• Sonuç bulunamadı

Ziya Gökalple iki defa görüştüm

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ziya Gökalple iki defa görüştüm"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

f

Ziya Gökalple iki

||

defa görüştüm

M idhat C em al K U N T A Y

a n

©

lümünün, daha doğru­ su büyük ziyamın 26 cı yıldönümü anılan Ziya Gök- aip ile görüştüm. Bu iki gö­ rüşmenin ikisi de konuşma değildi, görüşme oldu-

Birinci görüşme:

1908 meşrutiyetinin ilk yıl­ larında Cağaloğlunda bir ev­ de oturuyordum. O tarihte, Cağaloğlu, iç politikanın, fi­ kir ve edebiyatın bir nevi ma hallesiydi. Ben, bu semtin şu kısmiyle alâkalı idim: Yusuf Akçora, Abdullah Cevdet, Ağa oğlu Ahmet, ve Hüseyin zade Ali beyin oturdukları binala­ rın bulunduğu kısmiyle.

Bir gece bizim eve Abdullah Cevdet bey, yanında, tanıma­ dığım bir zatla geldi, ve: «Zi­ ya bey» dedi. Ziya bey, Ziya Gökalptı; ve, mektep sırala­ rında büyük şairliğini, ve de­ rin felsefeciliğini duyduğum müstesna adamı evimde gör­ mek, beni şaşırttı. Bahtiyarlı­ ğım sesimden sükûtuma kadar her şeyimden taşıyordu.. Fa­

kat biraz sonra bana acayip bir durgunluk geldi. Çünkü Ziya Gökâlp hiç bir şey söyle miyor, hattâ, benim hürmet dolu sözlerime karşı, muaşe­ ret vakası olan mutat kelime

(Devamı Sayfa 7, Sü. 4 te)

Z iy a

G ö k a lp le

İki defa

görüştüm

(Baştarafı 1 inci sayfada) leri bile söylemiyordu. Abdal lafı Cevdet bey söyledi, ben söyledim. Ve o gece Ziya bey hiç bir şey, amma tek bir şey bile söylemedi. Ve evimden çı karken, kendisine söylediğini mükerrer ve o zamanın kai- < desi olan ağdalı teşekkürleri­ me bile cevap vermedi. Belki inanmıyacaksınız, o gece, üç, saatten fazla, odamda oturan Ziya beyin sesini bile duyma­ dım; bir kelimelik sesini bile! Ve o gece Ziya beyle sade gö rüştük. Konuşmadık.

Aradan haftalar geçti.. Bir gece, Şeref sokağında oturan Hüseyin zade Ali beyin evine Ağaoğlu Ahmet beyle gittik.. Orada Ziya Gökalp’ı bulduk: ' Biz gelmeden evvel başladığı

mevzuu kısa cümlelerle söylü­ yordu, fakat sözleri muhave­ re olamıyordu. Onunla, o ge­ ce de konuşmadım, onu din­ ledim.

Biblik konuşuyordu; ve ken dişi, hatiften bir şada idi.

O tarihten beri, bende iki Ziya Gökalp vardır: Biri, il­ min esrarını, gök yüzünden inen kısa cümlelerle insana tebliğ eden âlim. Biri de, he­ ce vezninin en kuvvetli şiirle­ rini vermeden evvel, aruz vez ninin şu tunç mısralarını dö­ ken şair.

Damarlarımda duran duygu­ lar ki, târihin, Birer sesidir. Ben sahîfelerde değil, Güzide, şanlı, necib ırkımın,

uzun ve yakın Büyük kaybının, 26 mcı yı­ lında, b(n, bu iki Ziya Gökal- pı andım.

' M id hat Cemal

KUNT. A l

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

記者 周文凱/台北報導

Benliğiyle ilişki kuran insan Tanrı’ya karşı olan sorumluluğunu yerine getireceği için benliğini oluşturamamanın günahı olarak ortaya çıkan umutsuzluk ortadan

Carnosol treatment showed reduction of nuclear factor-kappaB (NF-kappaB) subunits translocation and NF-kappaB DNA binding activity in activated macrophages.. Carnosol also showed

Taiwan tuberculosis control policy underwent a dramatic change in July 2001. Cases no longer had to get confirmation from the agencies of chronic diseases control, the

第九條 本辦法限於總館使用,不及於附屬醫院分館。

Within this context, Lawrence and Joyce manage to step out of traditional lines in terms of the concept of hero in their works Women in Love and A Portrait of

(a) Field observation of alunite-bearing argillized (kaolinitized) and sericitized pyroclastic host-rocks in the vicinity of Tahtalıkuyu sector of Koru deposit, (b)

Geçti¤imiz Nisan ay›n›n kök hücre y›ld›zlar›ysa, insan kemik ili¤i kaynakl› kök hücrelerinden üretilen kalp kapakç›klar› ve sperm hücreleri.. Laboratuvarda