• Sonuç bulunamadı

Mithat Paşa'ya nefyedilme kararının bildirildiği oda

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mithat Paşa'ya nefyedilme kararının bildirildiği oda"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

^ Tarihi Odalar *-rLrx-rn-,_l- rı-r^ 1 / V V W L W Yazan : Halûk Y. Şehsuvaroğlu

Mithat Paşaya nefyedilme

karannm bildirildiği oda

Mithat Paşaya Sadaretten azli • ve memleket hududlan dışına ç ı­ karılması hakkındaki irade eski I

Paşa dairesinin alt katındaki bir I

odada tebliğ edilmişti. 1

II. Abdülhamid, imparatorluğun istibdad sistemde idaresini mem­ leketin bünyesine ve kendi men­ faatlerine uygun buluyor, iki hü­ kümdarın hal’ vak’asmı hazırlı- yanlardan ve kendisini Kanunu Esasiyi ilân etmek gartile tahta çıkaranlardan Mithat Paşaya iti— mad edemiyor, onu ilk fırsatta işbaşından uzaklaştırmaya karar vermiş görünüyordu.

1876 yılının hâdiseleri n . A b - dülhamidi bir müddet için Mithat Paşayı Sadarete getirmeye m ec­

bur etmiş, fakat hükümdarla,

meşrutiyetçi Sadırazamın mem­

leket işlerindeki görüş ayrılıkları ve mücadeleleri bu esnada bütün acılığile belirmişti.

Mithat Paşanın çabuk ilânında ısrar ettiği Kanunu Esası projesi

hakkında hükümdar, muhtelif

mulomçdlermden mütalealar alı­ yor, vaziyetini tahkim ve icabın­ da has unlarını bertaraf edici hü­ kümlerin kanuna girmesini isti­ yordu. Nihayet meşhur 113. mad­ deyi ilendi kalemile kanun met­ nine ilâve etmişti.

II. Abdiühamidle, Mithat Paşa arasında Kanunu Esasinin hazır­ lanmasında ve ilânında başgöste- ren gizli ihtilâflar, nihayet ba n mühim meselelerde ve Babıâlinin istiklâli bahislerinde açığa vurul- mış, Paşa saraya karşı o vakte ka­ dar görülmemiş sert ve haşin bir 1 cephe almıştı.

1 Mithat Paşa, Mabeyne ağır m e- I aide tezkereler yazmış ve bir kaç I gün Babıâliye de gitmemişti. Ken

dişine hükümdardan özür dileme- ^ sini söyliyenlere karşı da (Padi­

şah bana ne yapacak, beni öldü- remez, nefyedemez, ancak azlede­ bilir, bu halde dflhi ahali beni ge­ ne istiyeceklerinden bunun men’i için bir römorkör vapurile derhal Midilliye giderim) diyordu.

Zaptiye Nazırı Ömer Fevzi Pa­ şanın Mithat Paşa aleyhinde II. Abdülhamide takdim ettiği ju r- nallar tam bugünlere rastlamıştı. Bu jumallarda (Kemal Beyin e- vinde bazı kimselerin toplandığı ve aralarında Mithat Paşa istik­ lâlini aldı ,o sayede muradı ber- murad ederiz, diye görüşüldüğü ve bu komiteden başka daha sair yerlerde de saltanat aleyhinde ko­

miteler bulunduğu ve bunların cümlesinin başında Kemal Beyin olduğu) bildiriliyordu.

II. Abdülhamid bu jumallar e- linde oldukça .Kanunu Escsiniıı 113. maddesine dayanarak IVfithat Paşayı memleket hududlan dışı­ na sürdürebilirdi. Padişah 4 şu­ bat 1877 pazar günü akşamı Ma­ beyin Feriği Said, Damad

Mah-—

mud Paşalarla Başkâtib Said Be­ yi (Sadırazam Said Paşa) yanma çağırarak (akşamdan tâ saat beşe kadar) Mithat Paşanın azli ve sü­ rülmesi meselesini müzakere etti. Paşalar ve Said Beyin, nefyin bir müddet geri bırakılması istir­ hamlarına karşı Padişah, Mabeyin Feriği Said Paşaya (sabahleyin saat iki buçukta Zaptiye Müşirile beraber Paşanın konağına gidip mührü aldıktan sonra Iradei S e- niye dahi tebliğ olunarak Ahırka- pı açığında hazır bulundurulacak

Izzeddin vapuru hümayununa

gönderilmesi için Zaptiye Müşi­ rine teslim kılınacak ve fakat ih­ tiyaten konağın civarında biraz asker ile zaptiye bulundurulacak­ tır ) emrini verdi.

O gece II. Abdülhamid, Said Paşayı tekrar çağırıp Başmusahib ile Kahvecibaşınm o gün şehrin her tarafında (eğer Mithat Paşa azlolunursa bütün ahalinin ayak­

lanıp Mabeyne gelerek cebren

Paşayı gene Sadırazam ettirecek­ lerini işitmiş olduklarım ağlıyarak anlattıklarım ve aman efendim Mithat Paşayı azledecekmişsiniz, sakın etmeyiniz, hal pek fenadır diye yalvardıklarını) söyledi ve akşamki kararın sabah derhal ic­ rasını tekrarlıyarak Damad Mah miıd Paşanın da o gece sarayda yatmasını irade etti.

Said Paşa bu haberlerle daire­ sine döndükten sonra uyuyamadı. Mithat Paşayı konağından alma­ lım tehlikelerini düşündü ve (ku lağı kirişte olan ahali arasında bir velvele zuhur) etmesi ihti- malile endişeleri arttı ve Mithat Paşayı, Paşa dairesine çağırtıp bir

istimbotla Izzeddin vapuruna

sevketmenin doğru olacağı kana­ atine vararak, sabah erkenden

Hünkârın huzuruna çıktı. Endişe­

lerini ve plânım anlatanca n . Abdülhemid (Ben de bu gece öy ­ le düşündüm. Bu tedbir pek iyi­ dir) dedi.

O sabah meclis var diye Vükelâ saraya çağırılmış, Mithat Paşa da Seryaver Paşa vasıtasile davet •- dilmiştl. Alman tertibat netice­ sinde Mithat Paşanın arabası Pa­ şa dairesine çevrildi.

Mithat Paşa arabadan inip sa­

ray bahçesine doğru yürürken

Mabeyn Feriği Said Paşa (Bu ta­ rafa buyurun) diyerek Sadnaza- mı, Paşa dairesinin alt katanda deniz tarafındaki odaya aldı ve kendisine çubuk, kahve ısmarla­ dı (1).

Said Paşa, kanape üzerinde

Sadnazamın yanma oturdu ve İlk söz olarak kendisine (Sadaret mührünü bendenize teslim etme­

niz iradei seniye iktizasından­ dır) dedi. Mithat Paşa yarım da­ kika kadar durduktan sonra (ajı- nız) diyerek mührü verdi.

Said Paşa, mührü cebine koy­

duktan sonra, Mithat Paşaya

(saltanat aleyhindeki hareketler­ den, gizli cemiyetlerden ve alman jumallardan) tafsilâtile bahsetti ve, bugün memleket hududlan dı­ şına çıkmasının irade edildiğini, Izzeddin vapurunun da bu mak- sad için hazırlanmış olduğunu bildirdi.

(Bu fermanı padişahiyi işitir işitmez Mithat Paşanın rengi ka­ çıp, telâş gelerek, vallahi, billâhi benim bu cemiyetlerden haberim yok, Allah bu çapkınlann belâsını versin. Bu Rusya parasile ve Ha­ lim Paşanın hud’asile vücude gel­ miş bir şeydir. Eğer beni bura­ dan tard ve teb'id ederseniz alim­ allah memleket mahvolur, Beşike

körfezindeki donanma üç güne

kadar buraya gelir, buraları iyi

düşünülmelidir, Vükelânın bun­ dan malûmata var m ı?) dedi.

Said Paşanın bilmiyorum ceva­ bına karşı da (öyîe İsa rica ede ­ rim. gidiniz, sata şahane efendi­ mize söyleyiniz ki benim bu iş­

lerden haberim yok, mademki

Vükelâ buradadır, bu işi onlar da müzakere etsinler, eğer efendimi­ zin bana emniyetleri yoksa beni Mabeynda bir odada tevkif et­ sinler, evime gitmeyim. Sadaret işlerini burada görebilirim, gerek

M

burada, gerek Avrupada mem le- B ketimizin bu müşkül zamanında R işleri ben görürüm, diye bir hüs­ nü zan hasıl olmuş olduğundan eğer ben buradan gidecek olur­

sam memleket alimallah bi­

ter) (2). dedi.

Said Paşa saraya giderek bu sözleri padişaha arzetti, II. Abdül­ hamid müracaatı k ab u l, etmiyerek Mithat Paşanın derhal uzaklaştı­ rılmasını tekrarladı.

Mithat Paşa evine dahi haber veremeden Paşa dairesi önünde­ k i İzzeddin vapuruna binmek U- zere yerinden kalktı. Bir müddet odada gezindi. Pencereden baktı ve böylece iki dakika kadar geç­ tikten sonra (gitmeli ha) dedi. Said Paşa da (Evet gitmeli, iki yaverle iki ç a v ış sizi istimbotla İzzeddine götürmek için iskelede bekliyorlar) cevabım verdi. Mit­ hat Paşa (Allah rahmet eylesin bu millete) diyerek odadan çıktı. ■

Süratle İstimbota bindi ve İz

-1

zeddin Ahırkapı istikametine doğ fl

ru hareket etti. »

1 — Bugün Millî Saraylar M ü­ dürlüğü olan binanın alt katında, sağda deniz üstündeki büyük oda.

2 — Said Paşanın neşredilme­ miş hâtıralarından.

Referanslar

Benzer Belgeler

1539 Süleyman Haldun GULEMAN Güzel Sanatlar Akademisi Mi­ marî şubesinde talebe 1541 İsmail Atıf SERDENGEÇTİ Hukuk fakültesinden mezun 1553 Hazmonay ADATO Yüksek

This study was undertaken to investigate the effect of chronic treatment with fluoxetine, a selective serotonin uptake inhibitor used widely in the treatment of depression, on

1965-2015 döneminde Türkiye ekonomisinde vergi yükü ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin incelendiği ve VECM (Vector Error Correction Model) analizinin kullanıldığı

We concluded that 900- mg calcium supplementation with calcium lactate had higher calcium bioavailabilty compared with calcium carbonate and may produce

[r]

[r]

Reel sektörü temsilen kişi başına gelir, istihdam ve inşaat değişkenlerinin kullanıldığı Model I’e ilişkin elde edilen etki tepki analizi bulgularına

Saray Kasabası- Denizli sancağının sahip olduğu kaza merkezlerinden biri olarak makro liva olan Denizli’nin 4 saat batı yanında ve Aydın şimendifer hattı üzerindedir.