• Sonuç bulunamadı

GASTROÖZOFAGAL REFLÜ HASTALIĞI OLAN BİREYLERDEKİ DİŞ EROZYON SIKLIĞININ ARAŞTIRILMASI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "GASTROÖZOFAGAL REFLÜ HASTALIĞI OLAN BİREYLERDEKİ DİŞ EROZYON SIKLIĞININ ARAŞTIRILMASI"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi Dergisi

Cilt: 12 Say : 1 2009

* Cumhuriyet Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi Protetik Di Tedavisi AD, Sivas **Cumhuriyet Üniversitesi T p Fakültesi (ç Hastal klar AD, Sivas

29

GASTROÖZOFAGAL REFLÜ HASTALI I OLAN B REYLERDEK D EROZYON

SIKLI ININ ARA TIRILMASI

PREVELANCE OF DENTAL EROSION IN PATIENTS WITH GASTROESOPHAGEAL

REFLUX DISEASE

Dr.Dt.Faik TU,UT* Yrd.Doç.Dr.Derya ÖZDEM(R DO,AN* Doç.Dr.N Tülin POLAT* Yrd.Doç.Dr.Kerim YILMAZ**

Prof. Dr. Ali Kemal ÖZDEM(R*

ÖZET

Amaç: Bu çal ma gastrointestinal reflü hastal ile di erozyonu

aras ndaki ili kinin incelenmesi amac ile yap ld .

Gereç ve Yöntem: Bu çal ma 50 ki i kontrol grubu, 50 ki i

Gastroözofagal Reflü hastas toplam 100 ki i üzerinde yap ld . Hastalar, cinsiyet, erozyonun bulundu u yer, oral hijyen al kanl ve erozyonun derecesine göre s n fland r ld . Di yap s ndaki kayb n derecesi Eccles skalas na göre belirlendi.

Bulgular: GÖR hastalar n % 80’inde çe itli derecelerde a nma

oldu u tespit edildi. Kesici di lerin palatinal yüzlerindeki a nma, posterior di lerin bukkal ve okluzal yüzlerindeki a nmalardan daha fazla oldu u görüldü. Cinsiyet yönünden ise GÖR’lü erkeklerin (% 96) bayanlara ( % 65) oranla daha fazla di a nmalar oldu u tespit edildi.

Sonuç: GÖR hastal olan bireylerde di lerde erozyon görülme

yüzdesi fazla olup, bu nedenle sistemik hastal n ilaçla tedavisi ve di lerde koruyucu ve protetik tedavilerin yap lmas önerilebilir.

Anahtar Kelimeler: Gastroözofagal reflü, di erozyonu

SUMMARY

Purpose: The aim of this study was to investigate the relationship

between dental erosion and GERD.

Material and Methods: A total of 100 patients; 50 patients diagnosed

with GERD and 50 patients as a control were involved in this study. The patients are classified as their sex, the place of erosion, oral hygiene habit and the degrees of erosion. Oral examination to quantify loss of tooth structure was done by scale of Eccles.

Results: In this study the prevalance of dental erosion in patient with

GERD was found 80%. Erosion of anterior teeth’s palatinal surfaces was observed more than the erosion of posterior teeth’s buccal and occlusal surfaces. In terms of sex it was analyzed that the GERD patients of men’s teeth (% 96) became more erosion than the GERD patients of women’s (% 65).

Conclusion: The people having GERD illness may appear teeth

erosion in a high ratio. Because of this reason, at the systemic diseases, the protector and prothetic treatment of teeth and medical treatment can be suggested.

Key Words: Gastroesophageal reflux, dental erosion

G R

Gastroözofagal Reflü (GÖR), gastrointestinal rahats zl n yayg n bir hastal d r. Genellikle alt özofageal sfinkterin gev emesi sonucu, mide içeriklerinin özofagusa geri gelmesi ile meydana gelir. Normal bireylerde gün içerisinde k sa süreli, semptomlara ve özofagusta hasara yol açmayan GÖR ataklar olabilir. Bu durum fizyolojik bir olayd r. Özofagusa geri kaçan mide içeri i semptomlara veya özofagusta hasara veya her ikisine birden yol açarsa bu durumda GÖR hastal ndan söz edilir. Özofagusa kaçan mide içeri inin özofagusta endoskopik olarak saptanan erozyonlara yol açmas ise reflü özofajit olarak bilinir. Buna kar l k bir hastada reflüye ait semptomlar var

fakat endoskopik hasar yok ise, bu durum eroziv olmayan reflü hastal olarak tan mlan r.1,2

GÖR hastal , prevalans en yüksek

gastrointestinal sistem hastal klar ndan biri olmas na ra men heterojen bir spektrumu içermekte ve tan da standart olu turan bir metot bulunmamaktad r.3

Endoskopik olarak özofajit bulgular saptanan hastada e er GÖR hastal n n tipik semptomlar olan pirozis (retrosternal yanma, a r ), regürjitasyon (bulant ya da ö ürme olmaks z n mide-özofagus içeri inin a za gelmesi) ve disfaji (yutma güçlü ü) bulunuyorsa tan için ileri tetkik gerekmemektedir.4

GÖR hastal nda gastrik asidin özofagusa kaç ; özofagus, orofarenks, larinks, solunum yollar ve di lerde çe itli hasarlara yol açmaktad r.5,6 Di lerdeki

(2)

Cumhuriyet Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi Dergisi

Cilt: 12 Say : 1 2009

30

bu hasar ço unlukla di dokular n n a nmas anlam na gelen dental erozyondur. Dental erozyonlara sebep olan faktörleri içsel ve d sal faktörler olarak s n flayabiliriz. D sal faktör olarak karbonatl ya da asidik yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi, çe itli ilaçlar ve a nd r c özelli i yüksek di macunlar n n kullan lmas , içsel faktör olarak ta hamilelik boyunca görülen kusma olay , reflü hastal , a z kurulu u, malabsorbsiyon sendromu ve regürjitasyon say labilir.1,7

Di erozyonun iddeti regürjitasyonun s kl na, tükürük ve di yap s na ba l olarak her hastada farkl olabilmektedir. Yap lan çal malarda GÖR hastalar ndan al nan mide içeri inin kolal içeceklere k yasla daha fazla a nd r c etkiye sahip oldu u tespit edilmi tir. Bu hastalarda erozyon, en s k üst çenedeki ön di lerin arka yüzeylerini etkilemektedir. Ancak, a r vakalarda alt çenedeki di lerde etkilenir ve alt arka di lerin çi neyici ve ön yüzleri a nmaya u rar. Di lerde a nman n yan nda hassasiyet, kötü estetik görünüm ve di a r lar görülebilir.8,9

GÖR sonucu a za gelen gastrik içeri in di lerde erozyon yapmas mine tabakas n n özelliklerinden kaynaklanmaktad r. Mine tabakas n n çözünürlü ü için kritik pH de eri 5,5 iken, GÖR durumunda a zda bulunan gastrik s v n n pH de eri 1–1,5 aras nda de i mektedir. Di lerin mine tabakas sürekli gastrik s v dan kaynaklanan asitli ortamda kald nda yüzeylerinde demineralizasyon gerçekle mektedir.6,10

GÖR, dental erozyonlar artt rmakla birlikte, GÖR iddeti ile erozyon miktar aras nda ili ki bulunmamaktad r. Artm dental erozyonlar GÖR hastalar nda di say s n n azalmas na neden olmaktad r.3

Erozyon nedeniyle di lerde a r defektler olu an hastalar s kl kla kron ve köprü protezlerine ihtiyaç duyarlar. Protetik tedavi ile ayn zamanda kaybolmu olan vertikal boyut tekrar sa lanmal d r. Di lerin özellikle labial yüzeyleri etkilenmi se, direkt veya indirekt kompozit veneer ya da porselen veneer tercih edilebilir.11 Sonuç olarak, GÖR gastrik asidin di lerle

düzenli olarak temas etmesi sonucu dental erozyona neden olmaktad r. Erozyon geriye dönü ümsüz bir doku kayb oldu u için; GÖR rahats zl olan hastalarda erozyon olu turacak nedenler saptanarak, nedenleri ortadan kald rma ve tedavi etme yoluna gidilmelidir.6,11

Bu çal ma, GÖR hastal ile di erozyonu

aras ndaki ili kinin incelenmesi amac ile yap ld .

MATERYAL METOD

Çal ma, reflü rahats zl bulunan 50 ki i ve gastrointestinal rahats zl olmayan (kontrol grubu) 50 ki i olmak üzere toplam 100 hasta üzerinde yap ld . Tüm hastalar için ki isel bilgileri, sistemik rahats zl klar , çe itli semptomlar sorgulayan ve a z bulgular n içeren bir form dolduruldu. Hastalar oral hijyen durumlar na göre iyi ve kötü olmak üzere de erlendirildi. Hastada bruksizm olup olmad , asidik yiyecek ve içecek tüketim s kl , di f rçalama al kanl , kullanm oldu u veya kullanmakta oldu u ilaçlar gibi etkenler göz önüne al narak tan ve tedavi plan bu do rultuda olu turuldu. Di a nmalar na sebep olan bruksizmli hastalar, GÖR’nun di ler üzerindeki etkisini belirlemek amac ile çal ma d b rak ld . Çal mada reflü ikayeti olan hastalar bu rahats zl n n tan s n koymak amac yla Cumhuriyet Üniversitesi T p Fakültesi Gastroenteroloji Bölümünde Endoskopi yap larak de erlendirildi ve Helicobakter Pylori yönünden incelemeleri yap ld . Gerek görülen hastalarda ise patolojik örnek al narak tan kuvvetlendirildi ve böylelikle hastan n reflü özofajit olup olmad belirlendi. Tan sonucunda reflü rahats zl olmayan ve di lerde a nmalara sebep olabilecek sistemik hiçbir rahats zl olmayan ki iler kontrol grubu olarak seçildi. Kontrol grubunu 22’si erkek, 28’i bayan ve 37.9 ya ortalamas na sahip ki iler olu turdu. Reflü özofajit grubunu ise 24 erkek, 26 bayan ve 41.74 ya ortalamas na sahip ki iler olu turdu. Hasta ve kontrol grubunun a z içi muayeneleri detayl bir ekilde yap ld . Di lerde a nma olup olmad , varsa a nman n yeri ve derecesi belirlendi. Derecelendirme ise Eccles skalas na göre yap ld .12 (Tablo 1)

Tablo 1. Eccles ve Jenkins’in erozyon skalas

Skorlama

0. derece Erozyon Yok

1. derece Mine yüzeyinde de i iklik

2. derece Dentin etkilenmi , kronun 1/3 den az erozyon 3. derece 1/3 den fazla kron kayb

BULGULAR

Çal ma 50 si GÖR, 50’si kontrol grubu olmak üzere toplam 100 ki i üzerinde yap ld . Bu 50 hasta grubunun toplam 40’ nda (% 80) çe itli derecelerde di a nmalar oldu u belirlendi. 50 hastan n 35’inin (% 70) patoloji sonucu helicobakter pylori yönünden pozitif ç km t r. Kontrol grubundaki hastalardan 13’ünde (% 26) 1. ve 2. derecede a nma oldu u tespit

(3)

Cumhuriyet Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi Dergisi

Cilt: 12 Say : 1 2009

31 edildi. GÖR hastalar n n 28’inde (% 56) ön di lerin

palatinal bölgelerinde a nma oldu u tespit edildi. Daha az oranda posterior di lerin bukkal ve okluzal yüzlerinde erozyon görüldü. Cinsiyet yönünden ise GÖR’lü erkeklerin 23 (% 96) bayanlara 17 (% 65) oranla daha fazla di a nmalar oldu u tespit edildi. Temel bilgiler Tablo2’de ayr nt l ekilde gösterildi.

Tablo 2. Gruplar n Temel Özellikleri

Grup Ya) Ortalama Cinsiyet Erozyon Oral hijyen Erozyon yeri

(Y l) E K E K iyi kötü ön palatinal di er GÖR

(n=50) 41.74 24 26 23 17 22 28 28 12 Kontrol

(n=50) 37.9 22 28 7 6 30 20 4 9

Tablo 3. GÖR’lü Hasta ve Kontrol Grubundaki Di A nmalar .

Reflü özafajit (N=50) Kontrol (N=50)

Eccles erozyon skala

derecesi Hasta say s

Helicobakter

pylori Hasta say s Helicobakter pylori

1. derece a nma 29 (%58) 28 (%56) 12 (%24) - 2. derece a nma 10 (%20) 5 (%10) 1 (%2) - 3. derece a nma 1 (%2) 1 (%2) - - A nma yok 10 (%20) - 37 (%74) - TARTI MA

Di erozyonu bakteriyel sebep olmaks z n

kimyasal etkenler sebebi ile di yap lar n n kayb olarak tan mlan r. Di erozyonun iddeti regürjitasyonun s kl na, tükürük ve di yap s na ba l olarak her hastada farkl olabilmektedir.12,13 Di erozyonu

olu mas nda d faktör olarak asidik yiyecek, içecek tüketimi, asit yap l ilaç kullan m ve birço unun da GÖR hastal na ba l olarak gastrik içeri in a z kavitesi içine regürjitasyonu sonucu oldu u bildirilmi tir.13,15 Yap lan çal malarda GÖR hastalar ndan al nan mide içeri inin kolal içeceklere k yasla daha fazla a nd r c etkiye sahip oldu u tespit edilmi tir ve di lerde % 42 gibi yüksek oranlarda erozyon oldu u rapor edilmi tir.13,14 Uzun süre asidik karakterdeki ilaçlar n kullan lmas da di lerde erozyon yatk nl n artt rd görü ü bildirilmektedir.15,16 Bu çal mada da GÖR hastas olan ki ilerde erozyon derecesinin (% 80) yüksek oranda oldu u görüldü.

Posterior di lerde de mine erozyonu GÖR ün ilk belirtisi olabilir. Ancak a z muayenesi ile erozyonun abrazyon ve atrizyon gibi sebeplerden elimine edilmesi gerekir. Yap lan çal malarda dental erozyonda ilk olarak üst kesici di lerin palatinal yüzeyleri etkilenmekte oldu u, erozyona neden olan faktörlerin devam etmesi ile üst premolar ve molarlar n palatinal ve okluzal yüzeyleri de etkilendi i belirtilmi tir.15,17

Çal madaki hastalar n ço unda üst keser di lerin palatinal yüzlerinde erozyon görülürken, daha az olarak posterior di lerin çe itli bölgelerinde erozyon görüldü. Dugmore ve ark. (ngiltere’de yapt klar çal mada reflü sonucu olu an erozyonu cinsiyete göre

s n fland rm , erkeklerde buccal/labial ve

palatinal/lingual yüzlerdeki erozyonun kad nlara göre daha fazla oldu unu belirmi lerdir.18 Çal mam z da

buna benzerlik göstermekte olup, erkeklerde bayanlara göre daha yüksek oranda, yine yo un olarak palatinal bölgede a nma oldu u görülmü tür.

Schroder ve ark.19 GÖR hastal olan ki ilerin

di lerinde erozyon görülme s kl n %24 olarak bulurken, Meurman ve ark 19 bu oran %55 olarak

belirtmi lerdir. Yapt m z çal mada 50 GÖR

hastas nda bunun % 80 gibi yüksek bir oran oldu u görülmü tür. Bunu da GÖR hastal n n zaman na ve regürjitasyonuna ba layabiliriz.

GÖR ile ba lant l di erozyonlar n n tan ve tedavisinde, di hekimleri ile gastroenterologlar aras ndaki yard mla ma önemli rol oynar. Bu çal man n sonucunda GÖR hastal olan bireylerde di lerde erozyon görülme yüzdesi fazla olup, bu nedenle sistemik hastal n ilaçla tedavisi ve di lerde koruyucu ve protetik tedavilerin yap lmas önerilebilir. Bu nedenle gastroözofagal reflü erken dönemde di hekimi muayenesi ile saptanabilmekte, hastal n erken dönemde te hisi ile ilerlemesi önlenebilmektedir. A z sa l aç s ndan da koruyucu önlemlerin al nmas , hastan n bilinçlendirilmesi di hekimli i aç s ndan son derece önemlidir.

KAYNAKLAR

1. Barlett DW, Evans DF, Smith BG. The relationship between

gastro-oesophageal reflux disease and dental erosion. J Oral Reh 1996; 23: 289-97.

2. O’ Sullivan EA, Curzon ME, Roberts GJ, Milla PJ, Stringer MD.

Gastrooesophageal reflux in children and its relationship to erosion of primary and permanent teeth. Eur J Oral Sci 1998; 106: 765-9.

(4)

Cumhuriyet Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi Dergisi

Cilt: 12 Say : 1 2009

32

Hacettepe T p Derg 2004; 35:3-6

4. Sontag SJ, O’Connell S, Khandelwal S, et al. Asthmatics with

gastroesophageal reflux: Long term results of a randomized trial of medical and surgical antireflux therapies. J Gastroenterol 2003; 98: 987-99.

5. Bor S, Mand rac o lu A, Kitapç o lu G, Bor CC, Gilbert RJ.

Gastroesophageal reflux disease in a low income region in Turkey. Am J Gastroenterol 2005; 100:759–765

6. Dabsban A, Patel H, Delaney J, Wverth A, Thomas R, Tolia V.

Gastroesophageal Reflux Disease and Dental Erosion in Children. J Pediatr 2002; 23: 474–8.

7. Ibbetson R, Eder A. Tooth surface loss: editors’ introduction. Br

Dent J 1999; 186(2):60–6.

8. Imfeld T. Dental erosion.Definitions,classification and links. Eur

J Oral Sci 1996; 104:151-155.

9. Gilmour AG, Beckett HA. The voluntary reflux phenomenon. Br

Dent. J 1993;175: 368-372.

10. Baron RP, Carmichael RP, Marcon MA. Dental Erosion in

Gastroesophageal reflux disease. J Can Dent Assoc 2003; 69: 84-89.

11. Dena AA, Ronald SB, Luciano OR, Edward LM, Mahmoud FN.

Dental erosion caused by silent gastrooesophageal reflux disease. JADA 2002; 133.

12. Eccles JD, Jenkins WG. Dental erosion and diet. J Dent 1974;

2:153–9.

13. Gregary B, Donald A.Erosion Caused By Gastroesophageal

Reflux: Diagnostic Considerations. J Prosthodont 1997;6: 278-285.

14. Çelik Ç, Özgünaltay G, Attar N. Di a nmalar . HÜ Di Hek Fak

Derg 2007; 31: 22-30.

15. Ned B, Roekel V. Gastroesophageal reflux disease, tooth erosion,

and prosthodontic rehabilitation: A clinical report. J Prosthodont 2003; 12: 255-259.

16. Güngör S, Köprülü H. The importance of gastrooesophageal reflux

disease in dentistry. OMÜ Di Hek Fak Derg 2004; 5(1) : 46-50.

17. Barlett DW, Evans DF, Smith BG. The relationship between

gastro-oesophageal reflux disease and dental erosion. J Oral Reh 1996; 23: 289-97.

18. Carvalho Sales-Peres SH, Goya S, Araujo JJ, Sales-Peresa A,

Laurisa J.R.P. Prevalence of dental wear among 12-year-old Brazilian adolescents using a modification of the tooth wear index. J Royal Inst of Pub Health 2008; 122:942-948.

19. Adeleke O , Elugwaraonu A, Dennis A. The prevalence of dental

erosion in Nigerian patients with gastro-oesophageal reflux disease. BMC Oral Health 2005; 5:1-6.

YazB)ma Adresi: Dr.Dt.Faik TU,UT Cumhuriyet Üniversitesi Di Hekimli i Fakültesi Protetik Di Tedavisi A.D. 58140 Sivas

Tel : 0 346 2191010- 2758/2779 Faks : 0 346 2191237

Referanslar

Benzer Belgeler

denizlerde yaflayan ve fosilleflen baz› mercan türleri, ayn› dönemde yaflam›fl dall›bacakl› tür- leri (midye benzeri deniz canl›lar›), Kar- bonifer dönemine (360-286

Çal›flma- m›zda bu konuya yönelik yapt›¤›m›z analizler neticesin- de, VSD’de bakteriyolojik olmayan tan› yöntemleriyle akci¤er TB tan›s› koyma oran› % 35.6

Unutkan- l›¤› oldu¤unu söyleyen, glokom hakk›nda yeterli bilgiye sahip olmayan, hastal›¤›n erken aflamas›nda olan (düflük Ç/D), fazla say›da antiglokomatöz

Beyin sap› tutulumu, hemisferik bulgular, omurilik lez- yonlar› ve meningoensefalit bulgular› parankimal tutu- lum olarak, dural sinus trombozu ve arteriyel t›kan›kl›k

[r]

1939’da Türkiye’ye iltihak olan bölgedeki Ermeniler, çok değil iki yıl sonra, yine Ankara’nın gadrine uğradı..

Birinci Basamaktan Fark Denklemleri.

Genel sald›rganl›k puanlar›na göre sald›rgan olarak tan›mlanan ve tan›mlanmayan k›z ve erkek kat›l›mc›lar›n yükleme puanlar›na uygulanan ana- lizlerin sonuçlar›