• Sonuç bulunamadı

Minnetoğlu konuşuyor:Kağıtta kalite ve ucuzluk, posta ücretlerinde de indirim şart

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Minnetoğlu konuşuyor:Kağıtta kalite ve ucuzluk, posta ücretlerinde de indirim şart"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

D A i r / l / 1 L 1 I

CUMHURİYET

Minnetoğlu konuşuyor:

Kâğıtla kalite ve

ucuzluk, posta

ücretlerinde de

indirim şart

A Yayınevinizin k ı­ sa tarihini anla tır mısınız? — Minnetoğlu Yayınevini 1961 yılında kurdum. O sıra­ la r d a başka görevlerim vardı. Yayınevinin işlerini Eşim Mu- u ll â Minnetoğlu yürütmeğe başladı. Cağaloğlu’nda dede­ m izden kalma evimizin alt k a ­ tın ı borçlanarak kitabevi ha­ li ne getirmiş, evimizdeki faz­ la kitapları ra fla ra dizmiştik. B ir kaç yıl, camları geceleri eşimle çocuklarımla sildik. Ki- tabevimizin temizliğini kendi­ miz yaptık. 1965’de görevden ayrıldım ama, kitabevimizi y i­ n e eşim yönetiyor, ben ancak b i r danışman olarak burada ça­ lışıyorum. Yayınlarımıza da 1965’te başladık. Yazar ve y a ­ yımcı danışmanı olarak a r a l ı k ­ sız çalışma içindeyim.

A K itaplar nasıl u- cuziayabilir?

— Çok basit. İyi niyet ve an layışla. Eğer halkımızın gerçek­ te n eğitilmesini istiyorsak, il­ gili makamlar, kâğıttan para kazanarak satmasınlar. İthal kâğıt yerli kâğıtta n daha ucuz. Kâğıt konusu Türkiyemizde do ku n u lm az konu olsun. Posta ücretleri de yok gibi ucuz ol­ sun. H üküm et bura dan kazana­ cağını başka yerlerden kazan­ sın. Yayımcıların sırtına y ü k ­ lenen bu pahalılık oldukça; kitap, hem kaliteli hem de u- cuz olamaz. Kitaptan kazanç çok değildir, hem de uzun bir çatışma ve uzun bir bekleme sonunda elde edilir. Sırasında b ir kitap tutmaz, satılmazsa, yayımcı iflâs eder. Bu iflâsı ne Ticaret Odalarımız, ne Eği­ tim Bakanlığımız durdurarpaz. Yayımcının hiç yardımcısı yo k­ tu r. Düz k âğ ıt bir kıymettir. Ama onu k it a p haline getirip de satamadınız mı, yakmaya dahi kalksanız yakacak yer b u ­ lamazsınız.

• Yayımlarınızı nasıl ve ne gibi araçlarla dağıtıyorsunuz? — Biz kendi yayınlarımızla, bize em anet edilen yazarların ve editörlerin yayınlarının d a ­ ğıtımını kendimiz yapıyoruz. H erg ü n postaya paketler verir y u r t içine göndeririz. Bunun için de postahaneve epeyce p a ­ r a öderiz- Bizden beş k u ru ş ­ lu k bir alışveriş eden müşteriye biz te şekkür ederiz de postaha- ne bize te şekkür bir yana gü­ l e r yüz bile gösteremez. Te­ nezzül etmez. küçük görür Devletçiliğin kaskatı çenberi içinde bizleri sıktıkça sıkar, ö zel teeşbbüsün nakliyeci fir­ m aların a telefon ettiğimiz za­ m a n gelir paketleri kapımız­ dan alırlar ve göndereceğimiz firmanın dükkânının içine ka­ d a r paketleri taşırlar Hem de postanın yarı fiyatına. Ama Posta fdaresi koskoca devlet kuru luşudur. Tepeden bakmaz­ sa .küçük görmezse, işi yokuşa koşmazsa otoritesinin kaybola­ cağını sanır. Biraz acı fakat gerçeği konuşuyorum. Gerçek» çi olamazsak, işlerin gerçek yüzü ortaya çıkmaz. İşte b u ­ nun sonucu da geri kalmışlık damgası olur özel sektöre sa­ hip çıkan yoktu r Bu bakım ­ dan da kollektif çalışma ve yayımcılıkta büyük hamleler olamıyor.

• Yurt içindeki ki­ tapçılarla çalışmaları­ nızdan mem nun m u ­ sunuz?

— İstanbul ve Ankara gibi şehirlerimizde yayımlanan eser lerin çok azı Anadolu’daki ki­ tapçıların, dolayısı ile o kuyu­ cuların eline geçmektedir. Bir defa Millî Eğitim Bakanlığı ki­ tapçılara çok az kâr ve rm ek­ tedir. Bu kâr özel firmaların yayımladığı eserlerde °'o 25, 'o 30 olduğu halde Devlet Ki­ tapları, kitapçılara % 15, c,o 19 kâr verm ek tedir. Y urdun uzak yerlerindeki bir kitapçı yol masrafı ederek bu kitapları ki- tabevine k a d a r götürür. Eğer öğretmenlere, okullara da en az bir % 10 indirim yapmazsa, okul, hem en bir kooperatif k u ­ rup okulun resmî kâğıdı ile ve­ resiye kitap alıp kitapçının karşısına rak ip olarak dikilir. Bunun çeşitli m ahzurla rı düşü­ nülmez. Meselâ kitapçı vergi verecektir Devletin kasasına para girecektir Kooperatifler vergi vermezler Kitapçı peşin para ile kitap alır. Koopera­ tif okulun antetli kâğıdını ve m ü h ü r ü n ü paradan daha kıy­ metli b ir geçer akçe gibi kul­ lanır. Anadolu kitapçısı bu gi­ bi zorlukla r karşısında gelişe­ mez. Çeşidini çoğaltamaz. Ye­ ni yayınları izleyip getirerek o- k uyucula rın a sunamaz Üniver­ sitenin bilim yayınlan Üskü- dard an öteye gidememekteriir. Çünkü üniv ersite yayınlarını alabilmek İçin günlerce uğraş­ mak gerekmektedir Bu kitap­ ları va üniversitenin ayniyat kaleminden yahut da hademe­ lerden almak hem de % 10 veya «/o 15 kârla almak için işi gücü b ır ak ıp bu radak ilerin gönlü­ ne göre günler geçirmek ge­ rekm ektedir Anadolu kitapçı­ sını okul kooperatifleri pek çok baltaladıkları gibi vergi konusunda da devletp ziyat ver m ektedirle r Avrıca öğrencile­ ri derslerinden alık oymaktadır­ lar. öğrencile r kitapçılarla te ­

mas edip kitap satın alma a- lışkanlığım elde edemedikleri için bu hal mem le kette kitap okumayı, kitap alma alışk an ­ lığını da baltalam ış oluyor. Bir z a m a n la r ulaşım zorluğu dolayısı ile y u rd u n bir çok böl gelerine kitabın girmesi zordu. Demiryollarımız ve kara yolla­ rımız gelişince bugün kitapçı­ lık yalnız A nkara - İstanbul gibi b ü y ü k şehirlere değil y u r ­ dum uzun ilçelerine bile yayıl­ mıştır. Okuyucu istediği k ita ­ bı kendi çevresindeki kitapçıya sipariş verip getirtebilir. Eğer kooperatifler olmazsa kitapçı okul kitapları için gelecek öğ­ rencileri kendine m u h a t a p gö­ rü rse; okul kitapları yanında k ü ltü r yayınlarını da bol m ik ­ tard a kitabcvinde b u lu n d u r a ­ caktır. Çünkü kitapçının yüzü­ nü güldüren; okul kitaplarının satış zamanıdır. Bu arada ders kitabı, yardımcı kitapla r, kül­ t ü r kitapları ve kırtasiye çeşit­ lerinin satışı oluyor. Okul ko­ operatifleri kırtasiye ile okul kitaplarını okuldan öğrencile­ re adetâ zor k u llan arak dağı­ tınca çevre kitapçısı (hatta kendi çocuğuna bile) ders k i­ tabı sa tam am akta dolayısı ile gelişememektedir. Bu işin g e r­ çekten ilgililerce eie alınacak ta rafları vardır. Ama hiç bir yayımcı, oku] kooperatiflerini darıltm ak istemediği için (son­ ra yayımcının k it apla rım okul almaz) üzerinde durulmaz, ö ğ ­ re tm enler değil, okul yönetici­ leri, öğrenci koruma d e rn e k ­ leri bu işi eni konu bir tica­ ret haline getirmişlerdir, tlgili makam la rı bin dereden su ge­ tirere k ik na ed er ve icrayı t i ­ caret eylerler. Bütün şimşek­ leri üzerime çekme pahasına bunu bura da söylemeyi kitap­ çılığın gelişmesi ve memleketin vergi geliri için bir ödev sayı­ yorum. Bizim de ders kitabımız var. Kooperatiflere verirsek sa ­ tılıyor, vermezsek o bölgeye te k kitabımız bile giremiyor işte y u r t içindeki kitapçıları­ mız böyle zor şa rtlarla çalışı­ yorlar. Bunlara istedikleri k i­ tap lar posta ve a n b a r yoluyla gideT. Gerçekte posta, kitabı parçalıya parçalıya götürür P ak et PostJhanesine verilen b ir paketi verdikte n sonra va­

racağı yerde kitapçının eline geçtiği sırada görseniz ta n ı y a ­ mazsınız. P ak et her tarafından yırtılmış, yağlanmış tanınmaz hale gelmiştir. Çoğu zaman da ödemeli giden paketlerin ih b a r­ namesi kitapçıya verilmez pa­ ket geri döner yol parası ile parçalanmış kitapla r posta id a­ resinin azizliği ile yayımcıya veya dağıtımcıya ziyan verir Kitapçıların çoğu iyi insanlar­ dır. Kitabı sevdikleri için bu ise para ve emeklerini yatırmış in s an lard ır Halkın okumas ı­ nı kolay laştırm ak için onlar da ellerinden geleni yaparlar. Yaş )ı ve genç kitaoçıların kan ter içinde kitap paketlerini sı rtla­ yıp çevrelerindeki okuyucula ­ ra götürdüklerini görseniz on­ ları takdir eder, kitap aşkla­ rına havran olursunuz. Biz şah­ sen onla rır hu taraflarını ken ­ di yerlerinde de gidip gören bir yayımcı, dağıtımcı olarak ta k d i r ve saygı ile karşılıyo­ ruz.

A Türk Editörler Derneği nasıl daha etkili bir hale geti­ rilebilir?

— Dernek, yu rt içindeki bü­ tün kitapçıları da kendi k u r u ­ luşuna üye yaparak, aylık bir kitap dergisi, yıllık bir kitap katalogu yayınlayarak, iyi ve dürüst çalışan kitapçılara ke­ fil olup kredi sa ğlayara k y u r ­ dun her yerinde arada bir ki­ tap sergileri düzenliyerek, ya­ bancı kuru luşla ra ü ye olup, delege göndererek, kısacası var lığını d u y u ra r a k daha etkili hale getirilebilir. • Sizce mesleğinizin en önemli üç pro b ­ lemi nedir? — Kâğıt kalitesinin kötülüğü ve pahalılığı, postanın pahalı­ lığı ve sorumsuz davranışı bir de, bir kitapçı çırağı, tezgâhtar lığı okulu nun olmayışı izin ve­ rirseniz dördüncü yü söylive- yim : Okul Kooneratifleri. G er­ çekten b u n la r ele alınmaya de­ ğer. Ve b u n la r halledilirse hal­ kımız k i t f ^ 'a öaVıa ir i tanışır

A Riliyorsnnnz bu yıl dünva kitap yılı ilân edildi. Bıı vesi­ leyle devletten neler bekliyorsunuz? — Gerçekten UNESCO’nun bu yılı kitap yılı ilân etmesi bizim gibi kitabın az ta nındı­ ğı ülkede çok yara rlı olabilir­ di. Kâğıt, posta fiyatları indi­ rilir Birinci h a m u r kâğıt ki­ tapçılığa çok uçuz ola rak ve­ rilir. Kitaplar da ucuzlatılır halkımıza su nulurdu. Ama hiç biri olmadı 1972’nin besinci avı­ na geldik, ortada bir şev yok ilgililer n u tu k attılar, biz din­ ledik. H 'u s i hu kadar.

A Dağıtım konusun­ daki düşünceleriniz? Yayıncılarla, k it a p ­ çılar nasıl d ah a iyi işbirliği Tapabilirler? Minnetoğlu firması yayıncı­ lıkla birlikte dağıtımcılık da yapıyor Ama biz bunu ideal ölçülerle iyi vantığımızı iddia edemeyiz. Asıl E ditörler Der­ neği bütü n kitapçıların ve

ya-1972 Dünya kitap yılı

yıncılarm bir adres kitabını yayınlayabilir. Esnaf D ernek ­ leri, Ticaret O daları bölgelerin deki kitapçılara kolaylık lar sağ layıp onları yayımcılarla daha yakın ilgi kurm aya teşvik e- debilir. Bu suretle h e r yeni yayın kısa bir süre içinde yurt içi okuyucularının eline geçer.

H attâ yabancı memlekette ça­ lışan işçilerimize de mem le ke­ timizde çıkan kitapla rı u la ştır­ ma yolunu açabiliriz. (T ürk E d itö rler Derneği - Millî Eği­ tim Bakanlığı - Çalışma Ba­ kanlığı işbirliği yapabilir.)

A Büyük gazetelerin, b ü y ü k bankala rın ya-H

S

yıncılıgı hak k ın d a ne düşünüyorsunuz? — Bunlar büyük sermaye, biiyiik reklâm, büyük imkân sahibi k uruluşla r. Şüphesiz ki bizim gibi yeteneği az olan fir malar b unlarla re k a b e t edem e­ yiz, O nla r bizi her zaman zor durum da bırakabilirler. Ama memleket için yaptıkları y a ­ rarlı iştir. Halk a kitabı veren her k uruluş kutsal bir görev yapıyor diye düşü nüyorum Gönül onların çok daha üstün kaliteli eserle r çıkarmas ını is­ tiyor. K üçük firm aların yapa- mıyacağı işlerin on lar ta r a fın ­ dan gerçekleşmesi, ke ndi cüs­ selerine uygun olu r kanısın da­ yım. Çok değerli danışmanları var. Bu danışman lar kendi k ü ltü r yeten eklerine göre bu müesseselere kitap yayını y ap­

tırıyorlar . İbrahim Minnetoğlu

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

B eşiktaş Belediyesi’nin yetkililerİ, Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nun yeniden sinema işle- viyle Beşiktaş kentlilerine ve sinemaseverlere hizmet

Tablo 15'te verilen öğretmenlerin, ''Okul ile ev arasında iki yönlü iletişim kurma'', ''Ailenin görevlerini yerine getirmesine destek verme'', ''Öğrencilerin evde

Modern et kıyma makinaları en büyük boylara kadar, patates yıkama, soyma, doğrama makinaları, sebze doğrama, püre yapma makinaları, kafe, kök, dane, öğütme

These subscales and the item numbers belonging to each scale were: (a) science and technology (five items), (b) influence of society/ environment on

• Okullarda okul ile aile arasında bütünleşmeyi gerçekleştirmek, veli ile okul arasında iletişimi ve iş birliğini sağlamak, eğitim ve öğretimi geliştirici

• William’ın diğer öğrencilerin yanında, okul müdürü tarafından hakarete, haysiyet kırıcı davranışlara uğrayarak

ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) — Cumhuriyet Senotosu'nda dün 1979 yılı bütçesinin görüşülmesine başlanmış, Se­ nato Başkanı Sırrı Atalay görüşmelere

Aşağıdaki cümleleri vagonlardaki sözcüklerden uygun olanları ile tamamlayınız.. Vagonlardaki harfleri