• Sonuç bulunamadı

Kitaplar:Zoraki Diplomat

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kitaplar:Zoraki Diplomat"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K i t a p l a r

ZORAKİ Dİ PL OMA T

M U Z A F F E R

U Y G U N E R

Y

akup Kadri Karaosmanoğ-lu’nun diplomatlık anıları­ nı anlattığı Zoraki Diplo­ mat adlı kitabı ikinci defa basıl­ dı (1). îlkin 1955 yılında basılan kitapta elçiliğe atanması, Tiran (1934 - 1935), Prag (1935 - 1939), La Haye (1939 - 1940), Bern (1942 -1949), Tahran (1949 - 1951) ve ikinci defa Bern elçilikleri anıla­ rına yer verilmiştir. Karaosman- oğlu, anılarını yalnız anı olarak yazmamış, ilginç olanları belirt­ miştir.

Tiran’a atandığı sıralarda Karaosmanoğlu milletvekilidir ve Kadro dergisi çıkarmaktadır. Bu dergi için epeyce konuşul-' muştur. Bazılarına göre sosyalist bir dergidir bu, bazılarına göre ise bizim gerçeklerimizi yansıt­ mağa çalışan bir dergi. Fakat, ne olursa olsun bu derginin çev- resindekilerle ilgili olarak beli­ ren bazı fikirler Atatürk’e kadar ulaşır, Atatürk de pek sevdiği Karaosmanoğlu’nu bu işten sıyı­ rabilmek için onu Tiran’a gön­ dermeğe karar verir. Konunun Atatürk'e ulaşmasında hoş olma­ yan bazı yönler vardır, yazar bunları uzun uzun anlatıyor ki­ tabında. Ankara’dan, Ankara’nın o zamanki havasından ayrılmak güç görünür yazara. Bunun ya­ nında çok önemli bir görev olan elçilik de güç görünür ona:

«Halbuki, ben elçilik mesle­ ğine ayak bastığım güne kadar Diplomat denilen adamı, böyle bir görüş ve buluş kabiliyetine sahip sanırdım. Mektep sırala- rinda okuduğum Tarihi Siyasî fıkraları ve bu fıkraların kahrar manian bende, o çeşit insanlann

bir altıncı duyusu olduğu kanaa­ tini uyandırmıştı. Bunlar, bence, en kesin bir zaferden bir «hezi­ m et» ve en açık, en belli bir «he- zimet»ten bir zafer kokusunu al­ masını biliyordu. Bazan da, önü­ ne geçilmez gibi görünen ters hâdiseler selini, kısa bir sözle durduruverınek, hafif bir hare­ ketle geriye çevirmek hünerini gösteriyordu. Metternich, Avru- payı saran Büyük İnkılâp hamle­ sini böyle durdurmuştu. Talley­ rand, yere serilmiş Fransa’yı dimdik böyle ayağa kaldırmış ve mahkûm sandalyasmdan hâkim koltuğuna böyle oturtmuştu. Bu ne sihir, ne keramettir?» (s. 41)

Fakat, zamanla görür ki du­ rum böyle değildir. B ir çok yer­ lerde diplomatların nasıl yanıl­ dığını, ileriye doğru bazı tah­ minlerinin nasıl yanlış çıktığını belirtir. Bu arada meslekten ye­ tişmemiş elçilere karşı takınılan olumsuz tavrı da pek güzel gös­ terir. Yazar zamanla görür ki el­ çilik bir takım usullerin tutsa­ ğıdır. Kırtasiyecilik, protokol kuralları birer dem ir zincirdir.

Karaosmanoğlu, gittiği ülke­ lerin sosyal hayatına fazlaca eği- lemiyor. Bu, belki de, protokol kurallarının duvarını aşmağa im­ kân bulamamasından ileri gel­ mektedir. Bunun gibi o ülkelerin sanat hayatına da değinemiyor. Sosyal hayata en çok değindiği bölüm Tiran bölümüdür diyebi­ liriz. Onun dışındaki bölümler­ de diplomatlıkla ilgili hususlar daha ağır basmaktadır. Tiran’da diplomatlığa pek fazla ısınama- mış olmasiyle açıklanabüir mi bu, bilmem? Zaten, o sıralarda

Rahmetli İbrahim Alâeddin Gövsa’- nın çizgisiyle: Yakup Kadri Karaos­

manoğlu

Avrupada esmeğe .başlayan sa­ vaş yelleri de onun dikkatini Al­ man hazırlıklarına çekmektedir. Bu yüzden, Prag bölümünde can çekişen Çek hükümetlerini, Be- nes’in durumunu, Südet Alman­ ları ile ilgili olayları ve Çekoslo­ vakya’nın Almanlar tarafından işgalini anlatır. Aynı durum La Haye bölümünde de görülür. Bombardımanlar, yıkıntılar, göç­ ler bu bölümün konularıdır. An­ kara’da bulunduğu 1940 - 1942 yıl­ larında da Almanlarla ilgili olay­ lara geniş yer verir. Von Papen’- in oynadığı önemli rolü iyice be­ lirtir, Türkiye’nin durumuna bi­ raz ışık tutar. Bern’deki günleri­ ni de bir takım olaylar doldu­ rur. Fakat İsviçre’nin çeşitli yön­ lerini belirtir bu arada. Savaş sırasında alman tedbirler, halkın tutumu, İsviçre’nin dayandığı te­ meller üzerine eğilip bilgi verir. Tahran anılarının çoğunluğu bi­ nanın ve yazlık bina ile bahçe duvarlarının onarılmasına ayrıl­ mıştır. Ancak, diplomatlıkla ilgi­ li bazı ince noktaları da ustalık­ la belirtir bu anılarında. İkinci defa Bern’e gidişinin hikâyesi okuyucuya pek fazla bir şey söy­ lemiyor. Bunlar, diplomasi mes­ leğinin bazı karanlık, çapraşık yönleridir. Ancak, yazar, bu mes­ lekte bir takım kuralların tut­ saklığını belirtmek istediğinden bu hususa da geniş yer vermiştir.

Karaosmanoğlu, diplomatla­ rın bu kuralları ile alay etmek­ tedir. Bazı sayfalarda bunu iyi­ den iyiye görüyoruz. Yukarıya aldığımız kısa parça bunu göste­ rir sanırım.

21

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi * n n 1 s 1 1 6 6 7 0 0 6 *

Referanslar

Benzer Belgeler

Atatürk çok sade bir kahvaltı alışkanlığı vardı kahvaltıda bir iki dilim ekmek ile bir bardak ayran veya bir kâse yoğurt tüketirdi... Atatürk’ün en sevdiği yemeklerin

Tablo 1’de koroner arter hastalığı için düzeltilebilir ve düzeltilemeyen risk faktörleriniz verilmiştir.. Koroner arter hastalığı için

This study aimed to investigate the effects of the square field size and distance to the isocenter on the neutron contamination emitted by an Elekta Versa HD medical linear

a) Okulun ilk yıllarının çocukların kendi zihinsel kapasitelerini geliştirmeleri açısından önemlidir ve öğrencilerin kendi yetenekleri ile ilgili

「花茶殿」為林安泰古厝改建而成,為中國傳統四合院閩式風格建築,格局嚴謹、雕刻典雅,初 建於清乾隆 48 年(約西元

該館於空間改造期間並未閉館,而是採 取半開放的方式運作,相當不易,因此

Selim burada nişan talimleri yaptığı 1790 yılında aynı zamanda yeni sofalar ve bir büyük havuz da inşa ettirmişti.. Bu sofanın kar­ şısındaki yamaçtaki