• Sonuç bulunamadı

Münevverden aydına...Attila İlhan'ı kutlayarak...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Münevverden aydına...Attila İlhan'ı kutlayarak..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Münevverden aydına....

Attila İlhan’ı kutlayarak...

M

ER zaman rahmetle anacağımız, Orhan Erkanlı'nın bir sözü vardı: "Bu vatanı, önce kurtarıcılardan kurtarmak lazım!" derdi...

Orhan Erkanlı bir ihtilalciydi hem de başarı kazanmış bir ihtilalciydi. 25 Mayıs 1960 sabahı İstanbul'u onun tank taburu ele geçirmişti, kısacası o da vatanı kur­ tarmaya soyunmuş, kurtardığını sanmış, aradan on yıl geçtikten sonra vatanı kur­ tarmanın, ancak, kurtarıcılardan vatanı kurtarmakla mümkün olduğunu anlamış­ tı...

Bunu, şunun bunun değil, bir ihtilalci­ nin söylemesi önemliydi...

★ ★ ★

TANZİM ATTAN bu yana, belki de da­ ha önce yakalarına önce "münevver" sonra "aydın" etiketi takanlar, Batı'da ne görmüşlerse, bir misyoner gibi, onu ay­ nen getirip, uyguladıkları takdirde de memleketi kurtaracaklarını sanmışlardı... Hele bir de Batı'nın oryantalist gözlüğü­ nü takıp, memleketine, onların gözlü­ ğüyle bakıp, Batılının gözüne girdiler mi?

★ ★ ★

ELBETTE Batı'dan alınacak çok şey vardır, alınmalıdır da...

Lâkin Batı'nın kültürünün manevi de­ ğerlerini, sosyal hayatın uygulamalarını, aynen getirip, Türk toplumuna giydirdin mi, onu bir acayip kılığa sokarsın... Sıska bir adama, bir şişman elbisesi, ya da şiş­ mana, cılızın elbisesi ne kadar uyarsa...

★ ★ ★

BU neye böyle olmuştur?

Tembellikten, derseniz yanlış söylemiş olmazsınız...

Adam okuyacak, inceleyecek, göre­ cek, sonra topluma uygun kuralları tesbit edecek...

Zor iştir bu!

Hazır model varken, alırsın örneğini, giy bunu dersin, oldu bitti...

Lâkin olmuyor, adam kendine yakış­ mayanı giymiyor, giymeyince de kızıyor­ sun, "Bu halk adam olmaz!" deyip, kü­ süyorsun...

★ ★ ★

BU yıl, yetmişinci doğum yılını kutla­ dığımız Attila İlhan'ın bir yazısını hatırlı­ yoruz, ama önce hem kendisini kutlaya­

lım, hem de soralım:

"Türkiye kaç Attila İlhan yetiştirdi, ka­ çını yetmiş yaşlarına kadar getirdi?"

Bunu düşünelim, cevabı hazin olsa bi­ le...

★ ★ ★

EVET, Attila ilhan o yazısında, 30 yaş­ larında bir Türk aydınını(!) anlatır, aydı­ nımız edebiyata, sanata düşkündür. Fa­ külte bitirmiş, gündelik sohbetlerinde bi­ le aşırı öz Türkçe konuşur. Attila İlhan'a göre, bu özelliklerinden dolayı da elbet­ te ilerici'dir. Önce İngiltere'yi denemiş, tutturamamış, dört, beş aydır da Ameri­ ka'daymış.. Gönderdiği mektupta, şöyle diyormuş:

"... gerçekte burada hiçbir şey bana farklı, yabancı ya da alışılmadık gelme­ di. Aksine, geldiğim andan itibaren, san­ ki buralarda çok uzun zamandır yaşı- yormuşum duygusu içindeyim; hatta da­ ha da öte, buraya ait olduğumu düşünü­ yorum."

★ ★ ★

ATTİLA İlhan sorar:

"Şimdi söyleyin bakalım; tesadüfen A- nadolu'da bir şehre düşmüş, Amerikalı bir aydın, ülkesine benzer bir mektup yazar mı, yazmaz mı? Ya da bu mektu­ bu yazan aydın türü, nasıl bir aydın tü­ rüdür; bunlara daha çok hangi ülkelerde rastlanır?"

★ ★ ★

BİZİM bir zamanlar sıkça yazdığımız, ama uzun bir süre de ara verdiğimiz bir temel ilke vardır, şöyle derdik:

"Demokrasiyi çok severiz, bizim parti kazanırsa!"

1950'den beri, her seçim sonrası bu il­ ke uygulandı ve özellikle kerameti ken­ dilerinden menkul aydınlar hep aynı pla­ ğı çaldılar:

"Halk cahil, kendi çıkarını bilmiyor!" Bilseydi ne yapardı?

Onlara oy verirdi!

Onlar öyle sanadursunlar, halk, çıkarı­ nı da, öfkesini de, tepkisini de o kadar iyi' bilip, yansıtıyor ki! ,

Üstelik, "Bak biz sana ne vereceğiz!" diyenlere "Ben senden bir şey isteme­ dim ki!" diyerek...

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Karakoç’un, kurmaca ve edebiyat tarihiyle ilgili olan eserleri bir yana; düşünce ürünlerinin neredeyse tamamında Batı felsefesi, sanat ve edebiyatı, ekonomik dokt-

 REVAN KÖŞKÜ: İstanbul'daki Topkapı.. Sarayı'ndaki

Elbette sadece satın almak değil, herkesin aynı şeyi satın alması, daha çok, daha çok ve daha çok satın alması.... durmadan

Eva eserin sonunda Türk dostu ve Mevlânâ âşığı biri hâline gelir Ancak roman tekniği açısından çok zayıf olan bu eserde, yazarın özellikle inandırıcı karakterler

Despite the fact that Jane Austen lived most of her life in the late eighteenth century and died well before Queen Victoria ascended to the throne in 1837, because incentives

Gel gelelim son sınıfa geçtiğim yıl, aradığım şiirin başka, yazdığım şii­ rin başka olduğunu, duygularımın doğrultusunda çok bireysel, bireysel olduğu

Relationship Between Hotels’ Success Indicators and Total Number of Review Booking Rank Booking Overall Score TripAdvisor Rank TripAdvisor Overall Score Total Number

“Canı Şekere Ulaşan” şekerin tadını alan biri artık kendi olmuş, diğer insanlarla irtibat noktasını sıfır noktasına indirmiştir. Ölüm şekerin tadını alma