• Sonuç bulunamadı

Bir şaire mektup

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir şaire mektup"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GORUŞ________

BİRGÜL KOPUZ

Bir şaire mektup

Attilâ Ilhan öldü dediler, ama herkes bilir ki şairler

ölmez aslında.

Kaç aşk yarasını iyileştirdi şiirleriniz ya da kaç ayrı­ lığı kanattı kim bilir? Kaç kadının içindeki buzlar eridi o dizelerle? Sahi siz kaç aşka tanıklık ettiniz?

Mesela yıllar önce yine böyle bir sonbaharda, İstan­ bul’un eski semtindeki eski bir evde, bir adam sizin şi­ irinizi fısıldamıştı sevdiği kadının kulağına. Dışarıdan hüzünlü bir keman sesi geliyordu. İmkânsız bir aşkın ilk günleriydi daha. Henüz kimse hikâyenin sonunu bilmiyordu. Yoksa siz de mi oradaydınız? Kadın mut­ luluktan öleceğini sanmıştı hani, sevdiği adam “Ağus­

tos Mızıkacıları" nı okurken ona: “Bitmeyecek bu be­ nim alıp başımı gittiğim senin için kaç İstanbul değişe­ rek yeniden başlamak halinde sevdiğim gökyüzünü en güzel yüzünle düşünmek bitmeyecek delilikler biriktir­ diğim her akşam uyanıp b ir başkasında. ” Yıllar sonra

o imkânsız aşkın gönüllü kahramanı, sığınacak bir li­ man ararken kendini yine imdadına yetişmişti sizin di­ zeleriniz. İsyan olup dökülüvermişti dudaklarından. Tam da kırılmışken en ince yerlerinden. Dünden yor­ gun, yarından umutsuzken. Sizin dizelerinizde bul­ muştu aradığı bütün sorulann cevabını. O kadın o gün­ den sonra hiç âşık olmadı bir daha.

“Yanlış bir hayalin şehrinde kaldım, sevdiği ben de­ ğilim, anlatamam, o aşk bu değildi, tasarladığım bü ­ yük b ir tenhalık, nasıl korkmam, korkularım b ir cana­ var doğurdu..." Sonra bir gün karanlık ve bitimsiz bir

gecede her şeyden vazgeçmeye hazır başka bir ka­ dın, neden hep hayata ve aşka yenildiğini düşünürken yine siz çıkıp gelmiştiniz cebinizde bir şiirle, ölüm ü de, yaşamı da, aşkı da aynı tutkuyla anlatan dizelerinizle o kadın tekrar hayata ve aşka tutunmuştu belki de.

“Beni de kırdılar, içimden kırdılar, karanlık camlardan sular akıyordu, şimşekli b ir boşlukta saat vurdu, beni de kırdılar, belki yalnızdılar, belki onlann da çocukluğu yoktu, bütün şarkılara kapalıydılar, b ir genç kız değme­ mişti saçlanna... ” Başka bir aşk hikâyesinde bir kadın

sevdiği adama sesleniyordu durmadan. Adam uzak­ taydı, gelmeyecekti, gelemeyecekti. Zaten hiçbir za­ man gelmemişti ki çağrıldığında. Kadın pişman, öfke­ li, çaresiz ve yalnızdı o gece. Masada iki tabak, iki bar­ dak, papatyalar ve bir de sizin şiir kitabınız vardı.

“Biraz bulut saklamıştım geçen sonbahardan, meh­ tabın yaldızladığı b ir deniz kenan, koyduğum yeri unut­ muşum, fakat görebilseydiniz, n ’olur çabuk gelin man­ zara dağılmadan, fazla uzun sürmez hayallerimin aya- n, size bu akşamı hazırladım ayıp mı oldu dersiniz..."

Bir adam tek başına oturmuş deniz kenarında yal­ nızlığını büyütüyordu.

Geçen vapurlara doğru bir şiir okuyordu gözleri ha­ fif nemli. Sizin şiirinizi okuyordu elbette. Yoksa siz de o vapurda mıydınız? önce güverteden ona el sallamış, sonra da bir şiir yazıp denize mi atmıştınız yoksa? O adam yıllarca hep o şiiri okudu biliyor musunuz?

“Soğuk kadınlardı usulca geçtiler, koyu b ir yalnızlı­ ğın kenanndan adımlan ürkekti, değişiktiler kan mı sı­ zıyordu dudaklanndan, başka b ir yalnızlığa gittiler..."

Attilâ Ilhan öldü dediler. Ama herkes bilir şairler öl­ mez. Şiirleriyle ışık olurlar gökyüzünde. Sonra yıldızlı bir gecede bir yıldız yukarıdan göz kırpar bize. Birisi ansızın bir şiir fısıldar kulağımıza.

ölümün yakışıklısı olur mu hiç? Olmaz. Ama böyle dingin bir ölüm ancak böyle yakışıklı adamlara yaraşır belki de.

birgulkopuzfayahoo.com

Referanslar

Benzer Belgeler

X -^ e v le t Tiyatroları ile hiçbir ilişkim olmadığı uzun yıllar boyunca, benim ödenekli ve özel hemen bütün tiyatrolarda sayısız oyunum sahnelendi.. DT ile ise çıkar

Selmek Taksim, Segâh Taksim, Mahur Şar­ kı, Mahur Taksim, Hüzzam Gazel (Hafız Kemal'e eşlik), Hüseyni Taksim, Nihavend Taksim, Hicazkâr Taksim (Piyano ile),

Muhar- 'ir, Mahmud Ragıb’ın Türk edebiyatı çinde musikiden ilham alarak yazıl- nış yazılar hakkında yapmakta oldu­ ğu bir etüd dolayısile şöyle bir

Conductive polymers such as polyaniline, polypyrrole, polythiophene, poly(p-phenylene) and polycarbazoles are widely used in these areas due to their good electrical con-

Çoban yastıkları rakıma göre, deniz seviyesinden150 metre rakıma kadar olan yerlerde yaşayanlar (Acantholimon koycegizicum vb.), Orta Anadolu’da 1000 metre rakıma kadar

döneminin pek çok kaynağını muhâfaza etmiştir. asrın sonlarında yaşayan ve bir sonraki asrın ortasında ölen kişileri ele almaktadır. Bu sebeple Sehâvî’nin bu

Mehmed Ali Paşa’nın yanında yeti­ şen Esad Şerefeddin (Köprülü) 1866- 1943) muallim muavinliği sırasında ho­ cası ile birlikte önce Demirkapı’da, ar­ dından

Ne olursa olsun gerçekten daha gerçekti bu eşine az raslanır türde sanatçı, yazar, yönetmen, eylem adamı, adını yurdun top­ rağına taşma yazıp gitti, nasıl