• Sonuç bulunamadı

Oylum Höyük Kazılarında Ele Geçen Bir Grup Orta Tunç Çağı Yapı Adak Eşyası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Oylum Höyük Kazılarında Ele Geçen Bir Grup Orta Tunç Çağı Yapı Adak Eşyası"

Copied!
40
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDA ELE GEÇEN B~R

GRUP ORTA TUNÇ ÇA~I YAPI ADAK E~YASI

ATILLA ENGIN*

Oylum Höyük, Kilis ~li, Oylum Mahallesi (eski Oylum Köyü) s~n~rlar~~ içerisinde yer alan 460 x 370 m boyutlar~nda bir höyüktür. Bölgenin en önemli höyük yerle~melerinden biri olan Oylum Höyük, F~rat nehri ile Akdeniz aras~ndaki bölgenin ortas~nda yer almaktad~r.

Oylum Höyük'de 2007-2009 y~llar~~ aras~nda, höyü~ün kuzeybat~~ yük-seltisi üzerinde sürdürülen kaz~~ çal~~malar~nda, J22 Plankaresi'nde Orta Tunç Ça~~' na (OTÇ) ait iki evreli bir yap~~ aç~~a ç~kart~lm~~t~r (Pl. 1-2). Ta~~ temel üzerine kerpiçle in~a edilen her iki evre yap~s~~ da seramik malzeme-ye göre OTÇ II'malzeme-ye tarihlenmektedir. Kuzeybat~-güneydo~u yönünde uza-nan erken OTÇ yap~s~~ (Pl. 1), bir yang~n tahribat~~ ile son bulduktan sonra, geç evrede eski yap~n~n temelleri üzerine, daha büyük olarak yeniden in~a edilmi~tir (Pl. 2). Geç evre yap~s~nda, oda tabanlar~~ alt~na gömülmü~, yeti~-kin ve çocuklara ait toplam 22 basit toprak mezar aç~~a ç~kart~lm~~t~r.

OTÇ yap~s~, her iki evrede de yap~~ adak e~yalar~~ ile dikkati çekmekte-dir. J22 Plankaresi'nde 2007 ve 2008 y~llar~ndaki çal~~malarda, erken evre OTÇ yap~s~n~n ÖBY1 38 no'lu s~k~~t~r~lm~~~ toprak taban~~ alt~nda bak~r bir baka (Çiz. 1, Pl. 1, Res. 1) ve yap~n~n temel duvar~na gömülmü~~ alt k~sm~~ çivi biçiminde son bulan bir bronz adak heykelci~i (Çiz. 2, Pl. 1, Res. 2) ele geçmi~tir. Geç evre yap~s~nda ise, yap~n~n ÖBY 23 no'lu mekân~n~n s~k~~t~-r~lm~~~ toprak taban~~ alt~nda iki bronz adak heykelci~i (Çiz. 3, Pl. 2, Res. 3) bulunmu~tur.

Yap~~ Adak E~yalar~~

Bak~r baka (Çiz. 1, Res. 1), 11 cm uzunlu~unda, 2,2 - 3,9 cm geni~li-~inde ve 0,8 cm kal~nl~~~ndad~r. S~k~~t~r~lm~~~ toprak taban seviyesinin he-

Yrd. Doç. Dr., Cumhuriyet Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü 58140-Sivas. e-posta: aengin@cumhuriyet.edu.tr

(2)

20 AT~LLA ENG~N

men alt~nda ele geçen balta, kesici uca do~ru geni~leyen uzun-yass~~ biçimli-dir. Oldukça iyi korunmu~tur. Bu alet tipi, Önasya'da baka ya da kes-ki/kalem gibi farkl~~ amaçlarla kullan~lm~~t~r. Oylum örne~i, yumu~ak bir malzeme olan bak~rdan üretilmi~~ olmas~~ ve kesici ucunun küt yap~lmas~~ nedeniyle, i~levsel amaçl~~ üretimden çok, rituel amaçl~~ üretilmi~~ gibi gö-rünmektedir.

Erken evre yap~s~n~n taban~~ alt~nda ele geçen figürin ise, sivri ba~l~kl~~ ve iri geni~~ kulakl~d~r (Çiz. 2, Res. 2). Kaybolan bal mumu yöntemiyle dö-küm tekni~inde yap~lm~~t~r. Ba~, omuz ve kollar~~ üç boyutlu tasvir edilmi ~-ken, omuzdan a~a~~s~, alta do~ru daralan yass~~ bir ~erit levha ~eklindedir. Adak heykelci~i 10,5 cm uzunlu~unda, 2,4 cm geni~li~inde ve 1,05 cm kal~nl~~~ndad~r. Sivri ba~l~~~n~n üzerinde bir külah ç~k~nt~s~~ yer almaktad~r. Ba~l~~~nda tanr~lara özgü boynuz görülmemektedir. ~ ri burun al~ndan bir ç~k~nt~~ yapm~~t~r. Sivri ba~l~k, iri kemerli burun ve iri-geni~~ kulaklar, Hitit-Suriye tasvir sanat~ndan iyi bilinen özellikleri yans~tmaktad~r. Göz bo~lukla-r~, çürüyen ya da yerinde korunmayan ba~ ka bir malzemeden dolguya i~aret etmektedir. Kollar dirsekten k~ r~larak ileriye do~ru yere paralel uza-t~lm~~t~r. A~~r~~ korozyon nedeniyle büyük ölçüde zarar görmü~~ olan figürin, gövdesindeki k~r~k nedeniyle iki parça halinde ele geçmi~tir. Sol kol k~smen k~r~k ve eksiktir. A~~r~~ korozyona u~ramakla birlikte, sa~~ elin s~k~lm~~~ bir yumruk ~eklinde oldu~u anla~~lmaktad~r. Ka~~ kemeri gk~nt~l~d~r. Dudaklar, belirsiz bir çukur ~eklindedir.

Geç evre yap~s~n~n taban~~ alt~nda yan yana ele geçen iki yap~~ adak figürini (Çiz. 3, Res. 3), tüm vücutlar~n~n üç boyutlu tasvir biçimi ve ayakla-r~n alt~ndaki uzun çivi gk~nt~lar~~ ile erken evre örne~inden farkl~d~r. Bu iki örnek, erken yap~~ evresine ait tanr~~ heykelci~inden 55 cm daha üst seviye-de ele geçmi~tir. Biri kad~n di~eri erkek biçiminseviye-de tasvir edilmi~~ figürinler, M.Ö. 2. binde geni~~ bir co~rafyada bilinen tanr~~ ve tanr~ça tasvir biçimleri-ne uymaktad~r. Adak figürinlerinin oda taban~na aç~lan s~~~ bir çukur içeri-sine yerle~tirildi~i ve üzerinin s~k~~t~r~lm~~~ toprak tabanla kapat~ld~~~~ anla-~~lmaktad~r.

Tanr~~ heykelci~i (Çiz. 3:a, Res. 3) ba~l~~~n ucundan ayaklara kadar 15,4 cm uzunlu~unda, 2,3 cm geni~li~inde ve 1,6 cm kal~nl~~~ndad~r. Ayak-lar~n alt~nda yer alan çivi ç~k~nt~s~~ ise 11,5 cm uzunlu~undad~ r. Eser, kaybo-lan balmumu tekni~inde kal~pta döküm yöntemiyle üretilmi~tir. Üzerinde dövme ve dikey olarak düzeltme izleri görülmektedir. Tanr~~ figürini tanr~-ça heykelci~ine göre daha kütlevi oldu~undan nispeten iyi korunmu~~ ve

(3)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALARI 21

daha az korozyona u~ram~~t~r. Figürün ön k~sm~~ üç boyutlu heykel tekni-~inde yap~lm~~ken, arka k~sm~~ ba~hktan ayaklara kadar düz olarak göste-rilmi~tir. Vücudun gö~üsten ete~e kadar olan bölümü kö~eleri yuvarlat~l-m~~~ dikdörtgen kesitli ve kal~n-yass~d~r. Alta do~ru daralan çivi ç~k~nt~s~~ yuvarlak kesitlidir. Ayakta ve dik durur pozisyonda gösterilen figür sivri ba~l~kl~, alindan dik ç~kan iri burunlu ve büyük kulakhd~r. Ba~l~k, ka~~ ke-merinden içeride, ince-uzun konik biçimdedir. Gözler, dikdörtgene yak~n çukurlar ~eklinde ifade edilmi~tir. Göz bo~luktan= dü~mü~~ ya da çürü-mü~~ ba~ka bir malzemeden yap~lm~~~ olmas~~ yüksek bir olas~l~kt~r. Ka~~ ke-meri gk~nt~s~~ oldukça belirgin ifade edilmi~tir. Dudaklar~~ do~ala yak~n bi-çimdedir ve dolgundur. Sivri çan~~~ ve k~sa ete~i, klasik "Hitit-Suriye" sana-t~ndan bilinen tanr~~ tasvirini tamamlamaktad~r. Sivri çar~kl~~ ayaklar vücuda oranla oldukça büyüktür. Tanr~ça figüründe oldu~u gibi kollar, dirsekten k~r~larak yere paralel ileriye do~ru uzat~lm~~t~r. Her iki el s~k~lm~~~ birer yumruk biçimindedir. Bacaklar biti~ik olup, bacak ay~r~mlar~~ önden ve arkadan birer yivle gösterilmi~tir. Benzer heykelciklerde yayg~n görülen etek kemeri bu figürde görülmemektedir. Figürün üzerindeki k~yafet k~sa bir manto biçiminde görünmekle birlikte, giysinin yaka ve kollar~n~n göste-rilmemi~~ olmas~~ nedeniyle k~yafetin bir manto mu yoksa etek mi oldu~u anla~~lamamaktad~r.

Tanr~ça figürini (Çiz. 3:b, Res. 3) ise 14,05 cm uzunlu~unda, 3,03 cm geni~li~inde ve 1,58 cm kal~nl~~~ndad~r. Ayaklar~n alt~nda yer alan çivi g- k~nt~s~~ ise 9 cm uzunlu~undad~r. Ayaklar~n alt~nda ba~layan yuvarlak kesitli çivi k~sm~~ hafif sola do~ru bükülmü~tür. Figür sivri ba~l~kl~~ ve ç~plak olarak tasvir edilmi~tir. Sivri ba~l~~~~ belirgin dört bo~umludur. Gözler, ortas~nda iris k~sm~~ küçük bir çukur ile belirtilmi~~ yuvarlak kabartmalar ~eklinde ifa-de edilmi~tir. Al~ndan ç~kan iri burunlu ve büyük geni~~ kulakhd~r. Her iki kulakta birer küpe deli~i bulunmakla birlikte, kulaklarda bir küpe izine rastlanmam~~t~r. Kollar, dirsekten k~r~larak öne do~ru yere paralel uzat~l-m~~t~r. Her iki el de yumruk ~eklinde s~k~luzat~l-m~~t~r. Farkl~~ olarak tanr~çamn sa~~ elinde dikey olarak yuvarlak bir delik bulunmaktad~r. Sol elde de ben-zer ~ekilde bir delik olu~turulmak istendi~i, ancak olas~l~kla döküm s~ras~n-da ya s~ras~n-da elinde tuttu~u nesnenin ele tak~lan gk~nt~s~~ ile kapand~~~~ anla~~l-maktad~r. Tanr~çan~n gö~üsleri iki küçük gk~nt~~ ile belirtilmi~tir. Figürün bel k~sm~nda, oval uçlar~~ önde birle~en bir kemer bulunmaktad~r. Alt gövde ~ematik olarak yass~~ bir levha biçimindeyken, ayaklar öne do~ru sivri birer ç~k~nt~~ ile gösterilmi~tir. Bacak ay~r~m~, tanr~~ figüründe oldu~u gibi önden ve arkadan k~sa, dikey birer yivle gösterilmi~tir.

(4)

22 AT~LLA ENGIN

Temel adak çivileri, topra~a çak~lan bir çivi ile tanr~sal koruma sa~la-yan nesneler olarak yorumlanmaktad~r2. En erken yap~~ adak çivileri Mezo-potamya'da M.Ö. 3. binde görülmektedir. Alt k~sm~~ çivi biçimli adak hey-kelcikleri Mezopotamya'da ilk kez Erhanedanlar II/IIIA'da ortaya ç~km~~~ ve M.Ö. 18. yüzy~l~n ba~lar~na kadar kullan~lm~~t~r'. Genellikle alt k~s~mlar~~ kitabeli olan bak~r ya da bronzdan yap~lm~~~ Mezopotamya temel adak çivi-leri, 10-30 cm aras~nda de~i~en uzunluktad~rlar. Kral I. Enanatum ve o~lu Entemena zaman~nda kullan~lmaya ba~lanan, üst k~sm~~ krallar~n ki~isel tanr~lar~na ait heykelcikler biçiminde olan temel adak çivileri, tabletlerle birlikte temel duvarlar~~ içine, kap~~ geçitleri alt~na ve tap~naklar~n kö~elerine yerle~tirilmi~tir4. Kral Gudea'n~n selefi Urbaba zaman~ndan itibaren elle-rinde yaz~tl~~ çivi tutan, diz çökmü~~ tanr~~ heykelcikleri temel adak e~yas~~ olarak kullan~lm~~t~r'. Kral Gudea zaman~nda ise, ba~~~ üzerinde harç ta ~~-yan kral figürü biçimli temel adak çivileri ortaya ç~ km~~t~r'. Bu tip adak çivileri Elam bölgesine de yay~lm~~t~r7. M.Ö. 3. binin sonlar~nda ise daha ender olarak bo~a figürlü temel adak çivileri görülmektedir'.

Türkiye'de birçok müzede ve özel koleksiyonlarda görülen çivi biçimli bronz yap~~ adak heykelcikleri ise M.Ö. 2. bine aittir. Bunlar ço~unlukla sat~n alma yoluyla elde edildiklerinden buluntu yerleri kesin olarak bilin-memektedir. Bu tip örnekler özel koleksiyonlarda, Ad~yaman Müzesi'nde, Gaziantep Müzesi'nde, ~stanbul Arkeoloji Müzesi'nde ve Sivas Müzesi'nde görülmektedir'. Adak heykelciklerinin en yayg~n formu, sivri külahl~, iri burunlu, iri kulakl~~ ve gövdesi yuvarlak kesitli bir çivi ya da yass~~ bir ~erit halinde a~a~~ya do~ru uzanan, kollar~~ belirtilmi~, ~ematik "haç biçimli yap~~ adak figürinleri"nden olu~maktad~r. Kollar ya yana do~ru birer ç~k~nt~~ ile ya da bazen Oylum örneklerinde oldu~u gibi dirsekten k~r~larak yere para-lel olarak ileriye do~ru uzat~lm~~t~r. Bu örnekler, oldukça orant~s~z ve ~ema-tik yap~lm~~~ olup, ba~~ stilizasyonu aç~s~ndan Kuzey Suriye ve Güneydo~u Anadolu bölgelerinde M.Ö. 3. binin sonlar~nda ve M.Ö. 2. binin ba~lar~nda

2 Loon 1985, 10.

Muscarella 1992, 12, 54, env. 1989.281.5, 1989.281.6; Strommenger 1964, 414, pl. 146.

4 Ortaça~~ Uygur mimarisinde an~tsal yap~lar in~a edilirken, tannsal koruma için genellikle üzerleri kitabeli olan ah~ap kaz~klann yap~lar~n dört kö~esinde temele çalalmas~, Mezopotamya gelene~i ile ~a~~rt~c~~ bir benzerlik göstermektedir (blcz. Esin 1993, 78, 80, lev. Ia, Ha).

5 Ellis 1968, 60-62, fig. 17-19; Suter 2000, 61, 69, fig. 7; J.M. Evans 2003, 439, fig. 312. 6 Ellis 1968, 65; Potts 1999, pl. 5.1; Suter 2000, 61, fig. 6; J.M. Evans 2003, 446-447, fig. 318.

Potts 1999, Pl. 5.1. 8 Suter 2000, 64, FB.1-3.

9 Ekiz 1997, fig. 1-3; Ekiz 1998; Ekiz 2005, res. 1-9; Ayd

~ngiin ve Bulgan 2007; Ekiz 2008, res. 1-12; Ayd~ngün 2008,116-118, lig. 1-2 . Sat~n alma yoluyla Sivas Müzesi'ne kazand~nlan eser yarnlanmami~ur.

(5)

OYLUM HÖYÜK KAZILA_RINDAN YAPI ADAK E~YALARI 23 görülen pi~mi~~ toprak heykelciklere benzemektedir. Türkiye'deki müze-lerde ve özel koleksiyonlarda bulunan, M.Ö. 2. bine tarihlendirilen bronz adak heykelcikleri genellikle 5-12 cm aras~nda de~i~en yüksekliktedir. En-der olarak baz~~ örneklerde bir çivi üzerinde birden fazla ~ematik insan fi-gürü görülmektedir'. Gaziantep Müzesi'ne Kahramanmara~~ çevresinden sat~n alma yoluyla kazand~r~lm~~~ bir adak çivisinin üzerinde, tam] ailesi olarak yorumlanan be~~ ~ematik figür yer almaktad~r". Ad~yaman Müzesi'ne sat~n alma yoluyla kazand~r~lan adak çivilerinden biri üzerinde ise benzer üslupta ~ematik yap~lm~~, yan yana ayakta duran dört insan figürü yer al-maktad~r". Alalah (Tell Açana)'~n 7. tabakas~nda ele geçen, alt~~ çivi biçimli bir bronz heykelcik, di~er örneklerden farkl~~ olarak, uçan bir ku~~ (kartal?) üzerinde duran bir tanr~~ heykelci~inden olu~maktad~r'. Bu örnekte de tanr~n~n kollar~~ ileriye do~ru uzat~lm~~t~r.

Darga, ~ematik insan figürlü yap~~ adak çivilerini Hitit geleneklerinden çok Hurri gelenekleri ile ba~lant~l~~ görmü~~ ve Toroslar'~n güneyini bu tip eserlerin yay~l~m bölgesi olarak ifade etmi~tir". Kaz~larda tabakalara ba~l~~ olarak ele geçen çivi biçimli adak heykelcikleri Alalah (Tell Açana)15, Tilmen Höyük' ve Zincirli Höyükiten" bilinmektedir. Alalah, Tilmen, Zincirli ve Oylum örnekleri, Darga'n~n bu tip nesnelerin yay~l~m bölgesi olarak öngördü~ü "Toroslar'~n güneyi" belirlemesini güçlendirmektedir.

Yap~~ adak e~yalar~~ ço~unlukla yap~~ temellerine gömülürken, Oylum Höyük örneklerinden sadece biri (Çiz. 2, Res. 2) temele yerle~tirilmi~, di~er üçü (Çiz. 1, 3, Res. 1, 3) taban alt~na gömülmü~tür. Mari'deki fitar Tap~-na~~'n~n taban~~ ve cella's~ndaki kil seki alt~nda ele geçen onyedi pi~mi~~ top-rak kab~n yap~~ adak e~yas~~ oldu~u anla~~lm~~t~r18. Kuzey Suriye'de yer alan Tell Selenkahiye'de OTÇ'na ait baz~~ yap~larda s~k~~t~r~lm~~~ toprak taban, kap~~ e~i~i ve ocak alt~na pi~mi~~ toprak heykelcikler yerle~tirilmi~tir19. Farkl~~

10 Ayd~ngün ve Bulgan 2007, 91-99; Ekiz 2008, res. 11-12.

1' Ayd~ngiin ve Bulgan 2007, 91-99. '2 Ekiz 2008, res. 11-12.

13 WO011ey 1955, 276, pl. 70: AT/38/277. 14 Darga 1992, 34.

13 Woolley 1955, 276, pl. 70, AT/39/67.

16 Alk~m 1968, 218, 272, res. 142; Duru 2003, pl. 37: 2. '7 Luschan 1943, 113, Abb. 156.

18 Pa~Tot 1936, 3-4, fig. 1.

19 Loon 1973, 148; Loon 1977, 169, 172, p1.9-10; Cooper 2006, 121. Konik ba~l~kl~~ ve kollar~~ dirsekten

k~n-larak öne do~ru uzat~lm~~~ pi~mi~~ toprak erkek figürün, bir yap~n~n yenilenmi~~ kö~esinde, taban alt~na yerle~ tiril-mi~tir (Loon 1977, 169).

(6)

24 ATILLA ENG~N

e~ya türlerinden de olu~sa, Oylum, Man ve Tell Selenkahiye örnekleri, M.Ö. 2. binin ilk yar~s~nda Orta F~rat Bölgesi ve çevresinde yap~~ adak e~ya-lar~n~n taban alt~na da gömüldü~ünü ortaya koymaktad~r. Di~er taraftan, Do~u Akdeniz Bölgesi'nde yer alan Tell Nahariyah'da pi~mi~~ toprak bir kap içinde ele geçen bir gurup ~ematik metal figürin de üzeri kil mal~~ bir dö~eme alt~nda ele geçmi~tir'.

Tell Selenkahiye örnekleri, ayr~l dönemde bölgede pi~mi~~ toprak hey-kelciklerin de yap~~ adak e~yas~~ olarak kullan~ld~~~n~~ göstermesi aç~s~ndan önemlidir". Bunlar dua eder pozisyonda uzun gövdeli kad~n ve at/e~ek benzeri bir hayvana binmi~~ sivri külahl~~ erkek figüründen olu~maktad~r". Tell Selenkahiye figürinlerinin alt~nda, bronz örneklerdeki gibi çivi ç~k~nt~s~~ görülmemektedir. Bir kad~n figürini ile konik ba~l~kl~~ bir erkek figiirininde kollar, Oylum örneklerinde oldu~u gibi dirsekten k~r~larak yere paralel olarak ileriye uzat~lm~~t~r". Tell Selenkahiye pi~mi~~ toprak örnekleri van Loon tarafindan "koruyucu ev tanr~lar~" olarak yorumlanm~~t~r". Ayn~~ döneme ait Kültepe/Kane§'te ele geçen mek-tuplardan, M.Ö. 2. bin gele-ne~inde her evin kendi tanr~m oldu~u anla~~lmaktad~r'. Eski Babil metin-leri de, Mezopotamya inanc~nda her ailenin koruyucu ki~isel tannlan oldu-~unu ortaya koymaktad~r'. Hitit ve Hatti panteonlannda yap~lar~n kap~la-r~n~~ koruyan tanr~lar oldu~u bilinmekte ve Bo~azköy ~ehir kap~lar~ndaki tanr~, aslan ve sfenks tasvirleri, kap~lar~~ koruyan tanr~sal güçlerle ili~kilen-dirilmektedir". Özellikle kap~lar, kötülüklerin ve hastal~klar~n binaya ya da ~ehre girmemesi için tannsal güçler tarafindan korunmal~d~r. Bu nedenle Hitit belgeleri, önemli yap~lar~n temelleri içine de~erli madenler ve yiye-cek-içecek dolu kaplar~n tanr~lar için adak olarak b~raluld~~~ndan söz et-mektedir". Ma~at Höyük'cleki Hitit mabedinin kutsal mekanlanndan biri-nin temel duvar~~ alt~nda ele geçen gümü~~ kapl~~ bir tunç çivi, Özgüç tara-f~ndan "temel adak çivisi" olarak de~erlendirilmi~tir'. Tarsus-Gözlükule'de

" Keel ve Uehlinger 1998, 31, fig. 17-18.

21 Orta F~rat Bölgesi'ndeki kaz~larda, MÖ. 3. binin ikinci yansma tarihlenen evlerde ve mezarlarda ele ge-çen çok say~da pi~mi~~ topraktan insan ve hayvan figürinleri tannsal kült nesneleri olarak de~erlendirilmektedir (bkz. Cooper 2006, 117-121).

22 Loon 1973, fig. 7-9.

23 Loon 1973, fig. 7; Loon 1977, 169. 24 Loon 1973, 148.

25 Loon 1985, 1. 26 Toorn 1996, 73. 27 Darga 1979, 145-163.

28 Süel 1990, 515-516; Naumann 1991, 65-66; Ünal 2003, 154-155. 20 Ozgüç 1994, 227-234.

(7)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALARI

25

Hitit kat~~ yerle~mesindeki tap~nak yap~s~n~n temelleri alt~nda da çok say~da

tunçtan yap~~ adak e~yas~~ ele geçmi~tir». Hitit yaz~l~~ kaynaklar~nda yap~~ adak

e~yalanndan s~k söz edilmesine kar~~n, Hitit yerle~melerinde az say~da

ör-nek ele geçmesi, kaz~larda ta~~ temel duvarlar~n~n kald~r~lmamas~~ ile

ba~lan-t~l~~ görülmü~tür".

Hitit belgelerinde, y~k~lm~~~ bir yap~p yeniden in~a ederken ya da ba~ka

yere yeni bir yap~~ yaparken temele 1 mina de~erinde bak~r bir levhan~n

yerle~tirildi~i, bir demir çekiç yard~m~yla bak~r levhamn dört kö~esinden

dört bronz çivi ile sabitlendi~i anlat~lmaktad~r». Hitider'de yeni bir ev

yap~ld~~~nda da özellikle ocak ve ta~~y~c~~ orta direk etraf~nda, kap~~ ve kap~~

geçiderinde dini ritueller yap~lmaktayd~». Yap~~ rituel metinlerinin ço~u

Hatti kökenlidir». Hitit yap~~ kök geleneklerinde Hitit öncesi yerli Anadolu

ve Hurri etkilerinin hâkim oldu~u kabul edilmektedir».

Kar~~la~t~rma ve De~erlendirme

Erken evre OTÇ yap~s~n~n ÖBY 38 no'lu mekân~n~n taban~~ alt~nda ele

geçen bak~r baka tipi (Çiz. 1, Pl. 1, Res. 1), M.Ö. 2. binde Orta Anadolu'da

Ali~ar», Alaca Höyük" ve Bo~azköy'den» bilinmektedir. Baltadan çok

kes-ki olarak de~erlendirilen ve daha ince olan Bo~azköy örnekleri M.Ö. 2.

binin ilk yar~s~na tarihlendirilmi~tir». Bu formda bak~r ya da bronz baltalar

Suriye bölgesinde M.Ö. 3. binden itibaren görülmektedir'''. Hassek

Höyük'de M.Ö. 3. binin ilk yar~s~na tarihlenen bir ta~~ sanduka mezar

içeri-sinde bu tipte iki baka ele geçmi~tir'''. Do~u Akdeniz'de M.Ö. 2. bine

tarih-lenen bu tip baltalar, Tell Kaze142 ve Ugarit'den43 bilinmektedir.

Deshayes'in" "C III" tipi olarak belirledi~i bu tür aletler, M.Ö. 4. ve 3. bin-

" Goldman, H. 1950, 23, pl. 153.

3' Süel 1990, 516; Naumann 1991, 65.

32 Witzel 1924, KBo ~v, I, KUB 11,2, KUB IX, 33; Naumann 1991, 66-67; Unal 2003, 154-155. 33 Haas 1994, 249-293.

34 Unal 2003, 155.

33 Naumann 1991, 67; Darga 1992, 34, 40, 42, 46; Haas 1994, 249-293.

" Osten ve Schmidt 1932, 91, fig. 70: 1844, 2348.

37 Ko~ay 1938, 33, lev. 51/A1; Ko~ay ve Akok 1966, 77, lev. 47.

38 Boeluner 1972, 38, Taf. 2: 25, 29; 1979: 8-10; Taf. VI: 2578a. Ayr~ca bkz. Erkanal 1977: 12, Taf: 4: 49

A-C.

38 Boehmer 1972, 38.

4° Oates vd. 2001, 239, 568-569, fig. 252, 476: no. 18.

41 Behm-Blancke 1984, Abb.8. 42 Bacire ve Gubel 2000, 152, fig. 276. 43 Chavane 1987, 359, fig. 3-4. 44 Deshayes 1960, 60, pl. IV: 18.

(8)

26 AT~LLA ENGIN

lerde ise Susa bölgesinde oldukça yayg~n bir balta ya da keski/kalem for-mudur".

Erken yap~~ evresinin ta~~ temel çukuru içinde ele geçen yap~~ adak hey-kelci~i (Çiz. 2, Pl. 1, Res. 2), geç evrede ele geçen alt~~ çivi ç~ k~nt~l~~ tanr~~ çif-tinden (Çiz. 3, Res. 3) farkl~~ olarak ince ~erit gövdeli olarak belirtilmi~tir. Bu örne~in en yak~n benzeri Alalah (Tell Açana)'da 5. tabakada, ~ehir kap~-s~~ civar~nda ele geçen 12 cm yüksekli~indeki bronz bir adak heykelci~idir". Alalah'da 5. tabaka M.O. 2. binin ikinci çeyre~ine tarihlendirilmi~tir47. Alalah adak heykelci~i, bo~umlu sivri ba~l~~~, yüz fizyonomisi, yass~~ ~erit biçimli gövdesi, ileriye uzatt~~~~ kollar~, 12 cm yüksekli~i ve oranlar~~ ile Oy-lum örne~inin adeta bir kopyas~~ niteli~indedir. Öyle ki her iki örnek de ayn~~ atölyeden ç~km~~~ gibidir. Tilmen Höyük'de OTÇ tabakas~nda ele ge-çen 9 cm yüksekli~indeki k~smen benzer bir örnek, sivri ba~l~~~, geni~~ birer gk~nt~~ ile ifade edilmi~~ kulaklar~~ ve burnu ile daha çok idol görünümüm-dedir". Ancak Tilmen Höyük örne~inde alt gövde, Oylum örne~inde ol-du~u gibi alta do~ru daralan yass~~ bir ~erit ~eklindedir. ~stanbul Arkeoloji Müzeleri'nde sat~n alma yoluyla müzeye kazand~r~lm~~~ temel adak figürinlerinden biri, dirsekten k~r~lm~~, ileriye uzat~lm~~~ kollar~~ ile Oylum örne~ine benzerdir". Do~u Akdeniz'de Tell Kazel" ile Gezer ve Nahariyah'dan' da M.Ö. 2. bine ait yass~~ ~erit gövdeli metal figürinler bi-linmektedir. Megiddo'da M.Ö. 1700-1650'ye tarihlendirilen bir tabakada, ayn~~ oda içinde, bronzdan yap~lm~~~ benzer duru~~ pozisyonunda k~sa etekli bir tanr~~ ile gö~üslerini tutan ç~plak bir tanr~ça heykelci~i birlikte ele geç-mi~tir".

Geç evre yap~s~n~n taban~~ alt~nda ele geçen tanr~~ çifti (Çiz. 3, Pl. 2, Res. 3), M.O. 2. bin Anadolu ve Suriye sanat~ndan bilinen tasvir özellikleri gös-termektedir. Tanr~~ tasviri, sivri konik ba~l~~~, kemerli iri burnu ve büyük kulaklar~~ ile Hitit-Suriye sanat~ndan bildi~imiz tasvir biçimini yans~t~ r. Tan-r~~ ve tanr~ça heykelciklerinde her ne kadar önemli farkl~l~ klar görülse de, oranlar, tasvir biçimi ve üslup tarz~~ göz önünde bulunduruldu~unda, her

Blcz. Talan ve Malfoy 1987, 197-223; Jean-Marie 1999, pl. 246: 6. " Woolley 1955, 276, pl. 70, AT/39/67.

Woolley 1955, 384, 389. " Duru 2003, pl. 37: 2. 49 Ekiz 1997, fig. 3.

50 Badre ve Gubel 2000, 139, 148, fig. 11, 19. 51 Keel ve Uehfinger 1998, 31-35, fig. 23-25. 52 Keel ve Uehlinger 1998, 37-39, fig. 28.

(9)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALAR' 27 iki örne~in ayn~~ atölyeden ç~kma olas~l~~~n~n yüksek oldu~u anla~~lmakta-d~r. Her ne kadar gözlerde bir farkl~l~k görülse de, burun, kulaklar, a~~z ve eller, oran ve üslup aç~s~ndan bütünüyle benzerdir. Do~ala yak~n dolgun dudaklar, Orta Anadolu Hitit tasvirlerinde görülen yüze hafif gülümseyen bir yüz fizyonomisi kazand~ran ince gergin dudak biçiminden farkl~d~r. Figürler yakla~~k ayn~~ yüksekliktedir. Farkl~~ olarak tanr~ça heykelci~inde çivi k~sm~~ biraz daha k~sad~r.

Tanr~~ tasvirinde (Çiz. 3:a, Res. 3), ka~~ kemerinden içerde, ince ve uzun biçimde gösterilen sivri ba~l~~~nda bo~a boynuzu görülmemektedir. Ba~l~~~n bu ~ekli, di~er birçok ça~da~~ heykelcikten bilinen tarzda, üzerinin alt~n ya da gümü~~ gibi ba~ka bir malzeme ile kaplanmak üzere üretilmi~~ olabilece~ini dü~ündürmektedir". Hanfrnann ve Hansen, Harvard Üniversitesi Fogg Sanat Müzesi'ndeki konik ba~l~kl~~ bronz bir heykelcik üzerindeki dikey yivle-rin alt~n varak benzeri kaplamalarm sabitlenmesinde kullan~lm~~~ olabilecek-leri ~eklinde de~erlendirmi~lerdir". Oylum tanr~~ ve tanr~ça heykelcikolabilecek-lerinin bacak ayr~mlar~nda görülen benzer derin ve dikey yivler, Oylum örnekleri-nin de alt~n ya da gümü~~ kaplama yapmak üzere üretilmi~~ olabileceklerini göstermektedir. Ancak Oylum örneklerinde ne ba~l~klar üzerinde, ne de di~er k~s~mlarda farkli malzemeden bir kaplama izine rastlanmam~~t~r.

Tanr~~ biçimli adak heykelci~inin (Çiz. 3:a, Res. 3) en yak~n benzeri, al~koyma yoluyla Edirne Müzesi'ne kazand~r~lm~~~ bir adak heykelci~idir'. Edirne Müzesi'ndeki adak heykelci~i 11,8 cm yüksekli~indedir. Heykelci-~in ayaklar~~ alt~nda yer alan çivinin büyük bir k~sm~n~n eksik oldu~u anla-~~lmaktad~r. Edirne örne~i, konik ba~l~~~, çukur gözleri, dirsekten bükerek öne do~ru uzatt~~~~ kollar~, k~sa ete~i ve birer yivle ayr~lm~~~ birle~ik bacakla-r~~ ile Oylum temel adak heykelci~ine oldukça benzerdir. Ancak Edirne örne~inde, sivri ba~l~ktaki yivler bir farkl~l~k olu~turmaktad~r.

Gaziantep ve Adana müzelerine sat~n alma yoluyla kazand~r~lm~~~ iki bronz tanr~~ heykelci~i de tasvir biçimi ve üslup özellikleriyle tanr~~ biçimli Oylum adak heykelci~i (Çiz. 3:a, Res. 3) ile benzerlik gösterir'. Ancak bu heykelciklerde uzun çivi gk~nt~s~~ görülmemektedir. Gaziantep ve Adana figürinlerinde, tanr~lar sivri ba~l~kl~~ ve k~sa eteklidir. Oylum örne~i ile ben-

Do~u Akdeniz'de, GTÇ'na ait bronz tann figürinlerinde ak~n kaplama yayg~nchr. Bkz. Aruz 1991, 5, env. 1990.255; Cornelius ve Niehr 2004, Abb. 67, 77, 78.

54 Hanfmann ve Hansen 1956, 44, fig. 1-2. 55 Ekiz 2004, res. 1-4.

(10)

28 AT~~ LLA ENG~~ N

zer biçimde eller yumruk ~eklinde s~k~lm~~~ ve kollar dirsekten k~r~larak yere paralel olarak ileriye uzat~lm~~t~r. Adana örne~inde gözler, Oylum tanr~~ heykelciklerinde oldu~u gibi, olas~l~kla ba~ka bir malzeme ile doldurulan bo~luklarla ifade edilmi~tir. Adana örne~inde ba~~ ve yüzde alt~n kaplama izleri görülürken, boynunda gümü~~ bir boyunluk bulunmaktad~r. Gazian-tep örne~inin ise boynunda alt~ndan ve gümü~ten iki boyunluk görülmek-tedir. Summers, Gaziantep örne~ini, tasvir biçimi ve Orta Anadolu'daki kur~un figürinlere benzer stil özellikleri nedeniyle OTÇ II'ye tarihlemi ~-dr'. Ancak her iki örne~in de Kuzey Suriye ve Güneydo~u Anadolu bölge-lerinde üretilmi~~ olduklar~~ kabul edilmi~tir".

Lübnan'da, M.Ö. 3. binin sonlar~na ve M.Ö. 2. binin ba~lar~na tarih-lendirilen, ayaklar~n~n alt~nda birer ç~k~nt~~ olan, k~sa etekli ve sakall~, Feni-ke üslubunda yap~lm~~~ erFeni-kek heyFeni-kelciklerinde de gözler bo~luk ~eklindedir ve dirsekten k~r~lan kollar ileri do~ru uzat~lm~~t~r'. Nahariyah, Megiddo ve Gezer'de benzer pozisyonda, kollar~n~~ dirsekten k~rarak ileriye uzatm~~, bazen ayaklar~n~n alt~nda küçük birer gk~nt~~ bulunan ~ematik tanr~~ ve tan-r~ça heykelcikleri M.Ö. 2. binin ilk yans~na tarihlenmi~tir'.

Harvard Üniversitesi Fogg Sanat Müzesi'ndeki bir konik ba~l~kl~~ bronz heykelcik, ad~m atar pozisyonu ile farkh görünse de, dirsekten k~r~larak yere paralel uzanan kollar~~ ve ba~~ stilizasyonu aç~s~ndan Oylum tan~-~~ heykelci~i ile benzerlikler gösterir'. Harvard örne~inde figür, ileriye uzatt~~~~ sol elinde bir kap tutmakta ve ayaklan alt~nda bir yere sabitlendi~ini gösteren bir ç~k~n-t~~ bulunmaktad~r. Hanfmann ve Hansen bu örne~i daha çok M.Ö. 2. binin ilk yar~s~na tarihlendirilen heykelciklerle kar~~la~t~rm~~lard~r".

Oylum tanr~ça figüründe (Çiz. 3:b, Res. 3) ise yüz fizyonomisi belirgin Kuzey Suriye özellikleri sergilemektedir. iris k~sm~~ çukur, yuvarlak ka-bartma ~eklindeki göz tasviri ve küpe delikli geni~~ kulaklar, bölgede M.Ö. 3. binin ortalar~ndan itibaren pi~mi~~ toprak figürinlerde yayg~n olan tasvir M.Ö. 2. binin ba~lar~nda bölgede görülen pi~mi~~ topraktan

" Summers 1991, 176. " özgen ve Summers 1993, 110.

59 Ward 1900, p1.111; Muscarella 1992, 5, env. 1989.281.9. 6° Keel ve Uehfinger 1998, fig. 17-18, 28.

61 Hanfmann ve Hansen 1956, fig. 1-2, 12a. 62 Hanfmann ve Hansen 1956, 45.

(11)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALARI 29

ç~plak tanr~ça heykelciklerinin de arka k~s~mlar~~ düz olup, bacak ay~r~mlar~~ dikey bir yivle gösterilmi~tir".

Oylum tanr~ça figüründe (Çiz. 3:b, Res. 3) ileriye do~ru uzat~lm~~~ elle-rindeki dikey delikler, tanr~çan~n elinde çürüyerek korunmayan ya da dü-~en ba~ka malzemeden birer nesne tutmu~~ olabilece~ini göstermektedir. Tell Selenkahiye'de OTÇ yap~s~n~n taban~~ alt~na adak e~yas~~ olarak b~rak~-lan pi~mi~~ toprak süvari heykelci~i de benzer biçimde sivri ba~l~kl~d~r ve sol elinde bir ~ey tuttu~unu gösterir bir delik bulunmaktad~r'. Adana heykel-ci~inde de yumruk yap~lm~~~ sa~~ eldeki delik, figürün elinde korunmayan bir nesne tutmu~~ oldu~unu dü~ündürmü~tür'. Tokat Müzesi'nde sat~n alma yoluyla envantere dahil edilen Hitit imparatorluk Devri bronz tanr~~ heykelci~inin' yukar~~ kald~rd~~~~ sa~~ elinin içindeki bo~luk, elinde bir nesne tuttu~unu göstermektedir. N. Özgüç, daha geç bir devre ait Dövlek tanr~~ heykelci~inin yukar~ya kalkm~~~ sa~~ elinde bulunan deli~e, orijinalde bir m~zrak yerle~tirildi~ini dü~ünmü~tür". M~zrak, daha çok tanr~ça iStarSauSka ile ba~lant~l~~ bir silahd~r. Tanr~ça !Star/ SauSka'n~n önemli bir kült merkezi olan Alalah (Tell Açana)'da tanr~çan~n sembolü sYukurru (m~z-rak) silah~d~r". Ancak m~zrak, tanr~çan~n a~k ve bereket özelliklerinin de~il, sava~ç~~ yönünün vurguland~~~~ tasvirlerde görülür.

M.Ö. 2. bine ait tasvirli sanat eserleri üzerinde, ellerinde birer nesne ya da hayvan tutan tanr~ça tasvirleri yayg~nd~r. Schimmel Koleksiyo-nu'ndaki gümü~~ geyik ritonu üzerinde, arkal~ks~z bir taht üzerinde oturan sivri külahl~~ tanr~ça bir elinde bir kap, di~er elinde ~ahin türü bir ku~" tutmaktad~r". Ayn~~ koleksiyonda yer alan gümü~ten bir tanr~ça heykelci~i de sa~~ elinde bir tabak tutmaktad~r". Ender olarak konik ba~l~kl~~ tanr~~ heykelcikleri de ellerinde birer kapla gösterilebilmektedir". Alalah'ta 3.

64 Bkz. Wartke 2005: Abb. 74. 65 Loon 1973, 148, fig. 8. 66 Özgen ve Summers 1993, 109. 67 Ekiz 2002, res. 1-4. 68 N. Ozg~lç 1949, 50. 69 Na'aman 1980, 210.

'" ~ahin ya da kartal türü y~rt~c~~ ku~, Anadolu'da M.O. 2. binin ba~lanndan itibaren, geyik üzerinde ve ok-yayla gösterilen, do~ay~~ koruyan ve avla ili~kili olan "K~ rlann Koruyucu Tanns~"n~n sembolü olarak bilinmek-tedir (bkz. Canby 2002, 161-201). Canby'e göre (2002, 161-162), M.O. 2. bin tasvirli sanat eserleri üzerinde s~k görülen ~ahin ya da kartal türü y~ rt~c~~ ku~, Geç Hititler'de yayg~n bir gelenek oldu~u bilinen "ku~la avlanma" ile ba~lanul~chr.

7' Muscarella 1992, 7, env. 1989.281.10. 72 Muscarella 1992, 8, env. 1989.281.17.

(12)

30 ATILLA ENG~~ N

tabakada ele geçen pi~mi~~ toprak bir plaka üzerindeki tanr~ça, uzun konik bir ba~l~kla ve ç~plak olarak, iki elinde birer ku~~ tutarken tasvir

Sivas yak~nlar~ndaki Kayal~pmar'daki kaz~larda aç~~a ç~kan bir kabartmada,

arkahks~z bir tahtta oturan sivri ba~hkl~~ ve uzun luyafetli tanr~ça da bir elin-de kase, di~er elinelin-de ku~~ tutmaktad~r". Hitit belgelerine göre Tanr~ça Anzilfnin elinde gümü~~ bir kap tuttu~u bilinmektedir". Suriye'de M.Ö. 2. bine ait silindir mühürler üzerinde yer alan ve iftar olarak nitelen ç~plak ya da yar~~ ç~plak tanr~ça figürü bazen elinde bir ku~~ tutmaktad~r". Green, M.Ö. 2. bin Suriye tasvirlerinde tannçan~n elinde bir kap ya da silah tutma-s~n~~ M~s~r etkisi olarak yorumlam~~t~r". Filistin'de ise bu figür daha çok skarabeler üzerinde yayg~n görülmektedir'. Anadolu'da, geyik üzerinde tasvir edilen "K~rlar~n Koruyucu Tanr~m" da genellikle eli üzerinde tuttu~u bir ku~la gösterilmektedir'.

Tell Selenkahiye'de ele geçen pi~mi~~ toprak yap~~ adak heykelciklerin-den birinde ise, kad~n figürü ileriye uzatt~~~~ sol elinde bir kap tutarken, yumruk olarak s~k~lm~~~ sa~~ elinde, ba~ka bir nesne tuttu~unu gösteren di-key bir delik bulunmaktad~r". Bu tip pi~mi~~ toprak figürinlerde görülen iris k~sm~~ çukur, kabartma yuvarlak göz biçimi, bronz Oylum örne~inde de görülmektedir. Benzer göz biçimi, Ad~yaman Müzesi'ne sat~n alma yoluyla kazand~r~lan bir adak çivisinde de görülür".

Oylum tanr~ça figüründe (Çiz. 3:b, Res. 3) kulaklardaki birer küpe de-li~i, orijinalde figürün küpeli olabilece~ini göstermektedir. Alalah'ta ele geçen bir adak heykelci~inin sa~~ kula~~na, bak~r telden halka biçimli bir küpe tak~lm~~t~r". Ad~yaman örneklerinden birinin kulaklar~mda görülen küpe delikleri", Oylum tanr~ça heykeld~inde ve bölgenin pi~mi~~ toprak heykelciklerinde görülen bir özelliktir. ~stanbul Arkeoloji Müzeleri'ndeki

74 Woolley 1955, p1.54: o. Woolley (1955, 247-248), bu plakay

~~ Hitit kökenli olarak yor~unlam~~t~r.

75 Müller-Ka~pe ve Müller-Karpe 2006, 34, res. 3. M.O. 2. Bin'de Orta Anadolu'da tannça heykelcikleri,

ço~unlukla arkahks~z bir taht üzerinde oturan, geni~~ disk biçiminde ba~l~kl~~ ve uzun k~yafeti olarak tasvir edil-mi~lerdir (bkz. Emre 2002, 175, res. 9).

76 Muscarella 1992, 8.

77 Barrelet 1955, lig. 13a.

78 Green 2003, 163.

79 Bkz. Keel ve Uehlinger 1998, 26-27, fig. 10-12. 8° Bkz. Kulaço~lu 1992, 200, lig. 140.

81 Loon 1973, f~g.7. 92 Ekiz 2008, res. 9.

Woolley 1955, 276, pl. 70, AT/39/67.

(13)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALARI 31 örneklerden birinin kulaklannda da küpe delikleri bulunmaktad~r". Bu örnekte gö~üs gk~nt~lan da belirtilmi~tir. Çorum Müzesi'nde bulunan ve Eskiyapar Höyü~ü kaz~lar~nda ele geçen pi~mi~~ topraktan sivri ba~l~kl~~ bir Hitit erkek (tanr~?) ba~~ndaki kulaklarda da, Kuzey Suriye pi~mi~~ toprak figürinlerinde oldu~u gibi birden fazla küpe deli~i bulunmaktad~r ve göz-ler de bu figüringöz-lerde oldu~u gibi iris k~sm~~ çukur, yuvarlak kabartma bi-çimlidir". Bu nedenle Eskiyapar erkek ba~~n~n güney bölgelerden Orta Anadolu'ya gelmi~~ olmas~~ yüksek olas~l~kt~r.

Tanr~~ figürü sivri çankhyken, tanr~çada sivri çar~klar~n görülmemesi, ç~plak tasvir edilmesi ile ba~lant~l~~ olmal~d~r (Çiz. 3, Res. 3). Nuzi'de tanr~ça ~ kar'a atfedildi~i dü~ünülen A Mabedi'nde ele geçen ve M.Ö. 15. yüzy~l~n ba~lar~na tarihlendirilen fildi~i figürün bir aya~~~ sivri çankhyken, di~er aya~~~ gplakt~r". Nuzi figürini, üst k~sm~~ giysili ve erkek biçiminde, alt k~sm~~ ç~plak kad~n biçiminde çift cinsiyetli olarak de~erlendirilmi~~ ve bu ilginç tasvir biçiminden dolay~~ htari~alAka tasviri olarak yorumlanm~~t~r". Oy-lum tanr~ça figürininde görülen ve kann ortas~nda birle~en kemer biçimi Nuzi fildi~i figürininde de görülür. Bu kemer biçimi, OTÇ'da Külte-pe/Kan6'deki tasvirli sanat eserleri üzerinde de yayg~n görülmektedir".

Suriye'de M.Ö. 2. binin ilk yar~s~nda tanr~~ tasvirlerinde kollar~n dirsek-ten k~r~larak ileriye do~ru uzat~lmas~~ s~k görülen bir tasvir biçimiyken, M.Ö. 2. binin ortalar~ndan itibaren, bir kolu havada, silah ya da y~ld~r~m demeti tutan, sald~ran tanr~~ tasviri yayg~nla~maya ba~lam~~t~r. Bir kolunu kald~rm~~, sald~r~r pozisyondaki bronz tanr~~ heykelcikleri, M.Ö. 16-12. yüz-y~llar aras~nda üretilmi~, Do~u Akdeniz'', Orta ve Güney Anadolu', Bat~~ Anadolu', K~br~s" ve Ege havzas~na" kadar oldukça geni~~ bir co~rafyaya yay~lm~~t~r. Bu tip heykelciklerin buluntu yerlerine bak~ld~~~nda, daha çok

85 Ekiz 1997, 16, fig.3.

86 Ekiz 2006, res. 1-4.

Bittel 1976, fig.174; Alexander 1991, fig. 6.

88 Mellink 1964, 155, 158. 89 Blcz. Loon 1985, pl. II a, d.

Schaeffer 1929, 288, pl. 53; 1936, 145, pl. 15:4, pl. 21; Seeden 1980; Aruz 1991, 5, env. 1990.255.

8' N. özgüç 1949; Alp 1961; Bittel 1976, fig. 147; Aydal 1988; Yüce 1993: 9; Ekiz 2002; Emre 2002; Bki7

2007.

92 Hanfmann 1962, 1-4, fig. 1-6; Akdeniz 2004, fig. 5-7. 93 Schaeffer 1952, fig. 14, 17, 18; Herscher 1995, fig. 12, 15.

94 Gottheil 1912, 361-363, fig. a-b; A. Evans 1964, 478; Canby 1969, 141-149; eline 1991, 135-138;

Hoffmann 1997, pl. 1. Ege dünyas~ndaki bronz figürlerinin bir k~sm~~ Miken özellikleri göstermesi nedeniyle, nerede üreüldilderi ve tarihlemeleri konusu tara~mahd~r (bkz. Hoffman 1997, 110-115).

(14)

32 ATILLA ENG~~ N

Do~u Akdeniz'de yo~un olarak ele geçtikleri görülmektedir". Bu tür hey-kelciklerde en yayg~n tasvir biçimi, boynuzlu ya da boynuzsuz sivri serpu ~-lu, k~sa etekli, sivri çar~kl~~ ve yukar~ya kald~rd~~~~ bir eliyle m~zrak f~rlat~r gibi duran "sava~an tanr~" tipidir. Bu tipte 8,6 cm yüksekli~inde bir örnek, Oylum Höyük'de bir köylü tarafindan bulunarak 1993 y~l~ nda kaz~~ ekibine teslim edilmi~ti". Bu pozisyondaki tanr~~ heykelciklerinin ço~unlukla Hitit-ler ve HurriHitit-ler'in F~rt~na Tanr~s~~ Teh~p'u, Do~u Akdeniz'in El'i, Baal-Hadad'~~ ya da sava~~ tanr~s~~ Resefi tasvir etti~i dü~ünülmektedir'. Bu hey-kelciklerin yükseklikleri 4-21,5 cm aras~nda de~i~mektedir. Tap~naklara adak olarak sunulduklar~~ bilinen bu kült heykelciklerinde, genellikle ayak-lar alt~nda, bir yere sabitlenerek kullamId~kayak-larm~~ gösteren küçük gk~nt~lar bulunmaktad~r. Ancak bu figürinlerin yap~~ adak heykelci~i gibi kullan~ld~-~~n~~ gösteren bulgular mevcut de~ildir.

Ço~u M.Ö. 14-13. yüzy~llara tarihlendirilen sivri külahl~~ tanr~~ heykel-cikleri, üslup özellikleri aç~s~ndan Hitit sanat~ndan bilinen tasvir biçimini yans~tt~~~ndan birçok yay~nda "Hitit heykelcikleri" olarak adland~ r~lmakta-d~r. Seeden'e98 ve Negbi'ye" göre bu tip heykelcikler Do~u Akdeniz ya da Kuzey Suriye'den çok Anadolu'nun yerel sanat ürünleridir. Negbi, bir ko-lunu yukar~ya kald~rm~~~ sald~r~r pozisyondaki tanr~~ tasvirlerini "Anadolu pozisyonu" olarak nitelendirmi~tir". Di~er taraftan Bisi ise Anadolu'da ele geçen Do~antepe örne~inin, üretim özellikleri aç~s~ndan Suriye-Filistin etkileri gösterdi~ini ileri sürmü~tür". Ras Shamra ve Minet el-Beida'da ele geçen ve M.Ö. 14-13. yüzy~llara tarihlendirilen figürinlerdeki ba~l~ k ve etek biçimi ço~unlukla M~s~r etkileri göstermektedir'''. M~s~r sanat~ndan bilinen oturur pozisyondaki bronz heykelcikler ise bütünüyle M~s~ r etkisi olarak yorumlanm~~t~r". Geç Tunç Ça~~~ (GTÇ)'nda Do~u Akdeniz'in güneyinde tanr~~ ve tanr~ça tasvirlerinde M~s~r sanat~n~n güçlü etkileri görüldü~ü kabul edilmektedirl".

" Bkz. Bisi 1998, fig. 1. 96 Özgen vd. 1994, 99, res. 9-10.

Schaeffer 1929, 288; 1936: 145; A. Evans 1964, 478; Canby 1969, 141, 149; Hoffman 1997, 109. Seeden 1980, 112-113.

Negbi 1976, 36.

Negbi 1976, xii-xv, No. 23-27, 38, 41-43. 1°1 Bisi 1998, 275.

102 Schaeffer 1929, 288, pl. 53; 1936, 145, pl. 15:4, pl. 21. 103 Schaeffer 1936, 126, pl. 15: 3.

(15)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALAR' 33

Hitit sanat~~ ile ilgili ilk kapsaml~~ ara~t~rmalar~~ yapan Vieyra, 1950% y~l-larda bu sanat~~ "Hititler" olarak an~lan tek bir halk~n sanat~~ olarak de~il, Kuzey Suriye'den Orta Anadolu'ya kadar uzanan geni~~ bir co~rafya= sanat~~ olarak yorumlam~~t~r'. Vieyra'mn bu dü~üncesi genel kabul gör-mü~tür". Bittel ise 19701 y~llar~n ortalar~nda yay~nlad~~~~ kitab~nda, Hitit sanat~n, Orta Anadolu merkezli olarak, M.Ö. 2. binin ba~lar~nda ortaya ç~kan ve geli~en bir sanat olarak ele alm~~t~r'''. Hitit sanat~, hiçbir zaman salt M.Ö. 2. binin ba~lar~nda Anadolu'ya d~~ar~dan gelen yeni bir toplulu-~un sanat~~ olarak de~erlendirilemez. Akurgal, özgün stil birli~i ortaya ko-yan bu yeni sanat anlay~~~m daha çok Anadolu'nun yerli halk~~ olan Hattiler'e ba~lam~~t~r". Hititler Anadolu'ya geldiklerinde yerli Hatti ve Hurri'lerin dini, mitolojisi ve geleneklerini büyük ölçüde benimsemi~lerdir. Ancak Hitit sanat~, Hitit dini ve kültürü gibi geni~~ bir co~rafya ile etkile~im içerisindedir. Bu etkiler, Orta Anadolu'da M.Ö. 18. yüzy~ldan itibaren Su-riye ve Do~u Akdeniz bölgeleri ile güçlü ba~lant~lar göstermektedir. Bu sanat~n etkileri, M.Ö. 2. binin ba~lar~ndan itibaren Orta ve Güneydo~u Anadolu bölgelerinde belirgin olarak görülmektedir. M.Ö. 2. binin ba~la-r~nda Orta Anadolu ile güney bölgeleri aras~nda ya~anan ticari faaliyetler, merkezi Hitit Devleti'nin ortaya ç~kmas~~ ile birlikte yo~un askeri, siyasi ve kültürel ili~kilerle devam etmi~tir".

M.Ö. 2. Binde Suriye Panteonu ve Tannsal Tasvirler

Oylum Höyük yap~~ adak heykelcikleri, Suriye ve Anadolu'nun M.Ö. 2. bin panteonu ile ba~lant~l~~ tannsa1 figürler olmal~d~r. Bölgede M.Ö. 2. Bin panteonu bir k~sm~~ yerel birçok tanr~~ ve tanr~çay~~ kapsamaktad~r. M.Ö. 2. Bin boyunca Kuzey Suriye ve Do~u Akdeniz'deki en önemli tanr~~ grubunu Dagan, Adad/Hadad, Tesup, El, Baal Resef; en önemli tanr~ça grubunu ise Hepat, ~ala, Asherah, Anat, Qadesh, Astarte ve i§tar/~auska olu~turmak-tad~r. M.Ö. 3. binin ortalar~ndan itibaren, Orta F~rat Bölgesi'nden bat~ya, Do~u Akdeniz'e kadar uzanan bölgede hâkim olan inançlar "Kuzeybat~~ Semitik Dini" olarak bölgesel bir din olarak de~erlendirilmi~tir11°. Kuzeyba-t~~ Semitik Dini ile ilgi en erken bulgular, M.Ö. 3. binin ortalanna ait Ebla

105 Vieyra 1955, 10-16. Vieyra bu çal~~mas~na Geç Hitit sanat~n' da dahil etmi~~ ve Geç Hitit Devri'nde im-paratorluk gelenekleri ile birlikte yeni etkilerin ortaya ç~kt~~~~ sonucuna ula~m~~t~r (blcz. Vieyra 1955, 36-44).

106 Lines 1957, 94; Güterbock 1958, 155-156. 107 Bittel 1976, 69-102.

108 Akurga~~ 1987, 7-13.

'o° Bkz. Hardy 1941, 178-212; Bittel 1976; Haas 1994, 1-38; Bryce 2002, 137-147. Ilo Wright 2004, 173.

(16)

34 ATILLA ENG~N

(Tell Mardikh) belgelerinden elde edilmektedirl 11. Ancak bu din ile ilgili en kapsaml~~ bilgileri, M.Ö. 13. yüzy~la ait olan Ugarit (Ras Shamra) belgeleri ortaya koymu~tur'''. Ugarit belgelerinde, El, Dagan ve Baal ad~~ s~k geçer-ken, Anat (Astarte), Resef, Yamm, Athirat (Ashertu), Sapan, Kothar, Shapsh ve Yarikh önemli tannlar aras~ndad~rl".

Tanr~~ Dagan, M.Ö. 3. binin ortalar~ndan itibaren M.Ö. 2. binde Orta F~rat Bölgesi ve Kuzey Suriye'deki en önemli tannlardan biridir. M.Ö. 3. bine ait Ebla belegelerinde ve M.Ö. 2. bine ait Man i (Tell Hariri), Tuttul (Tall Bia), Terqa belgelerinde Dagan ad~~ s~k geçer". Dagan'a ala ve Hepat isminde iki tanr~ça e~lik eder. Bu iki tanr~ça, Dagan'~n o~lu ve Halep ~ehrinin ba~~ tanr~s~~ Addu'nun e~i olarak da yorumlanm~~t~r115. Bölgede OTÇ belgelerinde, Mezopotamya tanr~çalar' Ninhursag ve Ninlil ile birlikte ad~~ s~k geçen tanr~~ Dagan, Mezopotamya tanr~s~~ Enlil, Kenan tanr~s~~ El ve Hurriler'in tanr~m Kumarbi ile bir tutulmu~turll'. F~rt~na Tanr~s~~ özellikleri gösteren Dagan, "tannlarm babas~" olarak, tanr~ça Sala ile birlikte Suriye iç bölgesinde panteonun ba~~nda yer almaktad~r. Dagan, Kenan Bölgesi'nin tanr~s~~ Baal ile de benzer özellikler göstermektedir. Fleming, Baal'in oriji-nalde Dagan'~n bir unvan~~ oldu~unu ve daha sonra farkl~~ bir tanr~ya dö-nü~tü~ünü ileri sürmü~tür~~ 17.

Do~u Akdeniz'de ise en önemli tanr~lar El, Resef ve Baal'dir. Tanr~~ El genellikle Kenan panteonunun ba~~ tanr~m olarak kabul edilmektedirll'. El'in e~i tanr~ça Asherah ad~, Mezopotamya panteonunun ba~~ tanr~s~~ Anu'nun e~i Ashratum ile bir tutuldu~undan, tanr~~ El, Mezopotamya'n~n ba~~ tanr~m Anu ile e~lenmektedir.119 El'in, Ugarit belgelerinde geçen "bilge tanr~" özelli~iyle di~er tanr~lar~n babas~~ gibi dü~ünüldü~ü anla~~lmakta-d~r'''. Baal kültünün Do~u Akdeniz'de daha bask~n olmas~~ ve M.Ö. 1. bin-

n'Archi 2002; Stieglitz 2002; Wright 2004.

12 Bkz. Handy 1994. 113 Wright 2004, 175.

1 t4 Bkz. Archi 1998, 39-41; Feliu 2003, 7, 90-134; Wright 2004, 174-176. 115 Archi 1998, 39, 41; Feliu 2003, 71, 288-289.

116 Feliu'ya göre (2003, 297-299), Kumarbi Destanfmn Hitit versiyonunda Kumarbi'nin e

~i olarak Sa1a.3 geçti~inden, Hititler'de tanr~~ Dagan, Kumarbi ile e~lenmelidir. Ayr~ca bkz. Archi 2002, 31-32; Feliu 2003, 288-305.

11' Fleming 1993, 97-98.

18 Bkz. Handy 1994, 69; Green 2003, 247-253; Cornelius ve Niehr 2004, 44-45.

"9 Patai 1990, 37. Bat~~ Semitik orijinli bir Hitit mitinde, tanr~~ El "Elkunirsa" olarak geçmektedir (blcz.

Wright 2004, 176). '20 Handy 1994, 77-80.

(17)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALARI 35

de devam etmesi nedeniyle, Baal'in tanr~~ El'in yerini ald~~~~ dü~üncesi ise birçok ara~t~rmac~~ taraf~ndan tart~~~lm~~t~r".

Resef ve Baal aras~nda da benzerlikler bulunmakla birlikte, bu iki tan-r~n~n farkl~~ tanr~lar oldu~u kabul edilmektedir". Resef, bazen Hurriler'in F~rt~na tanr~s~~ Tek~b ile bir tutulmaktad~r. Do~u Akdeniz'de Resef ve Baal benzer biçimde s~kl~kla "sald~ran tanr~" pozisyonunda gösterilmi~tir. Resef elinde bir silah ve özellikle kalkanla gösterilirken, Baal tasvirinde kalkan olmad~~~~ kabul edilmektedir'. Baal, genellikle bir topuz ve kesici-delici bir silahla tasvir edilmi~tir'. Tanr~~ Baal, M~s~r'da 25. Sülale zaman~nda tanr~~ Seth ile özde~le~tirilmi~tir". Do~u Akdeniz tasvirli sanat eserlerinde, ço-~unlukla at ya da aslan üzerinde gösterilen Baal-Seth'in en belirgin özelli~i kanad~~ olmas~d~r'. Resef tasvirlerinde ise kanat görülmez.

Orta F~rat ve Kuzey Suriye'nin önemli tanr~lar~ndan olan Adad/Hadda ise, Mezopotamya panteonuna yabanc~~ olan ve Bat~~ Semitik ya da Amurru kökenli bir tanr~~ olarak kabul edilmektedir". Bu tanr~, Hurrilerin Te'ub'u, Kenan Bölgesi'nin Baal'i ve Sümerlerin Enlil'i ile e~lenebilen bir F~rt~na Tanr~s~d~r. Ayn~~ bölgede önemli bir tanr~~ olan Dagan ile de ba~lan-t~l~~ olan ve bazen Dagan'~n o~lu olarak geçen Adad/Hadda, baz~~ metinlerde "Halpa'n~n Teh~b'u" olarak geçer'". M.Ö. 2. binde, Orta F~rat Bölgesi'nde Dagan'~n, bu bölgenin bat~s~nda, Halep ve çevresinde ise Adad/Hadad'~n önem kazand~~~~ anla~~lmaktad~r' 29 .

M.Ö. 2. binde Anadolu'da ve Suriye'de görülen F~rt~na Tanr~lar~, bü-tünüyle Mezopotamya panteonundaki hkur ve Adad ile benzerlik göster-mektedir. Suriye F~rt~na Tanr~s~, mühürlerde k~sa ya da uzun etekli olarak, genellikle diz çökmü~~ bir bo~a üzerinde ayakta dururken ya da bir da~a basarken, bir elinde silah, di~er elinde y~ld~r~m demeti tutarken tasvir

121 Handy 1994, 69-72. 122 Bkz. Cornelius 1994. 123 Cornefius 1994, 126.

124 Bu tanr~, Ugarit'de ele geçen bir stelde, y~kan kald~nd~~~~ elinde bir silah, di~erinde yere saplanan bir

m~zrak tutarken gösterilmi~tir (blcz. Schaeffer 1939, 63-64, 93, pl. 33-34, fig. 1-2.

128 Traunecker 2001, 107.

128 Cornelius 1994, 195, 211, 253. Oylum Höyük'de OTÇ tabakas~nda ele geçen kireçta~~~ bir stel

üzerinde-ki kabartmadaüzerinde-ki Do~u Akdeniz özefiilderi gösteren kanad~~ tannn~n arkas~nda bir topuz yer almaktad~r (bkz. Özgen v.d. 1997, Taf. 3: 3). Oylum stelindeki kanad~~ tanr~, olasd~lda Baal-Seth tasviri olmal~d~r.

127 Green 2003, 166-170.

128 Green 2003, 167, 170, dipnot 67. 128 Bicz. Green 2003, 171.

(18)

36 AT~LLA ENGIN

Hurri dinini benimseyen Hititler'de Hurriler'in F~rt~na Tanr~-s~~ Te§ub, panteonun en önemli tannlarmdan biridir. Hititçe metinlerde F~rt~na Tanr~m, iki Sümerce ideogramla, dIM(~§kur) ve 'U (Adad) olarak gösterilmi~tir~31. Anadolu'da F~rt~na Tanr~m, Hurriler, Hattiler ve Luviler gibi farkl~~ etnik topluluklara göre Taru, Telepinu, Data, Tarhund ve Te§ub gibi farkh isimlerle an~ld~~~~ gibi, "Nerik'in F~rt~na Tanr~m" ve "Zippalanda'n~n F~rt~na Tanns~" gibi ~ehirlerin de firtma tannlar~~ ile

kar~~-la~~lmaktad~r~".

Tannçalar aras~nda ise Asherah ad~n~n Do~u Akdeniz'de ön plana ç

~k-t~~~~ görülmektedir. Asherah, Ugarit'de ele geçen ve M.Ö. 14. yüzy~la tarih-lendirilen metinlere göre El'in e~i ve Kenan panteonunun ba~~

tannças~-d~r~". Kenan panteonunun di~er tanr~~ ve tannçalarm~n annesidir. Do~u

Akdeniz'de ele geçen ç~plak tanr~ça heykelcikleri Asherah olarak tan

~m-lanmaktad~r~m. M.Ö. 3. bine ait Ebla belgelerinde Resefin e~i olarak Ebla tannças~~ Adam(m)a geçmektedir". Kenan panteonunda Asherah'~n statü-sü tanr~~ El kadar belirgin olmamakla birlikte, genellikle bereketle ilintili "ana tanr~ça", "büyük tanr~ça" olarak de~erlendirilmi~tir'.

Tanr~ça Asherah, sahip oldu~u özellikler aç~s~ndan Astarte'ye benze-mektedir. Asherah ve Astarte e~lemesi kar~~~k ve çözülmesi zor bir durum olup, iki tanr~ça aras~nda belirgin farklar oldu~u dü~ünülmektedirl".

Astarte daha çok tanr~ça Anat ile e~lenmektedir~". Ancak M~s~r'da Astarte

ve Anat iki farkh sava~~ tannças~~ olarak kabul edilmi~tir".

Tanr~ça Anat, panteonun ba~~ndaki El ve Asherah'm k~zland~r.

Ugarit'in tannças~~ Anat, "gökyüzünün han~m~" ve "tannlann annesi" ola-rak geçen, güçlü ve ac~mas~z bir a~k ve sava~~ tannças~d~r14°. Tanr~~ Baafin

k~z karde~i olarak geçer. Sembolleri kalkan, m~zrak ve sava~~ baltas~d~r. Orta

130 N. ozgüç 1968, f~g. 22: 2; Börker-Klfihn 1996: Abb.1; Green 2003, fig. 23, fig. 26.

131 Green 2003, 128. kkur/Adad, tanr~~ Enfil'in ogludur ve Sümerce bir rnitde tar

~m ve bereket yönü vurgu-lanm~~ar (bkz. Kramer 1961, 61).

132 Bkz. Bryce 2002, 143-144; Green 2003, 128-132.

133 Patai 1990, 34-37; Handy 1994, 72, 81-82; Cornefius ve Niehr 2004, 48-50. 134 Patai 1990, 35.

135 Bkz. Stieglitz 2002, 209-210.

136 Handy 1994, 72-73, dipnot 33.

137 Patai 1990, 37. 138 Patai 1990, 54-55.

139 Patai 1990, 56; Traunecker 2001, 107; Hart 2005, 22.

(19)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALARI 37

Krall~k zaman~nda M~s~r panteonuna giren tanr~ça, M~s~r'da tanr~ça Astarte ile birlikte tanr~~ Seth'in kar~s~~ olarak geçmektedir141.

Tanr~ça Qadesh ise Do~u Akdeniz kökenli bir tanr~ça olarak Yeni Krall~k zaman~nda M~s~r panteonuna' girmi~~ ve Resef in e~i olan bereket tannças~d~r'. Ç~plak olarak aslan üzerinde ve elinde bir bereket sembolü ile tasvir edilen Qadesh'de, M~s~r'~n a~k tanr~ças~~ Hathor ile Do~u Akdeniz tanr~çalar~~ Astarte ve Anat'~n özellikleri görülür. Tanr~~ Resef ile evli olan Qadesh, daha çok tannça Astarte ile benzerlik gösterir.

Kuzey Suriye'de Hurriler'in yo~un ya~ad~~~~ bölgelerde ise Te§ub'un e~i olarak tanr~ça Hepat önemli bir bereket tannças~d~r'. Di~er taraftan, a~k, sava~~ ve bereket tanr~ças~~ olarak btari~au~la da en önemli tanr~çalar-dan biridir. Alalah'da (Tell Açana) 7. tabakada ele geçen yaz~l~~ belgelerde tanr~ça btar, Hadad ve Hepat ile birlikte üç önemli tanr~dan biridir'''. Erken Suriye Devri mühürlerinde tanr~ça ço~unlukla kutsal hayvan~~ olan aslan üzerinde ve ç~plak olarak, gö~üslerini tutarken; sava~ç~~ yönünün vur-guland~~~~ tasvirlerde giysili ve omuzlar~ndan silahlar ç~karken tasvir edil-mi~tir146. btar/~au§ka, sava~ç~~ yönünün vurguland~~~~ tasvirlerde ise bazen erkek olarak gösterilen çift cinsiyetli bir tannçad~r".

Oylum Adak Heykelcilderi: Tasvir De~erlendirmesi

Oylum Höyük erken evre yap~s~na ait tanr~~ heykelci~inin (Çiz. 2, Res. 2), basit ve genel tasvir biçimi ile Suriye panteonunda hangi tanny~~ tasvir etti~ini anlamak güçtür. Ayn~~ yap~n~n taban~~ alt~nda ele geçen balta, daha çok F~rt~na Tanr~s~~ ile ili~kilendirilen bir silah oldu~undan, tanr~~ figürünün de bir F~rt~na Tanr~s~~ tasviri olabilece~i dü~ünülebilir. Ancak sava~~ baltas~~

141 Hart 2005, 22.

42 M~s~r panteonuna d~~andan girmi~~ yakla~~k 10 yabanc~~ tann-tannça, M~s~r'daki farkl~~ kökenli sosyal

gruplann varl~~~~ ile ba~lant~l~~ görülmü~tür (blcz. Traunecker 2001, 106). '" Hart 2005, 132, fig. 24.

Haas 1994, 383-392.

"5 Na'aman 1980, 209-214.

1" Barrelet 1955, fig. 2, 11; N. Ozgüç 1968, fig. 9A; Green 2003, fig. 10. Hitit üslubunda yap~lm~~~ Megiddo

fildi~i pla~~~ üzerinde, aslan tasvirleri ile birlikte ç~plak tannça tasvir sahnesinin merkezinde yer alm~~t~r (blcz. Loud 1939, fig. 12; Alexander 1991, fig. 1-2).

"7 Halep'in yalclas~k 40 km kuzeybat~s~nda yer alan AM Dara'da ele geçen bir kabartmada, i§tar/~au§ka,

Nuzi figürini gibi çift cinsiyedi olarak tasvir edilmi~tir (bkz. Alexander 1991, 174, fig. 8; 2002: fig. 3). Bu tasvir-de, silahl~~ olarak gösterilen ~'StarialiSka, bir baca~~~ uzun k~yafetli olarak, di~er baca~~~ ç~plak ve kas~k üçgeni belirtilmi~~ biçimde, hem bereket hem sava~ç~~ yönüyle gösterilmi~tir. Yaz~l~kaya kabarmalannda da ~atAka, 55b no'lu figürde tanr~, 38 nolu figürde tannça olarak gösterilmi~tir (bla. Alexander 1986). Kültepe lb kat~nda ele geçen bir silindir mühür bask~s~nda, merkezde yer alan ç~plak tannça ile birlikte, sava~ç~~ yönüyle gösterilmi~, giysili ve silahl~~ bir iftar tasviri yer almaktad~r (N. Ozgüç 1968, 27, lev. 9A).

(20)

38 AT~~ LLA ENG~~ N

her ne kadar F~rt~na Tanr~s~'n~n önemli bir sembolü ise de özellikle Kuzey Suriye'de ~§tar/Sau~la baka ile gösterilebilmektedir. »S'au§ka olarak nitelen-dirilen fildi~i Nuzi figürininde, tanr~ça bir elinde sava~~ baltas~, di~er elinde, Hitit hieroglifinde "sa~l~k" anlam~~ ta~~yan üçgen sembolü tutmaktad~r". Yaz~l~kaya kabartmalar~nda da ~§tarSau§ka elinde bir sava~~ baltas~~ ta~~mak-tad~r'. Bu nedenle baka, erken tanr~~ heykelci~inin nitelendirilmesinde belirleyici bir buluntu de~ildir.

Geç evre yap~s~nda ele geçen tanr~~ ve tanr~ça heykelcikleri (Çiz. 3, Res. 3), tanr~sal tasvirlerle ilgili olarak daha fazla yorum yapmay~~ mümkün k~l-maktad~r. Tanr~~ ve tanr~ça çiftinin (Çiz. 3, Res. 3) ayn~~ çukura birlikte yer-le~tirilmesi ve her iki eserin de ayn~~ atölyeden ç~km~~~ oran ve üsluplara sahip olmas~, bir tanr~~ ve tanr~ça çiftine i~aret etmektedir. Megiddo'da 1700-1650'ye tarihlendirilen bir tabakada, ayn~~ oda içinde ele geçen, bronzdan yap~lm~~~ benzer duru~~ pozisyonunda k~sa etekli bir tanr~~ ile gö-~üslerini tutan ç~ plak bir tanr~ça heykelci~i de birbiri ile ba~lant~l~~ tanr~~ çifti olarak yorumlanm~~t~r'. Negbi, geni~~ bir bölgede M.Ö. 2. bin boyunca görülen bronzdan yap~lm~~~ tanr~~ ve ç~plak tanr~ça heykelciklerinin, Baal ve Anat ya da El ve Asherah tasvirleri olabileceklerine inanmaktad~r~ 51.

Bölgede tanr~~ ve tanr~ça çifti olarak en erken bulgular~~ Ebla belgeleri ortaya koymaktad~r. Ebla'da M.Ö. 3. bine ait rituel metinlerinde, erkek ve kad~n dört tanr~~ çiftinden söz edilmektedir152. M.Ö. 24. yüzy~la tarihlendiri-len Ebla belgelerinde ad~~ en s~k geçen tanr~~ Kura ve tanr~ça ~§hara'n~n Ebla kentinin eski yerel tanr~lar~~ oldu~u anla~~lmaktad~r'''. Kura M.Ö. 2. binde ortadan kalkarken, ~§hara kültü ise M.Ö. 3. binin ortalar~ndan itibaren, M.Ö. 2. binde Kuzey Suriye, Güneydo~u Anadolu ve Mezopotamya'ya kadar uzanan geni~~ bir bölgeye yay~lm~~t~rlm. i§hara, genel özellikleri ile tanr~ça htar'a benzese de, ~§hara ve iftar iki farkl~~ tanr~ça olarak kabul edilmektedir155.

149 Alexander 1991, 171, fig. 6. Alexander'a göre (1986, 155), "baka", tannçamn olas

~hkla Hurri kökenli Sau§ka oldu~una i~aret etmektedir

"9 Loon 1985, pl. 29: c.

15° Keel ve Uehlinger 1998, 37-39, fig. 28. 151 Negbi 1976, 118-119.

152 Bkz. Archi 1998, 41-42; Stieglitz 2002.

153 Haas 1994, 393-404; Archi 1998, 39-41; Archi 2002, 22, 27-32.

154 Ebla'dald tutsaklann serbest b~rak~lmas~~ ile ilgili HunTice bir mitolojik anlat

~mda ve onun Hititçe çeviri-sinde de Bhara ad~~ geçmektedir (Archi 2002, 22-23).

155 Archi 2002, 29. Archi, OTÇ'nda Kuzeybat~~ Suriye'de thar/SauM~a ve Halep'in Hava Tanns ~ /Tdub kültünün hâlcim olmas~n~~ bölgeye yeni gelen Amurrular ve Hurriler ile ba~lant~l~~ sosyo-politik de~i~lerle ili~ki-

(21)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALARI 39

M.Ö. 2. binin bölgesel dini geleneklerini devam ettiren Fenike dininde de her ~ehir panteonunun ba~~nda bir tanr~~ ve bir tanr~ça çifti bulunmak-tad~r'. El ve Asherah, Kenan panteonun ba~~nda yer alan tanr~~ çiftidir". Kuzey Suriye ve Güneydo~u Anadolu'da ise F~rt~na Tanr~s~~ Te§ub ile e~i Hepat, Hurri panteonunun ba~~nda yer alan en önemli tanr~~ çiftidirl".

Genel olarak Oylum tanr~~ çifti (Çiz. 3, Res. 3), F~rt~na Tanr~s~~ ile bere-ket tanr~ças~~ ~kar/~au§ka tasvirleri gibi görünmektedir. OTÇ Suriye ve Anadolu silindir mühürlerinde F~rt~na Tanr~s~~ genellikle ç~plak tanr~ça ile birlikte gösterilmi~tir'. Birçok Suriye tasvirli sanat eseri üzerinde F~rt~na Tanr~s~, ya ç~plak ya da kanatl~~ ve silahh birer tanr~ça ile gösterilmi~tir. Her iki tanr~ça tasviri de tgtarSau§ka'ya i~aret etmektedir. Ç~plak tanr~ça tasviri, M.Ö. 2. bin Suriye ve Anadolu sanat~nda oldukça yayg~nd~r. Alexander, ç~plak tanr~ça formunu Suriye ya da Hurri gelene~i olarak yorumlam~~- ur160.

(Hadad)'a bazen tanr~ça Hepat refakat etmekte ise de, ço~unlukla /M (Hadad) ve 1,~TAR tanr~-tanr~ça çiftinin ad~~ daha s~k geçer162.

M.Ö. 2. bin Hitit-Suriye sanat~nda ç~plak tanr~ça figürü, en yayg~n gö- rülen tasvirlerden M.Ö. 2. binin ba~lar~ndan itibaren Orta Ana- dolu'da bulunan tunç, fildi~i ve fayanstan yap~lm~~, gö~üslerini tutar pozis-yondaki ç~plak tanr~ça figürinleri de daha çok güney etkileri olarak kuzeye yay~lm~~t~r'TM.

lendirmektedir (Archi 2002, 31). Wright da benzer bir yalda~~mla Kuzeybat~~ Semitik tannlan M.O. 3. binin sonlar~nda ye M.O. 2. binin ba~lar~nda bölgeye yeni gelen Arnurrular ile ba~lant~l~~ görmü~tür (Wright 2004, 174). Di~er taraftan Handy, M.O. 2. binin ba~lar~nda bölgeye fark edilebilir büyük bir An~urru göçünün olma-d~~~na inanmaktad~r (Handy 1994, 69).

"6 Wright 2004, 176. 157 Handy 1994, 72, 75-77.

158 Bkz. Bryce 2002, 137.

159 Bkz. N. özgüç 1968, fig. 22: 2; Green 2003, fig. 24, fig. 27; Leinwand 1984, fig. 3, 53, 54, 57, 227. 166 Alexander 1991, 168.

16' Alalah belgeleri, Yamhad Krall~~~'n~n merkezi olan Halep'in tanr~m olarak Hadad'a geni~~ bir bölgede tap~n~ld~~un göstermesi aç~s~ndan önemlidir (Bkz. Na'aman 1980, 211).

162 Na'aman 1980, 210-211. 63 Bkz. Loon 1985, 1-6, pl. 1, 3, 4a.

164 T. Ozgüç 2005, 205, 207, 209, 211 fig. 20, 24, 243-249. Orta Anadolu'da baz~~ ç~plak tannça figürinlerinde görülen geni~~ disk biçimli ba~l~k ve arkahlss~z tahta oturma pozisyonu yerli Anadolu özellikleri olarak kabul edilmi~tir (blcz. T. Ozgüç 1954, 368, resim 20; Do~an 1972). Geni~~ disk ba~l~kl~~ olan ve "Arinna'n~n Güne~~ Tannças~" olarak belirlenen bu yerli tanr~ça Hurri tannças~~ Hepat ile e~lenmektedir (Bryce 2002, 137).

(22)

40 AT~LLA ENG~N

Hurri etkisi ile Hitit panteonuna' giren tanr~ça ~ftar/~au§ga a~k, be-reket ve sava~~ özellikleri d~~~nda yuvan~n koruyucu tannças~d~r'. Tanr~ça ~§tar'~n bu özelli~i, Oylum adak heyekelciklerinin "evi koruma ve ya~atma" dü~üncesi ile uyu~maktad~r. Bo~azköy'de ele geçen ve tanr~ça ~§tar/~au§ga için yaz~lan bir ilahide, "hangi ev sahibi fitar taraf~ndan sevilirse, fitar'~n o eve

ve ev halk~na mutluluk verdi~i; hangi ev sahibinden nefret ederse de o evde düzen kalmayaca~~, i~lerin yolunda gitmeyece~i, karde~lerin birbirine dü~man olaca~~~ ve kavga edece~i, o yuvan~n tümüyle yok olaca~~" anlat~lmaktad~r". Bu metin

fitarSau'Aga'n~n "ev/yuvan~n saadeti ve bekas~" konusunda gücü ve etkisi olan bir tanr~ça oldu~unu aç~kça göstermektedir.

Sonuç

Kuzey Suriye ve Anadolu'da, kaz~~ çal~~malar~nda ele geçen adak e~ya-larma s~k rastlanmamakla birlikte, Oylum Höyük'de OTÇ II'ye tarihlendi-rilen iki evreli bir yap~n~n her iki evresinde de yap~~ adak e~yalar~n~n bu-lunmas~, bu gelene~in bölgede yayg~n olabilece~ini göstermektedir. Dü~ün-ce olarak yap~n~n taban~~ ya da temeline yerle~tirilen adak e~yalar~, yap~n~n korunmas~~ için tanr~lara yap~lan bir sunudur. Mezopotamya ve Hitit belge-lerinin de i~aret etti~i gibi, ak~n, gümü~, bak~r ya da bronz e~yalar, önemli maddi de~erler olarak tanr~lara sunulmaktad~r. Oylum Höyük'de ele geçen bak~r baltan~n ve üç tannsal figürden olu~an bronz heykelciklerin, koruyu-cu özellikleri d~~~nda, tanr~lara sunulan birer metal de~eri ta~~d~klar~~ da aç~kt~r. Tanr~sal figürlerden olu~an yap~~ adak heykelciklerinin büyük bir ço~unlu~u, bölgede M.Ö. 2. binin ilk yar~s~nda yayg~n görülen F~rt~na Tan-r~s~~ ve Bereket Tannças~~ tasvirlerini yans~tmaktad~r.

Müzelere sat~n alma ya da el koyma yoluyla kazand~r~lm~~~ olan ve özel koleksiyonlarda bulunan bronz yap~~ adak heykelcikleri çok say~da olmakla birlikte, Anadolu ve Suriye'de M.Ö. 2. bin yerle~melerinde yap~lan bilimsel kaz~larda ele geçen yap~~ adak e~yalar~~ oldukça az say~dad~r. Bu durum, bronz yap~~ adak heykelcikleri ile ilgili yay~l~m alan~~ belirleme, tipoloji yap-ma ve tarihlendirme çal~~yap-malar~n~~ güçle~tirmektedir.

~imdiki bilgilerimize göre, Tell Selenkahiye pi~mi~~ toprak örnekleri-nin de gösterdi~i gibi az say~daki buluntu merkezi, adak heykelcikleriörnekleri-nin

165 Hitit panteonu ile ilgili ilk çal~~malar 19. yüzy~l~n sonlannda ba~lam~~, Anadolu'daki Hitit tasvirli sanat

eserleri Mezopotamya ve Do~u Akdeniz tannlan ile ili~kilendirilmi~tir (bkz. Ward 1899, 1-5).

166 Bkz. Hassa 1994, 247-261.

(23)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALARI 41 Kuzey Suriye ve Güneydo~u Anadolu Bölgesi'nin Orta F~rat Bölgesi'nin bat~s~nda kalan kesimi ile Do~u Akdeniz Bölgesi'nde, M.Ö. 3. binin sonla-r~nda ba~layan bir gelene~i temsil etti~i ve M.Ö. 2. binin ortalar~na kadar kullan~ld~~~~ anla~~lmaktad~r. Bu gelenek, Mezopotamya'dan kuzeye ve bat~-ya bat~-yay~lm~~~ gibi görünmektedir. Çe~itli müzeler ve koleksiyonlarda sergile-nen, ayn~~ üslup özellikleri gösteren ~ematik yap~lm~~~ bronz adak çivileri, olas~l~kla Güneydo~u Anadolu'nun F~rat nehrinin bat~s~nda kalan bölü-münden ya da Kuzey Suriye'den gelmi~~ olmal~d~r. Ancak bu bilgilerin, bölgede sürdürülen bilimsel kaz~lardan elde edilecek yeni bulgularla de~i-~ebilece~i de gözden uzak tutulmamal~d~r.

Oylum Höyük yap~~ adak heykelcikleri, müzelerde ve koleksiyonlarda bulunan "haç biçimli" ~ematik heykelciklerden farkl~~ bir tip ortaya koymak-tad~r. Ancak kollar~n dirsekten k~r~larak ileriye do~ru yere paralel uzat~l-mas~~ ve hareketsiz duru~~ pozisyonu, OTÇ'nda Kuzey Suriye'de ve Do~u Akdeniz'de yayg~n görülen bir tasvir biçimidir. Özellikle kollar~n dirsekten k~r~larak yere paralel ileriye do~ru uzat~lmas~, M.Ö. 2. binin ilk yar~s~~ için önemli bir tarihlendirme kriteridir. M.Ö. 2. binin ikinci yar~s~nda ise bu tip adak heykelciklerinin yerini, geni~~ bir co~rafyaya yay~lan bir kolunu yukar~~ kald~rm~~, ad~m atar pozisyondaki tanr~~ tasvirleri ile ço~unlukla gö~üslerini tutar pozisyondaki ç~plak tanr~ça heykelcikleri alm~~t~r. Bu kült heykelcikle-ri Demir Ça~~'nda da kullan~lmaya devam etmi~tir. M.Ö. 2. binin ikinci yar~s~na tarihlendirilen heykelciklerin yap~~ adak heykelci~i gibi kullan~ld~-~~n~~ gösteren bir bilgi mevcut de~ilse de, ayaklar~~ alt~ndaki gk~nt~larla bir yere sabitlenerek kullan~lan bu heykelciklerin tanr~lara adanan e~yalar olmas~~ ve koruyucu, esirgeyici özellikleri ile erken yap~~ adak heykelcikle-rinden çok farkl~~ bir i~lev ta~~mamaktad~r. Her ne kadar konik ba~l~k, iri burun, iri kulaklar, k~sa etek ve sivri çar~k gibi tasvir detaylar~~ Orta Anado-lu Hitit sanat~ndan iyi bilinen özellikler olsa da, güney bölgelerde de ol-dukça yayg~n bir tasvir biçimidir. Bu nedenle bu tip heykelcikleri, Anadolu ve Suriye'de M.Ö. 2. binin ba~lar~ndan itibaren hâkim olan bir sanat~n or-tak ürünleri olarak de~erlendirmek gerekir.

(24)

42 ATILLA ENGIN

KAYNAKÇA

Akdeniz, E. 2004. "Ku~adas~~ Kad~kalesi Kaz~s~'nda bulunan Bir Hitit Heykelci~i (A Hittite Figurine Found in the Excavation of Kad~kalesi in Ku~adas~)."

Olba 9: 21-56.

Akurgal, E. 1987. "Hatti Uygarl~~~." Ed. H. R. Çongur, Remzi O~uz Ar~k Arma-~an~, 1-13. Ankara: Ankara Üniversitesi DTCF Yay~nlar~~ No: 360.

Alexander, R. L. 1986. The Sculpture and Sculptore of Yaz~hkaya. London, Toron-to: Associated University Press.

Alexander, R. L. 1991. `Sau~"ga and the Hittite Ivory from Megiddo." Journa/ of

Near Eastern Studies 50: 161-182.

Alk~m, U. B. 1968. Anatolia I: From the Beginning to the End of the 2nd Millennium

BC. Geneva: Nagel Publishers.

Alp, S. 1961. "Amasya Civar~nda Bulunan Bir Hitit Heykelci~i ve Di~er Hitit Eserleri." Anatolia 6 (1961-1962): 191-216.

Archi, A. 1998. "The Former History of Some Hurrian Gods." Ed. S. Alp ve A. Süel, /H. Uluslararas~~ Hititoloji Kongresi Bildirileri, 39-44. Ankara: Nurol. Archi, A. 2002. "Formation of the West Hurrian Pantheon: The Case of

Hhara." Ed. A. Yener ve H. A. Hoffner, Recent Developments in Hittite

Archaeology and History: Papers in Memory of Hans G. Güterbock, 21-33. USA,

Eisenbrauns.

Aruz, J. 1991. "Ancient Near Eastern Art", The Metropolitan Museum of Art

Bulletin 49/2: 5.

Aydal, S. 1988. "Karaman Müzesi'nde Bulunan Hitit Heykelci~i." Karaman

Müzesi Y~ll~~~~ Il: 15-17.

Ayd~ngün, ~. 2008. "Bir Yap~~ Adak Çivisi ile ~ki Farkl~~ Hayvanla Betimlenmi~~ Hitit Tanr~~ Heykelcikleri." Ed. T. Tarhan, A. Tibet ve E. Konyar, Muhibbe

Darga Arma~an~, 115-128. ~stanbul: Sadberk Han~m Müzesi.

Ayd~ngün, ~. ve F. Bulgan 2007. "Tanr~~ Ailesine Adanm~~~ Bir Adak Çivisi."

Türk Arkeoloji ve EtnogTafya Dergisi 7: 91-99.

Badre, L. ve E. Gubel 2000. "Tell Kazel, Syria: Excavations of the AUB Museum 1993-1998: Third Preliminary Report." Berytus Archaeological

St~~dies 44: 123-203.

(25)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALARI 43 Behm-Blancke, M. R. 1984. "Hassek Höyük." Istanbuler Mitteilungen 34: 31-65. Bisi, A. M. 1998. "Souche Anatolienne et Influences Exterieures dans les Petits

bronzes Hittites.", 34. Uluslararas~~ Assiriyoloji Kongresi (34. International Assyriology Congress): Kongreye Sunulan Bildiriler: 275-280. Ankara, TTK Ba-s~mevi.

Bittel, K. 1976. Die Hethiter. Die Kunst Anatolien vom er~de des III bis zum Anfang I Jahrtausends vor. Christus. München: Verlag C.H. Beck.

Boehmer, R. M. 1972. Die Kleinfunde von Bo~azköy: Aus den Grabungskampagnen 1931-1939 und 1952-1969 (WVDOG 87), Berlin: Gebr. Mann Verlag. Boehmer, R. M. 1979. Die Kleinfunde aus Unterstadt von Bo~azköy: Aus den

Grabungskampagnen 1970-1978, Berlin: Gebr. Mann Verlag.

Boehmer, R. M. ve H. G. Güterbock 1987. Glyptik aus dem Stadtgebiet von Bo~az-köy: Grabungskampagenen 1931-1939, 1952-1978. Berlin: Gebr. Mann Verlag.

Bryce, T. 2002. Life and Society in the University Press.

Börker-Klg~n, J. 1996. "Marginalien zur Egeo-Anatolici 38: 39-61. Roma: Internazionali.

Cline, E. H. 1991. "Hittite Objects in the Bron~e Age Aegean." Anatolian Studies 41: 133-143.

Canby, J. V. 1969. "Some Hittite Figurines in the Aegean." Hesperia 38: 141-149.

Canby, J. V. 2002. "Falconry (Hawking) in Hittite Lands." Journal of Near Eastern St~~dies 61/3: 161-203.

Chavane, M. J. 1987. "Instrumente de bronze." Ed. M. Yon, Ras Shamra Ougarit III: Le Centre de la ville, campagnes (1978-1984), 357-372. Paris: Editions Recherche sur Les civilisations.

Cooper, L. 2006. Early Urbanism on the Syrian Euphrates. New York, London: Routledge.

Cornelius, I. 1994. The Iconography of the Canaanite Gods Reshef and Baal: Late Bronze and Iron Age I Periods (Orbis Biblicus et Orientalis 140). Göttingen: Vandenhoeck and Ruprecht.

Hittite World. New York: Oxford

Bo~azköy-Glyptik." St~~di Micenei ed Instituti Editoriali e Poligrafici

(26)

44 ATILLA ENG~N

Cornelius, I. ve H. Niehr 2004. Göller und Kulte in Ugarit: Kultur und Religion einer Nordsyrischen Königsstadt in der Spütbronzezeit. Mainz am Rhein: Verlag Philipp von Zabern.

Darga, A. M. 1979. "Bo~azköy-Hattusa Kral Kap~s~ndaki Tanr~n~n Ad~~ ve Tan~-lanmas~~ Hakk~nda Bir Deneme." Anadolu Ara~t~rmalar~~ 6: 145-163. ~stan-bul, Edebiyat Fakültesi Bas~mevi.

Darga, M. 1992. Hitit Sanat~. ~stanbul: Akbank Kültür ve Sanat Yay~nlar~~ 56. Deshayes, J. 1960. Les Outils de Bronze de l'Indus au Danube I-II, Paris.

Do~an, ~. 1972. "Çiftlik Heykelci~i (Die Statuette of Çiftlik)." Anadolu (Anatolia) 14: 73-74.

Duru, R. 2003. Unutulmu~~ Bir Ba~kent: Tilmen (A Forgotten Capital City: Tilmen). ~stanbul: Tursab.

Ekiz H. H. 1997. "~stanbul Arkeoloji Müzelerinde Bulunan Üç Tanr~~ Heykelci-~i." Arkeoloji Dergisi 5: 15-18.

Ekiz, H. H. 1998. "Özel Bir Koleksiyonda Bulunan Bir Grup Tanr~~ Heykelci-~i." Anadolu Medeniyetleri Müzesi 1997 Y~ll~~~, 79-93. Ankara.

Ekiz, H. H. 2002. "Tokat Müzesi'nde Bulunan Bir Hitit Tann Heykelci~i." Anadolu Medeniyetleri Müzesi 2002 Y~ll~~~, 357-365. Ankara: Anadolu Mede-niyetleri Müzesi.

Ekiz, H. H. 2004. "Edirne Müzesi'nde Bulunan Bir Hitit Tanr~~ Heykelci~i." Kubaba: Arkeoloji-Sanat Tarihi-Tarih Dergisi 3: 26-29. ~zmir: Nazar Matbaa-c~l~k.

Ekiz, H. H. 2005. "Ad~yaman Müzesi'nde Bulunan Üç Hitit Tanr~~ Heykelci~i." Türk Arkeolog-ya ve Etnografya Dergisi 5: 57-64.

Ekiz, H. H. 2006. "Çorum Müzesi'nde Bulunan Bir Hitit Tanr~~ Heykelci~i Ba~~." Kubaba: Arkeoloji-Sanat Tarihi-Tarih Dergisi 7: 26-29. ~zmir: Nazar Matbaac~l~k.

Ekiz, H. H. 2007. "Pasl~kaya Hitit Tanr~~ Heykelci~i." Kubaba: Arkeoloji-Sanat Tarihi-Tarih Dergisi 10: 19-23. ~zmir: imaj Bas~m.

Ekiz, H. H. 2008. "Ad~yaman Müzesi'ne Yeni Kazand~ r~lan Hitit Tanr~~ Heykel-cikleri." 26. Ara~t~rma Sonuçlar~~ Toplant~s~, Cilt 1: 93-104.

Ellis, R. S. 1968. Foundation Deposits in Ancient Mesopotamia. Yale Near Eastern Researches, 2, New Haven.

(27)

OYLUM HÖYÜK KAZILARINDAN YAPI ADAK E~YALARI 45

Emre, K. 2002. "Felsreliefs, Stelen, Orthostaten: GroBplastik als monumentale Form staatlicher und religiöser Reprsentation." Die Hethiter und ihr Reich, 218-233. Stuttgart: Konrad Theiss Verlag.

Esin, E. 1993. "Muyanlik Uygur "Buyan" Yap~s~nda Hakanl~~ Muyanl~~~na ve Selçuklu Han ile Medresesine Geli~me." Malazgirt Arma~an~, 75-102. An-kara: TTK Bas~mevi.

Evans, A. 1964. The Palace of Minos: A Comparative Account of the Successive Stages

of the Early Creatan Civilization as Illustrated by the Discoveries at Knassos. New

York: Biblo and Tanen.

Evans, J. M. 2003. "Approaching the Divine: Mesopotamian Art at the End of the Third Millennium BC." Ed. J. Aruz, Art of the First Cities: The Third

Millennium BC from the Mediterranean to the Indus, 417-484. New Haven,

London: Yale University Press.

Feliu, L. 2003. The God Dagan in Bronze Age Syria. Çev. W. G. E. Watson, Leiden: Koninklijke Brill NV.

Fleming, D. E. 1993. "Baal and Dagan in Ancient Syria." Zeitschrift für

Assyriologie 83: 93, 97-98.

Goldman, H. 1950. Excavations at Gözlükule, Tarsus. Princeton: Princeton University.

Gottheil, R. J. H. 1912. "Figurines of Syro-Hittite Art." Ed. D. G. Lyon ve M. G. Foot, Studies in the History of Religions, 361-365. New York: Macmillan. Green, A. R. W. 2003. The Storm-God in the Ancient Near East (Biblical and Judaic

Studies, yol. 8). San Diego: The University of California Press.

Güterbock, H. G. 1958. "Reviewed work: Hittite Art 2300-750 BC by M. Vieyra", Journal of Near Eastern Studies 17/2: 155-157.

Güterbock, H. G. 1983. "A Hurro-Hittite Hymn to Ishtar." Journal of the

American Oriental Society 103/1: 155-164.

Haas, V. 1994. Geschicte der hethitschen Religion. Leiden, E.J. Brill.

Hanfmann, G. M. A. 1962. "A Hittite Priest from Ephesus." American Journal of

Archaeology 66/1: 1-4.

Hanfmann, M. A ve P. Hansen 1956. "Hittite Bronzes and Other Near eastern Figurines in the Fogg Art Museum of Harvard University." Türk Arkeoloji

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada, herhangi bir ayırma yöntemi kullanılmadan ticari bir tablet formülasyonunda, asetilsalisilik asit, parasetamol ve kafeinin eşzamanlı olarak saptanması

Bu çalışmada tri(hegzil)tetradesilfosfonyum klorür (Cyphos® IL 101, P 66614 Cl) iyonik sıvısının cevher çözündürme işleminde kullanımında; süre, sıcaklık,

Özellikle, sol ön inen arterin karfl› taraftaki koro- ner sinustan köken almas› ve sonras›nda aort ile sa¤ ventrikül ç›k›m yolu aras›nda seyretmesi kuflkusuz tehlikeli

Sonuç olarak; ülkemizde daha ziyade orofaringeal formda tularemi olgularının rapor edildiği dikkate alındığında, özellikle endemik bölgelerde yakın zamanda

Benzer şekilde önceki bir çalışma- mızda, tarama sırasında WNV testleri reaktif olan ancak PRNT testi negatif olarak izlenen üç örnekte DENV IIFT ve/veya ELISA testleri

• 須長期服用藥物及飲食控制,例如:高血 壓、糖尿病為慢性病,不可自行隨便停藥

Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Eğitim Yönetimi Denetimi Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Aylin DAĞLAR tarafından hazırlanan “Bilim Ve Sanat

Ancak bu element çift- lerine özgü korelasyon katsayılarındaki düşük pozitif değerlerden dolayı, bu birliklerden sonuç yorumlamasın- da yararlanılamıyacaktır.., Bu