• Sonuç bulunamadı

View of Investigation of the Effect of Cadmium Application on Forage Quality Characteristics of Some Grain Sorghum Varieties

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "View of Investigation of the Effect of Cadmium Application on Forage Quality Characteristics of Some Grain Sorghum Varieties"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kadmiyum (Cd) Uygulamasının Bazı Tane Sorgum Çeşitlerinin Yem Kalite Özellikleri Üzerine Etkisinin Araştırılması

Özet

Bu araştırma, bazı tane sorgum (Sorghum bicolor L.) çeşitlerinde kadmiyum (Cd) uygulamasının (0, 25, 50, 75, 100, 125 mg kg-1)

yem kalite özelliklerine olan etkisini incelemek amacıyla sera koşullarında yürütülmüştür. Araştırmada; Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden temin edilen üç farklı tane sorgum çeşidi (Akdarı, Beydarı ve Öğretmenoğlu) bitkisel materyal olarak kullanılmıştır. Deneme bölünmüş parseller deneme desenine (3 çeşit x 1 element x 6 doz x 3 tekerrür) göre kurulmuştur. 130 günlük büyüme periyodu sonunda bitkilerin tanelerinde; tanen oranı, ham protein oranı, yağ oranı, ADF (asit deterjanda çözünmeyen lif), NDF (nötral deterjanda çözünmeyen lif), SKM (sindirilebilir kuru madde), KMT (kuru madde tüketimi) oranları ve NYD (nispi yem değeri) incelenmiştir. Tanen, yağ, NDF (nötral deterjanda çözünmeyen lif), KMT (kuru madde tüketimi) oranları ve NYD (nispi yem değeri) (P<0.01); ham protein oranı, ADF (asit deterjanda çözünmeyen lif), SKM (sindirilebilir kuru madde) oranları (P<0.05) özelliklerinde çeşit x doz interaksiyonu istatistiki olarak farklı bulunmuştur. Tane sorgum çeşitleri uygulanan kadmiyum stresinden etkilenmiş ve doz artışına bağlı olarak yem kalite özelliklerinde değişimler gözlemlenmiştir.

Investigation of the Effect of Cadmium Application on Forage Quality Characteristics of Some Grain Sorghum Varieties

Abstract

This research was carried out under greenhouse conditions in order to examine the effect of cadmium (Cd) application (0, 25, 50, 75, 100, 125 mg kg-1) on forage quality characteristics in some

sorghum (Sorghum bicolor L.) varieties. In this study; Three different sorghum types obtained from BATEM were used as plant material (Akdari, Beydari ve Ogretmenoglu). The study has been completed according to the splite plot experimental design (3 varieties x 1 element x 6 doses x 3 replication). At the end of the growth period (130-day), tannin ratio, crude protein content ratio, oil ratio, ADF (acid detergent fiber), NDF (neutral detergent fiber), DDM (digestible dry matter), DMI (dry matter intake) and RFV (relative feed value) ratios were examined. According to the study, the properties of cadmium were examined in terms of variety x dose interaction; tannin content, oil content, NDF (neutral detergent fiber), DMC (dry matter consumption) and RFV (relative feed value) (P <0.01); protein ratio, ADF (acid detergent fiber), DDM (digestible dry matter) (P<0.05) were statistically significant differences. Grain sorghum varieties were affected by cadmium stress and changes in forage quality characteristics were observed depending on the dose increase.

*Hava Şeyma YILMAZ Orcid No:0000-0002-2670-401X **Kağan KÖKTEN

Orcid No: 0000-0001-5403-5629

*Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Kahramanmaraş (Sorumlu yazar) **Bingöl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü, Bingöl seymayilmaz1652@gmail.com DOI https://doi.org/10.46291/ISPECJ ASvol4iss4pp773-790 Geliş Tarihi: 05/10/2020 Kabul Tarihi: 28/10/2020 Anahtar Kelimeler

Tane sorgum, kadmiyum, yem kalite özellikleri

Keywords

Grain sorghum, cadmium, forage quality characteristics

(2)

GİRİŞ

Sorgum (Sorghum bicolor (L.) Moench),

Gramineae (Poaceae) familyasında yer

alan bir bitkidir. Sorgum, dünyada 40.674.113 ha alandan 57.601.588 ton üretilmektedir (FAO, 2017). Dünyada üretilen sorgum bitkisinin %50’si insan beslenmesinde değerlendirilirken ABD’de hayvan beslenmesinde kullanılan oran %90'dır (Hamman ve ark., 2001). Sorgum, 25-31 °C sıcaklığa sahip, sıcak, tropikal, yarı kurak ve ılıman bölgelerde yetişir. Kuraklık durumunda, kök sisteminin kapsamlı olması ve yaprakları üzerindeki mumsu tabaka sayesinde bu stresi tolere

edebilir, bu koşullarda gelişimini

durdurabilir ve uygun şartlarda yeniden

büyümeye başlayabilir, geçici su

baskınlarına dayanabilir ve pH 5-8.5 seviyelerini tolere edebilir (Balole ve Legwaila, 2006). Sorgum bitkisinin değişik stres koşullarına gösterdiği değişim, hem tanelerinin kullanılması hem de silaj olarak değerlendirilmesi dünyanın değişen ve her geçen gün artan olumsuz koşullarında önem kazanmaktadır. Ağır metal terimi aslında

fiziksel özellik bakımından, 5 g/cm3’ten

daha fazla yoğunluğa sahip metaller için kullanılır. Kadmiyum, krom, demir, bakır, nikel, civa ve çinko olmak üzere 60’tan fazla metal mevcuttur (Kahvecioğlu ve ark.

2007). Ağır metallerin bitki dokularında birikmesi bitkilerin gelişimini vejetatif ve generatif yönden olumsuz etkiler (Gür ve ark. 2004; Dere, 2017; 2019). Ayrıca bu akümülasyon ürün ve verim değerlerini de olumsuz yönde etkiler (Long ve ark. 2002). Ağır metaller lipid peroksidasyonuna yol açarak membran yapısını ve işleyişini bozabilmektedirler (Luna ve ark. 1994). Ağır metallerden özellikle Cd, klorofil sentezinde görevli olan enzimleri inhibe ederek enzim aktivitesinin işleyişini bozabilir (Ouzounidou, 1995). Kadmiyum, insanların, bitkilerin ve hayvanların bütün biyolojik süreçlerini olumsuz etkileyen en ekotoksik metallerden biridir. (Kabata-Pendias, 2011). Kadmiyum toksisitesi, bazı mikro besin elementlerinin işleyişine olumsuz etki göstererek, fotosentez, terleme

ve CO2 fiksasyonunu etkiler ve hücre

zarlarının geçirgenliğini değiştirir (Prasad 2005). Bitkilerin kadmiyum içerikleri, Cd’nin insan ve hayvanlara ulaşması noktasında çok önemli olmaktadır. Bazı

bitki türlerinin yüksek Cd

konsantrasyonlarına toleransı ve/veya

adaptasyonu, sağlık açısından çok

önemlidir, bu yüzden bitkisel ürünlerde ve

yem bitkilerinde kadmiyum

konsantrasyonu yaygın olarak incelenmiştir

(3)

çalışmalarda daha çok ağır metallerin bitkilerde fizyolojik özelliklere, antioksidan

enzim aktvitesine ve dokulardaki

akümülasyonuna etkisi gibi çalışmalara yer verilmiş olup, ağır metallerin tane sorgumun yem kalite özelliklerine etkisinin araştırıldığı çok az çalışmanın olmasından dolayı, bu araştırma ile literatüre katkı

sağlanacağı öngörülmektedir. Bu

çalışmanın amacı, bazı tane sorgum

çeşitlerinin (Akdarı, Beydarı ve

Öğretmenoğlu) farklı dozlardaki Cd stresine karşı yem kalite ve özelliklerinde meydana gelen değişimleri belirlemektir.

MATERYAL ve YÖNTEM

Bu araştırma yazlık ürün yetiştirme

sezonunda (2017 yılında) KSÜ’de

(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi)

Ziraat Fakültesine ait seralarda

yürütülmüştür. Bitkisel materyal olarak BATEM’den (Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü) temin edilen Akdarı, Beydarı ve Öğretmenoğlu tane sorgum çeşitlerine ait tohumlar kullanılmıştır. Ticari olarak elde edilen

CdSO4 8/3H2O formumdaki kadmiyum

kullanılmıştır. Çalışma bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Kadmiyum dozları 0, 25, 50,

75, 100, 125 mg kg-1 olarak belirlenmiştir.

pH’sı 7.33, tuz oranı %0.1, kireç oranı

%0.71, organik madde oranı %0.6, toplam

Cd’si 1.98 mg kg-1 ve alınabilir Cd’si 0.126

mg kg-1 olan çalışma toprağı

Kahramanmaraş İli Avşar Kampüsü’nden temin edilmiştir.

Tane Sorgumların Yetiştirilmesi ve Kadmiyum Uygulaması

Toprak 4 mm çapındaki elekten elenip 10 kg hacmindeki saksılara doldurulmuştur. Gübre (20 kg N ve 10 kg P2O5 oranı ile)

kullanılan toprak miktarına göre

hesaplanarak saksılara verilmiştir. Her saksıya üç adet tohum ekimi yapılmış ve daha sonra sağlıklı olan fide bırakılarak seyreltme işlemi uygulanmıştır. Bitki 15-20 cm uzunluğuna geldiğinde Cd uygulaması yapılmıştır (10 kg toprak hacmine göre

belirlenen dozlar için hesaplama

yapılmıştır). Bitkilere günlük su ihtiyaçları tarla kapasitesine uygun olarak verilmiştir. 130 günlük büyüme periyodu sonunda hasat yapılmıştır.

Analizlerin yapılması

Sorgum taneleri salkımlardan ayrılmış 1 mm elek çapına sahip değirmende öğütülmüş ve analizlere hazır hale

getirilmiştir. Örneklerin, azot (N)

miktarlarının belirlenmesinde Kjeldahl metodundan yararlanılmıştır. Azot oranı 6.25 ile çarpılarak ham protein oranı hesaplanmıştır (AOAC, 1990). Asit

(4)

deterjanda çözünmeyen lif (ADF) ve nötral deterjanda çözünmeyen lif (NDF) oranları, ANKOM 200 Fiber Analyzer (ANKOM Technology Corp. Fairport, NY, USA) cihazı kullanılarak belirlenmiştir (Van Soest et al., 1991). Bulunan ADF ve NDF yardımıyla sindirilebilir kuru madde (SKM=88.9 - (0.779 x % ADF)), kuru madde tüketimi (KMT=120 / % NDF) oranları ve nispi yem değeri (NYD=(SKM x KMT) / 1.29) hesaplanmıştır (Morrison, 2003). Ham yağ analizi AOAC (1990)’da belirtilen yönteme ve tanen analizi Makkar et al. (1995) tarafından belirtilen yönteme göre yapılmıştır. Çalışma sonucunda bulguların istatistiksel analizleri SAS (SAS Inst., 1999) programından yararlanılarak, varyans analizine tabi tutulmuş ve elde

edilen sonuçlar LSD testi ile

karşılaştırılmıştır. Ayrıca tane sorgum çeşitleri ve Cd dozları temel bileşenler analizi (PCA)’ne tabi tutulmuştur (JMP).

BULGULAR ve TARTIŞMA

Kadmiyum (Cd) uygulamasının bazı tane sorgum çeşitlerinin yem kalite özellikleri üzerine etkisinin araştırıldığı bu çalışmada ham yağ, tanen, protein, asit

deterjanda çözünmeyen lif, nötral

deterjanda çözünmeyen lif, sindirilebilir kuru madde, kuru madde tüketimi oranları ve nispi yem değeri sonuçları Çizelge 1-8’de, incelenen özelliklere ait değişim grafikleri ise Şekil 1 ve Şekil 2’de verilmiştir. Çeşit x doz interaksiyonu istatistiki olarak tanen, yağ, NDF, KMT oranları ve NYD için %1 seviyesinde, ham protein, ADF, SKM oranları için %5 seviyesinde önemli bulunmuştur.

Şekil 1. Farklı Cd dozlarının, tane sorgum çeşitlerinin kondanse tanen, ham protein, ham yağ oranı ve adf’ye etkisine ait değişim grafiği

(5)

Şekil 2. Farklı Cd dozlarının, tane sorgum çeşitlerinin ndf, skm, kmt oranları ve nyd’ye etkisine ait değişim grafiği

Kondanse tanen oranlarında (Çizelge 1) en yüksek değeri Öğretmenoğlu çeşidi (%2.0) verirken, en düşük oranı Akdarı çeşidi (%0.11) göstermiş ve Beydarı çeşidi ise en yüksek ikinci kondanse tanen oranıyla (%1.68) Öğretmenoğlu çeşidini takip etmiştir. Cd dozlarının artması ile birlikte tanen oranları artış-azalış şeklinde bir değişim göstermiştir. En yüksek kondense

tanen oranına 25 mg kg-1 Cd uygulamasında

rastlanırken, en düşük kondense oranına

(%0.89) 75 mg kg-1 Cd uygulamasında

ulaşılmıştır. Çeşit x doz interaksiyonunda

ise en yüksek kondanse tanen oranını

(%3.04) 125 mg kg-1 Cd dozu ile Beydarı

çeşidi, en düşük kondanse tanen oranını ise Akdarı çeşidinin tüm dozları göstermiştir. Kadmiyum stresi karşısında tane sorgum çeşitlerindeki tanen oranları değişim göstermiştir. Tanen, fenolik bir bileşiktir (Basit fenoller, kumarin, lignin, lignan, kondanse ve hidrolize edilebilir tanenler ve flavonoidler fenolik bileşikleri ifade eder (Khoddami ve ark. 2013) ve fenolik bileşiklerin stres durumunda davranışı ile ilgili araştırmalar yapılmıştır.

(6)

Çizelge 1. Farklı Cd dozlarının, tane sorgum çeşitlerinin kondanse tanen oranlarına (%) etkisine ait

ortalamalar

Dozlar (mg kg-1)

Çeşitler

Akdarı Beydarı Öğretmenoğlu Ortalama

0 0.08±00 H** 1.3±0.07 E-G 2.04±0.49 CD 1.14 bc** 25 0.11±0.02 H 2.02±0.08 D 2.63±0.37 B 1.59 a 50 0.11±0.01 H 1.13±0.13 G 2.24±0.25 CD 1.16 bc 75 0.09±0.01 H 1.05±0.07 G 1.54±0.22 EF 0.89 c 100 0.08±0.01 H 1.58±0.43 E 2.38±0.29 BC 1.35 ab 125 0.16±0.02 H 3.04±0.08 A 1.2±0.22 FG 1.47 a Ortalama 0.11 c** 1.68 b 2.00 a

**: %1, *: %5 önemli. Büyük harfler interaksiyon gruplarını, küçük harfler ortalama gruplarını ifade etmektedir.

Patojen ve böcek zararları, yaralama ve UV gibi ekolojik ve fizyolojik streslere yanıt olarak düşünülmektedir (Khoddami ve ark. 2013). Spesifik yapılan çalışmalarda fenolik asitler Cd ve Ni alımından önemli ölçüde etkilenebilmektedir (Kováčik ve ark. 2011). Phenylalanine Amonyum Liyaz (PAL), bitkilerde fenollerin sentezindeki önemli enzimdir (Kováčik ve Klejdus 2008). PAL’in sentezlenemediği koşullarda tanen oranı düşüş göstermiş olabilir. Jiang ve ark. (2017) de çalışmalarında kadmiyum stresinin bitkide fenolik bileşen üretimini arttırdığını, fakat yüksek seviyelerdeki Cd dozlarının fenollerin üretimini inhibe ettiğini bildirmişlerdir. Jiang ve ark. (2017)

bitkilerin dokularında polifenollerin

üretiminin artmasını, ağır metallerin varlığı,

yüksek tuzluluk stresi, aşırı sıcaklıklar gibi durumlarda, bitkilerin ortamlarına uyum sağlama stratejisi olarak geliştirmesi ile açıklamışlardır. Çeşitlerinin ham protein oranları (Çizelge 2) %12.85 ile %15.14 aralığında değişim göstermiştir. En yüksek oran Akdarı çeşidinde, en düşük oran Öğretmenoğlu çeşidinde belirlenmiştir. Cd seviyelerinin artması sonucu ham protein

oranlarında anlamlı bir değişiklik

belirlenmemiştir ve değerler %13.36-%14.48 aralığında değişmiştir. Çeşit x doz interaksiyonunda ise, en yüksek ham

protein oranı (%15.79) 75 mg kg-1 Cd

uygulamasında Akdarı çeşidinde, en düşük oran (%10.4) Öğretmenoğlu çeşidinde kontrol bitkilerinde belirlenmiştir.

(7)

Çizelge 2. Farklı Cd dozlarının, tane sorgum çeşitlerinin ham protein oranlarına (%) etkisine ait

ortalamalar

Dozlar (mg kg-1)

Çeşitler

Akdarı Beydarı Öğretmenoğlu Ortalama

0 15.60±0.55 A* 14.07±3.45 A-E 10.4±2.49 F 13.36 25 14.94±0.34 AB 14.9±0.24 AB 13.61±0.41 B-E 14.48 50 15.06±0.53 AB 13.93±0.09 A-E 14.19±0.21 A-D 14.39 75 15.79±0.45 A 12.82±0.21 C-E 13.93±0.19 A-E 14.18 100 14.68±0.46 A-C 14.09±0.21A-E 12.38±0.42 E 13.71 125 14.76±0.5 AB 13.24±1.25 B-E 12.58±0.63 DE 13.53 Ortalama 15.14 a** 13.84 ab 12.85 b

** %1, * %5 önemli. Büyük harfler interaksiyon gruplarını, küçük harfler ortalama gruplarını ifade etmektedir.

Cd seviyelerinin yükselmesi tanede protein oranının istatistiki olarak değişimine neden olmamıştır ancak çeşit x doz interaksiyonu

%5 önem seviyesinde değişmiştir.

Çeşitlerde farklı seviyelerdeki Cd

uygulamalarında artış ve azalmalar

meydana gelmiştir. Sheoran ve ark. (1990) kadmiyumun bitkide azot ve karbonhidrat

metabolizmalarını değiştirdiğini

belirtmişlerdir. Raineri ve ark. (1989) farklı bitki türlerinin, ağır metal ve UV ışın stresine karşı özel bazı proteinler ürettiğini ve bitki bünyesinde protein oranını yükselttiğini belirtmişlerdir. Buna ek olarak Öktüren Asri ve Sönmez (2006), ortamda Cd konsantrasyonunun artmasıyla bitkinin

klorofil metabolizmasının olumsuz

etkilendiğini ve azot kullanımında görevli

olan enzimlerden NO2- redüktaz ile NO3

-redüktazın işlevlerini bozarak bitkinin azot

kullanımını negatif etkilediğini

belirtmişlerdir. Çalışmada protein oranının bazı dozlarda artış bazı dozlarda azalma göstermesi, kadmiyum mevcudiyetinin azot metabolizmasını bozma durumunda azalış, farklı stres kaynaklı koşullarda bitkinin özel bazı proteinler üreterek, bu oranın artmasını

açıklayan durumlar olduğu

düşünülmektedir. Çeşitlerin ham yağ oranları Çizelge 3’te gösterilmiştir. En yüksek ham yağ oranı (%3,69) Beydarı çeşidinde, en düşük oran (%2.17) Akdarı çeşidinde görülmüştür. Artan kadmiyum seviyeleri ile ham yağ oranlarında artış-azalış şeklinde eğilim gözlemlenmiştir. En

yüksek ham yağ oranı (%4.58) 125 mg kg-1

Cd uygulamasında, en düşük ham yağ oranı

(%1.99) 75 mg kg-1 Cd uygulamasında

belirlenmiştir. Çeşit x doz interaksiyonunda en yüksek ham yağ oranı (%5.96) 125 mg

(8)

kg-1 Cd uygulamasında Beydarı çeşidinde

ölçülürken, en düşük oran (%1.53) Akdarı

çeşidinde 25 mg kg-1 Cd uygulamasında

ölçülmüştür.

Çizelge 3. Farklı Cd dozlarının, tane sorgum çeşitlerinin ham yağ oranlarına (%) etkisine ait ortalamalar

Dozlar (mg kg-1)

Çeşitler

Akdarı Beydarı Öğretmenoğlu Ortalama

0 2.78±0.19 D** 2.38±0.20 D-F 2.16±0.31 E-H 2.44 c** 25 1.53±0.14 I 5.13±0.08 B 2.37±0.13 D-G 3.01 b 50 1.61±0.13 HI 4.23±0.07 C 2.43±0.39 D-F 2.76 bc 75 2.03±0.07 F-I 1.83±0.18 G-I 2.1±0.2 F-H 1.99 d 100 2.7±0.2 DE 2.57±0.23 D-F 2.63±0.17 DE 2.63 bc 125 2.37±0.55 D-G 5.96±0.07 A 5.4±1 B 4.58 a Ortalama 2.17 c** 3.69 a 2.85 b

** %1 önemli. Büyük harfler interaksiyon gruplarını, küçük harfler ortalama gruplarını ifade etmektedir

Cd seviyelerinin yükselmesi tane sorgum çeşitlerinin yağ oranlarında değişime neden olmuştur. Doz artışlarına paralel bir artış ham yağ oranında belirlenememiştir. Graham ve Patterson (1982) çeşitli bitkilerin stres durumlarında doymuş yağ asidi ve doymamış yağ asidi oranlarının değişebileceğini bildirmişlerdir. Yoshida ve

ark. (1979) bitkinin yaşadığı stres

koşullarında hücre zarı lipidlerinin

bozulduğunu ve daha sonra membran stabilitesinin değişmesi ile birlikte iyonların ve sıvıların hücre dışına sızması sonucunda doymamış yağ asidi miktarında bir artış görüldüğünü belirtmişlerdir. Çizelge 4’te çeşitlerin Cd dozlarına bağlı olarak değişen ADF oranları gösterilmiştir. En yüksek

ADF oranı Beydarı çeşidinde (%10.99), en düşük ADF oranı ise Akdarı çeşidinde (%9.19) belirlenmiştir. Cd seviyelerinin yükselmesi ile birlikte ADF oranı artış-azalış-artış şeklinde bir dalgalanma

göstermiştir. 25 mg kg-1 Cd uygulamasında

en yüksek ADF oranı (%11.18) görülürken,

100 mg kg-1 Cd uygulamasında en düşük

ADF oranı (%9.7) görülmüştür. Çeşit x doz interaksiyonu için en yüksek ADF oranı

(%12.85) 25 mg kg-1 Cd uygulamasında

Beydarı çeşidinde, en düşük oran (%8.91)

50 mg kg-1 Cd uygulamasında Akdarı

çeşidinde görülmüştür. ADF yapısal karbonhidratlar içerisine giren selüloz ve ligninden oluşur (Anonim, 2011).

(9)

Çizelge 4. Farklı Cd dozlarının, tane sorgum çeşitlerinin ADF oranlarına (%) etkisine ait ortalamalar

Dozlar (mg kg-1)

Çeşitler

Akdarı Beydarı Öğretmenoğlu Ortalama

0 8.92±0.74 HI* 11.12±2.31 B-E 9.5±0.99 F-I 9.85 bc** 25 9.15±0.37 G-I 12.85±1.09 A 11.53±0.13 B-D 11.18 a 50 8.91±0.66 I 10.92±0.2 B-E 10.34±0.37 D-G 10.06 bc 75 9.99±0.09 E-I 10.6±0.7 C-F 11.64±0.4 A-C 10.74 ab 100 8.97±0.07 HI 9.95±0.17 E-I 10.17±0.5 E-H 9.70 c 125 9.22±0.22 G-I 10.5±0.5 C-F 11.92±0.15 AB 10.55 abc Ortalama 9.19 b** 10.99 a 10.85 a

**: %1, *: %5 önemli. Büyük harfler interaksiyon gruplarını, küçük harfler ortalama gruplarını ifade etmektedir

Cd uygulaması tanede ADF oranları üzerinde artış-azalış-artış şeklinde etki etmiştir. Vatehova ve ark. (2016) yaptıkları çalışmada iki hibrid mısırı Cd toksisitesine maruz bırakmış ve hücre duvarı polisakarit yapısındaki değişimlerin ve bunların lignin ve selüloz ile olan oranlarının, mısır çeşitlerinin Cd’ye karşı tolerans ya da savunmada yer alabildiğini belirtmişlerdir.

Ayrıca iki çeşitteki Ca+2

konsantrasyonunun ve beraberinde selüloz

oranının, hücre duvarında yer alan Ca+2’nın

Cd+2 ile yer değiştirmesi sebebiyle

azaldığını ve lignin oranının arttığını bildirmişlerdir. Ağır metal stresi bitkilerde lignifikasyonu arttırabilir (Tester ve Leigh 2001; Verma ve Dubey 2003). Çalışmada çeşitlerin ortalamasında elde edilen sonuç,

Kaplan ve Kızılşimşek (2012)’in

değerlerinden Akdarı çeşidi için daha

düşük, Beydarı için daha yüksek ve

Öğretmenoğlu çeşidi için benzerlik

göstermiştir. Çizelge 5’te çeşitlerin Cd dozlarına bağlı olarak değişen NDF oranları gösterilmiştir. NDF oranları %21.46 - %27.22 aralığında değişmiştir. En yüksek orana sahip çeşit Akdarı olurken, en düşük orana sahip çeşit ise Öğretmenoğlu olmuştur. Cd seviyelerinin yükselmesi ile ters orantılı şekilde NDF oranlarında düşüş belirlenmiştir. En yüksek NDF oranı

kontrol ve 25 mg kg-1 Cd uygulamalarında,

en düşük NDF oranı 100 ve 125 mg kg-1 Cd

uygulamalarında görülmüştür.

İnteraksiyonlarda ise en yüksek NDF oranını (%32.02) kontrol uygulamasında Akdarı çeşidi gösterirken, en düşük oranı

(%16.97) 100 mg kg-1 Cd uygulamasında

(10)

Çizelge 5. Farklı Cd dozlarının, tane sorgum çeşitlerinin NDF oranlarına (%) etkisine ait ortalamalar

Dozlar (mg kg-1)

Çeşitler

Akdarı Beydarı Öğretmenoğlu Ortalama

0 32.02±0.92 A** 21.45±0.83 G 24.54±2.91 DE 26.00 a** 25 27.17±0.86 C 29.49±0.52 B 23.28±0.28 EF 26.65 a 50 26.9±0.72 C 22.15±0.17 FG 22.2±0.31 FG 23.75 b 75 25.75±0.86 CD 23.8±0.22 E 21.91±0.12 FG 23.82 b 100 26.93±0.12 C 21.62±0.6 G 16.97±0.14 I 21.84 c 125 24.54±0.45 DE 21.07±1.22 GH 19.85±0.15 H 21.82 c Ortalama 27.22 a** 23.26 b 21.46 c

**: %1 önemli. Büyük harfler interaksiyon gruplarını, küçük harfler ortalama gruplarını ifade etmektedir.

NDF, hemiselüloz, selüloz ve ligninden meydana gelir ve toplam hücre duvarını

ifade eder (Anonim, 2011). Cd

uygulamalarında artan seviyelerle birlikte

ortalamada NDF oranlarında düşüş

meydana gelmiş interaksiyonlarda ise değişimler gözlemlenmiştir. Bu değişimlere Cd elementi hücre duvarı bileşenleri üzerinde etki göstererek sebep olmuş olabilir. Pavliková ve ark. (2002) ıspanakta Cd konsantrasyonunun çeşitli polipeptitler ve fitoşelatinlerle ilişkili olduğunu, hücre duvarı ve hücre iskeleti yapısını etkilediğini belirtmişlerdir. Vatehova ve ark. (2016)

hücre duvarında yer alan Ca+2 miktarının,

bir katyon olan Ca+2 ile yine bir katyon olan

Cd’nin yer değişimi sebebiyle azaldığını, bununla birlikte selüloz oranının düşüp lignin oranının artması ile bu durumun devam ettiğini belirtmiştir. Çalışma

sonuçlarında çeşitlerin ortalamalarından elde edilen sonuçlar; Kaplan ve Kızılşimşek (2012)’in değerlerinden Akdarı çeşidi daha yüksek, Beydarı çeşidi daha düşük ve

Öğretmenoğlu çeşidinin benzerlik

gösterdiği belirlenmiştir. Tane sorgum çeşitlerinin SKM oranlarına bakıldığında, en düşük oranı ilk olarak Beydarı çeşidi (%80.34) ve ikinci olarak Öğretmenoğlu çeşidi (%80.45) aynı ortalama grubunu oluşturarak göstermiştir. En yüksek oranı ise Akdarı çeşidi (%81.74) göstererek ikinci ortalama grubunu oluşturmuştur. SKM oranlarında Cd uygulamaları ile meydana gelen azalış-artış şeklindeki değişim Çizelge 6’da gösterilmiştir. En yüksek

SKM oranı (%81.35) 100 mg kg-1 Cd

seviyesinde görülürken, en düşük SKM

oranı (%80.19) 25 mg kg-1 Cd seviyesinde

(11)

interaksiyonuna ait en yüksek oran

(%81.96) 50 mg kg-1 Cd uygulamasında

Akdarı çeşidinde, en düşük oran (%78.89)

25 mg kg-1 Cd uygulamasında Beydarı

çeşidinde belirlenmiştir.

Çizelge 6. Farklı Cd dozlarının, tane sorgum çeşitlerinin SKM oranlarına (%) etkisine ait ortalamalar

Dozlar (mg kg-1)

Çeşitler

Akdarı Beydarı Öğretmenoğlu Ortalama

0 81.95±0.58 AB* 80.23±1.8 E-H 81.5±0.77 A-D 81.22 ab** 25 81.77±0.29 A-C 78.89±0.85 I 79.92±0.1 F-H 80.19 c 50 81.96±0.51 A 80.39±0.15 E-H 80.84±0.29 C-F 81.06 ab 75 81.12±0.07 A-E 80.65±0.55 D-G 79.84±0.31 G-I 80.53 bc 100 81.91±0.06 AB 81.15±0.14 A-E 80.98±0.39 B-E 81.35 a 125 81.72±0.17 A-C 80.72±0.39 D-G 79.62±0.12 HI 80.68 abc Ortalama 81.74 a** 80.34 b 80.45 b

**: %1, *: %5 önemli. Büyük harfler interaksiyon gruplarını, küçük harfler ortalama gruplarını ifade etmektedir.

SKM, ADF değerinin belirlenmesiyle ulaşılabilen bir değerdir. ADF oranının düşük olması SKM oranının yüksek olmasına sebep olur. SKM oranının yüksek olması da NYD değerinin ve yem kalitesinin yüksek olması anlamına gelir.

Çalışmada SKM değerleri ADF

değerlerinin doğrultusunda dalgalı bir değişim izlemiştir; bu hücre duvarı

bileşenlerinin strese verdiği farklı

tepkilerden kaynaklı olabilir. Cd yoğunluğu glutatyon oligomerleri ile ilişkilidir ve hücre duvarı ve hücre bileşenlerini etkiler (Pavliková ve ark. 2002). KMT oranlarına ait değerler Çizelge 7’de gösterilmiştir.

Çeşitlerde en yüksek oranı (%5.68) Öğretmenoğlu oluştururken, en düşük oranı (%4.44) Akdarı çeşidi oluşturmuştur. Uygulanan Cd seviyelerinin artması ile doğru orantılı şekilde KMT oranları da artış göstermiştir. En yüksek KMT oranını 100

ve 125 mg kg-1 Cd uygulaması gösterirken,

en düşük KMT oranını aynı ortalama

grubunda yer alan kontrol ve 25 mg kg-1 Cd

uygulamaları göstermiştir. Çeşit x doz interaksiyonunda ise en yüksek KMT

oranını (%7.07) 100 mg kg-1 Cd

uygulamasında Öğretmenoğlu çeşidinde, en düşük oran (%3.75) Akdarı çeşidinde kontrol uygulamasında görülmüştür.

(12)

Çizelge 7. Farklı Cd dozlarının, tane sorgum çeşitlerinin KMT oranlarına (%) etkisine ait ortalamalar Dozlar

(mg kg-1)

Çeşitler

Akdarı Beydarı Öğretmenoğlu Ortalama

0 3.75±0.11 H** 5.6±0.21 C 4.94±0.6 EF 4.76 c** 25 4.42±0.14 G 4.07±0.07 H 5.16±0.06 DE 4.55 c 50 4.46±0.12 G 5.42±0.04 CD 5.41±0.08 CD 5.10 b 75 4.66±0.16 FG 5.04±0.05 E 5.48±0.03 CD 5.06 b 100 4.46±0.02 G 5.55±0.15 C 7.07±0.06 A 5.69 a 125 4.89±0.09 EF 5.71±0.33 C 6.05±0.05 B 5.55 a Ortalama 4.44 c** 5.23 b 5.68 a

**: %1, *: %5 önemli. Büyük harfler interaksiyon gruplarını, küçük harfler ortalama gruplarını ifade etmektedir.

KMT değerinin hesaplanmasında NDF değeri kullanılır. NDF oranının düşüklüğü

KMT oranının yüksekliğine neden

olmaktadır, KMT oranının yüksek olması da NYD değerinin ve yem kalitesinin yüksek olması anlamına gelir. Çalışmada

KMT değerleri NDF değerleri

doğrultusunda dalgalı bir değişim

göstermiştir. Hücrede Cd yoğunluğu daha önce de belirtildiği gibi hücre duvarı yapısını etkilemektedir (Pavliková ve ark. 2002). Hücre duvarı bileşenleri ve bunlar

arasındaki değişimin (lignin/selüloz

oranlarının) kadmiyum stresine karşı

savunmada yer aldığı belirtilmiştir

(Vatehova ve ark. 2016). Hücrede pektinin fazla esterleşme göstermesi hücre duvarına

daha fazla Cd+2 bağlamasına yol açmaktadır

(Lozano- Rodriguez ve ark. 1997). NYD’ye ait değerler Çizelge 8’de gösterilmiştir. En yüksek değeri (354.36) Öğretmenoğlu çeşidi en düşük değeri (281.31) ise Akdarı

çeşidi göstermiştir. Uygulanan Cd

dozlarının artması ile nispi yem değerinde

azalış- artış şeklinde değişim

gözlemlenmiştir. En yüksek NYD’yi 100 ve

125 mg kg-1 Cd uygulamaları gösterirken,

en düşük NYD’yi 25 mg kg-1 Cd

uygulaması göstermiştir. Çeşit x doz interaksiyonunda ise en yüksek NYD

(443.81) 100 mg kg-1 Cd uygulamasında

Öğretmenoğlu çeşidinde, en düşük değer

(238.18) Akdarı çeşidinde kontrol

(13)

Çizelge 8. Farklı Cd dozlarının, tane sorgum çeşitlerinin nispi yem değerine etkisine ait ortalamalar

Dozlar (mg kg-1)

Çeşitler

Akdarı Beydarı Öğretmenoğlu Ortalama

0 238.18±5.23 H** 348.36±17.32 C 311.98±38.84 EF 299.51 c** 25 280.14±7.84 G 248.87±1.72 H 319.4±3.42 DE 282.80 d 50 283.63±9.4 G 337.71±1.88 CD 338.86±5.91 CD 320.06 b 75 293.21±9.55 FG 315.15±0.72 E 338.93±0.49 CD 315.77 bc 100 282.93±1.47 G 349.39±10.32 C 443.81±1.6 A 358.71 a 125 309.78±5.04 EF 357.17±22.5 BC 373.18±3.36 B 346.71 a Ortalama 281.31 c** 326.11 b 354.36 a

**: %1, *: %5 önemli. Büyük harfler interaksiyon gruplarını, küçük harfler ortalama gruplarını ifade etmektedir.

Hayvanların yem tüketimine olan

davranışları, yemlerin sindirilme derecesi

ve hayvanlar tarafından ürüne

dönüştürülmesi, yemin kalitesine bağlıdır (Van Soest 1994). NYD (Nispi Yem Değeri) terimi ilk olarak ABD’de yonca için bulunan ve zamanla farklı yemler için de başvurulan bir değerdir (Relative Feed Value, RFV) ve yemlerin besleme değerini ölçmede kullanılmaktadır (Ball ve ark.

1996). NYD hesaplanırken tam

çiçeklenmedeki yoncanın (kuru otun içerdiği) %41 ADF ve %53 NDF hesaba katılarak 100 değeri baz alınır. Nispi Yem Değeri 100’ün altına düşerse yem kalitesi azalır, artarsa kalite yükselir, NYD = % SKM x % KMT x 0.775 şeklinde hesaplanır (Redfearn ve ark. 2006). Çalışmada

çeşitlerin ortalamalarına ait sonuçlarda, Kaplan ve Kızılşimşek (2012)’in elde ettiği değerlerden Akdarı çeşidi daha düşük,

Beydarı çeşidi daha yüksek ve

Öğretmenoğlu çeşidinin benzerlik

gösterdiği belirlenmiştir. Buna ek olarak bitkiler aldıkları fazla iz elementleri hücre duvarında/metabolik aktivitelerinin daha az olduğu bölgelerde biriktirebilirler. Farklı ağır metallerin bitki hücre duvarında birikebildiği belirtilmektedir (Wang ve ark. 2003). Bu birikimin hücre duvarında olması, hücre duvarı birleşenlerini meydana getiren ADF ve NDF oranlarını da negatif yönde etkileyebilmektedir (Verklaij ve Schat 1990). Çalışmada bazı yem kalite özellikleri arasındaki ilişkiye ait biplot grafiği Şekil 3’te verilmiştir.

(14)

Şekil 3. Tane sorgum çeşitlerinde cd dozları ile incelenen özellikler arası ilişkilere ait biplot grafiği

Biplot grafiği, incelenen özellikler

arasındaki ilişkiyi görsel açıdan

değerlendirmek için oluşturulmaktadır ve

açı, aralarında olumlu ve yüksek

korelasyona sahip özellikler için

daralmakta, bu özellikler birbirlerine yakın bölgelerde yer almaktadır (Akçura, 2011). İncelenen özelliklerden ham yağ ile ADF, ham protein ile NDF arasında, NYD ve KMT arasında olumlu ve önemli korelasyonlar gözlemlenmiştir (Şekil 3). Ayrıca, ADF ve tanen arasında olumlu ve önemli korelasyon belirlenmiştir. SKM ile ham yağ ve ADF arasında; NDF ile KMT ve NDF arasında olumsuz ve önemli korelasyonlar görülmüştür. Kökten ve ark. (2017), silajlık mısır çeşitlerinin yem kalite

özelliklerini biplot analizi ile

değerlendirdikleri çalışmada elde ettikleri sonuçlar içerisinde bulunan KMT ve NYD arasında olumlu ve önemli, SKM ve ADF ile KMT ve NDF arasında olumsuz ve önemli ilişkiler bu çalışmadaki biplot analizi sonucunda yer alan bu özellikler ile paralellik göstermektedir.

SONUÇ ve ÖNERİLER

Yem kalite özellikleri bakımından tüm çeşitlerde Cd stresi altında dalgalı bir değişim gözlemlenmiştir. Bu değişimin sebebi, analizlerde tanelerinin kullanılması doğrultusunda bitkinin kadmiyumu taneye taşımada gösterdiği farklılığın olduğu düşünülmektedir. Ayrıca çalışma sera şartlarında gerçekleştiği için kadmiyum stresi ile birlikte bitkilerin sıcaklık gibi farklı streslere de maruz kalması yem kalite

(15)

parametrelerinde değişime neden olmuş olabilir. Kadmiyum gibi ağır metallerin stresinde bitkilerin yem kalite özelliklerinin hangi yönde değiştiğini gözlemlemek için çalışmaların arazi şartlarında (kadmiyum ya da diğer metaller ile bulaşık alanlarda) denenerek değerlendirilmesi daha uygun olacaktır.

TEŞEKKÜR

Bu çalışma, Bingöl Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi BAP-ZF.2017.00.008 No’lu Projesi

ile desteklenmiş ve Hava Şeyma

YILMAZ’ın doktora tezinden

hazırlanmıştır.

KAYNAKÇA

Akçura, M 2011. The relationships of some traits in Turkish winter bread wheat landraces. Turkish Journal of Agriculture and Forestry, 35(2): 115-125.

Anonim, 2011. Quality assurance for

animal feed analysis laboratories.

http://www.fao.org/3/i2441e/i2441e00.pdf (Erişim Tarihi: 07.07.2019)

AOAC, 1990. Official method of analysis. 15th. edn. Association of Official Analytical Chemist, Washington, DC. USA Ball DM, Hoveland CS, Lacefield GD (1996) Forage Quality. In: Southern Forages (2nd edition). 124-132. Potash &

Phosphate Institute and Foundation for Agronomic Research, Norcross, GA

Balole, T.V., Legwaila, GM. 2006

Sorghum bicolor (L.) Moench. Record from

PROTA4U

FAO. 2017. Food and Agriculture Organization of the United Nations. www.fao.com (Erişim Tarihi 13.03.2019)

Graham, D., Patterson, B.D. 1982.

Response of plants to low nonfreezing temperatures: Proteins, metabolism, and acclimation, Annual Review of Plant Physiology (33): 347-372

Gür, N., Topdemir, A., Munzuroğlu, Ö., Çobanoğlu, D. 2004. Ağır metal iyonlarının (Cu+2, Pb+2, Hg+2, Cd+2) Clivia sp. bitkisi polenlerinin çimlenmesi ve tüp büyümesi üzerine etkileri. F.Ü. Fen ve Matematik Bilimleri Dergisi 16(2): 177-182

Hamman, L., Dhuyvetter, KC., Boland, M. 2001. Economic issues with grain

sorghum (MF-2513) Kansas State

University Agricultural Experiment Station

and Cooperative Extension Service

JMP®,Version 15.1.SAS Institute Inc., Cary, NC. 1989-2020.

Jiang, S., Wenga, B., Liua, T., Sua, Y., Liua, J., Lua, H., Yana, C. 2017. Response of phenolic metabolism to cadmium and phenanthrene and its influence on pollutant

(16)

translocations in the mangrove plant

Aegiceras corniculatum (L.) Blanco (Ac)

Ecotoxicology and Environmental Safety (141): 290–297

Kabata-Pendias, A. 2011. Trace elements in soils and plants, 4th edn. CRC Press, Boca Raton

Kahvecioğlu, Ö., Kartal, G., Güven, A., Timur, S. 2007. Metallerin Çevresel Etkileri –I. https://metalurji.org.tr/dergi/dergi136 /d136_4753.pdf (erişim tarihi: 29.01.2019)

Kaplan, M., Kızılşimşek, M. 2012. Farklı tane sorgum (Sorghum bicolor L.) hat ve

çeşitlerinin besleme değerlerinin

belirlenmesi. Erciyes Üniversitesi Fen

Bilimleri Enstitüsü Fen Bilimleri

Dergisi 28(1): 11-14

Kováčik, J., Klejdus, B. 2008. Dynamics of phenolic acids and lignin accumulation in metal-treated Matricaria chamomilla roots. Plant Cell Rep. 27(3): 605–615

Kováčik, J., Klejdus, B., Hedbavny, J., Zoń, J. 2011. Significance of phenols in cadmium and nickel uptake. Journal of Plant Physiology 168(6): 576–584

Kökten, K., Kaplan, M., Akçura, M. 2017. Farklı çevrelerde yetiştirilen silajlık mısır çeşitlerinin kuru ot verimi ile bazı kalite özellikleri arasındaki ilişkilerinin

çeşit özellik biplot analizi ile

değerlendirilmesi. Kahramanmaraş Sütçü

İmam Üniversitesi Tarım ve Doğa Dergisi, 20 (özel sayı): 46-51

Long, XX., Yang, XE., Ni, WZ. 2002.

Current status and perspective on

phytoremediation of heavy metal polluted soils. Journal of Applied Ecology 13: 757-762

Lozano-Rodriguez, E., Hernandez, LE., Bonay, P., Carpena-Ruiz, RO. 1997. Distribution of cadmium in shoot and root tissues1. J Exp Bot 48: 123–128

Luna, CM., Gonzalez, CA., Trippi, VS. 1994. Oxidative damage caused by excess of copper in oat leaves. Plant Cell Physiology 35: 11-15

Makkar, HPS., Blümmel, M., Becker, K. 1995. Formation of complexes between polyvinylpolypyrrolidone or polyethylene glycols and tannins and their ımplication in gas production and true digestibility ın vitro techniques. British Journal Of Nutrition 73: 897-913

Morrison, JA. 2003. Hay and pasture management. chapter 8. extension educator, crop systems rockford extension center.

Ouzounidou, G. 1995. Cu-ions mediated changes in growth, chlorophyll and other ion contents in a Cu-tolerant Koeleria splendens. Biologia Plantarum 37: 71-79

Öktüren-Asri, F., Sönmez, S. 2006. Ağır metal toksisitesinin bitki metabolizması

(17)

üzerine etkileri. Akdeniz Üniversitesi Toprak Bölümü, s.10, Antalya

Pavliková, D., Pavlik, M., Vašicˇkova,

S., Szakova, J., Tlustos, P., Vokac, K., Balik, J. 2002. The effect of soil properties on cadmium bonds to organic substances of spinach biomass. Appl. Organometal. Chem. 16: 187–191

Prasad, MNV. 2005. Cadmium toxicity

and tolerance in vascular plants.

Environmental and Experimental Botany 35: 525–545

Raineri, A., Bernardi, P., Lanese, Ri., Soldatini, GF. 1989. Change in free amino acid content and protein pattern of maize seedling under water sterss. Environmental and Experimental Botany 29(3): 351-357

Redfearn, D., Zhang, H., Caddel, J.

2006. Forage quality interpretations.

Oklahoma Cooperative Extension Service F-2117.http://pods.dasnr.okstate.edu

(Erişim Tarihi: 02.08.2019)

SAS, 1999. SAS User’s Guide: Statistic. Statistical Analysis Systems Institute Inc., Cary, NC

Sheoran, IS., Singal, HR., Singh, R. 1990. Effect of cadmium and nickel on photosynthesis and enyzmes of the photosynthetic carbon reduction cycle in

pigeon pea (Cajanus cajan L.).

Photosynthesis Research 23: 345-351

Dere, 2017. The effect of lead pollution on agricultural production and human

health. International conference on

agriculture forest, food, sciences and Technologies, 15-17 May.

Dere, 2019. Kurşun kirliliğinin tarımsal üretime etkileri. EJONS ınternational journal on mathematic, engineering and natural sciences, 12(3): 108-118.

Tester, M., Leigh, RA. 2001.

Partitioning of Nutrient Transport Processes in Roots. Journal of Experimental Botany 52: 445-457

Van Soest, PJ. 1994. Nutritional Ecology of the Ruminant (2nd Ed.). s. 528. Cornell University Press. Ithaca, N.Y

Van Soest, PJ., Robertson, JB., Lewis, BA. 1991. Method for Dietary Fiber, Neutral Detergent Fiber, and Nostarch Polysaccharides in Relation to Animal Nutrition. J. Dairy Sci.74: 3583-3597 metodundan modifiye edilmiştir

Vatehova, Z., Malovíkova, A.,

Kollarova, K., Kucerova, D., Liskov, D. 2016. Impact of cadmium stress on two maize hybrids. Plant Physiology and Biochemistry 108: 90-98

Verklaij, JAC., Schat, H. 1990. In:

Heavy Metal Tolerance in Plants:

Evolutuonary Aspects, Ed:A.J. Shaw, p:179-193, CRC Press, Boca Raton

(18)

Verma, S., Dubey, RS. 2003. Lead Toxicity Induces Lipid Peroxidation and Alters the Activities of Antioxidant Enzymes in Growing Rice Plants. Plant Science 164: 645-655

Wang, WS., Shan, XQ., Wen, B., Zhang, SZ. 2003. Relationship between the extractable metals from soils and metals takep up by maize roots and shoots. Chemosphere 53: 523-530

Yoshida, S., Niki, T., Sakai, A. 1979. Possible involvement of the tonoplast lesione in chilling injury of cultured plant cells. Low Temperature in Crop Plants. J. M. Lyons, Graham, D. ve Raison, J. K. (eds.), Academic press, New York, s. 275-290

Referanslar

Benzer Belgeler

Top­ lumsal eleştiri sanatın hem am acı hem besini o la b ilir... Selâm ı öp üşü

Ne ise, şimdiki halde politika hayatında olduğu gibi muharrirlik İçin de herhangi bir şehadetname istenmiyor ve yazılarımızın altı, na hangi üniversitenin

Zlncirlikuya’da, çok sevdiği tabiatın gene çok güzel bir köşesinde ebedi uykusunu uyuyan Safl’nln, ona otuzbeş yıldır eşlik yapan vefâkâr hayat

Büyük Türk m ütefekkiri merhum Sabahattin Beyin fikir m ah­ sullerini toplayıp neşretmek, mensup olduğu içtim ai ekolü Türki- yed e tanıtm ak ve bu ekdlün

The activation of epidermal growth factor receptor gene (EGFR), located on chromosome 7, the homozygous deletion of the p16, located on the short arm of chromosome 9, deforming of

Konuşmacılar: İsmet Bayramoğlu, Faruk İldan, Şükrü Aykol. Video

Bun­ lar m başmda iri kıyım göv­ deleri, pos bıyıkları ve ba­ bacan davranışlarıyla bir­ birlerine çok benzeyen Fa­ hir (şimdiki ressam Aksoy) ile soyadını

Denince akla ilk o gelir. doldurulduğunda hangi sözcük kullanılmaz? Aşağıdaki soruları verilen şiire göre cevaplayalım. a) artar b) azalır c) dalgalar. a) İstanbul'un