• Sonuç bulunamadı

Yetmiş yıl boşa mı geçmiş!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yetmiş yıl boşa mı geçmiş!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YETMİŞ YIL BOŞA MI

GEÇMİŞ!

K

ARŞIMDAKİ resimde Orhan Apaydın, Uğur Mumcu

J

ve ben... Uğur'da blucin, bizlerde beyaz keten panto- i lon. Yıl 1980. Aylardan ağustos... Bir kıyı köyündeyiz. Burhaniye'nin Ören'inde. Uğur Mumcu bıyıklı. Orhan : kara gözlüklü. Yaşamdan kaçırılmış bir an... İyi ki kaçırılmış. Baktıkça zamanın gerisine dönüyorum. O güzel ağustos gün­ lerine, gecelerine...

Unutmak mı? ‘ . 1 / .- s » ,

Neden unutmak? Yaşadıklarımız unutulJB îlİr mı? Dostlar unutulabilir mi? 12 Eylül öncesindeki konuşmalar, umutlu u- mutsuz bekleyişler... İlhan Selçuk,

j

Abdullah Baştürk, Orhan Apaydın, | Uğur Mumcu. Bir - iki hafta sonra kı- j yamet kopacakmış! O günlerde Ke- | mal Türkler öldürüldü. Biracı haber- ;• di. Tek tek ortadan kaldırma "operas- I von''u mu başlatılmıştı? Yarınlar ne- I ler getirecekti?

Geçmişi düşünüp üzülmek! Bun- | ca zamanın anlamsızca geçip gidişi- j ne... Oysa benim kuşağım ne büyük umutlarla yetişmişti. Hayıflanmadan | başka yapacak şey yok mu? işte 21. yüzyıl! Türk halkı yüzyılın başından sonuna nasıl geldi? Nerden başladı : nereye ulaştı? Bunun hesabını yapa- | cak kimse çıkmayacak mı?

Teker teker yaşamdan koparılanları düşünüyorum: Muarn- | mer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Kemal Türkler, Tu­ ran Dursun, Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Kaftancıoğlu, Tütengil,

j

Asım Bezirci ve 36 Sivas şehidi... Karşımdaki resme baktıkça bütün bu öldürülen dostları görür gibiyim. Garip bir biçimde ölen Abdullah Baştürk de var. Cemal Süreya'nın ölümü de... Hepsi uygar bir toplumdan, halktan yana insanlar... Bir dev- î rim ordusu. Bilinç kaynağı insanlar...

Prof. Muammer Aksoy sanki yanıbaşımda konuşuyor: "...azgelişmiş bir ülke olan Türkiyemizde, birçok siyasal kavramın ne anlama geldiğini geniş halk kitlelerinin bilme­ mesi, bilecek olanlara sahip olmaması, beyin yıkama araçla­ rının da inanılmayacak bir tek taraflılık ve düzenbazlıkla ka­ faları zehirli sularla durmadan yıkaması sonucu bu mekaniz­ ma çok iyi işletilmektedir. Genel oy hakkının 'gerçekten re­ formcu, düzen değiştirici bir iktidara ulaştırmamasını, seçim mekanizmasının daima tersine işleyen bir makine halinde ka­ larak bir avuç insana hizmet etmesini' garanti altına almak i- çin bu çelmelemeye, bu hileye başvurulması; bir gelenek, pek kötü bir alışkanlık haline gelmiştir... Türk toplumunun i- lerlemesi ve geri kalmışlıktan kurtulması için - hiç değilse de­ mokrasi çerçevesi içinde - kurtulması yolu kapatılmış; kısa­ cası Türk halkının mutlu yarınlara ulaşması olanağı yok edil­ miş olur."

Reformlara muhtaç bir ülke!

Aksoy 1971'de yazmış bu sözleri!.. Bugün bizlerin söyle- I diklerine benzemiyor mu? Eğitim, eğitim diye yıllardır yazdık | çizdik. Eğitimsiz bir toplum, üstelik imam okulları, Kur'an ;; kurslarıyla çağdaş bilgilere kafaları sımsıkı kapatılmış bir bü­ yük çoğunlukla nereye varılır? Dünyayla, çağdaşlıkla ilişkisi- j ni kesmiş bir kara kalabalığın vereceği oylarla bir ülkede ger­ çek bir demokrasi, uygar bir yaşam yaratılabilir mi?

"Şimdi bir ülke düşünelim ki, halkın çoğunluğu okuma - yazma bile öğrenememekte bilgisizlik, cahillik içinde yaşa­ maya mahkum kalmaktadır... Daha da büyük bir çoğunluk da Dİr meslek öğrenimi ve eğitiminden yoksundur. Yurdunu ve ulusunu seven kişiler bu durumun değişmesi için, eğitimin halka ve hayatın gerçek ihtiyaçlarına, ekonomik hayata, ö- zellikle üretime yönelmesi amacıyla eğitimde reform çağrısı içinde bulunmak zorunluluğunda değil midir?"

Yetmiş yılda halkımızı eğitim, öğrenim aşamalarından ge- i çiremedik. Bunun suçlusu nepimiziz. Baştan başa yanlış bir tutumla, göstermelik bir demokrasi anlayışıyla cehalet içinde­ ki yığınları daha da körleştirici bir yöntemle, üstelik bundan ö- zel çıkarlar umarak değerli zamanları tükettik. Şimdi bilgisiz- | lik okyanuslarında çırpınan, bilinçsiz yığınlarla başbaşayız.

Genel seçimlere iki yıl kala bütün bu gerçekleri düşünmek zorundayız. Eğitimsiz, tek yanlı yönlendirilmiş, ekonomik bo­ zuklukların sürüklemesiyle umudu "öteki dünya"da arayıp bulmak umuduyla koşullandırılan seçmenlerle, özel çıkar pe­ şinde koşmaktan vazgeçmeyen başıbozuk politikacılarla tam bir çıkmaza doğru yürümekteyiz. Yolun sonu şimdiden belli. Zamanımız azaldıkça azalıyor. Tehlike çanları kulakları sağır edercesine çalıyor!

Oktay

AKBAL

Referanslar

Benzer Belgeler

Montaj sırasında herhangi bir anormal ses veya kuvvet olması durumunda, rulman değiştirilmelidir Uygun aletler kullanın ve takılacak parçanın doğru noktasına montaj

Türkiye popu- lasyonunda daha önceden yapılan çalışmalarda, FMF fe- notipi olan hastalarda en sık gözlenen varyantlar M694V, E148Q, M680I(G/C) ve V726A olarak rapor

Figure 1: Topological charge Q = det(r) of a disordered p- wave nanowire as a function of chemical potential µ and dis- order strength γ, for a single disorder configuration in a

23 Ağustos Cumartesi günü 18:00 sularında Sinop hükümet meydanında nükleer santrala karşı basın açıklaması yapan 33 ki şi gözaltına alındı.. Gözaltına

Esas üretim gider yeri olan erişkin yoğun bakım için, laboratuvar ve görüntüleme birimlerinden istenen tetkik sayısı elde edilerek, aktarılması gereken

Bahriye Üçok Anaokulu Bina ve Çevresi İlişkisi (ULR- 3 adresinden referans alınmıştır) Bina çevresinde, çocukların gelişimine ve çocuklara çevre bilincinin

Teslim edilebilirlik talep üzerine bilyalı rulman versiyonları temin edilir. burçlu

Bu katmanlar dışında Dünya’nın yüzeyinde karalar (kara katmanı), sular (su katmanı) ve etrafında ise bir hava katmanı bulunur. Dünya’mızın dış kabuğunu