• Sonuç bulunamadı

Gender Differences in Subjective Thoughts of Schizophrenia Patients About Their Sexuality

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gender Differences in Subjective Thoughts of Schizophrenia Patients About Their Sexuality"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Þizofreni Hastalarýnýn Cinsel Yaþama Ýliþkin

Öznel Düþüncelerinin Cinsiyetler Arasý

Karþýlaþtýrmasý

Gender Differences in Subjective Thoughts of Schizophrenia Patients

About Their Sexuality

Basri Doðu1, Jülide Güler2, Serhat Çýtak3, Yavuz Altunkaynak4, Nihat Alpay4

1Uz.Dr., Özel Cankatan Týp Merkezi, Kocaeli, 2Uz.Dr., 3Doç.Dr., Erenköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, 4Uz.Dr., Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Ýstanbul

SUMMARY

Objectives: The aim of this study was to evaluate the

relation of schizophrenic outpatients' subjective thoughts about their sexual functioning, The psychia-trists' attitudes about sexual function and sexual dys-function of schizophrenic patients and sociodemograph-ic variables of the patients'. Method: The study included

a total of 120 patients, 63 females and 57 males, all diagnosed with schizophrenia but in remission according to DSM-IV diagnosis criteria. The patients filled out a socio-demographic survey form designed in order to evaluate the patients' subjective views of their sexual life and determine their medicinal use, in addition to other data. Results: 52.4% of female patients and 50.95 of

male patients had reported regular sexual life. 52.4% of women and 38.6% of men told that they had have a problem in their sexual life. 46% of women and 49.1% of men considered that their sexual problems are due to their illness. But 84.1% of women and 78.9% of men have had no information about the influence of the ill-ness and medications on their sexual funcions. 83.3% of the patient (88.9% of the women and 77.2% of the men) told that their psychiatrists' did not ask them about their sexual life or about their sexual problems, and also did-n't informed them about that. Conclusion: This findings

had shown us that the psychiatrists must give informa-tion to schizophrenic patients about safe and healthy sexual life and about the sexual side effects of the antipsychotic treatment.

Key Words: schizophrenia, sexual life, sexual side

effects.

ÖZET

Amaç: Bu çalýþma; psikiyatri polikliniklerinde izlenen ve

remisyonda olan þizofreni hastalarýnýn cinsel iþlevleri ile ilgili öznel düþüncelerini, hastalarý izleyen psikiyatri hekimlerinin cinsel iþlevler ve bozukluklarý konusunda hastalarýna yaklaþýmlarý ile sosyodemografik veriler arasýndaki iliþkiyi araþtýrmayý amaçlamýþtýr. Yöntem:

Çalýþmaya evli ve en az ilkokul mezunu olan 18-45 yaþ arasýnda 63 kadýn, 57 erkek; toplam 120 hasta alýnmýþtýr. Bu hastalar, en az 1 yýldýr yatarak ve/veya ayaktan izle-nen, klinisyenler tarafýndan þizofreni tanýsý için görüþ bir-liðine varýlmýþ, çalýþmaya alýndýðý esnada klinik remisyon-da olan ve en az dört haftadýr antipsikotik teremisyon-davi alan hastalardan oluþmuþtur. Bulgular: Kadýn hastalarýn

%52.4'ü, erkeklerin %50.9'u düzenli bir cinsel yaþamlarý olduðunu düþünüyordu. Kadýnlarýn %52.4'ü, erkeklerin %38.6'sý cinsel yaþamlarýnda bir sorun olduðunu belirtti-ler. Kadýn hastalarýn %46'sý, erkek hastalarýn %49.1'i cin-sel sorunlarýnýn hastalýklarý ile iliþkili olduðunu düþünü-yordu. Ancak kadýn hastalarýn %84.1'i, erkek hastalarýn ise %78.9'u hastalýklarýnýn veya kullandýklarý ilaçlarýn cin-sel yaþamlarý üzerindeki etkileri hakkýnda bilgi sahibi deðildi. Olgularýn %83.3'ü (kadýnlarýn %88.9'u, erkeklerin %77.2'si), cinsel yaþamlarý veya cinsel sorunlarý hakkýnda, psikiyatristlerinin herhangi bir soru sormadýðý veya bil-gilendirme yapmadýklarýný belirtmiþlerdir. Sonuç: Bu

bul-gular, antipsikotik tedavi baþlanan þizofreni hastalarýnýn güvenli ve saðlýklý cinsel yaþam metodlarý, antipsikotik tedavinin cinsel yan etkileri yönünden hekim tarafýndan bilgilendirilmesinin önemini ortaya çýkarmaktadýr.

Anahtar Sözcükler: þizofreni, cinsel yaþam, cinsel yan

etkiler.

(2)

GÝRÝÞ

Geçtiðimiz yüzyýldan beri þizofreni; biliþsel fonksi-yonlarda, duygu ve davranýþlarda yýkýmla giden, ilerleyici bir hastalýk olarak tanýmlanmaktadýr. Bu hastalýðýn bütün korkutucu yanlarýna raðmen, günümüz psikiyatri çevrelerinde remisyondaki þizofreni hastalarýnýn cinsel yaþamlarýnýn, hastalýðý olmayan kiþilerden farklý olmadýðý düþüncesine daha çok itibar edilmektedir.

Cinsellik kendiliðin önemli bir parçasýdýr, ancak þizofreni hastalarýnýn cinselliðini deðerlendiren çalýþma sayýsý azdýr. Bulgular þizofreni hastalarýnýn cinselliklerini kendilik algýlarýna dahil ettiklerini göstermektedir. Her ne kadar hastalýk cinsel yaþamlarýnýn birçok yönünü etkilese de, hastalarýn çoðu anlamlý yakýn iliþki geliþtirebilmekte ve sürdürebilmekte, cinsellikleri ile ilgili kiþisel bir kavrayýþ ve taným geliþtirebilmektedir (Volman ve Landeen 2007)

Þizofreni gibi aðýr psikotik bozukluðu olan hasta-larýn cinsel iþlevlerine klinisyenler çok az ilgi göstermiþtir. Cinsel iþlev bozukluklarý, düþük yaþam kalitesine ve ilaç uyumsuzluðuna neden olan önem-li bir faktördür. Hastalarýn kendi bildirimlerine dayanarak yapýlan çalýþmalarda, cinsel iþlev bozuk-luðu sýklýðý (%10 ve daha az) daha objektif metodolojiler ile yapýlmýþ çalýþmalara oranla daha düþük oranlarda bildirilmiþtir (Knegtering ve ark. 1999). Bu sonuçlar bize klinisyen tarafýndan sorgu-lanmadýðý takdirde, hastalarýn cinsel iþlev bozuk-luklarýnýn gözden kaçýrýlabileceðini göstermekte-dir.

Geçtiðimiz yüzyýlýn erken dönemlerinde þizofre-ninin duygularda ve ahlaki deðerlerde yýkýma yol açmasýndan korkulmasýna raðmen artýk günü-müzde pek çok þizofreni hastasýnýn cinsel konular-da "normal" insanlara benzediklerine inanýlmak-tadýr. Araþtýrmalar, þizofrenili kadýn ve erkeklerin cinselliðe karþý ilgili olduklarýný fakat duygularýný nasýl ifade edeceklerini bilemediklerini göstermek-tedir (Iþýk ve Aker 2000).

Çoðu klinisyenin halen kronik þizofreni hasta-larýnýn hiposeksüel veya aseksüel olduklarýna dair inançlarýna karþýn, yapýlan çalýþmalar bu hastalarýn cinsel yaþamlarýnýn deðiþkenlikler gösterdiðini

bozukluk saptanmamýþtýr. Þizofrenide cinsel istek ve aktivite hastalýðýn baþlangýç evresinde arta-bilmektedir. Hastalýðýn kronikleþmesi ile azalabilir ve normal seviyelerin altýna inebilir. Düþünce karýþýklýðý ve gerileme, sosyalizasyonun azalmasý, motivasyon eksiklikleri ve ilaçlarýn tetiklediði cinsel iþlev bozukluklarý sebepler arasýnda sayýlmaktadýr. Þizofreni hastalarýnýn normal popülasyona kýyasla çok daha az fiziki ve emosyonel doyuma ulaþtýklarý bilinmektedir. Erkek hastalarda genelde stabil seyretmesine raðmen kadýn þizofren hastalarda cin-sel aktivite dalgalanmalar göstermektedir. Bu durumun cinsel aktivite azalmasý veya isteksizlikten çok sosyal beceri eksikliðinden kaynaklandýðý düþünülmektedir (Iþýk ve Aker 2000, McEvoy ve ark. 1983).

Þizofreni hastalarýnýn büyük bir kýsmý cinsel iliþki yaþamadýklarýný veya cinsel iþlev bozukluklarý yaþadýklarýný belirtmiþlerdir (kadýnlarda %28-%40; erkeklerde %40-%60); etiyolojide hastalýðýn ken-disi (%12-%15), yaþlanma (%35-%41) veya psiki-yatrik tedavinin yan etkileri (%26-%36) etkili olarak deðerlendirilmiþtir.

Hastalarýn %36'sý cinsel alanda güçlük yaþadýðýný belirtmiþ; %50'si belli düzeyde düzenli cinsel iliþki yaþadýklarýný, sadece %32'si son bir ayda cinsel iliþ-ki yaþadýklarýný belirtmiþ; ve %5'den azý düzenli cinsel partneri olduðunu ifade etmiþtir (Gabay ve ark. 2006).

Yapýlan çalýþmalarda, þizofreni hastalarýnda en sýk rastlanan cinsel iþlev bozukluðu cinsel istek azal-masý olarak bulunmuþtur (Knockott ve Pfeiffer 1996). Macdonald ve ark. (2003) tarafýndan yapýlan baþka bir çalýþmada, þizofrenik erkek hastalarýn %82'sinin en az bir cinsel iþlev bozukluðundan yakýndýðý bildirilmiþtir. Tedavi altýnda olan ve olmayan erkek hastalarda, kontrollere oranla erken boþalma oranlarý daha yüksek bulunmuþtur (Aizenberg ve ark. 1995). Ghadirian ve ark. (1982) tarafýndan klasik antipsikotik kullanan 55 þizofrenik hasta üzerinde yapýlan bir çalýþmada, erkeklerin %58'inde ereksiyon ve orgazm prob-lemleri, kadýnlarýn %33'ünde ise orgazm bozukluðu bulunmuþtur. Þizofrenide seksüel fonksiyonlar üzerine kadýnlarda daha az çalýþma vardýr. Ghadirian ve ark. (1982) seksüel yakýnmalarýn erkeklere göre kadýnlarda daha az yaygýnlýkta

(3)

McKinnon ve ark. (1993); þizofreni, þizoaffektif bozukluk ve iki uçlu duygudurum bozukluðu tanýlarý alan toplam 127 hasta üzerinde yaptýklarý çalýþmalarýnda bir yýllýk süreç içinde %70'inin cinsel olarak aktif olduklarýný, yaklaþýk yarýsýnýn düzenli cinsel eþi bulunduðunu, bunlardan 95 þizofren has-tanýn %44'ünün son 6 ay içinde cinsel yönden aktif olduðunu bildirilmiþlerdir.

Sosyal ve duygusal iyilik hali ile yakýndan iliþkili olsa da psikiyatrik hastalýðý olan kiþilerin cinsel ve üreme davranýþlarý ile ilgili çok az bilgiye sahibiz. Bunlar ayný zamanda cinsel yolla bulaþan hastalýk-lar, aile planlamasý ve gebelik ve doðum nedeniyle saðlýk hizmetlerine ihtiyaç derecesini de etkilemek-tedir (Cournos ve ark. 1994, Carney ve ark. 1997, Miller 1997).

Ýki yüz major duygudurum bozukluðu veya þizofreni tanýlý erkek ve kadýn hastanýn deðer-lendirildiði bir çalýþmada hastalarýn cinsellik ve üreme ile ilgili davranýþlarý deðerlendirilmiþtir (Dickerson ve ark. 2004). Saðlýklý kadýnlarla karþýlaþtýrýldýðýnda hasta olan kadýnlarýn daha az sayýda gebelik ve canlý doðumu olduðu, ancak daha fazla canlý doðumla sonuçlanmayan gebelik yaþadýklarý bulunmuþtur. Psikiyatrik taný alan kadýnlarýn yaþam boyu daha fazla cinsel partner edindiði bulunmuþtur. Bu bulgular klinisyenlerin psikiyatrik bozukluðu olan hastalarýn cinsel ve üreme saðlýðýna dikkat etmesi gerektiðini göster-mektedir.

Þizofreni hastalýðý olan kadýnlarýn daha az bir kýs-mýnýn, psikiyatrik taný almayan kadýnlara göre halen bir cinsel partneri olduðu, ancak yaþam boyu daha fazla cinsel partner edindiði ve daha fazla sayýda istenmeyen gebelik yaþadýklarý bildirilmiþtir (Miller ve Finnerty 1996).

Sadece partneri olanlarý deðerlendiren bir çalýþma-da þizofreni hastalarýnçalýþma-da yüksek orançalýþma-da cinsel iþlev bozukluðu saptanmýþtýr (Aizenberg ve ark. 1995), bir çalýþma partnere sahip olmanýn cinsel iþlev bozukluðundan koruduðunu (Raboch 1984), bir diðeri ise korumadýðýný (Kockott ve Pfeiffer 1996) bulmuþtur. Bir çalýþmada ise parteneri olan ve ola-mayan þizofreni hastalarýnda benzer oranda cinsel iþlev bozukluðu saptanmýþtýr (Macdonald ve ark. 2003)

Hem kadýn hem de erkek hastalarda psikiyatrik olarak daha kötü olma ile cinsel iþlev bozukluðu arasýnda iliþki olduðu bulunmuþtur (Kockott ve Pfeiffer 1996). Bir çalýþmada (Macdonald ve ark. 2003) ise sadece kadýn hastalarda psikiyatrik olarak daha kötü olma ile cinsel iþlev bozukluðu arasýnda iliþki bulunmuþ, erkek hastalarda böyle bir iliþki saptanmamýþtýr. Puanlar hem negatif semptom hem de genel psikopatoloji skalasýnda daha yüksek bulunmuþ; büyük olasýlýkla geri çekilme, anksiyete ve depresyonun kadýn hastalarda cinsel iþlev bozul-masýna neden olduðu yorumu getirilmiþtir. Aðýr hasta olanlan kiþilerin cinselliðe daha az ilgi duy-duðu bulunmuþtur (Lyketsos ve ark. 1983). Tipik antipsikotik kullanan hastalarda depresyon ile cin-sel iþlev bozukluðu arasýnda iliþki saptanmýþtýr (Smith ve ark. 2002).

Antipsikotiklerin çoðu cinsel iþlevleri etkilemekte-dir (Sadock 1989). Bununla birlikte hastalýðýn ken-disi, ilaç uyumu da cinsel iþlevleri etkilediðinden ve insan cinselliðini etkileyen tüm deðiþkenler henüz tam olarak anlaþýlamadýðýndan antipsikotiklerin cinsel iþlevler üzerindeki etkisini deðerlendirmek güçtür (Macdonald ve ark. 2003). Bazý çalýþmalar atipik antipsikotiklerin tipiklere göre daha az cinsel yan etkiye neden olduðunu belirtse de (Meltzer ve ark. 1979, Aizenberg ve ark. 2001), bazýlarý arada fark saptamamýþtýr (Hummer ve ark. 1999, Macdonald ve ark. 2003).

Bir çalýþmada (Macdonald ve ark. 2003) þizofreni hastalarýný %67'sinin halen sigara içtiði bulunmuþ-tur. Sigara içmeyen erkek hastalarýn içenlere oran-la daha az cinsel istek duyduðu bulunmuþtur. Sigara içen erkeklerde kan antipsikotik düzeyinin daha düþük olmasý bu bulgunun olasý açýklamasý olabilir; sigara içme karaciðer mikrozomal enzimleri indükleyerek antipsikotiklerin metabolizmasýný art-týrabilir (Salokangas ve ark. 1997). Seeman (1982) þizofren kadýnlarda; evlilik, mesleki ve sosyal uyu-mun daha iyi olduðunu ve hastalýkta remisyonlarla gidiþin erkek þizofrenlerden daha sýk olduðunu sap-tamýþtýr (Sevimli 1999). Test (1990) çalýþmasýnda þizofrenik kadýnlarýn daha sýk ebeveyn olduklarýný, bir eþle beraber yaþadýklarýný ve heteroseksüel olarak aktif olduklarýný bildirmiþtir.

Vedi çalýþmasýnda (Vedi 1999) þizofren kadýnlarýn kontrollerle benzer oranlarda (%70) cinsel

(4)

dene-yim bildirdiðini, cinsel disfonksiyonun %50 oranýn-da -literatürle uyumlu olarak saptandýðýný, hasta-larýn %26'sýnda cinsel kötüye kullaným bildirildiði-ni, %54 oranýnda istemeden cinsel iliþkide bulunul-duðunu, cinsel isteðin hastalýk sonrasýnda %45 oranýnda azaldýðýný saptamýþtýr.

McEvoy'un (McEvoy 1983) 23 þizofren kadýnýn cin-sel yaþam, gebelik, doðum kontrol ve çocuk bakýmý ile ilgili çalýþmasýnda; %88.3'ünün cinsel olarak aktif olduðunu bildirilmiþ, yarýdan fazlasýnýn gebe-lik istediði, gebeliðin kendilerini daha mutlu hisset-melerine neden olduðu, bebek sahibi olmanýn güzel duygular olduðu ve gebe olmanýn kadýnlýk duy-gusunu arttýrdýðýný söyledikleri belirtilmiþtir . David ve Morgall psikiyatrik hastalarýn özellikle þizofrenlerin sonuçlarýný kavrayamadan, cinsel iliþkilere zorlanabildiðini; tecavüze uðrayabildiðini, bu nedenle istenmeyen gebelikler ve HIV açýsýndan riskin artabildiðini bildirmiþtir (David ve Morgall 1990).

Vedi'nin þizofren kadýnlarýn %18'inin birden fazla kiþiyle cinsel iliþkisinin olduðu, %20'sinin anal iliþkide bulunduðu, %6'sýnýn alkol-madde kullanýmý sonrasý cinsel birliktelik yaþadýðý, AÝDS ve cinsel yolla bulaþan hastalýklar hakkýnda bilgisinin genel toplumdan eksiklikler gösterdiði ve %2 oranýnda cinsel yolla bulaþan hastalýk geçirdiðini bildirdiði 1999 yýlýndaki çalýþmasýndaki bulgularýn Avrupa ve Amerika'dakiler kadar çarpýcý olmamasýnýn nedeni ülkemizin sosyo-kültürel yapýsýnýn koruyuculuðuna baðlanmýþtýr (Vedi 1999).

Bir çalýþmada cinsel hayatlarýnýn yeterli olduðunu düþünen hastalarýn oranýnda hastalýðýn baþlamasýn-dan sonra önemli bir düþüþ olduðu ve hastalýk baþlangýcý sonrasý cinsel iliþki sýklýðýnda azalma olduðu saptanmýþtýr (Üçok ve ark. 2007). Hastalýk süresi ile olan korelasyon þizofreni tanýsý almýþ hastalarýn hastalýða maruz kaldýðý sürenin uzun-luðunun cinsel iliþki sýklýðýnda azalmaya neden olduðunu göstermektedir. Bu cinsel iletiþimde hastalýk nedeniyle sorun yaþamanýn yetersiz doyu-ma neden oldoyu-masýnýn, hastalýk süresi uzadýkça kiþi-leri cinsel iliþkiden uzaklaþtýrdýðýný ve cinsel iliþki sýklýðýnda azalmaya neden olduðunu düþündür-mektedir.

Literatürdeki tartýþmalar, þizofreni hastalýðý olan

kadýn ve erkeklerin, þizofreni hastasý olmayan insanlar gibi cinsel yaþamlarýnýn olduðu, cinsel iþlev bozukluklarý yaþadýklarý ancak; duygularýný ifade edebilme yeteneklerinde hastalýðýn getirdiði yýkýma baðlý kayýplar olduðundan, sorunlarýný yeteri kadar ifade edemediklerini vurgulama eðilimindedir. Bu çalýþma; psikiyatri polikliniklerinde izlenen ve remisyonda olan þizofreni hastalarýnýn cinsel iþlev-leri ile ilgili öznel düþünceiþlev-lerini, hastalarý izleyen psikiyatri hekimlerinin cinsel iþlevler ve bozukluk-larý konusunda hastabozukluk-larýna yaklaþýmbozukluk-larý ile sosyode-mografik veriler arasýndaki iliþkiyi araþtýrmayý amaçlamýþtýr.

GEREÇ VE YÖNTEM

Bu çalýþmaya, Bakýrköy Ruh ve Sinir Hastalýklarý Ayaktan Tedavi Ünitesi'ne ardýþýk olarak baþvuran, evli ve en az ilkokul mezunu olan 18-45 yaþ arasýn-da 63 kadýn, 57 erkek; toplam 120 hasta alýnmýþtýr. Bu hastalar, en az 1 yýldýr yatarak ve/veya ayaktan izlenen, klinisyenler tarafýndan þizofreni tanýsý için görüþ birliðine varýlmýþ, çalýþmaya alýndýðý esnada klinik remisyonda olan ve en az dört haftadýr düzenli antipsikotik tedavi alan hastalardan oluþ-muþtur. Hastalarýn tümünden çalýþmaya katýlmak konusunda bilgilendirici görüþme yapýldýktan sonra yazýlý onay alýnmýþtýr.

Son 3 ayda psikotik alevlenmesi olmayan, görüþme esnasýnda kýsa psikiyatrik derecelendirme ölçeðin-deki (KPDÖ) psikotik itemlerde 3 ve 3'ün altý puan ve Calgary þizofrenide depresyon ölçeðinde depre-sif bozukluk için kesme puaný 11/12 veya altýnda olan hastalar (Doðu 2011), bu çalýþmaya dahil edilmiþtir.

Hastalarýn son üç ayda alevlenme yaþamadýðýna hastanýn kendisinden, ailesinden ve hastane kayýt-larýndan alýnan bilgiler deðerlendirilerek karar verilmiþtir. Aktif psikoz ve depresyonun hastanýn cinsel iþlevlerini olumsuz etkileyebileceðinden hastalarýn þizofreni açýsýndan remisyonda olmasý ve Calgary Þizofrenide Depresyon Ölçeði'nden kesme puanýn altýnda puan almasýna dikkat edilmiþtir. Antipsikotik tedavinin de cinsel iþlevleri olumsuz etkilediði bilindiðinden çalýþmaya en azýndan 4 haf-tadýr düzenli antipsikotik tedavi alan hastalar dahil edilmiþtir.

(5)

Bu çalýþmaya, baþta hiperprolaktinemi yapan durumlar dahil olmak üzere, cinsel hayata olumsuz etkisi olduðu bilinen sistemik hastalýðý (diyabet, koroner kalp hastalýðý vb) veya cinsel iþlevleri olumsuz etkileyen psikiyatri dýþý ilaç kullanýmý olan, alkol ve psikoaktif madde kötüye kullanýmý ve baðýmlýlýðý olan hastalar; ve cinsel yaþamý olumsuz yönde etkileyebilecek sosyal bir deðiþken olduðun-dan dolayý evsiz ve bekar hastalar ile 18 yaþ altý ve 45 yaþ üstündeki hastalar dahil edilmemiþtir. Cinsel yaþama olabilecek etkileri nedeniyle hamilelik, emzirme ve menopoz dönemi içerisinde olan hasta-lar da çalýþmaya alýnmamýþtýr. Çalýþmada sosyode-mografik veri formu, kýsa psikiyatrik deðer-lendirme ölçeði (KPDÖ) ve Calgary þizofrenide depresyon ölçeði kullanýlmýþtýr.

Sosyodemografik Veri Formu: Hastalarýn sosyode-mografik ve klinik özelliklerini deðerlendirmek amacýyla hazýrlandý. Form; yaþ, cinsiyet, öðrenim düzeyi, medeni durum, çalýþma durumu, çocuk sayýsý, gebelik sayýsý, menstruasyon bilgileri, korun-ma yöntemi, yatýþ sayýsý, ve tedavi öyküsünden oluþmaktadýr. Tedavi öyküsü bilgileri, görüþme sýrasýnda kullandýklarý ilaç dozlarý ve sürelerini kapsayacak þekilde, hastadan ve yakýnlarýndan alý-nan ayrýntýlý anamnez ve hastanemizdeki týbbi kayýtlarýnýn incelenmesi sonucunda oluþturulmuþ-tur. Bu formda ayný zamanda hastalarýn cinsel yaþamlarýna iliþkin öznel düþünceleri (düzenli bir cinsel yaþamý olup olmadýðý, cinsel yaþamýnda sorun olup olmadýðý, cinsel yaþamlarýný tatmin edici bulup bulmaduklarý vb) de sorgulanmýþtýr.

Kýsa Psikiyatrik Deðerlendirme Ölçeði (Brief Psychiatric Rating Scale-BPRS): Bu çalýþmada Overall ve Gorham tarafýndan 1962 yýlýnda geliþti-rilmiþ 18 madde- 7 dereceli orijinal ölçeðin (Overall ve Gorham 1962) J. Bech ve ark. tarafýndan 1986 yýlýnda modifiye edilmiþ 18 madde-4 dereceli ver-siyonu kullanýlmýþtýr (Bech ve ark. 1986). Ülke-mizde Soykan (Soykan 1990) tarafýndan gözlemci-ler arasý güvenirliði yapýlmýþtýr. Ölçek uygulama sýrasýnda yarý yapýlandýrýlmýþ amaca yönelik bir görüþme ile doldurulur. Bazý maddeler görüþme sýrasýnda þimdi ve burada gözlemlerine bakýlarak, diðer maddeler ise son 72 saat göz önüne alýnarak doldurulur. Toplam 18 maddeden oluþmaktadýr ve 0-6 arasýnda puanlanmýþtýr. Toplam puan

madde-lerden elde edilen puanlarýn toplanmasý ile hesap-lanýr.

Calgary Þizofrenide Depresyon Ölçeði (Calgary Depression Scale for Schizophrenia): Þizofren hasta-larda depresyon yönünden hýzlý bir deðerlendir-meye ve risk altýndaki gruplarý belirledeðerlendir-meye gereksinim vardýr. Bu amaçla kullanýlan en yaygýn ölçeklerden birisi Calgary Þizofrenide Depresyon Ölçeðidir (CÞDÖ). Addington ve ark. tarafýndan geliþtirilen Calgary Þizofrenide Depresyon Ölçeði (CÞDÖ) bu alan için özgül bir ölçektir (Addington ve ark. 1992). Bu ölçeðin Türkçe'de güvenilirlik ve geçerlilik çalýþmasý ise Aydemir ve ark. (2000) tarafýndan yapýlmýþtýr. Ölçek görüþmecinin lendirdiði bir ölçektir ve dörtlü likert tipinde deðer-lendirilen 9 maddeden oluþmaktadýr. Bu maddeler depresif duygudurum, umutsuzluk, deðersizlik duy-gusu, suçlulukla ilgili alýnma düþünceleri, patolojik suçluluk, sabah depresyonu, erken uyanma, özkýyým ve gözlenen depresyon belirtilerini içer-mektedir. Aslýnda CÞDÖ bir ölçek olmakla beraber, yönergesi ile yarý-yapýlandýrýlmýþ bir görüþme biçimindedir. Ölçeðin her bir maddesi 0-3 puan arasýnda puanlanmaktadýr ve toplam puan 0-27 puan arasýnda deðiþmektedir. Bu belirtilerin her birisi ölçeðin yönergesinde bulunan sorularla araþtýrýlmaktadýr. Son madde (gözlenen depres-yon) hastayla yapýlan görüþmeden elde edilen izlenime göre puanlanmaktadýr. CÞDÖ geliþtiri-lirken ölçeðin þizofreninin pozitif ve negatif belirti-lerinden ya da ekstrapiramidal yan etkilerden etki-lenmemesi hedeflenmiþtir ve bunu saðladýðýna dair çalýþmalar bulunmaktadýr. CÞDÖ saptanan kesme puaný ile þizofren hastalarda depresyon yönünden risk belirleme aracý gibi kullanýlabilir. Aydemir ve ark. (2000) tarafýndan yapýlan çalýþmada ölçeðin Türkçe versiyonunun depresif bozukluðun eþlik ettiði þizofreni için kesme puaný 11/12 olarak elde edilmiþtir.

Çalýþmanýn biyoistatistiksel çözümlemeleri, "SPSS for Windows Version 11.5" istatistiksel paket prog-ramý kullanýlarak yapýlmýþtýr. Hesaplamalar fre-kanslarýn daðýlýmlarý ve yüzdelerde kikare, ölçüm-sel verilerin ortalamalarý baðýmsýz iki grup kýyasla-malarýnda student's t testi, nonparametrik grup karþýlaþtýrmalarýnda Mann-Whitney U testi ile yapýlmýþtýr.

(6)

BULGULAR

Çalýþmamýzda, olgularýn yaþ ortalamalarý açýsýndan cinsiyetler arasýnda anlamlý bir farklýlýk bulunmuþ-tur. Yaþ ortalamasý; erkeklerde 40.86, kadýnlarda 37.81 (p=0.008) olarak tespit edilmiþtir.

Eðitim durumlarý deðerlendirildiðinde, kadýnlarýn eðitim düzeyi, erkeklerden anlamlý ölçüde düþük bulunmuþtur. Kadýnlarýn %58.7'si, erkeklerin %50.9'u ilkokul mezunudur (p=0.002). Ancak, bu oranýn ortaokul, lise ve yüksekokul düzeylerinde erkekler lehine daha yüksek olduðu gözlenmiþtir. Olgularýn çalýþma durumu bakýmýndan yapýlan karþýlaþtýrmada; kadýn hastalarýn %4.8'i, erkek hastalarýn ise %22.8'inin (p =0.004) bir iþte çalýþtýðý tespit edildi. Çalýþma genelinde iþsizlik oraný %86.7 idi.

Hastalarýn sigara kullanma özellikleri açýsýndan yapýlan karþýlaþtýrmada; sigara kullanýmý, erkek-lerde kadýnlara göre anlamlý derecede yüksek bulunmuþtur. Çalýþmaya katýlan erkeklerin 46'sý kadýnlarýn ise 25'i (p<0.001) sigara kullanýyordu. Hastalarýn tüm bu sosyodemografik özellikleri

Hastalar tipik antipsikotik, atipik antipsikotik ve tipik ve atipik antipsikotik birlikte kullananlar olarak üç gruba ayrýlmýþtýr. Kadýn ve erkek hastalar arasýnda antipsikotik kullanýmlarýna göre fark bulunmamýþtýr (p=0.540) (Tablo 2).

Çalýþmada kullanýlan sosyodemografik veri for-munda, hastalarýn cinsel yaþamlarýna iliþkin öznel düþünceleri sorgulanmýþtýr. Bu bulgulara göre, kadýn hastalarýn %52.4'ü, erkeklerin %50.9'u (p=0.86) düzenli bir cinsel yaþamlarý olduðunu düþünüyordu. Kadýnlarýn %52.4'ü, erkeklerin %38.6'sý (p=0.13) cinsel yaþamlarýnda bir sorun olduðunu belirttiler. Kadýnlarýn %54'ü, erkeklerin %50.9'u (p=0.73) cinsel yaþamlarýný tatmin edici buluyordu. Kadýn hastalarýn %46'sý, erkek hasta-larýn %49.1'i (p=0.73) cinsel sorunhasta-larýnýn hastalýk-larý ile iliþkili olduðunu düþünüyordu. Ancak kadýn hastalarýn %84.1'i, erkek hastalarýn ise %78.9'u (p=0.46), hastalýklarýnýn veya kullandýklarý ilaçlarýn cinsel yaþamlarý üzerindeki etkileri hakkýnda bilgi sahibi deðildi. Olgularýn %83.3'ü (kadýnlarýn %88.9'u, erkeklerin %77.2'si) (p=0.08), cinsel yaþamlarý veya cinsel sorunlarý hakkýnda, Tablo 2. Çalýþmaya alýnan hastalarýn kullandýklarý ilaç gruplarýna göre daðýlýmý

Kadýn Erkek p

Ýlaç 0.540 Tipik 20 (%31.7) 14 (%24.6)

Atipik 39 (%62.0) 37 (%64.9)

Karma 4 (%6.3) 6 (%10.5)

Tablo 1. Çalýþmaya alýnan hastalarýn sosyodemografik özellikleri

Kadýn Erkek p Yaþ (ortalama) 37.8±6.81 40.8±5.34 0.008 Eðitim Ýlkokul ve altý 47 (%75) 29 (%49) 0.002 Ýlkokul üstü 16 (%25) 28 (%51) Çalýþma durumu (çalýþanlar) 3 (%4.8) 13 (%22.8) 0.004 Sigara (içenler) 25 (%40) 46 (%81) <0.001

(7)

psikiyatristlerinin herhangi bir soru sormadýðý veya bilgilendirme yapmadýklarýný belirtmiþlerdir. Kadýn hastalarýn sadece %6.3'ü , erkek hastalarýn ise %12'si (p= 0.01) cinsel yaþamý ve sorunlarý hakkýn-da psikiyatristine hakkýn-danýþtýðýný belirtmiþtir (Tablo 3).

TARTIÞMA VE SONUÇ

Hastanede yatarak tedavi edilen ve sosyal yaþama geri dönen þizofreni hastalarýnýn cinsellik ve iliþki kurma ihtiyaçlarýný tanýmlamak, geçmiþ ve bugünkü cinsel yaþamlarýný sorgulamak amacýyla yapýlan bir çalýþmada, hastalarýn cinsellikle ilgili konularý ve iliþki sorunlarýný tartýþma ve sürekli iliþkiler kurma konusunda istekli olduklarý saptan-mýþtýr (McCann 2000).

Verhaulst ve Schneidman, þizofreni hastalarýyla genel popülasyon arasýnda cinsel iþlev bozukluðu sýklýðýnýn farklý olmadýðýný, þizofreni hastalarýndaki cinsel iliþki sorunlarýnýn þizofreniye özgü yapýsal bir bozukluktan daha ziyade sosyal beceri eksikliði, yeti yitimi gibi nedenlere baðlý olarak ortaya çýk-týðýný belirtmiþtir (Verhulst ve Schneidman 1981). Woods, saðlýklý kadýnlar ve ayaktan izlenen psikiyatrik hastalar veya nörotik ve þizofreni hasta-larý arasýnda cinsel doyum açýsýndan fark

bula-madýðýný belirtmiþtir (Woods 1981).

Þizofreni ve cinsel iþlev bozukluðu arasýndaki iliþkiyi inceleyen araþtýrmalar þizofreni hastalarýnýn cinsel yaþamlarýnýn genel popülasyondan farklý olmadýðý yönünde bulgular içerse de sonuçlar açýsýndan çeþitli farklýlýklar vardýr. Þizofreni hastalýðýnda yaþanabilecek olan cinsel sorunlardan, hastalýðýn doðasý veya farmakolojik tedavinin hangisinin sorumlu olduðu önemli bir tartýþma alanýdýr.

Yaptýðýmýz çalýþmaya katýlan kadýn ve erkek hasta-lar, halen kullandýklarý ilaçlarýn tipik, atipik veya tipik+atipik daðýlýmý açýsýndan karþýlaþtýrýlmýþ; kadýn ve erkek grubu arasýnda anlamlý bir fark bulunmamýþtýr (p=0.54). Ancak, bu sonucu deðer-lendirirken olgularýn sadece %24.6-%31.7'sinin tipik antipsikotik kullandýðý da dikkate alýnmalýdýr. Antipsikotik ilaçlarýn prolaktin düzeylerini farklý oranlarda yükseltmeleri nedeniyle, gruplar arasýn-da kullandýklarý ilaç arasýn-daðýlýmýnýn birbirine benzer olmasý, ilaç tipi deðiþkeninin kontrol altýna alýndýðýný gösterir ve bu çalýþma ilaç tipi ve dozajýn-dan baðýmsýz olarak tasarlandýðýndozajýn-dan, çalýþmanýn güvenilirliðini arttýran bir faktördür.

Tablo 3. Þizofreni hastalarýnýn cinsel yaþam ve sorunlarýna iliþin öznel düþünceleri (Evet yanýtlarý-tüm hasta

grubunda)

Kadýn Erkek p

Düzenli cinsel yaþamýnýz var mý? 33 (%52.4) 29 (%50.9) 0.86 Cinsel yaþamýnýzda herhangi bir 33 (%52.4) 22 (%38.6) 0.13 sorun olduðunu düþünüyormusunuz?

Cinsel yaþamýnýzý tatminkar/ 34 (%54.0) 29 (%50.9) 0.73 doyumlu buluyormusunuz?

Cinsel sorunlarýnýz varsa hastalýðýnýzla 29 (%46.0) 28 (%49.1) 0.73 Ýliþkilendiriyormusunuz?

Ýlaçlar ya da hastalýðýnýzýn cinsel yaþamýnýza 10 (%15.9) 12 (%21.1) 0.46 olan etkilerini biliyormusunuz?

Psikiyatristler tarafýndan cinsel yaþam 7 (%11.1) 13 (%22.8) 0.08 ya da sorunlar hakkýnda bilgi verildi mi?

Psikiyatristinize cinsel yaþamýnýz veye sorunlarýnýz 4 (%6.3) 12 (%21.1) 0.01 ile ilgili danýþtýnýz mý?

(8)

Hastalarýn sigara kullanma özellikleri açýsýndan yapýlan karþýlaþtýrmada, sigara kullanýmý erkek-lerde kadýnlara göre anlamlý derecede yüksek bulunmuþtur. Çalýþmaya katýlan erkeklerin %66.7'si bir ve bir paketten daha fazla sigara kul-lanýrken, kadýnlarýn %60.3'ü sigara kullanmýyordu. Sigara kullanýmýnýn cinsel iþlevleri olumsuz olarak etkilediði gözönüne alýndýðýnda, çalýþmamýzýn güvenilirliðini etkileyen bir faktör olarak deðer-lendirilebilir.

Iþýk ve Aker þizofrenisi olan hastalarýn cinsel yaþamlarý konusunda, 57 erkek ve 52 kadýn hasta üzerinde yaptýklarý çalýþmada; kadýn hastalarýn %73.1'i, erkek hastalarýn %509'u, kendilerini izleyen psikiyatri hekimlerinin cinsel konular hakkýnda sorgulama ve bilgilendirme yapmadýðýný belirtmiþlerdir (Iþýk ve Aker 2000). Bu çalýþmada görüþmeler sýrasýnda hastalarýn bir kýsmýnýn cinsel konularý ve sorunlarýný hekimleri ile tartýþmak istemelerine raðmen çekingenlik, utangaçlýk ve görüþme sürelerinin kýsýtlýlýðý gibi nedenlerden dolayý ifade edemedikleri saptanmýþtýr. Çalýþ-mamýzda da benzer sonuçlar ortaya çýkmýþtýr. Bu bulgular ýþýðýnda, antipsikotik tedavi baþlanan þizofreni hastalarýnýn, sosyal ve iletiþim yetenekleri-ni geliþtirme konusunda olduðu kadar, güvenli ve saðlýklý cinsel yaþam metodlarý, antipsikotik tedavinin cinsel yan etkileri yönünden hekim tarafýndan bilgilendirilmesinin önemi ortaya çýk-maktadýr.

Cinsel iþlev bozukluklarý þizofreni hastalarýnýn yaþam kalitesi ve ilaç uyumu açýsýndan önemli olsa da (Schöttle ve ark. 2009), daha önce yapýlan birçok çalýþmada bu konunun psikiyatrik tedaviler sýrasýn-da ihmal edildiðini, hastalarýn çoðunun kullandýk-larý ilaçkullandýk-larýn cinsel yan etkilerinden habersiz olduk-larý göstermiþtir (Eklund ve Ostman 2010, Hariri ve ark. 2009).

Çalýþmaya alýnan olgularýn cinsel yaþam konusun-daki öznel düþünceleri açýsýndan (düzenli cinsel yaþam, cinsel yaþamlarýnda sorun, cinsel larýnda doyum, ilaç ve hastalýklarýnýn cinsel yaþam-larý üzerindeki etkileri), psikiyatristlerine kendi-liðinden cinsel sorunlarýný ifade etmeleri dýþýnda, cinsiyetler arasýnda anlamlý farklýlýk bulun-mamýþtýr. Kadýnlarýn %6.3'ü, erkeklerin %21.1'i, psikiyatristler konuyu açmadýklarý halde cinsel

sorunlarýný dile getirmiþlerdir (p=0.01). Erkeklerin kadýnlara oranla cinsel sorunlarýný daha fazla dile getiriyor olmasýnýn, kültürel yaþam içerisindeki cin-siyet rolleri ve kadýn hastalara oranla eðitim düzey-lerinin anlamlý olarak daha yüksek olmasý ile açýk-lanabileceði düþünüldü. Ayrýca, yapýlan çalýþmalar-da antipsikotiklerin yol açtýðý prolaktin yükseklik-lerinin, erkek hastalarda cinsel iþlev bozukluklarýna neden olurken, kadýn hastalarda daha çok menst-ruasyon ve doðurganlýk üzerine etkilerinin olmasýnýn da bu konuda etken olduðu söylenebilir. Çalýþmaya alýnan tüm vakalarýn %45.8'i cinsel yaþamýnda sorun olduðunu belirtirken sadece %13.3'ü cinsel yaþamlarý ile ilgili olarak kendiliðin-den psikiyatristlerine soru sormuþtur. Benzer þekil-de, Knegtering'in yaptýðý çalýþmada da hastalarýn %10'u psikiyatristleri konuyu açmadan cinsel sorunlarý olduðunu bildirmiþlerdir (Knegtering ve ark. 1999). Montejo'nun 1998'de yaptýðý bir çalýþ-mada, 106 þizofreni tanýsý konulmuþ hastada cinsel yan etkiler araþtýrýlmýþtýr. Tüm grupta kendiliðin-den cinsel yan etki bildirimi %15 iken, doðrudan sorgulama ile hastalarýn %80'inde cinsel yan etkiler saptanmýþtýr (Montejo ve ark. 1998).

Bu sonuçlar, psikiyatrik görüþmelerde hastalarýn cinsel sorunlarýný dile getirmeseler de ayrýntýlý cin-sel öykünün sorgulanmasýnýn önemini göstermek-tedir.

Her iki cinsiyette de, cinsel sorun yaþadýðýný bildirme oraný yüksek iken; hastalarýn cinsel sorun-larýný kendiliðinden ifade etme oranlarý düþük bulunmuþtur. Bu durum özellikle kadýn hastalarda belirgindir. Kadýn þizofreni hastalarýnýn erkeklere göre cinsel sorunlarý hakkýnda anlamlý düzeyde daha az kendiliðinden danýþtýklarý saptanmýþtýr. Þizofreni hastalarýnýn istenmeyen gebelik ve doðum komplikasyonlarý, cinsel istismara maruz kalma ve cinsel yolla bulaþan hastalýklar açýsýndan normal popülasyona göre daha yüksek risk taþýdýklarý bilindiðinden, bu bulgu önemlidir.

Cinsel sorunlarýn saptanmasý; yaþam kalitesinin art-týrýlmasý ve tedavi uyumu açýsýndan önem taþýmak-tadýr. Bu sonuç, psikiyatristler tarafýndan hasta-larýn cinsel yaþamlarý konusundaki sorunhasta-larýnýn gözardý edilmemesi gerektiðini ortaya koymak-tadýr.

(9)

cinsel yaþamlarýnda bir sorun olduðunu ve cinsel sorunlarýnýn hastalýkla iliþkili olduðunu belirt-miþlerdir. Tüm vakalarýn 3/4'ünden fazlasý, hastalýklarýnýn veya kullandýklarý ilaçlarýn cinsel yaþamlarý üzerine olan etkileri konusunda bilgi sahibi olmadýklarýný ve psikiyatristlerinin bu konu-larda bilgilendirme yapmadýklarýný ifade etmiþlerdir. Bu bulgular, antipsikotik tedavi baþlanan þizofreni hastalarýnýn, sosyal ve iletiþim yeteneklerini geliþtirme konusunda olduðu kadar güvenli ve saðlýklý cinsel yaþam metodlarý, anti-psikotik tedavinin cinsel yan etkileri yönünden hekim tarafýndan bilgilendirilmesinin de önemini ortaya çýkarmaktadýr.

Kadýn ve erkek hastalar arasýnda ortalama yaþ açýsýndan fark olmasý çalýþmanýn kýsýtlýlýklarýndan biri olsa da yaþýn cinsel iþlevler üzerindeki etkisinin karýþtýrýcý etkisinden kaçýnmak için sadece 18-45 yaþ arasý hastalar çalýþmaya alýnmýþtýr. Kadýn ve erkek hastalar eðitim ve çalýþma durumu açýsýndan farklý olsa da bu durumun genel olarak Türk toplumunda kadýn ve erkek çalýþma ve eðitim duru-munu yansýtýyor olabileceði düþünüldü.

Yazýþma adresi: Dr. Basri Doðu, Özel Cankatan Týp Merkezi, Kocaeli, basridogu@hotmail.com

KAYNAKLAR Addington D, Addington J, Maticka-Tyndale E ve ark. (1992)

Reliability and validity of a depression rating scale for schizo-phrenics. Schizophr Res, 6:201-208.

Aizenberg D, Zemishlany Z, Dorfman-Etrog P ve ark. (1995) Sexual dysfunction in male schizophrenic patients. J Clin Psychiatry, 56: 137-141.

Aizenberg D, Modai I, Landa A ve ark. (2001) Comparison of sexual dysfunction in male schizophrenic patients maintained on treatment with classical antipsychotics versus clozapine. J Clin Psychiatry, 62, 541-544.

Aydemir Ö, Esen Danacý A, Deveci A ve ark. (2000) Calgary þizofrenide depresyon ölçeðinin Türkçe versiyonunun duyarlýlýðý ve özgüllüðü. Nöropsikiyatri Arþivi, 37:210-213.

Bech P, Kastrup M, Rafaelsen OJ (1986) Mini-compendium of rating scales for states of anxiety depression and mania schizo-phrenia with corresponding DSM-III syndromes. Acta Psychiatr Scand Suppl, 326:1-37.

Carey MP, Carey KB, Kalichman SC (1997) Risk for human immunodeficiency virus (HIV) infection among persons with severe mental illnesses. Clin Psychol Rev, 17:271-291.

Cournos F, Guido JR, Coomaraswamy S ve ark. (1994) Sexual activity and risk of HIV infection among patients with schizo-phrenia. Am J Psychiatry, 151:228-232.

David HP, Morgall JM (1990) Family planning for the mentally disordered and retarded. J Nerv Ment Dis, 178:385-391. Dickerson FB, Brown CH, Kreyenbuhl J ve ark. (2004) Sexual and reproductive behaviors among persons with mental illness. Psychiatr Serv, 55:1299-1301.

Doðu B, Kocabýyýk A, Karson F ve ark. (2011) Antipsikotik tedavi uygulanan þizofreni hastalarýnda prolaktin düzeyi ve cin-sel iþlevlerin cinsiyetlere göre karþýlaþtýrýlmasý. Nöropsikiyatri Arþivi, 48(Özel sayý):35-38.

Eklund M, Ostman M (2010) Belonging and doing: important factors for satisfaction with sexual relations as perceived by people with persistent mental illness. Int J Soc Psychiatry, 56:336-347.

Gabay PM, Fernandez Bruno M, Roldan E (2006) Sexual beha-vior in patients with schizophrenia: a review of the literature and survey in patients attending a rehabilitation program. Vertex, 17:136-44.

Ghadirian AM, Chouinard G ve Annable L (1982) Sexual dys-function and plasma prolactin levels in neuroleptic treated schizophrenic outpatients. J Nerv Ment Dis, 170: 463-467. Hariri AG, Karadað F, Gurol DT ve ark. (2009) Sexual problems in a sample of the Turkish psychiatric population. Compr Psychiatry, 50:353-360.

Hummer M, Kemmler G, Kurz M ve ark. (1999) Sexual distur-bances during clozapine and haloperidol treatment for schizo-phrenia. Am J Psychiatry, 156:631-633.

Iþýk H, Aker T (2000) Þizofrenisi olan hastalarýn cinsel yaþam-larý. 36.Ulusal Psikiyatri Kongresi Antalya.

Knegtering H, Blijd C, Boks M (2000) Sexual dysfunction and plasma prolaction levels in patients using classical antipsy-chotics, risperidone or olanzapine. Schizophr Res, 41:196. Kockott G, Pfeiffer W (1996) Sexual disorders in nonacute psy-chiatric outpatients. Compr Psychiatr, 37:56-61.

Lyketsos GC, Sakka P, Mailis A (1983) The sexual adjustment of chronic schizophrenics: a preliminary study. Br J Psychiatry, 143:376-382.

Macdonald S, Halliday J, MacEwan T ve ark. (2003) Nithsdale Schizophrenia Surveys 24: sexual dysfunction. Br J Psychiatry, 182: 50-56.

Meltzer HY, Goode D J, Schyve P M ve ark. (1979) Effects of clozapine on human serum prolactin levels. Am J Psychiatry, 135: 1550-1555.

McCann E (2000) The expression of sexuality in people with psychosis: breaking the taboos. J Adv Nurs, 32:132-138. McEvoy JP, Hatcher A, Appelbaum PS ve ark. (1983) Chronic schizophrenic women's attitudes toward sex, pregnancy, birth control, and childrearing. Hosp Community Psychiatry, 34:536-539.

(10)

McKinnon K, Cournos F, Meyer-Bahlburg HFL ve ark. (1993) Reliability of sexual risk behavior interviews with psychiatric patients. Am J Psychiatry, 150:972-974.

Miller LJ (1997) Sexuality, reproduction, and family planning in women with schizophrenia. Schizophr Bull, 23:623-635. Miller LJ, Finnerty M (1996) Sexuality, pregnancy, and chil-drearing among women with schizophrenia-spectrum disorders. Psychiatr Serv, 47:502-506.

Montejo AL, Liorcia G, Izquierdo J (1998) New antipsychotic induced sexual dysfunction. American Psychiatric Association Annual Meeting, Toronto, Canada, NR425

Overall JE, Gorham DR (1962) The brief psychiatric rating scale. Psychol Rep, 10:799-812.

Raboch J (1984) The sexual development and life of female schizophrenic patients. Arch Sex Behav, 13:341-349.

Sadock VA (1989) Normal human sexuality and sexual dysfunc-tions. Comprehensive Textbook of Psychiatry, 5. baský, HI Kaplan & BJ Sadock (Ed), Baltimore, Williams & Wilkins, s.1045-1061.

Salokangas RKR, Saarijarvi S, Taiminem T ve ark. (1997) Effect of smoking on neuroleptics in schizophrenia. Schizophr Res, 23:55-60.

Schöttle D, Kammerahl D, Huber J ve ark. (2009) Sexual prob-lems in patients with schizophrenia. Psychiatr Prax, 36:160-168. Seeman MV (1982) Gender differences in schizophrenia. Can J Psychiatry, 27:107-112.

Sevimli F (1999) Kadýn psikiyatrik hastalarda psikoseksüel

geliþim, evlilik, gebelik, emzirme, doðum sonrasý ve aile planla-masý özelliklerinin genel popülasyonla karþýlaþtýrmalý çalýþplanla-masý, Atatürk Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, Uzmanlýk Tezi, Erzurum.

Smith S, O'Keane V, Murray R (2002) Sexual dysfunction in patients taking conventional antipsychotic medication. Br J Psychiatry, 181:49-55.

Soykan Ç (1990) Institutional differences and case typicality as diagnosis system severity, prognosis and treatment. Master Tezi Orta Doðu Teknik Üniversitesi.

Test MA, Burke SS, Wallisch LS (1990) Gender differences of young adults with schizophrenic disorders in community care. Schizophr Bull, 16:331-344.

Uçok A, Incesu C, Aker T ve ark. (2007) Sexual dysfunction in patients with schizophrenia on antipsychotic medication. Eur Psychiatry, 22:328-333.

Vedi F (1999) Þizofrenlerde Cinsel Yaþam ve Kontrasepsiyon Özellikleri. Uzmanlýk Tezi, Bakýrköy Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý Hastanesi.

Verhulst J, Schneidman B (1981) Schizophrenia and sexual functioning. Hosp Community Psychiatry, 32:259-262. Volman L, Landeen J (2007) Uncovering the sexual self in peo-ple with schizophrenia. J Psychiatr Ment Health Nurs, 14: 411-417.

Woods SM (1981) Sexuality and Mental Disorders. Sexual Problems in Media Practise, HI Lief (Ed), American Medical Association, s.199-242.

Referanslar

Benzer Belgeler

sosyodemografik özellikleri ile tükenmişlik durumları arasındaki ilişkiyi belirlenmek amacıyla yapılan bu araştırmada katılan sağlık personelinin aldıkları ortalama

G ÜLEÇ , İsmail (1997), Bahrü’l-Maarif’de Geçen Edebiyat Terimleri, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili

This study aimed to evaluate in detail the sexual satisfaction levels of GC patients and its relationship with the psychological status (anxiety and depression) and

In recent reports, TdicTMPIT1 (integral transmemb- rane protein inducible by Tumor Necrosis

yüksekliğini, tablonun dışında verilen sayılar ise o yönden bakıldığında daha yüksek apartmanların arkasında kalmayıp görülebilen apartman sayısını

Miyokard infarktüsü sonras› geliflen CD kad›nlarda lubrikas- yon, orgazmik fonksiyon, cinsel istek, iliflki tatmini, klitoral duyar- l›l›k ve genel tatminde, erkeklerde ise

Çalışmanın temel amaçlarından ilki Türkiye hisse senedi piyasasında likidite ölçüsü olarak kullanılabilecek hisse senedi ortalama büyüklüğü (stock average size),

Our study also shows that the PNF stretching application along with KT, an alternative taping technique for physiotherapy ap- plications, increase the active joint mobility