Tarihten
anılar
Barbaros'un ölümünden kısa bir süre sonra İngiliz tarih kitaplarında yer alan portresi... Yazan: Ata GÜLER
apoli yakınlarındaki Fondi
N
kasabası bir gece canhıraş feryatlarla yerinden oyna mıştı:— «Barba Rosa... Barba Rosa...» sesleri tüm kasabayı sarsmıştı. Akdeniz'i tir tir titreten ve kırmızı sakalından ötürü İtalyanların «Bar ba Rosa (Kırmızı sakal)» diye andık ları Hızır Reis'in bu fakir kasabada ne işi vardı?.. Onun ganimet olarak alabileceği ne bulunabilirdi ki Fon- di'de?..
Napoli’nin pek yakınındaki bu kasa bayı basabilmek için amansız Türk denizcisinin mutlaka bildiği, buradan almayı dilediği bir şey olmalıydı. Yoksa ne bu fakir kasabayı basar, ne de kendisini, adamlarını ve ge milerini b ir tehlikeye atardı... Fondi halkı tarifsiz bir dehşet ve pa nik içinde kaçışmaktaydı. Barbaros ve leventleri kasabaya çıkmışlardı. Fakat ne bir yere saldırıyor, ne de etrafı yağmalıyorlardı. Fakat yine de Fondi'ler, dehşet içindeydiler...
Gecenin karanlığında dört nala ka çan bir atın terkisinde beyazlar için de bir kadın görünmüştü bir an. Son ra at da, terkisindeki beyazlar giy miş kadın da karanlıklar içinde göz den kaybolup gitmişlerdi.
Barbaros, adamlarına öfkeli bir ses le:
— «Bu kadar...» demişti. «Dönüyo ruz...»
Sonra öfkeli adımlarla sahile doğru yürümüştü. Avını elinden kaçırmış bir kaplanın öfkesi ve gazabı vardı adımlarında da duruşunda da... Barbaros o gece Fondi kasabasını, yüzünü dahi görmeden âşık olduğu genç bir kadının uğruna basmıştı. Güzelliği bütün batı Akdeniz kıyıla rında dMlerde dolaşan bu kadın, Fon di kasabasının mutlak hakimi olan Kont Vespassiano Collona'nın eşi Guillia de Gongaze idi. Son derece güze! bir kadın olmasının yanısıra, kültürlü ve güzel sanatlara düşkün b ir kadındı da Gınllia. Ressamları, şairleri korumasıyla da tanınmıştı.
VesDasskmo’ların malikâneleri bu nedenle bir akademiden farksızdı.
Kont Vespassiano da kendisinden hayli genç olan güzel eşinin yüzün den şiire, musikiye ve resim sanatı na merak duymuştu.
30
Akdenizi tîr tir titreten ve kırmızı sa-kalından ötürü (Barba Rosa - Kırmı zı sakal) adı verilen Hızır Reis, yü zünü dahi görmediği genç bir kadına aşık olmuş ve her türtü tehlikeyi g ze alarak sırf bu güzel kadını kaçır mak için Fondi kasabasını basmıştı.
Barbaros, bu genç ve güzel kadının öylesine methini işitmişti ki, görme den âşık olmuştu GuiMia'ya. Ve her
türlü tehlikeyi göze alarak; sırf onu kaçırmak üzere Fondi kasabasını basmıştı. Ancak ne çare ki şansı yaver gitmerpiş; bu güzel kadını o gece elinden kaçrrmışıt koca Bar baros...
Amansız Türk korsanının Kontes Guillia'yı kaçırmak için Fondi’yi bas tığı kısa zamanda bütün kasabaya yayılmış, batı Akdeniz kıyılarımla hep bu macera dillerde dolaşmaya başlamıştı. Barbaros'un ünü arttıkça bu öykü daha da dillenmiş ve bir aşk serenadı gibi tüm kıyılarda söy lenmeye başlamıştı.
Kontes Guillia da kendisine böylesi- ne âşık olan bu büyük Türk denizci sine karşı içinde tatlı bir his duyma ya başlamıştı. Hele Barbaros'un nâ mı cihanı sardıktan sonra bu büyük Türk denizcisine karşı olan hisleri büyük bir aşk şekline dönüşmekte gecikmemişti.
Ve Kontes Guillia o büyük Türk de nizcisinin tekrar Fondi kasabasını basarak kendisini kaçıracağı anı her an büyük bir umutla bekler olmuştu. Yaşlı Kont Vespassıono genç ve gü zel eşinin bu duygularına önce bir anlam, daha doğrusu bir ihtimal ve rememişti. Ancak zaman hızla akıp geçtikçe güzel eşini her geçen gün biraz daha hüzüne gömüldüğünü
görmek Fondi'nin mutlak hâkimini hem üzmüş hem de gitgide sinirlen dirmeye başlamıştı.
Barbaros'a; bütün Akdeniz’i titreten o büyük Türk Amiraline karşı gitgide artan bir öfke ve nefret duymuştu için için. Üzerine gönderilen nice Haçlı donanmalarını perişan eden; Hristiyanlık dünyasının en güven duyduğu denizci Andrea Dorfa'ya Ak deniz’i dar eden Barbaros, yüce gön lünde Kontes GuîlKa'ya karşı umut suz bir sevgiyle yaşamıştı. Ve güzel kadının kendisini büyük bir aşkla sevdiğini de hiçbir zaman öğrene memişti.
Cihan Padişahı Kanunî Sultan Sü leyman'ın Kaptan-ı Deryası, denizci lik tarihinin tanıdığı en büyük deniz ci, Akdeniz’i bir Türk gölü haline ge tiren koca Barbaros Hayreddin Pa- şa'nın ölüm haberi batı Akdeniz kı yılarında bir bayram sevinciyle kar şılanmıştı.
Bu haber karşısında canevinden vu rulan bir kişi olmuştu sadece. O da yıllar önce kocasını kaybetmiş bu lunan Kontes Guiffia idi. Bu acı ha ber karşısında bir manastıra kapa nan güzel kadın orada daha yirmi yıl hep Barbaros’un hatıralarıyla ya şayacaktı...
Taha Toros Arşivi