Cumhuriyet
70 . YIL SAYI 24870 S A N A T K Ü L T O R M A G A Z İ N T E L E V I Z Y O N 9 KASIM 1993 SALI
Bakanlar Kurulu karan, kent suçlanna ‘devam1 dedi
Turizm merkezlerinde ayncalıklı uygulam a
OKTAY EKİNCİ
İstanbul’daki, sayılan 40’a yaklaşan turizm merkezlerinden sadece 14 tanesi Bakanlar Kurulu karanyla iptal edilirken, aralan- nda Park Otel, Gökkafes, Taşkışla
Oteli gibi, proje ve ruhsatlan iptal
edilmiş tartışmalı yatınmlann da bulunduğu 23 turizm merkezi ‘ge
çerliliğini’ koruyor.
X -/a k a n la r
Kurulu, İstanbul’da
artık önemi
kalmayan 14 turizm
merkezini iptal
ederken, asıl
tartışma konusu
olan ve sahiplerine
ayrıcalıklı imar
hakları sağlayan 23
merkezi yürürlükte
bıraktı.
Resmi Gazete’de 17 Ekim 1993 günü yayımlanan ve iptali öngörü
len’ merkezler içerisinde, ‘inşaat ları çoktan tamamlanıp, hizmete girmiş olan’ tesislerin yer alması;
aynca yine aynı listede çeşitli ne denlerle ‘imar hakkı bulunmayan’ alanlann turizm merkezleri dışına çıkartılması, Bakanlar Kurulu’- nun bu karanyla ‘neyin iptal edildi
ği’ konusunda belirsizlik yaratı
yor.
Çünkü, geri kalan 23 turizm merkezinde, ‘ayrıcalıklı imar hak
larıyla’ İstanbul üzerinde yaratı
lan dengesiz ve yağmaya dönük
‘betonlaşma terörü’ varlığını ve
tehdidini sürdürüyor.
Turizm Bakanlığı’nın teklifi üzerine. Bakanlar Kurulu’nun 17 Eylül 1993 tarih ve 93/4833 sayılı karanyla İstanbul'daki turizm
Turizm merkezi uygulamasının İstanbul'a getirdiği “turistik” görünüm: Önde Park Otel, arkada Swiss Otel, en geride Conrad Otel... (Fotoğraf: O K T A Y E K İN C İ)
merkezleri dışına çıkartılan 14 proje alanının ‘durumu’ şöyle:
Y apılaşması tamamlanmış
olanlar:__________________
Turizm merkezi kararlan iptal edilen alanlar içerisinde
Laleli’-deki Ramada Oteli'ne dönüşen eski Tayyare Apartmanları, Basın Merkezi olarak restore edilen Sa-
rayburnu'ndaki Sepetçiler Kasrı,
tarihi Dolmabahçe Sarayı bahçe lerini oluşturan Taşlık Parkı’nda- ki Swiss Hotel, yine tarihi parklar dan Y ıldız Sarayı bahçesinde
yük-selen Hotel Conrad’ın bulunduğu arazi, aynı turizm merkezi kuşağı nda Baİmumcu’da inşa edilen Ce
vahirlerin gökdeleni... gibi, ‘özel imar izinleriyle’ yapılaşmasını ta
mamlamış tesisler bulunuyor. Bunlardan Ramada Otel. Basın Merkezi, gibi uygulamalar, turizm
merkezi olsalar da, zaten ‘ayrı
calıklı imar hakkı kullanmamış'
dürümdalar. Swiss Otel, Conrad ve yine iptal edilen 14 turizm mer kezi listesinde yer verilen Beşiktaş- Levent aksı ile Gayrettepe bölge sindeki gökdelenler ise, İstanbul’ un kentsel dengelerine, kültürel
değerlerine ve altyapı gerçeklerine
‘saygısız’ imar izinleriyle yapılan
uygulamalar.
İmar haklan kısıtlı olanlar:
İptal edilen 14 turizm merkezin den diğerlerinde ise, ayrıcalıklı
Taksim ve Çamlıca’daki
durum nasıl?
Bakanlar Kurulu listesinde iptal edilen Taksim Turizm Merkezi bölgesi, ilan tarihi olan 1989 yılı ile, bugünkü uygulamalar arasında büyük farklar gösteriyor.
1980'li yıllar boyunca salt ‘turizm
gözlüğüyle’ bakılan Taksim
Meydanı'nda, bugün artık ‘100
yılın özlemi' metro inşaatıyla
bütünleşecek yeni kent projeleri hazırlıkları var.
Bu nedenle, Taksimin de çevresiyle birlikte turizm merkezi statüsünden çıkartılması, metro gerçeğinin zorunlu bir sonucu. Ama bu yapılırken, örneğin aynı bölgedeki Taşkışla’mn, yeşil yamaçlarıyla birlikte yine de
‘turizm merkezi’ içinde tutulması,
Bakanlar Kurulu kararında
‘olumlu’ denebilecek hiçbir yan
bırakmıyor.
Nitekim, 14 turizm merkezine ait bu içerikteki listenin sonuncu alanı olan Çamlıca Tepesi de, yine SİT kararları ve koruma
planlarındaki kısıtlayıcı hükümlerle, ayncalıklı ya pılaşmaya zaten kapatılan bölgeler arasında. Aynca, bu alanda asıl alınması gereken önlem, özel TV ve radyolann kaçak olarak inşa ettikleri verici anten tesisleriyle, güzelim tepenin bir ‘çelik kule
ormanına’ dönüşmesinden
kurtanlması. Ne var ki kentin estetiği, silüeti, doğal güzelliği vb. konular, turizm merkezi
uygulamasının tamamen ilgi alanı dışında bulunuyor...
“TURİZM MERKEZİ” NEDİR?
• •
Özel imar
12 Mart 1982 tarih ve 2634 sayılı
Turizmi Teşvik Kanunu, turizm
yatınmı yapmak isteyenlere kamu arazisi tahsisinden başlayıp, kredi-vergi
indirimi-gümrük bağışıklığı vb. gibi birçok kolaylıklar getirdi. Bu “kolaylıklar” arasında, yatınm yapılacak arsa ve arazide
“özel imar haklarının”
sağlanabilmesi de yeraldı. Yasanın 7. ve 8. maddelerinde,
1983’ten 1993’e
kadar geçen
on yıl içerisinde,
100’e yakın yer
turizm
merkezi
ilan edildi.
söz konusu özel imar haklarının sağlanabilmesi için, “turizm
merkezi” uygulaması getirildi.
Turizm Bakanlığı'mn önerisi ve Bakanlar Kurulu kararıyla turizm merkezi olarak ilan edilen arsa ve arazilerde ise, imar planı yapma ve onaylama yetkisi Bakanlığa bağlanarak, yatırımcıların doğrudan Bakanlık izniyle “özel imar
koşullarına” kavuşmaları
koşullan
sağlandı. Bu uygulama
içerisinde, 1983'ten 1993’e kadar geçen on yıl içerisinde,
Türkiye’nin özellikle doğal ve kültürel çevre zenginliklerinin yoğun olduğu yörelerinde, çoğunluğunu kamu
mülkiyetindeki orman ve SİT alanlarının oluşturduğu arsa ve arazilerde, 100’e yakın yer turizm merkezi ilan edildi.
İlan edilen turizm merkezleri, olağan imar koşullan dışında ayrıcalıklı yapılaşma haklarıyla yatırımcılara 49 yıllığına tahsis edilirken, özellikle İstanbul’da özel mülkiyetlere de “parsel
ölçeğinde” aym haklar tanındı.
Örneğin Park Otel, Gökkafes,
Swiss Otel, Conrad ve altyapı
sız gökdelenler., gibi yoğun eleştiri konusu olan yapılar, bu tür “turizm merkezi”
kararlarıyla imar haklarına kavuşan uygulamalardır. Turizmi Teşvik Yasası'nın bu
“bilim dışı” ve “kamu yararını gözardı eden” varlığı, hukuk
yoluyla ortadan kaldırılamıyor. Çünkü yasa, “12 Eylül dönemine
ait olma” ayrıcalığını taşıyor; ve
1982 Anayasası'nın “geçici 15.
maddesi” gereğince, anayasaya
aykınlığı iddia edilemiyor; iptal davası açılamıyor. Duyarlı hukukçular, bu sorunu çözmeye uğraşırlarken, Turizm Bakanlığı ve hükümet de bu 12 Eylül yasasını tüm kurallarıyla “işler
kılmayı” yine de sürdürüyor.
•
İstanbul’daki
Turizm
Merkezlerinde
Son D urum
İPTAL EDİLEN TURİZM MERKEZLERİ
1- Kuruçeşme / Sahil 2- Sarayburnu 3- Bebek / Yat Limanı' 4- Laleli / Tayyare Apt. 5- Büyükada (Yörük Ali) 6- Heybeliada (Çamlıca) 7- Taksim ve çevresi 8- Maçka (Taşlık Parkı) 9- Gayrettepe 10- Anatepe (İçerenköy) 11- Kalamış / Zühtüpaşa 12- Beşiktaş / Levent 13- B. Çekmece / B. Düzü 14- Çamlıca YÜRÜRLÜKTE KALAN TURİZM MERKEZLERİ 1- Çırağan Sarayı 2- Park Otel
3- Taşkışla (Süzer Otel) 4- Boğaziçi-Okullar Bölgesi (Denizcilik Okulu-G.S. Li- sesi-Kabataş Lisesi) 5- Beykoz-Hünkar Kasrı 6- İstinye Koyu Çevresi 7- İstinye (Sırtlar) 8- Baltalimanı Hastane ve çevresi 9- Arnavutköy 10- Akaretler (Evler) 11- Yeşilyurt 12- Ataköy (Galleria-Holli day Inn Hotel)
13- Taşkışla Binası ve ya maçları
14- Barbaros Evleri 15- Sanyer-İstinye
16- Galata Kulesi ve çevresi 17- Ataköy (Kazlıçeşme, Zeytinbumu-Bakırköy sahili) 18- Etiler-Nisbetiye
19- Eminönü 20- Florya
21- Sarıyer / Balıkçı Barınağı Çevresi
22- Süleymaniye SİT Alanı 23- Sultanahmet (Eski Ce zaevi)
DAHA ÖNCE İPTAL EDİLMİŞ TURİZM MERKEZLERİ
Beyoğlu-Ege Bahçesi (Ba kanlar K.K. ile)
Beşiktaş-Levent ilave alanlar (Danıştay K. ile)
Pendik Tur. Mer. (Danıştay K. ile)
İstinye Sırtları İlave Alanlar (Danıştay K. ile).
imar hakkı tanınmasına ‘engel
oluşturan’ yasal durumlar var.
Örneğin, Bakanlar Kurulu Kararı ekindeki listede yer alan
‘Kuruçeşme Turizm Merkezi’, ge
çen aylarda Sabancı tarafından satın alınan ‘Sultan Sahlli’ni de kapsayan kıyı kuşağını ve park alanını oluşturuyor. Ne var ki bu alanda imar hakkı, turizm merkezi uygulamasıyla bile değişemeye cek, sıkı kurallara bağlanmış du rumda. ‘Boğaziçi Yasası’ ve onaylı plana göre, bu sahilde tek katlı ve en çok 250 m* büyüklüğünde, gü nübirlik turizme hizmet eden küçük bir tesis, örneğin bir lokanta yapılabilir. Kalan alan ise halka
açık, yeşil kıyı kuşağı olabilir.
Benzer şekilde, aynı listedeki
Büyükada’nın Yörük Ali Plajı bu
lunan kesimiyle, Heybeliada’nın ünlü Çam Limanı denilen yeşil alanında, koruma kurulu karar lan, SİT koşulları ve koruma planı gereğince zaten turizm tesisleri yapmak olanaksız.
Bakanlar Kurulu’nun, Bebek
Koyu’ndaki ‘yat limanı’ turizm merkezini iptal etmesi de, projeleri çoktan ‘geri çekilen’, yatırımcının bile ‘vazgeçtiği’, Koruma Kurulu’ nun ise ‘hayır’ dediği, aynı anda Boğaziçi Yasası’yla da açıkça geli şen bir kararın, 7 yıl sonra ‘düzel
tilmesinden’ ibaret. Anımsanacağı
gibi, Bebek Koyu’nun ortasında,
Dalan’ın isteği üzerine 1986 yılında bir ‘özel marina’ projesi gündeme getirilmiş; kamuoyunun yoğun tepkisi ve diğer hukuksal engeller nedeniyle, hiç değilse ‘de
nizin yağmalanması’ önlenebilmiş
ti...
Yatırım hedefleri
değişenler:
Turizm merkezi uygulamasının, aslında turizme değil, ‘yatırımcının
özlediği ayrıcalıklı imar hakkını elde edebilmesine’ hizmet ettiğinin
çarpıcı bir göstergesi de, bu amaçla ilan edilen merkezlerde daha sonra
‘başka türden’ yapılaşmalara gidil
mesi.
Gökkafes örneğinde olduğu gibi, bu oyun kimi binalara ‘turizm
ve iş merkezi’ denilerek oynanıyor.
Turizm merkezi olanaklarıyla gökdelen izni alınıp, sonra da bi nanın büyük bölümü iş ham’ yapılıyor.
Bakanlar Kurulu, son karanyla, işte bu tür merkezleri de ‘iptal lis
tesine’ alarak, fiili durumun ya
rattığı çelişkiyi gidermiş oluyor. Örneğin. İçerenköy’deki, 1989’da ilan edilen ‘Anatepe Turizm Mer-
kezi’nde bugün konut uygulama
ları var.
...Ve, iptal edilmeyenler
Bakanlar Kurulu’nun 17 Eylül 1993 günlü karan dışında tutulan ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Ya sası koşullarının ‘geçerliliğini sür
dürdüğü’ yirmiyi aşkın turizm mer
kezi ise, İstanbul’un kentsel değer leri, doğal ve kültürel zenginlikleri ve kamu yararım temel alan planlı kentleşme ilkeleri üzerinde en yıkıcı ve ciddi ‘imar terörü’ odak larını oluşturuyor.
Bu ‘geçerli kılınan' turizm mer kezleri arasında", Park Otel ve
Gökkafes, imar planlan ve ruhsat
ları iptal edilmiş ‘kentsel cinayet
ler’ olarak hâlâ varlıklarını koru
yor, var güçleriyle direniyorlar. Bakanlar Kurulu'nun, bu kent suçlarına yine de ‘turizm merkezi’ statüsünü vermeyi sürdürmesi, hukuk dışılığa ve çirkinliğe ‘cesa
ret’ veriyor.
İptal edilmeyen turizm merkez leri arasında, Taşkışla’nm yanı sıra Beşiktaş-Ortaköy arasındaki
‘okullar bölgesi’nin de bulunması
ise, yine 1985'te niyetlenilen bir ta rihsel çevre yağmasının hala
lımut’ olarak varlığını koruduğu
nu gösteriyor. Bu kuşaktaki De nizcilik Okulu. Galatasaray Lisesi ve Kabataş Lisesi'nin kullandığı eski sahil saraylarının otele dönüş türülmesi özlemi, anlaşılan ‘etkisi
ni’ hâlâ sürdürüyor.
Aynı şekilde İstinye Koyu ve çev resi, Baltalimanı Hastanesi ve bah çesi, Sarıyer’deki balıkçı barınağı ve yakın çevresi. Beykoz'daki
Hünkar Kasrı gibi Boğaziçi'nde
toplumun yararlanabileceği ender bölgeler de yine ‘turizm merkezi’ statüsünü koruyorlar. Bu statü, kamuya ait kentsel değerlere tu rizm adına el konulabilmesi tehli kesinin yasal dayanağını oluşturu yor. ‘Yeşil alan’ umuduyla deri imalathanelerinden temizlenen
Kazlıçeşme kıyıları da, Zeytinbur- nu-Ataköy kuşağı boyunca ‘turizm merkezi’ olma özelliğini sürdürü
yor. İstanbul’da varlığını ve ‘tehdi
dini’ sürdüren bütün bu turizm
merkezleri arasında ‘şimdilik’ ma sum görünen ve ‘tehlike arzetme-
yenler’ ise Süleymaniye ve Galata
bölgeleri. 1989 ve 1991’de ‘tarihse!
dokuları kurtarmak’ gibi, gerçek
ten görülmemiş bir amaçla ilan edilen bu turizm merkezlerinde
‘amaca uygun projeler’ eğer ger-
çekleşebilirse, belki o zaman Tu rizmi Teşvik Yasası da yaralı bir parmağa ilaç sürmüş olacak...