• Sonuç bulunamadı

Vah, Yahya Kemal, vah!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Vah, Yahya Kemal, vah!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Vah, Yahya

Kemâl, vah!

BUyük Şair Yahya Kemal’e lza-t'o olunan semt ve burada yaşayan insanlar.

G

ültepe ve Harmantepenln alt kesiminde, bir vadinin e- teklerlnde, gelişi güzel sıralan­ mış çürük çarık evlertle beş bin rıüiuslu bir semt var. Büyük şa­ irimi*. merhum Yahya Kemâle İzafe olunarak buraya Yahya K em li adı verilmiştir. îstanbu- lun hemen yanı başında, bu ka­ dar berbat, bu derece perişan bir semt olabileceği insanın ak­ lından geçmez. Burada da ne yol, ns kanalizasyon, ne su. ne elektrik, ne de okul mevcuttur.

Oturanların çoğunluğunu İşçi­ lerin ve az kazançlı vatandaş­ ların teşkil ettikleri bu bakımsız yere, latanbula hayran ve mıs- ralarının çoğunda bu güzel şeh­ ri terennüm eden, en hassas ve İçil şairimizin adının nasıl kon­ duğuna şaşmamak elden gel­ mez.

Yahya Kemâl mahallesine 1- pen keçi yolunu toz. toprak 1- çlnde yürürken büyük üstadın (Koca Mustafa Paşal adlı şiirini hatırladım. Râhmetli şair o mis raları sanki burası İçin söylemiş

tl:

Kocamtıstafapaşa, ücra ve fakir İstanbul T * fetihtentıerl mümin,

mütevekkil, yoksul Hüznü bir zevk edinenler

Kaldım onlarla bülüıı gUn bu güzel rüyftda öyle sinmiş bu vatan semtine milliyetimiz Kİ, blzlz hem görülen, hem

duyulan yalnız biz Mânevi çerçeve beşyflz senedir hep berrak Yaşayanlar değil. Allaha

gidenlerden uzak Ahlret öyle yakın seyredilen

manzarada O kadar koııışııkl dünya duvar yok arada Bu berbat ve perişan mahal­ leyi gezerken, büyük şairin bu mısralarını mırıldanıyor, onun aziz ruhunu anıyordum. Hey gidi koca şair ve bu perişan ve berbat Yahya Kemâl mahallesi.. İsimle müsemma arasında, öy­ lesine bir tezat kİ, lzalıı müm­ kün değil...

Gültepe, Harmantepe ve civa­ rının sosyal hizmetlere biran ön ce kavuşabilmesi için, buraların süratle belediye hudutları İçine alınması veya, müstakil birer belediye olarak, kendi kendile­ rini İdare etmeleri lâzımdır. 35 bin vatandaşın oturduğu bu yer lerin mülki ve hukuki durum­ ları belli olmadıkça, halkın ta­ bii ve medeni İhtiyaçlarının ye­ rine getirilmesi kabil olmaya­

cak, düzensizlikler devam ede­ cek ve şikâyetler hergün bir parça daha artacaktır. Bu konu­ lanla diyorlar ki:

— Referandum yapılacağı söy lendlğl zaman. Kâğıthane bölge­ sinin yedi muhtarlığa ayrılaca­ ğı temin edilmişti. Burada refe- landum yapıldığına göre bu muh tarların seçilmeleri ve halk hiz­ metine katılmaları İcap eder­ di Gerek Gültepeden gerek Har mantcpeden ve Çellktepe He ci­ varından herhangi bir iş İçin kal kıp Kâğıthane köyüne muhtara gitmek, tepeleri, bayırları aşa­ rak bu uzun yolu tepmek halk İçin cidden bir külfet ve eziyet­ tir.

— Muhtarlar olsaydı ne gibi faydaları olurdu?

_ Mahalli belediye teşekkül etmediğine göre, muhtarlar va­ sıtasıyla halk dilek ve İhtiyaçları İlgili mercilere daha çabuk İn­ tikal ederdi, ama bir şartla?

— Ne gibi şart

— Muhtarlar, bugün olduğu gibi tâyinle değil, halk tarafın­ dan seçilmelidirler. Bu suretle İş başına getirilen muhtarların halka bir çok yardımları doku­ nur ve bir takım dedikodular­

da önlenmiş olurdu. — Ne gibi dedikodular? — 35 bin nüfuslu semtlerin Kâğıthane köyünde, tâyin edil­ miş bir muhtarlıkta toplanmış olması türlü dedikodulara yol açmıştır. Mesela, bu eski muh­ tarın koyu bir partili olduğu herkesçe bilinen bir gerçekti. Nitekim, bu partili muhtar, ken dİ tarafdarlarına, mülkiyeti kö­ ye alt olmak üzere uzun vadeli mukavelelerle, tesis kurmaları mucip sebeblle bir kısım geniş arazi parçaları kiraladığı İddia olunmuştur, halkın ağzı torba değil kİ tutup büzesin.. Hatta o kadar kİ. muhtardan tesis kur mak İçin kiralanan bu arazinin o partililer tarafından parselle­ nerek şuna, buna satıldıkları ve böylece menfaat sağladıkları rivayet edilmiştir, Bu, İddialar hakikatle ne dereceye kadar İl­ gilidir bilinemez, ama, halk bun ları söylüyor.

— Peki ama, muhtar başlıbâ- şma böyle bir hareketi nasıl ya­ pabilir, sorumlu düşmez mİ ve İlgili merciler bunu hoş karşı­ larlar mı?

— Bir çok şikâyetler oldu ve bunun neticesi olarak ta bu muh

darın vazifesine vilayet maka­ mınca son verildi. Muhtar hak­ kında İlgili mercilerce tahkikat açıldığını duyduk, bunun gaze­ teler de yazdılar. Fakat, neti­ cenin ne olduğunu bilmiyoruz 1 Hatta, bir rivayete nazaran. Gül tepenin su tesislerine ödenmek üzere köye verilen 20 bin lira­ nın bu maksadın dışında kalan İşlere kullanıldığı söylenmekte­ dir ve bu da tahkik konusu hâ­ diseler arasında imiş...

— Demek şimdi Kâğıthane kö ; yünde, başka muhtar varı

— Evet, başka muhtar var köyde..

— Bu muhtar nasıl?

— Çalışkan, dürüst bir insan I olduğu söyleniyor ve dedikodu­ lara meydan vermemeğe

çalışı-yor‘

T T ' 5 ^ 2 2. 2.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi yaşıyorlar burada

Referanslar

Benzer Belgeler

Sirius B’nin d›fl katmanlar›n› uzaya sal›p beyaz cüce haline gelmeden önce anakol ve karars›zlafl›p fliflti¤i “k›rm›z› dev” evrelerinde toplam 101 ya da

Bilim insanları bu biyosensörün patojen mikroor- ganizmaları anında tespit edip etmediğini sınamak için yaygın bir bakteri türü olan Staphylococcus aureus’u kul- lanmış..

Ona göre, eğer insanlar vücutla- rında hastalık yapmadan konaklayan parazitler ol- madan büyüdükleri için oto- immün hastalıklara yakalanı- yorlarsa parazitleri bu

G enç yeteneklerin bilim dünyasına kazandırılması amacıyla TÜBİTAK tarafından her yıl düzenlenen “Ulusal İl- köğretim Matematik Olimpiyatı”, “Ulusal

Birkaç yıl önce, biri borsa­ cı, biri avukat, adları Cengiz olan iki arkadaş Kallavi So­ kak 20 numarada adını adre­ sinden alan meyhaneyi açtı­ lar ve

Hayvan haklar ı aktivistlerinden Michael Beatty "Kısırlık ilaçlarının acilen kullanıma sokulmasını tercih ederiz, böylece bu tür korkunç sahnelerle gelecekte de yüzle

In conclusion, this study demonstrated that the knot technique, consisting of wedge excision of soft tissue without affecting the nail itself, is a simple technique to treat

This authentic self is created through a transformative process, from Being to Becoming, and thus opens itself up to the possibility of affirmation of life through the