• Sonuç bulunamadı

Başlık: ELAZIG YÖRESİ:\'DE KÖPEKLERDE GÖRCLE~ PROTOZOONLARIN 11\'51. DEN5İ CZERİNDE BİR ARAŞTIRMAYazar(lar):DUMANLI, NadirCilt: 31 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000201 Yayın Tarihi: 1984 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: ELAZIG YÖRESİ:\'DE KÖPEKLERDE GÖRCLE~ PROTOZOONLARIN 11\'51. DEN5İ CZERİNDE BİR ARAŞTIRMAYazar(lar):DUMANLI, NadirCilt: 31 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000201 Yayın Tarihi: 1984 PDF"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

31 (3) : 383-387, 1984

ELAZIG YÖRESİ:\'DE KÖPEKLERDE GÖRCLE~ PROTOZOONLARIN 11\'51.

DEN5İ CZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

Nazir Dumanlı*

A survey of the incidence of protozoer agents in dogs in Elazığ vicinity

Summary: This study was made to investigate the incidence of pro-tozoer agents in dogs in Elazığ viciniry. The smears were made from liver, spleen and blood of 40 dogs and stained with giemsa.

The feeal samples were taken from 38 dogs. These samples were micros-copically examined by means of zinc sulphate flotation and native methods .

.No agent was fol/nd in the examination qf preparetes which were made from liver, spleen and blood. Sarcoc)'Stis sporoeysts, Giardia canis, lsospora fe/is,

!sospora rivolta were found in the ratios qf 81.57

%,

7.89

%,

10.52

%

and

5.26

%

respectively in the examination of fecal samples from 38 dogs. Özet: Bu araştırma Elazıc~ ve çevresinde köpeklerde bulunan protozoon türlerinin insidensini ortaya koymak amacı ile yapılmıştır. Bu maksatla 40 adet köpeğin kan, karaciğer ve dalaklarından frotiler hazırlanmıştır. Yine 16 adedi bu köpeklerden olmak üzere toplam 38 köpekten gaita ö'rnekleri alınmış, [rotiler giemesa ile boyanarak, gaita ö'rnekleri de natif ve doymuş çinko sülfat flotasyon metodu kullanılarak muayene edilmişlerdir.

Kan, karaciğer ve dalaktan yapılan preparatların kontrolunda hiçbir et-kene rastlanmamıştır. Gaita muayenesi .yapılan 38 köpeğin

%

81,5 7'sind~

Sarcoc)'stis sporokistleri,

%

7. 89'unda Giardia canis trofozoit ve kistleri,

%

5,26' sında İsospora rivolta,

%

10,52' sinde ise İsospora felis ookistleri tes-bit edilmiştir.

(2)

Giriş

Türkiye'nin deği~ik yörelerinde köpeklerde bulunan parazitler üzerinde yapılan sistematik ara~tırmalar, çoğunlukla helmintIeri kap-samakta olup, protozoon ve onların olu~turdukları infeksiyonlar faz-lası ile açıklık kazanmamıştır (7,10). Ancak, zoonoz karakteri gösteren protozoonlar üzerinde daha çok durulmu~tur ki bunların başında Leishmania'lar gelmektedir (13,14,15,16).

Köpeklerin Lcishmania rezervuarı olup olmadıklarını tesbit amacıyla yapılan çalışmalarda (13,14,15,16), Bursa'da bir köpekte (13), İstanbul (Kartal) da yine bir köpekte (14) ve Ege bölgesinde iki köpektc (16) Leishmania donovani olayı bildirilmiştir.

Mimioğlu ve ark. (10) Ankara'da 50 köpek üzerinde yaptıkları bir araştırmada, köpekleri n

%

6 sında !sospara bigemina, Eimeria canis ve lsospora rivolta bulmuşlardır. Ankara'da yapılan diğer bir araştır-mada (2), 237 köpekten 8 inin (% 3,37) Giardis canis ile enfekte olduğu, enfekte köpekleri n 4 tanesinde Sarcocystis sporokistlerinin, iki tanesin-de tanesin-de İsospora türlerinin bulunduğu bildirilmi~tir. İstanbul'da yapı-lan bir ara~tırmada (9), köpeklerde İsospora felis'in

%

1,08; !sospara

rivolta'nın

(10

0,36; !sospara bigemina'nın

%

0,9 ve Eimeria caııis'in

%

0,18 oranında yaygın olduğu ortaya konulmu~tur. Özcan (11), An-kara'da 4 yıl süren bir ara~tırma peryodu içinde sadece bir Piroplasma

canis olgusuna rast1amı~tır.

Kanada'da yapılan bir çalışmada (8) LO köpeğin 3 ünde, Ohio' da (12) 500 köpeğin 9 unda, İngiltere'de (5) 123 köpeğin 45 inde, Al-manya'da (1) 500 köpeğin 76 sında Sarcocystis sporokist1erinin varlığı ortaya konmu~, ::'\ew Jersey'de (3) Giardia canis'in % 25,8-36,3 İsos-para bigemina'nın

%

0,7-0,8, Jsospora canis'in

%

11,4 - 16, 8 ve !sospara

rivolta' nı n

%

9,8-11,8, Ohio'da (4) Giardiacanis'in% 17,7, lsosporafelis ve lsospora bigımina'nın

%

2,6 ve !Sospara rivatta'nın

%

4,4 oranında gö-rüldüğü bildirilmiştir.

Bu araştırma ile Elazığ ve yöresindeki köpeklerde hangi tür protozoonların bulundugu, halk sağlığını da yakından ilgilendiren bu etkenlerin ne derece yaygın olduğu tesbit edilmeye çalışılcll.

Materyal ve Metot

Ara~tırma materyali, Elazığ ve yöresinden, ueneme ve otopsi maksadı ilc Veterİner Fakültesine getirilen yerli ırk köpeklerden

(3)

sağ-Ianmıştır. Kullanılan 62 köpekten 40 taııesinin otopsileri yapılmadan önce kulaklarından kan alınarak frotiler yapılmış, otopsi esnasında da karaeiğer ve dalaktan sürme frotiler hazırlanmış, Giemsa metodu ile boyanmışlardır.

Yine iGadedi otopsileri yapılan köpeklerden olmak üzere top-laın 38 köpekten gaita örnekleri alınarak natif ve doymuş çinko sülfat flotasyon metodu ile muayer:e edilmiştir.

Kan, karaciğer ve dalaktan hazırlanan fratilerde kan ve doku pro-tozoonları, gaita muayenelerinde ise barsak protozoonlarıaraştırıl~ mıştır.

Bulgular

Araştırmada, muayeneleri yapılan kan frotileri ile karaciğer ve dalaktan hazırlanan frotilcrin hiçbirisinde herhangi bir protozôana rastlanmamıştır. Barsak protozoonları yilnünden muayene edilen 38 köpeğe ait gaita örneklerinden :13 tanesinde (~<, 86, 84) barsak pro-tozoonlarına rastlanmıştır. Bunlardan 31 'inde (% 8i,57) Sarcocystis sporokistlcri, 3'ünde (% 7,89) Giardia caııis trofozoit ve kistleri, 2 sinde

(% 5,26) ls()spora rivaıla ve 4 tanesinde de (% 10,52) lrosporafelis ookisf-leri saptanmıştır.

Tartışma ve Sonuç

Türkiye'de Leishmania'ların köpeklerde varlığını saptamak a-macıyle yapıları araştırmalarda (13, 1+, 15, 16) Bursa, İstanbul ve Ege Bölgesinde toplam 4 köpektc Leislımania donovani tesbit edildiği bildirilmiştir.

Özcan (I i), Ankara ve çevresi köpeklerinde sadece bir

Piroplas-ma canis olayına rastlamıştıl'.

Bu araştırmada, Leishmania donovani ve Piroplasma canis'e

rastlana-madı.

rvIimioğlu ve ark. (I 0), Ankara'da 50 köpek üzerinde yaptıkları araştırmada

%

6 oranında İsospora bigemina, Eimnia caııis ve hospara rivaıla saptamışlardıl'. Yine Ankara'da diğer bir araştırmada (2) 237 köpek üzerinde yapılmış, bunların

%

3, 36'sında Giardia canis,

%

1,68 i.nde Sarcoeystis sparokistleri ve

%

0,84 dünde hospora türleri bulun-muştur.

(4)

Bu araştırmada, 38 köpekten

%

7,89 unda Giardia canis,

%

81,57 sinde Sarcocystis sporokistlcri,

%

10,52 sinde İsosporafelis,

%

5,26 sın-da sın-da lsospora riDolla tesbit edilmiştir.

Sarcocystis'lerin mikroskopik kistleri kasaplık hayvanlarda büyük ölçüde bulunmakta ve köpekler için enfeksiyon kaynağı oluşturmak-tadır (6). Böylece köpekleri n Sarcocystis'lerIe enfekte olma oranının çok yüksek olması gerekir. Halbuki, bir araştırıcının (2) bildirdiği

%

1,68 oranı, bu çalışmada bulunan

%

81,57 oranı ile çok büyük farklılık göstermektedir. Bu durum, ancak araştırıcının (2) kullandığı köpekleri değişik ortamdan temin etmesinden kaynaklanmış olabilir. Sonuç olarak, Elazığ yöresinde köpeklerde Giardia canis, İsospora felis, lsospora riDolta ve Sarcocystis sporokistlerinin varlığı ortaya kon-muş ve diğer etkenlere oranla Sarcocystis sporokistlerinin Elazığ yö-resi köpeklerinde çok yüksek oranda bulunduğu saptanmıştır.

Literatür

ı.

Böhnı, A. (1979): Un/ersuclıwıgen über das vorkommen von Koksidien (Sareoc)'s/is, lsospora, Hammondia, Toxoplasma) bei hunden in Süddeu/sclıland, İnaugural disseratation, Fachbe-reich, Tiermedizin, Munchen. 26 pp. (AbI. Vet. BuH" 49:12,7338).

2. Burgu, A. (1980): Ankara'da köpeklertk Giardia canis'in)'ayılışı ve bımııııhalk satlıgıyönün-deli önemi. A.Ü. Vet. Fak. Derg., 26 (3-4): 184-194.

3. Burrows, R.B. and Lillis, W.G. (1967): ln/es/inal protozoon iııjee/ions in dogs.J.Am. Vet. Med. Ass., 150:880-883.

4. Catcott, j.E. (1946): The incidenee of in/estinal pr%zoa in dog.J.Am. Vet. :'vfcd. Ass., 108: 34-36.

5. Farnıer, j.N., Herbert, I.V., Partridge, M. and Edvards, G.T. (1978): The

pre-valenee of Sarcoeystis spp.in dogs and red foxes. Vet. Rcc., 102 (4) :78-80.

6. Ford, G.E. (1974): Prey-predatör transmission in the epizootiology q( ovine sareosporidiosis. Aust. Vet. J ..50: 38-39.

7. Güralp, N., Dinçer, ş.,Kenıer, R., Cantoray, R. ve Taşan, E. (1977): Elazıt

yö-resi köpeklerinde görülell gastrointestinal he/mint türleri ile bl/nlarııı )'a)'ıtıf ora/ll ve halk sattı/!ı yöııünden önemleri. A.Ü. Vet. Fak. Derg., XXIV, 2: 241-249.

8. Mahrt, j.L. (1973): Sareoeystis in dogs and its probable /rallSmissiolı from cat/le..J, Para-zitoL., 59 (3): 588-589.

9. Merdivenci, A. (1963) Is/mıbul'da kedi ve köpeklerde IsosJıora eır/eksiyonları ve kedi ısos-poriasisinin sulfame;:athine ile tedavisi. Türk. Vet. Hek. Dem. Dcrg., 33 (9-10): 425-432.

(5)

10. Mimioğlu, M., Güralp, N. ve Sayın, F. (1960): .1l1kara kÖj,cl.:lcriııde görülen jJara;;it lürleri ve b!mların)'ayılı~ nisbeıi. A.Ü. Vel. Fak. IJerg., o:')3-08.

II . Özcan, C. (1961): Ankam ı'c civarında evcil hayvanlarda görülen pilOjJlasmose uakaları ı'c Ic-dauileri iizcrinde araştırmalar., Tez. A.t:. Vet. Fak. Yayınları 143.

12. Stretiel, R.H. and Dubey, J.P. (1976): ['revalena of SarcoeyJıis i,!!cclion and oıhcr inlcs-/esıinal parasilism in dogsfrom ııltumııı! sheller in Ohio ..1..'\.V.1\1.A., Hi8: 423.-,ı24. 13. Yaşarol, ş.(195 ı) : Conlribnıioı! ci i'itnele diLdiagnosıiquc de IIIleislımaniosc g in iral i dc (lıim

(Thesc du doctoral) Paris, Alfort no: 102.

H. Yaşarol, Ş. (1955): Islmıburda bir köpeklc Lci.,/mllIlıia cmıis vakası, TlII'k. 1',,1 ik. Derg., 8 (1-2) : 1-9.

ı:). Yaşarol, Ş.(190'»): Ilala - a;;ııı iıı T1IIk~)', ilJ relaıion lo cııninc IcislımııııioJis. Ann. Parasi. (ol. hum. comp., 40: 643 649.

lG. Yaşarol, ş, ve Sencer, Ü.(1964): L~,?c'dc kııla.azar ola)lıırı te rc;;C>'t'1Iarlarıü;;erindc araş-Imnalar. T. Hyg. \T Tecr. Biol. Dcrg., 24 (3): 298 -305.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu Derginin tamamı ya da Dergide yer alan bilimsel çalışmaların bir kısmı ya da tamamı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre Ankara Üniversitesi Veteriner

In that study, a significant reduction in NO was found in rats which only received royal jelly, while the group that received royal jelly after exposure to gamma

Antimikrobiyal duyarlılık test sonuçlarına göre, izolatların sulphamethoxazole (%100), ampicilline (%90,6), eritromisine (%71,9), oksitetrasiklin (%62,5), streptomisin’e

determined that all of the samples which were positive for BoHV-1 antibodies were also positive for CpHV-1 antibodies and serum antibody titers were higher than

On the other hand, although no conscious selection of LEP-Sau3AI polymorphism was made on the Holstein cows examined in this study, B allele frequency may be elevated as

Complete luxation of the stifle joint was seen in the ventrodorsal (Figure 1a) and mediolateral (Figure 1b) radiographs of the left hind limb.. The left stifle

Adnan Şehu, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Prof. Necmettin Ünal, Ankara Üniversitesi Veteriner

The finding of this study sheds light on the potential role of cockroaches in the mechanical transmission of intestinal parasites of public health importance; so, the