• Sonuç bulunamadı

Yerli ve küresel kültür arasında Türkiye’de kültür politikası üretmek

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yerli ve küresel kültür arasında Türkiye’de kültür politikası üretmek"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türk Edebiyatı

AYLIK FİKİR VE SANAT DERGİSİ

74

ARALIK 2017 SAYI 530

G

ünümüz dünyasında kültür ve sanat üretimi piyasa ekonomisiyle sıkı bir ilişki içindedir. Bir ülkenin kültürel ve sanatsal ürünlerinin küresel pazarlardaki konumu ve payı hem yerel kültürün küre-selleşme düzeyi, hem de kültürel hegemonya ile irtibatlıdır. Kültürel ve sanatsal ürünler, belli aktörler eliyle kültür endüstrisinin arz ve talep dengeleri içinde farklı bağlamlara taşınır ve bu süreçte alışveriş ve etkileşime girerler. Kültürel ve sanatsal üretimler değer ve bağlamdan münezzeh olmadıkları için et-kileşimler, dünya görüşü ve kimlikler üze-rinden bir küresel rekabete de kapı arala-maktadır. Zira kültüre ilişkin yerlilik, küresellik ve evrensellik algıları dünya görüşü ve siyasi tutumla doğrudan alakalıdır. Kimlik, kültür ve sanatlar arasında, kültürel direnç ile kültürel hegemonya bağlamında kurulan ilişkinin sıfır toplamlı olup olmaması ise kültürel et-kilenimlerin dengeli bir şekilde gerçekleşip gerçekleşmediğine bağlıdır.

Yerli kültür ile evrensel kültür arasındaki ilişkiye dair kabaca iki yaklaşımdan söz edi-lebilir. Bu yaklaşımlardan biri, kültürel bağ-lamların tekilliğini esas alarak giderek homo-jenleşen bir dünyada kültürün kimlik oluştu-rucu işlevine vurgu yaparken, diğeri, insani değerlerin evrensel ve müşterek olduğuna ve sanatsal üretimlerin tekil kültürel bağlamlardan sıyrılması gerektiğine inanan yaklaşımdır. Diğer yandan, bir yerel kültürün küreselleşmesi,

onun evrensel olarak algılanmasının da yolunu açmaktadır. Aktör, söylem ve ekolleriyle mo-nolitik bir kavram olmayan ve esasında “yerel” bir kültür olan Batı kültürünün küreselleşmesi, bilhassa kültür endüstrisinin etkin araçları vasıtasıyla gerçekleşmekte ve bu kültürün ev-rensellik iddiası ve imkânlarını genişletmektedir. Bu süreçte, yerli kültürlerin etkinliğini koru-ması, Batılı ve Batı-dışı muhtelif kültür hav-zalarıyla etkileşim portföyünü genişletmesine ve farklı bağlamlarda gerçekleşen kültürel ve sanatsal üretimlerin güncel yorumlama bi-çimleriyle etkileşime girmesine bağlıdır. Bu durum, kültürel söylem çoğulluğu ve görüş zenginliği bakımından önem arz etmektedir. Günümüzde dinamik ve küreselleşmiş Batı kültür ve sanatı, Türkiye kültür hayatının esas belirleyenleri arasındadır. Gelinen noktada Batı kültürü Türkiye’de dindar, geleneksel, se-küler ve sair kesimlerin muhtelif düzey, tarz ve şekillerde üretip tükettikleri ortak değer-lerden biri hâline gelmiştir. Bu da yerli ile kü-resel kültür arasındaki ilişkinin çift taraflılığı ve geçişkenliğini göstermektedir. Diğer yandan, yerli kültürün kendine mahsus özellikleriyle küresel kültüre yaptığı veya yapabileceği katkılar da bulunmaktadır. Tüm zaaflarına rağmen, Türkiye’deki kültür ürünlerinin Doğu Avrupa, Kafkasya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya gibi bölgeler başta olmak üzere dünyayı etkilediği de bir gerçektir. Son yıllarda TEDA projesiyle Türkiye edebiyatının klasik ve güncel

ON YILLAR BOYUNCA ÖRSELENEN VE YERLİ KÜLTÜRÜN ANA EKSENLERİNDEN BİRİNİ OLUŞTURAN BU SANATLARA

POZİTİF AYRIMCILIK UYGULANMAYA DEVAM EDİLMELİ VE NİTELİKLİ PROJELER DESTEKLENMELİDİR

YERLİ VE KÜRESEL KÜLTÜR ARASINDA

TÜRKİYE’DE KÜLTÜR POLİTİKASI ÜRETMEK

Faruk Yaslıçimen



(2)

eserlerinden bazıları farklı dillere çevrilmiş ve dizi sektöründeki gelişme ve genişlemeyle birlikte yerli diziler farklı ülkelere ihraç edilmeye başlanmıştır.

Ancak genel itibariyle bugün Türkiye top-lumu kültürel açıdan Batı yerelliğiyle sınırlı dar bir evrensellik anlayışı ile yine kısıtlı bir yerlilik anlayışı arasında sıkışmış durumdadır. Yerlilik kaygısı küre çapında kültürel homo-jenleşmeye direnç göstermek bakımından de-ğerlidir. Ancak katı bir yerlilik ısrarı, küresel-leşen dünyada daha geniş bağlamların ıska-lanmasına ve kültürel kısırlaşma ya da anak-ronikleşmelere de sebebiyet verebilir. Dolayı-sıyla, kültür politikası geliştirirken ne dünyadaki kültürel çeşitliliği ıskalamak ne de dünyanın geri kalanını Batı kültürü üzerinden okumak gerekir. Bu yaklaşımlar, Türkiye’de çeşitli kültürel daralmalara yol açabilir.

Değer merkezli, tutarlı ve esnek bir kültür politikası üretmek suretiyle Türkiye adına olumlanacak bir küresel kültürel açılım süreci teşvik edilebilir. Bu, aynı zamanda yerli kül-türün yenilenme ve zenginleşme imkânlarını da artırır. Çin, Hindistan, Japonya, Rusya, Ortadoğu, Afrika ve Balkanlar gibi muhtelif coğrafya ve kültürel bağlamlarda ortaya konan başkaca sanatsal ürün ve değerler bulun-maktadır. Bu sanatsal üretimler her zaman post-modern, yapısalcı-sonrası veya güncel sanat (contemporary art) çerçevesinde üre-tilmiş olmak zorunda da değildir. Kendi di-namikleriyle işleyen ve Türkiye’den bakıldı-ğında dil, araç veya vizyon eksikliği gibi ne-denlerle görülmeyen geniş bir dünya kültürel coğrafyası vardır. Türkiye toplumunun ve kültürünün sadece Avrupa ile kısıtlı olmayan geniş bir dünya kültür coğrafyası ile etkileşime girmesi gerekir. Bunun için mesela kültür-sanat gazeteciliğinin teşvikiyle farklı kültürlere ilişkin haber, yorum ve analizlerin yayın po-litikası gereği ön plana çıkarılması, benzer sanatları icra eden sanatçıların mesleki uğ-raşları çerçevesinde farklı platformlarda bir araya gelmelerinin sağlanması veya bu min-valde çeşitli politikalar önerilebilir.

75

Türk Edebiyatı

AYLIK FİKİR VE SANAT DERGİSİ

Referanslar

Benzer Belgeler

Also, in column 2, the patients receiving the bivalirudin based regimen with platelet glycoprotein IIb/IIIa inhib- itors should read 206 (19.3%) instead of 352 (19.3%). CI ⫽

Torrance Yaratıcılık Testi Orijinallik Alt Boyutunun Anne Eğitim Durumu Değişkenine Göre Farklılığını Gösteren Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları .... Torrance

Ancak diğer bir model olan sosyo-kültürel bakış açısı tarafından bu tıbbi tanılamaya karşı sağır ve sağırlık terimleri kullanılmaktadır (Marschark, 1993)..

yaklaşıldığında, popüler kültürün kadınların ev mekanlarında eşit haklar elde etmesinde önemli bir difüzyonist, ancak yerel kültürde ise kadınların bir kısmını

 Az gelişmiş ülkelerdeki haber medyası yerel hükümet tarafından denetlenmekte ve kontrol altında tutulmakta ve haberler ise yerel haber toplama ve haber yapma

Bu bağlamda denebilir ki modern dünyada iki çeşit insan vardır: modern insanla yani modernizmin nesnesi olduğu kadar öznesi de olmak çabasından vazgeçmeyen

165 anlamıyla Bor’daki son kuşak mübadillerin kendilerini farklı görmeleri, kimliksel olarak geldikleri yerle özdeşleşmelerinden daha çok, içerisinde

Bu çalışmada, postoperatif analjezi amacıyla HKA uygulamalarının yapıldığı hasta grubu özelliklerini ve hastalara uygulanılan cerrahi işlemlere ait verileri