• Sonuç bulunamadı

Başlık: YERLİ MANDAİLE YERLİ SInIRIN İSKELET KASLAR! ARASINDAKİSABİT MAKRO- ANATOMİKAYRIMLARIYazar(lar):GÜLTEKİN, MustafaCilt: 5 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001780 Yayın Tarihi: 1958 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: YERLİ MANDAİLE YERLİ SInIRIN İSKELET KASLAR! ARASINDAKİSABİT MAKRO- ANATOMİKAYRIMLARIYazar(lar):GÜLTEKİN, MustafaCilt: 5 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001780 Yayın Tarihi: 1958 PDF"

Copied!
27
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A. Ü. Yetenme!" Fa1rotlf:esi Ana;tQmi Kürsüsü (Prof. Dr. Saibni Doğuı:,-)

YERLİ MANDAİLE YERLİ SInIRIN İSKELET KASLAR! ARASINDAKİSABİT MAKRO- ANATOMİKAYRIMLARI

Doç. Dr. Mustafa GÜLTEKİN

Ön Söz

Yurdumuzun çeşitli bölgelerinde yetiştirilmekte olan yerli man-daların sayısı, İstat:stik U. Md.nün 1956 kayıtlarına göre 1075438 baş olup aşağı yukarı on sığıra bir manda düşmektedir. Memleket man-da yetiştiriciliğ:nin en kesif bulunduğu vilayetler sıırasile: Samsun Zonguldak, Kocaeli, Sinop, Tokat, Bursa ve Seyhandır. En iyi

nüm.u-neleri ise daha çOk Muş, Adana, Karacabey ve Samsun'da görülür;

(L.t. 6).

,

Evcil bir Ruminant olan manda, Zoomorpholagie ve BiolÜ'gieba-k1mından sığırla büyük bir müşabehet arzederse de onu ilk bakışta sığırdan ayırmağa yardım eden dış -görünüşlerinden bilhassa donunun hemen daima siyah olu~u, kıllarının seyrekliği, baş-boyun kısmını öne ve yukarıya doğru uzanmış vaziyette tutması, boynuzlarının dalma ventral ve latero - caudal yönde gelişmiş olması, n:hayet iri cüssesile hareketindeki ,betaeti, zikredilebilir.

Bugünkü hatta yar'nki haliyle manda yetiştiriciliğinin memleke-tin z:rai ve ekonomik ,alanında önemli bir yer i~gal ettiği veya edeceği iddia edilemez. Çünkü, bu hayvanın esasen mahdut oan zirai sahada-ki istihdamı gün geçtikçe, ziraatın masahada-kineleşmesi karşısında, önemini

biraz dahakaybetmekte olduğu g'bi, ekonomik değeri demek olan et,

süt ve mamulleri gibi çeşitli verimleri de bilindiği üzere kalite ve kan-o tite bakımından, sığırdakine nispetle, daima daha düşük bir

mah:yet-te olduklarından, ticari alanda az rağbet görmektedir. Bu hal ise,

onun yukarıda adıgeçen muhtelif mahsullerinin, sığınnkine nazaran,

daha ucuza satılmas'nı ve daha çok fakir halk tabakaları arasında

sarf ve istihHL.kiniintaç etmektedir.

Bu durumu bilen bazı madrabaz kasap ve et mamulleriyle meşgul esnafın, zaman zaman ve bilhassa piyasada sı~ ve koyun' eti azaldı-ğı günlerde daha çok olmak üzere, sıazaldı-ğır et ve mamullerine manda eti 75

(2)

GÜLTEKİN

karıştırmak suretiyle bir takım hileli ticaret yollarına sapmış olduk-ları ve bu suretle halkı aldattıkolduk-ları, ara sıra Fakültemiz Besin 'Kont.. rolü ve Anatomi' kürsülerine bu yolda yapılan şikayet ve müracaatlar-la da sabit olmaktadır.

N'e yazık ki, manda anatomisi el'an hazırlanamadığı ve sığırla

manda arasınoaki sabit anatomik ayrımları belirtEbilecek çalışmalar da yok denecek ka-jar az olduğundan, (nitekim Myologia'sı hakkında hiç bir şey bulamadık) vdki müracaatlara tatmin edici cevap verecek durumda değiıliz.

Bundan ıbir müddet evvel Fakülterniz kanaliyle, Bulgaristan, Ro-manya, Macaristan, M~sır,Pakis~an ve Hindistan',a birer mektup

gön-dererek manda Anatomisi hakkında yapılmış neşriyatlarinı rica

et-miştik. Maalesef bunlardan yalnız Kahire Veteriner Fakültesi

mektu-bumuza cevap verdi; aynı zamanda mandanın uterus'u üzerinde

ya-pılmış bir de mesai gönderdi. Kendilerine burada teşekkür etmeyi bir

vecibe addederiz. .

İşte, bir yandan yukarıda belirtmeye g,ayret ettiğimiz manda Ana-tomi'sinin bu derecede ihmal ed:ınıiş olması, öte yandan da aynı lTIev-zuun Besin Kontrolü yönüncen ilmi ve pratik 'alanda ortaya koyduğu bir takım İhtiyaç ve zaruretler, bizi manda Anatomi'si üzerinde ça-lışmaya sevk ve ietısar eden faktörler olmuştur.

MATERYAL VE METOD

Bu mesaiınizi hazırlamak için Ankara çevresinden muhtelif cins

ve yaşta (dört yaşından yukarı) olmak üzere Dekanlıkça satın alınan yedişer baş yerli manda ve sığır kullanılmı:ştır.

Bunlar,\malftm teknik usulle öldürülerek % 10 Formol mahlftlünde tesbit edilip kadavra haline getirildikten. sonra, her ,iki türün bütün

.

kasIarı karşılaştırmalı olarak birer birer diseke edilmiş, situs vaziye-tinde morfoloji ve komşulukları yönünden inceelnmiş ve bu suretle

ba-h:s konusu olan yerli manda ile yerli sığır arasındaki sabit Myolojik ayrımların tesbit ve izahına çalışılmıştır.

Kullandığımız mandaların vasati canlı ağırlığı 390 ve sığırların-ki 210 Kgr. olarak bulunmuştur.

Bu mesaide, sadece manda ile sığır arasında ayrımlar gösteren,

eksik veya fazla görülen kasIarın morfolojik özellikleri izah edilmiş; herhangi bir fark göstermiyen, başka b:r deyimle, her iki süjede d birbirinin aynı olan kaslara ise burada yer verilmemiştir.

(3)

MANDA-SlGlR İSKELET FARKLARl

ORİJİNAL KISIM

YERLİ MANDAİLE YERLİ SIaIRIN iSKELET KASLARI

ARASIND:AiKİSABİTMAKR0-ANATOMİK

AYRIMLARI GENEL AYRIMLAR

Yerli manda ile yerli sığırın KAS sİsTEMİ, şüphesiz Makro-ana-toınik Morpholog:e ıb~kımımlan birbirine çok benzer: Bununla bera-ber renk ve Myofibrilla'ların kalırilığı yönünden .bu iki hayvanın kas, sistemi, birbirlerinden azçok farklıdır, şöyleki:

Deri altı ve kasIararası yağlarıncian tamam~e diseke ediliş manda kaslarının taze olarak rengi, sığırınk~ne nispetle, daha' koyu kırmızı-dır (L.t. 1). Tersine olarak, yukarıda adı geçen yağlardan diseke edil-memiş manda eti umumiyetle beyaz, veyahut beyazımtırak (yaş veya individuel sebeplerden); sığırda ise sarı veya sanmtırak renkte (genç-lerde) görülür.

Çünkü, mandada vücut yağlan dikkatı celbedecek derecede beyaz, buna mukabil sığırda san veya sarımtıraktır. Bundan ,başka, manda da vücut yağları, sığırınkinden daha kuru ve daha az yapışkandır.

Kas iplikler:nin (MyoHbrilla) kalnlığınagelince, bunlar

umumi-yetle mandada kalın ve sığırda incedirIer, (Lit. 1). Bundan dolayıdır-ki, aynı şekilde ve aynı şartlar altında prepare edilmiş manda ve sığır kasIarına dikkatle bakılacak olursa, bunların öncekinde kaba ve con-rakinde nispeten daha ince bir strüktüre malik oldukları, kolaylıkla

farkedilebJir. ' .

Bundan başka, manda ve sığır kaslannın gösterdikleri 'genel özel-liklerden bir değeri de, muhaccemiyet ve kuvvetliliktir.

Gerçek:en, mandanın hemen bütün iskelet kasları (bir iki tanesi müstesna), sığırınkilerinden daha muhaccem, dolayısile daha kuvvetli ve daha mukavemetliddiler.

ÖZEL- AYRIMLAR

Ön sözde de belirtildiği g'bi, konumuzu teşkil eden yerli manda ile yerli sığırın bütün iskelet kaslan birer birer diseke edildikten son-ra karşılaştırmalı olarak incelenmiş, birbirine nazaran gösterdıkleri ayrımlar, vücu::un ana bölümler: sıras'na göre, bu kısımda belirtilmiş; fakat herhangi bir özellik arzetmiyen veyahut ettiği halde her nasılsa

dikkat nazanmızjan kaçıp hususiyeti tesbit edilemiyen kasIara ise,

(4)

GÖLTEKİN

BAŞ- BOYUN ID\SLARINDAKİ AYRIMLAR

M.lavator 1abü maxillaris proprius ve M. depressor Iabü ınandibularis :

Bu kasIar, (Ş. 1

+

1': a, a' - b, b') de görüldüğü gibi 'cesamet bakı. mından sığ1rla manda arasında bir tezat teşkil ederler, şöyl,eki:

Bunlardan birincisi yani M. levatar labii maxiHaris proprius ıŞ. 1 : a), mandada, M. depressor labii maxillaris'ten ('b) daha muhaccem ve daha kuvvetlidir. Sığırda ise vaziyet mandadak:nin tamamen aksine-dir: M. depressor labii maxillaris

(ş.

i' :b'),iM.levatar labii maxiliaris proprius'ten (ş. l' : a'), daha hacımlıdır. Adı 'geçen her-iki kas, manda-da, sığırdakinden takriben 3 - 4 cm. kadar daha uzundurIar.

M. malaris:

. . .~<.J.

M. malaris (ş. 1

+

1': C,

ç -

C, Ç'), her iki süjede ~de;öiri oral (C, C'), digeri aboral(Ç,Ç') olmak üzere iki portion halinde bui~iiur. Sıgırda her iki portion, M. Zygomatieus'ten itibaren ventral'e doğru -~ayet in-ce b:rer aponeuros ile mandibular bölgeye indikleri halde (L:~~~,.~an-dada kasın aboral kısmı, (M. depressor palpcl>rae inferlor) si~rdaol-duğu gibi aponeurotik değil, adeli olarak ta İnc. vasorum'a kadar iner ve M. aurieularis ventralis'e okadar çok yakl~ır ki, ikisi arasında ancak

3 -4 cm. lik bir aralık kalır. Halbuki sığırda aynı kaslar arasındaki aralık, mandadakinin en az 3 - 4 inisli kadar daha büyük qlup aşağı yukarı 10- 12 cm. dir.

Kasın oral portian'unda kayda değer herhangi bir özellik görüle-memiştir. M. malaris, diğer hususlarda sığırdaki gibidir.

M. zygo~ticus :

Bu kas (ş. 1

+

l' d - d'), gerek manda ve gerek sığırda hemen her bakımdan birbirinin aynıdır. Yalnız kalınlık ve geni: lik bakımından iki tür arasında cüz'i bir fark 'gösterir. Gerçekten, inceled:ğimiz s~gır-lar vasati os~gır-larak mandalann aneak

lt,

!

ri kadar bir ağırlıkta olduğu

halde adı geçen kasın genişlik ve kalınlığı, umumiyetle sığırda

1 - 3 mm. kadar daha fazla bulunmuştur.

M. scuhıloau:r'İcularis superficiaIis vent:

Bi1:ndiği üzere bu kas, sığırda M. zygomaticoaurieularis'ten (ş. 1 : f) ayrı1mıyacak şekilde onunla kaynaşmıştır. (Lit. 2, 3). Fakat, M. zygo-maticoauricularis'in bünyesine, M. scutuloauricu1aris'in karışmış ol-duğuna delalet edecek en ufak bir dış işaret yoktur.

Mandada is~ bu iki. kasın kaynaşması biraz farklıdır: Bu

(5)

MANDA-BIGIR iSKELET FARKLARı

M\'\NıDA-1

/

SIGIR-l'

(ş. 1

+

1'), Manda ve sığnıda yüız ve kulak kasl3ll'i1ar3SMldalk!i'aynrıllaırı gö9temr. 8,a': M.' lavatar, la.bli mmlaıris P'l"0pr.ms;h, b': M. dıepl1eS9Ol"tabii maxillaris; c. c: ,malaıris'in oral portiOlllu; ç, ç': M. maılaris"İn aboraıl pım:ilonu; G, d': M. zıygomatkus; e': M. aıumiculan. venJtraH_~;f, f'; M. 2lY'goma!biıooa,uTicua~js;g: M. souIl:u!loauricul•.

SuperIiciaJ~s venl'l'a:Eİs(Maaııdada).'

(6)

G'Ö'LTEKİN

da kasın aboral yanmı sığırdaki gibi olduğu halde, oral yarım ı bir rinden azçok ayrılabilen iki tabaka halini muhafaza etmektedir, (ş.

f, g).

Bu iki tabakalılık hali, kasın oral

i

rine, hatta. arasıra geriye do

ru, uzunluğunun yarısına kadar takibedilebilir. Şu halde manda

M. scutuloauriularis supf. vent.'in, M. zygomatieoaur:cularis ile birI miş olduğunu makroskopik olarak ,görmek kabildir.

M. interscuiularis :

Mandada' karakteristik herhangibir int,erseutuıar kasa tesad

edileme~tir. Kanaatımızca bu haL. Orb~ta ile Poc. cornualis'in

hayvand.a birbirine çok yakın bulunmasına bağlıdır. Filhakika bu i teşekkülün yekdiğerine yaklaşması sonucu olarak aradaki mesafe yades 'le daraldığından, mezkur kas ya hiç teşekkül etmemiş, veyah M, frontoscutularis'in pars frontalis'i ile ayrılmıyacak şekilce kay mıştır.

M. rotaıoo:rauris brevis:

Bu kas yerli sığı'rda çok zayıf olup a.deta bir kas demetciği hali dedir. Aynı kas 'manraca, hemen hemen M. rotator auris longus'e bir cesametdir. Hatti insertio'sunungenişliği nazarı itibare alınd takdirde ondan (M. rotatDr auris longus) bile, azıcık ta olsa, daha .

yük olduğu kabul edilebilir. Bundan başka, M. ratator auris brc]

mandada, po.rt:oner bir görünüş veya yapıdadır. Sığırda bu hususi

belirgin değildir. i

, M. auricolaris ventralis: '

M. aUriCl,llarisventralis (1

+

1': e, e'), manda ile sığır. arasın mevcut miyolojik ayrımlar:n en kuvvetlisini teşkil etmektedir.

Şkeilde de görüldüğü gibi, bu kas sığırda car - uzun ve olduk

muntazam bir dikdörtgen veya şer:t biçimince olup, adeli kısmı

uzu.'lluğu aşağı yukarı-17 - 20 've genişliği 2 - 3 cm. kadardır. Adeli k mı, M. sterno:nandibularis'in dorsal kenarı hizasınja biter, burad itibaren ven~rale doğru aponeurotik olarak devamla R. Paratidica R. laryngyea'daki taseia'ya karışır, (Lit. 2, 3).

Mandada aynı kas bir üçgen şekI:nde olup, bunun tepesi aur' la'nın İne. :ntertragica's'll'n yan'n'Ja, tabanı ise R. laryngica ve men 'de Spatium man: ibulae'd edir. üçgenin yüksekliği takriben 20 tabanı, 10-12 cm. kadardır, Kasın adeli k"smı M. sternomandibular in vımtral kenarına kadar devam eder. Buradan itibaren aponeuro inkilabederek mukabil tarafınk]e R. laryngiea ve Spatium madib "

(7)

MANDA-5IGIR İSKELET FARKLARı

nın geri kısmında birIeş'ir. Bu suretle M.sternornandibularis ve onun üzerindeki Ln. mandibularis'i dıştan örtmüş oluyor. Kas'ın ön ve ari{a-kenarlarının ventral kısmı bir taraftan Ine. vasorum'a; diğer taraftan prominentia laryngica'ya kadar uzanır.

M. Stiloauricula.ris :

. Bu kas yerli sığırda çok ince, ddeta b:r hüzme halindedir, (Lit. 2). Buna mukabil yerli mandada bir kordon biç~minde olup, sığırda-kinden a;ağı yukan 4-5 misli kadar d3.ha kuvvetlidir.

Para descen.dens -M. pectoralis supf. in»

. JM. 'peetoralis surperficialis'in pars descendens'i (P. elavicularis), (ş. 2

+

2' : a - a'), de ,görüldüğü üzere, manda ve sığırda azçok birbirin-den farklıdır: Mandada M. peetoralis supf'in sağ ve sol pars descen-dens'i, göğsün median suleus'u (b) boyunca yekdiğeriJe temas halin-dedir. Sığırda aynı portien'ların cranial üçte biri veya yarısı, manda-da olduğu gibi göğsün median sulcus'u üzerinde te:nasa gelmedikle-rinden, ikisinin arasında üçgen şeklinde bir aralık husule gelmiştir.

Bu aralığa, M. sternohyothyreo:deus'un Manubrium sterni'ye ya.

pışan eaudal niihayeti (C') ddeta bir o~uneu kaması gbi girmiştir.

Mandada M. sternohyotihyreo:deus,un bu caııdal ucu (C), dıştan M.

pectori3Jis supf.'in pars deseenccns'ler: tarafm~'an tamamen örtülmüş bir durumdadır. 'Onun için Caudal ucu, sığırda olduğu gibi,oduncu ka-ması şeklinde gözükmez.

Bunfan başka, mandada her iki pars descendens birlikte nazarı

iti-bare alındıkları taktirde, 3.deta normal bir ruminant ayağına

benze-dikleri kolaylıkla görülebilir. S1ğırda bu benzeyiş yo:dur. Onda bahis konusu olan portian'lar daha ziyade b'rer ucu dışa kıvrik bir (x) har-fini, veyahut sırt sırta dayalı. iki virgülü andırmaktadır. Bu hal, ml-cus paramedianus'un seyrinde göstermiş oldu,J;u özellikten ileri gel-mektedir.

Pars praes<4lpulads «M. pectoralis profun»

!neelediğ~miz yedi baş manda~an üç tanesinde, bu kasm Art. hu-meri'ye isabet e:en kısmmdan ufak bir demetciğin ayrılarak, M. sube-lavius homo'nun, M. brachiocephalieus'un med;al yüzündeki inse~tio'-suna yakın bir noktada, ona (subelavius homo) bağlandığını' gördük.

Sığırda böyle bir hususiyet görülememiştir.

M. Omo:ransversarius :

(8)

GÜLTEKİN

MANlDA-2

-1

SIGlR-2'

(ş. 2

+

2'), Manda ve sığ1il1d'a M. pcclo'r8 supeın5İciai;Js'ıin Pa,r/i d1esoc.llJOIdecrı:.~'i ile M. stemolıy6ioeus a,nIIsıİıdaildi aıY,nlmb:n gösterir. a, a' : M. pooto~a~issupf:m sol Pa'ts deseen-diens'i; b, b': Göj;rü,~tdk!imcreian sulOUlS; c, c': M. sreımohı)i'oı5dıeus (Stğntda, sa:ğ ve soldaki 1 biTleşik); d, d': M. pectoraıHs supenFioia1:iIS'insağ P. descendeıı..~',i.

(9)

MANDA..sIGIR İSKELET FARKLARı

;~i.t

.~.:(d,.

le ayrılmıyacak derecede kaynaşm1Ştır.Mandada bu iki kas arasında aynaşma (iki baş müstesna) yoktur; sadece kuvvetli bir bağdoku ile, ranial

it

rinde, birbirine bağlanmışlardır.

Bu kas'ın cauc:aı kısmının medialinde 'bwunan Ln. Cervicalis supf. andada' tamamen bu kas tarafından örtülmüş olduğu halde, sığırda unun aşağı yukarı ventral ! ri aynı kas tarafından örtülmüş değildir.

M. splenius :

Bu kas (ş. 3

+

3': a, b

+

a' b'), gerek manda gerek sığırda (Lit. , 3) iki kısma, M. spleniuscervicis (b, b') ve M. splenius capitis'e (a,a) yrılmıştır. Bunlar hemen her 'bakımdan yekdiğerine benzer. Yalnız ir iki noktada ayrılık gösterirler:

Bir kere M. splenius cervicis, mandada, sığıra nazaran, M. sple-ius capitis'ten daha beliııgin olarak ayrıl~tır. Bu aynlış sığırda var-a dvar-a mvar-andvar-advar-aki kvar-advar-ar vvar-az:h ve kuvvetli değildir.

Bundan başka M. splenius cervicis'in Atlas kanadına gelip yapı-an kısmı (b), myapı-andada kalın, :gen~ ve çok kuvvetli'bir tendo

halinde-ir.

Sığırda ise bu kıs:m, dar, ince ve zayıf bir aponeuros veya

Fas-ia yapısındadır, (b'). .

Kanaatımlzca, 'bu kısmın mandada çokikuvvetli h:r tendo halin-e bulunuşunun shalin-ebhalin-ebi, bu hayvanın baş - boyun kısmını önhalin-e vhalin-e yuka-ıya doğru gergin ve hafif derecede kavvisli bir durumda tutabilrnek aruretine bağlıdır.

M. rlıomboideus cervicis:

M. rhom'boideus cervicis, incelediğimiz sığırların hemen hepsinde, andanınkinden biraz (4 - 5 mm.) daha kalın görülmüştür.

Yerli sığırların cüsse itibarile, mandaların ancak yansı kadar ol-uğu göz önün':e tutulursa, bu kasın manda ile sığır arasında bir

hu-siyet arzettiğini kaibul etmek icabeder. M. stcmom<!ndibulaıris :

M. sternomandibularis (ş. 4\:

+

4' : a - a'), manubrium sterni üzerin-eki origo'sunda, man:1a ile sığır arasında aynmlar gösterir:

Şekillerde açıkca görüldüğü gibi, manclada M. sternomandibula-'s, manubriumsterni'nin_ bütün yan yüzünden origo'sunu alır ve ge-iye doğru ikinci Intercrstal aralığa kadar devam eder. Bundan başka, ynı kas M. transversus costarum'un (b) ventral kenarının (c, d)

he-en hemhe-en ön yarıınını (c) ile (ct) arasını, örtmüş vaziyettedir. Sığıra gelince: M. sternomandibularis, manubrium sterni'nin ön

(10)

GtİLTEKİN

MANDA-3

SIGffi-3'

(ş. 3

+

3'), Manda ve sığıro'ol, M. splenius capBs ve M. splenius cenniıciıs'i'llyanda gö:iinü~ünü göstcınir. a, a': M. sp~enıiuscapitis; b, b': M. spı:enı:usooııvıicis;c, c': M. loı:

(11)

85

MANDA-SIGffi İSKELET FARKLARı

MANDA-4

SIGIR-4'

(ş.4

+

4') de, Maımla ve sığud'a, M. stem.omandıihu'l'aTis'morigo"su ve M. tJ\Mlsversus 1XJstaırum'un yandan görünüşü göriÜmel11tediT. a, a': M. srernomalı<Dfuulaırs',in Manubrium

ııbemi Ü7;etıiıııde.1<ıi origo kısmı; b, b': M. transversııs OO.9l:aırwn; c, c - c', c'; M. tr3ıIJıSVersus ()OStarum'mı veııitr.al 1IOenaırı; d; e: BiI1ÜooiCosta:; f, f': AJ1l:. mtersternaDrıs.

(12)

GÜLTEKİN

ucundan (e), veya başka bir deyimle birinci costa hizasındaki kısmın dan origo'sunualır, (Lit. 5). Mandada olduğu gibi geriye doğru 2 nc intercostal aralığa kadar gitmez. Bundan dolayı M. trahsversusco tarum'un ventral kenarlle (c' - c') herhangi bir teması yoktur; dolayı

sile onu örtmesi de bahis konusu değildir. .

Şekillerde (f ,f') ile gösterilmiş olan nokta Art. interstern'alis'dir (c - f ve c' - f') arasındaki teşekkül ise, corpus sterni'nin cranial kısmı nın sol kenandır.

M ~Omohyoidevs :

Bu kas, mandada bariz biT şekilde sığırdakinden daha ,geniştir. Öncekinde kasın genişliği takriben 12-15,sonrakinde ise yalnız 7-8 cm. kadardır.

:Mandada, kasın en caudal ucu, 6-5 nci boyun omurlannın Proc transversus'larile bunlara tekabül eden Fascia colli profunda'dan baş-ladığı halde, sığırda, ancak 4-3 ncü boyun ıkıurlal'lıl1ın aynı kısımlan hizasında"n menşeiİıi alır, (Lit.3). Kas, sığırda ince, mandada çok ka-lındır.

ÖN BA:CAK KASLARINDAıK1 AYRIMLAR

M. cut:anetıs rtnmci ve M. outaneus :soapulae iet humeri:

Umumiyetle, M. cutaneus'un, sığıra n:spetle, mandada pek cuZ!

bir farkla daha ince olduğu kanaatindeyiz. Elyafı her iki hayvanda

sa.bit olmayan değişiklikler gcstenir.

M. cutaneus scapulae et humeri'ye gelince: Bu, sığı.rda gen.iş(8-12)

fakat mandada çok dar, takriben 5-6 cm. olup, sığırdakinin ancak

yaırs] kadardır.

Kasın M. cutaneus trunci'ye geçişi sığırda sımrsızdır. Mandada ikisi arasında hemen hemen yalnız Fascia bulunduğundan bariz bir sı-nır husule gelmiştir.

M. tensorfasciac ıan.tebnıchü:

Mandada, M. tensor fasciae antebrachii'nin (ş. 5

+

5' : a

+

a'), şe-kilde de Rayet belirgin olaTak görüldüğü üzre, Lateral yüzü oldukça geniş olup, takriben sığırdakin:n 2-3 misli kadardır,

Bundan başka, aynı kasın origo kısmı veya proximal ucu, man-dada küt- oval\biçiminde genişlemiş 'olup mem~e'inidaha ziyade üze-rinde bulunduğu M. latissimus dorsi'nin dış yüzündeki nispeten ince olan bir aponeuros'dan alır; fakat aynı zamanda M. tricepsbrachi'nin 86

(13)

MANDA...sIGIR iSKELET FARKLARı

MANDA-5 SICIR-S'

(ş. 5

+

5') dıc, Mamıda ve s;ğ;ı::rJa M.~.:.nıçor faoo'ıat:ı in1~h;:ı!(\hj;'r.CJ1l y:i,;:ıd<ın .gO,_'Ü~Ü.a, a': M, ben,sor fasc:ae U'n!tcbrn,dhii~ b, b': Caıııutlonıgu:m .(M. triocps ıbT.ao'hii'ni'll); C, c':

M.1atİS9!.imus dQt1Si.

caput longum'unun proximal nih'ayetine ve buna teka:bül eden Sca-pula'nm caujal kenarına da kuvvetli bir aponeuros'la bağlanmıştır.

Kas, distal'e coğru indikçe, (s~ğırda daha ileri derecede olmak üze-re) Caput longlim'un arka kenannın medial yüzüne doğru yav~ yavaş kaymaktadır.

Sığırda, bahis konusu olan kasın proximal ucu, mandada olduğu gibi geniş ve küt aval olmayıp, daha çok dardır. Aynı kısım Caput lon-gum'a ve buradaki Scapula kenarına ziyadesile yaklaşarak origo'sunu kısmen buradan ve kıS'Illende'lVI. latissimus dorsi'den alır.

M. delto,ideus:

Bukas, sığırda olduğu gibi, mandada dahi pars acromialis ve pars ~apularis olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Bunlar her iki hayvanda 87

(14)

Gtl'LTEKİN

da birbirine çok benzer. Bununla beraber, sığırda hemen yok denecek kadar belirsiz olan aşağıdaki özellik, mandada (bir b~ müstesna) he-men daima mevcut ve kuvvetli derecede belirıgindir:

Mandada M. deltoideus'un pars acromialis'inin Spina scapulae'-den çıkan aponeurotik kısmı, insertio'su olan tuberositas deltoidea'ya

gitmek üZere M. infraspinam'ın dış yüzünden geçerken kuvvetli b.:.r

kordon halini alır ve aynı zamanda onun (M. infr.aspinam) etli kısmı-na da kısmen batarak çapıkısmı-na uyıgun bir oluk veya Impretio meydakısmı-na getirir.

Bu hal sığırda ya yoktur veyahut gaYietbelirsizdir. Çünkü, manda-da kordon haline gelen kısım, onmanda-da (sığırmanda-da) inceve yassı bir şerit ha-linde kalmıştır.

C<!Jputradiale uM. flexor digimlis proruna:

Evvelce de işaret ettiğimizgibi, yerli mandanın canlı vücut ağır-lığı, umumiyetle yerli sığırın canlı vücut ağırlığının iki veya üç misli

kadardır. Tabii ki, kas ve diğer organlar da aşağıyukarı bu nispet

dahilinde cesamet değişiklikleri göstereceklerdir. Ancak, M. flexor di-gitalis pııof. un caput radialesi bu ruspet dışında bir özellik arzetmek-tediı'.

Gerçekten, incelediğimiz yedişer b~ hayvanın hepsinde, bahis ko-nusu olan kas, ım.andayanazaran sığırda daima daha uzun ve daha ha- . cımlı olarak bulunmuştur. (ş. 6+6': a+a') de görüldüğü üzere, kas, man-dada dar - yuvarlakçadır. Ulna'nın medial yüzü ile Radius'un medial . kenan arasındaki yeri tamamen doldurmaz. Kendisile Radius'un me-dial kenan arasında, takriben işgal ett:ği yer kadar bir boşluk bırakır.

Halbuki sığırda, aynı kas, .adıgeçen kemikler arası.ndaki yeri ta-mamen doldurur, herhangi ibir boşlUk bırakmaz. Bundan başka kasın genel biçimi de mandanınkine pek benzemez: Sığ!rda daha çok yassı olup .başlangıcı bir üçgen şeklini andırınaktadır.

M. longissimus atlantis :

. Bu kas genel olarak, mandaya nazaran, sığLrda b:r kaç cm. daha geniştir. Bundan başka M. longiss1mus Capitis'e göre de hususiyetler arzeder:

Bir kere slğırda bu kas, M.longissİmus captitis'inaşağı yukan

yarısı kadar geniştir. Buna mukabil mandada aynı kas, M. longissİmus capit:s'in ancak dörtte biri kadar geniştir.

Saniyen: M. longissimus atlantis'in dorsal kenarı geriye doğru

kendi istikametinde uzatıldığı farzedmrse husule gelen mevhum hattın

(15)

89

MANDA-6ıcim iSKELET FARKLARı

MANDA-6

SIGm - G

(ş. 6+ 6') de, manda ve sığıııda,Capilit radiallc (M. .FleJrordig',t:aı1i9 p .•of.'un) dorso-me-dial'den 'görünü~ü.a, a': Caput raıdiale (M. flexor digita1lls pnof.'un); h, b': COrpUlSwnae'. nin medial YÜZü; c, c': R3!d:us'un medıial kenan.

(16)

i•• i i

1/

i. I,

I,

GÜLTEKiN

sığırda III.ncü, ve mandada II - nci Angulus Costae'den geçtiği görül" ki, bu hal bize adı geçen kasııı, mandada, sığıra nispetle, boynun bir

daha ventraline kaymı-5olduğunu gösterir. .

Biz, bu' özelliğin, mandanın kendi hoynunun duruş ve istikame tinde arzettiği hususiyete bağlı bir keyfiyet olduğu kanaatindeyiz ... '\

.

M. obliQuus capitis caudalis:

Bu kas (ş. 7 : a), manda ile sığır arasında, sadece yön bakımında farkgösterir.

Manda, sığı'ra'nazaran, başını biraz daha öne ve yukanya dağ uzanmış olarak tuttuğundan, mandibulanın ventral margo'su ile boy nun ventralinden sa:gıttal istikamette 've .pna (boyna) mfun'as olara geçtiği farz edilen hat arasında teşekkül eden açı (90°) den büyüktür Sığırda ise aynı açı (90°) den küçüktür.

İşte bundan, dolayıdır ki, M. Obliquus capitis caudalis'in eksen oral istikamette uzatılırsa, mandada Orbita'nın hemen ventralinden

sJğırda ise aynı mevhum mihverOrbita'nın caudalinden geçtiği görü

lür.

Bahis konusu olan kas, rnandada daha geniş ve daha kuvvetlidir.

sıom -

i'

(ş. i). Bu ~dre, .maındanmM. obI::.quuscap~tiiscauda~ (a); M. o'hliiıquuscaııi.ltis cm-nialis (,b); M ..ııectus cap.jfiiç dorsalıis minor (dı),yerui ıtıetsbiltedi:en «M. rectus capitis dor-sa1is la.teraoJ.is» (c); ve L:ıg nuıcha,e'si (e); dQrsa~den göriilıım!ikteıdfr ..

(17)

MANDA-SIGlR iSKELET FARKLARı

Fakat bu hal, evveke de ~y!~diğimiz gibi, onun sığ!~dan daha iri cü&-. seli oluşuna bağlıdır.

M. obliquus capiiis "dorsa1İs la'!»

Mandanın, M. rectus cap:tis dorsalis major'u kaldırılınca, onun

altında. M. rectus capitis dorsalis minor'un (ş. 7: d) Iatetal'inde, M.

obliquus capitis caudalis (a) ve Cranialis'in medialinde, takriben

(1,5- 2 cm.) geniş ve (12- 14 -em.)uzunluğunda, iğ ~eklinde bir kas (ş. 7 : C) görülür.

Bunun caudal ucu veya or:gos'u Epistrapheus'un Crista'sının

(Proc. spinalis) ön nıiİül.yetindenbaşlar ve ön:le Linea nuchalis'in Cri&-ta temporalis ile bileştiği nokCri&-tanın etrafına irtikaz eder. Caudal ucu biraz da M. obliquus Capitis caudalis'in medial kenarının altına

kay-mnş vaziyettedir.

Sığırda, bu kasın herthangi bir analoguna rastlayamadık.

Mandlada YEfJLi biır kas Portion'u :

İncelediğim1z yedi baş mandadan ancak ikis:nde (bir dişi ve bir er-kek) tesbit edebildiğimiz bu kas, (ş. 8 : a) da [gayetbelirgin olarak

görül-SIGlR-8'

(ş. 8). :Su .~ellmıı,mamLaıda, (ıy2&n17. iıki sujedıe) U1:na'mn proXilıno-J.alooroıtillıdoe tesbit ed61en .kiiçük bİr kası ,gösterm~1<r.ıediPr. a'. yenite<Sibilt edirren kals; h :Ui'na; c: Ra;dius; d: M. flexor

dti~LtaHsprof.; c: Capult uJnaıre (M.flex. &ığ. pmJ.'.un).

(18)

GÜLTEKİN

. düğü gibi, Origo'sunu Olecranon'un lateraı yüzünün dıstaI:nden vP-y daha açık bir deyimle, İnc. semilunaris'in hemen eaudal'inden alır. Olecranon'un ard serbest kenarı hizasına gelince gayet ince bir tend ya inkilab ederek distal'e doğru seyirine dev8lmla M. flexor dig:talis

profundus'a karışır. Bu karışım aşağı yukarı Antebrachium'un ort.

üçte biri ile distal üçte birinin müşterek sınırı hizasında vuku bul-maktadır. Tetkik ettiğimiz yedi baş. sığırdan hiç birsinde buna benzer herhangi bir kasa rasUıyamadık.

ART BACAK

KASLARINDA'KiAYRIMLAR

M. glutaeus msdius:

Bu kas, M. ilieus'un lateral kenarını tamamen örtüp örtmediğine göre manda ile sığır arasında ayrımlar ,gösterir .Şöyle ki, sığırda M.glu~ .taeus medius'un lateral kenan, M. ilieus'un lateral kısmını dorsal'den

tamamen örtmüş bir durumda bulunduğundan bilhassa

eaudo-dorsal-den bakıldığı zaman M.iılieus.unlateral kenarı gözükmez. Mandada du-rum biraz değişiktir: Bu hayyanda M. ilieus'un lateral kenarının ön yarımı M. glutaeus medius'un lateral kenarına nazaran lateral'e doğ-ru 2-3 cm. kadar daha fazla gelişmiş olduğundan, M. 'glutaeus medius tarafından tamamen örtülmüş değildir. Aynı kasın yani M. ilieus'un

la-teral kenarımn caudal yarımına gelince: Bu kısım sığırda olduğu

gibi, M. ~lutaeus medius tarafından tamamen örtülmüş bir vaziyette-dir. Şu halde netice olarak denilebilir ki, mandada M. ilieus'un lateral

kenar veya kısmının ön yanmı, M. glutaeus medius tarafından

örtül-memiş, fakat buna mukabil eaudal yarırmı, (sığırda olduğu gibi) aynı kas tarafından örtülmüştür.

M, glutaeus jaccessonus :

M. :glutaeus aecessorius (ş. 9

+

9': a, a'), sığırda olduğu gibi (Lit. 4:).Mandada dahi M. glutaeus medius'un alt yüzünde 'bulunan ve on-dan ayrılmı;ş olan bir kastır. Yalnız bu ayrılma keyfiyeti, sığıra n:spet-le, mandada daha belirgindir.

Bundan başka kasın medial kenarı (b,bi) kendi istikametinde önp, doğru uzatılırsa, mandada erista iliea'nın ortasından (ç), sığırda ise Tuber emme'nin (c' - d'), hemen mediali'inden (e) geçtiği, yani erİsta ilİCa'nın ortasına kadar yetişemediği 'görÜlür.Bu hallbize, bahis konusu kasın mandada daha gen~ olduğunu açıkça göstermektedir.

Esasen bu hususiyet resimlerde de ,gayetvazın olarak

(19)

MANDA-8IGI"R İSKELET FARKLARI

MAı'IDA-9 SIGIR-9'

(ş. 9

+

9'). Manda ve sığmla M. glUltaeus a,cc6S90niİıUs'uca1.Dd!o-dlom;alden~terme!<te-dir. a, a'. M. gluılacus a'CCCissı<Jo.&US;h. ib' : M. g:'U'laeu5 a.cce!\1s()I1~US'Ull1meıdJiaı1 ke-nıan;ç: (Man-da~a) Cmta ilica'nın ol'tası; c, d - c', d': Twber ooxa'c;c: (Sığırda), M. gl'Ultaeuıs a<.'<'Csso-r.ius'un mCldial kenannın Crista, i,liıca ile ıkesjştiği 'Il.()lkta.

M. glutaeus access::ır'us, altında bulunan M. glutaeus profundus'un ön kısmını yani Ccrpus ossis ilii'den çıkan kolunu (ş. 9' : f'), tamamen örtüp örtmejiğine göre de, sığırla manda arasında ayrım gösterir:

M. glutaeus profundus'un Corpus assis Hii'den çıkan kolu (ş. 9' : f), sığırda öne doğru ço.kuzanmış, colayısile Tuber Co ae'n:n hemen ca-udaline kadar yaklaşmış ve aynı zamanda M. glutaeus accessorius da

mandanınkinden daha dar (yukarıda işaret edilmişt'), olcuğundan,

bahis konusu olan kolun (M. glutaeus prof'un corpus ossis Hii'den çı-kan kısmı) takriben cranial 3-5 cm. kadan veya üçte biri (ş. 9' : f'), M.

(20)

GÜLTEKİN

Mandada durum sığırdakinin tersinedir: Bu hayvanda, evvela

M. gltaeus accessorius sığırmkinden daha geniş olduğundan, saniyen M.glutaeus Prof'un Corpus ossis ili'den çıkan kolu (partion'u), sığırda 'olduğu nisbette öne, yani Tuber coxae'ye kadar uzanmış olmadığından,

kendisi doğrudan doğruya M. glutaeusaccessorius'un altında saklı

'olarak kalmıştır, (sığırdakinin caudal 2/3 si g:bi).

M. glutaeus accessorius hatta M. ilicus'un ıat~ral kenarı, sıgırda kalın ve küttür. Mandada nispeten yassı ve incedir.

Yeni bir Tende:

M.. glutaeus prof'un Spina ischiadica'dan çıkan kısmı dikkatıe ke-'silip kaldırılınca, mandada, bunun altında 2 - 3 cm, kalınlığında beyaz

gümüşi renkte mesculo - tentinos b:r teşekkül görülür. Bu teşekkül

Spina isclıiadica'nın ortasında bulunan oldukça belirgin bir Fossa'dan çıkar ve Trochap.ter major'.un Cranial kenarının hemen distaline gider,

Kanaatfmizce bu teşekkül, extrim hareketlerde Femur ile pelvis arasındaki irtilbatı daha sıkı ve dah'a kuvvetli bir halde tutabilmek için, M. glutaeus praf.'un en derin kısmının istihale ederek bu şekli (musculo-tendinos) almasından başka bir şey değildir.

Funksiyonu: Pelves ile Femur arasındaki irtibatı takviye ettiği

gib:, aynı zamanda Femur'u hafif derecede olmak üzere lateral'rlen

medial'e doğru da çevirir.

Mandada yeni bir kas veya kasportion'u:

, (Şema: 1) de görüLdüğü üzere, M. sacrococcy;gicusventralis Iate ralis'in, (a), Lig. sacrotUlberale latum'un serbest caudal kenarına (b) isabet eden kısmının laterarinden başlayıp aynı Lig'un iç yüzünde ol-mak üzere cranial'e doğru Jg;idenve tedricen ondan (M. sacrococygi-cus ventralis lat.) ayrılarak ventral'e doğru üçgen şeklinde genişleyen bir kas veya kas portion'u (C), mandada tesbit edilmiştir. Bu kas, in-celediğim:z yedi baş mandadan yalnız beş tanesinde (3 dişi ve 2 erkek) gördÜk. Kasın uzunluğu takri:ben 12- 15, ve engeoiş yeri olan Cranial kısmının ge~ıişliği 6 - 7 cm. kadardır.

Biz, kasın arka kısmının sivrilerek M. sacrococcygicus ventralis

lateralis'e karıştığını .göz ö~ünde tutarak bunun, M. sacrococcygicus vent~alis lat. in bir extra portion'u olaıbileceği kanaatindeyiz. Bu tak-tirde bunu, M. sacrococcygicus ventralis lat'in pelvinal portion'u diye adlandırmak uygun olur. Bunun Funıetionu, daha ziyade Lig. sacrotu-berale latum'u caudo-medial'e doğru germek ve bL!suretle pelvis

(21)

MANDA~I(rıR iSKELET FARKLARI

eki oııganlar üzerinde dıştan içe do~ru bir tazyik yapmak,tır.

Kuyruğu da M. sacrococ-cygij-cusVent. lat. ile birlikte

Ventro-tersI yönde çektiği kabul edilebilir.

ŞE.'\{A: 1

Şema: 1, _ Ma<ndMta Pelviı~ ve hiiLhassa sağ Ug. sa'Cl1ıJl:rU1>cır.aRelaıtum'un içten görii-"şii. a; M. saıcrocooc}"gicıı.s veıntratlis laıt.; lı: Lilg. saoroOOOQYi!!Jlcuım'unseııbest:

caıudaike-n; c: Sığıro'a olmaıyıp 'Yalmz ma,llIda:ı1a,tesbit e;ılj~,ım ibi~ kas, voflY'aM. sa'C~ocoocygicus entraıliis laıt.',in bir exlıra portthm'u; d: M. cooo}"gieus lrot.; e: M. Ia:vator am.

M. ooccygicus la;~ra1is:

Bu kas, genel şektile gerek manda ve gerek sığırda azçok

munta-am bir dikdörtgene benzerse de, fakat ikisi arasında bilhassa uzun-Luk ve genişlik bakımından biraz farklıdır:

Adı geçen kas, mandada kıS'a, takriben (10-12 cm.) fakat geniş, aşağı yukarı (6-8 cm.) dir, (şema:

ı :

d). Buna mukabil aynı kas ~lğır-da, daha uzun .(13- 15 cm.), ldkin daha dar (2.5- 4 cm,) olup, manda-nınkinin ancak yansı kadar geniştir.

(22)

j

GÜLTEKİN

M. tensor fasciae latac:

M. tensor Jasciae latae'ye (ş. 10

+

10' :), dıştan bakıldığı zaman g rek sığır ve gerek mandada biri koyu, diğeri beyaz - gri (fascia ile ört .. müş olduğundan) renkte olan iki kısım arzeder ..

Koyu renkte olan kısım, sığırca (a', b', c'), umumiyetle tabanı ö

de, tepesi geride olan b:r «çeşitkenar üçgen» i; aynı kısım mandada ( b, c), cran:al tarafdaki kolu çok uzun, caudaldeki kısa ve açık tara. distale'e dönü küt bir (V) harfini andırmaktadır.

MANDA-I{) SIGffi-LO'

(ş. 10

+

10'), Mam.da ve sığıııda M. tenSQr fa,sci:re la'tae'rin Iateral'd.'en goru-nü~ü. A - A': M. te<n90r Ca'soj.ae'lI'm C.alscı:ll)s(aç:ıkren!kıli) kısmı; a, b, c - a', b', c': M. tenoor £asoiae'nın looyu l'lmıkı:, .m1D5jkclloskı~l; d, e, C, -d', e', C': Kooru ve açıik reıııldi kı" sım1a,rm snun (Caıslı müşte.~). G, G': M. ~utaooMoeps.

Koyu kısm~n distal (manda), veya caudo - distal (sığır); kenarm-dan başlayan fascial kısım da (A

+

A') farklıdır: 8ığırda fasciöz

(23)

MANDA-8IGIR iSKELET FARKLARI

angıç (d', e'; f'), proximo- eaudal vedisto-eranüil yönde, hafif çe~tildi ail bir çizgi olarak k~bul edilebilir. Buna mukabil mandada aynı baş angıç (d, e,f), l,{üt-ov~lbdçimindedir.

Bundan :başka sığırda koyu kısmın ön kenan (a' -c'), düz

veya-'ut ancak hissedilebilecek derecede geriye doğru içbügey; halbuki man-dada aynı kenar (a - c), tersine olup, hafif derecede öne doğru

dışbü-keydir. .

M.obtu.tator İntenıus :

Bu kasın symphysis pel",is'e paralelolan kenan, mandada hemen daLma sığırdakinden 2- 3 cm. kadar daha kısa. olarak. bulunmuştur.

Bu hal, iki sebepten ileri ,gelmektedir. Birinci sebep, sympyhsis pelvis'in nispi olarak mandada daha kısa olması; ikincisi de mevzuu bahis kasın caudal ucunun, Areus ischdaicus'a kadar .gitrheyip takri-ben 3 - 4 cm. kadar onun cramalinde nihayet bulmuş olmasıdır.

Sığırda, M. obturator int.'un symphysis pelvis'ten çıkan kısmı, man~ danıhkine nazaran daha çok eaudal'e doğrugelişmiş olduğundan Ar-cus isehiadiAr-cus'e 1-2 cm. ye kadar yaklaşmış bir durumdadır .•

M. adductor:

Bu kasa (ş. II

+

ll' : a, a. a', a"), M. glutaeobieps kaldınldıktan son-ra eaudolateson-ral'den bakılırsa, bunun manda ile sığır ason-rasında aşağı-daki ayrımları gösterdiği, kolaylıkla göze çarpar:

Sığırda, kasın hemen hemen praximal dörtte üçü M. semimem-branaeeus ile birleştiği halde, mandada bunun anelilk proximal üçte biri hatta ondan da daha küçük bir kısmı .M. semimemibranaceus ile birleşmiştir. M. semimembrana.ceus ile temas eden ve birleşen caudal .kenan dikkatlice ayrılırsa, ,bunun sığırda oldukça düz bir yüzey ve

mandada belirgince bir' oluk halinde olduğu görülür.

Resimde, görüldüğü :giJbi,M. adduetor, sığırda biri prox1mal 've küçük (a"), diğeri distal ve daha büyük (a'), olmak üzere iki portipon'a ayrılmıştır. Mandada M. adductDr (a, a), .ayrılmış değil, bilakis yekpare, büyük bir kiı~}ehalindedir.

Bundan başka, A.V.profunda femoris'ten gelen damarların daha dış tarafa geçebilmeleri için onun dış yüzünde bir delik vardır. Sığır-da bu, proximaı,portion ile distal portion arasınSığır-daki faslı müşterek

te-dir, (b'). .

.-Halbuki bahis konUSUolan damıar,deliği, mandada, M.addue¥ır'-un M. semimembrana.ceus'e dönük kenarının takriben ortasında (b), yer

(24)

GÜLTEKİN

MANDA-H SIGIR- ].i'

ş. 1.1

+

W) 'lk, Ma~d.~ ~e..,sığırda, M. ghDta,oohiecıps kal'.dınld~kta'!l 9On.:a, .M. add~c,:ı

tıor'un la'tero-ca,ed.aG'<f:en gOIUn!Uij'U. a. a - a', a': 'M. llid!ducto:-r(ggırd\:ı: a' dıstal, ve. , pı:oxima« poo'tifmlan); ıb, b': A.V. profımda fernori.~'in 'geçmesine mahsus dclıjk, (sığrrd. Iei, porti-on:.ıaır aTa\~tllıd:a yaıııılk halıniclle); c, c' : M. 9l'lmrımetrn!braıhaceıus; d, d' : M. quaıdiraltus turu-borum e, e': M. seımsltered::noeıuıs; F, F' : Femuır; C. C' M. gaıs~r.ooıı.emius1ıaıteraı1'~.

M.quwnmmslwnbonun:

Bu kas, her nedense, gerek sığır ve gerek mandada hemen aynı ce-semettedir. Hatta ters:ne olarak, mand.anm ancak yarısı ve bazan da üçte biri kadar bir cüsseye malik olan yerli sığırda nazarı dikkati celb-edilecek derecede daha toplu ve daıha kesif olduğu bile görülmüştür.

İh-timal mandanınpsoas kasları, sığırmkinden daah çok hacımlı ve

kuv-vetli oldukları için M. quadratus lumborum'u (mandanm), «compensa-i

tion}) müla.hazasile. n:speten daha zayıf kalmıştır. i

(25)

MANDA-5IGIR İSKELET FARKLAR!

ÖZET

i - Yerli manda ile yerli sığır arasında saJbit Myolojik

ayrım-lan tesbit etmek için, erkek, dişi ve karıil olmak üzere 7 baş manda ve 7 - baş sığır inceledik.

II - İkisi ara~ında tesb:t' edebildiğimiz önemli farklar şunlardır:

1 - M. auricularis ventralis: Bu kas sığıııda dar - uzun bir

«Dikdörtgenııebenzer (B.S.79). Mandada aynı kas bir üçgeni andırmak-tadır. (B.S.).

2 - Mandada M. leuator labii maxillaris, M. depressor labü

maxillarls;ten daıha mlınaccemdir; sığırda vaziyet tersinedir (B.S. 79).

3 - Mandada, M. reetus capitis dorsalis minor'un' hemen

Iate-,ral'inde, Epistropheus - Occıiput arasında iğ şeklinde küçük bir_ kas tesbit edildi (B.S. 91). 8ığırda bunun analogu yoktur.

4 --- Mandada M. ,splenius'un ik:ye (M. splenius capitis ve M. sple-'nius çervicis) yanlışı daha belirgindir. M. splenıius Cervicis'in Atıas'a

gidip yapışan kısmı kalın ve kuvvetli bir tendo hal:ndedir.

Sığırda aynı kısım ince, zayıf bir Aponeuros gibidir. B.S. 84). 5 - C'3.putraddale (M. flexor digitalis prof'un), mandada yuvar-lakıça ve küçüktür. S:ğ:rda aynı .Caput yassı, -geniş ve genelolarak mandanınkinden azıcık daha büyüktür. (B.S. 90).

6 - Yedi baş mandadan yalnız iki tanesinde olecranon'un distal

kısmının lateral yüzünden çıkıp M. flexor digitalis prof'a karışan kü-çük bir kasa rastladık (B.S. 92). Sığırda buna analog bir kas göremedik.

7 - Beş mandada, lig sacrotuberale latum'un iç yüzünün takriben

ortasından geniş olarak başlayıp geriye doğru gittikçe daralan, nihayet M. sacroccygicus ventralis lat.'e karışan üçgen biçiminde b'r kasa (B. S. 96) rastladık. Sığırda buna analog olabilecek herhangi bir kas göre-medik.

8 --- M. adductor, mandada yekparedir; sığırda ikiye ayrılmıştır. Summary

i - İn order to find out the costant myological differences bet- . ween the native ibuffalo and the ox; we invcstigated seven adult ani-mals of each species, (male and female).

II --The main myological differenc~ we could find between the

above mentionedanimals are:

.J - The M. auricularis ventralis of the buffalo is triangular in shape; that of the ox is nearly like a longnarrow rectangle.

(26)

GÜLTEKiN

.

.

2 - The buffalo's lavator labii maxiUaris proprius muscle is a littl more voluminause than the M. depressor labii maxillaris. But in til ox the latter is larger than the former.

3 - İn the buffalo we found a small fusiform musele whieh lies

between the M. reetus c8ipit:s dorsalis mm or and M. obliquus' eapitis caudalis and eranialis; it arises from the cranial part of the Epistrop-heus and terminates where the Ünea nuchalis joins the Crista tem-poralis. İn the ox, there ,is no analogous muscle.

4 - Both in the ox and the buHalo the M. splen1us is d.ivided into two parts. But the division is clearer and stronger in the buffalo than in the OX. The end of the M. splenius eervicis which ıinserts on the

Atlas-wing is wide, thiek and strongly tend:nous in the buffalo. But in the ox, it is narrow, weak, thin and fascia-like.

5 - İn spıite of the native buffalo having a body nearly two o. three times larger than that of the native ox, its C8iput radiale (of M. flexor d:gitalis profundus) is clearly weaker and smaller than that 01 the OX. İn the buffalo the muscle presents almüst a raund narrow sha.

pe; but in the ox it is f1at, wide and triangular in form, especially at

the proximal ~nd.. .

6 - On the medial. surfaee of the Lig. saerotuberale latum of the five buffa:lo we observed a thin triangular muscle which arises from about the middle of the above mentioned V,g. and goes baekward, be-coming narrower, and joins to the M. saeroeaceygicus ventralis latera-lis. This muscle does not exist in the ox.

7 - İn the buHalo the M. addudor is not divided into two porti-.ons as it is in the ox.

8 - İn two of the seven buHalaes we cibserveda sman muscle, ari-sing from the lateral surfaee of the distal part of the Oleeranon, which joins with a thin-round tendon to the M. ;f1exord1gitalis profundus

LİTERATÜR

1 - BERKMEN, L.: Et mu:ayenesi , 2 inci baskısı, Ankara Üniversitesi Basıme-vi 1952.

2 - ELLENBERGER, W., \BAUM, H.: Handbudh. der vergleiclıenden Alatonıi der Haustiere, XVIII. Auflage, Berlin, Paul Parey, 1943 .

.3 - NİcKEL, R.• SCHUMMER, A .• SEİFERLE, E.: LelhTbuch der Anatomie de Haustiere. Berlin, Paul Parey, 1954.

4 - MARTİN, P., SCHAUDER, W.: Lehrbuch der Anatomie der Haustiere. 111 Band, Verlag von Schickhardt-Elbner Stuttgart, 1934.

5 - SiSSON, S .• GROSSMAN, J.: Anatamy of the domestic animals. W. B. Saunde~s Company, Philadelphia, 1955.

6 - YARKIN, İ.: Anadolu Mandaları üzerinde araştLrIl1alar 1-11. A. Ü. Zira Fakültesi Yıllığı, Fasikül 1 ve 2 den ayn basım.

(27)

,1

-''

MANDA-SIGIR iSKELET FARKLARI

KISALTMALAR A.

=

Arteria Art. = Articulus Bs. = Bak, sayfa La t.

=

La teralis L~g.= Ligamentum Ln. = Lynphonodus Lit. = Literatur Med.

=

Medialis M.

=='

Musculus Prof.

=

Profundus ,Proc.

=

Processus V. = Vena 101

Referanslar

Benzer Belgeler

Fakat tasarruf edilen gelir nisbeti artmış olsun veya olmasın, biz, herhangi modem bir cemiyetin temel psikolojik kuralı olarak ka­ bul ediyoruz ki, reel geliri arttığı zaman

isviçre Medenî Kanunun 72 nci maddesinin II nci fıkrasının bu sarih hükmünden anlaşılacağı üzere, nizamnamede kabul edil­ miş olan sebeblere meselâ :

Kollektif şirketle ortaklarının iflâsının aynı zamana tesadüf et­ mesi muhtelif sebeplerle olabilir. Bir defa gerek şirket gerekse ortaklan yekdiğerinden tamamen :

Kontinental hukuk sisteminin cari olduğu memleketlerden Almanya Common Law sisteminden en çok istifade etmiş bir memlekettir.. ikinci Dünya harbindenberi Almanya, icra kuvvetinin

Bir kimse resmî mevki veya sıfatı veya meslek ve sanatı icabı olarak ifasında zarar melhuz olan bir sırra vakıf olupta meşru bir sebebe müste­ nit olmaksızın o sırrı

Our findings demonstrated that although some of these patients had various symptoms of sinus or mastoid diseases, these symptoms had no statistically significant correlation with

Yılmaz, Ejder : “Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı” Üzerine Bazı Notlar (Medenî Usûl ve İcra-İflâs Hukukçu- ları Toplantısı V, Hukuk Muhakemeleri Kanunu

gılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartla- rı, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan