İSTANBUL SUR KAPILARI
TOPKAPI
HAGIOS ROMANOS KAPISI
Sulukule (Pempton) ile Silivri Ka pısı arasındadır.
Topkapı: 1453, Fetih sırasında ta mamen yıkılmış, Türk devrinde tek rar yapılmıştır.
Türkçe ismini, fetih esnasında ona karşı kullanılan bazı topların kapının üzerine yerleştirilmiş olmasından almıştır.
Bizans adını ise yanındaki bir kili seden almıştır.
Kuzey kulesinin sadece iki ışık maz galı taşıyan güney cephesi görül mektedir. Kule girişi ve onun için deki küçük girişe daha geç devir lerde restoreler yapılmıştır. Esas kapının orjinal devrine ait hiç bir iz yoktur. Bu durumuna ait bil giyi bize gravürler verir.
Kapı, Belediye tarafından restore e- dilmiş. Restorasyon esnasında her ne kadar aslına uygun hareket edil mek istenmişse de yapılan duvar lar ve kulenin eski devir ile olan farkı hemen göze çarpmaktadır. Kapının dış yüzünün sağ kenarında İstanbul'un fethi ile ilgili bir kitâbe vardır. Kapı kemeri üzerine ikinci bir kemer yapılmış, kapının üst ta rafının ağırlığı azaltılmak istenmiş tir. Üst tarafta üç mazgalı, sol ta rafta bir kulesi vardır.
Kapının şehre bakan cephesinde bu kulenin giriş yeri görülmektedir. Es ki kapıdan arda kalan izleri kapının iç ve dış yüzlerinde görmek müm kündür.
PEMPTON: Sulukule Kapısı
Topkapı ile Edirnekapısı arasında dır. Hem genel hem de askeri bir kapıdır.
Bu kapıya Pempton denilmesinin se bebi M ilion’dan (Sultanahmet) 5 mil mesafede bulunmasıdır.
Her kalenin su kulesi vardır. Dışar dan şehre gelen su yolunun yani
a-karsuyun surlardan geçişini sağlar. Suyun girdiği yerden insan da ge çebileceğinden bunun emniyetli ol masına dikkat edilirdi. İstanbul'un su kulesi burada olduğu gibi «Sulu kule Kapısı» adını almıştır.
Kapı ve kuleler Fetih'den önce ta mirat geçirmiştir. Kuleler çok harap tır. II. Thedosios devri özelliği sa dece kuzey kulesinin batı duvarının aşağı tarafında görülür. Büyük taşlı bir kaideden sonra bir tuğla şerit ve onun üstünde 2-3 sıra kalker ta şından meydana gelmiş bir dizi vardır.
Kapı son Bizans ve Türk devrinde tamir edilmişse de ateş mazgalları tekrar açılmamıştır.
Güney kulesinden sadece ilk Bizans devrinde yapılmış kuzey cephesi ve iki yarım kemerin izleri kalmıştır. Şehir tarafında ve kapının iki yanın da birbirine simetrik olduğu söyle nen merdivenlerden bugün hiçbir iz kalmamıştır. Son Bizans ve Os manlI İmparatorluğu devirlerinde kapı birçok defalar yenilenmesine rağmen küçük taşlı ve tuğla şeritli ilk yapı devrinin duvarları birkaç yerde görülebilmektedir. Girişin tuğla kemeri Paleologoslar devrinde yeniden yapılmıştır. Bu kemerin al tında şehir ve araziye bakan her iki yüzde de tuğladan yapılmış birer haç ve üzerlerindeki kemerler görü lür. Buna göre kapı Orta Bizans dev rinde küçültülmüş olmalıdır. Güney kulesinin üst katına giriş kapısı Türk devrinde yenilenmiştir. Kuzey kulesinin güney-doğu köşesi önün deki bazı izlerden ön duvarın batı ya doğru bir çıkıntı yaptığı anlaşıl maktadır.
ön kapıdan hiçbir iz kalmamıştır. Kapının araziye bakan tarafının len- tosu üzerinde lâtince bir kitabe var dır.
Eski gravürlerdeki esas Topkapı'nm orijinal durumu.
T T
-Sanat Tarihçisi: İnci GÜLSEVİL
Üstte, Londra asfaltının başlangıç yerindeki kulenin tamir edildikten son raki durumu. Aşağıda, Sulukule kapısının araziye bakan cephesi...
Ç . r c n Osmon Salkım
Sulukule kapısının plânı...
29
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi