• Sonuç bulunamadı

Başlık: Osmanlı-Sırp ilişkileri (1347-1521)Yazar(lar):EROĞLU, HaldunSayı: 41 Sayfa: 079-106 DOI: 10.1501/OTAM_0000000718 Yayın Tarihi: 2017 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Osmanlı-Sırp ilişkileri (1347-1521)Yazar(lar):EROĞLU, HaldunSayı: 41 Sayfa: 079-106 DOI: 10.1501/OTAM_0000000718 Yayın Tarihi: 2017 PDF"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OsmanlÖ-SÖrp ùliûkileri (1347-1521)

Ottoman-Serbian Relations (1347-1521)

Haldun ERO÷LU* Özet

OsmanlÖlar, 1352 yÖlÖnda Bizans ùmparatorluøu’nun taht mücadelelerinde taraf olmuû, bu vesile ile Rumeli’de kalÖcÖ olarak yerleûmiû, sonrasÖnda Rumeli fetihlerine hÖz vermiûlerdi. OsmanlÖlarÖn, Rumeli fetihlerinde en çok mücadele ettikleri taraflardan biri de SÖrplardÖr. OsmanlÖ-SÖrp iliûkileri siyasî, askerî, ekonomik, sosyal, kültürel ve hatta evlilik yollarÖyla iniûli çÖkÖûlÖ bir seyir takip etmiûtir. OsmanlÖlarÖn SÖrp topraklarÖnÖ ilk fetihleri ise I. Murat’Ön, 1371 yÖlÖnda Lala úahin Paûa komutasÖndaki OsmanlÖ ordusunu görevlendirmesi ile gerçekleûti. Bu fetihten sonra OsmanlÖ-SÖrp iliûkileri, kimi zaman savaûarak, kimi zaman müttefik olarak, kimi zaman ise akrabalÖk kurarak devam etti. Özellikle I. Bayezit-Timur mücadelesinde (1402 Ankara SavaûÖ) SÖrp askerlerinin, OsmanlÖ saflarÖnda Timur ordusuna karûÖ savaûmalarÖ OsmanlÖ kaynaklarÖna yansÖmÖûtÖr. Bu durumun aksine OsmanlÖlarÖn, Balkanlar’da Macarlar ve Anadolu’da KaramanoøullarÖ ile yaptÖklarÖ mücadele, Macar-Karamanoølu ittifakÖnÖn doømasÖna yol açarken, SÖrplar bu defa OsmanlÖlara karûÖ Macar-Karamanoølu ittifakÖ içerisinde yer almÖûlardÖ. Öte yandan OsmanlÖ-SÖrp iliûkilerini akrabalÖkla perçinleme çabalarÖ, I. Bayezit ve II. Murat zamanÖna rastlar. Her iki OsmanlÖ hükümdarÖ da SÖrp krallarÖnÖn kÖzlarÖ ile evlilik yapmÖûtÖ. Bu evlilikler siyasî nedenlere dayanÖrken SÖrplar, evlilik yolu ile OsmanlÖ saldÖrÖlarÖnÖn önüne geçmeyi hedeflemiû, OsmanlÖlar ise SÖrp topraklarÖndaki hâkimiyetlerine meûruiyet kazandÖrma amacÖnÖ gütmüûlerdi. OsmanlÖ-SÖrp iliûkileri, I. Süleyman’Ön 1521 yÖlÖnda Belgrad’Ö fethi ile yeni bir döneme girdi. Bu fetih, SÖrp topraklarÖnda uzun süre devam edecek olan OsmanlÖ hâkimiyetinin de baûlangÖcÖ oldu.

Anahtar Kelimeler: OsmanlÖ, SÖrp, Selanik, Semendire, SÖrp kralÖ



 3URI 'U $QNDUD hQLYHUVLWHVL 'LO YH 7DULK &R÷UDI\D )DNOWHVL 7DULK %|OP

(2)

Abstract

In the year 1352, the Ottomans became a party to the crown struggles of the Byzantine Empire and herewith settled in Rumelia permanently and afterwards they hastened performing conquests in Rumelia. Serbs were one of the nations with whom the Ottomans had to struggle the most in the course of the conquests performed in Rumelia. The Ottoman-Serbian relations followed a fluctuating course due to political, military, economic, social, cultural and even marital means. The Ottomans first conquered the land of Serbs in the year 1371 when the Ottoman army was charged under the command of Lala Sahin Pasha during the reign of Sultan Murat I. From then on, the Ottoman-Serbian relations continued either fighting against each other or becoming allies or founding blood relations between each other. In particular, the Serb soldiers’ fighting against the army of Timur Khan being side by side with the Ottomans in the course of the struggle between Sultan Bayezid I and Timur Khan (Ankara Fight, 1402) have been tracked by Ottoman resources. By contrast with this fact, when an ally between Magyars and Karamanoglu people was founded because the Ottomans was struggling with the Magyars in the Balkans and with the Karamanoglu people in the Anatolia, the Serbs were involved in the ally between Magyars and Karamanoglu people. On the other side, reinforcing the Ottoman-Serbian relationships through blood relations was started at the era of Sultan Bayezid I and Sultan Murat II. Both Ottoman sultans married daughters of Serbian kings. Such marriages were based on political reasons, and the Serbs aimed at preventing the Ottoman invasions through marriage whereas the Ottomans aimed at legitimating their ambitions with respect to their sovereignty on the Serbian land. The Ottoman-Serbian relations entered into a new phase when Sultan Soliman I conquered Belgrade in the year 1521. The conquest launched the Ottoman sovereignty which would last long on the Serbian land as well.

Key Words: The Ottomans, Serbian, Thessaloniki, Smendrevo,

Serbian king

OsmanlÖlarÖn on dördüncü yüzyÖlÖn hemen baûÖnda KuzeybatÖ Anadolu’da ortaya çÖkmasÖ, yakÖn gelecekteki tarihî olaylar silsilesinin de habercisiydi. Tarihi açÖdan kÖsa sayÖlabilecek bir süreçte, sadece Anadolu’nun kaderinde önemli bir rol oynamakla kalmayan OsmanlÖlar, aynÖ zamanda Balkan coørafyasÖnÖn tarihini ve sÖnÖrlarÖnÖ da deøiûtirmiûtir. OsmanlÖlar bunu yaparken çift taraflÖ strateji takip etmiûlerdi. Bir yandan Orta ve BatÖ Anadolu’nun Müslüman Türk Beylikleri ile mücadelesini sürdürürken öte yandan Rumeli’ye geçerek Balkan topraklarÖnÖ fetih politikalarÖ içerisine dâhil etmiûti.1



 2VPDQOÕODUÕQ%DONDQODUGDNLIHWLKVWUDWHMLOHULKDNNÕQGDD\UÕQWÕOÕELOJLLoLQEN]+

(3)

OsmanlÖlarÖn, Balkan topraklarÖnÖ fetih stratejileri farklÖ unsurlarÖ içermekteydi. ùlk baûta klasik fetih yöntemi olarak benimsenen savaû daha sonra deøiûik biçimlerle desteklenmiû ve Balkanlar’daki OsmanlÖ hâkimiyeti saølanmaya çalÖûÖlmÖûtÖ. Özellikle ele geçirilen bölgelerin gayrimüslim halklarÖ ile olan iliûkiler mutedil bir yönetim anlayÖûÖ ile saølanÖyordu. Daha da ötesi yerli askerî unsurlar timar erleri yapÖlÖp OsmanlÖ sistemi içerisine dâhil ediliyordu. Timar sistemine dâhil edilen guruplar arasÖnda SÖrp asil ve askerî sÖnÖflarÖ önemli yer tutmaktadÖr.2

Bu stratejiyi, ele geçirilen ya da geçirilmek istenen bölgelerde hüküm süren hanedanlÖklarla sÖhriyet baøÖ kurarak daha saølam temeller üzerine inûa etme politikasÖ takip etti. Balkanlardaki yerel hanedanlarla evlilik yoluyla kurulan akrabalÖk baøÖ, OsmanlÖ hâkimiyetinin Balkan coørafyasÖndaki meûruiyetinin temel unsurlarÖndan birini teûkil ediyordu.3

Balkan coørafyasÖnÖn OsmanlÖ hâkimiyetine girmesinde takip edilen bir diøer yöntem de Balkan devletçiklerinin hanedan üyeleri arasÖnda baû gösteren taht kavgalarÖydÖ. Özellikle OsmanlÖ siyasetinin ayrÖlmaz bir parçasÖ olarak görülen taht mücadelelerine müdahale yöntemi, ister istemez taraflardan birini OsmanlÖ yönetimine baølÖyor ve böylece OsmanlÖlarÖn desteklediøi tarafÖn kazanmasÖ halinde OsmanlÖ hâkimiyeti bölgede tescillenmiû oluyordu.4

OsmanlÖlarÖn Rumeli’ye ilk geçiûinin nasÖl olduøu üzerine yapÖlan deøerlendirmeler5 bir tarafa barakÖlarak bu geçiûin sebepleri dikkate alÖndÖøÖnda

bunun OsmanlÖ geniûlemesinde çok önemli bir yer tuttuøu görülür. Rumeli’ye geçiû sebepleri üzerine OsmanlÖ tarihlerine yansÖyan dinî gerekçelerin öne çÖkmasÖ kroniklerin üslubu6 ile ilgilidir. Oysa bunun ötesinde Rumeli fetihlerinin

coørafî, siyasî, askerî ve ekonomik sebepleri göz ardÖ edilemez bir biçimde orta yerde durmaktadÖr.7

Bununla birlikte Rumeli fetihlerinde önemli rol oynayan Türk akÖncÖlarÖ, topraklarÖn hem askerî açÖdan ele geçirilmesinde etkin oluyor hem de fethedilen topraklara yerleûerek bölgenin OsmanlÖ hâkimiyetine ve sistemine girmesini saølÖyordu. Rumeli’de bunlar gerçekleûirken, fetihlerin sürekliøi açÖsÖndan, aynÖ zamanda Anadolu’daki Müslüman Türk beyliklerini kendi himayeleri altÖna 

 + øQDOFÕN WDUDIÕQGDQ \DSÕODQ oRN |QHPOL ELU oDOÕúPDGD |]HOOLNOH 6ÕUS

E|OJHVLQGHNL WLPDU VDKLEL +ÕULVWL\DQODUÕQ VD\ÕODUÕ DUúLY EHOJHOHULQH GD\DQÕODUDN D\UÕQWÕOÕ ELU úHNLOGH YHULOPLúWLU +ÕULVWL\DQ WLPDU VDKLSOHULQLQ VD\ÕODUÕ KDNNÕQGD EN]

2VPDQOÕøPSDUDWRUOX÷X7RSOXPYH(NRQRPLøVWDQEXOVYG  +DOGXQ(UR÷OX2VPDQOÕODU'HYOHWYH+kNLPL\HW%LOJH.OWU6DQDWøVWDQEXO V  +(UR÷OX2VPDQOÕODU'HYOHWYH+kNLPL\HWV  +(UR÷OX2VPDQOÕODU<|QHWLPYH6WUDWHMLVYG  +(UR÷OX2VPDQOÕODU'HYOHWYH+kNLPL\HWLV  +(UR÷OX2VPDQOÕODU<|QHWLPYH6WUDWHMLVYG

(4)

almak, OsmanlÖlar için bir zorunluluktu. Nitekim Anadolu coørafyasÖna hâkim olmanÖn yolu, rakip Müslüman Türk beyliklerinin ya ortadan kaldÖrÖlmasÖndan ya da hâkimiyet altÖna alÖnmasÖndan geçiyordu.

Bahsi geçen stratejilerin baûarÖyla uygulanmasÖ açÖsÖndan on dördüncü yüzyÖlÖn hemen baûÖnda OsmanlÖlarÖn eline Doøu Roma ùmparatorluøu’nun içinde bulunduøu sÖkÖntÖlÖ dönem dolayÖsÖyla bulunmaz bir fÖrsat geçti. EsasÖnda bu sÖkÖntÖ, OsmanlÖ-Doøu Roma iliûkilerini de ûekillendirdi. DolayÖsÖyla OsmanlÖlarÖn Balkan coørafyasÖndaki geniûlemesinde Doøu Roma ùmparatorluøu’nun içinde bulunduøu sÖkÖntÖlar ayrÖ bir yer tutar.

Doøu Roma ùmparatorluøu’nun taht mücadelelerine ilk OsmanlÖ müdahalesi Orhan (1326-1362) döneminde olmuûtu. Orhan’Ön daha sonralarÖ Rumeli’ye geçiûlerinde çok önemli bir faktör olan OsmanlÖ-Doøu Roma (Orhan-Kantakuzenos) ittifakÖnÖn temelleri AydÖnoølu Umur’un Kantakuzenos’a tavsiyesine dayanmaktadÖr. Doøu Roma ùmparatoru Andronikos’un 1341’de ölümü ve oølunun çok küçük yaûta olmasÖ, vesayetin Grand Domestik Kantakuzenos’a verilmesine sebep oldu. Vesayeti dolayÖsÖyla imparatorluk tacÖ giyen Kantakuzenos’un imparatorluøu, muhalifler tarafÖndan kabul görmeyince Kantakuzenos, Dimetoka’ya (Güvercinlik=Gümüûçay) giderek kendini imparator ilan etti. Kantakuzenos’un imparatorluøunu kabul etmeyen Edirne ve ùstanbul’daki Doøu RomalÖlar ile Kantakuzenos arasÖndaki mücadelede vasî Kantakuzenos, AydÖnoølu Umur’dan yardÖm talep etmiû ve bu yardÖm ile ilk tehlikeyi atlatmÖûtÖ. Umur’un, ùzmir’in Latinler tarafÖndan iûgal edilip donanmasÖnÖn yakÖlmasÖndan sonra kendisine yardÖm edemeyeceøi ve Orhan ile ittifak yapmasÖ tavsiyesi,8 Kantakuzenos’u Orhan’a yöneltti.

Kantakuzenos, Orhan’a bol miktarda para vermeyi ve her istediøini kabul edeceøini teklif etti. Hatta kÖzÖnÖ Orhan ile evlendirdi.9 Bu geliûmeler üzerine

Orhan’Ön 1347 yÖlÖndaki yardÖmÖ ile Kantakuzenos, küçük Ioannes ile beraber ùstanbul’a girerek imparatorluøunu ilan etmiûti.10 Orhan’Ön bu stratejisi

OsmanlÖlarÖn Rumeli’de yapacaøÖ fetihlere zemin hazÖrladÖ. Hatta rahatlÖkla denilebilir ki, Doøu Roma ùmparatorluøu’nun yÖkÖlmasÖnda, özellikle taht mücadeleleri yaûadÖklarÖ dönemde, OsmanlÖlardan, SÖrplardan ve Bulgarlardan yardÖm istemeleri önemli rol oynamÖû, OsmanlÖlar bu fÖrsattan yararlanma becerisini gösterebilmiûlerdi.11

Bunun en önemli göstergesi, Rumeli’ye geçiûlerde kullandÖklarÖ Çimpe (Çimpi) kalesine yerleûmeleri, hatta bütün Ösrarlara raømen bir daha   ø+8]XQoDUúÕOÕ2VPDQOÕ7DULKLF,77.\D\$QNDUDV  'RXNDV'HFOLQHDQG)DOORI%\]DQWLXPWRWKH2WWRPDQ7XUNV E\+DUU\- 0DJRXOLDV :D\QH6WDWH8QLYHUVLW\3UHVV'HWURLWV  +øQDOFÕN³2VPDQOÕ'HYOHWLQLQ.XUXOXúX´7UNOHU6D\Õ<HQL7UNL\H\D\ $QNDUDVø+8]XQoDUúÕOÕDJHF,V  ø+8]XQoDUúÕOÕDJHF,V

(5)

boûaltmamalarÖ idi. Genç Ioannes ile Kantakuzenos arasÖndaki taht mücadelesine Kantakuzenos lehine yardÖm amacÖyla Çimpe kalesine yerleûen Orhan’Ön oølu Süleyman daha sonra gerçekleûtirilecek Rumeli fetihleri için önemli bir atlama taûÖ elde etmiû oldu. Kantakuzenos’un Orhan’dan yardÖm istemesi üzerine Orhan’Ön oølu Süleyman komutasÖndaki OsmanlÖ ordusunun 1352 yÖlÖnda Rumeli’ye geçmek için kendilerine verilen Çimpe kalesinden bir daha çÖkmayarak OsmanlÖlarÖn Rumeli fetihlerin için bir üss olarak kullanÖlmasÖnÖ saøladÖ.

OsmanlÖlarÖn Rumeli’de baûlattÖøÖ ilk akÖnlar sonrasÖnda oluûturulan fetih stratejisinin önemli bir ayaøÖ OsmanlÖ kaynaklarÖnda Laz12 olarak tanÖmlanan SÖrplar ve SÖrp bölgeleri üzerine olanlardÖr. Zira OsmanlÖlarÖn Rumeli’ye geçtiøi yÖllarda SÖrplar, Stefan Duûan’Ön krallÖøÖ etrafÖnda en güçlü dönemlerini yaûÖyorlardÖ. Stefan Duûan’Ön hedefleri arasÖnda, tÖpkÖ OsmanlÖlarda olduøu gibi, Bizans topraklarÖnÖn yer alÖyor olmasÖ ve OsmanlÖ-Doøu Roma ittifakÖnÖn yoøun olduøu döneme rastlamasÖ OsmanlÖlar ile SÖrplarÖ karûÖ karûÖya getirecekti. DolayÖsÖyla ekonomik ve siyasî çalkantÖ içerisindeki Bizans ùmparatorluøu, BatÖ’dan SÖrplarÖn doøudan OsmanlÖlarÖn baskÖsÖ arasÖnda sÖkÖûÖp kalmÖûtÖ.

KÖsaca SÖrplar; SlavlarÖn miladi beûinci ve altÖncÖ yüzyÖllarda Tuna Nehri’nin kuzeyindeki Orta Avrupa topraklarÖnÖ istila etmeleri ile birlikte bu gurubun içinde bulunmalarÖ dolayÖsÖyla bölgeye yerleûmiûlerdi. SÖrplar esas olarak Çek topraklarÖ ile Saksonya’da (Almanya’nÖn doøusunda yer alan eyalet) varlÖk gösteriyor olmalarÖna raømen asÖl yurtlarÖ bu bölgeler deøildi. Kabile adlarÖndaki isim benzerliklerinden de anlaûÖldÖøÖ üzere aslÖnda ùranlÖ kabilelerle birlikte yaûamaktaydÖlar. SÖrplarÖn da içinde yer aldÖøÖ Slav guruplar, aslÖnda tarÖmdan çok otlakçÖlÖkla uøraûtÖklarÖ için vahûi halk olarak tanÖmlanmaktadÖrlar.13

Yedinci yüzyÖldan itibaren HÖristiyanlÖøÖ kabul eden SÖrplar, HÖrvatlarla birlikte Avarlardan boûalan topraklara akÖn ettiler. Bu akÖnlar sÖrasÖnda Kosova’nÖn kuzeybatÖsÖndaki Rascia ile günümüzdeki Karadaø14 topraklarÖnÖ ele

geçirdiler. Daha önce bu bölgeye yerleûmiû olan diøer SÖrplarla birlikte yaûamaya 

ϭϮ $úÕNSDúD]DGH 2VPDQR÷XOODUÕQÕQ 7DULKL KD] .HPDO <DYX]0 $ <HNWD

6DUDo  øVWDQEXO  V    øEQ .HPDO 9,, 'HIWHU KD] ùHUDIHWWLQ 7XUDQ $QNDUDV

 1RHO 0DOFROP .RVRYD%DONDQODUÕ $QODPDN WHUF g]GHQ $UÕNDQ  øVWDQEXO

V

 &URQR*RUD 1HYkKLL (UEDD 3DGJRULoH 7LWRJUDG JLEL IDUNOÕ G|QHPOHUGH IDUNOÕ

LVLPOHUOH GH DQÕODQ E|OJHQLQ PHUNH]L dHWLQH RODUDN ELOLQLU 6RQ PHUNH]L 3RGJRULoH¶GLU (VNL <XJRVOD\YD )HGHUDV\RQXQXQ DOWÕ FXPKXUL\HWLQGHQ HQ NoN RODQÕLGL%N]7DKLU6H]HQ2VPDQOÕ<HU$GODUÕ7&%DúEDNDQOÕN'HYOHW$UúLYOHUL *HQHO 0GUO÷ \D\ $QNDUD  V  %X oDOÕúPDGDNL \HU DGODUÕ LoLQ 7DKLU 6H]HQ¶LQ oDOÕúPDVÕ\OD ELUOLNWH D\UÕFD 1XUL $OED\UDN¶ÕQ 2VPDQOÕ <HU $GODUÕ

(6)

baûladÖlar. DolayÖsÖyla SlavlarÖn içerisinde yer alanlarÖn SÖrp kimliøini benimsemeleri daha sonralarÖ olacaktÖr. Bu dönemde henüz devletleûmemiû olan SÖrplar, Supa adÖ verilen bir kabile teûkilatlanmasÖ biçiminde örgütlenmiûlerdi. Yedinci yüzyÖlÖn ortalarÖna gelindiøinde ise SÖrplarÖn, Karadaø’Ön kuzeyindeki bugünkü Arnavutluk’un kuzey bölgelerini ele geçirmeye baûladÖklarÖ, DÖraç (Durazzo) ve ùûkodra (Shkoder-ùskenderiye) gibi belli baûlÖ liman ûehirlerine hâkim olduklarÖ görülüyor.SÖrplarÖn Kosova’ya doøru asÖl yayÖlmalarÖ on ikinci yüzyÖlÖn sonlarÖna doøru baûlamÖûtÖ.15

ùlk SÖrp Devleti I. Mihael zamanÖnda kuruldu. I. Mihael, 1077 yÖlÖnda PapanÖn elinden taç giyerek ilk SÖrp Devleti’nin temellerini atmÖû oldu. Daha sonra SÖrplar tarafÖndan farklÖ devletler kuruldu. Fakat bunlar arasÖnda en kudretlisi 16 Nisan 1346 yÖlÖnda Ortodoks Çar sÖfatÖ ile SÖrp, Bulgar, Yunan ve ArnavutlarÖn kralÖ olarak taç giyen Stefan Duûan’Ön (1331-1354) baûÖnda bulunduøu SÖrp ùmparatorluøu idi. Üsküp’te taç giyen Stefan Duûan, Teselya (Thessalia=Yunanistan) ve Epir'i (Ípiros=Çameria) ele geçirdi. Doøu Roma ùmparatorluøu'nun Balkanlardaki topraklarÖnÖ alarak imparatorluøunun sÖnÖrlarÖnÖ iki katÖna ulaûtÖrdÖ.16

SÖrp KralÖ Stefan Duûan’Ön, Doøu Roma’nÖn Makedonya ve komûu topraklarÖnÖ ele geçirme faaliyetlerine karûÖn OsmanlÖlar, Balkanlar’da, Doøu Roma ùmparatorluøu’na yardÖm bahanesiyle yerleûmek için akÖnlarÖnÖ sürdürüyorlardÖ. Bu sebepledir ki Orhan’Ön gittikçe artan ûöhreti Stefan Duûan’Ö, onunla ittifak yapma yoluna itmiûti. Hatta gönderdiøi elçisi ile Orhan’Ön oøluna kÖzÖnÖ vermeyi teklif etmiû, ancak Dimetoka’da (Güvercinlik=Gümüûçay) bulunan ve Bizans tahtÖna göz koyan Kantakuzenos, Duûan’Ön elçisini ortadan kaldÖrarak bu ittifakÖ önlemiûti. Orhan-Duûan ittifakÖnÖn gerçekleûmemesi ve yeni ittifaklarÖn kurulmuû olmasÖ, Orhan ile Kantakuzenos’u yakÖnlaûtÖrÖrken iki hükümdar da SÖrplardan uzaklaûacaklardÖ.

Yeni kurulan OsmanlÖ-Doøu Roma ittifakÖnÖn sonucunda ilk OsmanlÖ-SÖrp karûÖlaûmasÖ, 1347 yÖlÖnda gerçekleûecekti. Orhan, Üsküdar’a kadar gelerek kayÖnpederi Kantakuzenos ile görüûmüû, SÖrplara karûÖ yardÖm isteyen Kantakuzanos’a altÖ bin kiûilik askeri birlik vererek baûarÖ kazanmasÖnÖ saølamÖûtÖ.17

Orhan’Ön SÖrplara karûÖ elde ettiøi ve ûöhretini arttÖran ilk baûarÖsÖndan sonra OsmanlÖ-SÖrp karûÖlaûmasÖnÖn ikincisi 1349 yÖlÖnda gerçekleûti. SÖrp KralÖ Duûan, Selanik’i kuûatÖnca Doøu Roma ùmparatorluøu, damadÖ Orhan’dan tekrar yardÖm talep etmiû bunun üzerine Orhan, oølu Süleyman komutasÖndaki ordu ile Selanik ûehrini Stefan Duûan’dan kurtarmÖûtÖ. Orhan’Ön müttefiki 

 10DOFROPDJHV

 $+DOHM³6ÕUELVWDQ´PDGø$F0(%\D\øVWDQEXOV  ø+8]XQoDUúÕOÕDJHF,V

(7)

Kantakuzenos’un oølu Mateos’un da katÖldÖøÖ bu savaûta yaklaûÖk yirmi bin kiûilik kara ordusunun yanÖnda Doøu Roma donanmasÖna yardÖm eden yirmi iki gemiden oluûan bir Türk filosu da yer alÖyordu. Orhan, kara ve deniz ordusuyla Selanik ûehrini SÖrplardan kurtararak ûöhretini arttÖrmakla kalmÖyor, Doøu Roma ùmparatorluøu için iyi bir müttefik olduøunu da göstermiû oluyordu.18

OsmanlÖ-Doøu Roma müttefikliøi ileride tekrar OsmanlÖlarÖ SÖrplarla karûÖ karûÖya getirdi. 1352 yÖlÖnda Dimetoka’da (Güvercinlik=Gümüûçay) SÖrp ve Bulgarlardan oluûan ordu, Kantakuzenos’un yardÖm talebi üzerine Orhan’Ön ûehzadesi Süleyman komutasÖnda gönderdiøi on bin kiûilik birlik ile maølup edilecekti.19 Bu galibiyetten sonra geri dönen Süleyman komutasÖndaki OsmanlÖ

ordusu, yerleûmiû olduklarÖ Çimpe kalesinden çÖkmayacak ve daha sonraki Rumeli fetihlerinde bu kale harekât noktasÖ olarak kullanÖlacaktÖ.20

SÖrplarla Doøu Roma ùmparatorluøu arasÖndaki derin çatlaøa karûÖn OsmanlÖ-Doøu Roma iliûkileri tahmin edilenin de ötesinde hÖzlÖ bir ûekilde ilerledi. Bu durumdan çok memnun olmayan ve yaklaûÖk beû yÖl içerisinde üç defa OsmanlÖ askerleri karûÖsÖnda maølubiyet yaûayan SÖrp KralÖ, OsmanlÖ-Doøu Roma ittifakÖnÖ yok ederek Doøu Roma’nÖn hâkim olduøu topraklar üzerindeki emellerini gerçekleûtirmek istiyordu. Bu amaçla, papanÖn kendisine elçi gönderip onurlandÖrmasÖnÖ fÖrsat bilerek kâfir olarak tanÖmladÖøÖ Türklere karûÖ haçlÖ seferinde liderlik etmeyi teklif etti. Ancak Stefan Duûan’Ön 1354 yÖlÖnda ölümü, beklenen SÖrp-OsmanlÖ karûÖlaûmasÖnÖn bir süre gecikmesine yol açtÖ. Stefan Duûan’Ön ölümü ve OsmanlÖ-Doøu Roma ittifakÖnÖn çok güçlü olduøu bu süreç, SÖrplarÖn aleyhine iûlemeye baûladÖ. Nitekim Orhan, IV Ioannes’in oølu genç Bizans hükümdarÖ Mateos’un teklifi ile Çimpe kalesinin karûÖsÖnda bulunan Abidos’a21 kadar askerlerini göndererek ordusunun yönünü Filibe’ye çevirdi.

Burada Voichnas önderliøindeki SÖrp ordusu ile yapÖlan savaûÖ kazanan yine OsmanlÖlar oldu. Hatta Voichnas’Ö esir alan Orhan, esirini, Doøu Roma hükümdarÖna teslim ederek OsmanlÖ-Doøu Roma ittifakÖna sadakatini bir kez daha göstermiû oldu.22

SÖrplarÖn, Stefan Duûan zamanÖndan itibaren belirginleûen Doøu Roma arasÖndaki bu uyuûmazlÖktan en çok OsmanlÖlar faydalanÖyordu. Her ne kadar OsmanlÖ-Doøu Roma ittifakÖ her defasÖnda SÖrplarla yeni bir savaû anlamÖna   ø+8]XQoDUúÕOÕDJHF,V  ø+8]XQoDUúÕOÕDJHF,V+øQDOFÕN2VPDQOÕøPSDUDWRUOX÷X.ODVLN dD÷   oHY5XúHQ6H]HU øVWDQEXOV  +(UR÷OX2VPDQOÕODU<|QHWLPYH6WUDWHMLV  $ELGRVdDQDNNDOHGHNXUXOPXúHVNLELU\HUOHúLP\HULROXS$QDGROXNÕ\ÕVÕQGDNL 1DUD%XUQXQGD\HUDOPDNWDGÕU

 1ÕFRODH ,RUJD 2VPDQOÕ øPSDUDWRUOX÷X 7DULKL WHUF 1LOIHU (SoHOL  F ,

(8)

gelse de OsmanlÖlar için bu durum Rumeli’de yeni fetihler için bulunmaz fÖrsatlar yaratÖyordu.

1364 yÖlÖna gelindiøinde OsmanlÖ tahtÖnda artÖk I. Murat (1362-1389) oturuyordu. OsmanlÖlarÖn giderek artan gücünü kendileri için bir tehdit unsuru olarak deøerlendiren SÖrplarÖn yeni müttefikleri Macarlar olacaktÖ. OsmanlÖ-Doøu Roma ittifakÖ, SÖrplarÖ Macarlarla birlikte hareket etmeye zorladÖ. Bu ittifaktan güç alan SÖrp KralÖ Vukaûin ve Despot Uglyeûa, Edirne’ye iki günlük mesafedeki Meriç Nehri yakÖnlarÖna gelerek bir nevi güç gösterisinde bulundu. Bu haberi alan OsmanlÖ hükümdarÖ, Lala úahin Paûa’yÖ görevlendirerek, Paûa’nÖn komutasÖndaki OsmanlÖ ordusunu SÖrplarÖn üzerine gönderdi. OsmanlÖlar ile SÖrplar arasÖnda ilk büyük savaû olarak tarihe geçen ve Meriç Nehri’nin kÖyÖsÖnda yapÖlan mücadelede kazanan taraf OsmanlÖlar olmuûtu. Bu yenilgi SÖrplar tarafÖndan ulusal bir felaket olarak kabul edilecekti. Yenilgiyi felaket olarak gören SÖrp bakÖûÖnÖ belgeleyen kanÖtlar yine SÖrp yÖllÖklarÖna “Bu yÖl Türkler, Kral

Vulkaûin ve Despot Uglyeûa’yÖ öldürdüler” ifadeleri ile yansÖmÖûtÖr.23 Bu ilk büyük

karûÖlaûmanÖn olduøu ve savaûÖn yapÖldÖøÖ yere SÖrpsÖndÖøÖ (SarayakpÖnar=Edirne) adÖnÖn verildiøi kaynaklarda yer almaktadÖr.24

Bundan sonra OsmanlÖlar ile SÖrplar arasÖndaki asÖl ve büyük karûÖlaûma 1371 yÖlÖnda gerçekleûti. Bu OsmanlÖ-SÖrp SavaûÖ 26 Eylül 1371 yÖlÖnda gerçekleûen Birinci Çirmen (Ormenion) SavaûÖ idi. OsmanlÖlarla SÖrplar 1372 yÖlÖnda tekrar karûÖlaûmÖûlar ve ùkinci Çirmen (Meriç) SavaûÖ da birincisinde olduøu gibi OsmanlÖ galibiyeti ile sonuçlanmÖûtÖ.25 Çirmen SavaûlarÖ sonrasÖnda artÖk SÖrp

topraklarÖnÖn OsmanlÖ hâkimiyetine geçme zamanÖ da gelmiûti. Bu zamana kadar Doøu Roma ùmparatorluøu’na yardÖm amacÖ ile SÖrplarla savaûan OsmanlÖlar artÖk SÖrp topraklarÖnÖ ele geçirmeye baûlayacaklardÖr. 1371 ve 1372 yÖllarÖndaki Çirmen SavaûlarÖ’ndan sonra I. Murat’Ön önderliøindeki OsmanlÖlar, daha hÖzlÖ bir ûekilde Rumeli’de ilerlemeyi sürdürdüler. Bu hÖzlÖ ilerleyiû sonucunda, 1372 yÖlÖna gelindiøinde, artÖk OsmanlÖlar tarafÖndan Karacadaø (Acar=Filibe=Svejen) olarak adlandÖrÖlan Orta Daø anlamÖna gelen Sredna Gora’ya kadar bütün Tunca bölgesi ele geçirilmiûti.26

1375 yÖlÖnda I. Murat, SÖrplarÖn faaliyete baûlamasÖ ve OsmanlÖ hâkimiyetine giren bölgelere akÖnlar düzenlemesi üzerine oølu Bayezit’i kendi yerine 

 1,RUJDDJHF,V

 %X ELOJL $úÕNSDúD]DGH¶QLQ ÆOL %H\ QHúULQGH \HU DOPD]NHQ GL÷HU ELU

$úÕNSDúD]DGHQVKDVÕQGDND\ÕWOÕGÕU%N]$úÕNSDúD]DGH2VPDQR÷XOODUÕQÕQ7DULKL KD] .HPDO <DYX]0 $ <HNWD 6DUDo  øVWDQEXO  V  $\UÕFD %N] +RFD 6DDGHWWLQ(IHQGL7DF¶W7HYDULK VDGøVPHW3DUPDNVÕ] F,$QNDUDV -9RQ+DPPHU2VPDQOÕøPSDUDWRUOX÷X7DULKLF, HGøOKDQ%DKDU .XP 6DDWL\D\øVWDQEXOV

 ø+8]XQoDUúÕOÕ2VPDQOÕ7DULKLF,VYHGQ  1,RUJDDJHF,V

(9)

kaymakam olarak bÖrakarak Gelibolu üzerinden SÖrp ülkesine sefer düzenlemeye karar verdi. OsmanlÖ ordusunun yola çÖktÖøÖ haberini alan SÖrp kralÖ kaçtÖ. I. Murat bu sefer sÖrasÖnda Niû’i ele geçirerek kalede bulunan bütün kÖymetli eûya ve mallara el koydu. Niû’in 1375 yÖlÖnda fethedilmesi OsmanlÖ ilerleyiûinin önemli bir aûamasÖydÖ. Bu fetihten sonra OsmanlÖ hükümdarÖ Edirne’ye döndü.

27 Niû’in ele geçirilmesinden sonra 1376 yÖlÖnda SÖrp KralÖ Lazar ile yapÖlan

antlaûma SÖrplarÖn haraç ve bin kiûilik asker verme ûartlarÖnÖ içeriyordu.28

OsmanlÖ hükümdarÖ Anadolu’da yapacaøÖ faaliyetler dolayÖsÖyla bir süre Rumeli’deki akÖnlarÖnÖ durdurmuûtu. 1380 yÖlÖndan sonra Rumeli fetihleri yeniden baûladÖ. Rumeli fetihlerinde YukarÖ SÖrbistan’Ön kapÖsÖ sayÖlabilecek Niû’in OsmanlÖlar tarafÖndan ele geçirilmesi ve 1380 sonrasÖ fetihlerinin devam etmesi SÖrp Despotu Lazar’Ö (1367-1389) endiûelendirmiûti. Bu endiûesi OsmanlÖ ordusuna verdiøi asker ile ödediøi vergi miktarÖnÖ arttÖrmasÖna sebep olacaktÖ. VarÖlan antlaûmanÖn gereøi olarak 1386 yÖlÖnda I. Murat’Ön Karamanoølu üzerine yapacaøÖ sefere Rumeli Beylerbeyi Timurtaû Paûa’nÖn emri altÖnda iki bin zÖrhlÖ SÖrp askeri de katÖlacaktÖ. OsmanlÖlarÖn Karamanoølu seferi sÖrasÖnda bazÖ SÖrp askerlerinin Konya halkÖna eziyet ettiøi gerekçesi ile OsmanlÖ hükümdarÖ tarafÖndan idam edildiøi OsmanlÖ kaynaklarÖna yansÖmÖûtÖr.29

Takvimler 1387 yÖlÖnÖ gösterdiøinde OsmanlÖ ordusu ile SÖrp ordusu yeniden karûÖ karûÖya geldiler. Karaman seferi sÖrasÖnda Konya halkÖna eziyet etmeleri gerekçesi ile bazÖ SÖrp askerlerinin öldürülmesi ve geri kalan SÖrp askerlerinin ülkelerine döndüklerinde bu durumu SÖrp KÖralÖ Lazar’a bildirmeleri üzerine Kral, OsmanlÖlar ile olan antlaûmayÖ bozarak savaû kararÖ aldÖlar. OsmanlÖlarÖn elinde olan topraklara saldÖrarak bölge halkÖna eziyet etmesi üzerine OsmanlÖ hükümdarÖ SÖrp KralÖ’na karûÖ saldÖrÖ emrini verdi. Toplanan yirmi bin kiûilik OsmanlÖ ordusunu yine Lala úahin Paûa komuta ediyordu. Fakat 1365 ve 1371 savaûlarÖnÖn aksine bu kez otuz bin kiûilik SÖrp ordusu savaû meydanÖndan galip ayrÖlacaktÖ. 30

1347’den 1387’ye kadar geçen kÖrk yÖl içinde yapÖlan savaûlarda nihayet galibiyet eldeedebilen SÖrplar için bu durum yÖllÖklarÖnda “Sultan Murat Ploçnik’te maølÖp oldu” ûeklinde akis bulmuûtu. AslÖnda SÖrplarÖn 1387 zaferi, daha sonra oluûacak yeni bir birlikteliøin de ateûini yakmÖû oldu. SÖrplarÖn 1387 galibiyeti ile HaçlÖ zihniyetinin fitili ateûlenmiû ve HÖristiyanlarÖn OsmanlÖlar karûÖsÖnda birlikte hareket etme arzularÖ tetiklenmiûti.31

1388 yÖlÖna gelindiøinde 1387 maølubiyetine raømen I. Murat, OsmanlÖlarÖn Balkan fetihlerini Tuna boylarÖnÖn tamamÖnÖ kapsayacak ûekilde geniûletti. Bundan sonraki hedefi, muhtemelen 1387 yenilgisini de aklÖnda tutarak, SÖrp   +RFD6DGHWWLQF,V  +DPPHUF,V  +RFD6DGHWWLQF,V+DPPHUF,V  +RFD6DGHWWLQF,V+DPPHUF,V  1,RUJDDJHF,V

(10)

KralÖ Lazar’Ö yenmek ve SÖrbistan topraklarÖnÖn tamamÖnÖ ele geçirmekti. OsmanlÖ kaynaklarÖnda, SÖrp hükümdarÖnÖn, I. Murat’a haber göndererek oøullarÖnÖ ve iyi silahlarÖnÖ kuûanarak savaûa gelmesini, kendisinin de böyle yapacaøÖnÖ bildirdiøi kayÖtlÖdÖr. Zira 1387 galibiyetinden sonra oluûan HaçlÖ birliøi SÖrp kralÖnÖ cesaretlendiriyordu. I. Murat bu davete oøullarÖ úehzade Bayezit ve Yakup Çelebi ile birlikte icabet etti. 15 Haziran 1389 yÖlÖnda iki ordu Kosova’da karûÖ karûÖya geldi. OsmanlÖ ordusunun Saø kolunda úehzade ÇimpeBayezit yer almÖûtÖ. YanÖnda Saruca Paûa ve SubaûÖ olarak Evrenos Gazi bulunuyordu. Ordusunun Sol kolunda da úehzade Yakup konuûlanmÖû, yanÖnda Koca Balaban Bey ve SubaûÖ olarak Eyne Bey yer almÖûtÖ.32

Savaû öncesinde I. Murat, muharebede uygulanacak taktik konusunda bir toplantÖ yaptÖ. ToplantÖda bazÖ devlet ileri gelenlerinin orduda bulunan aøÖrlÖk develerinin askerin önüne dizilmesi fikrine, úehzade ÇimpeBayezit ûiddetle karûÖ çÖkmÖûtÖ. Genç ûehzade, silahlardan korkan develerin geri dönerek kendilerini periûan edebileceøini, ayrÖca sahip olduklarÖ güçle savaûÖ kazanacaklarÖnÖ ve doørudan cephe savaûÖ yapmalarÖ gerektiøini ileri sürmüûtü. úehzade’nin bu fikri I. Murat tarafÖndan da uygun bulunarak kabul edildi.33

1389 Kosova SavaûÖ olarak tarihe geçen bu mücadelede kazanan OsmanlÖlar oldu. Ancak savaûÖn kazanÖlmasÖndan sonra savaû meydanÖnda gezen OsmanlÖ hükümdarÖ, Miloû Kobile (Obiliç) isminde bir SÖrplÖ tarafÖndan, hükümdarÖn elini öpme bahanesi ile yanÖna sokulmasÖ sonrasÖnda, boynundan ve karnÖndan hançerlenerek hayatÖnÖ kaybetti.34 Kosova SavaûÖ’nda SÖrp KralÖ

Lazar, bin kadar adamÖyla birlikte esir edilenler arasÖndaydÖ. OsmanlÖ sultanÖnÖn bir SÖrplÖnÖn hançeri ile hayatÖnÖ kaybetmesi SÖrp KralÖ’nÖn da aynÖ kaderi paylaûmasÖna yol açtÖ.35 OsmanlÖ hükümdarÖnÖn hayatÖnÖ kaybetmesine raømen

1389 Kosova SavaûÖ’nÖn kazanÖlmasÖ OsmanlÖlarÖn Balkanlarda artÖk iyice yerleûmesi anlamÖnÖ taûÖyordu.36



 0HKPHW +HPGHPL 6RODN]DGH 6RODN]kGH 7DULKL KD] 9DKLG dDEXN $QNDUD

 V  $úÕNSDúD]kGH $OL %H\ 1HúUL  øVWDQEXO  V  0HKPHW 1HúUL

7HYDULKL$OL2VPDQ KD])DLN5HúLW8QDW0HKPHW$OWDO.|\PHQ F,$QNDUD

V$QRQLP2VPDQOÕ.URQL÷L   KD]1HFGHWg]WUN øVWDQEXO V$QRQLP7HYDULKL$OL2VPDQ)*ÕHVH1HúUv KD]1LPHW$]DPHW  øVWDQEXO V  5€Kv 7DULKL <DúDU <FHO +DOLO (UGR÷DQ &HQJL] 2[IRUG 1VKDVÕ'H÷HUOHQGLUPH0HWQLQ<HQL+DUIOHUHdHYLULVL6D\ID7ÕSNÕ%DVÕPLOH %LUOLNWH  %HOJHOHU 'HUJLVL F ;,9 VD\Õ  $QNDUD   V  V  +D\UXOODK(IHQGL'HYOHWL$OL\\HL2VPDQL\\H7kULKLFøVWDQEXOV +RFD6DGHWWLQF,V  1HúUvF,V6RODN]kGHF,V5XKv7DULKLV+RFD6DDGHWWLQF ,V  1,RUJDDJHF,V  +DPPHUF,Vø+8]XQoDUúÕOÕ2VPDQOÕ7DULKLF,V  +øQDOFÕN2VPDQOÕøPSDUDWRUOX÷X.ODVLNdD÷V

(11)

I. Murat’Ön SÖrplarla yapÖlan Kosova SavaûÖ’nda bir SÖrplÖ tarafÖndan öldürülmesinden sonra oølu úehzade ÇimpeBayezit’in saltanat sancaøÖ dibine getirilip devlet erkânÖnÖn kendisine biat ettiøi, savaû meydanÖnda halen savaûmakta olan kardeûi Yakup Çelebi’nin ise babasÖnÖn kendisini çaøÖrdÖøÖ yalanÖ ile çadÖr önüne getirilerek boødurulduøu konusunda bütün OsmanlÖ kaynaklarÖ birleûirler.37 Hoca Sadettin, Yakup Çelebi’nin öldürülmesine gerekçe

olarak ‘Fitne öldürmekten daha zararlÖdÖr’ görüûüyle Yakup Çelebi’den kaynaklanabilecek olan huzursuzluøu düûünerek saltanat varislerinin çoøalmasÖnÖn memleket ve halkÖn düzenine zarar verdiøini sÖnamÖû olduklarÖndan Yakup Çelebi’nin öldürüldüøünü ifade eder.38

1.Murat’Ön ölümü sonrasÖnda OsmanlÖ tahtÖna oturan I. Bayezit ilk iû olarak SÖrplarla babasÖ zamanÖndaki gibi bir antlaûma yaptÖ. Buna göre SÖrp KralÖ, OsmanlÖlara haraç ve asker vermeyi taahhüt ediyordu.39 Yeni OsmanlÖ

hükümdarÖ ülkesini OsmanlÖ hâkimiyetine katmak adÖna KÖrtova=Kurûova (Kroucheva=ManastÖr) ve Üsküp bölgesine Yiøit Paûa’yÖ, Vidin’e ise Firuz Paûa’yÖ göndererek OsmanlÖ hâkimiyetini buralarda tesis etmeye baûladÖ.40

1389 yÖlÖnda kazanÖlan Kosova SavaûÖ, akabinde I. Bayezit’in Yiøit Paûa ve Firuz Paûa’yÖ SÖrbistan topraklarÖnÖn geri kalanÖnÖ ele geçirmek üzere görevlendirmesi ve Balkanlarda tesis ettiøi barÖû sonrasÖnda sÖra Anadolu topraklarÖna akÖnlar düzenlemeye gelmiûti. 1391 yÖlÖnda Anadolu Beyliklerini hâkimiyeti altÖna alan I. Bayezit’in hedefinde artÖk ùstanbul vardÖ. Bu amaçla ùstanbul 1395 yÖlÖnda kuûatÖldÖ.41

Ancak ùstanbul kuûatmasÖ sÖrasÖnda Macar KralÖ’nÖn Tuna nehrini aûtÖøÖ haberi üzerine 1395 yÖlÖnda Gelibolu’dan geçerek Edirne’ye gelen OsmanlÖ hükümdarÖ, oradan Sofya’ya doøru harekete geçti. Alacahisar (Kruûevac) bölgesinde 1396 yÖlÖnda yapÖlan Niøbolu SavaûÖnÖ kazanan OsmanlÖ hükümdarÖ bu sÖrada Bosna topraklarÖnÖ da OsmanlÖ ülkesine katarak haraca baøladÖ.42 Dokuz sene önce Kosova’da

OsmanlÖlara karûÖ savaûan SÖrp KralÖ’nÖn oølu Stefan Lazareviç (1389-1427) Niøbolu SavaûÖ’nda ise SÖrp KralÖ olarak müttefik olduøu OsmanlÖlarÖn ordusunda yer almÖû ve Macarlara karûÖ savaûmÖûtÖ.43



 1HúUv V  øEQ .HPkO ,9 'HIWHU KD] .RML øPD]DZD  77. \D\ $QNDUD

 V  +RFD 6DGHWWLQ F , V  +DGLGv V  $QRQLP 2VPDQOÕ

.URQL÷L V  $QRQLP 7DULK *LHVH QHúU V  5XKv 7DULKL V  *HOLEROXOX

0XVWDID $OL .LWDE¶W7DULKL .QK¶O$KEDU KD]ÕUOD\DQODU $KPHW 8÷XU 0XVWDID dXKDGDU$KPHW*OøEUDKLP+DNNÕdXKDGDU .D\VHULV+DGLGvV

$QRQLP2VPDQOÕ.URQL÷LV$QRQLP7DULK*LHVHQHúUV5XKv7DULKLV

 +RFD6DGHWWLQF,V

 ø+8]XQoDUúÕOÕ2VPDQOÕ7DULKLF,V  $úÕNSDúD]DGHV

 %D]Õ 2VPDQOÕ WDULKOHULQGH LON NXúDWPDQÕQ +  \ÕOÕQGDJHUoHNOHúWLULOGL÷L

ND\ÕWOÕGÕU $úÕNSDúD]kGH V  $QRQLP2VPDQOÕ .URQL÷L KD] 1HFGHW g]WUN  7UN'Q\DVÕ$UDúWÕUPDODUÕ9DNIÕøVWDQEXOV

 $úÕNSDúD]kGHV

(12)

OsmanlÖ-SÖrp iliûkilerinin bundan sonraki en önemli dönemecini, sÖhriyet (evlilik yolu ile kurulan akrabalÖk) baøÖ oluûturmaktadÖr. OsmanlÖ-SÖrp iliûkilerindeki ilk sÖhriyet I. Bayezit’in SÖrp Prensesi ile olan evliliøidir. SÖrbistan’Ön fethedilmesi ile birlikte OsmanlÖ kaynaklarÖnda VÖlkoølu olarak adlandÖrÖlan SÖrp KralÖ Lazareviç, I. Bayezit’e elçi göndermiûti. Elçiyle birlikte birçok hediye yollayarak kÖz kardeûi olan SÖrp prensesi Mara Despina (Mileva, Olivera) ile evlenmesini teklif etti. Bu teklifi kabul eden I. Bayezit, SÖrp Prensesi ile evlendi. Buna karûÖ SÖrp KralÖ, OsmanlÖ hükümdarÖndan Semendire(Smendrevo)’nin kendisine verilmesini talep etti. Bu istek OsmanlÖ hükümdarÖ tarafÖndan kabul gördü. AyrÖca OsmanlÖ hükümdarÖ kendi gücünü ve büyüklüøünü gösterircesine Semendire’nin yanÖ sÖra Güvercinlik (Dimetoka, Gümüûçay)’i de SÖrp kralÖna verdi. Hoca Sadettin, Semendire ve Dimetoka’nÖn verilmesinde hükümdarÖn eûi olan SÖrp prensesinin rolü olduøunu hatta SÖrp kralÖ tarafÖndan kÖz kardeûine telkinde bulunulduøunu yazar.44 AûÖkpaûazade, Niøbolu’yu (Nikopol) vermediøini

özelikle kaydeder. Zira I. Bayezit’in Niøbolu’yu SÖrplara vermemesini ve bunun AûÖkpaûazâde’de kaydedilmesini Niøbolu SavaûÖ’nÖn kazanÖlmasÖ dolayÖsÖyla bölgenin manevî hatÖrasÖna verilen önemin göstergesi olarak deøerlendirilebilir. AynÖ kaynak, I. Bayezit’in SÖrp prensesi ile evlenmesinden sonra OsmanlÖ hükümdarÖnÖn sarayÖnda bazÖ adetlerin deøiûtiøinin, eskisinden farklÖ olarak hükümdarÖn sofrasÖnda içki tüketilmeye baûlandÖøÖnÖn, böylece yeni bir döneme girildiøinin de altÖnÖ çizerek, ùslamî öøretiye göre yasak olan içkinin OsmanlÖ sarayÖna giriûine aslÖnda bahane üretmeye çalÖûÖr.45

OsmanlÖlarÖn hem savaû alanlarÖnda gösterdiøi baûarÖ hem de akrabalÖk yolu ile kurduøu yeni müttefik baølarÖnÖn izleri 1402 yÖlÖnda I. Bayezit’in Timur ile yaptÖøÖ Ankara SavaûÖ’nda görülecek ve SÖrp askeri OsmanlÖ ordusunda yer alacaktÖr. I. Bayezit’in, Timur tarafÖndan gerçekleûtirilen Anadolu’daki faaliyetlerini durdurmak üzere bir ordu hazÖrlÖøÖna giriûtiøinde, SÖrp kralÖndan da asker göndermesini istemiû, bu istek üzerine Stefan Lazareviç komutasÖndaki bir SÖrp birliøi OsmanlÖ ordusuna katÖlmak için Anadolu topraklarÖna gelmiûti. ùnalcÖk, Timur’un tarihçisi Nizameddin úamî’nin, OsmanlÖ ordusundaki haraçgüzar askerleri sÖralarken SÖrp askerlerini OsmanlÖ ordusunda yer alanlar arasÖnda gösterdiøini belirtir.46

Ankara SavaûÖ’nda OsmanlÖ ordusunun sol kolunda yer alan SÖrp askerlerin sayÖsÖ konusunda farklÖ görüûler bulunmaktadÖr. Hoca Sadettin, Sol koldaki SÖrp askerinin sayÖsÖnÖ yirmi bin olarak verirken47 bazÖ OsmanlÖ kroniklerinde bu sayÖ

on bin olarak gösterilir.48 Bunun yanÖnda çok abartÖlÖ rakamlar veren OsmanlÖ

  +RFD6DGHWWLQF,V  $úÕNSDúD]kGHVYG  +øQDOFÕN2VPDQOÕøPSDUDWRUOX÷X7RSOXPV  +RFD6DGHWWLQF,V$\UÕFDEN]+D\UXOODK(IHQGL7DULKLF9V  +DGLGvV

(13)

kaynaklarÖ da vardÖr. Sözgelimi SÖrp askerinin sayÖsÖnÖ silahlarla donanmÖû yüz bin kiûilik bir ordu olarak sunan kaynaklar da bulunmaktadÖr.49

SavaûÖn ilk hamlesi Timur’un ordusunun Saø kol komutanÖ Miranûah Mirza’dan geldi. OsmanlÖ Sol kolundaki SÖrp askeri bu saldÖrÖ karûÖsÖnda direnç gösterdi. HükümdarÖn bulunduøu merkeze Timur ordusundan ùskender Mirza ile Mahmut Mirza saldÖrÖnca OsmanlÖ yeniçerisi karûÖlÖk verdi. Daha ilk saldÖrÖda OsmanlÖ Sol kol komutanÖ Emir Süleyman’Ön emrindeki askerler kaçtÖ. Kendisine baølÖ birliklerin kaçtÖøÖnÖ gören Emir Süleyman ne yapmasÖ gerektiøi konusunda Vezir Ali Paûa’nÖn görüûüne baûvurduøunda, çarenin kaçmak olduøu yönünde tavsiye alÖnca savaû meydanÖndan kaçtÖ.50 ùbn Kemal ve Lütfî Paûa,

savaû meydanÖndan kaçan Emir Süleyman’Ön yanÖnda, Vezir Ali Paûa, Timurtaû Paûa, Evrenos Paûa ve Hasan Aøa gibi önemli devlet adamlarÖnÖn bulunduøunu kaydediyorlar.51

Ankara SavaûÖ sÖrasÖnda OsmanlÖ ordusunun kÖsa sürede daøÖlmasÖna ve hatta OsmanlÖ ûehzadelerinin kendi maiyeti ile birlikte savaû meydanÖnÖ terk etmesine raømen SÖrp askerlerinin kahramanca savaûmalarÖ OsmanlÖ kaynaklarÖnda akis bulmuûtur.52 Ancak, daha ilk saldÖrÖlar sonrasÖnda I.

Bayezit’in ûehzadelerinden Mustafa’nÖn ölmesi, Musa’nÖn Timur’un eline esir düûmesi, Süleyman ile Mehmet’in kaçmasÖ ve OsmanlÖ ordusunun daøÖlmasÖ sebebiyle savaûta gösterdikleri kahramanlÖklarÖ ile OsmanlÖ kaynaklarÖnÖn övgüsünü alan SÖrp askerleri de savaû alanÖnÖ terk etmiûlerdi.53

Ankara SavaûÖ sonrasÖndaki esareti sÖrasÖnda Timur ile bir sohbet esnasÖnda SÖrp kralÖnÖn kÖzÖ olan hanÖmÖnÖn sohbete davet edilmesi, I. Bayezit’i son derece rahatsÖz etmiûti. Hatta OsmanlÖ hükümdarÖnÖn hanÖmÖnÖn böyle bir davranÖûa maruz kalmasÖ Bayezit ile Timur arasÖnda bir hayli sert tartÖûmalara yol açmÖûtÖ. Ancak ÇaøataylÖlar arasÖnda eûinin yanÖnda hanÖmÖnÖ sohbete davet etmenin bir kasÖt taûÖmadÖøÖ rivayeti dolayÖsÖyla I. Bayezit’e karûÖ yapÖlmÖû bir hakaret sayÖlmamasÖ gerektiøi yönündeki OsmanlÖ kaynaklarÖnÖn açÖklamalarÖ kayda deøer.54



 ;9<]\ÕO7DULKoLOHULQGHQ6HOkWvQ1kPH   KD]1HFGHWg]WUN 

77. \D\ $QNDUD  V  2VPDQOÕ RUGXVXQGD , 0XUDW ]DPDQÕQGD GD KDUDoJ]DU +ÕULVWL\DQ DVNHUOHUL \HU DOPÕúWÕ %XQODU DUDVÕQGD PXKWHPHOGLU NL 6ÕUS DVNHUOHULGHYDUGÕ+øQDOFÕN2VPDQOÕøPSDUDWRUOX÷XYH7RSOXPV

 +D\UXOODK(IHQGLF9V

 øEQ.HPDO,9'HIWHUV/WIv3DúDV

 $úÕNSDúD]kGHVYH+DGLGvV+RFD6DGHWWLQF,V  %X NRQX KDNNÕQGD D\UÕQWÕOÕ ELOJL LoLQ EN] + (UR÷OX ³$QNDUD 6DYDúÕ  

%D\H]LW7LPXU0FDGHOHVLQGHùHK]kGHOHULQ5RO´)RONORU(GHEL\DW'HUJLVL 6D\Õ  $QNDUD V

(14)

1402 Ankara SavaûÖ’ndan sonra OsmanlÖ ülkesinin parçalanmasÖ ve I. Bayezit’in ölümü ile kardeûler arasÖnda baûlayan taht mücadelelerinde SÖrbistan topraklarÖ, diøer bütün OsmanlÖ topraklarÖ gibi, eski yöneticilerin eline geçti. Rumeli’de hükümdarlÖøÖnÖ ilan eden Musa, Rumeli’ye geçiûinde SÖrp despotunun kardeûi Vuk kendisine yardÖm etmiûti.55 Ancak 1410 yÖlÖnda aøabeyi Süleyman ile

yaptÖøÖ savaûta kendisini terk edip Süleyman’Ön tarafÖnda yer alan SÖrp despotunun kardeûi Vuk’un hayatÖna son verdi. AynÖ akÖbet SÖrp despotu Stefan’Ön oølu Lazar’Ön da baûÖna geldi.56

Musa, Rumeli’de ilan ettiøi hükümdarlÖøÖnÖn ilk senesinde kendisini terk eden SÖrp hanedan üyelerini öldürdükten sonra SÖrp topraklarÖnÖ ele geçirmek amacÖyla SÖrp bölgesine akÖnlar düzenledi. Bu akÖnlarda kÖsmen baûarÖ saøladÖ. Köprülü(Veles) ile AkçabolÖ (Ohcabolu=Ovce OvasÖ(?))’yÖ OsmanlÖ topraklarÖna kattÖøÖ sÖralarda57 SÖrbistan’Ön diøer bölgeleri SÖrp KralÖ Stefan’Ön

yeøeni Baûla tarafÖndan idare ediliyordu.58 Ancak Musa, Rumeli’de beklenenden

daha fazla güçlenmeye baûlayÖnca Doøu Roma ùmparatoru, Musa’nÖn kardeûi Mehmet’i Rumeli’ye geçirdi. Hatta bir zamanlar Musa’nÖn müttefiki olan Lazar’Ön oølu Stefan, SÖrp KralÖ olarak Musa’yÖ desteklemiûti.59 Ancak daha

sonra kanlÖ bÖçaklÖ hale geldiøi SÖrp despotu bu sefer Musa’ya karûÖ Mehmet’in yanÖnda yer alarak Mehmet’in son zaferinde ona yardÖmcÖ oldu.60 OsmanlÖ

tahtÖna 1413 yÖlÖnda I. Mehmet (1413-1421) geçtiøinde onu kutlayanlar arasÖnda, Musa’ya karûÖ kazandÖøÖ son zaferinde kendisine yardÖm etmiû olan SÖrp despotu da bulunuyordu. SÖrp despotu yeni OsmanlÖ hükümdarÖnÖn haraçgüzarÖ olmayÖ, asker ve vergi verme taahhüdü ile kabul etmiû oldu.

II. Murat’Ön (1421-1451) OsmanlÖ tahtÖna oturmasÖyla birlikte OsmanlÖ– SÖrp iliûkilerinde yeni bir dönem baûlamÖû oldu. II. Murat zamanÖnda ilk iliûkiler ittifak kurulmasÖna dairdi. II. Murat’Ön tahta geçtiøi sÖrada uøraûtÖøÖ ilk iû Düzmece

Mustafa meselesi oldu. Yeni OsmanlÖ hükümdarÖ bu iûle uøraûÖrken kendisine

müttefik arÖyordu. BabasÖ I. Mehmet’e taahhüdü bulunan SÖrp kralÖna gönderdiøi elçi, kralÖn II. Murat’a destek vereceøi haberi ile geri dönmüûtü.61

1424 yÖlÖnda OsmanlÖ sarayÖna gelen ve antlaûma imzalayanlar arasÖnda da SÖrp kralÖ bulunuyordu. Gelen kralÖ, OsmanlÖ hükümdarÖnÖn emri ile Macar KralÖ Sigusmund’a deøerli hediyelerle birlikte barÖû antlaûmasÖ teklifini götürdü. Macar   +RFD6DGHWWLQF,,V  ø+8]XQoDUúÕOÕ2VPDQOÕ7DULKLF,V  $úÕNSDúD]kGHV$QRQLP2VPDQOÕ.URQLL÷LV$QRQLP7HYkULKLÆOL 2VPDQV  1,RUJDDJHF,V

  $VÕU¶GD <D]ÕOPÕú *UHNoH $QRQLP 2VPDQOÕ 7DULKL KD] ùHULI EDúWDY 

$QNUDV

 +øQDOFÕN2VPDQOÕøPSDUDWRUOX÷X.ODVLNdD÷V  +øQDOFÕN³0XUDW,,´PDGø$FV

(15)

kralÖ tarafÖndan, gönderilen hediyeler kabul edildi. KarûÖlÖøÖnda OsmanlÖ hükümdarÖna da hediyeler gönderilerek antlaûma imzalandÖ.62

Daha sonra OsmanlÖ-Macar çekiûmesi arasÖnda kalan SÖrbistan’Ön yeni KralÖ Brankoviç’in (1427-1456) Macar yanlÖsÖ politikalarÖ II. Murat’Ö harekete geçirecektir. SÖrp-Macar yakÖnlaûmasÖ üzerine II. Murat, SÖrp ülkesinin tamamÖnÖ ele geçirmek için 1428 yÖlÖnda ùshak Bey’i görevlendirdi. Durumun ciddiyetini anlayan SÖrp kralÖ, OsmanlÖ hükümdarÖna yüklü miktarda hediyeler göndererek teklif ettiøi antlaûmanÖn asÖl önemli yanÖ SÖrp KralÖ Brankoviç’in kÖzÖ Maria’yÖ II. Murat’a gelin olarak vereceøini bildirmesiydi. Hatta kaynaklar, SÖrp kralÖnÖn OsmanlÖ hükümdarÖna, dedesi I. ÇimpeBayezit’in de SÖrp prensesi ile evlendiøini hatÖrlattÖøÖnÖ belirtirler. Evliliøin, kÖzÖn yaûÖnÖn küçüklüøü dolayÖsÖyla gerçekleûmemiû olmasÖna raømen Brankoviç antlaûma gereøi Alacahisar’dan (Kruûevac) kendi bölgesine kadar olan topraklarÖnÖ geri aldÖ. AyrÖca kral bu antlaûmanÖn bir gereøi olarak OsmanlÖ ordularÖnÖn SÖrbistan’dan çekilmesinden sonra MacarlarÖn OsmanlÖ topraklarÖna saldÖrmayacaøÖnÖ garanti ediyordu.63

OsmanlÖ sultanÖ II. Murat, KaramanoøullarÖnÖn OsmanlÖ topraklarÖna saldÖrmasÖ mesele ile uøraûtÖøÖ sÖrada aslÖnda Macaristan üzerine bir sefer düzenlemeyi hedefliyordu. Ancak Karamanoølu ùbrahim Bey’in Beyûehir’i almasÖ üzerine asÖl hedefi olan Macaristan seferini ertelemek zorunda kalmÖûtÖ. OsmanlÖ saldÖrÖsÖna maruz kalacak olan KaramanoøullarÖ bu sÖrada Balkanlarda OsmanlÖlarÖn rakibi olan Macarlarla ittifak kurma giriûiminde bulundular. Böylece OsmanlÖlar hem Rumeli’den hem Anadolu’dan kendisine karûÖ giriûilen ittifak giriûimlerinin arasÖnda kalmÖû oldu. Hatta daha sonra bu ittifaka SÖrplar da dâhil olmuûtu ve böylece OsmanlÖlar, kurulan bu üçlü ittifakla iki yakada uøraûmak zorundaydÖ. SÖrp-Karamanoølu-Macar ittifakÖnÖn verdiøi cesaretin de etkisiyle Macarlar, Güvercinlik önüne geldiler. MacarlarÖn bu ilerleyiûi sÖrasÖnda Anadolu’da bulunan II. Murat, Rumeli Beylerbeyi Sinan Paûa’yÖ MacarlarÖn üzerine gönderdi. Beylerbeyi Sinan Paûa ile Vidin Sancakbeyi Sinan Bey’in ortak hareketiyle 1433-34 yÖlÖnda yapÖlan savaûtan galip ayrÖlan OsmanlÖlar, aslÖnda sadece bir savaû kazanmÖyor, aynÖ zamanda kendisini iki cephede sÖkÖûtÖran SÖrp-Karamanoøu-Macar üçlü ittifakÖnÖ da suya düûürmüû oluyordu.64

EsasÖnda SÖrp-Karamanoølu-Macar ittifakÖnÖn kurulmasÖnÖn baû aktörü SÖrplar idi. SÖrplar tarafÖndan organize edilen bu ittifak giriûimi ùshak Bey tarafÖndan II. Murat’a bildirilmiûti. KaramanlÖlarÖ ve MacarlarÖ, OsmanlÖlara karûÖ bir ittifaka sevk eden SÖrplarÖn bu faaliyeti daha sonra baûlarÖna iû açacaktÖ. Zira Karamanoølu sorununu Anadolu’da halleden II. Murat, SÖrplarÖ cezalandÖrmak ve SÖrp hâkimiyetindeki bütün topraklarÖnÖ almak için hareket geçmek üzere büyük bir ordu topladÖ. OsmanlÖ hükümdarÖnÖn sefer hazÖrlÖøÖndan haberdar 

 +DPPHUF,V

 $úÕNSDúD]DGHV+DGLGvV  $úÕNSDúD]DGHV+DGLGvV

(16)

olan ve ittifak planlarÖ suya düûen SÖrp KralÖ Brankoviç, elçisini abartÖlÖ sayÖlabilecek miktardaki armaøanlar eûliøinde vakit kaybetmeden II. Murat’a göndererek baølÖlÖøÖnÖ bildirmek zorunda kaldÖ. AyrÖca, daha önce teklif etmiû olduøu ve gerçekleûemeyen kÖzÖ Maria ile II. Murat’Ön evlenmesi isteøini yineledi. KÖzÖnÖn düøün çeyizinin hazÖr olduøunu bildirerek, adamlarÖnÖ gönderip kÖzÖnÖ ve çeyizini aldÖrabileceøini iletti. Bu teklif üzerine II. Murat, Üsküp Beyi ùshak Bey’in hanÖmÖ, HadÖm Reyhan Aøa ve Özbek Aøa’yÖ yanlarÖna verdiøi kalabalÖk bir gurupla birlikte Üsküp’e oradan da Semendire’ye gönderdi. SÖrp kralÖ, gelen heyeti büyük bir ihtiûamla karûÖlayarak misafirlerine bulunduøu ikramlarla baølÖlÖøÖnÖ göstermeye çalÖûÖyordu. KÖzÖ ile birlikte hazÖrladÖøÖ çeyizi bir deftere kaydederek OsmanlÖ hükümdarÖna vermesi için Özbek Aøa’ya teslim etti. SÖrp KralÖ Brankoviç çeyiz olarak 400 bin altÖn deøerinde bir arazi ile 200 bin altÖn deøerinde eûya hazÖrlamÖûtÖ.65 Brankoviç, II. Murat’Ön kendisine karûÖ beslediøi

kÖzgÖnlÖøÖ bildiøi için elinden gelen misafirperverliøi ve hürmeti göstermiûti. Hatta çeyizi kÖzÖ için deøil OsmanlÖ hükümdarÖna hazÖrladÖøÖnÖ, istediøi takdirde gönderdiklerini baûka cariyelerine verebileceøinin bildirilmesini istedi. SÖrp kralÖnÖn kÖzÖ ile birlikte çeyizi Edirne’ye getirdiklerinde durumdan haberdar edilen II. Murat, kralÖn bu teklifine hayli sinirlenerek, cariyelerine verecek her ûeyi olduøunu, SÖrp kralÖn çeyizine gerek olmadÖøÖnÖ söyleyerek getirilen çeyizi Maria’ya verdi ve onu Bursa’ya gönderdi.66 Böylece II. Murat, SÖrp kralÖna ve

kÖzÖna itibar etmediøini göstermiû oldu. Hatta OsmanlÖ hükümdarÖnÖn kralÖn kÖzÖ ile düøün yapmadÖøÖ da bazÖ kaynaklarda kaydedilmiûtir.67

Gerek I. Bayezit gerek II. Murat’Ön SÖrp hanedanlÖøÖnÖn kÖzlarÖ ile evlilikleri dönemin devletlerarasÖ iliûkilerinde önemli rol oynuyordu. OsmanlÖ tarihinde hanedana mensup üyelerin evlilikleri, on dördüncü yüzyÖlda Rumeli’nin HÖristiyan hanedan üyelerinin kÖzlarÖ ile on beûinci yüzyÖlda ise Anadolu’nun Müslüman beylerinin kÖzlarÖyla yapÖlÖyordu. On beûinci yüzyÖlÖn ortalarÖndan itibaren Anadolu’nun Müslüman hanedanlarÖnÖn kÖzlarÖ ile evlenmeler son buldu. Bu tarihten itibaren OsmanlÖ ùmparatorluøu, Anadolu’daki birliøi saølamÖû ve bütün beylikleri ortadan kaldÖrarak kendi hâkimiyetini tesis etmiûti.68

OsmanlÖlar, Anadolu’da ve Rumeli’de savaûarak ele geçirdiøi topraklar üzerindeki meûruiyetini saølamaya ayrÖ bir önem veriyordu. Daha önce de belirtildiøi gibi, bu meûruiyetin saølanmasÖnÖn en etkili yollarÖndan biri de bölgenin hâkim unsurlarÖ ile akrabalÖk baøÖ kurmaktÖ69 ve OsmanlÖ

hükümdarÖnÖn SÖrp kralÖnÖn kÖzÖ ile yaptÖøÖ evlilikle kurulan iliûkiler yumaøÖ, 

 1,RUJDDJHF,V

 $úÕNSDúD]DGHV+RFD6DGHWWLQF,,V  +DGLGvV

 /HVOLH / 3HLUFH +DUHPL +XPk\XQ 2VPDQOÕ øPSDUDWRUOX÷XQGD

+NPUDQOÕNYH.DGÕQ 7DULK9DNIÕ\D\øVWDQEXOV

 + (UR÷OX 2VPDQOÕ 'HYOHWLQGH ùHK]DGHOLN .XUXPX $QNDUD  V  +

(17)

OsmanlÖlarÖn siyasî ve askerî baûarÖlarÖnÖ perçinleûtirmede tek etken olmasa da önemli rol oynuyordu.

1437 yÖlÖna gelindiøinde OsmanlÖlarÖn Macaristan seferi sÖrasÖnda da SÖrp despotunun göndermiû olduøu SÖrp askeri, OsmanlÖ ordusunda öncü kuvvet olarak yer almÖûtÖ. II. Murat, Macar seferi öncesinde Evrenosoølu Ali Bey’in yapmÖû olduøu harekâtlar sayesinde Macar ülkesinde alÖnan ganimetleri ve ülkenin sahip olduøu iktisadî gelir kaynaklarÖnÖn zenginliøini öørenmiûti. II. Murat için, hem bölgenin zenginliøi hem daha önceden SÖrp ve Karamanoølu ile yapmÖû olduøu ittifak dolayÖsÖyla beslediøi intikam hÖrsÖ, hem de MacarlarÖn OsmanlÖ hâkimiyetindeki topraklara yaptÖklarÖ saldÖrÖlar dolayÖsÖyla Macaristan’a bir sefer hazÖrlÖøÖ yapmasÖ kaçÖnÖlmaz bir hal almÖûtÖ. Bu hazÖrlÖklar sÖrasÖnda SÖrp kralÖna haber gönderen II. Murat, Semendire’ye geleceøini ve bütün hazÖrlÖklarÖn SÖrp kralÖ tarafÖndan yapÖlmasÖnÖ bildirdi. Eflak (Romanya) beyinin de katÖldÖøÖ bu sefer sÖrasÖnda Macaristan topraklarÖna giren OsmanlÖ ordusunun önünde kÖlavuzluk iûini de SÖrp askerleri gerçekleûtirmiûlerdi.70 Nitekim, ùnalcÖk, L.

Hadrovics’in; “SÖrplarÖn, Türk fütuhatÖyla beraber Macaristan’a derin surette nüfuzu ve

kalelerde muhafaza kuvvetlerinin ekseriyeti teûkil etmesi keyfiyeti, Balkanlardaki Türk ordusunun, atalarÖnÖn dininde yaûayan ùslam olmamÖû SÖrp elemanlarÖyla dolu olduøunu düûünmemize imkan vermektedir” dediøini kaydederek71 OsmanlÖ-SÖrp iliûkilerinin

geldiøi boyutu göstermesi ve Martolos teûkilatÖ içerisinde SÖrplarÖn da yer aldÖøÖnÖn altÖnÖ çizmesi önemlidir.72

II. Murat, daha sonra Macaristan’Ön kapÖsÖ olarak kabul edilen Belgrat’Ö almak için 1439 yÖlÖnda sefer düzenledi. Kuûatma altÖ ay sürdü. Ancak fetih gerçekleûmeden II. Murat, Edirne’ye döndü. OsmanlÖ hükümdarÖnÖn Edirne’ye dönüûünden sonra Eflak Beyi Drakol OsmanlÖlar tarafÖndan fethedilen topraklarÖ almak için faaliyetlere baûlamÖûtÖ. SÖrp kralÖ da Eflak Beyi’nin bu faaliyetlerine destek oluyordu. OsmanlÖ hükümdarÖ her iki krala da Edirne’deki sarayÖna gelmeleri için haber gönderdi. Bu davete SÖrp kralÖ gelmemiû ancak iki oølunu göndermiûti. Eflak Beyi Drakol ise iki oølu ile birlikte OsmanlÖ sarayÖna geldi. Gelenler hemen tutuklandÖlar. Drakol, Gelibolu hisarÖna, iki oølu da Germiyan vilayetindeki Eørigöz (Emet) kalesine hapsedildi. SÖrp kralÖnÖn iki oølu ise Tokat kalesinde esaret hayatÖna baûladÖlar. Bunun üzerine II. Murat, Semendire’yi fethetmek üzere yola çÖktÖ ve iki aylÖk kuûatmadan sonra Semendire’yi ele geçirdi. AûÖkpaûazade’nin de katÖldÖøÖ ve ele geçirdiøi beû esiri Üsküp’te dokuz yüz akçeye sattÖøÖnÖ kaydettiøi bu sefer ile SÖrbistan’Ön hemen tamamÖ ele geçirilmiû oldu.73

  $úÕNSDúD]DGHV+RFD6DGHWWLQF,,6  +øQDOFÕN2VPDQOÕøPSDUDWRUOX÷X7RSOXP«V  +øQDOFÕNDJHV  $úÕNSDúD]kGHV$\UÕFDEN]+DGLGvV+RFD6DGHWWLQF,,6 

(18)

II. Murat’Ön emri ile OsmanlÖ sarayÖna iki çocuøu ile birlikte gelen Drakol’un oøullarÖndan olan ve bir yÖl hapis kalan Vlad Tepeû, daha sonra Edirne’deki OsmanlÖ sarayÖna getirildi. Buradan da önce hükümdarÖn maiyetinde Bursa’ya, sonra Manisa’daki yazlÖk saraya götürüldü. Vlad Tepeû’in, OsmanlÖlar’daki rehinliøi altÖ yÖl sürecek ve kardeûi Radu ile birlikte, úehzade Mehmet’in yanÖnda devrin en önde gelen âlimlerinden eøitim alacaktÖ. Bu âlimler arasÖnda Molla Güranî, Sinan Paûa, Hamidüddin Efendi ve ùlyas Efendi bulunuyordu. Vlad Tepeû ve kardeûi Radu’nun OsmanlÖ sarayÖnda gördüøü derslerin baûÖnda Türkçe, Kuran hükümleri, Aristoteles mantÖøÖ, uygulamalÖ ve kuramsal matematik yer almaktadÖr.74 Eflak beyi olduøu sÖrada sadist ve korkunç

bir kiûiliøe bürünerek KazÖklÖ Voyvoda adÖnÖ alacak olan Vlad Tepeû’in bu davranÖûÖnÖn sebebinin OsmanlÖ sarayÖndaki esareti olduøu yönünde fikirler de ileri sürülmektedir.75

1443 yÖlÖna gelindiøinde OsmanlÖlara karûÖ oluûturulan SÖrp ve Macarlar arasÖndaki ittifaka önceden olduøu gibi yine KaramanoøullarÖ da katÖlmÖûtÖ. OsmanlÖ saldÖrÖlarÖna karûÖ SÖrp kralÖnÖn Macaristan’dan yardÖm istediøi sÖrada Karamanoølu’nun elçisi Macaristan’da bulunuyordu. AralarÖnda yapÖlan antlaûma gereøi Macarlar, Rumeli’deki OsmanlÖ topraklarÖnÖ, KaramanoøullarÖ ise Anadolu’daki OsmanlÖ topraklarÖnÖ kendi aralarÖnda paylaûtÖlar. SÖrp kralÖna da kendi topraklarÖnÖn verilmesi kararlaûtÖrÖldÖ. Antlaûmadan cesaret alan SÖrp kralÖnÖn önderliøindeki ordular, Belgrat’Ö geçip Alacahisar, úehirköy ve Niû’i yakÖp yÖkarak ùzladi Derbendi’ne kadar OsmanlÖ topraklarÖnÖ ele geçirdiler. 1443 yÖlÖnda yapÖlan ùzladi SavaûÖ’nda OsmanlÖ ordusu yenilmiûti.76 Bu yenilgide,

bölgede bulunan OsmanlÖ beylerinin SÖrp kralÖ tarafÖndan rüûvetle ele geçirilmesinin etkili olduøu kaynaklara yansÖmÖûtÖr. Özellikle kral ile kurduøu dostluk Turahan Bey’in Tokat’taki Bidevi (Esençay) ÇardaøÖ’nda hapsedilmesine bile yol açacaktÖ.77

Macarlarla imzalanan Edirne-Segedin AntlaûmasÖ’yla OsmanlÖlar, SÖrbistan topraklarÖnÖ SÖrplara vermek zorunda kalmÖûlardÖ. Antlaûma ile Bulgaristan dÖûÖndaki yerlerden OsmanlÖlarÖn çÖkmasÖna, her iki tarafÖn elinde bulunan esirlerin serbest bÖrakÖlmasÖna OsmanlÖ hükümdarÖnÖn elinde rehin olarak bulunan SÖrp kralÖnÖn iki oølunun ülkesine gönderilmesine, karar verildi.78 Hoca

Sadettin, ùzladi yenilgisinde esir düûen Mahmut Çelebi’nin hanÖmÖnÖn II. Murat’Ön kardeûi olduøunu, eûinin kurtarÖlmasÖ için OsmanlÖ sultanÖ aøabeyine ricada bulunduøunu, bu sÖrada SÖrbistan kralÖnÖn OsmanlÖ sarayÖna haber   5DGX5)ORUHVFX5D\PRQG70FQDOO\'UDNXOD\DGD.D]ÕNOÕ9R\YRGD oHY $OL&HYDG$NNR\XQOX øVWDQEXOV  5DGX5)ORUHVFX5D\PRQG70FQDOO\DJHV  +RFD6DGHWWLQF,,V  +DGLGv6  *UHNoH$QRQLP2VPDQOÕ7DULKLV

(19)

göndererek yukarÖda belirtilen ûartlarÖ kabul edeceøini bildirdiøini kaydederek aslÖnda maølubiyet karûÖsÖnda yapÖlan antlaûmaya gerekçe üretmeye çalÖûÖr.79

Bu antlaûma sonrasÖnda Varna (1444) ve Kosova (1448) SavaûlarÖ’nda SÖrplar tarafsÖz kalmÖû ve Segedin AntlaûmasÖ ile kazandÖklarÖ topraklarÖnÖ kaybetmemeyi amaçlamÖûlardÖ.80 Segedin AntlaûmasÖnÖn imzalanmasÖndan sonra

II. Murat, “Murat Han yeniçeri ve sipahi ve dahi sair çeriye destur virüb kendisü dahi ol

vakitte saltanatÖnÖ terk idüb Manisa’ya varub karâr idüb oølÖ Sultân Mehmet’e sipariû etti.”

cümlesi ile kaynaklara yansÖdÖøÖ üzere saltanattan çekilerek oølu úehzade Mehmet’i tahta çÖkarmÖûtÖ.81

SÖrplar, uzun zamandÖr OsmanlÖlara karûÖ toprak kaybederken, Segedin AntlaûmasÖ ile önemli kazanÖmlar elde etmiû olduklarÖndan, bu fÖrsattan istifade ederek topraklarÖnda hâkimiyetlerini sürdürmek istiyorlardÖ. Hatta durumdan o kadar memnunlardÖ ki 1448 Kosova SavaûÖ öncesinde MacarlarÖn OsmanlÖlara karûÖ harekete geçtiøini OsmanlÖ hükümdarÖna SÖrp KralÖ Georges haber vermiûti.82

II. Murat’Ön 1451’de ölümünden sonra yeni ve genç OsmanlÖ hükümdarÖ II. Mehmet, (1451-1481) OsmanlÖ tahtÖna tekrar çÖktÖktan sonra üvey annesi olan Maria’yÖ kendi ülkesine gönderdi. AyrÖca SÖrp sÖnÖrÖna yakÖn yerde birçok yeri satÖn alÖp mülk olarak Maria’ya vererek hayatÖnÖ rahat sürdürebilecek imkânlar sundu.83

Genç hükümdar, ùstanbul’u fethetmeyi amaçlamÖû olmasÖ ve Balkanlardan gelebilecek herhangi bir saldÖrÖyla bu düûüncesini askÖya alma tehlikesi ile karûÖ karûÖya kalmamak amacÖyla Alacahisar (Kruûevac) ve çevresini SÖrp KralÖ Brankoviç’e bÖrakmak zorunda kalmÖûtÖ. II. Mehmet bundan sonra mesaisini ùstanbul’un fethine ayÖrdÖ.

1453 yÖlÖnda ùstanbul’un fethinden sonra durmuû olan Balkanlar’daki ilerlemenin baûlama zamanÖ gelmiûti. SÖrp KralÖ Brankoviç, ùstanbul’un fethini kutlamak üzere elçisini gönderirken bazÖ kalelerin anahtarlarÖnÖ da II. Mehmet’e göndermekle esasÖnda gelebilecek saldÖrÖlarÖn önünü kesmek arzusundaydÖ. Bunun yanÖnda OsmanlÖlara karûÖ oluûmaya baûlayan HaçlÖ ordusunda da yer almayÖ planlayarak kendini garantiye almayÖ hedeflemiûti. SÖrbistan’dan gelen 

 +RFD6DGHWWLQF,,V

 ø+8]XQoDUúÕOÕ2VPDQOÕ7DULKLF,,V

 <XVXI %LQ $EGXOODK %L]DQV 6|\OHQFHOHUL\OH 2VPDQOÕ 7DULKL 7kULKL kOL

2VPDQ KD] (IGDO 6HYLoOL  (\OO \D\ ø]PLU  V  $\UÕFD EN] $úÕNSDúD]kGH V  7XUVXQ %H\ 7DULKL (EX¶O )HWK KD] 0HUWRO 7XOXP 

øVWDQEXOV+RFD6DGHWWLQF,,V³)HU]HQGLVD÷LULQLWDKWÕVDOWDQDWD UHYDJ|UG´%N].QK¶O$KEkUV

 *UHNoH$QRQLP2VPDQOÕ7DULKLV  ø+8]XQoDUúÕOÕ2PDQOÕ7DULKLF,V

(20)

heyetten, baûka kalelerin teslimini isteyen II. Mehmet, ret cevabÖ ile 1454 yÖlÖnda SÖrbistan Seferi’nin bahanesini de bulmuû oldu ve sefer hazÖrlÖklarÖnÖn baûlamasÖ emrini verdi. SÖrp KralÖ Brankoviç’in elinde bulunan yerleri fethetmek üzere Firuz Bey komutasÖndaki ordusunu SÖrbistan üzerine gönderen II. Mehmet’in amacÖ, babasÖ II. Murat zamanÖnda OsmanlÖ hâkimiyetinde olan ancak MacarlarÖn yardÖmÖ ile tekrar eski topraklarÖnÖ kazanan Brankoviç’in ülkesini elinden almaktÖ.84 Bu amaçla Macarlara ait olan Belgrat’tan baûlayarak ùstanbul’a

kadar uzanan tarihi ticaret yoluna da hâkim olmayÖ hedefliyordu.85

II. Mehmet’in emri ile SÖrbistan’a saldÖran Firuz Bey’in bu faaliyeti, MacarlarÖn SÖrplara yardÖmÖ sonucunda baûarÖsÖz olunca, 1455 yÖlÖnda II. Mehmet bizzat SÖrbistan üzerine harekete geçti. Novobra ve Trebçe hisarlarÖ baûta olmak üzere SÖrbistan’Ön baûka bölgeleri de ele geçirildi. Bu sefer sÖrasÖnda ayrÖca SÖrp kralÖnÖn hazinesine de el konuldu.86 YapÖlan anltaûma gereøince

SÖrplardan alÖnan kaleler OsmanlÖlarda kalacak, her yÖl üç milyon akçe haraç ödenecek ve OsmanlÖlarÖn ihtiyaç duymalarÖ halinde SÖrp birlikleri OsmanlÖ ordusunda yer alacaktÖ.87

II. Mehmet bu antlaûmadan sonra I. Murat’Ön ûehit olduøu Kosova’ya geldi ve bölgeyi ziyaret ederek ihsanlarda bulundu.88 II. Mehmet’in SÖrbistan seferinde

çok sayÖda esir alÖnmÖû ve bu esirler yeni fethedilmiû olan ùstanbul ve çevresine göçürülmüûlerdi.89 ùstanbul ûehrinin ihtiyacÖnÖ gidermek için ûehrin civarÖndaki

otuz beû boû yerleûim alanÖ yeni köyler haline getirildi. Yeni yerleûim alanlarÖna SÖrbistan ve Mora seferlerinde esir alÖnÖp yerleûtirilen köylü sayÖsÖ otuz bin civarÖndaydÖ. BunlarÖn köyleri bÖrakÖp kaçmalarÖnÖ önlemek adÖna, klasik OsmanlÖ uygulamasÖndan farklÖ olarak “ortakçÖ kul” statüsünde hayatlarÖnÖ sürdürmeleri saølandÖ.90

II. Mehmet, 1456 yÖlÖnda Belgrat’Ö fethetmek üzere harekete geçmiû fakat bunu baûaramamÖûtÖ. OsmanlÖ kaynaklarÖnÖn, bu seferin baûarÖsÖzlÖøÖnÖ bazÖ OsmanlÖ beylerinin isteksiz davranÖûlarÖna baølama çabalarÖ göze çarpar.91 II.

Mehmet’in, Belgrat Seferi’nden ùstanbul’a dönüûünden sonra SÖrp kralÖnÖn öldüøü haberini aldÖ.92 Yerine II. Murat zamanÖnda Tokat’ta esir kalan ve gözleri

kör edilen Lazar (1456-1458) geçti. Lazar, II. Murat tarafÖndan Segedin AntlaûmasÖna göre serbest bÖrakÖlarak babasÖ SÖrp kralÖna gönderilmiûti. Ancak   +RFD6DGHWWLQF,,,V  1øRUJDDJHF,,V  7XUVXQ%H\7kU¶LKL(EX¶O)HWKVøEQ.HPDO9,,'HIWHUVYG  +øQDOFÕN³0HKPHW,,´PDGø$FV  $úÕNSDúD]DGHVøEQ.HPDO9,,'HIWHUV  $QRQLP2VPDQOÕ.URQL÷LV$QRQLP7HYkULKLÆOL2VPDQV  +øQDOFÕN2VPDQOÕøPSDUDWRUOX÷X.ODVLNdD÷V  $úÕNSDúD]DGHV  7XUVXQ%H\V

(21)

Lazar’Ön krallÖøÖ SÖrp ileri gelenleri tarafÖndan kabul görmedi ve Semendire’de sÖnÖrlÖ bir hâkimiyet sürdürdü. Bu durumdan istifade etmek amacÖyla Macar KralÖ Hunyadi faaliyetlere baûladÖ.93 SÖrbistan’daki bu durum ve Macar KralÖ

Hunyadi’nin faaliyetleri II. Mehmet’in tekrar harekete geçmesini mecbur kÖldÖ. Nitekim 1458 yÖlÖnÖn sonunda II. Mehmet, Mora’yÖ fethetmek niyeti ile ilerlerken annesi bir SÖrp olan Mahmut Paûa’yÖ da SÖrbistan’Ön tamamÖnÖ ele geçirmek üzere görevlendirdi. Mahmut Paûa aldÖøÖ emirle SÖrbistan üzerine yürüdü ve Güvercinlik (Dimetoka=Gümüûçay), Niv (?) (Sava), Görice (Korçe) hisarlarÖnÖ fethetti. Daha sonra Mahmut Paûa ile Üsküp’te buluûan II. Mehmet sipahiler için yirmi iki akçe olarak toplanan çift resmini, seferin uzak bölgelerde olmasÖ sebebiyle, otuz iki akçeye yükseltti. OsmanlÖ tarihlerinden Tevarih-i Âl-i Osman yazarÖ olan AûÖkpaûazade’de II. Mehmet’in bu seferine katÖlarak Üsküp’e gittiøini kaydeder.94

Sefer sonrasÖnda ùstanbul’a dönen II. Mehmet, SÖrp ülkesinin hemen tamamÖnÖ ele geçirmiû, fakat Semendire kalesini kuûatmÖû olmasÖna raømen fethedememiûti. Bu yüzden Semendire’nin fethi için 1459 yÖlÖna kadar beklemesi gerekecekti. Bu tarihte harekete geçen II. Mehmet, Semendire kalesini ele geçirip SÖrbistan topraklarÖnÖn tamamÖna hâkim olmuûtu. Semendire kalesinin muhafÖzÖ Mahmut Paûa’nÖn kardeûi idi. Kalenin Mahmut Paûa’ya teslimini Mahmut Paûa’nÖn SÖrp kardeûi tarafÖndan gerçekleûtirildiøi AûÖkpaûazâde tarafÖndan kaydedilmiûtir.95 II. Mehmet, Semendire kalesinin muhafazasÖ için

dizdar ve yeterince yeniçeri ile azap bÖraktÖktan sonra ùstanbul’a döndü.96

OsmanlÖ-SÖrp iliûkileri I. Süleyman zamanÖna kadar aradaki antlaûma dolayÖsÖyla birkaç istisna dÖûÖnda bir sÖkÖntÖ olmadan devam etti. Ancak I.Selim’in MÖsÖr Seferi dönüûünde Macarlar, ùzvornik (ZÖvornik=Tuzla-i Zîr) üzerine saldÖrÖnca aradaki antlaûma bozuldu. Fetih politikalarÖnÖ terk ederek yönünü doøuya kaydÖran I. Selim, Macarlarla bu antlaûmayÖ yeniledi ve böylece bölgedeki sükûnet yeniden saølanmÖû oldu.97 Ancak II. Murat ve oølu II.

Mehmet tarafÖndan denenmiû olmasÖna raømen Belgrat henüz OsmanlÖlarÖn eline geçememiûtir.

1520 yÖlÖnda OsmanlÖ hükümdarÖ I. Selim öldüøünde OsmanlÖ tahtÖna I. Süleyman’Ön çÖkmasÖnÖn hemen ardÖndan Macarlar, Selim’le yapÖlan antlaûmayÖ bozdular ve baûkaldÖrdÖlar. Hatta Süleyman’Ön tahta çÖkÖûÖnÖ haber vermek üzere gönderilen divan çavuûu Behram’Ön öldürülmesi üzerine 1521 yÖlÖnda OsmanlÖ hükümdarÖ harekete geçti. Semendire ve Sofya’da OsmanlÖ akÖncÖlarÖ toplanÖnca ùstanbul’dan Yeniçeri ordusu ile yola çÖkan I Süleyman, elli kadar küçük   øEQ.HPDO7HYkULKLÆOL2VPDQ9,,'HIWHUV  $úÕNSDúD]DGHV  $úÕNSDúD]DGHV  7XUVXQ%H\VøEQ.HPDO9,,'HIWHUV  ø+8]XQoDUúÕOÕDJHF,,V

(22)

gemiden oluûan donanmasÖna Tuna nehrine gitme emrini verdi. OsmanlÖ ordusunda toplardan baûka iki adet fil de bulunuyordu. I. Süleyman, Filibe, Sofya ve Niû yolu ile Alacahisar’a (Kruûevac) geldi. Burada ikiye ayrÖlan yoldan Macaristan’a yönelen OsmanlÖ hükümdarÖ Veziriazam Piri Paûa’ya, toplarÖ Semendire’den Belgrat’a getirmesi emrini vermiûti. Kendisi de Böøürdelen’e (Sabaç) gelip kaleyi fethetti. Süleyman, ilk fethettiøi kale olmasÖ dolayÖsÖyla kalenin geniûletilip bir iç kale yapÖlmasÖnÖ emretti.98

OsmanlÖ hükümdarÖ Böøürdelen’de iken OsmanlÖ donanmasÖ da Tuna nehri vasÖtasÖyla OsmanlÖ hükümdarÖnÖn bulunduøu yerin yakÖnÖna gelmiûti. I. Süleyman buradan Sirem (Szerem, Syrmien) üzerine hareket etti ve kaleyi yaømalattÖ. Macar kralÖnÖn OsmanlÖ ordusunun karûÖsÖna çÖkmayacaøÖ haberini alan I. Süleyman, Belgrat’Ö fethetmek üzere harekete geçti. Tuna yakÖnÖndaki Zemun (Sirem, Dimitrofça) kalesini ele geçirmek suretiyle Belgrat’a gelme ihtimali bulunan Macar ordusunun da yolunu kesmiû oldu. Top atÖûlarÖ ve laøÖmlarla Belgrat kalesi yirmi yedi gün süren kuûatmadan sonra ele geçirildi. Ancak bundan sonra da savaû günlerce devam etmiûti. Kale halkÖnÖn aman dilemesi ve aman vermenin padiûah kanunu olmasÖ dolayÖsÖyla OsmanlÖ hükümdarÖ kale sakinlerine dokunmadÖ. Böylece 30 Aøustos 1521 yÖlÖnda Belgrat, OsmanlÖlar tarafÖndan tamamen ele geçirilmiû oldu. I. Süleyman, Belgrat’a birçok asker, silah, görevli ve insan yerleûtirdikten sonra ùstanbul’a döndü.99 I. Süleyman’Ön ilk seferi olan Belgrat kalesinin ele geçirilmesinden

sonra kale içinde bulunup aslen SÖrp olan aileler, II. Mehmet döneminde olduøu gibi mallarÖ ile birlikte ùstanbul’a göçürüldüler ve Yedikule civarÖnda iskân edilip Belgrat mahallesini kurdular.100

Bütün bu siyasî olaylardan anlaûÖldÖøÖ üzere SÖrp despotluøu, OsmanlÖ fetihleri sonrasÖnda bazen içiûlerinde özerk bÖrakÖlmÖûtÖr. Her hal ve ûartta OsmanlÖlara yÖllÖk haraç adÖ altÖnda vergilerini vermekle mükelleftiler. Bu bakÖmdan SÖrbistan’Ön durumu II. Mehmet zamanÖna kadar bazen haraçgüzar, bazen uc bölge olarak varlÖøÖnÖ sürdürmüûtü. II. Mehmet’in 1459 yÖlÖnda bölgeyi tamamen ele geçirmesinden sonra sancak haline getirildi. ArtÖk bir OsmanlÖ sancaøÖ olan SÖrbistan bu tarihten sonra sancakbeyi atanmasÖ ile yönetildi.

Her ne kadar OsmanlÖ-SÖrp iliûkileri ittifaklar, savaûlar ve fetihler ekseninde geliûmiûse de sosyo-ekonomik ve teûkilat tarihi alanlarÖnda da karûÖlÖklÖ etkileûimin olduøu göz ardÖ edilemez. Sözgelimi, SÖrbistan’da Stefan Duûan zamanÖndan beri uygulanmakta olan raiyyet rüsumu unsurlarÖndan olan odun, 

 ø+8]XQoDUúÕOÕ2VPDQOÕ7DULKLF,,V

 /WIL 3DúD 7HYkULKL ÆOL 2VPDQ øVWDQEXO  V  øEQ .HPDO

7HYDULKL$OL2VPDQ;'HIWHU KD]ùHUDIHWWLQ7XUDQ 77.\D\$QNDUD

VYG

Referanslar

Benzer Belgeler

AB ve ihracat yapan ülke arasında karşılıklı uluslararası ticaret durduğu zaman, AB’ne üye ülkeler, topluluk içerisinde üretilen gıda ürünlerini ithal etmeyebilir..

Milletvekili Seçimi Kanunu Tasarısı, milletvekilliklerinin ülke genelinde kullanılan ge­ çerli oyların en az % 10'unu alan, seçim çevreleri itibariyle de bir seçim

bir hedef gösterme ve yön verme havası sezinliyecektirki bu, bazan ku­ lakları tırmalayan ama çok defa uyaran bir duygudur. Dil, gerçekten, Osmanlı İmparatorluğunun

State Research Center of Russian Federation, Institute for High Energy Physics of NRC “Kurchatov Institute”, Protvino, Russia 110 National Research Tomsk Polytechnic University,

İnsanın doğaya başkaldırışı, insanın insana başkaldırışı, insanın zulme başkaldırışı…” (Kemal 1995: 215). İnce Memed romanın her cildinde iki tip eşkıya

Sorun, tarihini de kapsamak üzere bilim etkinliğini ‘doğasına’ uygun bir yöntemle ele alabilmektir. Oysa postmodern eleştiri bu üç yaklaşımın da ötesinde,

Ekinci ve arkadaş- ları (2014), özgüven ölçeğini spor yapan lise düze- yindeki öğrencilerin özgüven düzeylerini incele- mek için kullanmış ve elde etikleri

Atletik performans için önemli olan kuvvet, güç, dayanıklılık, kas fibril boyutları, kas fibril kompozisyonu, esneklik, sinir- kas koordinasyonu gibi bileşenler genetik