• Sonuç bulunamadı

Konya ekolojik koşullarında Akman-98 bodur kuru fasulye çeşidinin verim ve verim unsurları ile besin elementleri içeriğine mangan uygulamasının etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konya ekolojik koşullarında Akman-98 bodur kuru fasulye çeşidinin verim ve verim unsurları ile besin elementleri içeriğine mangan uygulamasının etkisi"

Copied!
138
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KONYA EKOLOJĐK KOŞULLARINDA AKMAN-98 BODUR KURU FASULYE ÇEŞĐDĐNĐN VERĐM VE VERĐM UNSURLARI

ĐLE BESĐN ELEMENTLERĐ ĐÇERĐĞĐNE MANGAN UYGULAMASININ ETKĐSĐ

Aynur ÖZBAHÇE DOKTORA TEZĐ TOPRAK ANABĐLĐM DALI

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

KONYA EKOLOJĐK KOŞULLARINDA AKMAN-98 BODUR KURU FASULYE ÇEŞĐDĐNĐN VERĐM VE VERĐM UNSURLARI ĐLE BESĐN ELEMENTLERĐ ĐÇERĐĞĐNE MANGAN UYGULAMASININ ETKĐSĐ

Aynur ÖZBAHÇE DOKTORA TEZĐ TOPRAK ANABĐLĐM DALI

(3)
(4)

i

KONYA EKOLOJĐK KOŞULLARINDA AKMAN-98 BODUR KURU FASULYE ÇEŞĐDĐNĐN VERĐM VE VERĐM UNSURLARI ĐLE BESĐN ELEMENTLERĐ ĐÇERĐĞĐNE MANGAN UYGULAMASININ ETKĐSĐ

Aynur ÖZBAHÇE Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

Toprak Anabilim Dalı

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGĐN 2008, 121 Sayfa

Jüri: Prof. Dr. Sait GEZGĐN Prof. Dr. S. Rıfat YALÇIN

Prof. Dr. Saim KARAKAPLAN Prof. Dr. Mustafa ÖNDER Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGĐN

Bu araştırma, Konya ekolojik koşullarında 2006 ve 2007 yıllarında yetiştirilen Akman-98 fasulye çeşidine artan dozlarda topraktan (T; 0, 6, 9 ve 12 mg Mn/kg) ve yapraktan (Y; % 0, 0.2, 0.3 ve 0.4) uygulanan farklı manganlı gübrelerin (MS; MnSO4.3H2O, % 27 Mn ve ME; Mn-EDTA, % 12 Mn) bazı makro (N, P, K,

Ca ve Mg) ve mikro besin elementleri (Fe, Zn, Mn, Cu ve B) alımı ile verim ve verim unsurlarına (bitki boyu, bitkide bakla sayısı, baklada tane sayısı, bin tane ağırlığı ve protein) etkilerini belirlemek amacı ile yapılmıştır. Denemeler Tesadüf Bloklarında Bölünen Bölünmüş Deneme Deseni’nde 4 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Topraktan uygulamalar tek seferde banda tohum ekimi ile birlikte, yapraktan uygulamalar ise çimlenmeden sonraki 25. ve 35. günler olmak üzere iki seferde gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, Mangan uygulaması yaprağın toplam P, Ca, Fe, Cu ve B içeriklerini düşürürken; K, Zn ve Mn içeriklerini artırmıştır. Ayrıca uygulamalar ile yaprağın suda çözünebilir N, P, K, Ca, Mg, Fe, Zn, Mn, Cu ve B içerikleri arasında istatistiksel olarak bir fark bulunmazken, aktif demir içerikleri ile arasında önemli fark (p<0.05) bulunmuştur. Genel olarak verim ve çoğu verim unsurları açısından MS’ye göre ME ve her iki gübrenin de yapraktan uygulaması topraktan uygulamaya göre daha iyi sonuçlar vermiştir. En yüksek tane verimleri ilk yılda (278.34 kg/da) yapraktan uygulanan ME’nin % 0.2, ikinci yılda (309.21 kg/da) ise yine yapraktan uygulanan ME’nin % 0.3 dozlarında elde edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Mangan, fasulye, besin elementleri alımı, verim, verim unsurları.

(5)

ii

EFFECT OF MANGANESE APPLYING ON YIELD, YIELD COMPONENTS AND NUTRIENTS CONTENT OF AKMAN-98 DWARF DRY BEAN

VARIETY IN ECOLOGICAL CONDITIONS OF KONYA

Aynur ÖZBAHÇE Selcuk University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Soil Supervisor: Assist. Prof. Dr. Mehmet ZENGĐN

2008, 121 Pages

Jury: Prof. Dr. Sait GEZGĐN Prof. Dr. S. Rıfat YALÇIN Prof. Dr. Saim KARAKAPLAN

Prof. Dr. Mustafa ÖNDER

Assist. Prof. Dr. Mehmet ZENGĐN

This research was carried out to determine effects of different manganese fertilizers (MS; MnSO4.3H2O, 27 % Mn and ME; Mn-EDTA, 12 % Mn) and their

doses (0, 6, 9, 12 mg Mn kg-1 and 0, 0.2, 0.3, 0.4 %) applied to soil and leaf on some macro (N, P, K, Ca, Mg) and micro nutrients (Fe, Zn, Mn, Cu, B) absorption and yield, yield components (plant height, number of pod per plant, number of grain per pod, thousand grains weight and protein) of dwarf bean (Phaseolus vulgaris L. cv. Akman-98) grown under Konya ecological conditions in 2006 and 2007 years. Field experiments were conducted in the randomized blocks split plot design with four replications. Soil applications were supplied on band as single time in sowing and foliar treatments were sprayed two times in 25th and 35th days after emergency. According to the results, ME was generally better than MS and foliar spraying was also better than soil applications in both of fertilizers with respect to yield and most of yield components. While manganese application was decreasing total P, Ca, Fe, Cu and B contents of leaf, total K, Zn and Mn contents of the leaf was increased. In addition, while the difference among N, P, K, Ca, Mg, Fe, Zn, Mn, Cu and B contents dissolving in the water of the leaf and treatments was insignificant, active Fe contents of the leaf and treatments was significant (p<0.05), statistically. The highest grain yields were obtained by the dose of 0.2 % of ME sprayed to leaf in the first year (278.34 kg da-1) and that of 0.3 % of ME also sprayed to leaf in the second year (309.21 kg da-1).

(6)

iii

Bu araştırmanın tüm aşamasında vermiş oldukları her türlü yardım, ilgi, destek ve teşviklerinden dolayı danışman hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGĐN başta olmak üzere, tezimin her aşamasında yapmış oldukları yapıcı eleştirilerle katkıda bulunan Tez Đzleme Komitesi üyeleri Sayın Prof. Dr. Sait GEZGĐN ve Prof. Dr. S. Rıfat YALÇIN hocalarıma; denemede kullandığımız gübrelerin temininde yapmış oldukları katkıdan dolayı Doğer Kimya’ya, laboratuar analizlerinin yapılması hususunda enstitümüz laboratuarı çalışanları ile S.Ü. Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü ve Konya Ticaret Borsası Laboratuarı çalışanlarına, istatistik analizleri konusunda her türlü desteği veren Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Sayın Doç. Dr. Öner ÇETĐN ile Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. Đsmail KESKĐN hocalarıma teşekkürü bir borç bilirim.

Ve…

Akademik kariyerimin tüm aşamasında her türlü desteği esirgemeyen anneme ve babama,

Destek, teşvik ve fedakârlıklarından ötürü eşime ve biricik oğluma sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

(7)

iv

Çizelge 2.1. Toprakların Mn Đçeriklerine Göre Sınıflandırılması………6 Çizelge 2.2. Fasulye Yapraklarında Besin Elementlerinin Yeterlilik Sınırları…... 8 Çizelge 3.1. Konya Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Meteoroloji

Rasat Parkı Çok Yıllık (1971-2002) Đklim Değerleri……….………..16 Çizelge 3.2. Konya Meteoroloji Đl Müdürlüğü Rasat Parkı 2006-2007 Yılı

Đklim Değerleri………. 17 Çizelge 3.3. Deneme Topraklarının Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri………18 Çizelge 3.4. Deneme konuları………..19 Çizelge 3.5. Toprağa ve Yaprağa Uygulanan Mn Dozları………. 19 Çizelge 3.6. Deneme Alanına Verilen Sulama Suyu ve Su Tüketimi Miktarları… 21 Çizelge 3.7. Yıllar Đtibariyle Yapılan Bakım ve Mücadele Đşlemleri……… 22 Çizelge 4.1. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Azot Đçeriğine Ait Variyans Analiz Sonuçları ….……… 27 Çizelge 4.2. Yapraktan ve Topraktan Artan Dozlarda Uygulanan Değişik Manganlı

Gübrelerin Fasulye Yaprağının Bazı Toplam Makro Besin

Element Kapsamlarına Etkileri……….……….. 28 Çizelge 4.3. ‘G x U x D’ Đnteraksiyonunun Yaprağın Toplam Azot Kapsamına Etkisi

ve Duncan Gruplandırması……… 29 Çizelge 4.4. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Fosfor Đçeriğine Ait Variyans Analiz Sonuçları………... 32 Çizelge 4.5. Gübre Dozlarının Yaprağın Toplam Fosfor Đçeriğine Etkisi ve Duncan

Gruplandırması………... 32 Çizelge 4.6. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Potasyum Đçeriğine Ait Variyans Analiz Sonuçları…………. 33 Çizelge 4.7. ‘U x D’ Đnteraksiyonunun Yaprağın Toplam Potasyum Đçeriğine Etkisi

ve Duncan Gruplandırması…...……….………...34 Çizelge 4.8. Gübre Dozlarının Yaprağın Toplam Potasyum Đçeriğine Etkisi ve

Duncan Gruplandırması………35 Çizelge 4.9. Gübre Çeşidinin Yaprağın Toplam Potasyum Đçeriğine Etkisi ve Duncan

(8)

v

Çizelge 4.11. ‘G x U x D’ Đnteraksiyonunun Yaprağın Toplam Kalsiyum Değerlerine Etkisi ve Duncan Gruplandırması………... 38 Çizelge 4.12. Gübre Uygulama Şeklinin Yaprağın Toplam Kalsiyum Đçeriğine Etkisi

ve Duncan Gruplandırması………. 39 Çizelge 4.13. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Magnezyum Đçeriğine Ait Variyans Analiz Sonuçları………. 41 Çizelge 4.14. Gübre Çeşidinin Yaprağın Toplam Magnezyum Đçeriğine Etkisi ve

Duncan Gruplandırması……….. 42 Çizelge 4.15. Gübre Uygulama Şeklinin Yaprağın Toplam Magnezyum Đçeriğine

Etkisi ve Duncan Gruplandırması……….……... ………42 Çizelge 4.16. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Demir Đçeriğine Ait Variyans Analiz Sonuçları ………. 43 Çizelge 4.17. ‘G x U x D’ Đnteraksiyonunun Yaprağın Toplam Demir Đçeriğine Etkisi

ve Duncan Gruplandırması………. 44 Çizelge 4.18. Yapraktan ve Topraktan Artan Dozlarda Uygulanan Değişik Manganlı

Gübrelerin Fasulye Yaprağının Bazı Mikro Besin Element

Kapsamlarına Etkileri……….. 45 Çizelge 4.19. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Çinko Đçeriğine Ait Variyans Analiz Sonuçları ………. 46 Çizelge 4.20. ‘G x U x D’ Đnteraksiyonunun Yaprağın Toplam Çinko Đçeriğine Etkisi

ve Duncan Gruplandırması………. 48 Çizelge 4.21. Gübre Uygulama Şeklinin Yaprağın Toplam Çinko Đçeriğine Etkisi ve

Duncan Gruplandırması………. 49 Çizelge 4.22. Gübre Dozlarının Yaprağın Toplam Çinko Đçeriğine Etkisi ve Duncan

Gruplandırması……….... 49 Çizelge 4.23. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Mangan Đçeriğine Ait Variyans Analiz Sonuçları …………... 52 Çizelge 4.24. ‘G x U x D’ Đnteraksiyonunun Yaprağın Toplam Mangan Đçeriğine

(9)

vi

Çizelge 4.26. ‘G x U’ Đnteraksiyonunun Yaprağın Toplam Bakır Đçeriğine Etkisi ve Duncan Gruplandırması……….. 60 Çizelge 4.27. Gübre Dozlarının Yaprağın Toplam Bakır Đçeriğine Etkisi ve Duncan

Gruplandırması………. 61 Çizelge 4.28. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Bor Đçeriğine Ait Variyans Analiz Sonuçları ………. 62 Çizelge 4.29. ‘G x D’ Đnteraksiyonunun Yaprağın Toplam Bor Đçeriğine Etkisi ve

Duncan Gruplandırması………... 63 Çizelge 4.30. Gübre Uygulama Şeklinin Yaprağın Toplam Bor Đçeriğine Etkisi ve

Duncan Gruplandırması………... 63 Çizelge 4.31. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Suda Çözünebilir Azot Đçeriğine Ait Variyans

Analiz Sonuçları ………..……….. 65 Çizelge 4.32. Yapraktan ve Topraktan Artan Dozlarda Uygulanan Değişik Manganlı

Gübrelerin Fasulye Yaprağının Bazı Suda Çözünebilir Makro

ve Mikro Element Kapsamlarına Etkileri…………... 66 Çizelge 4.33. Yapraktan ve Topraktan Artan Dozlarda Uygulanan Değişik Manganlı

Gübrelerin Fasulye Yaprağının Toplam Besin Elementlerinin

Suda Çözünebilir Yüzdeleri……… 67 Çizelge 4.34. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Suda Çözünebilir Fosfor Đçeriğine Ait Variyans

Analiz Sonuçları ………. 68 Çizelge 4.35. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Suda Çözünebilir Potasyum Đçeriğine Ait Variyans

Analiz Sonuçları ………. 69 Çizelge 4.36. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Suda Çözünebilir Kalsiyum Đçeriğine Ait Variyans

Analiz Sonuçları ……… 70 Çizelge 4.37. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

(10)

vii

Yaprağının Suda Çözünebilir Demir Đçeriğine Ait Variyans

Analiz Sonuçları ……… 73 Çizelge 4.39. Gübre Dozlarının Yaprağın Suda Çözünebilir Demir Đçeriğine Etkisi ve

Duncan Gruplandırması………... 73 Çizelge 4.40. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Aktif Demir Đçeriğine Ait Variyans

Analiz Sonuçları ……… 74 Çizelge 4.41. ‘G x U x D’ Đnteraksiyonunun Yaprağın Aktif Demir Đçeriklerine Etkisi

ve Duncan Gruplandırması……… 75 Çizelge 4.42. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Suda Çözünebilir Çinko Đçeriğine Ait Variyans

Analiz Sonuçları ……… 76 Çizelge 4.43. ‘G x U’ Đnteraksiyonunun Yaprağın Suda Çözünebilir Çinko Đçeriğine

Etkisi ve Duncan Gruplandırması………..………..…… 76 Çizelge 4.44. Gübre Dozlarının Yaprağın Suda Çözünebilir Çinko Đçeriğine Etkisi ve

Duncan Gruplandırması……….. 77 Çizelge 4.45. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Suda Çözünebilir Mangan Đçeriğine Ait Variyans

Analiz Sonuçları ……… 78 Çizelge 4.46. Gübre Dozlarının Yaprağın Suda Çözünebilir Mangan Đçeriğine Etkisi

ve Duncan Gruplandırması………... 78 Çizelge 4.47. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Suda Çözünebilir Bakır Đçeriğine Ait Variyans

Analiz Sonuçları ……… 79 Çizelge 4.48. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

Yaprağının Suda Çözünebilir Bor Đçeriğine Ait Variyans

Analiz Sonuçları……….. 80 Çizelge 4.49 Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye

(11)

viii

Çizelge 4.51. Gübre Uygulama Şeklinin Tane Verimine Etkisi ve Duncan Gruplandırması……… 84 Çizelge 4.52. Gübre Dozlarının Tane Verimine Etkisi ve Duncan

Gruplandırması…… ……….. ………85 Çizelge 4.53. ‘G x D’ Đnteraksiyonunun Tane Verimine Etkisi ve

Duncan Gruplandırması……….. 85 Çizelge 4.54. ‘U x D’ Đnteraksiyonunun Tane Verimine Etkisi ve Duncan

Gruplandırması……….. 86 Çizelge 4.55. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Fasulye Bitki

Boyu Değerlerine Ait Variyans Analiz Sonuçları ………. 90 Çizelge 4.56. ‘G x D’ Đnteraksiyonunun Bitki Boyuna Etkisi ve Duncan

Gruplandırması……… 90 Çizelge 4.57. ‘U x D’ Đnteraksiyonunun Bitki Boyuna Etkisi ve Duncan

Gruplandırması……… 90 Çizelge 4.58. Gübre Uygulama Şeklinin Bitki Boyuna Etkisi ve Duncan

Gruplandırması………..….. 91 Çizelge 4.59. Gübre Dozlarının Bitki Boyuna Etkisi ve Duncan

Gruplandırması………... 91 Çizelge 4.60. Yapraktan ve Topraktan Artan Dozlarda Uygulanan Değişik Manganlı

Gübrelerin Fasulyede Verim Unsurlarına Etkileri………. 93 Çizelge 4.61. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Bitkide Bakla

Sayısı Değerlerine Ait Variyans Analiz Sonuçları. ……….. 97 Çizelge 4.62. G x U x D’ Đnteraksiyonlarının Bitkide Bakla Sayısına Etkisi ve

Duncan Gruplandırması ……….……….. 98 Çizelge 4.63. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Baklada Tane

Sayısı Değerlerine Ait Variyans Analiz Sonuçları ……….. 101 Çizelge 4.64. ‘G x U’ Đnteraksiyonunun Baklada Tane Sayısına Etkisi ve Duncan

Gruplandırması ………. 101 Çizelge 4.65. G x D’ Đnteraksiyonunun Baklada Tane Sayısına Etkisi ve Duncan Gruplandırması ……….………. 102

(12)

ix

Çizelge 4.67. Gübre Dozlarının Baklada Tane Sayısına Etkisi ve Duncan Gruplandırması ………... 103 Çizelge 4.68. ‘Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Bin Tane Ağırlığı Değerlerine Ait Variyans Analiz Sonuçları ………... 106 Çizelge 4.69‘G x U x D’ Đnteraksiyonlarının Bin Tane Ağırlığına Etkisi ve Duncan Gruplandırması ……….…... 107 Çizelge 4.70. Farklı Form, Şekil ve Dozlarda Uygulanan Manganın Tanenin Protein Đçeriğine Ait Variyans Analiz Sonuçları ……….………... 108

(13)

x

Şekil 4.1. Artan dozlarda yapraktan ve topraktan uygulanan farklı manganlı

gübrelerin fasulye yaprağının toplam azot içeriğine etkileri…………... 31

Şekil 4.2. ‘U x D’ interaksiyonunun fasulye yaprağının toplam potasyum içeriğine etkileri ………. 37

Şekil 4.3. Artan dozlarda yapraktan ve topraktan uygulanan farklı manganlı gübrelerin fasulye yaprağının toplam kalsiyum içeriğine etkileri………. 40

Şekil 4.4. Artan dozlarda yapraktan ve topraktan uygulanan farklı manganlı gübrelerin fasulye yaprağının toplam demir içeriğine etkileri……… 47

Şekil 4.5. Artan dozlarda yapraktan ve topraktan uygulanan farklı manganlı gübrelerin fasulye yaprağının toplam çinko içeriğine etkileri …………. 51

Şekil 4.6. Artan dozlarda yapraktan ve topraktan uygulanan farklı manganlı gübrelerin fasulye yaprağının toplam mangan içeriğine etkileri ………….59

Şekil 4.7. ‘G x U’ interaksiyonunun fasulye yaprağının toplam bakır içeriğine etkileri………...61

Şekil 4.8. ‘G x D’ interaksiyonunun fasulye yaprağının toplam bor içeriğine etkileri ……….……….. 64

Şekil 4.9. Artan dozlarda yapraktan ve topraktan uygulanan farklı manganlı gübrelerin fasulye tane verimine etkileri ………. 83

Şekil 4.10. ‘G x D’ interaksiyonunun fasulyenin bitki boyuna etkisi ……… 94

Şekil 4.11. ‘U x D’ interaksiyonunun fasulyenin bitki boyuna etkisi ……… 94

Şekil 4.12. Artan dozlarda yapraktan ve topraktan uygulanan farklı manganlı gübrelerin fasulye bitkisinin bakla sayısına etkileri……….. 100

Şekil 4.13. ‘G x U’ interaksiyonunun baklada tane sayısına etkileri ………. 104

Şekil 4.14. ‘G x D’ interaksiyonunun baklada tane sayısına etkileri ……… 104

Şekil 4.15. ‘U x D’ interaksiyonunun baklada tane sayısına etkileri ………. 105

Şekil 4.16. Artan dozlarda yapraktan ve topraktan uygulanan farklı manganlı gübrelerin fasulyede bin tane ağırlığına etkileri ……… 109

(14)

xi

Resim 4.1. Fasulye bitkilerinden genel görünüş………. 36

Resim 4.2. Mn-EDTA’nın yapraktan uygulandığı fasulyeler………. 54

Resim 4.3. Mn-EDTA’nın topraktan uygulandığı fasulyeler……….. 55

Resim 4.4. Mangan sülfatın yapraktan uygulandığı fasulyeler………... 56

Resim 4.5. Mangan sülfatın topraktan uygulandığı fasulyeler……….... 57

Resim 4.6. Manganlı gübre uygulanmamış fasulyeler ………... 88

Resim 4.7. Mangan uygulanmış fasulyeler……….. 89

Resim 4.8. Mn-EDTA’nın yapraktan uygulandığı fasulyelerin bakla ve tane görüntüleri……… 95

Resim 4.9. Mn-EDTA’nın topraktan uygulandığı fasulyelerin bakla ve tane görüntüleri ………... 95

Resim 4.10. Mangan sülfatın yapraktan uygulandığı fasulyelerin bakla ve tane görüntüleri……… 96

Resim 4.11. Mangan sülfatın topraktan uygulandığı fasulyelerin bakla ve tane görüntüleri……… 96

(15)

xii ÖZET…...……… i ABSTRACT……… ii ÇĐZELGE LĐSTESĐ………. iv ŞEKĐL LĐSTESĐ……….. x RESĐM LĐSTESĐ……….… xi ĐÇĐNDEKĐLER……… xii SĐMGELER………. xiv 1. GĐRĐŞ……….………. 1 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI……….... 5 2.1. Toprakta Mangan………. 5 2.2. Bitkide Mangan……… 6 3. MATERYAL VE METOD………. 15 3. 1. Materyal……… 15 3.1.1. Araştırma yeri ……… 15

3.1.2. Denemede kullanılan bitki çeşidi ……… 15

3.1.3. Araştırma yerinin iklim özellikleri……… 16

3.1.4. Araştırma yerinin toprak özellikleri……….. 17

3.2. Metot……… 18

3.2.1. Denemelerin kurulması………. 18

3.2.2. Denemelerin yürütülmesi……….………… 20

3.2.3. Toprak analiz metotları……….… 23

3.2.4. Bitki analiz metotları……… 24

3.2.5. Đstatistiksel analiz metotları……….……….… 25

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA……….………. 27

4.1. Mangan Uygulamasının Fasulye Yapraklarında Bazı Toplam Besin Elementi Đçeriklerine Etkisi ………... 27

4.1.1. Toplam azot ……….. 27

4.1.2. Toplam fosfor……… 30

4.1.3. Toplam potasyum ………. 33

(16)

xiii

4.1.7. Toplam çinko ……… 46

4.1.8. Toplam mangan ……… 50

4.1.9. Toplam bakır ……… 58

4.1.10. Toplam bor ………. 62

4.2. Mangan Uygulamasının Fasulye Yapraklarında Bazı Suda Çözünebilir Besin Elementi Đçeriklerine Etkisi ……….. 64

4.2.1. Suda çözünebilir azot ………. 64

4.2.2. Suda çözünebilir fosfor ……… 68

4.2.3. Suda çözünebilir potasyum……….. 69

4.2.4. Suda çözünebilir kalsiyum……… 70

4.2.5. Suda çözünebilir magnezyum………... 71

4.2.6. Suda çözünebilir demir………. 72

4.2.6.1. Aktif demir………. 74

4.2.7. Suda çözünebilir çinko………. 75

4.2.8. Suda çözünebilir mangan………. 77

4.2.9. Suda çözünebilir bakır……….. 79

4.2.10. Suda çözünebilir bor………... 80

4.3. Tane Verimleri ile Đlgili Sonuçlar ……… 81

4.4. Verim Unsurları ile Đlgili Sonuçlar ………. 87

4.4.1. Bitki boyu……….. 87

4.4.2. Bitkide bakla sayısı ……….. 97

4.4.3. Baklada tane sayısı ………... 99

4.4.4. Bin tane ağırlığı ……… 105

4.4.5. Tanede protein ……….. 108

5. SONUÇ VE ÖNERĐLER ……… 111

6. KAYNAKLAR……… 113

(17)

xiv OM : Organik madde G : Gübre MS : MnSO4.3H2O ME : Mn-EDTA U : Uygulama şekli T : Topraktan Y : Yapraktan D : Doz

ICP-AES : Inductively Coupled Plasma-Atomic Emission Spectrometer BB : Bitki boyu

BBS : Bitkide bakla sayısı BTS : Bitkide tane sayısı BTA : Bin tane ağırlığı

(18)

1. GĐRĐŞ

Bitki yetiştirme yeri olarak ilk akla gelen ortam topraktır. Bu yüzden, üretimi artırmak için ya yeni alanların açılması ya da birim alandan alınan ürünün artırılması gerekmektedir. Ancak artan dünya nüfusu, üretim alanlarının artırılmasına imkan vermemektedir. Bu durum, araştırıcıları birim alandan alınan ürün miktarını artırma yönünde çalışmalara zorlamaktadır. Elbette ki bunda, sadece nüfus artışı tek başına rol oynamamaktadır. Dünya nüfusu bu denli hızla artmasa bile tarım alanları erozyon, yanlış sulama ve gübreleme sonucu çoraklaşma, turizm ve yerleşim alanlarına dönüşme gibi nedenlerle de hızla azalmaktadır. Yeni yöntemler geliştirilmez ise tarım ürünleri miktarının, insanoğlunu besleyemeyecek sınıra düşeceği endişesi her geçen gün artmaktadır.

Bütün bunların yanı sıra, gelecekte dünya gübre üretiminin normal topraklı tarımın gübre ihtiyacını karşılayamayacağı korkusu da bilim adamlarını daha az ve daha etkin gübre kullanmakla gerçekleştirilebilecek yeni üretim yöntemleri geliştirmeye zorlamaktadır. Petrol krizinin dünyada her geçen gün büyüyeceği gerçeğinden, ihtiyaç duyulan gübre miktarlarının üretilemeyeceği kuşkusu da yaşanmaktadır. Bu sebeplerden dolayı; birim alandan alınan ürün miktarını ve kaliteyi artırmada çok önemli rol oynayan gübrelemenin daha etkin yapılabilmesi için yetiştirilecek bitkinin besin elementi isteği yanı sıra bitkinin geliştiği toprağın özellikleri de bir o kadar önemlidir. Bunun için toprak özelliklerine göre en uygun gübre çeşidi, miktarı, uygulama zamanı ve uygulanacak kısmın belirlenmesi amaçlanan verim ve kaliteye ulaşmada oldukça önemlidir.

Fasulye yüksek protein içeriğinın (% 18-30) yanı sıra fosfor, demir ve B1

vitamini bakımından da benzer gıdalar içerisinde ayrı bir öneme sahiptir. Tanesindeki protein, insan beslenmesinde elzem olan lösin, lisin, izolösin,

fenilalanin, valin, teronin, triptofan ve metiyonin gibi mutlak gerekli amino asitleri

ihtiva etmektedir (Önder ve Özkaynak 1994).

Fasulye ekili olduğu alana simbiyotik yolla 6.4 kg/da kadar azot bağlamaktadır (Dobereiner 1966, Kün ve ark. 2006). Böylece ekim nöbetinde yer alan fasulye kendinden sonraki ürüne azot ve kök organik maddesince zengin bir

(19)

toprak bıraktığından yeşil gübre olarak da kullanılabilmektedir. Havanın serbest azotunu toprağa bağlayabilme özellikleri hem çevrecilik hem de sürdürülebilir tarımın popülaritesinin arttığı günümüzde fasulye yetiştiriciliğinin önemini bir kez daha artırmaktadır.

Toplam fasulye ekim alanımızın % 61’ini, toplam fasulye üretimimizin de % 66’sını Konya ilinin de dahil olduğu 10 il karşılamaktadır. Đller arasında Konya, toplam 14 204 ha’lık ekim alanı ile birinci sırada yer almaktadır. Konya’yı Samsun, Kahramanmaraş, Erzincan, Karaman, Niğde, Kayseri, Kırşehir, Aksaray ve Malatya illeri takip etmektedir. Konya ilinin fasulye üretim miktarı 29 693 ton’dur (Anonymous 2008).

Bitkisel üretimde son yıllarda özellikle yüksek verimli çeşitlerin kullanılması, intensif tarım sistemleri ve alkalin reaksiyonlu topraklar Fe, Zn, Mn, Cu, B gibi mikro besin elementlerinin önemini daha da artırmıştır. Konya yöresi topraklarının da pH ve kireç içerikleri oldukça yüksek, organik madde miktarları ise düşüktür. Kireç özellikle fasulye, soya fasulyesi ve mısır gibi tek yıllık bitkilerin yetiştiriciliğinde önemlidir. Ancak fazla kireç de bu bitkiler için çok önemli olan Mn başta olmak üzere birçok mikro besin elementlerinin alınımını engellemektedir (Fageria ve Baligar 2001, Fageria 2002, Süzer 2007). Mangan noksanlığı genel olarak kaba tekstürlü, yüksek pH’lı, fazla kireçli, düşük ve yüksek organik maddeli ve zayıf drenajlı topraklarda ortaya çıkmaktadır (Mortvedt 2001, Mortvedt 2006, Kelling ve ark. 2006, Hodges 2006, Swiader 2006). Bitki dokularının Mn içeriği 10-20 ppm’den daha az olursa noksanlıklar görülmektedir (Swiader 10-2006). Konya yöresi toprakları gibi yüksek pH’lı ve kireçli topraklar fasulye başta olmak üzere

Leguminocea familyasına ait tür ve çeşitlerin yetiştiriciliğini sınırlandırmaktadır

(Fageria 2002, Fageria ve ark. 2002). Çünkü Mn noksanlığına en hassas bitkiler fasulye, soya fasulyesi, bezelye, marul, soğan, patates, sorgum, ıspanak, sudan çimi ve buğdaydır (Aktaş 1998, Schulte ve Kelling 1999, Mortvedt 2001, Teixeira ve ark. 2004, Hardy ve ark. 2005, Mortvedt 2006, Hodges 2006).

Noksanlık durumlarında kullanılacak gübre kaynakları ve içermiş oldukları Mn miktarları mangan karbonat (MnCO3) % 31, mangan-şelat (Mn-EDTA ) % 12,

(20)

41-68, mangan sülfat (MnSO4.3H2O) % 26-28, Mangan metoksifenilpropan

(MnMPP) % 10-22 ve mangan frit % 10-25 şeklindedir (Sezen 1995). Manganlı gübre kaynağı olarak mangan sülfat (MnSO4.3H2O) ve mangan şelat (Mn-EDTA)

kullanımı daha yaygındır. Her iki gübre de tam olarak çözünür ve yapraktan uygulamalarda etkilidir. Bununla birlikte topraktan uygulamalarda, manganın şelat formları mangan sülfat kadar etkili değildir (Sezen 1995; Schulte ve Kelling 1999). Toprağa uygulanan mangan içerikli çeşitli gübrelerin etkinlik sıraları MnSO4 > MnO

> MnCO3 > MnO2 > Mn-EDTA şeklinde gerçekleşmektedir (Sezen 1995).

Besin maddeleri arasındaki interaksiyon da tek yıllık bitkilerin verimini etkileyen önemli bir konudur. Đnteraksiyon pozitif veya negatif olabilir (Fageria ve ark. 1997). Toprak, bitki ve iklim faktörleri interaksiyonu etkiler. Bitkiler için optimum gübre dozları yanı sıra besin maddeleri miktarındaki kabul edilebilir miktarlar da önemlidir. Hatta interaksiyonlar çeşitten çeşide bile farklılıklar gösterebilmektedir (Robson ve Pitman 1983, Fageria 2002). Bu yüzden mikro besin maddelerinin tek yıllık bitkilerin beslenmesinde oynadığı rol çok karmaşık ve anlaşılması zor bir konudur.

Ülkemizin fasulye üretimi ve ihracatı alanında diğer ülkelerle rekabet edebilmesi veya en azından bulunduğu yeri koruyabilmesi, öncelikle kaliteli üretimin gerçekleştirilmesine bağlıdır. Tarımda kaliteli üretimin, üreticilere tarımsal tekniklerdeki yeniliklerin götürülmesi, benimsetilmesi ve gerek duyulan girdilerin zamanında ve etkin şekilde sağlanması ile ilişkili olduğu açıktır. Bunlara ek olarak üretimi yönlendirecek ve gerçekleştirecek olan üreticilerin eğitimleri ve yeniliklere olumlu bir şekilde yaklaşan bir yapıya kavuşturulması da son derece önem taşıyan bir husustur. Ancak bu şekilde birim alandan alınan ürünün verim ve kalitesini artırarak daha fazla kazanç elde edilebilir.

Ülkemizde, 2002-2006 yılları arasında fasulye üretimi alan olarak en fazla 2002 yılında 192 bin ha olarak gerçekleşmiştir. Aynı yılın üretim miktarı ise 250 bin ton olmuştur (Kün ve ark. 2006, Anonymous 2008).

Yıllara göre toplam fasulye tüketimimiz 186-245 bin ton arasında değişmektedir. Kişi başına tüketim miktarımız (2.88 kg/kişi), dünya ortalamasının (2.50 kg/kişi) üzerindedir (Dölekoğlu 2004, Kün ve ark. 2006).

(21)

Yörenin sulu alanlarında buğday, arpa, şeker pancarı başta olmak üzere ayçiçeği, mısır, nohut, fasulye, patates, soğan, kavun, karpuz ve yonca gibi kültür bitkileri; fasulye, patlıcan, biber, lahana gibi sebze türleri ile üzüm, elma, armut ve kiraz gibi meyveler yaygın olarak yetiştirilmektedir. Konya ilinde, 130 585 da alan üzerinde 21 072 ton’luk kuru fasulye üretimi yapılmakta ve dekara verim 161 kg/da olarak alınmaktadır (Anonymous 2008).

Fasulye yetiştiricileri doğal olarak yüksek verimli ve kaliteli çeşitler istemektedir. Diğer yandan üretim sorunlarının giderek büyüdüğü dünyada ülkemizin bu sorunların dışında kalması elbette ki mümkün değildir. Ülkemizde fasulye üretimi yapan kişi veya kuruluşlar, üretim ve işleme teknikleri yönünden çok gelişmiş olan ülkeler ile rekabet ederek ürünlerini satabilmek için yoğun çabalar göstermektedir. Bu ülkeler ile rekabet edebilmemiz ancak maliyeti düşük ve kalitesi yüksek olan üretim ile gerçekleştirilebilir. Arzu edilen hedeflere ulaşabilmek için üretimin her aşamasına ait yoğun araştırmaların yapılması gerekmektedir.

Đşte bu tez çalışması ile fasulye yetiştiriciliğinde son derece önemli olan mangan mikro besin elementinin topraktan ve yapraktan uygulanması ile verim ve kaliteyi artıran en uygun gübre çeşidi, uygulama şekli ve dozunu bulmak hedeflenmiştir. Mangan ile diğer makro ve mikro besin elementleri arasındaki antagonistik ve sinerjik etkiler tespit edilmiştir. Uygulamaların verim ve verim unsurları üzerine etkileri bitki boyu, bitkide bakla sayısı, baklada tane sayısı, bin tane ağırlığı ve protein içeriği ile belirlenmiştir. Minimum maliyetle daha kaliteli ürün elde edebilme yöntemini geliştirmek ve üreticinin gübre ve gübreleme programına fasulye yetiştiriciliği için önemli yeni bir gübre kaynağı ve dozu kazandırmak hedeflenmiştir.

(22)

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI

2.1. Toprakta Mangan

Gelişme ortamına ilave edilen Mn bitkinin Mn ve Zn alımını artırırken, Ca ve Fe alımını azaltmaktadır (Chinnery ve Harding 1980).

Toprakta bulunan mangan, ferromanganezli kayaların ayrışması ile meydana gelir. Noksanlığın nedeni çoğunlukla toprak pH’sının yüksek olmasıdır. Ayrıca bir dereceye kadar toprakta bulunan Ca, Mg ve Fe gibi elementlerin dengesizce bulunması da noksanlığı tetikler. Mangan toprakta Mn+2, Mn+3 ve Mn+4 değerlikli iyonlar şeklinde bulunur (Güzel 1982).

Topraklarda Mn; değişebilir mangan, mangan oksit, organik mangan ve demirli mangan silikat mineralleri şeklinde bulunur. Topraklarda mangan, Mn++ iyonu şeklinde olduğunda bitkiler tarafından alınabilir. Manganın topraktaki reaksiyonu karmaşıktır. Mevcut Mn konsantrasyonu toprak pH’sı, organik madde içeriği, nem ve havalanmadan etkilenmektedir (Schulte ve Kelling 1999).

Mangan noksanlığı genellikle pH’sı > 6.5-6.8 olan topraklarda ortaya çıkar. Mangan toksisitesi ise pH < 5.5 olduğunda görülür (Hardy ve ark. 2005, Schulte ve Kelling 1999, Swiader 2006). Toprakta pH’nın bir birim yükselmesi ile Mn noksanlığı 100 kat artmaktadır (Schulte ve Kelling 1999).

Toprakta yarayışlı Mn miktarı 10 ppm’in altında olduğunda Mn uygulaması tavsiye edilmektedir. Toprakta organik madde içeriği % 6’dan fazla ise Mn uygulaması pH derecesine bağlı olarak değişmektedir. Şayet pH 7’den fazla ise Mn uygulaması önerilmektedir (Schulte ve Kelling 1999).

Yetiştiriciler inorganik ve şelat formundaki Mn’lı gübre formlarını serpme usulü, banda ve yapraktan püskürtme olmak üzere üç farklı yöntemle uygulamaktadırlar. Serpme usulü uygulamalar da özellikle yüksek pH, fazla kireç ve yüksek organik madde içeriğinden dolayı Mn hızla fiksasyona uğrar. Toprak partikülleri ile birleşerek yarayışlı miktarının azalmasına yol açtığından serpme usulü uygulamalar tavsiye edilmez (Lindsay 1972, Aktaş 1998, Schulte ve Kelling 1999).

(23)

Banda uygulamalar daha etkilidir. Yapraktan püskürtmeler diğer yöntemlerden çok daha etkilidir. Ancak bu etki kısa sürelidir ve bilhassa noksanlık çok şiddetli olduğunda ilave başka uygulamalara da ihtiyaç duyulabilmektedir (Teixeria ve ark. 2004, Swiader 2006, Kelling ve ark. 2006, Mortvedt 2006, Hodges 2006). Yapraktan uygulama yapılacaksa; optimum tepkiye ulaşabilmek için 2 veya 3 kez uygulama tavsiye edilmektedir (Schulte ve Kelling 1999).

Doğada mangan; oksit, karbonat ve silikat formlarında bulunur. Mangan tabiatta çok yaygın olarak bulunan mikro besin maddelerindendir. Topraklarda bulunan toplam Mn konsantrasyonları 3000-4000 ppm arasında değişir (Schulte ve Kelling 1999, Hodges 2006). Ancak, bu miktarın çoğu henüz bitkilerin kullanabileceği formda değildir (Schulte ve Kelling 1999). Topraklardaki toplam Mn’dan bitkiler yararlanamaz. Bitkiler için ekstrakte edilebilir, yani elverişli Mn miktarı önemlidir (Hodges 2006).

Lindsay ve Norvell (1978) toprakta 1 ppm’lik Mn içeriğini yeterli sınır değer kabul ettikleri halde, FAO (1980) Mn için bu değeri 14-50 ppm olarak benimsemektedir. Toprakların organik madde içeriğine göre Mn içerikleri sınıflandırılması ise Çizelge 2.1’de verilmiştir. Organik madde içeriği % 6’dan daha az olan toprakların Mn içeriği 10 ppm’den düşük olursa Mn bakımından fakir toprak grubuna girmektedir (Kelling ve ark. 2006).

Çizelge 2.1. Toprakların Mn Đçeriklerine Göre Sınıflandırılması Mn (ppm)

OM içeriği (%) Düşük Optimum Yüksek

< 6.1 0-10 11-20 20 >

> 6.1 6.0 < 6.0-6.9 6.9 >

2.2. Bitkide Mangan

Mangan ile P-Ca-Fe ve Cu arasında antagonistik bir ilişki varken, K ve Zn ile de sinerjik bir etki bulunmaktadır (Dokiya ve ark. 1968, Dahdoh 1997).

(24)

Mangan bitkide fotoliz olayını, dolayısıyla fotosentezi etkileyerek protein ve lipid sentezlerine katılır ve böylece birçok enzim faaliyetlerini etkiler. Özellikle hücreleri toksik oksijen radikallere karşı koruyan süperoksit dismutaz enzim yapısında rol oynar ve sonuçta bitkilerin büyüme ve gelişmelerini etkiler (Romheld ve Marschner 1991).

Fasulyelerde Mn noksanlığında, damarlar arasında kloroz oluşumu ilk belirtidir. Noksanlık ilk önce genç yapraklarda ortaya çıkar. Damarlar daima yeşil kalırken damarlar arasındaki kloroz, daha sonra beyazımsı-gri bir renk alır. Eksikliğin şiddetlenmesi ile kahverengileşen yapraklar dökülür (Lindsay 1972, Mengel ve Kirkby 1982, , Marschner 1997, Aktaş 1998, Schulte ve Kelling 1999, Mortvedt 2001, Lynch 2007).

Mangan ve Fe arasında antagonistik bir etki vardır. Bitki dokularında Mn konsantrasyonu artarsa Fe absorbsiyonu azalmaktadır. Birçok bitkinin sağlıklı gelişimini sürdürebilmesi için dokularda Fe/Mn oranının 1.5-2.5 veya 1.5-3 arasında olması gerekmektedir. Eğer oran > 2.5-3 olursa Fe toksisitesi semptomları ortaya çıkmakta, < 1.5 olursa da Mn toksisitesi belirmektedir. Mangan ile P, Ca ve B arasında da antagonistik etkileşimler söz konusudur (Twyman 2004, Hodges 2006).

Fasulye bitkisinde Mn ile diğer bazı besin elementlerinin miktarları Çizelge 2.2’de verilmiştir. Dokularda Mn, 40-100 ppm arasında ise yeter seviyede olduğu kabul edilir (Jones ve ark. 1991, Bergmann 1992, Bennett 1994, Gov 2001, Hochmuth ve ark. 2004).

Bitkilerde Mn, birçok olayda rol oynamaktadır. Klorofil üretimi ile ilgili olarak bazı enzim sistemlerinde katalizör olarak görev aldığı gibi organik asit, karbonhidrat, fosfor ve azot metabolizmalarında da etkilidir (Serafinchon 1998, HodGiss 2004, Mortvedt 2006, Hodges 2006, Paul 2007). Mangan, nitratın amonyuma indirgenmesini hızlandırarak protein sentezinde görevlidir ve fotosentez olayı ile de ilgilidir. Bazı enzim bileşenleriyle solunum ve protein sentezinde de rol alır (Hodges 2006).

(25)

Çizelge 2.2. Fasulye Yapraklarında Besin Elementlerinin Yeterlilik Sınırları Element Düşük (<) Sınır Yeterli Yüksek (>) Aşırı

(%) N 3.00 - 3.00-6.00 6.00 - P 0.25 - 0.25-0.50 0.50 - K 2.00 - 2.00-4.00 4.00 - Ca 0.50 - 0.50-2.00 2.00 - Mg 0.25 - 0.25-0.70 1.00 - (ppm) Fe 25 - 50-300 300 - Zn 30 - 30-70 70 - Mn 9.00 10-19 40-100 100-249 500 Cu 5 - 7-15 20 - B 15 - 25-75 75 150

Noksanlığın mekanizması ne olursa olsun, yüksek toprak pH’sından kaynaklanan Mn eksikliğinin üç şekilde düzeltilebileceği ifade edilmiştir. Đlk olarak; topraktaki kireçten dolayı kaynaklanan oluşumu engellemek için pH’nın 6.2-6.4 arasında tutulması gerektiği vurgulanmıştır. Bunun için de elementel kükürt uygulaması gerektiği belirtilmiştir. Uygulama tohumun yakınına ve banda yapılmalıdır. Mangan noksanlığını önleyecek ikinci yol olarak da, mangan sülfat gibi çözünebilir Mn tuzlarının dekara 3.4-6.8 kg dozunda başlık gübresine katılarak banda verilmesidir. Diğer yol olarak da, gelişmekte olan kültür bitkilerindeki noksanlık durumlarında yaprağa uygulanması tavsiye edilmiştir. Bunun için; dekara 0.55-1.10 kg MnSO4 100 l suda eritilerek uygulamanın noksanlığı 3-4 gün içinde

gidereceği belirtilmiştir (Güzel 1982).

Domates bitkisiyle su kültüründe yapılan bir çalışmada B ve Mn arasındaki interaksiyon araştırılmıştır. Bor eksikliği durumunda bitki kökleri tarafından Mn alımının arttığını, B fazlalığı durumunda ise bitki köklerinde Mn nispi hareketliliğinin azaldığı belirlenmiştir (Garate 1984).

Mısır’da; Cu içeriği 3.30 ppm, Mn içeriği 0.10 ppm ve Zn içeriği de 0.25 ppm olan, killi ve 7.5 pH’lı topraklarda bir tarla denemesi yürütülmüştür. Giza-3 fasulye

(26)

çeşidi tohumları 1981’de 8 Nisan ve 1982 yılında da 7 Mart tarihinde ekilmiştir. Bitkilere gerçek ikinci, dördüncü ve altıncı yapraklar oluştuğunda 3 kez yapraktan uygulama yapılmıştır. Denemede Cu dozu olarak 10, 20, 40 ppm, Mn ve Zn dozları olarak da 25, 50 ve 100 ppm uygulanmıştır. Tesadüf Blokları Deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak kurulan denemede tüm parsellere 7.7 kg N, 11 kg P2O5 ve 8.4 kg

K2O/da dozları verilmiştir. Sonuç olarak; Cu, Mn ve Zn’nun yapraktan uygulanması

vejetatif gelişme, boğumlar arası uzunluk, yaprak sayısı ve tam çiçeklenme dönemindeki taze ve kuru ağırlık üzerine etki etmemiştir. Bunun yanı sıra; tüm muameleler kontrol uygulamasına göre, çiçeklenme süresini 3 ile 7 gün artırmıştır. Bitkilere yapraktan yapılan 40 ppm Cu, 25 ppm Mn ve 25-50 ppm Zn uygulamaları bitki başına çiçek sayısını, meyve bağlama oranını ise diğer uygulamalara göre 10-20 ppm Cu ve 25 ppm Zn uygulaması artırmıştır. Mikro besin maddesi uygulamalarının bakladaki tane sayısı ve net verime etkisi düşük olmuştur. Bitki başına bakla sayısı daha fazla olan muamelelerdeki bitkilerin bakladaki tane sayısının en az olduğu gözlenmiştir. Kontrol uygulamasına göre 100 ppm Mn uygulaması yapılan bitkilerin 100 tane ağırlığı daha fazla olmuştur. Ancak diğer muamelelerde bu oran azalmıştır. Toplam kuru tohum verimini 20 ppm Cu, 100 ppm Mn ve 50-100 ppm Zn uygulamaları önemli derecede artırmıştır. Kontrol uygulamasına göre 100 ppm Mn uygulaması kuru tane verimini % 31-38 oranlarında artırmıştır. Bu artışın bitkideki bakla sayısı artışından değil, tohum indeksi artışından ileri geldiği ifade edilmiştir (Gabal ve ark. 1985).

Sera koşullarında allüviyal kumlu bir toprakta yetiştirilen börülce ile ilgili yapılan bir araştırmada bor seviyesindeki artışla birlikte börülce bitkisinin mangan konsantrasyonun 120 ppm’den 172.5 ppm’e yükseldiği belirlenmiştir (Singh ve Singh 1990).

Yapraklara püskürtme yolu ile Mn uygulamasında dekara sülfat formunda 560 g Mn’ın 170 g şelat formundaki Mn’a eşdeğer olduğu bildirilmiştir (Sezen 1995).

Konya ekolojik koşullarında tarla fasulyesinin tuz-su ve verim ilişkilerinin belirlenmesi üzerine yapılan bir çalışma da ilk yıl bitkiye 350.8 mm, ikinci yıl ise 445.9 mm su uygulanmıştır (Bahçeci 1995).

(27)

Kireçli ve alkalin topraklarda yetiştirilen arpa bitkisine manganlı gübrelemenin etkisini araştırmak amacı ile bir deneme yürütülmüştür. Sonuçta Mn gübrelemesi ile daha iyi kök ve gövde oluşumu elde edilmiştir. Ancak Mn’lı gübrelemenin toplam N konsantrasyonuna etkisinin önemli olmadığı bulunmuştur (Tong ve ark. 1996).

Fasulyenin Mg ile Mn, Zn, Cu, Fe gibi mikro besin elementleri arasındaki etkileşimleri belirlemek ve fasulyenin farklı kısımlarında bunların konsantrasyonlarını tespit etmek amacıyla Carioca çeşidinde bir deneme yürütülmüştür. Fasulye bitkileri düşük (2.4-24.3 mg/L), standart (48.6 mg/L) ve yüksek seviyelerde Mg (72.9-97.2 mg/L) ihtiva eden saksılarda yetiştirilmiştir. Deneme Tesadüf Blokları Deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Uygulamalara çimlenmeden sonraki 25. günde başlayarak, 14 günde bir toplam 5 uygulama yapılmıştır. Sonuçta; 48.6 mg/L’nin altında Mg seviyesinde yetişen bitkilerin kök, gövde ve yapraklarında Mg konsantrasyonunun daha düşük; yapraklarda ise Cu konsantrasyonunun daha düşük; yapraklarda Zn konsantrasyonunun daha fazla ve kontrol bitkilerine göre, köklerde Mn konsantrasyonunun daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. 97.2 mg/L Mg konsantrasyonunda yapraklarda Mg konsantrasyonunun daha fazla; gövdede Cu ve köklerde ise Mn konsantrasyonunun daha düşük olduğu belirlenmiştir. Köklerde Mn ve Mg konsantrasyonlarının daima ters etki gösterdiği anlaşılmıştır (Boaro ve ark. 1999).

Brezilya’da fasulye, çeltik, mısır, soya fasulyesi ve buğdayın Cu ve Mn gibi mikro besin maddelerinin yeterlilik ve toksik seviyelerini belirlemek amacıyla 10 sera denemesi yürütülmüştür. Bakır sülfat olarak 0, 2, 4, 8, 16, 32, 64 ve 96 mg Cu/kg, mangan sülfat ile de 0, 10, 20, 40, 80, 160 ve 320 mg Mn/kg şeklinde toprağa uygulanmıştır. Sonuçta; yeterli Mn fasulye ve mısırda 12 mg/kg, pirinçte ise 2 mg/kg olarak tespit edilmiştir. Yeterli Cu fasulyede 2 mg/kg, çeltik ve mısırda 3 mg/kg ve buğdayda 12 mg/kg olarak belirlenmiştir. Toprakta Mn 112 mg/kg’a ulaştığında fasulye için toksik etkiye sebep olduğu gözlenmiştir. Fasulye dokularında yeterli Mn seviyesi 400 mg/kg, toksik seviye ise 1640 mg/kg olarak saptanmıştır. Bu sonuçlara göre, maksimum ürün için bitki dokularında ve toprakta Mn’ın yeterlilik ve toksik seviyeleri ürünlere bağlı olarak farklılıklar göstermiştir (Fageria 2001).

(28)

Brezilya’da Zn, Mn ve Cu’ın fasulye, çeltik ve mısırın sürgün kuru madde verimi ve makro ve mikro besin maddesi alınımı üzerine etkisini belirlemek amacıyla 6 sera denemesi yürütülmüştür. Çinko toprağa 0, 5, 10, 20, 40, 80 ve 120 mg/kg, mangan 0, 10, 20, 40, 80, 160, 320 ve 640 mg/kg ve bakır ise 0, 2, 4, 8, 32, 64 ve 96 mg/kg dozlarında uygulanmıştır. Sonuç olarak; Zn çeltiğin, Mn fasulye ile mısırın ve Cu ise çeltik ile fasulyenin verimini artırmıştır. Fasulyede Zn uygulamaları N, Mg ve Cu alınımını artırmış, P alınımını ise azaltmıştır. Mısırda Mn uygulaması Mg, Zn ve Fe alınımını artırmış, Ca alınımını ise azaltmıştır. Ayrıca fasulyede Mn uygulamaları K, Zn ve Mn alınımını artırmış ve Fe, Ca, P ve Cu alınımını ise azaltmıştır. Mangan uygulamaları ile Mg içeriği arasındaki fark önemli bulunmamıştır. Bakır uygulamalarının da bitki çeşidi ve dozlara göre makro ve mikro besin maddesi içeriklerini pozitif ve negatif olarak etkilediği anlaşılmıştır (Fageria 2002).

Mangan noksanlıklarında dekara 800 g MnSO4/20 L su çözeltisinin yapraktan

püskürtülmesi ile 4-5 günde yaprakların yeşilleneceği rapor edilmiştir. Manganın şelat formlarının da aynı derecede etkili olacağı ancak, sülfatlı formlara göre 10 kat daha pahalı olduğu belirtilmiştir. Düşük dozlarda şelatlı mangan uygulamalarının da etkili olmayacağı ifade edilmiştir (Staff 2002).

Fasulye bitkisine yapraktan Mn ve Zn uygulamalarının etkisini belirlemek amacıyla iki sera ve bir tarla denemesi yürütülmüştür. Sera denemeleri; 5x5 faktöriyel düzende Tesadüf Blokları Deneme desenine göre ve 3 tekerrürlü olarak planlanmıştır. Mangan 0, 7.5, 15, 30 ve 60 g/da ve çinko ise 0, 5, 10, 20 ve 40 g/da dozlarında çimlenmeden sonraki 25. ve 35. günlerde yapraktan püskürtülerek uygulanmıştır. Arazi denemesi ise Tesadüf Blokları Deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak planlanmış ve sera denemelerindeki muameleler uygulanmıştır. Sonuçta; Mn ve Zn uygulamalarının bitki yüksekliği, baklada tane sayısı, bitkide bakla sayısı ve verimi artırdığı tespit edilmiştir. Kontrol uygulamasına göre 31.5 g Mn/da ve 28 g Zn/da uygulamalarının verimi % 60 oranında artırdığı gözlenmiştir (Teixeria ve ark. 2004).

Yüksek kireçli bir toprakta buğdayın gelişimi üzerine N ve Mn’ın etkisini belirlemek amacı ile bir araştırma yapılmıştır. Deneme 5 faktöriyel deneme deseninde kurulmuş olup azot 0, 50 100, 200 ve 400 mg/kg, mangan ise 0, 15 ve 30

(29)

mg/kg dozlarında uygulanmıştır. Sonuç olarak; N uygulamaları ile kuru madde içeriğinde ve N, Mn, Fe, Zn ve Cu alınımında bir artış kaydedilmiştir. Mn uygulamalarında ise hem kuru madde içeriğinde hem de N, Zn ve Cu konsantrasyonu ve alınımında önemli bir etki elde edilmemiştir. Bununla birlikte Mn uygulamaları Mn ve diğer elementlerin alınımını artırmıştır (Parvizi ve ark. 2004).

Fasulye, asma ve domatesin ancak yeterli Mn seviyesinden faydalanabilecekleri belirtilmiştir. Toprak analiz sonuçlarına göre Mn seviyesi düşük ise serpme şeklinde 1130 g Mn/da, toprak pH’sının yüksekliğinden dolayı eksiklik görülüyorsa 57 g Mn/da dozunda yapraktan uygulama ve noksanlık şiddetli ise 10 gün ara ile 2 kez yapraktan uygulamanın yapılması önerilmiştir (Hardy ve ark. 2005). Yapraktan Mn ve Zn uygulamalarının fasulyenin fizyolojik tohum kalitesi ve besin maddesi içeriği üzerine etkisini belirlemek amacıyla faktöriyel düzende, Tesadüf Blokları Deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak bir deneme yürütülmüştür. Mangan 0, 7.5, 15, 30 ve 60 g/da ve çinko ise 0, 5, 10, 20 ve 40 g/da dozlarında çimlenmeden sonraki 25. ve 35. günlerde yapraktan püskürtülerek uygulanmışlardır. Tohumlardaki mevcut besin maddesi içeriği ve tohumların fizyolojik kalitesi belirlenmiştir. Sonuçta; Mn ve Zn’nun yapraktan uygulanması fasulye tanelerindeki Mn ve Zn içeriğini lineer olarak artırmıştır. Tohumların N, P, B ve Cu içeriği Mn ve Zn uygulamalarından etkilenmiştir. Elektriksel iletkenlik testi ile Mn gübrelerinin tohumların fizyolojik kalitesini etkilediği tespit edilmiştir. Fasulye tohumlarının fizyolojik kalitesine Zn uygulamalarının etki etmediği görülmüştür (Teixeira ve ark. 2005).

Mikro besin maddelerinin görsel semptomlarını belirlemek amacıyla Đris hibrit fasulye çeşidinde bir sera denemesi yürütülmüştür. Bor, Cu, Fe, Mn, Mo ve Zn çözeltilerinde bitkiler yetiştirilmişlerdir. Sonuç olarak; noksanlık semptomları genellikle B, Fe ve Mn’sız muamelelerde belirlenmiştir. Noksanlık belirtilerinin önce Fe ve Mn eksikliğinde ortaya çıktığı, bunları B noksanlığının izlediği tespit edilmiştir. Bitkilerin kuru madde verimi sırasıyla Fe > Mn > B eksikliğinden etkilendiği bildirilmiştir (Lange ve ark. 2005).

Kışlık buğdayda yapraktan uygulanan B, Mn ve Zn’nun güneş yanıklığı üzerine etkisini tespiti amacıyla 2 yıl boyunca arazi denemesi yürütülmüştür. Bor her

(30)

iki yılda da yapraklarda görülen lezyon oluşumunu azaltmıştır. Mn ve Zn uygulamalarında ilk yılda önemli farklılık olmazken, ikinci yılda Zn uygulamasında azalma gözlenmiştir. Süt oluşumu safhasında ise en düşük lezyon oluşumu Mn uygulanan bitkilerde gözlenmiştir. Mangan ve B uygulamalarında bayrak yaprak alanında ve verim unsurlarında önemli bir farklılık elde edilmemiştir. Bu elementlerin uygulamaları ile fiziksel temel özellikler üzerine etkiler belirlenememiştir (Simoglou ve Dordas 2005).

Mangan noksanlıklarında; banda uygulamalarda MnSO4’tan 340 g Mn/da,

MnO’den 567 g Mn/da, Mn-EDTA’dan 57-114 g Mn/da; yapraktan uygulamalarda MnSO4’tan 114 g Mn/da, MnO’den 340 g Mn/da, Mn-EDTA’dan 11.3-28.3 g

Mn/da; serpe usulü uygulamalarda ise MnSO4’tan 1134 g Mn/da veya MnO’den

2835 g Mn/da önerilmiştir (Swiader 2006).

Mangan sülfatın ekim esnasında 226-1130 g Mn/da dozunda tohumlara karıştırılarak uygulanmasının özellikle peat topraklarda çok etkili olduğu bildirilmiştir. Bununla birlikte, yine sülfat formunda 113 g Mn/da olarak yapraktan püskürtmenin de çok etkili olduğu belirtilmiştir. Serpme usulü uygulamalar hem ekonomik olmadığından hem de manganın toprakta çok çabuk yarayışsız forma dönüşmesi sebebiyle tavsiye edilmemiştir (Panchuk 2006).

Zayıf drenajlı veya kireç uygulanmış alkalin topraklara çiçeklenme başlangıcında dekara 30 L suda eritilen 0.5 kg MnSO4 çözeltisini birkaç kez

vermenin yararlı olacağı tavsiye edilmiştir (Plancquaert 2006).

Çeşitli noksanlık durumlarında uygulanacak mangan miktarının 113 ile 2835 g Mn/da arasında değişeceği bildirilmiştir. Asidik gübrelerin banda uygulanması tavsiye edilmiştir. Yapraktan yapılacak uygulamaların da eksikliği gidermede çok etkili olduğu belirtilmiştir (Mortvedt 2006).

Sıra usulü veya tohumları çatlatılarak ekimi yapılan bitkilere banda uygulamalar önerilmiştir. Hızlı toprak fiksasyonundan dolayı serpme şeklinde Mn uygulamasının etkili olmadığı vurgulanmıştır. Mangana fazla miktarda ihtiyaç duyan ürünlere banda 565 g MnSO4/da veya 90 g Mn-EDTA/da; orta düzeyde ihtiyaç

(31)

edilmiştir. Yapraktan ise 113 g MnSO4/da veya 17 g Mn-EDTA/da dozlarında

püskürtmeler önerilmiştir (Kelling ve ark. 2006).

Mangan noksanlıklarında toprak gruplarına ve uygulama yöntemlerine göre öneride bulunulmuştur. Tüm toprak tiplerine (mineral, mineral-organik ve organik) göre banda 340 g Mn/da, serpme usulü 1130 g Mn/da ve yapraktan 57 g Mn/da uygulamasının etkili olacağı belirtilmiştir. Yapraktan uygulamalarda miktarların 20 L su ile karıştırılarak verilmesi önerilmiştir (Hodges 2006).

Bitki besin maddeleri, bitkinin büyümesi ve normal gelişmesi için gerekli olan ve kendi fonksiyonları yönünden başka hiçbir kimyasal elementin yerlerini dolduramadığı elementlerdir. Tarım yoğunlaştıkça ve besin elementi eksikliğinin ciddiyeti ve miktarı arttıkça besin elementleri arasındaki etkileşimlerin önemi de artmaktadır. Bitki beslenmesinde önemli bir yeri bulunan borun N, Ca, Mg, Fe ve Mn ile antagonistik; P, K, S, Zn ve Cu ile de sinerjik etkileşiminin olduğu belirlenmiştir (Gezgin ve Hamurcu 2006).

(32)

3. MATERYAL VE METOD

3.1. Materyal

3.1.1. Araştırma yeri

Denemeler, Konya il merkezinin 10 km güneyinde yer alan Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü arazisinde yürütülmüştür. Enstitü arazisi ve Konya ili; yüzölçümü 5.4 milyon ha olan Konya Kapalı Havzasının orta güneyinde yer almaktadır. Söz konusu havza Orta Anadolu Bölgesi’nde 36051’–39029’ kuzey enlemleri ile 31036’–34052’ doğu boylamları arasında bulunmaktadır. Havzayı kuzeyde Sakarya ve Kızılırmak, doğuda Kızılırmak ve Seyhan, güneyde Doğu Akdeniz, batıda Antalya ve Akarçay Havzaları çevrelemektedir. Denemelerin kurulduğu arazi de dahil olmak üzere havza topraklarının çoğunluğu kireç bakımından zengin, ağır bünyeli ve yüksek pH’lı allüviyal karakterli aridisol topraklardır (Anonymous 1978).

3.1.2. Denemede kullanılan bitki çeşidi

Denemeler Konya yöresinde en fazla yetiştiriciliği tavsiye edilen tescilli bodur Akman-98 fasulye çeşidi ile yürütülmüştür. Çeşit; sertifikalı, Akman-98 ismi ile tescilli kuru fasulye çeşididir. Yarı sarılıcı olarak gelişen, 60-70 cm boylanan 115-125 günde olgunlaşan iri bir çeşittir. Baklada tane sayısı 3-5 adettir. Tane rengi beyaz ve şekli dermasondur. Virüs ve bakteriyel hastalıklara dayanıklıdır. Diğer fasulye çeşitlerine nazaran biraz daha geççi bir çeşittir (Anonymous 2006).

(33)

3.1.3. Araştırma yerinin iklim özellikleri

Konya Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü meteoroloji rasat parkında 1971-2002 yılları arasında ölçülen uzun yıllara ait ortalama iklim değerlerinden bazıları Çizelge 3.1’de verilmiştir.

Konya’da hakim iklim karasal iklimdir. Kış mevsimi sert ve soğuk, yazları sıcak ve kurak geçer. Uzun yıllar ortalamasına göre, vejetasyon periyodu boyunca ortalama sıcaklık 19.30 oC’dir. Maksimum sıcaklık ortalaması 36.84 oC, minimum sıcaklık ortalaması ise 1.34 oC olmuştur. Toplam yağış vejetasyon süresince 93.80 mm olup, en yağışlı dönem mayıs ayı olarak kaydedilmiştir. Mayıs ayında en yüksek seviyede olan nispi nem, haziran ve temmuz aylarında düşmüştür (Çizelge 3.1).

Çizelge 3.1. Konya Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü Meteoroloji Rasat Parkı Çok Yıllık (1971-2002) Đklim Değerleri

A Y L A R ĐKLĐM

PARAMETRELERĐ Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ortalama Ortalama Sıcaklık (oC) 15.3 19.5 22.6 21.7 17.4 19.30 Maksimum Sıcaklık (oC) 33.5 39.5 39.5 37.2 34.5 36.84 Maks. Ort. Sıcaklık (0C)* 22.2 26.7 30.2 30.0 26.3 27.08 Minimum Sıcaklık (oC) -3.1 2.2 5.7 4.2 -2.3 1.34 Min. Ort. Sıcaklık (oC)* 8.5 12.8 16.1 15.5 11.2 12.82 Yağış (mm) 46.4 28.0 6.2 6.4 6.8 93.80**

Buharlaşma (mm) 154.0 194.3 240.8 224.7 155.5 969.30**

Ortalama Nispi Nem (%) 57.3 50.1 43.6 45.6 50.4 49.40 Ort. Rüzgar Hızı (m/s) 2.3 2.3 2.6 2.3 1.8 2.26 *

Değerler 1975-2007 yıllarına aittir **Değerler toplama aittir.

Çizelge 3.2’de denemenin yürütüldüğü 2006 ile 2007 yıllarının vejetasyon dönemlerine ait iklim verileri sunulmuştur. Buna göre, vejetasyon periyodu boyunca ortalama sıcaklık yıllar itibariyle sırasıyla 21.28 oC ile 22.56 oC olarak ölçülmüştür. Maksimum sıcaklık sırasıyla 33.80 oC ile 35.16 oC, minimum sıcaklık ise 28.26 oC ile 29.02 oC olarak kaydedilmiştir. Toplam yağış yıllar bazında 48.1 mm ile 42.2 mm olup, en fazla yağış 2006 yılında eylül, 2007 yılında da mayıs ayında alınmıştır. Nispi nem 2006 yılında ağustos, 2007 yılında ise temmuz ayında en düşük seviyede

(34)

olurken, her iki yılın vejetasyon dönemlerinde mayıs ayında en yüksek seviyeye çıkmıştır.

Çizelge 3.2. Konya Meteoroloji Đl Müdürlüğü Rasat Parkı 2006-2007 Yılı Đklim Değerleri

AYLAR ĐKLĐM

PARAMETRELERĐ Yıllar Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ortalama

Uzun Yıllar Ort. 2006 16.2 22.0 23.2 26.8 18.2 21.28 19.30 Ort. Sıcaklık (0C) 2007 19.1 22.7 25.4 25.6 20.0 22.56 2006 32.4 34.8 33.2 37.6 31.0 33.80 36.84 Maks. Sıcaklık (0C) 2007 31.5 35.8 37.3 37.0 34.2 35.16 2006 23.0 29.1 29.5 34.3 25.4 28.26 27.08 Maks. Ort. Sıc. (0C) 2007 26.0 28.7 31.9 31.7 26.8 29.02 2006 4.0 7.1 12.4 14.2 8.7 9.28 1.34 Min. Sıcaklık(0C) 2007 5.0 10.8 13.7 13.2 6.9 9.92 2006 9.8 14.8 16.7 19.3 11.9 14.50 12.82 Min. Ort. Sıc. (0C) 2007 11.7 16.2 14.6 18.9 12.6 14.80 2006 17.9 9.9 0.3 0.0 20.0 48.10* 93.80* Yağış (mm) 2007 16.3 15.9 0.4 6.0 4.1 42.20* 2006 155.0 228.0 220.1 288.3 132.0 1023.40* 969.30* Buharlaşma (mm) 2007 - - - - - 2006 59.2 43.4 45.2 39.9 55.0 48.54 49.40 Ort. Nispi Nem (%)

2007 43.4 40.1 29.1 34.6 35.3 36.50

2006 1.5 2.1 2.2 1.9 1.9 1.92 2.26 Ort. Rüzgar Hızı (m/s)

2007 1.5 1.6 1.7 1.5 1.3 1.52 *

Değerler toplama aittir.

3.1.4. Araştırma yerinin toprak özellikleri

Denemelerin yürütüldüğü Konya Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü arazisi toprakları derin profilli, killi, killi tın bünyeli allüviyal topraklardır. Taban suyu sorunu olmayıp, elverişli su tutma kapasitesi 170 mm/m dolaylarındadır. Ayrıca söz konusu toprakların su alma hızı 8-10 mm/saat arasında değişmektedir.

Deneme yerinin toprak özellikleri Çizelge 3.3’de verilmiştir. Buna göre, deneme yeri toprakları yıllar itibariyle yüksek pH’lı (7.90-7.80), düşük tuzlu (0.93-0.97 dS/m), çok fazla kireçli (% 25.08-25.05), fakir organik maddeli (% 1.86-1.16) ve ağır bünyeli (killi-tın) topraklardır. Deneme alanı toprağı P, K, Ca, Mg bakımından yeterli iken, Fe, Zn ve Mn bakımından fakirdir. Mangan içeriği 2006

(35)

yılında 2.30 ppm ve 2007 yılında ise 2.54 ppm olarak tespit edilmiştir. Denemenin ilk yılında topraktaki K içeriği 289.7 ppm ve Mg içeriği 46.63 me/L, ikinci yılında ise bu değerler sırasıyla 451.6 ppm ve 5.87 me/l olarak belirlenmiştir.

Çizelge 3.3. Deneme Topraklarının Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri

Yıl Derinlik (cm) pH EC (dS/m) CaCO3 (%) OM (%) Bünye HA (g/cm3) Doyg. (%) TK (%) SN (%) P2O5 (ppm) K2O (ppm) 2006 0-30 7.90 0.93 25.08 1.86 CL 1.48 59.40 29.99 19.11 29.72 289.7 2007 0-30 7.80 0.97 25.05 1.16 CL 1.48 55.00 29.99 14.03 39.44 451.6 Çizelge 3.3. (Devam) Yıl Derinlik (cm) Ca++ (me/l) Mg++ (me/l) Fe (ppm) Zn (ppm) Mn (ppm) Cu (ppm) B (ppm) 2006 0-30 3.07 46.63 2.17 0.36 2.30 1.29 0.26 2007 0-30 3.08 5.87 3.84 0.30 2.54 1.02 0.28 3.2. Metot 3.2.1. Denemelerin kurulması

Deneme iki yıllık (2006-2007) olarak, tarla şartlarında mayıs ayında Tesadüf Bloklarında Bölünen Bölünmüş Pareseller Deneme Deseninde ilk yıl 3 ikinci 4 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Ekim esnasında tohumlar güneş ışığı almayan bir ortamda Rhizobium phaseoli bakteri kültürü ile 1/100 oranında karıştırılarak ekilmiştir. Tohumlar hafifçe ıslatılarak bakteri kültürünün tohumlara iyice karışması sağlanmıştır.

Manganlı gübreler (G) olarak; MS (MnSO4.3H2O; % 27 Mn) ve

ME (Mn-EDTA; % 12 Mn) kullanılmıştır.

Uygulama şekli (U) topraktan (T) ve yapraktan (Y) olmak üzere iki farklı yolla yapılmış ve topraktan uygulamalar ekimle birlikte tek seferde banda uygulanmıştır. Yapraktan uygulamalar ise çıkıştan sonraki 25. ve 35. günlerde olmak

(36)

üzere iki kez her bir seferinde aşağıda belirtilen dozların (D) yarısı oranında püskürtme şeklinde yapılmıştır. Denemenin ana ve alt konuları Çizelge 3.4’de gösterilmiştir.

Çizelge 3.4. Deneme konuları A- Ana Konular

(Gübreler)

B-Alt Konular (Uygulama Şekli)

C-Alt Alt Konular (Doz) ME MS Y T 0 1 2 3

Denemenin her iki yılına ait topraktan ve yapraktan gübreleme dozları Çizelge 3.5’de verilmiştir. Buna göre denemenin ikinci yılı topraktan uygulama konularına bir doz (9 mg Mn/kg) daha eklenerek 0, 6, 9 ve 12 mg Mn/kg olacak şekilde oluşturulmuştur. Aynı şekilde ikinci yıl yapraktan uygulama konularına da bir doz (% 0.3) daha eklenerek % 0, 0.2, 0.3 ve 0.4 şeklinde uygulanmıştır.

Çizelge 3.5. Toprağa ve Yaprağa Uygulanan Mn Dozları Topraktan

(mg Mn/kg)

Yapraktan (%) Dozlar

1. Yıl 2. Yıl 1. Yıl 2. Yıl

0 0 0 0 0

1 6 6 0.2 0.2

2 - 9 - 0.3

3 12 12 0.4 0.4

Toprak analiz sonuçlarına göre eksik olan gübre miktarları aşağıdaki form ve miktarlarda ekim esnasında tamamlanmıştır;

Amonyum sülfat (% 21 N) formunda (5 kg N/da) Demir (FeH-EDTA; % 9 Fe) (3 kg/da) ve

Çinko sülfat (ZnSO4.7H2O; % 23 Zn) (3 kg/da).

Denemede mibzer ile sıra usulü ekim yapılmış ve çimlenme sonrası çapalama esnasında zayıf bitkiler teklenmiştir. Sıra arası mesafeler 70 cm, sıra üzeri mesafeler

(37)

ise 25 cm olacak şekilde ayarlanmıştır. Bloklar arasında da 3 m boşluk bırakılmıştır. Ekimde parsel boyutları 3.5 m x 4 m (14 m2), hasatta ise 2.1 m x 3 m (6.3 m2) şeklinde olmuştur. Hasatta parsel kenarlarından birer sıra kenar tesiri olarak bırakılıp ortadaki 3 sıra, parsel uçlarından ise 0.5’er m kenar tesiri olarak bırakılıp 3 m uzunluğundaki sıralar hasat edilmiştir.

3.2.2. Denemelerin yürütülmesi Toprak hazırlığı ve ekim

Tarla denemelerinde deneme yerleri sonbaharda derince sürülmüş, ilkbaharda ikinci bir toprak işleme aleti ile ekime hazırlanmıştır. Ekim öncesi, sıra arası ve sıra üzeri mesafelere uygun olarak ekim yerleri hazırlanmıştır. Ekimler ise 2006 yılında 22 Mayısta, 2007 yılında 7 Mayısta yapılmıştır. Bodur fasulye çeşidi için 40x50 cm mesafelerde ekim uygun olmasına rağmen (Önder ve Özkaynak 1994) hasat boyunca her türlü kültürel işlemler makine ile yapılacağından ekimde sıra arası mesafeler 70 cm, sıra üzeri mesafeler ise 25 cm olarak ayarlanmıştır (Vural ve ark. 2000, Tunar 2002). Hafifçe ıslatılmış 100 kg tohuma 1 kg Rhizobium phaseoli bakterisi güneş ışığı görmeyen bir ortamda iyice karıştırılmış ve daha sonra ekim yapılmıştır.

Sulamalar

Fasulye bitkisine her iki yılda da can suyu hariç 4 sulama suyu verilmiştir. Sulama suyu Bahçeci (1995)’nin önermiş olduğu sulama suyu miktarından hesapla bitkinin suya ihtiyaç duyduğu dönemler dikkate alınarak yapılmıştır. Aşağıda belirtilen dönemlerde toplam olarak; ilk yılda 416.0 mm, ikinci yılda ise 433.6 mm su verilmiştir (Çizelge 3.6);

1. Çimlenme döneminde; ekim döneminden sonra çimlenme başladığında ilk sulama yapılmıştır.

2. Çıkıştan çiçeklenmeye kadar olan dönem; bitkiler 5-6 gerçek yapraklanma olduğunda ikinci su verilmiştir.

3. Meyve bağlamadan hasada kadar olan dönem; bu dönemde gelişmiş olan bitkilere 10 gün ara ile üçüncü ve dördüncü sulamalar yapılmıştır.

(38)

Sulamalar arasında özellikle bakla tutumu esnasında çiçeklerin kurumaması için sisleme şeklinde ara sulamalar yapılmıştır. Bu sulamaların miktarları toplanarak 2. ve 3. sulamaya eklenmiştir.

Çizelge 3.6. Deneme Alanına Verilen Sulama Suyu ve Su Tüketimi Miktarları (mm) Sulama Sayısı 1. Yıl 2. Yıl

Çıkış suyu 32 40 Yağış 48.1 38.6 1. Sulama 80 80 2. Sulama 96 100.8 3. Sulama 112 116.8 4. Sulama 96 96

Sulama suyu miktarı 416.0 433.6

Hasattan 20 gün öncesinde sulama kesilmiştir. Sulamalarda yağmurlama sulama metodu kullanılmıştır. Sulama süresi boyunca sistem basıncı 2 atm’de tutulmuştur. Başlık debilerinden (16 mm/sa) ve sulama sürelerinden hareketle sulama suyu miktarları hesaplanmıştır.

Gübreleme

Ekim öncesinde konu uygulamalı gübrelemede ve deneme alanı toprak örneğinde yapılan analizler sonucu eksik olan besin elementleri amonyum sülfat (% 21 N), demir EDTA (% 9 Fe) ve çinko sülfat (% 23 Zn) formları ile banda uygulanmıştır.

Bakım ve mücadele

Ekimden önce yabancı ot ilacı ile arazi ilaçlanmıştır. Bitkiler ilk gerçek yapraklarını çıkardıktan sonra teklemenin yapılarak sıra üzeri mesafenin ayarlandığı dönemde bir defa çapalanmıştır. Her iki yılda da yapılan tüm bakım ve mücadele işlemleri Çizelge 3.7’de gösterilmiştir. Tohum ekimi ilk yıl 22 Mayıs 2006, ikinci yıl ise 07 Mayıs 2007 tarihinde yapılmıştır. Hasat ise birinci yıl 4 Eylül’de, ertesi yılda 23 Ağustos’ta gerçekleştirilmiştir. Denemenin ilk yılında vejetasyon periyodu için geçen süre 105 gün, ikinci yılında ise 108 gün kadar sürmüştür.

(39)

Çizelge 3.7. Yıllar Đtibariyle Yapılan Bakım ve Mücadele Đşlemleri

Bakım ve Mücadele 1. yıl 2.Yıl

Yabancı ot ilaçlaması 12.05.2006 24.04.2007

Diskaro ve kombi-kürüm 12.05.2006 24.04.2007

Sulama (ilk yıl 48 mm) (ikinci yıl 40 mm) 18.05.2006 02.05.2007 Banda, konu uygulamalı gübreleme 20.05.2006 04.05.2007

Tohum ekimi 22.05.2006 07.05.2007

Çıkış suyu 25.05.2006 09.05.2007

Çimlenme başlangıcı 29.05.2006 14.05.2007

Dana burnu zararlısı için insektisit 02.06.2006 18.05.2007

1. sulama 09.06.2006 25.05.2007

Çapalama ve tekleme 12.06.2006 30.05.2007

Kırmızı örümcek ilaçlaması 14.06.2006 01.06.2007 I. Yapraktan Mn’lı gübre uygulaması 23.06.2006 08.06.2007

2. Sulama 30.06.2006 04.06.2007

II. Yapraktan Mn’lı gübre uygulaması 03.07.2006 18.06.2007 Kırmızı örümcek ilaçlaması 07.07.2006 20.06.2007 Analizler için yaprak örneklemesi 19.07.2006 04.07.2007 Tam çiçeklenme ve bakla bağlama 20.07.2006 05.07.2007

3. Sulama 26.07.2006 09.07.2007

Kırmızı örümcek ve tohum sineği ilaçlaması 01.08.2006 11.07.2007

4. Sulama 14.08.2006 02.08.2007

Hasat 04.09.2006 23.08.2007

Taneleme ve tartım 15.09.2006 03.09.2007

Hasat

Baklalar % 80 kuruduğunda hasat bir defada yapılmıştır. Bitkiler 4-5 gün kadar açık havada örtü üzerinde kurutulmuş olup daha sonra taneleme işlemi gerçekleştirilmiştir.

Toplam verim

Hasattan sonra hassas terazi ile tartım kg olarak yapılıp parsel verimleri dekara (kg/da) çevrilmiştir.

Şekil

Çizelge 2.2. Fasulye Yapraklarında Besin Elementlerinin Yeterlilik Sınırları   Element  Düşük (&lt;)  Sınır  Yeterli  Yüksek (&gt;)  Aşırı
Çizelge  4.1.  Farklı  Form,  Şekil  ve  Dozlarda  Uygulanan  Manganın  Fasulye  Yaprağının Azot Đçeriğine Ait Variyans Analiz Sonuçları
Çizelge  4.2.  Yapraktan  ve  Topraktan  Artan  Dozlarda  Uygulanan  Değişik  Manganlı  Gübrelerin  Fasulye  Yaprağının  Bazı  Toplam  Makro  Besin Element Đçeriklerine Etkileri
Şekil 4.1. Artan dozlarda yapraktan ve topraktan uygulanan farklı manganlı gübrelerin fasulye yaprağının toplam azot içeriğine etkileri
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Törenlere, sanatçının eşi Gül Sunal, çocukları Ali ve Ezo Sunal, babası Mustafa Sunal, annesi Saime Sunal, Kardeşleri Cengiz ve Cemil Sunal, sanatçı arkadaşları Ercan

Alzheimer hastal›¤›nda yafl›n neden bu kadar önemli bir risk faktörü oldu- ¤uyla ilgili olarak, bu güne kadar, yal- n›zca birkaç spekülasyon yap›lm›fl.. Bu

Son on yıllarda örgüt ve yönetimle ilgili olarak kalite çemberleri, iş ya­ şamının kalitesi, toplam kalite yönetimi, tam zamanında üretim, sıfır hata ile

Böylece, Fuar alanına, dolaylı olarak da kentimize, alan kazandırabilmek fikri akademik bir araştır- ma konusu olarak ele alınmıştır. Güzel is- tanbul'umuzun tarihsel

Analiz edilen 30 pestisit için metodun tayin limiti 0,020 µg/L ile 0,1 µg/L arasında olup, geliştirilen metot içme- kullanma suyu, içme suyu, doğal kaynak suyu ve

Cephe malzemesi olarak koyu renkli satıhlarda siyah mıcırlı taraklı sıva, açık renk bandlarda ise beyaz çimentolu silme

İslam’ın imparatorlukta- ki yerini ve uygulanmasını merkezî devletin, tebaa üzerindeki otoritesine meşruiyet kazandırabilmek için, tümüyle pragmatik sebeplerle yaptığı bir

yüzyıl Avrupa bilim ve sanat düşüncesinde ya- şanan ve “Bilim Devrimi” olarak adlandırılan gelişmeler yaygın kanaatin aksine başka coğrafyalarda kategorik olarak