• Sonuç bulunamadı

Bedri Baykam'ın 30 sosyalist liderle yaptığı söyleşiler yayımlandı:68'lilerin dilinden 68 kitabı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bedri Baykam'ın 30 sosyalist liderle yaptığı söyleşiler yayımlandı:68'lilerin dilinden 68 kitabı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMHURİYET

/ *

9

HABERLER

5 2 Ö 6 9

Bedri Baykam’ın 30 sosyalist liderle yaptığı söyleşiler yayımlandı

6 8 ’lilerm dilinden 6 8 kitabı

METİN HAKYERİ_______________

Bedri Baykam’ın 68'li Yıllar’ın 30

önemli ismiyle 130 saat süren ve iki yıl­ lık bir çalışma süresini kapsayan söyleşi­ leri “68’li Yıllar” adı altında İmge Yaym- lan ’ndan çıktı. Baykam, çalışmanın te­ mel olarak, Türkiye’de demokrasi müca­ delesinin cumhuriyetle birlikte nasıl baş­ ladığını, Türkiye’deki önyargıları, yanlış bilgilendirmeleri, bilinçli siyasi saptırma­ ları engelleme amacı güttüğünü söylüyor. Kitabın ikinci cildi ise yolda... 68’li Yıl­ lar Tanıklar... Baykam, “68’li Yıllar”a iliş­ kin sorularımızı yanıtladı:

- 68’li olmanın farklı yorumlan var. Doğrusu hangisi?

- 68’li olmak tutucu olmamak, kabuk­ larını kırmaktır. Yenilikten korkmamak­ tır. Yenilikçi, devrimci, eşitlikçi bir kim­ lik taşımaktır. Yaşam tarzı olarak da tutu­ cu olmamaktır. 68’li, Bob Dylan'ı, John

Baez'ı dinler. Rock dinler, folk dinler.

Blue jean giyer, evrensel kardeşlikten korkmaz. Tanımadığı insanlardan ve tanı­ madığı konulardan korkmaz. Öğrenmek ister. Dayanışmacı ve paylaşmacıdır. İn­ san sever. Sömürüye başkaldırın Dünya­ da egemen güçlerin, emperyalist güçlerin ulusal ve uluslararası komplolanna baş­ kaldırıdır.

- Kitapta yer alan 68'liierin en dikkat çe­ kici ortak özellikleri nelerdir?

- Genel olarak orta sınıf ailelerin çocuk­ ları. Aydınlanmacı bir gelenekten geliyor­ lar. 27 Mayıs’a sıcak bakan ortamlardan geliyorlar. Onların 68 yıllarında aldıkları kıvılcımın bir kökeni Paris’e, bir kökeni 60 devrimine dayanıyor. En büyük özel­ likleri başkaldırı... Siyasal bilinçlenmede ortaya çıkan bir özveri ve korkusuzluk var. Coplanır mıyız, vurulur muyuz, ne olursa olsun anlayışı var. Akşam ve Mil­ liyet gazeteleri gece çıkıyor Taksim’e, he­

men onlar alınıyor, neye tepki vereceğiz, anında ona karar veriliyor ve hemen ey­ lem yapılıyor. Nerdeyse karşısındakinin niyetini anlayıp tepki koyma özellikleri var.

- Bazı 68’iiler neden döndü?

- Böyle örnekler var. Ama Doğu Perin-

çek de bir örnektir. Uluç Gürkan, Musta­ fa Zülkadiroğlu, Kamil Dede de bir ör­

nektir. Hayatın aynı mücadelenin devamı olduğunu görerek kolay uluslararası, güzel makyajlı tu- W 'tu­ zaklara düşmeden aynı yolda de­ vam eden birçok insan oldu. Ta­ bii ki meşhur 2. cumhuriyetçi dö- T neklerin medyayı ele geçirip med­ yada tam tersine gerçek demokrasi­ nin nefes alma kanallarını nasıl tıka­ dıklarını, nasıl tam tersine totaliter dü­ şüncenin önünü açtıklarını yaşıyoruz. Bu muhalefet 68 kuşağının yumuşak kamı olan bir yarı bilinçli, dönek tosun­ cukların maalesef gazete patronları ve kapitalle kurduğu ilişkiler köprüsü­ nün köşe başlarında tuttuğu sahte ve saf demokratlığın bir sonucudur. Ama bu­ nu 68’in tümü için kullanmamız bence yanlış olur.

Deniz’e de Atatürk’e de.,

man o karizmatik örtünün adını, dokusu­ nu değiştir. Bunu Deniz Gezmiş’e de Ata­ türk’e de yaptılar. Ama başarılı oldukla­ rına inanmıyorum.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları orduyla barışıktı. Bu ilişki sonraları neden bozul­ du?

- Türk ordusu 1923 cumhuriyet aydın­ lamasını kuran, onu ileriye götüren, her türlü yobazlığa karşı çıkan, gerçek anlam­ da 27 Mayıs’m tüm özelliklerini taşıyan

bir orduydu. 68 kuşağı en sıkıştığı anda daima arkasında ordunun olduğunu

bildi. Ordunun içinde gerçek

Deniz Gezmiş’i sterilize etme kampan­ yası başlatılmıştı. Bu kampanyanın ama­ cı neydi?

- Deniz Gezmiş’in yıllardır örtüleme-

yen, yıllardır kirletilemeyen bir gücü var. Sonuçta bu kişilerin Deniz Gezmiş’e uy­ guladıkları gibi bir kısım şeriatçılar ve yo­ bazlar da bunu Atatürk’e uygulamaya kalkıştı. Atatürk’ü dinci göstermeye kal­ kanlar oldu. Sağcı göstermeye kalkışan­ lar oldu, ılımlı İslamcılığa meyilli göster­ meye kalkışanlar oldu. Her yere onun dua ederkenki resimlerini asanlar oldu. Madem o gücü yok edemiyorsun, o za­

ten de 1960 devrimini örnek alıp ülkenin hangi yönlere doğru çekileceğini görüp bundan rahatsızlık duyan sol görüşlü bir subaylar grubu vardı. Bunlar özellikle Do­

ğan Avcıoğiu, İlhan Selçuk, Mümtaz Soy­ sal, Uğur Mumcu ile ilişkideydi.

O dönemin önderlerinden bazıları, ha­ yır biz orduyla ilişkili değildik derken ba­ zdan da tam tersine detaylar ve örnekler vererek bu ilişkiyi kanıtlıyor. “Ordu genç­

lik el ele” mitinglerinde Kızılay’da ordu­

ya selam verdiklerini anlatıyorlar. Bir yandan polisle çatışırken bir yandan “Or­

du gençlik el ele” sloganını 1960’daki gi­

bi atmaya devam ediyor. Deniz ve arka- daşlan. 12 Mart darbesi, balyoz harekâtı, daha sonra 70 sonrasında gelen Evren dar­ besi ve 12 Eylül’üıı getirdiği tüm faşist baskılar öyle kalıcı izler bıraktı ki, yeni

gençlik kuşağı, özellikle sol hareket, or­ du deyince başta Evren’in ordusunu, he­ men arkasından FaikTürün’ün ordusunu aklına getirmeye başladı. Dolayısıyla cumhuriyetin kuruluşundan 71’e kadar geçen yarım asırlık sürede, birbirinin ga­ rantörü ve sevgilisi olan ilerici gençlik ve Türk ordusu arasındaki münasebetler ne­ redeyse kalıcı şekilde darbe ve yara almış oldu.

Özellikle son 10 yılda Türk ordusunun gösterdiği büyük değişim ortada. Kendi gerçek cumhuriyetçi, aydınlanmacı ileri­ ci çizgisine çekildi. 28 Şubat olayı etra­ fında gösterdiği kararlı tavır karşısında bile buna ısınamayanlar var. Orduyu hâ­ lâ Latin Amerika faşizmi, Evren ve Tü­ rün çizgisinde algılayanlar var. Bu zihni­ yetin ardında da bu 20 yılın izleri var.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi T a h a T o ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Fakat ümitsiz aşkı tasvir e- den (Werther) i yazınca o ümit­ siz aşktan lıalâs olan Goethe gi­ bi, Mahmut Yesarî engin sefaleti tasvir eden romanla o

Bir gün konuşulurken Enver Pa­ şa için “ Germanofl!!” demişler, ya­ ni Alman yanlısı, Maliye Nazırı Ca- vit Bey için “ Francöfil” demişler,

Ömer çocukluk ar­ kadaşım, büyük bir mektep arka­ daşım, büyük bir yazı arkadaşım, büyük bir meslek arkadaşım ve büyük arkadaşımdır.. Onun ölümü

2^5 ay zarfında Bayan Seyfeddin ÇUrüksulu refakatinde Tahran'da 11 konser vermiş ve bilahare İstanbul'a avdetinde Bağdat'da da ayrıca üç konser vep

Sonuç olarak, gebelerde infeksiyon hastalıkları içerisin- de en sık üriner sistem infeksiyonu saptanmıştır.. Toplumda o dönemde görülen bruselloz, gastroenterit, KKKA gibi

Ancak bizim üzerinde durmak is- tediğimiz konu; “damat alma geleneği” olarak adlandırılan bir evlilik uygula- masının 1 damatlar ve damat alan ai-.. leler üzerinde

Bu nedenle bu çalışma ile kent planları tasarlanırken var olan kentler ve yeni planlanacak alanlarda kirli havanın tespiti için, alan ile ilgili verilerin toplanması,

"Yeni Dışavurumculuğun", çeşitli görün­ tülerle, çeşitli ülkelerden sanatçılar tara­ fından, aynı zamanlarda ortaya çıktığına bakılırsa,