• Sonuç bulunamadı

YEŞİLDERE HEYELANI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "YEŞİLDERE HEYELANI"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YEŞİLDERE HEYELANI

ÖEASLAN DJ3J. Omet Müdürlüğü, Ankara

îzmirln Yeşüdere semtini etkileyen ^e semt halkını ölümla burun buruna getiren yer kayma-sının bugün erigtigi aşama ülkemizdeki kentleş-me politikasının doğal bir ürünüdür.

1950lerden sonra dıga bağımlı bîr sanayi-leşme sürecine giren ülkemiz Önemli yapısal de-ğişikliklere uğramıştır, Kırsal kesimde, makina-mn tarıma girmesiyle birUkte feodal ilişkiler çö-zülmeye, küçük üreticiler mülksüzleşmeye başla-mıştır. Sanayi ürünleri tekel fiyatları île küçük üreticîkre yansırken, küçük üreticilerin ürünle-rine düşük taban fiyatları uygulanmıştır. So-nuçta küçük üreticiler giderek yoksullaşmış, raklarını elden çıkarmak zorunda kalmış, raklar büyük mülk sahiplerinin elinde

top-lanmıştır, Bir yandan feodal ilişkilerin çözülme-siyle teknolojinin ememediği işgücü, diğer yan-dan topraklarını yitiren küçük üreticiler ve yok-sul köylüler kırsal kesimde işsizler ordusunu oluşturmuşlardır.

Yaşamlarını sürdürmek için kentlere akın eden işsiz kitleler, bir yandan işsizlik sorununa çözüm ararken, diğer yandan konut sorunuyla başbaşa kalmışlardır. Gelirlerine göre kiralarm yüksek bir düzeyde olması nedeniyle yaşantıla-rını belediye hizmetlerinin girmediği alanlarda kendi yaptıkları ilkel konutlarda sürdürmek zo-runda bırakılmışlardır.

Çarpık ganayüe§menin getireceği kentleşme de kuşkusuz çarpık olacaktır. Yeşil saha, çocuk

(2)

parkı ve belediye hizmetlerinin olmadığı yerler-deki bilimsellikten uzak düzensiz kentleşme bir-çok sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu-nun en somut Örneği, yaşayan bir örnek Yeşil« dere'dir,

İzmir'in Kadifekale eteklerinde kurulu Ye-şildere semtinde başta Vezirağa olmak üzere 19 İlayıs, Altay, Rosova ve îmariye mahalleleri he-yelanın etki alanına girmiş olup muhtemel bir facia ile karşı karşıyadırlar. 1923, 1950 ve 1962 yıllarında düzenlenen jeolojik raporlarda, bu a~ lanlarm heyelanlı olduğu ve yerleşim alanları ola-rak kullanılamayacağı, bu nedenle de park ve ye-şil saha olarak imar planına alınması istenmiş-tir. Bu öneriler dikkate alınmamış, 1967 yılında "tedbir alınmak kaydıyla" yerleşime izin veril-miştir, Açıkça halk heyelanlı bölgede yaşamaya, ev kurmaya teşvik edilmiştir, Bu karardan son-ra birkaç arsa spekülatörünün, başlarını soka-cak bir yuva kurma özlemindeki yoksul halkın ceplerindeki son paralarla milyonlarına milyon kattıkları da somut bir gerçektir.

Çağdaş ülkelerde, zemin koşulları bakımın-dan inşaat için yeterli olmayan, yer kaymaları, çamur akmaları, sel alanları, karstik alanlar, bataklıklar ve deprem kuşakları gibi sorunlu alanlarda jeoloji mühendisliğinin işlevi ön plana çıkmaktadır. Alınacak önlemler ya bu alanların çeşitli yöntemlerle iyileştirilmesi ya da alanın niteliğine uygun inşaat türü saptamak doğrultu-sundadır*

Kadifekale eteklerini oluşturan kayaçlar egemen olarak volkaniktir. Atmosferik koşullar, yeraltı suyu, yüzey suları, kullanma sulan ve ısı koşulları nedeniyle oluşan gevşek moloz malze-me sağlam ana kaya üzerinden kaymaya baş-lamıştır. Buradaki yerkaymasmı oluşturan ve hızlandıran başlıca etkenler şunlardır:

1. Düzensiz ve sık kentleşme nedeniyle böl-genin doğal dengesinin bozulması,

2. Bölgenin I. derece deprem kuşağında bulunması, İzmir'de zaman zaman oluşan dep-remlerin kısa ve kuvvetli titreşim etkisiyle otur-maların meydana gelmesi,

3. Yamaç eğiminin ortalama 35° olması,

4, Donma - çözülme olayları

5* Yağmur suları, yeraltı suyu ve kullan-ma sularının etkisi,

6. Bitki örtüsünün nicelik ve nitelik olarak yetersiz olması.

Kısaca sıralanmaya çalışılan nedenler Kadi-fekale eteklerindeki heyelanı oluşturan etken-lerdir* Bu etkenlerin çoğu daha önce bilinmesi-ne karşın hî§Mr bilimsel önlem almada», 1967 yılında îzmir Belediyesi ile t n a r ve îskan Bakan-lığı bu bölgenin iskan dışı olmadığını bildirmiş, böylece inşaat izni verilmiştir.

Düzensiz kentleşme ve Önlemlerin alınmama-sı, yer kaymasını tehlikeli boyutlara ulaştırmış-tır. Nitekim bölgede evler çökmeye ,duvarlar çat-lamaya, yarıklar büyümeye ve sözde istinat du-varları yıkılmaya başlamıştır» Tüm bunlar aktif bir yer kaymasının açık göstergeleridir*

Bu durumda ivedi olarak alınması gerekli önlemler şunlardır:

I — Heyelan jeolojisi çalışması yapılarak heyelanın nedenleri, etkinlikleri, yayılmaları ve önlemleri kesin olarak saptanmalıdır,

n — Heyelan etki alanının saptanması, et-kinliğe göre E bölgeye ayrılması ve önlemlerin bu niteliklere uygun olarak alınması gerekmek-tedir:

a) Yöre halkına başka bir uygun yerle-şim alanında devletin konut sağlaması koşuluy-la, birinci derecedeki etkin sahadaki yerleşimin derhal boşaltılması,

b) ikinci derecede etkin sahada yerleşimin yukarıdaki koşul doğrultusunda, kısmen kaldırı-larak heyelan önlemlerinin alınması,

c) Üçüncü derecede etkin sahada sadece uygun görülen önlemlerin alınması gerekmekte-dir

m — Heyelan nedenlerinin etkinlik derece-sinin saptanarak sıralama yapılması ve önlem-lerin en etkin nedenden başlayarak alınması ge-rekir.

JEOLOJİ MÜHENDÎSl^Ğt/ŞUBAT 1978

Referanslar

Benzer Belgeler

31 Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi içinde 3 adet Jeotermal Kaynaklı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi mevcuttur.. Jeotermal Kaynaklı

Avrupa Birliği fonları ve ulusal katkı ile sağlanacak olan IPARD kırsal kalkınma programı ile Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü tarafından

Li ve arkadaşları yapmış oldukları çalışmada Fe-Mn-Si bazlı şekil hafızalı alaşımların şekil hafıza kapasitelerinin ısıl işlem sıcaklığı ile farklılık

Bayburt ilinde yıllara göre büyükbaş hayvan sayıları ve süt üretimi (TÜİK, 2017) .33 Tablo 63.. Bayburt ilinde yıllara göre kültür ırkı büyükbaş hayvan sayıları ve

 Bölge ayrımı yapılmaksızın, belirlenen asgari sabit yatırım tutarı şartı ile diğer Tebliğ şartlarını sağlayan Tarımsal yatırımlar, Genel Teşvik Sistemi

 Kişisel Verilerin İşlenmesi: Kişisel verilerin tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla

Kırsal kesimde görev yapan Türkçe öğretmenlerinin konuşma eği- timinde en fazla karşılaştıkları sorunlar öğrencilerin yerel (yöresel) ağız kullanımları (12 öğretmen)

Bu nedenle özellikle hastaneye başvuru oranının az olduğu kırsal kesimde gebelerde HBsAg tarama- sının yapılması hem perinatal geçişin, hem aile içi