• Sonuç bulunamadı

Başlık: Yılmaz Günal İçinYazar(lar):KELEŞ, Ruşen Y.Cilt: 49 Sayı: 3 DOI: 10.1501/SBFder_0000001744 Yayın Tarihi: 1994 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Yılmaz Günal İçinYazar(lar):KELEŞ, Ruşen Y.Cilt: 49 Sayı: 3 DOI: 10.1501/SBFder_0000001744 Yayın Tarihi: 1994 PDF"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YILMAZ

GÜNAL tÇtN ...

Prof. Dr. Ruşen

KELEŞ.

Yılmaz'ı, 1950 yılının bir Ekim sabahında, günün çok erken bir saatinde, sırtında bir kırmızı kazakJa, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin birinci sınıfının henüz açılmamış kapısı önünde tanıdım. Birbirimize llangi liseden gelmiş, giriş sınavını kaçıncılıkla kazanmış oldugumuzu sorduk. Birbirimize hemen ısınmıştık. En ön sırada birlikte oturmaga karar verdik. Gün -aganrken yatakhaneyi terkedip sınıfın kapısında sıraya girmekten amacımız da, ögretimin başlayacagı gün ön sırada yer kapmayı başarabilmekti. Bizden öncekilerden öyle duymuştuk. Bizimle birlikte orada bulunanlar arasında, rahmetli Bedri Nazlıogıu, rahmetli Derviş Yalım, Nejat Tunçsiper, Kadir Aydogan, Atiııa Karaosmanogıu ve birkaç melaş daha vardı.

Döt yıllık üniversite ögrenciligimiz boyunca, Yılmaz'la hep birlikte olduk. Onun, daha ilk günden dikkatimi çeken okuma ve ögrenme tutkusu, gücünden hiçbirşey yitirmedi. Giriş sınavında çok ileri bir sırada yer aldıgı gibi, ikinci. sınıfa dabirincilikle geçti. Başan larına yeni başanlar katmaktan geri kalmadı. Yılmaz'ı "lnek Yılmaz" olarak tanıyanlann sayısı, soyadını bilenlerden her zaman daha çok olmuşsa, bunun nedeni tartışmasız çalışkanlıgıydı.

Akademisyen olmaya duydugu dayanılmaz ilgi, kaymakam olduktan sonra da sürdü. Benim asistan oluşum onunkinden üç yıl kadar önceydi. Bu süre içinde, Hatay'da stajyer kaymakam, Tekrnan ve Mucur'da kaymakam. olarak, açılacak asistanlık sınavlannı birlikte yakından izledik. Ceza Hukuku hocamız rahmetli Prof. Burhan Köni ile baglantl kurmasını ben saglamaya çalışıyordum. Ben Çocuk Suçlulugu, Yılmaz da Çocuk Mahkemeleri konusunda son sınıf tezleri yaparak, zaten, Ceza Hukuku Kürsüsüne ilgi duydugumuzu açıkça belirtmiştik. Asistanlık sınavı açmakta yıllardır aceleci davranmayan Prof. Köni, Yılmaz'ın ısrarlı ve içtenlikli ilgisi karşısında, sınavı açtı. Yılmaz, kaymakamlıga asistanlıgı yeglemiş ve Fakülte'ye dönmüştü.

Amerika'dan döndügüm Eylül

ı

960'dan itibaren

ı

yıl, Spor Salonunun üst kaundaki o odalardan uçtan ikincide birlikte kaldık. Bu oda arkadaşlıgı, Yılmaz'ın çalışma gücü, disiplini, iyiligi ve kişiligi hakkında bildiklerimi pekiştirmiştir. O yıl, Ankara

(2)

18 RUŞEN KELEŞ

Hukuk Fakültesi'ndeki doktora ögrenciligini sürdürüyordu. Eralp Özgen, Selahattin Keyman ve Nevzat Toroslu gibi yakın arkadaşlarıyla dostlugunun kökleşmesinde, oradaki doktora ~ncili~nin payı vardır.

1960- 196 1, Yılmaz'ın, birlikte kaldıgımız odada böbrek taŞı agnlanndan 'çok çektigi bir dönemdir. Gece yanlarında, Spor Salonuna bakan müstahdem Üstat1a birlikte, Yılmaz'ı birçok kez sırtlayıp, igne için, Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisine koştugumuzu anımsıyorum. Bu sıkıntısı 701i yıllara dek sürmüşlli.

Burslu olarak gittigi Fransa'dan önemli ölçüde degişerek döndü Yılmaz. Antakya Lisesi çıkışlı, çekingen içine kapalı Yılmaz gitmiş, yerine çok hareketli, toplumsal ilişkileri yogun, liberal dünya görüşüne sahip, girişken bir Yılmaz gelmişti. Ondaki bu de~şmeye en yakından tanık olanlar, Fransa'da Prof. Dr. Dündac Saglam, ıtalya'da ise HalUk Alatan olmuştur. '

Fakülte'de dekan oldultum 1971-1975 dönemi, 12 Mart sonrasının fırtınaİı ve bunalımlı yıllarıydı, Herkes gibi, bu dönem onu da etkilemiştir. Zamanını ögretim üyeligi ile avukatlık arasında bölüyor, ıtalyan eşinden olan ogıu Kerim'e daha iyi yaşam koşullan saglayabilmek için çırpınıp duruyordu. Bütünçabalanna karşın, profesörlüge yükseltilmesini gerçekleştirmeye fırsat bulamadık. Bunu ancak, rahmetli Gündüz Ökçün (1975-1977) 've Cevat Geray'ın (1977- 1982) dekanlıgı sırasında gerçekleştirebildik.' Bunun hemenardından seçildigi BYYO Müdürlügünde çok başarılı çalışmalar yaptı. Kendisini, Fakülte Dekanlı~ seçimleriiçin hazırlıyorduk'. Buna istekliydi. '

Ama, bütün bunalım'dönemlerinde oldugu gibi, 1980 öncesinde de, olup'bitenler kaı:şısında, temiz yüreklerin dayanma gücünun sınırsız olmadı~ açıkça görülüyordu. 1979 güzUnün bir sabahında, Yılmaz'ı henüz 49 yaşında yitirdigimizi duydugumuzda hepimiz şaşırdılc. Üstün insani nitelikleri, s~1am bir kişilik yapısı, yurtsever bir dünya görüşü olan candan birdostumuz artık aramızdan aynımıştı.

Referanslar

Benzer Belgeler

Buraya kadar ki verilen bilgileri yaygın din eği~iminde hutbe açısın- dan değerlendirecek olursak; hutbe yoluyla eğitim, Islam eğitiminde be- lirtildiği üzere önemli bir

Hüseyin süt kardeşi olduğuna göre, onun doğum tarihinden .hareketle Kusem'in yaklaşık olarak ne zaman doğduğunu tespit edebiliriz.. Şöyle

Doktorların böyle bir progr'.1mdan hııberleri yok/ Bilgisizlikten kay- naklanan olumsuz tepki gözlendi: Bazı do/eforlar hizmetin gerekliliğinden çok din

0, bu çalışması sırasında Doğu İslam dünyasında Selçuklu ~ücünün o,1aya çıkışıyla Sünnilik mezhebi- nin, tarihinde, araştıolmaya değer yeni

mıştır. Bu sebeple, Endülüs taı-ih yazıcılığındaki ilk önemli girişim olma- sı bakımından bu kitaba güvl~t1mek gerekir. Endülüs toplumunun doğası ve oluşumuyla

Bunlardan biri her öğret- menin öğretmenlik mesleği gereği görmek zorunda olduğu Metodik, Di- daktik, Pedagoji, Sosyoloji, Psikoloji, Konuşma Yeteneği gibi genel ders- ler;

Vahyin mahiyeti, tarihselliği ve evrenselliği ile nübüvvetin konumu gibi konuları tartışmaya açan bu kimseler, bazan mümin'i İslam'ın inanç, ibadet ve ahlak esaslarında

Günümüzde misyon, teknik bir terim olarak, Uzakdoğu ve Afrika ülkelerinin Hıristiyanlaştırılması anlamını ifade etmektedir.. Bu, misyonerlerin, genelde,