• Sonuç bulunamadı

Kütüphanelerin durumu karanlık

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kütüphanelerin durumu karanlık"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet

T

/ ~

Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirke

Nadir Nadi % Genel Yayın Müdürü: Haşan Cemal, Müessese !

Kinine Işa k lıg il, Yazı İşleri Müdürü: Olcay Gönensin, £ Haber Müdürü: Yalçın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar £ Teı ANKARA: Ahmet Tan, İZMİR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Çetin Y

TAKVİM: 8 HAZİRAN 1991 İmsak: 3.27

Kütüphanelerin

dununu karanlık

FİGEN ATALAY

Üniversite kütüphaneleri içler acısı durumda. Üniversitelerin varlıklarının temelini oluşturan kurumlar olarak nitelendirilen kütüphaneler, pek çok açıdan sağlıklı hizmet verebilmek için gerekli olan koşulların çok ge­ risinde. Öğrenci başına düşen ortalama alan, personel ve ma­ li durum, mevcut kitap sayısı ve yeni kitap alımı, öğrenci başına düşen kitap sayısı gibi konular­ da kötü durumda.

Marmara Üniversitesi öğre­ tim üyesi Doç. Dr. Nesrin Ertel ve Kütüphane Daire Başkanı

Ayten Koran tarafından “ üni­ versite kütüphanelerinin

karşı-Türkiye’deki üniversitelerde kü­ tüphaneye ayrılan alanlar, öğ­ renci ve öğretim üyesi başına düşen kütüphane alanları, ulus­ lararası standartların çok geri­ sinde. Örneğin, K anada’da Yüksekokul ve Üniversite Kü­ tüphaneleri Derneği’nin 1964 yı­ lında belirlediği standartlara gö­ re, lisans düzeyindeki bir okur için kütüphane alanı 2.3 metre­ kare, öğretim üyesi için ise 7 metrekare. Fransa standartları­ na göre ise öğrenci başına ayrıl­ ması gereken kütüphane alanı ortalama 1.5 metrekare. Ulus­ lararası standartlara en yakın görünen iki üniversiteden Boğa­ ziçi Üniversitesi’nde bu alan 0.92 metrekare, ODTÜ’de 0.8

Üniversite kütüphaneleriyle ilgili olarak

yapılan araştırmaya göre Türkiye’de öğrenci ve

öğretim üyesi başına düşen kütüphane

alanları uluslararası standartların çok gerisinde.

Araştırmada, yeni kurulan üniversitelerde en

azından ilk yıllarda kütüphane

koleksiyonunun oluşturulabilmesi, eksiklerinin

tamamlanması için bütçenin yüksek olması

gerektiği anlatılıyor.

taştırmak analizi” yapıldı. Mar­

mara Üniversitesi Araştırma Fonu tarafından finanse edilen araştırmanın önsözünü yazan Üniversite Rektörü Prof. Dr.

Orhan Oğuz, üniversitelerin

fonksiyonlarını yerine getirme­ lerinin temel koşullarından bi­ rinin, yeterli nitelikte hizmet ve­ rebilecek kütüphanelerin bulun­ ması olduğunu belirtti. Prof. Oğuz, “ Bu çalışmanın da orta­

ya koyduğu gibi, ülkemizde üni­ versite kütüphaneleri henüz ol­ ması gerekenin çok altında ola­ naklara sahiptir. Bu yetersizlik özellikle uluslararası standartlar dikkate alındığında daha net olarak görülmektedir” dedi.

Araştırma sonuçlarına göre

1987 yılında öğrenci sayısı 382 bin 037 olduğuna göre, bu yıl için olması gereken profesyonel kütüphaneci sayısı 1.273 kişi. Var olan ise ancak 120 profes­ yonel kütüphaneci.

Kütüphane ödenekleri ve bu ödeneklerin üniversite bütçesi içindeki payının ne olduğu ko­ nusundaki standartlar, ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, ge­ nellikle benimsenen oranın üni­ versite bütçesinin yüzde 5’i ile yüzde 10’u arasında olduğu be­ lirtiliyor. Araştırmada, yeni ku­ rulan üniversitelerde en azından ilk yıllarda kütüphane koleksi­ yonunun oluşturulabilmesi, ek­ sikliklerin tamamlanması için bütçenin daha yüksek olması gerektiği vurgulamyor.

metrekare. Üniversitelerdeki kütüphane alanlarının “ olması

gereken” e ulaşmaları için yak­

laşık altı kat artması gerekiyor. Üniversite kütüphaneleri, perso­ nel durumu açısından incelendi­ ğinde ise ortaya çıkan tablo şöy­ le: Kanada standartlarına göre kütüphane personelinin en az yüzde 31’i profesyonel kütüpha­ neci olmak zorunda. Ülkemiz­ deki üniversite kütüphanelerin­ de bu oran 1983 yılında ortala­ ma yüzde 23 iken 1987 yılında yüzde 19.4’e düşmüş. Profesyo­ nel kütüphaneci sayısına ilişkin olarak belirlenen bir başka ulus­ lararası standart 300 öğrenciye bir profesyonel kütüphanecinin düşmesi. Buna göre, örneğin

Türkiye’deki tüm üniversite kütüphanelerinde 1987 yılında mevcut olan kitap sayısı 4 mil­ yon 094 bin 950 olarak belirlen­ miş. Bu sayı gelişmiş ülkelerde­ ki birçok üniversite kütüphane­ sinin sahip olduğu kitap sayısın­ dan daha düşük. Araştırmacıla­ rın bu konudaki incelemelerinin sonuçlan da şöyle:

“Bir kütüphanenin sahip olması gereken asgari kitap sayısı ile ‘ayaklan üzerinde dur­ masını sağlayacak’ kitap sayısı­ na ilişkin uluslararası standart­ lar 300 bin ve 600 bin olarak be­ lirlenmiştir. Öğrenci başına düş­ mesi gereken kitap sayısı, ülke­ lere göre değişmekte, bazdan bu sınırı 13, bazıları ise 75 kitap olarak ele almaktadır.

Ülkemizde toplam kitap sayı­ sı açısından belirlenen asgari standartlara ulaşabilen üniver­ site sayısı son derece azdır. 300 bin kitap sınırını ancak üç üni­ versite (Ankara, İstanbul, OD­ TÜ) aşabilmiştir. ‘Ayaklan üze­ rinde durabilme gücünde olan ise yalnızca Ankara Üniversite­ si Kütüphanesi’dir. Öğrenci ba­ şına 75 kitap oranı hiçbir üni­ versitede gerçekleşmedi.”

Referanslar

Benzer Belgeler

Sözü edilen, fesleğende yapılan çalışmada, bitki gelişimini teşvik eden rizobakterilerin de humik asitler ile beraber uygulanması durumunda, yağ içeriği artmıştır..

Üniversitelerde kültürel çalışmalar disiplini çerçevesinde ve özellikle disiplinin kurumsallaşmasında etken olan lisansüstü programları bünyesinde yapılan

Ancak 1951-2003 döneminde Türkiye’de öne çıkan ve karakteristik olarak taşımacılık türleri arasında günümüzde baskın bir rol oynayan karayoluna

Doktora tezlerinin kullanılan araştırma modellerine göre dağılımı ile ilgili bulgular Araştırmanın onuncu alt problemi “Türkiye’deki Eğitim Programları ve

Bu derlemede, ülkemizdeki çeltik yetiştiriciliği yapılan alanlarda çeltiğin en önemli fungal hastalığı olan çeltik yanıklık hastalığının (Pyricularia oryzae) bugüne

Risk yönetimi ile ilgili uygulamalar birçok sektörde yapılmakla birlikte, otomotiv sektörü gibi tedarik edilen her parçanın birçok teste tabi tutulduğu ve

Orman, muhafaza ormanı, ağaçlandırma alanları, kara avcılığı alanları, özel koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı,

Yerleşim alanları içinde/dışında atölyeler ve dükkanlar içinde yürütülen imalat sanayi bir nevi atölye tipi sanayi olup tek başına veya yan yana gelerek