• Sonuç bulunamadı

Atatürk belgelerinde Ermeniler:Amerika'nın pehlivan tefrikası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk belgelerinde Ermeniler:Amerika'nın pehlivan tefrikası"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

23 KASIM 1989

DİZİ

SUNUŞ

---MERİKA temcit pilavım yeniden ısıtmaya koyuldu. Bu kaçıncı? Ne za­ man Türkiye'den, kabul edilmesi güç bir isteyeceği olsa önce Ermeni

---sorununu ortaya atar, sonra bundan vazgeçmenin bedeli olarak haracı­ nı açıklar. Şimdilik bilinmeyen haracı yakında öğreniriz herhalde. Ama bu bek­ leme sürecinde geçmişin belgelerine şöyle bir göz atmakta yarar var. üstelik de bakacağımız belgeler Atatürk'e ait. Atatürk, Amerikalıların ve öbür İtilaf Dev­ letleri komiserlerinin bir OsmanlI mezarlığı haline gelen Anadolu’da ellerini, kollarını sallayarak dolaşıp Ermeniler ve Rumlar lehine yandaşlık belgeleri ve kanıtları toplama çabalarını anlatırken hiçbir şey bulamadıklarını da gene

on-I ¡arın beyanlarına dayanarak belirtiyor.

S. T.

ı Amerika, Mondros Anlaşması nın sonuçlarıyla olduğu kadar

Türklerin tüm geleceği ve bu geleceği kendi amaçları doğrul­

tusunda şekillendirmek için Ingiltere ve Fransa’nın İzlediği po­

litika İle yakından ilgileniyordu

Amerika’nın pehlivan tefrikası

29 Temmuz 1919‘da toplanan Erzurum Kongresi'nde Atatürk, Heyet-! Temsiliye Reisliğine seçilmişti.

TA TÜ R K ’ün 25 Mayıs 1919 ve 1 Mart 1922 tarihleri ara­ sındaki söylev ve demeçle­ rinde, bizzat kaleme aldığı telgraf, genelge ve mektup­ larında Ermeni sorununun İ30 Ekim 1918 - 13 Kasım İ1921 tarihleri arasındaki gerçek seyrini çok canlı olarak izlemek mümkündür. Mondros Ateşkes Anlaşma­ sının imzalandığı 30Ekim 1918 tarihini iz­ leyen günlerde İstanbul ve Anadolu’nun belirli kesimleri İtilaf Devletlerince işgal edilmiş, ardından da 15 Mayıs 1919’da Yu­ nanlılar İzmir’e çıkmışlardı, incelediğimiz tarih kesitinde Atatürk belgelerine göre Er­ meni sorunu İtilaf Devletleri’nin,

Amerika’-Fransızlar ve inglllzler İçin Ermeniler, önce kendi kuvvetleri­

ni yıpratmamak amacıyla kullandıkları kuklalardı

Erzurum Kongresi'nde açılış konuşmasını yapan Atatürk, vatanın bölünmesinin söz konusu olduğunu belirtiyordu.

0 tarihte Ermeni sorununun Türklerle Ermeniler arasında de­

ğil, Türklerle Fransızlar, İnglllzler ve Amerika arasında bir so­

run olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Nitekim Atatürk, Erzurum

ve Sivas kongrelerinde bu gerçeği ele almıştı

nın ve Rusya’nın çıkar politikalarından ay­ rı düşünülemez. Ingiltere; Batı’da Yunan-lılan, Trabzon çevresinde Rumları destek­ lediği, onlara öncülük ettiği gibi Doğu'da da Ermenilere yardım ediyordu. Ermenile- re aynı yardımı ve Türklere karşı soykırım uygulamasında destek sağlayan Fransızlar­ dı. Fransızların kanlı oyun alanı Kilikya, Ur- fa, Gaziantep ve Kahramanmaraş’tı. Ame­ rika ise Mondros Anlaşmasının sonuçla­ rıyla olduğu kadar Türklerin tüm geleceği ve bu geleceği kendi amaçları doğrultusun­ da şekillendirmek için Fransa ve İngiltere tarafından izlenen politika ile de çok yakın­ dan ilgiliydi ve olayı günü gününe yakın­ dan izliyordu.

Fransızlar ve Ingilizler için Ermeniler önce kendi kuvvetlerini yıpratmamak ama­ cıyla kullandıkları kuklalardı. Gene Erme­ niler, İngiltere ve Amerika için ateşkesin Türklçr tarafından bozulduğunu ileri sür­ menin ve buna dayanarak kendi uygulama­ larını başlatmanın bir gerekçesiydi. İngil­ tere bakımından bir Türk - Ermeni savaşı Kafkasya’yı boşaltmamak için İyi bir baha­ ne olacaktı. Bolşevik Rusya’nın konuya ba­ kışı ise Türklerin Ermenilere saldırmasını sağlamak, böylelikle Gürcülerle savaşan Rus ordularını Ermeni cephesinde yıprat­ mamak, bu amaçla Türklere para ve silah yardımı vaat etmek, daha sonra ise Erme­ nilere yaranmak, onları Sovyetler toplulu­ ğuna katabilmek için onlardan yana görü­ nerek Ermeniler için Türklerden toprak is­ temek biçimindeydi.

Aradan bir buçuk ay bile geçmeden Atatürk Sivas Kongresi’ni açarken de ko­ nuya biraz daha açıklık getirecek ve şöyle diyecektir:

“ Efendiler, sayın heyetiniz kurtarıcı gö­ rüşmelerine başlamadan önce bazı nokta­ lara değinmek için izninizi dilerim. Biliyor­ sunuz, milliyetler ilkelerine dayalı söz ver­ meler üzerine 30 Ekim 1918’de İtilaf Dev­ letleri ile bir ateşkes anlaşması yapıldı. Ulu­ sumuz hakça bir barışa kavuşmayı umdu. Oysa ateşkes koşulları vatanımız ve ulusu­ muz aleyhine her gün bir biçimde kötüye kullanılarak saldırı ve zorlama aracı yapıl­ dı. İtilaf Devletleri’nden kuvvet alan ülke­ mizdeki Hıristiyan unsurlar ulusumuza kar­ şı haysiyet kırıcı, ihlal niteliğinde çılgınca hareketlere koyuldular. Batı Anadolu'da la­ lamın kutsal yerlerine giren Yunan zalim­ leri, İtilaf Devletleri’nin hoşgörülü bakıştan önünde canavarca facialar yarattılar. Do- ğu’da Ermeniler Kızılırmak’a kadar yayılma hazırlıklarına ve şimdiden sınırlanmıza ka­ dar dayanan soykırım uygulamalanna baş­ ladılar.” .

Atatürk’ün bu saptamaları yaptığı sıra­ da Doğu Anadolu'nun Sovyet Ermenista- nı’na verilmesi hazırlıkları sürüyordu. Erme­ niler Maraş'ta Fransızların, Doğu’da da in- gilizlerin ve Rusların desteğiyle tarihte eşi görülmemiş bir soykırıma girişmişlerdi. Bu­ nun gelişmelerini daha açık seçik görebil­ mek için konuyu şu üç bölümde inceleye­ biliriz:

Sivas Kongresi'nde Atatürk, Yunanlılar ve Ermenilerin Türklere karşı her yerde kat­ liama giriştiklerini ve soykırım uygulamalarına başladıklarını dile getiriyordu.

KİMLE KİM ARASINDA?

nun Türklerle Ermeniler arasında değil. Türklerle Fransızlar, Ingilizler ve Amerika arasında bir sorun olduğu açık seçik orta­ ya çıkıyor. Ermeniler bu sözde sorunun gö­ rünürdeki piyonlarıdır. Sorun Türk-Ermeni sorunu değil, TOrk-Fransız, Türk-lngiliz, Türk-Amerikan ve Sovyet-Ermeni sorunu­ dur. Eğer ortada bunların dışında ve bu ağırlıkta bir Ermeni sorunu olsaydı, bu, Er­ zurum ve Sivas kongrelerinin gündemine girmez miydi ve özellikle Amerika manda­ sının tartışıldığı Sivas Kongresi’nde ele alınmaz mıydı?

Nitekim Atatürk 23 Temmuz 1919 gü­ nü Erzurum Kongresi’ni açarken konuyu şöyle tanımlayacaktır:

İlk bakışta tablo oldukça karmaşık gö­ rünmekle birlikte o tarihte Ermeni

sorunu-“Vatanın bölünmesi söz konusu. Karar olarak Doğu illerinde Ermenistan, Adana ve

Kozan çevresinde Kilikya adıyla Ermenis­ tan, Batı Anadolu’nun İzmir ve Aydın kesi­ minde Yunanistan, Trakya’da, başkentimi­ zin kapısına kadar keza Yunanistan, Kara­ deniz kıyılarında Pontus Krallığı, vatanın geri kalan kısımlannda da yabancı işgali ya da korumacılığı gibi, artık 650 yıldan beri bağımsız olarak saltanat sürmüş, tarihe geçmiş adaletini ve yiğitliğini vaktiyle Hin­ distan sınırtanna, Afrika’nın ortasına ve Ma­ caristan’ın batısına kadar götürmüş olan bu ulusun tutsaklık düzeyine indirilmesi, sonunda da bu devletin tarih sayfasını ka­ patarak onu sonsuzluğun tarih mezarına gömmek gibi İnsanlıkla, uygarlıkla, özellik­ le ulusçuluk İlkeleriyle bağdaştırılmaz bir amaç benimsenmiş, hatta onaylanmış ve görülüyor ki uygulama devresi

başlamış-I. Soykırımın gerçek yüzü.

II. Ermenistan Cumhuriyeti ile savaş

ve barış.

III. OsmanlI hükümetinin olaylar karşı­

sındaki tutumu.

Bu bölümleri de şöylece konulaştıra- biliriz:

1. Fransız-Ermeni işbirliğiyle gerçekleş­ tirilen soykırım olayları ve ilgili belgeler.

2. İngiliz-Ermeni işbirliği. 3. Rus-Ermeni işbirliği. 4. Amerika’nın tutumu.

5. Düzmece raporlar ve güdülen amaç. 6. Gerçekleri yansıtan rapor.

7. Ermenilere karşı tutumumuz.

YARIN:

FRANSIZ-ERMENİ İŞBİRLİĞİ

tır.”

f * J Yazarın aşl Av. G ün a y Haştam oğlu Ha bfrlikta hazır­

lamakta olduğu " Atatürk: Konular A n slk lo pa dlsr ad­ lı yapıtın uErmanHarn m addasindan özatlanarak ya- nidan yazılmıştır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Melez bir teknolojiye sahip olan CA- ES tesisleri, sisteme entegre edilen üre- tim tesislerinden (rüzgâr türbini, güneş kolektörü vb.) elde ettiği enerji ile tale- bin

Trip Russel Miyami'de (Lincoln) caddesinde, altında bir sıra dükkânları, ve içinde, yüzme havuzu bulunan bu otel binası yeni inşa edilmiştir.. Binanın yatak odalarını ihtiva

Anayasanın amir hükmü herkesin elde ettiği gelir, servet ve harcamaları (ki bunlar aynı zamanda mali gücün göstergeleri olarak kabul edilmektedir) üzerinden

ABD’de MOX ile çalışan reaktörler çok az olduğu ve devletin nükleer silah üretimi- ne karşı önlem olarak nükleer atığın ge- ri dönüştürülmesine karşı olması

Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan araştırma, ücretsiz doğum kontrol yöntemi sağlayan projenin erken yaşta hamilelik ve kürtaj oran ını düşürdüğünü

1975’te Vietnam Savaşı sona erdiğinde örgüt üyeleri daha fazla yer altında yaşamalarına gerek olmadığına karar vererek yeniden gün yüzüne çıkmışlardır..

Pitbull tek bir ırk olmaktan çok birkaç ırkı içeren bir sınıflandırmanın karşılığıdır (Staffordshire Bull Terrier, Amerikan Pit Bull Terriers, Amerikan Bully,

Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği