• Sonuç bulunamadı

Başkandan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başkandan"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

başkan’dan

Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu’nun ardından; hukuk devle-ti, demokrasi, insan hakları adına büyük bir mücadele vereceğimiz çok önemli bir görevi teslim aldık.

Biz avukatlar, 80 bin kişilik dev bir aileyiz. Aile fertlerimizin her birinin kuşkusuz ayrı kişilikleri, siyasi görüşleri, hayata bakış açıları var. Ancak iş ailemizi korumaya gelince biz birlik oluruz, bütünleşiriz. Bu ailenin çatısı Türkiye Barolar Birliği’dir. Türkiye Barolar Birliği 79 baronun ve 80 bin avukatın arkasındadır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlığı, insan haklarını, özgürlük-leri temsil eden bütün değerözgürlük-leri, demokrasi, hukuk devleti ve üniter yapı büyük bir saldırı altındadır. Bu saldırıdan en ağır şekilde etkile-nen meslek, çağlar boyunca hak ve özgürlüklerin mücadelesinin öncü kuvveti, lokomotifi olmuş olan avukatlıktır. Adil yargılanma hakkına aykırı uygulamalar, her gün, ama her gün artarak devam etmektedir. Adalet mülkün temeliyse, mülk temelsiz kalmak üzeredir.

Savunma hakkı artık yalnızca siyasi davalarda değil, bütün dava-larda sıklıkla askıya alınmakta, avukat yargının kurucu unsuru olma-sına rağmen sistemin içindeki bir engel olarak görülmektedir. Avukat-lar müvekkillerinin hakAvukat-larını savunur. Bir avukat görevini yaparken kendini savunmak zorunda kalıyorsa, bu, hukuksuzluğun geldiği son noktadır. Bugün Türkiye’de geldiğimiz nokta işte budur.

Siyasi görüşleri, ideolojileri ne olursa olsun, kim olursa olsunlar, sadece mesleklerini icra ettikleri, savunma hakkını kullandıkları,

(2)

sa-Başkan’dan

8

vunma hakkını savundukları için haksız müdahaleyle karşılaşan mes-lektaşlarımızın sonuna kadar yanında olacağız.

Türkiye Barolar Birliği’nin; mesleği, ülkeyi ve hukukun üstünlü-ğünü ilgilendiren hiçbir konuda sessiz kalma, tepkisizliği meşrulaştır-ma hakkı yoktur. Türkiye Barolar Birliği hak ihlallerine karşı sessiz ve duyarsız kalamaz.

Geldiğimiz noktada, Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülme-miş sayıda avukat, gazeteci, sendikacı, öğretim üyesi, subay, millet-vekili, yerel yönetici, her kesimden muhalif duruş sergileyen aydın gerekçesiz olarak tutukludur, zindanlardadır. Yalnızca kaçma veya delilleri karartma tehlikesi karşısında uygulanabilecek tutuklama ted-biri, kişi özgürlüğünün değerini inkar eden, vicdanları yaralayacak şe-kilde keyfilik ve zulme dönüştürülmüştür.

Hak ve özgürlüklerin en önemli güvencesi olan avukat, yargının diğer kurucu unsurları başta olmak üzere idareciler, kolluk, kamu gö-revlileri ve hatta siyasi iktidar tarafından yargının önünde bir engel olarak görülmekte ve öyle muamele edilmektedir. Adil yargılanma hakkının ortadan kalktığını mahkemelerde haykıran sanık avukatla-rı, yaptıkları savunmalar sebebiyle soruşturulmakta ve yargılanmak-ta, adil yargılama talep eden baro yöneticileri kendilerini sanık olarak bulmaktadır.

Adliyelerde artık avukatları coplu, kalkanlı polisler karşılamakta-dır. Avukatlar savundukları müvekkillerinin kim olduğuna, aldıkları dava türlerine ve sorgularda müvekkillerine önerdikleri hukuki yar-dımlara göre fişlenmekte, yaptıkları savunmalar sebebiyle yargılan-maktadır.

Bütün bunların üzerine; 11 Haziran 2013 tarihinde İstanbul’da Çağlayan Adliyesi’nde 50’ye yakın meslektaşımız çevik kuvvet ve özel güvenlik görevlileri tarafından yerlerde sürüklenerek, üstleri baş-ları parçalanarak, darp edilerek, elleri kelepçelenerek dışarı çıkarılmış, otobüslere doldurulup Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüştür.

(3)

Başkan’dan

9

Meslektaşlarımız, Türkiye’deki Gezi Parkı olaylarında polisin uy-guladığı şiddeti protesto ettikleri ve bu şiddetin sorumluları hakkında savcıları göreve çağırdıkları sırada, kendileri şiddet mağduru olmuşlar-dır. Esasen, Çağlayan Adliyesi’nde yerlerde sürüklenen avukatlar de-ğil, adalet ve avukatların temsil ettiği yurttaşlar olmuştur. Avukatlara yönelik baskı ve şiddetin sorumluları hakkında gereğinin yapılması-nın takipçisi olacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.

Avukatlık Kanunu, Türkiye Barolar Birliği’ne “Hukukun

üstünlü-ğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik ka-zandırmak” görevini vermiştir. Avukatlar, barolar ve Türkiye Barolar

Birliği daima özgürlükler ve insan haklarından yana taraf olmuştur; bu uğurda, hukuki mücadeleye kararlılıkla devam edilecektir.

Bu çerçevede; Türkiye Barolar Birliği ve barolar olarak yetkilile-re geyetkilile-rekli uyarıları yaptık, meslektaşlarımıza ve yurttaşlarımıza uy-gulanan şiddetle ilgili olarak sorumlular hakkında suç duyurularında bulunduk, meslektaşlarımızın yaşadığı sistematik savunma hakkı ih-lalleriyle mücadele ettik, pek çok şehirde binlerce avukatın katıldığı yürüyüşler düzenledik, basın açıklamaları yaptık, toplumu daha da gerecek ve kutuplaştıracak bir “cadı avı” başlatılmaması konusundaki uyarılarımızı dile getirdik ve can kurtarmak için çırpınan gönüllü he-kimlere uygulanan baskıların karşısında durduk.

Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanıyla, Sayın Adalet Bakanıyla, sa-hadaki polislerimizle, onların amirleriyle de görüştük; demokratik protesto hakkını kullanan vatandaşlarımızla, gözaltına alınanlarla, yaralananlarla ve maalesef bu olaylar sırasında hayatlarını kaybeden-lerin aileleriyle de beraber olduk. Özgürlükleri hukuka aykırı şekilde kısıtlanan, gerek fiziksel gerek manevi olarak mağdur edilen yurttaş-larımızı kucakladık; hastanelerde, polis merkezlerinde, baro binala-rında, adliyelerde sabahladık; mağdurların ve mazlumların sığındığı güvenli bir liman, ayrıştırılmak istenen toplumu birleştiren güç olduk. Bizim yaptığımız; hem yurttaşlarımızın canlarının yanmasını önle-mek hem de devletin polisiyle halk arasına daha sonradan giderilmesi

(4)

Başkan’dan

10

mümkün olmayan bir nefret duvarının çekilmesini önlemeye çalışmak oldu. Biz, yetkililere, şiddete son vermeleri çağrısı yaparken, protesto hakkını kullanan yurttaşlarımıza da, şiddete başvuranları aralarına al-mamaları çağrısında bulunduk.

İçlerinden biri olmakla hayatım boyunca gurur ve geçtiğimiz sü-reçte yaşadıklarımızı düşündüğümde tarifsiz bir onur duyduğum, insanı; dinine, diline, mezhebine, ırkına, rengine, cinsiyetine bak-maksızın sadece insan olduğu için koruyan, haksızlıklara göğsünü siper eden meslektaşlarıma ve onların arkalarında zaptedilmez birer kale gibi dimdik duran Türkiye’nin bütün barolarına şükranlarımı sunuyorum.

Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu Türkiye Barolar Birliği Başkanı

Referanslar

Benzer Belgeler

“Davah tarafin hargtan muaf oldugu nispi karar ve Ham harcina tabi bir davada, dava agihrken yatinlan maktu karar ve Ham harcinin yeterli olup olmadigi, boyle bir davanm kismi

RES’lerin bölgede biyoçe şitliliğe zarar vereceğini dile getiren Kaçar, aşırı miktarda ağaç kesimi ve dev kanatların rüzgar ın hızını kesmesinden oluşan aerodinamik

Kaynak Hatice, Acar Hakan , Acar Yüksel Baykara, Kırımsoy Emrah, Aydın Murat, Antakyalıoğlı Şahin, Çocuk Adalet Sistemi Sosyal Çalışma Görevlileri İçin Başvuru Kitabı

Bu nedenle avukatın üzerine aldı- ğı her iş yahut yazılı görüşüne başvurulan her hu- sus hakkında düzenli dosya tutmasını emretmiştir (Av. Avukatın dosya

MADDE 12 – (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci

Hem başvuru sahipleri hem Kurumların Yetkili İdari Perso- neli ile yüzyüze görüşmek, saha ziyaretleri ile bilgi alabilmek, yerinde tetkik etmek, incelemelerde bulunmak, görüş

yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve CumhurbaĢkanlığı kararnamelerinde gösterilen Ģekil ve esaslara uygun olarak yerine

Madde 17- Eski yıllara ait pulları mutabakat temin edildikten ve Adalet Bakanlığı Müfettişlerince de denetlendikten sonra bir daha kullanılmasına olanak