• Sonuç bulunamadı

[Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından verilen Burhan Felek'i anma töreni ilanı]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "[Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu tarafından verilen Burhan Felek'i anma töreni ilanı]"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCELERİ

/ / G e ç m iş iy le , geleceğiyle İstanbul şehri, Burhan Felek' in büyük aşkıydı. İstanbul

™ sevgisi damarlarında kan olarak dolaşır, İstanbulluluk, kalbinin atışlarında

duyulurdu. Burhan Felek, bu tarih ve abideler şehrinin manevî bir köşesi gibiydi.

O, gerçek bir İstanbul efendisiydi...

BURHAN FELEK7İ ANARKEN

TAHA TOROS

1912’de doğdu. Orta öğrenimini Adana’da, yüksek öğrenimini İstanbul’da yaptı.¡ki yıl Paris'e gönderildi. Türkiye'nin tüm ille ­ rin i dolaştı. Paris. Nis, Londra, Viyana, Cenevre ve Roma'da ar­ şiv çalışmaları yaptı. İlk kitabı ise, lise öğrencisiyken, 1929 yı­ lında yayınlandı. 18’i yayımlanmış, 20’si yayına hazır, kültür ağır­ lıklı eserleri var. Son kitabı, geçtiğimiz ay, Türkçe-lngilizce ola­ rak, yayınlanan GEÇMİŞTE TÜRKİYE— POLONYA İLİŞKİLERİ'- dir. Türk Dil Kurumu’nun 50 yıllık üyesi sıfatiyle şeref şild i aldı. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'nun başkanvekilliğinde bu­ lundu. Milletlerarası Kültür Mübadele Teşkilâtı (Experiment) ile, Fransa’da Piârre Loti Cemiyeti’nin üyesidir. Ayrıca Çukurova Ga­ zeteciler Gemiyeti'nin de onursal üyesidir.

B

ÜTÜN ömrü zarafet ve nük­ te içerisinde geçen bir üstadı, ölümünün ilk yılında, yürek­ lerimizin derinliklerinden gelen, say­ gılarla anıyoruz.

Rahmetti Burhan Felek, devrim- lerin ve millî geleneklerin yaman bir bekçisi, günlük olayların cesur bir eleştiricisiydi. Kendinden evvelkiler­ le, kendi çağdaşlarıyla, daha sonra­ ki kuşaklarla yaptığı uzun ve şerefli meslek yolculuğunda, bir gün olsun duraklamadı. Dünü bugüne, bugü­ nü yarma bağlayan en uzun basın köprüsünden geçerek, yol kavşakla­ rına mesleğinin işaret taşlarını dik­ ti.

T ann’nın lütufkârlığı ile birkaç jenerasy onla birlikte çalışma mazha­ riyetine erdiği için kendisine, fahri doktorluk payesi ile (Şeyhülmuhar- ririn) yani (Yazarların lideri, ya da yazarların pîri) gibi, göğsünü kabar­ tan afatlar verildi. O, 64 yıl kul­ landığı kalemiyle, zengin kültürü ve renkli kişiliğiyle, bu manevî mükâ­ fata lâyıktı.

Burhan Felek, yobazların futbola kötü gözle baktıktan bir ortamda, daha 1 9 yaşındayken 1907 yılında Anadolu Kulübü'nün kurucuları arasında yer almasıyle, futbola dair ilk yazıyı yazmasiyle, bu alandaki öncülerden saydır. Cumhuriyet'in ilk dönemlerinden itibaren olimpiyatlar­ da, spor organizasyonlarında eğiti­ ci görevler alan Burhan Felek, bu sa­

hada da moral verici saygın bir kişi­ liğe sahipti. Toplumumuzda spor ter­ biyesinin yücelmesinde, değerli spor­ cu ve spor yazarları yetişmesinde unutulmaz katkılan oldu. Sporcu­ nun özünde centilmenliğin yatmak­ ta olduğunu, bu iki kelimenin eş an­ lamda uygulanmasını, 60 yıldır, et­ kili yazdan ve konuşmalan ile savun­ du.

RENKLİ BİR KALEM,

GÜÇLÜ HİTABET

Yazılanndaki süriikleyicilik, ko- nuşmalanndaki çekicilik, Burhan Fe- lek’in belirgin özelliklerindendi. Foto muhabirliği ve spor yazarlığı ile baş­ ladığı profesyonel gazi 'yediğinin ol­ gunluk çağı onu, bu mr değin en zor

türlerinden biri olan, fıkracılığa yö­ neltti.

Günlük fıkra yazarlığı, gerçekten gazeteciliğin çetin türlerinden biridir. Geniş sosyal, tarih bilgisi, bibliyog­ rafya ve biyografya dağarcığı ister. Olayları ve ortamı, âdeta pertavsız ile izleme becerisi gerektirir. Okuyu­ cularla sempatik bağlantı kurulma­ sını icap ettirir. Burhan Felek'te bu meziyetlerin hepsi vardı. Anı zengin­ liğinden de yararlanarak hünerli bir fıkra yazan oldu. Tılsımlı kalemiy­ le, okuyuculannın arasında, onlar­ la birlikte yaşadı. Okuyuculannın dertleri ile ilgilenmesi de ona aynca puan kazandırdı. Gönüllere serptiği dostluk tohumlarının filizlenmesini sağladı.

Önceleri mizahımızın güçlü cep­ hesinde dolaşan Burhan Felek, hiciv

ustalığından çok yararlandı. Yazılan arasına kattığı NASRETTİN HOCA ve BEKTAŞİ fıkralan ya da Şair Zİ­ YA PAŞA’dan aktardığı atasözü ni­ teliğindeki mısralarla, NAİMA tari­ hinden verdiği örneklerle, sade va­ tandaştan, aydın ve bilgin vatanda­ şa kadar izlenen ünlü bir yazar ol­ du. Devlet adamlannı ve politikacı- lan, ölçülü bir tatlılık içerisinde eleş­ tirdi. Yönetimin sertleştiği dönemler­ de MÜCERRET FIKRALAR başlığı altında, yazdıklanna anonim bir çeş­ ni vererek, hicivlerini doyurucu bi­ çimde okuyuculanna sunardı. Onun bu ustalığı (taşı gediğine koymak) kabilindendi, ama, zaman zaman yö­ netim üzerinde etkileri görülürdü. Burhan Felek, bu türden yazılan

Defamı S.

10, S. 6'da

BURHAN

FELEKİ

ANJYORUZ

Şeyhülmuharririn Burhan Felek, ölümü­ nün birinci yıldönümü nedeniyle bugün Ka- racaahmet’teki kabri başında törenle anı­ lacak.

Uzun yıllar Gazeteciler Cemiyeti Başkan­ lığı da yapan Şeyhülmuharririn Burhan Fe­ lek, ölümünden önce gazetemizde de fıkra yazarı olarak çalışmaktaydı.

C Ayrıntılı Haber 3. Sayfada )

Taha Toros’un Burhan Felek’le ilgili yazısı 2. sayfamızda Düşünenlerin L Düşüncesi köşesinde.

Baştaraft 2. sayfada

ile. iç politikama karmaşık günlerin­ de, bazı olumsuz teşebbüsleri köstek- leyebilmişti. İnkılâplara ters düşen­ lerle, laikliğe aykırı tutumlulara karşı kaleminin süngüleştiği görülürdü.

Burhan Felek haftada bir gün, vatandaşları —şakacı bir eda ile— sütunlarda konuştururdu. Pazar günleri HAFTANIN ŞAKALARI sütununda,Recep’in Kahvesi’nde bu­ luşan. kibar konsolos, eczacı, Kara­ denizli esnaftan kişilerin, günün olaylarına değinen konuşmalan, hal­ kın yorumlannı yansıtması açısından ilginçti. Burhan Felek, bu türden ya­ zılarla, bir halk filozofu niteliğindey­ di.

Kalemi paralelinde kelamı da se­ vimliydi. Konuşma kudreti, Tanrı’- nın ona bir vergisiydi. Saatlerce, hiç sıkmadan, iç açıcı bir ferahlıkla din­ lenirdi. İnsancıl ve moral yükseltici konuşmalan da yazılan kadar etki­ liydi. Evinde düzenlediği sohbetler­ de, gazetedeki odasında yaptığı ko­ nuşmalarda, nice meslektaştan on­ dan çok şeyler öğrenme fırsatını bul­ muşlar, anı dağarcıklannı zenginleş- tirmişlerdir.

İSTANBUL EFENDİSİ

Geçmişiyle geleceğiyle İSTAN­ BUL şehri, Burhan Felek’in büyük aşkıydı. İstanbul sevgisi damariann- da kan olarak dolaşır, İstanbulluluk, kalbinin atışiannda duyulurdu. Bur­ han Felek, bu tarih ve abideler şeh­ rinin manevî bir köşesi gibiydi. O, gerçek bir İstanbul efendisiydi.

Doğa ve tarih açısından İstan­ bul’un eşsiz güzelliğini ve zengin var­ lığını zedeleyen hareketlerin karşısın­ daydı.

İstanbul’u ve İstanbulluyu koru­ mak amacıyle 1951 yılında İSTAN­ BUL HEMŞERİLERİ CEMİYETİ’- ni kurdu. Başkam sıfatı ile yaptığı

te-mm

FELEK İ ANARKEN

şebbüsier, uzun süre şehir meclisi üyeliği yapmış olmasına rağmen, İs­ tanbul’un, iman açısından girdiği komadan kurtarılması mümkün ola­ madı. Yıllardır süren imar keşm eke-., şi, o güzelim İstanbul’u bu hale ge­ tirdi. Felek üstadımız, bundan çok acı duyardı.

Bugün, o eski İstanbul, o göz ka­ maştıran Boğaziçi, âdeta tarihe ka- nşmış durumda. Gelecek kuşaklar, dillere destan olan o Boğaziçi’m başta Yahya Kemal olmak üzere— şairlerimizin şiirlerinde ve ressam Hikmet Onat ın tablolarında görüp avunacaklardır.

RENKLİ VE ÇOK YÖNLÜ BİR BAŞKAN: Cumhuriyet'in ilânından beri MATBUAT CEMİYETİ, BA­ SIN BİRLİĞİ ve GAZETECİLER CEMİYETİ adlan ile örgütlenmiş olan meslek mensuplan, her dönem­ de yetenekli başkanlar seçmişlerdir. Hakkı Tank, Sedat Simavi, Cevat Fehmi’den sonra bu koltuğa oturtu­ lan Burhan Fe'ek — sanınm, Türki­ ye’deki diğer cemiyetlerde emsaline nadir rastlanan bir teveccühle— bu görevi en uzun sürdüren renkli bir başkandı. Üstadımız bu görevi, ifti­ harla, aşkla sürdürdü. Sevgi dolu kalbiyle, esprili davranışlan ile, kül­

tür ağırlıklı sohbetleriyle, tüm üye­ lerin muhabbetlerini kazandı.

BİR İSTİSNA

KARACAOĞLAN’IN ŞİİRİN­ DE BİR İSTİSNA: Giyim kuşamı­ na düşkün olan Burhan Felek’in tü­ tün tiryakisi olmaması, alkol alma­ ması, düzenli ve neşeli bir yaşam içinde 93 yıl yaşaması, sağlık kural­ larına titizlikle uymasının doğal so­ nucu olarak yorumlanabilir. O, bu uzun ömrünü, her gün yazı yazma­ sına, kafasını çalıştırmasına borçlu olduğunu söylerdi. Bu tutumunu tüm meslektaşlarına öğütlerdi. Sul­ tan Reşat döneminde, delikanlılık patlamalarının sonucu olarak, tevkif edilerek Sinop’a sürgüne gönderil­ mesi hariç, hayatında mihnet çekme­ mişti. Onun içindir ki, bu özelliğiy­ le, ünlü saz şairimiz Karacaoğlan’- ın:

Çok yaşayıp mihnet ile ölmeden, Az yaşayıp, devran sürmek yeğ imiş! şiirindeki felsefesine —bir bakıma— karşı çıktı! Çok yaşadı, fakat mih- met çekmedi. Ölünceye kadar (dü­ zenli hayat) ve (kaleme kuvvet) fel­ sefesiyle —pek çok gazeteci yetiştir­ diği için, gözleri arkada kalmadan— mutluluk içerisinde devranını ta­ mamladı. MAVİM : İ

.

M i l l i y e t

I

Burhan Felek*! Anıyoruz

4 Kasım 1982 günü ka ybe ttiğ im iz Aziz Başkanımız,

Ş eyhülm uharririn

Burhan Felek’i

bu gü n saat 10 da K aracaahm et d e ki mezarı başında anacağız.

Y e tm iş yıla ya k ın b ir sğre ö z g ü r basın a nlayışının savunucusu

olan ve s o ru m lu g a z e te c iliğ in en güzel ö rn e k le rin i veren b ü y ü k

g a ze te cin in ç iz d iğ i yo ld a n va zg e çilm e ye ce ğ in e o la n inancım ızı

b ir daha b e lirtiy o r ve anısı ö n ü n d e saygıyla e ğ iliy o ru z .

G a z e t e c i l e r C e m i y e t i

Y ö n e t i m K u r u l u

Î B S * =

1

I s

Burhan

bugün

törenle

anıyoru

şeyhülmuharririn Burhan Felek ölümünün birinci yılı nedeniyle Karacaahmet Mezarlığımdaki mezarı başında bugün saat 10.00'da yapılacak törenle anılıyor.

Gazeteciler cemiyeti nin uzun yıllar başkanlığını yapan Şeyhülmuharririn Burhan Felek’! anma törenine katılmak isteyenler İçin Gazeteciler Cemiyeti tarafından saat 09.00'da cemiyet önünden, saat 09.30 da Atatürk Kültür Merkezi önünden otobüsler kaldırılacak.

Burhan Felek'! anmak ve "Burhan Felek Basın Hizmet Ödüllerini dağıtmak için de, Gazeteciler cemiyeti'nde önümüzdeki günlerde bir tören düzenlenecek

Burhan Hocamız

basın tarihimizde

hep canlı kalacak

HALDUN TANER

B

URHAN Felek üstadımız genç yaşadı, genç öldü. Ze­ kâsı gençti. Hafızası gençti. Bilgisi, dikkati, esprisi gençti. 93 yıl yaşamış olmanın yıpranışına karşın san­ ki sevimli başı bunun dışında kalmıştı. Hayatı boyunca her gün dünyaya, çevresine, güncel olaylara ilk gazetecilik yıllarında­ ki uyanık gözlerle baktı.

B

URHAN Felek üstadımız uygarlık sembolü idi. Özenli giyinişi, olgun tevazuu, sevecen ifadesi, güngörmüş hal ve tavrıyla tam bir İstanbul beyefendisi,İstanbullunun da en halisi tam bir Üsküdar centilmeni idi. Varlıklı sayılacak bir aileden gelmesine karşın eli hep fakir fukaranın nabzından ayrılmadı. Onların derdini dert edindi. Haklarını savundu.

B

URHAN Felek üstadımız medenî cesaret sahibiydi, ilk örneğini Meşrutiyet devrinde öğrenci temsilcisi olarak Babıali kapısındaki meşhur diklenişiyle verdiği bu has­ letini ömrü boyu sürdürdü. Yaşlandıkça tecrübeden de gelen bir uzağı görüşle, frenklerln esprlt de criti de dedikleri bir kül- yutmazlıkla hep basmakalıp telkinlere uyulan bir ortamda kendi fikrini açıklamaktan çekinmedi. Onun batmayan uyarıları ni­ ce ben bilirimci, ben yaptım olducu şeylere, itiraf etmeseler bile, çoğu zaman ışık tuttu. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak- sansüre karşı baskıya karşı, haksızlığa karşı zaman zaman yü­ rekli çıkışlar yaptı.

B

URHAN Felek üs’ t imiz aydınlık bir yazardı. Duru kıv­ rak, akıcı bir dili vardı. Ukalalıktan, bilgiçlikten kaçar, her konuyu somuta indirir, çoğu zaman da bir nüktey­ le noktalarda, ikinci sayfanın sol başındaki yüzü gibi güleç gü­ neş vurmuş bir köşe gibi sıcak Sütununun bütün okuyucuları çekmesi bundandı. Her sınıf insan onun yazılarını aynı zevkle içerdi.Sadece her sınıf insanı değil, 63 yıl boyu gelmiş geç­ miş dört kuşak yüzbinlerce insanı zekâsı ve kalemiyle kavra­ yıp sürüklemek başka türlü izah edilemezdi.

Y

UNUS “Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil” lafı O ’na ne kadar uyuyor. Burhan Felek üstadımız canlı bir insan­ dı. Ölümünün ilk yıldönümünde hatırası bunun için can­ lı. Burhan Felek adı basın tarihimizde bir Nasreddin Hoca fık­ rası, bir atasözü gibi hep canlı kalacağa benzer.

“TT,

T

1

& — Kar gördüm de hatırıma geldi: (Nasreddin Hoca merhum bir gün karla ekmek yemeyi icat etmeye kalkmış. Fakat ilk lokmada yüzünü buruşturmuş: — Mübareği ben icat ettim amma, ben de beğenmedim!., demiş.) Burhan Felek Fındıklı’dan, M.N. — Mektubunuzu aldım, teşekkür ederim. B.F.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Mayıs’ta hapiste 51’i hükümlü ve 51’i tutuklu olarak toplam 102 gazeteci bulunduğu kayıtlara geçmiş, Haziranda ise Gazeteciler Cemiyeti Özgürlük için

Genel bir çerçeve ile sinema sanatı içerisinde Méliès ve Lumiére gibi iki sinema öncüsünün sinemada yarattığı yol ayrımına ve daha sonra ise bu iki türün

Bu tez çalışmasında, tek kullanımlık perde baskılı karbon elektrot ve kalem grafit elektrot üzerine çağın malzemelerinden biri olarak kabul edilen grafen modifiye

Baytut ve ark., (2008) Güney Karadeniz kıyılarında Ekim 2002 ve Eylül 2003 tarihleri arasında aylık fitoplankton değişimlerini ve çevresel faktörlerle olan

Dominant cinslere göre (Peerapornpisal ve ark., 2007) Çiğ Gölü’nün ekolojik yapısı “oligotrof’ olup su kalitesi belirlenen türlere göre temiz olarak

Ağır Ceza Mahkemesi, Gazete Fersude Eş Genel Yayın Yönetmeni Hayri Tunç hakkında 2015-2016 arasında çektiği haber fotoğraflarını sosyal medya hesabından paylaştığı

Asliye Ceza Mahkemesi, İleri Haber eski Genel Yayın Yönetmeni Onur Emre Yağan’a 2014-2015’deki İleri Haber’in Twitter paylaşımları gerekçesiyle “Cumhurbaşkanına

● Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Mehmet Aslan, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruş- turması kapsamında tutuklanması üzerine Antalya L Tipi Cezaevi’ne