• Sonuç bulunamadı

Sıkı durun tango dönüyor:1920'lerin çılgınlığı geri geliyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sıkı durun tango dönüyor:1920'lerin çılgınlığı geri geliyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T T * >

0 1 9 2 0 ’lerin çılgınlığı geri geliyor

Buenos Aires

batakhanelerinde

doğan sinemanın

efsane oyuncusu

Rudolf Valentino'nun

üne kavuşturduğu

dans, New York ve

Londra’yı yeniden

avucuna alıyor

Nuri ÇO LA K O Ğ LU L O N D R A ’dan bildiriyor

EEcmnnziEiHiiag

Türkiye’ye 40 ytl önce “ Comparsita” biçiminde ulaşan tango çeşitli figürlerden oluşuyor. Müziğin ritmine uygun olarak “ kavalye" önce sol ayağım ileri atıyor, “ dam" hareketle­ niyor, sonra sağ ayakla yerinde sayıyor, ardından bu kez tersini yapıyor. Dansa canlılık veren bacakların kaldırılma­ sı, kolların iki yana açılması gibi figürler tekrarlanıyor.

Tango, 70 yıl önceleri Arjantin’in başkenti Buenos Aires’in rıhtımındaki batakha­ nelerde yapılıyordu. Sonra Batı’nın en lüks gece kulüplerine uzanan bir dans ol­ du. Batakhaneleri haraca bağlayan sığır çobanı Goso kökenli gangsterlerle “ Dos- tu 'n u n dansı dünyayı bir salgın hastalık gibi sarıverdi. Tangonun yeniden doğu­ şunun ebesi, yine Buenos Aires’in ünlü Cano 14 gece kulübünün yıldızları Juan

Carlos Copes ile María Nieves... Bu ikilinin oynadıkları “ Tango Argentino" adlı gösteri Paris’te başdöndürücü bir üne ulaşırken, New York’ta uzun bilet kuyruk­ ları oluştu. Copes ve Nieves’in nefesleri kesen sahnede adeta bir çift kelebek gi­ bi uçuştukları gösteri, işte böylesine can alıcı figürlerden oluşuyor. Tangocu çift, bu dansın ikinci yaratıcıları olarak, showlari sırasında kendilerinden geçiyor.

P

ARİS ı çılgına çeviren “ Tango A rgentino" adlı show, New York’ta uzun kuyruklara yol açarken, İngiliz te­ levizyonu, “ Tango M io” diye bir dizi yayınlamaya başlıyor. Tango­ nun doğum yeri Arjantin'in başkenti Buenos Aires’deki “ Cano 14“ ge­ ce kulübünün yıldızları Ju an Car­ los Lopes ve Maria Nives’in baş­ rollerini paylaştığı "T ango Argen- tino” nun baş döndüren, gözü ok­ şayan coşkusu, Atlantik’in iki ya­ kasındaki gece kulüplerini de sarı­ yor ve tango yeniden bütün görke­ miyle dans pistlerine dönüyor.

AFRİKA’DAN GELEN RİTM

Kesin tarihini kimse veremiyor. Am a 20. yüzyılın başında ortaya çıktığına kuşku yok tangonun. Bir liman kenti olan Buenos Aires’in “ La Boca” , “ Riachuella” ya da “ Avenida Corrientes” gibi gemici­ lerin devam ettiği batakhanelerin sı­ ra sıra dizildiği bir yörenin ürünü bir dans.

Geçmişi, lim anda köle olarak çalıştırılmak üzere getirilmiş siyah­ l a r a Afrika’dan taşıdıkları ritmle- re, rıhtımı haraca kesen gangster­ lerle sevgililerinin yapüğı bazı abart­ malı hareketlerle bezenmiş Milon­ ga denen danslara dayanan tango, ilk yaygınlaşmaya başladığında ki­ b ar hanım lar tarafından tepkiyip reddedilmişti.

D aha ancak 40-50 yıl önce er­ keğe sarılarak dans etmeye başlamış kadınların, eşlerine sıkı sıkıya sarı­ lıp, saçları yere değecek kadar ge­ riye eğilmeyi, bu arada bacakların­ dan birini iç çamaşırları görünecek kadar havaya kaldırmayı kabul et­ mesini beklemek, zordu doğrusu. Onlara göre, tangoyu ancak sokak kadınları yapardı.

VALENTİNO'NUN GÖSTERİSİ

Am a gene de Arjantinli siyasi göçmenler tarafından Paris’e geti­ rilen tango, burada kendine yavaş yavaş bir dayanak noktası edinme­ ye başlarken, sessiz sinemanın bü­ yük yıldızı Rudolf Valentino’nun Arjantinli sığır çobanı Goso kılığın­ da tango yaptığı filmler gişe rekor­ larını kırarken, aynı zamanda Va­ lentino’nun buğulu gözlerine hay­ ran güzel kadınların direnişim de kı­ rıyordu.

Bunu izleyen tango çılgınlığı ise her türlü tanım ın ötesindeydi. Da­ ha gençlerin hatırlayabileceği, Rock’n Roll ve Beatiemania’yı an­ dırıyordu, 1920’lerin 30’ların ölçü­ lerinde.

Tiyatronun iinlü oyuncusu, Kenterler’de tek

kişilik “Kahramanlar ve Soytarılar’’da

sahneye çıkıyor, İstanbul Şehir

Tiyatrosu’nda başlayacak “Deli Bal” adlı

oyuna hazırlanıyor

Buğulu gözleriyle, çağının kadınlarının kalbinde yer eden sinemanın ünlü yıldızı Rudolf Valentino nun Arjantinli sığır çobanı Goso kılığında bazı filmlerinde tango yapması, bu dansın bir çılgınlık ola­ rak yayılmasını sağlamıştı. “ Bu dans ancak sokak kadınlarına yakışır” diyen kadınlar da, Valenti­ no sayesinde tangoyu sevdiler (yanda). Bugün orta yaşlılar, tangoyu çok iyi biliyorlar, üstelik yeni­ den sevilmesi için torunlarına ders verecek kadar çılgınca dans ederek başarılı oluyorlar (üstte)

M

ü ş f i knuk olarak geçirecek. Sanatçı, bir yandan Kenter T iyatrosu’nda Kemer, bu tiyatro sezonunu hem ev sahibi, hem de ko­ tek kişilik “ Kahramanlar ve Soytarılar” da oynarken, bir yan­ dan da İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda “ Deli Bal” adlı oyunda sahneye çıkacak.

İKİ GÜÇ GÖREV

30 yılı aşan oyunculuk yaşamında ilk kez iki yerde sahneye çıktığını belirten Müşfik Kenter, şunları söylüyor:

“ Bir sezonda iki ayn oyunda rol aldığım çok oldu. Ancak iki ayrı oyunda, üstelik iki ayn yerde değişik kişiliklere bürünerek izleyici kar­ şısına çıkmak oldukça zor olacak. Ancak, mesleğimiz bu olduğu için ikisini de becermeye çalışacağım.”

Cumartesi ve pazar günü “ Kahramanlar ve Soytarılar” adlı oyunda rol alan öteki günlerde 4 Şubat’ta başlayacakları “ Deli Bal" adlı oyuna koşacak olan sanatçı, “ Dinlenmeye zamanım olmayacak" diyor.

KRALDAN ÖĞRETMENE

Müşfik Kenter, “ Kahramanlar ve Soytarılar” adlı oyunda ünlü ya­ zar William Shakespeare’nin çeşitli oyunlarından alıntılar yaparak, V. Henry, Julius Caesar, Kral Lear, Coriolanus gibi tarihi kişilikleri can­ landırıyor.

19. yüzyıl Rusya’sında geçen “ Deli Bal" adlı oyunda ise, kasaba öğretmeni Platonov olarak sahneye çıkacak olan oyuncu, “ Şimdi tek korkum, ‘Deli Bal’d a Julius Caesar, ‘K ahram anlar ve Soytarılar’ adlı oyunda da Platonov’un dalgınlıkla birbirine karışması" şeklinde konu­ şuyor.

"Her kulupte

Ajda'lar var"

Dalga dalga dünyaya yayılan tango, Türkiye’ye de gelip dayan­ mış, o günlerin yeni modası olan danslı düğünlerin gelin ve damadın yaptığı bir “ Comparsita” ile açıl­ ması adetten hale gelişmişti.

Bugün bu satırları okuyacak, kentte yaşayan, yarım yüzyılı geri­ de bırakmış birçok çift, büyük bir olasılıkla ya kendilerinin başından geçen, ya da yakından tanık olduk­ ları bu olayı çok iyi hatırlayacak­ lardır.

Celal İnce, Sevinç Tevs, Şeca­ attin Tanyerli, Aleksandr Zamboğ- lu, Gitar Kuarteti gibi sanatçı ve topluluklara radyolardan yayınla­ nan parçalarını anım sayarak, tan­ go adımlarını atmaya çakşırlarsa ya­ ran olacaktır. Çünkü çok yakında çocuklan ve torunları, geçmişin bu büyülü dansını öğretmeleri için ken­ dilerini sıkıştırmaya başlayacak gi­ bi görünüyor.

M İL 'H V H iıH

S e lim İleri,

ro m a n la rın d a

bol bol e lb is e

tasvirleri

yap ıyo r,

M o d a n ın ta k lit

e d ilm e s in i

s e v m iy o ru m ”

diyo r

Ünlü tiyatro oyuncusu Müşfik Kenter, İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda “ Deli Bal” adlı oyunun provalarına devam ediyor. Argun Kınal (ayakta) ve Alev Gürzap’tn da rol aldıkları oyunda öğretmen Platonov, çevresindeki ikiyüzlü dostlarıyla mücadele ediyor (üstte). Müşfik Kenter, Kenter Tiyatrosu’nda “ Kahramanlar ve Soytarılar” adlı oyunda “ Kral Lear” rolüyle uzun süre alkışlanıyor (yanda).

modanın çılgınlık içeren bir kavram olduğunu söyleyen Selim İleri, bizde modacıların da, kadınların da hep bir örnekleri tercih ettiklerini belirtiyor. Ünlü yazar, “ Son yıllarda bazı yıldızları giyimleriyle birbirlerinden ayırt edemiyorum” diyor.

Bir o y u n d a k ra l

E F S A N E O Y U N C U D A N B U G Ü N L E R E M İ R A S

K A R Ş I

y a zı d izisi 2. s a y f a m ız d a

m

y

\

1

Y jâ

a ü

%

T

,

4 m £ \

« m .

j8cl

W

i

-mt

j,;.

; ’’

j

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi * 0 0 1 5 2 5 8 1 8 0 0 6 *

Referanslar

Benzer Belgeler

Devlet ve yerel yönetimler tarafından ayrılan ödenek, kentsel yoğunluk, sosyal eşitsizlik, iklim, özellikle baz ı bölgeleri yangın çıkmasına çok müsait olan coğrafi

Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisi’nin 2011 raporuna göre deli dana vakasının görüldüğü Avusturya, Almanya, Fransa, Slovakya ve diğer birçok AB ülkesinden hayvan

Sulukule Roman Kültürü Geli ştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı _ükrü Pündük, Sulukule Platformu sözcüsü Hacer Foggo ve Sulukule halkı tarafından Sulukule

Bizim için daha da önemli olan ı ise; eskiden beri geleneksel yöntemlerle tarım yapan ve ürünlerini bu şekilde elde eden üretici köylülerin ve çiftçilerin, ya

Bir resim sergisini gezer gibi Beyoğlu Balık Pazarı’nın içinden ağır adımlarla kırlangıç, mezgit, kalkan, hamsi, istavrit, karides ve midyeleri, “ Buyur abi”

(2005)’n n yapt klar çal mada, Türk adolesanlar n enerji ihtiyac daha çok, ya dan kar lad klar belirtilmi , bu çal ma ile k yasland nda yeti tirme yurdunda kalan

C- Aşağıdaki kelimeleri cümlelerdeki boşluklara uygun düşecek şekilde yerleştiriniz. No team scored a goal.. D- Aşağıdaki verilen spor dallarını uygun kategori

Similarly, in their study with 539 students, Karataş and Güleş (2013) determined that test anxiety affected their level of achievement at university. Although the number of