacağını bildiği­ miz bir biçimde - tek taraflı ve hatta "ırkçı" gibi gösteriyor.

Sanki Türkiye'de herkes Kürt düşma­ nı gibi, basında hiçbir cesur ses yok gi­ bi, Türkler bir ulus olarak bütün bir Kürt azınlığını yok etmek istiyorlar gibi ters anlamlar çıkıyor yazıdan.

Başlık "Türkiye'nin söz savaşı"... i- kinci başlık "Eleştirenleri susturarak bir kültürü yok etmek istiyor." İlk bakışta bir ABD'li okurun edineceği izlenim, bir memleket ve bir ulus olarak Türki­ ye'nin bunu yapmakta olduğudur. Oy­ sa yazının birçok yerinde suçlu gösteri­ len, iktidardır, baskı rejimi, askeri dar­ be yapanlardır, ırkçılıktır. Bu yanlış e- ditörlük işlemi, hem Türk ulusuna hak­ sızlık, hem de Yaşar Kemal'e.

Bir başka talihsizlik de, büyük

yaza-“ / i

rımızın PKK terörizminden, PKK sabo­ taj ve cinayetlerinden hiç söz etmeme­ si... Türkiye Cumhuriyeti'ni yıpratmak isteyen bazı iç ve dış güçlerin PKK ey­ lemlerini istismar etmekte olmasına bir ihtimal olarak bile değinmemesi... Ya­ zıda bu denge olmayınca, bütün Türki­ ye, namuslu ve cesur aydıları dahil bü­ tün Türk ulusu, bir canavar gibi görü­ nüyor. Yazık.

Söz ve yayın özgürlüğünün ülkemjz içinde kısıtlanması, işte bu olayda da kendini olanca şerriyle göstermektedir. Birçok konularda eleştiri yayınlayama- yan yazarlarımız, yurt dışındaki basın­ da seslerini duyurabiliyor ancak. Ve dış basın, Türkiye'deki kötü olayları oldu­ ğu gibi - çoğu zaman gerçekte oldu­ ğundan çok daha berbart - gösteren her haberi, her yorumu mal bulmuş Mağribi gibi kullanıyor. Editörlük iş­ lemleriyle, kasıtlı başlıklarla, saptırılmış ifadelerle, bazen akla hayale gelebile­ cek fotoğraflarla, böyle yazıların ruhu­ nu ve dengesini bozuyor.

Eleştirilerini içerde değil de dışarda yapabilmek zorunda kalan bazı yazar­ larımız, böylelikle, Batı'daki ırkçıların, Türkiye düşmanlarının, sansasyonel haber ve yorumları daima Türkler ve Müslümanlar aleyhinde kullanmaya hazır olan Batı medyasının ağına düşü­ yorlar.

İsteyen, aynı gazetelere "okuyucu mektubu" yollasın ya da kendisi yazı yazsın diyebilirsiniz. Doğru. Gel gör ki, herhangi bir Batı yayınında Türkiye'yi savunan, Türkiye'nin olumlu bir yö­ nünden söz eden bir yazıyı yayınlat­ mak, bir dağı yerinden kımıldatmak gi­ bidir. Kötülüğü seve seve sergileyen Batı medyası, Türkiye'de iyi işler de ya­ pıldığını, iyi insanlar da bulunduğunu anlatan her sesi susturmaya and içmiş gibidir.

Yazık bütün bunların olması... Yaşar Kemal'e şimdiye kadar Nobel Edebiyat Armağanı verilmemesi de, aynı Türkiye düşmanlığı yüzündendir. Umarım, ya­ kın gelecekte, Yaşar'ın görkemli eserle­ rinin hakkı Nobel Komitesi tarafından nihayet tanınır.

Yaşar'ın yazısı, Nobel, Batı'daki Türk düşmanlığı, hepsi bir yana... Asıl zo­ runlu olan, Türkiyemizde gerçek bir demokrasi kurmak, terörizmi durdurup Kürt kökenli vatandaşlarımızla yeni bir birleşmeye yönelmek, insan hakları ih­ lallerine son vermek, söz - düşünce - yayın özgürlüğünü gerçekleştirmektir. Türkiye, iyi yönetimle, adaletle, insan­ cıllıkla kurtulacaktır töhmetlerden...

Referanslar

Benzer Belgeler

4 Poston, Larry, Islamic Da’wah in the West: Muslim Missionary Activity and the Dynamics of Conversion to Islam, Oxford: Oxford University Press, 1992, s... Avrupa’da

lievler, Güngören, Esenler ilçelerindeki imalat sanayi işyerlerinin yoğun olduğu alanlar ise salgın riski açısın- dan iç içe geçmiş vahim bir 'kırmızı ada'

Ben/Biz, telif hakkı ihlali nedeniyle üçüncü şahıslarca istenecek hak talebi veya açılacak davalarda Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı Dergisi’nin

 Dental plak biyofilm kaynaklı olmayan gingival hastalıklar sistemik durumların bir göstergesi olabilir ve oral kavitede lokalize olabilirler..  Bu lezyonlar, plağa

İşte bu şuur iledir ki bütün Türkiye felâket kurbanlarına yardım için koşuyor.. Hududsuz matemlerin, en şerefli dili vakarlı sükût, ve verimli

Eserlerinde kuru bir anlatımdan özellikle kaçman Reşad Ekrem Koçu, tarihçi titizliğini akıcı diliyle birleştirerek, tarihimizi, hem daha anlaşılır hem de daha keyifli

Çalışmada, Fiili yatak sayısı, Uzman hekim sayısı, Pratisyen hekim sayısı ve Diğer Personel sayısı girdi, Yapılan ameliyat sayısı, Poliklinikte tedavi

Hausman test is used for the selection between fixed effect model (FEM) and random effect model (REM), and decision is made at 5% significance level. According to