• Sonuç bulunamadı

Kız Kulesi'nin 49 yıllık nikahı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kız Kulesi'nin 49 yıllık nikahı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T

22 HAZİRAN 2000 PERŞEMBE

nttrnmı İstanbul

SOKAK 1 1

Bundan be$ sene önce

49 yıllığına Hamoğlu

Holding e devredilen

Kız Kulesi için simdi

uygun görülen süre

tartışılıyor. Böylesine

önemli bir tarihi yapı

neden 49 yıllığına bir

kişiye devrediliyorl

K ız Kulesi nin

49 yıllık nikahı

Tolga TANIŞ

I

kibinbeşyüz yıllık geçmişi ile İstanbul'un en eski tarihi eserlerinden biri olan Kız Kulesi için yeni bir tartışma açılı­ yor. Bugünlerde 3 no'lu Koruma Kurulu'nda karar aşamasına gi­ receği tahmin edilen Kız Kule-si'in bundan beş yıl önce H a­ moğlu Holding'e 49 yıllığına tah­ sis edilmesi, birçok aydınm yam sıra mimarlık çevrelerinden de tepki görüyor.

1995'de Turizm Bakanlığı ta­ rafından 49 yıllığına Hamoğlu Holding'e tahsis edilen Kız Kule­ si, bu tarihten itibaren uzun bir hukuk mücadelesine sahne oldu. Mimarlar Odası öncelikle devle­ tin bu tür tarihi eserleri özel şir­ ketlere uzun vadelerde tahsis et­ mesini eleştirdi. Oda temsilcileri, daha sonra H am oğlu’nun Kız Kulesini kafeterya haline getir­ mesi, ardından da kendi çizdiği projeye uymaması noktasında eleştirdi.

10 Kasım 1999. tarihinde 3 no'lu Koruma Kurulu, Hamoğlu Holding'e tahsis edilen Kız Ku­ lesinde Koruma Kurulu karar­ larına ve onaylı projeye aykırı restorasyon yapıldığı tespiti üzerine Kız K ulesindeki inşa­ atın durdurulması yönünde bir karar almıştı.

Mimarlar Odası ve Hamoğlu Holding arasında süren kavga, kule hakkında son kararı verecek 3 no'lu Koruma Kuruluna kadar taşındı. Ahmet Hamoğlu'nun mimarı Mehmet Alper, proje­

nin kabulü konusunda oy kulla­ nacak olan kurul üyeleri Mimar­ lar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci ve İstanbul Mimarlar Odası eski Başkanı Afife Batur hakkında Kültür Bakanlığina şi­ kayette bulundu. Bu iki üyenin taraflı oldukları savıyla yapılan başvuru üzerine de Bakanlık Hukuk Müşavirliği geçtiğimiz mayıs ayı içinde iki üyenin Kız Kulesi oturumlarına katılmama­ sına karar verdi.

Herşey hazır bekliyor

Koruma Kurulu'nun vereceği onay olmadan Hamoğlu Hol­ ding Kız Kulesi'ni işletmeye aça­ mıyor. Bu yıl Kız Kulesi için dev­ lete 18 milyar kira verdiğini, res­ torasyonu için ise toplam üç mil­ yon dolar harcağıru savunan Ah­ met Hamoğlu artık bir karar çık­ masını istiyor.

Birçok mimar ise Kız Kule-si'nin devlete geri verilmesi ve yapılan tahsis anlaşmasının ipta­ li için bir kampanya başlatmaya hazırlanıyor. Daha önce de Ga­ lata Kulesi'nde yapılan ve ta­ rihi eserler adına ne kadar büyük zararlara neden ol­ duğu görülen evladiyelik tahsislerin bir yenisinin Kız Kulesi'nde yaşanmamasını isteyen sivil toplum kuruluş­ ları, devletin bu restorasyonu gerçekleştirecek parası yoksa bile daha sonra oradan kaza­ nılacak gelir göz önüne alına­ rak, yapılan mas­

rafların karşılanabilmesini sağla­ yacak makul bir tahsis süresi be­ lirlenmesinden yana. Tıpkı Ata­ türk H avalim anında yapıldığı gibi 350 milyon dolarlık bir yatı­ rma içerdiği halde üç yıllık bir iş­ letme hakkı verilerek daha sonra buranın devlete devrini sağlayan ■bir anlaşma gibi uygun bir yap-işlet-devret modelinin uygulan-masmı istiyorlar. Belirlenecek sü­ renin sonunda devlete devredile­ cek Kız Kulesi'nin ise daha sonra bir müze veya halka açık sembo­ lik değeri olan bir mekan olarak kullanılmasını teklif ediyorlar.

Başka bir görüş ise Hamoğlu Holding'in şimdiye kadar Kız Kulesi için yaptığı masrafların karşılanması ve devrinin geri alınması. Daha sonra Kız Kule­ sinin, yapılacak fikir alışverişleri sonunda devlet eliyle karar veri­ lecek şekle dönüştürülmesi. Bazı çevreler ise Kız Kulesi'nin Ha­ moğlu Holding'ten derhal geri alınması ve karşılığında da hiç­ bir bedel ödenmemesi gerektiği­ ni savunuyor. Hamoğlu Hol­ ding'in şimdiye kadar Kız Kulesi meselesi sayesinde yaptığı rekla­ mın bu bedeli çoktan karşıladığı­ nı düşünüyorlar.

NE DEDİLER?

Yüz karası

bir olay

• Şener Ö zler (M im arlar O dası) Kız Kulesi m eselesi,

tahsis sürecinden re sto ra s­ yon aşamasına kadar her yö­ nüyle yüz karası bir olaydır. Projeye aykırı restorasyon uy­ gulam asından adanın doğal yapısının değiştirilm esine ka­ dar bir dizi rezaletten daha mühimi, böylesine önemli bir tarihi eserin bu kadar uzun yıllar için ne olduğu belli ol­ m ayan bir kontrat ile özel sektöre d e vredilm esidir. Kız Kulesi bir kamu işletmesinde kalmalı ve herhangi bir ticari amaç güdülmeden bir sembol olarak tutulmalıydı. D üzenle­ nen kontratta da hiçbir müey­ yide yok. Kız Kulesi'nin tahsis belgesi böyle mi olm alıydı! D evlet tahsis belgesini iptal edip Kız Kulesi’ni geri almalı.

• C engiz B ektaş (Y ü k s e k Mimar) Böylesine önemli bir

esere para g etirecek yerler olarak bakmak ayıptır, işin içi­ ne para girdi mi o eserin ruhu yara alır ve kendisi ikinci pla­ na düşer. Örneğin orayı alan şirket güzelleştireceğim der­ ken inşaat sırasında katları kaldırdı, Kule depremde zarar J ^ to ö rd ü . Kaldı ki, böylesine bir j yapı iki kuşak boyunca nasıl

i

bir kişiye tahsis edilir? Şimdi-

şî f ye kadar ne kadar m asraf

edilm iş ise edilm iş olsun bir

K & W H |a m p a n y a

başlatır gerekirse

j

1 oranın restorasyon giderlerini | | sivil toplum kuruluşları olarak Î Ü Ü kendi aramızda karşılarız.

, s a l

Başta Mimarlar Odası, birçok sivil toplum örgütü Kız Kule- si’nin şirketinize bu kadar uzun bir süreyi kapsayacak şekilde tahsis edilmesine karşı çıkıyor.

Yedi aydır

- Mimarlar Odası'nın görüşüne saygı duyuyorum. Ancak devletin vakti ve kadrosu yok. Uzun yıllar Kız Kulesi orada sahpipsiz bırakıl­ mış. Devlet de değerlendirememiş ve buranın restorasyonunu yap-iş- let-devret şeklinde vereyim, de­ miş. Biz de bu işe talip olduk ve projeyi aldık.

Yaptığınız projenin Kız Kule- si’nin kimliğine zarar verdiği gö­ rüşüne ne diyorsunuz?

- Bizim projemizde Kız Kulesi'nin alacağı yeni kimlik belirtilmiyor ki. Biz Koruma Kurulu'na sadece ora­ nın restorasyon projesini verdik. Sonra da herkesi çağırdık gelin Kız Kulesi için neler yapabiliriz, konu­ şalım, tartışalım dedik.

pişmanım

Halk bizi destekliyor

Restorasyon projesine uyma­ dığınız da söyleniyor.

- Biz kurula projeyi verdikten sonra, inşaat sırasında hesapta ol­ mayan tarihi dokularla karşılaştık. Örneğin, top mazgalları, binanın surları gibi. Biz projede bunları göstermemiştik ama restorasyon sırasında bunlar ortaya çıkınca kal­ kıp üzerlerini de sıvayamazdık. Ayrıca Ada'yı genişlettiğimden bahsediyorlar. Ben kayaların üze­ rideki pislikler görülmesin diye üzerine ince bir beton attım. Eğer çok istiyorlarsa o betonu kırarım, çok zor birşey değil.

Aranızdaki ihtilaflar konu­ sunda M im arlar Odası ile uz­

laşmaya çalıştınız mı?

- Hem de kaç kere ama Mimar­ lar Odası taraflı davranıyor. Ama gerçek halk bizi destekliyor. Türki­ ye'de herşeye karşı çıkan modası geçmiş bir sol zihniyet var. Herşe­ ye yaptırmam diye itiraz ederler, ama aslında bu muhalefetleri boş­ tur. Halkın desteğini aldıktan sonra bizim için önemli olan bu.

Kule açıldıktan sonra her yö­ nüyle halka açık olacak mı?

- Çok amaçlı salon hariç her yer halka açık olacak.

Kule’nin dışına şemsiyeler koyup oturulacak yer alanın ge­ nişletecek misiniz?

- Kesinlikle hayır. Kız Kulesi'nin dış görünüşünü etkileyecek hiçbirşe- ye izin vermeyeceğim. Dışarıya tek bir şemsiye dahi koymayacağım. Si­ ze söz veriyorum. Ahmet Hamoğlu

hayatta olduğu sürece Kız Kulesi'ne şemsiye konmayacak.

Kız Kulesi’nden yılda ne ka­ dar gelir bekliyorsunuz?

- Ben orayı para kazanmak için almadım. Şimdiye kadar Kız Kulesi'nin restorasyonuna har­ cadığım para üç milyon dolar. Hiç­ bir kafeteryadan bu kadar para kazanılmaz. Kız Kulesi'ni Hamoğlu Holding'in imajı için aldım. Gelen paranın büyük bir kısmı da oranın bakım masrafına gidecek. Zaten ben Kız Kulesi'nin gelirlerini de giderlerini de eğitim amaçlı olarak kuracağım vakfa devredeceğim.

Bu kadar süredir bir hukuk mücadelesinin içindesiniz. Her­ şey hazır olduğu halde Kız Kulesi’nin açamıyorsunuz. Piş­ man mısınız?

- Yedi aydır pişmanım.

İSTERSE IRZINA DA GEÇER

• Çelik Gülersoy (Turing Başkanı)

İDEALİST gözle bakarsak Kız Kulesi işi kötü oldu. Herkesin gönlünde yer tutmuş bu biblo başta okullar olm ak üzere herkese açık olmalıydı. Benim düşündüğüm fonksi­ yon bir akvaryum olmasıydı. Çünkü deniz kenarındaki bütün büyük şehirlerin birer ak­ varyumu vardır: Napoli, Venedik, Marsilya gibi. Ama İstanbul'un yok. O mülkün sahibi de devlet olacaktı. Ancak devletin de kültü­ re ayırdığı bütçe ortada, yüzde sıfır nokta bilmem kaç. işte bu noktada idealden çıkıp gerçeklere çarpıyoruz. O zaman bir serma­ ye grubunun buna el atması kaçınılmaz olu­ yor. Ben son durum üstüne şu benzetmeyi yaptım. Bazı gençler kızdılar ama ne yapa­ lım ki gerçek şu: Ailesi genç kızı sevdiği yoksul delikanlıya değil, şişm an zengin çocuğa verdi. 49 yıl m eselesine gelince, nikahın süresi olmaz, kızı aldıktan sonra damat isterse ırzına da geçer.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Method: The medical records of 169 cases of pediatric cochlear implants from 1991 to 2002 with a follow-up period of 3-11 years were reviewed for demographics and complications.

Tedarik zinciri yönetimi; ne kadar ürünün üretilmesinin gerekli oldu unun belirlenebilmesi için geçmi teki performansa ve e ilimlere bakan talep planlaması,

Yolda Tristan ve Isolde kraliçe- nin kendi k›z› ve Kral Mark için haz›r- lam›fl oldu¤u aflk iksirini yanl›fll›kla içerler.. Böylece bütün güçlüklere kar- fl›

Ge­ rilerde kalan bir imparatorluk baş­ kenti içinde yaşanılan hayatı, geç­ mişteki her tabaka ve mezhepten in­ sanlarını, yapılarını en iyi tanıyan­

Fouchier’e göre bu iki mutasyon ve başlan- gıçta kasıtlı olarak oluşturulan üç mutasyon, yani toplamda sadece beş mutasyon, virü- sün deneyde kullanılan kokarcalar arasında

Nitekim Mahmut Şevket Paşanın öl­ dürülmesi üzerine çarçabuk kurulan yeni bir harp divanı, Binbaşı Remzi Bey’in (Paşa) başkanlığında verdiği ilk idam

Östaki disfonksiyonu kronik otit gru- bunda 43 kulakta (%71.7) görülürken, normal kulakların sadece 51'inde (%34.9) tespit edildi. Hem kontrol hem de kronik otit grubunda

‘Yaşamöyküsü ’ dosyasında tanımlanması güç bir türün bütün ayrıntıları irdeleniyor ► Ömer Madra’nın kurgusunu yaptığı ‘Oğuz Atay Fotobiyografisi’nde