• Sonuç bulunamadı

Onkoloji Hastalarında Sık Kullanılan Venöz Giriş Aracı: İmplante Port Kateter

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Onkoloji Hastalarında Sık Kullanılan Venöz Giriş Aracı: İmplante Port Kateter"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ONKOLOJİ HASTALARINDA SIK KULLANILAN VENÖZ GİRİŞ ARACI:

İMPLANTE PORT KATETER

Öznur USTA YEŞİLBALKAN *

ÖZET

Onkoloji alanında tedavilerin çoğu parenteral olarak yapılmaktadır. Bu hastanın venöz sistemine girişin güvenli olmasının çok önemli olduğu anlamına gelmektedir. Kanser tedavisinde sık sık venöz giriş yapılması, tedavinin uzun süreli olması, sklerozan ajanların kullanılması ve fazla miktarda sıvı verilmesi nedeni ile son yıllarda kanser tedavilerinin uygulanmasında santral venöz giriş araçlarının rolü artmıştır. Port kateter uzun süreli intravenöz (IV) tedaviler için kullanılabilmekte bu yolla uygulamalar daha hijyenik olmakta ve kateter kozmetik olarak hastalar tarafından kolaylıkla kabul edilebilmektedir. Onkoloji hastalarında tedavinin erken döneminde uygun venöz giriş araçlarının kullanılması ekstravazasyon riskini azaltarak vesikant ve irritan ilaçların güvenli bir şekilde verilmesini, periferal girişin devamlılığının sağlanmasını ve sık sık damara giriş olmamasına bağlı olarak hastanın anksiyetesini azaltmaktadır. Onkoloji hemşireleri; onkoloji hastalarında sık olarak kullanılan implante port kateteri güvenli olarak kullanabilmeli, komplikasyonları bilmeli ve eğer komplikasyon meydana geldi ise gerekli girişimleri uygulayabilmelidir .

Anahtar sözcükler: Onkoloji hastaları,implante port kateter, hemşirelik bakımı.

ABSTRACT

A Technologıc Devıce Whıch are Used Frequently in Oncology Patıents:Implanted Port Catheter In the field of oncology many treatment are administered parenterally. This means that reliable access to a patient’s venous system is very important factor. In the cancer theraphy , the role of central venous access device has been increased because of factors; such as accessing to vein frequently, having long term therapy,giving much more fluid. Port catheter can be used for long term intravenous theraphy (IV), procedures can be done in hygienic manner and the catheter accepted cosmetically by the patients. In oncology patients, using proper venous access devices in early stages of therapy decreases risk of extravazation, provides safety in performing vesicant and irritan medicine and decreases patients’ anxiety. Oncology nurses must be able to use implanted port catheter which are used in oncology patients ,and know complication, and if the complications occur, they must be able to implement nursing interventions .

Key words: Oncology patients, implanted port catheter, nursing care,.

İMPLANTE PORT KATETER NEDİR? AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI NELERDİR?

Kanser hastalarının tedavisinde sık sık venöz giriş yapılması, tedavinin uzun süreli olması, sklerozan ajanların kullanılması ve fazla miktarda sıvı verilmesi nedeni ile son yıllarda kanser tedavilerinin uygulanmasında santral venöz giriş araçları ve özelikle port kateter kullanımı artmıştır (Carlo 2004, Gullo 1993, Oran ve Turgay 2000, Perry 1998).

İmplante port kateter; cilt yatağından küçük bir cerrahi girişim uygulanarak büyük venler içine yerleştirilen bir kateterdir. Port kateterin diğer santral

kateterlerden farkı, tamamen cilt altına yerleştirilmesi ve kapalı bir sistemden oluşmasıdır. Cilt altına yerleştirilen bu kapalı sistem yardımıyla damar içine verilecek olan ilaç ve sıvılar doğrudan ve sürekli iğne girişi yapılmadan kan dolaşımına verilebilmektedir. Port kateterler intravenöz kullanımının yanı sıra intraarteriyel ve intraperitoneal yoldan ilaç ve sıvıların verilmesi amacı ile

de kullanılmaktadır (Gullo 1993,

www.cancerbacup.org.erişimtarihi:02.04.2004,www.nhh

n.org.erişim tarihi:09.04.2004).

Kapalı bir sistem olan port kateter sistemi

rezervuar ve kateter olmak üzere iki kısımdan

oluşmaktadır (Şekil 1).

*

(2)

Şekil 1. Rezervuar ve Kateter

Kaynak:http//www.patienteducation.upmc.com (Erişim tarihi:03.04.2004)

Rezervuar, port kateterin cilt üzerinde kabarık şekilde görülen ve elle hissedilen kısmıdır. Rezervuarın üst kısmında iğne girişinin yapıldığı silikon septum bulunmaktadır. Septumun genişliği 6.4-19.1 mm, derinliği ise 5.1 ile 13.0 mm’dir. Septuma iğne girişi yapılırken özel uçlu (huber uç) iğneler kullanılmalı, septuma hasar vermemek için kelebek iğnelerle giriş yapılmamalıdır. Uygun iğne kullanıldığında septuma 1000-2000 kez girişim yapılabilmektedir (Gullo 1993, /www.cancerbacup.org.uk.erişimtarihi:02.04.2005,www .nhhn.org.erişim tarihi:09.04.2004).

Port kateterin diğer bir kısmı olan kateter ise rezervuardan başlayıp kalbe kadar uzanan ve sıklıkla eksternal juguler ven, sefalik ven veya internal juguler ven içine yerleştirilen bir tüptür (Gullo 1993,www.cancerbacup.org.uk.erişim tarihi:02.04.2004, www.nhhn.org.erişim tarihi:09.04.2004)).

İmplante port kateterin diğer kateterlere göre birçok avantajı bulunmaktadır. İlk olarak; görünüş olarak estetik olduğu için hastalar kolaylıkla tercih edilebilmekte ve daha kolay uyum gösterebilmektedirler. İkinci olarak; diğer kateterlere göre daha az iğne girişi nedeniyle hasta daha az anksiyete yaşamaktadır. Yaşam biçiminde kolaylık sağlaması, vücut imajı, kozmetik görünüş gibi psiko-sosyal faktörler nedeni ile de hastalar tarafından tercih edilen bir venöz giriş aracıdır. Aynı zamanda damar içine ilaç vermenin dışında; kan ürünleri, total parenteral beslenme sıvılarının verilmesi ve gerektiğinde laboratuar testleri için kan örneği alınması amacıyla da kullanılabilmektedir. Ayrıca port kateterlerde eksternal kateterlere göre enfeksiyon riski daha azdır (Goodman 1991, Gullo 1993, Oran ve Turgay 2000 ).

Port kateterin dezavantajları ; kateteri takma ve çıkarmada minör cerrahi girişim uygulanması, infüzyon sırasında iğnenin yerinin değişmesi ve kontamine olma riskinin olması ve port iğnesinin değiştirilmesi esnasında hemşirenin iğne ile yaralanma riskinin olmasıdır. En önemli dezavantajlarından birisi de ise pahalı bir venöz giriş aracı olmasıdır (Goodman 1991,Gullo 1993, Oran ve Turgay 2000, Birol ve Akdemir 2004) .

İMPLANTE PORT KATETER TAKILMASI VE HEMŞİRELİK BAKIMI

Kısa veya uzun süreli kemoterapi, antibiyotik tedavisi, parenteral beslenme ve sık kan transfüzyonu yapılacak olan onkoloji hastaları port kateteri için aday olan kişilerdir. Bunun yanında; damar içi ilaç/sıvı uygulamaları için tek bir ekstremite kullanımının zorunlu olması (örneğin; meme kanseri), lenfödem, vasküler skleroza bağlı vasküler bütünlüğün bozulması, venöz enflamasyon ve tromboz gibi sorunu olan hastalara da takılabilmektedir (Goodman 1991,Gullo 1993).

Onkoloji hemşiresi port kateter takılmadan önce hasta ve aile üyelerine implante port konusunda eğitim yapmalıdır. Eğitim sırasında; port kateter takılma nedenleri, port kateterin avantaj ve dezavantajları, kateterin nasıl takıldığı, kateter bakımının nasıl yapılacağı, katetere bağlı gelişen komplikasyonların belirti ve bulguları konusunda hasta ve yakınları bilgilendirilmeli gerekirse hastaya yazılı materyal vermelidir (Goodman 1991, Gullo 1993, Martin,Walker ve Goodman 1996 ).

Port kateteri takılmadan önce onkoloji hemşiresi; hastanın kontrastlı (iyotlu) maddelere karşı alerji durumu, kan pıhtılaşma sorunu ve böbrek hastalığının olup olmadığı, kemoterapi ve radyoterapi tedavisi alıp almadığı konularında ayrıntılı öykü almalıdır. Hastaya kateter hakkında gerekli açıklama yapıldıktan ve öykü aldıktan sonra hastadan yazılı izin almalıdır(Martin,Walker ve Goodman 1996).

Port kateter ameliyathane ortamında cerrah veya radyolog tarafından takılmaktadır. Kateter genellikle göğüs bölgesinin üst kısmına küçük bir cerrahi girişim ile yerleştirilmektedir. Hastalık göğüs duvarını kapsıyorsa karın, kasık ve kolda antekübital bölgeye de takılabilmektedir. Venöz giriş yolu olarak genellikle subklavien, internal ya da juguler ven seçilmektedir. Kateterin takılacağı bölge belirlendikten sonra uygun antiseptik solusyonla bölge temizliği yapılıp cilt üzerinde küçük insizyon ( kesi ) yapılarak rezervuar yerleştirilir.

(3)

Daha sonra özel iğne ve klavuz tel aracılığı ile kateterin santral ucu superior vena kava ve sağ atrium girişine kadar ilerletilir. Rezervuar ve kateter birleştirilip cilt altında sabitlenerek insizyon bölgesi cilt üzerinde sutüre edilerek kapatılır. Kateter takıldıktan sonra en erken ikinci tercihen de beşinci günde kullanılmalıdır (Gullo 1993, www . cancerbacup. org. uk.erişim tarihi:02.04.2004,www.nhhn.org.erişimtarihi:09.04.2004 , Martin, Walker ve Goodman 1996, Lunde ve Miller 2003).

Port kateter takıldıktan sonra onkoloji hemşiresi, kateterin takıldığı bölgeyi kanama, akıntı, hematom ve seroma yönünden izlemelidir. Kateterin takıldığı bölgede ağrı ve ödemi azaltmak için bölge üzerine soğuk uygulama yapılabilir. Kateter kolda antekübital bölgeye takıldı ise kol enflamasyon ve tromboflebit bakımından gözlenmelidir. Kaza ile kateter delinmesini önlemek için portun takılı olduğu koldan vasküler giriş yapılmamalıdır. Kateter tıkanıklığını önlemek veya katetere zarar vermemek için port kateterin takılı olduğu koldan kan basıncı ölçümü yapılmamalıdır. Hasta; enfeksiyon belirtileri, lokal enflamasyon, ağrı, şişlik, implant alanında akıntı, veya kateterin yerinden hareket etmesi gibi durumları sağlık ekibine bildirmesi gerektiği konusunda bilgilendirilmelidir (Gullo 1993).

Onkoloji hemşiresi port katetere iğne girişi yaparken rezervuar deri altında hareket ediyor, septuma giriş zor oluyor veya kateter de tıkanıklık belirtileri varsa hekime haber vermelidir. Aynı zamanda infüzyon yaparken, infüzyon süresince port bölgesini değerlendirmeli, rutin olarak pansumanını iğne değişimini yapmalıdır.

Port kateter bakımı kurumun belirlediği politikalar doğrultusunda yapılmalıdır. Literatürde, port kateterine takılan iğne değişiminin haftada bir ya da iğnenin kontamine ve iğne giriş bölgesinde irritasyon belirtisi olduğu durumlarda değiştirilmesi ve kateterin her bir kullanımdan sonra veya kullanılmadığı zamanlarda ise kateterin sadece ayda bir kez heparin ( 6cc / 100 U/ml) ve salin solusyon (20ml) karışımı ile yıkanması gerektiği belirtilmektedir (Goodman 1991, Gullo 1993, htpp://www. cancer. duke. edu.erişim tarihi:01.03.2004,Martin,Walker ve Goodman 1996, Tucker, Canobbio,Paquette ve ark.1996, Oran veTurgay 2000).

İmplante Port Katetere İğne Takılması

Port kateter kullanımına yönelik her kurumda özel protokoller geliştirilmeli ve kateter bakımı, katetere

iğne girişi ve kateterden iğne çıkarılması belirlenen protokoller doğrultusunda yapılmalıdır.

Port katetere iğne takılırken septuma hasar vermemek için künt uçlu iğneler kullanılmalıdır

(Karamanoğlu, Yumuk, Gumus ve ark. 2004).

Şekil 2. Künt Uçlu Port İğnesi

Kaynak: Karamanoglu A, Yumuk PF, Gumus M, Ekenel M, Aliustaoglu M, Selimen D, Sengoz M, Turhal NS, (2003) Port needles: Do They Need To Be Removed As Frequently In Infusional Chemotherapy? J Infus Nurs., Jul-Aug;26(4):239-42.

Kullanılan iğnenin kalınlığı; damar içine verilecek sıvının viskositesine, subkütan doku altında portun derinliğine, ve port kateter tipine göre değişir (Goodman 1991, Gullo 1993, Martin,Walker veGoodman 1996, www .cancerbacup. org. uk.erişim tarihi:02.04.2004 ,www . nhhn. org.erişim tarihi:09.04.2004, Tucker ve ark.1996).

Port katetere iğne girişi steril teknik kullanılarak yapılmalı ve işlem iki hemşire tarafından uygulanmalıdır. Onkoloji hemşiresi aşağıda belirtilen adımlar doğrultusunda port katetere iğne girişi yapmalıdır. - İşlem öncesinde el yıkama tekniğine uygun olarak

eller yıkanır

- İşlem sırasında kullanılacak malzemeler hazırlanır ve hasta yatağının başına getirilir

- İşlem hakkında hastaya bilgi verilir

- Hastaya işlem sırasında yüzünü kateter bölgesinden uzaklaşacak şekilde ters yöne çevirmesi söylenir veya maske giymesi sağlanır.

- Temiz bir çalışma alanı sağlanır

- Kateter bölgesindeki pansuman açılır. Steril teknik kullanılarak pansuman seti açılır ve gerekli olan malzemeler steril örtü üzerine konur.

- Yüz maskesi ve steril eldiven giyilir

- İğne ucunda kateter yok ise uygun kateter iğne ucuna takılır,salin solusyon ile kateter yıkanarak havası çıkartılır

(4)

- Port kateterin takılı olduğu bölgede uygun antiseptik solusyon ile içten dışa doğru dairesel olarak cilt temizliği yapılır

- Derinin kuruması beklenir

- Delikli steril örtü kateterin olduğu alan üzerine yerleştirilir

- Port kateterin rezervuar kısmı cilt üzerinde palpe edilerek iki parmak arasında sabitlenir

- Port iğnesi deri ve septumdan geçecek şekilde 90˚ açı ile takılır. İğne port rezervuarının tabanına dokununcaya kadar ilerletilir (Şekil 3)

- İğnenin ucundaki katetere 10cc’lik enjektör takılır. Kanın gelmesi için aspirasyon işlemi uygulanır. Aspire edilen kan atılır

- Kateter salin ve heparinli sıvı ile flaşlanır (yıkanır). Positif basıncı korumak için enjektör çıkarılmadan önce iğne ucundaki kateter klemplenir

- İğnenin takıldığı bölgeden steril örtü kaldırılır

- Deri üzerindeki iğne giriş yeri steril gazlı bez ile kapatılır

- İşlem hemşire gözlem formuna kayıt edilir (Accessing

and deaccessing an implanted subcutaneous infusion port,www. wahoo .utmb.edu.erişimtarihi:11.04.2004., Goodman 1991, Gullo 1993, Martin,Walker ve Goodman 1996, Patient/family education; port (implanted): care at home, www. 2childrenshc.org.erişim tarihi:11.04.2004, Tucker,

Canobbio,Paquette ve ark.1996 ). Şekil 3. Porta İğne Takılması

Kaynak:Patient/Family Education; Port (Implanted): Care at home, http:// www. 2childrenshc.org (Erişim tarihi:11-04-2004)

Port katetere iğne takıldıktan sonra hem aspirasyon sırasında kan gelmiyor hem de yıkama işlemi yapılamıyorsa iğnenin septumda yanlış yerde olabileceği düşünülmelidir. Aspirasyonla kan gelmemesinin diğer bir sebebi kateter ucunun ven duvarına yapışması olabilir. Trendelenburg poziyonu ya da valsalva manevraları ven içi basıncı arttırarak kateter ucunun serbest kalmasını sağlayabilir. Bunun dışında kateter ucunda fibrin birikimi

de aspirasyon sırasında kan gelmemesine neden olabilir. İğnenin doğru yerde olduğuna eminken aspirasyon yada irrigasyon yapılmadığı durumda kateterin pıhtı ile tıkandığı akla gelmelidir. İnfüzyon tedavisi süresince kateter bölgesinde şişlik veya ağrı oluşursa, port katetere radyoopak madde enjekte edilerek floroskopi altında değerlendirilmelidir (Accessing and deaccessing an implanted subcutaneous infusion port, www. wahoo .utmb. edu .11.04.2004, Goodman 1991, Gullo 1993, Martin,Walker ve Goodman 1996, Oran veTurgay 2000).

İmplante Port Kateterden İğne Çıkarılması

Port katetere takılan iğne tedavi bittiğinde, iğne kontamine olduğunda veya tedavi devam ediyorsa yedi günde bir değiştirilmesi gerekmektedir. Onkoloji hemşiresi aşağıdaki adımları izleyerek port kateterden iğneyi çıkartmalıdır.

- İşlem öncesi el yıkama tekniğine uygun olarak eller yıkanır

- İşlem sırasında kullanılacak malzeme hazırlanır ve hasta yatağının başına getirilir

- İşlem hakkında hastaya bilgi verilir - Temiz bir çalışma alanı sağlanır - Temiz eldiven giyilir

- Uygun antiseptik ile (kurum politikasına göre değişebilmekle birlikte tercihen alkol veya betadinli pamuk) iğneye bağlı kateterin ucu silinir

- Salin içeren enjektör ile kanın geri gelmesini sağlamak için kan aspire edilir

- Portu temizlemek için salin solusyonla hat yıkanır. Pozitif basıncı devam ettirmek için enjektörü çıkartmadan önce kateter klemplenir

- Kateter heparinli solusyon ile yıkanır. Positif basıncı devam ettirmek için enjektörü çıkartmadan önce kateter klemplenir.

- İğne çıkartılmadan önce pansuman dikkatlice açılır - Portun rezervuar kısmı palpe edilir ve iki parmak

arasında sabitlenir

- İğnenin dış kısmı sıkıca tutulup iyice kavranır. Düzgün ve sabit bir şekilde iğne port septumundan 90˚açı ile çekilir

- Kanama duruncaya kadar iğne giriş bölgesine basınç uygulanır

- Kateter bölgesi uygun antiseptik solusyon ile temizlenir ve kurulanır

(5)

- Bölge gazlı bez ile kapatılır

- İşlem hemşire gözlem formuna kayıt edilir

(Accessing and deaccessing an implanted subcutaneous infusion port. www . wahoo .utmb edu.11,04.2004, Goodman 1991, Gullo 1993,www. cancer . duke. edu.01.03.2004, Martin,Walker ve Goodman 1996 ).

İMPLANTE PORT KATETERE BAĞLI KOMPLİKASYONLAR

Port katetere bağlı komplikasyonlar kateter

takıldıktan sonraki her hangi bir zamanda meydana gelebilir. Komplikasyon riski çok büyük veya venöz kateterlerden daha az olmasına karşın, onkoloji hemşiresi her hasta ve her kateter için potansiyel komplikasyon riski olduğunun farkında olmalıdır. Port kateter kullanımına bağlı olarak en sık görülen komplikasyonlar; kateter tıkanıklığı, enfeksiyon, venöz tromboz ve ekstravazasyondur (Gullo 1993, Oran ve Turgay 2000, Birol ve Akdemir 2004, www.resourcenurse.com.erişim tarihi:11.04.2004).

Kateter Enfeksiyonu

Kateter enfeksiyonu port kateter kullanan hastalarda % 3-60 oranında görülmektedir. Onkoloji hastalarında tedavilere bağlı kemik iliği baskılanması, bağışıklık sisteminin zayıflığı ve kateter bakımının yetersizliğine bağlı olarak enfeksiyon gelişebilir. Kateter enfeksiyonun belirtileri; eritem, endürasyon, lokal hassasiyet, port bölgesinde pürülan sıvı aspire edilmesi, selülit, ateş, titremedir. Kateter bölgesinde enfeksiyon meydana geldi ise durumunda sistem çıkarılmalı, kateter bölgesindeki purülan sıvı drene edilmeli, bölgeye pansuman uygulanmalı ve hekim istemi doğrultusunda gerekli antibiyotik tedavisi yapılmalıdır (Gullo 1993,Birol ve Akdemir 2004).

Kateter Tıkanıklığı

Kateter tıkanması % 20-30 oranında görülmektedir. Kateterden sıvı verilemiyor, kan alınamıyor ve infüzyon sırasında ağrı hissediliyorsa kateterde tıkanıklık olabileceği düşünülmelidir. Bu tür tıkanıklık belirtileri olduğunda; öncelikle sistemin açık olup olmadığı, iğnenin yerinde olup olmadığı kontrol edilmelidir. Gerekiyorsa akciğer grafisi ile rezervuar ve kateterin yerinde ve uygun pozisyonda olup olmadığı değerlendirilmelidir. Akciğer grafisi sonrasında kateterin uygun pozisyonda olmadığı belirlendi ise cerrahi girişim ile düzeltilmesi gereklidir. Kateterde tıkanıklık olduğunda

uygulanabilecek girişimler tablo 1’de yer almaktadır

(Gullo 1993, Martin, Walker ve Goodman 1996, Oran, Turgay 2000, Birol ve Akdemir 2004).

Tablo 1. Pıhtılaşma Olan Kateterlerin Tedavisi

1. Kateteri temizlemek için ürokinaz temin edilir 2. Her bir mililitrede 5000 IU ürokinaz hazırlanır 3. Tüberkülin enjektörüne 1 ml ürokinaz çekilir

4. Steril teknik kullanılır ve infüzyon seti klemplenerek port ve kateter ile olan bağlantı kesilir

5. 1 ml ürokinaz çekilen enjektör port iğnesinin ucundaki katetere takılıp yavaş olarak enjekte edilir

6. Ürokinaz çekilen enjektör çıkarılır

7. 5ml enjektör takılır ve 5-10 dakika beklenir 8. Pıhtıyı hareket ettirmek için aspirasyon yapılır

9. Eğer işlem başarılı ise, 10-20 ml salin solusyonla kateter yavaşça yıkanır, ve daha sonra her uygulamada heparin solusyonu ile yıkama yapılır

10. Eğer kan geri gelmiyorsa aspirasyon işleminden önce 30-60 dakika beklenir

11. Kateter temizlenmedi ise 1. ve 10. adımdaki işlemler tekrar edilir.

Kaynak: Goodman M (1991) Delivery Of Cancer Chemotheraphy, Cancer Nursing A Comprehensive Textbook, WB Saunders Company, s:291-318.

Venöz Tromboz

Venöz tromboz pulmoner emboli riski nedeniyle çok önemli bir komplikasyondur. Venöz tromboz port kateter kullanılan hastalarda % 5-40 oranında meydana gelmektedir. Tromboz kateter yerleştirildikten sonra 2 hafta yada 2 yıl içinde gelişebilmekle birlikte hastaların % 60-70’inde ilk 15-30 gün içinde gelişebilmektedir. Venöz tromboz gelişen hastalarda kolda şişme, ağrı, enfeksiyon (ateş, kızarıklık) belirti ve bulguları

görülmektedir (Goodman 1991, Gullo 1993,

Martin,Walker ve Goodman 1996, Birol ve Akdemir 2004,www. //ons.org.erişim tarihi:01.03.2004) .

Ekstravazasyon

Ekstravazasyon intravenöz olarak verilen sıvı veya ilacın damar dışına çıkarak doku içine sızmasıdır. Port kateterlerde ekstravazasyon genellikle iğne takılma işleminin uygun yapılmaması, iğnenin uygun şekilde sabitlenmemesi ve uygun uzunlukta iğne kullanılmamasına bağlı olarak gelişmektedir. Hasta infüzyon sırasında ağrı, yanma, acı hissediyor, kateter bölgesinde infüzyon sırasında aniden şişlik meydana geliyor, aspirasyon işlemi sırasında yeterince kan gelmiyor ve subkutan dokuda sıvı palpe ediliyorsa ekstravazasyon olabileceği düşünülmelidir. Onkoloji

(6)

hemşiresi kemoterapik ajanların uygulanması için gerekli önlemleri almalıdır. Ekstravazasyon geliştiğinde infüzyon durdurularak hekime haber verilmeli ve kurumun ekstravazyon tedavi protokolüne göre yapılması gereken işlemler uygulanmalıdır (Goodman 1991, Gullo 1993, Martin, Walker ve Goodman 1996, Birol, Akdemir 2004, www. //ons.org.01.03.2004).

SONUÇ

İmplante port kateter kanserli hastalara sık sık venöz giriş ve uzun süreli kemoterapi tedavisi yapılması nedeniyle sık kullanılan bir santral venöz giriş aracıdır. Kateter genellikle göğüs bölgesine küçük bir cerrahi girişim yolu ile takılmaktadır. Port kateter kullanımı kurum tarafından belirlenen protokoller doğrultusunda yapılmalıdır. İmplante port kateter kullanan hastalarda kateter tıkanıklığı,enfeksiyon,venöz tromboz ve ekstravazasyon gibi komplikasyonlar meydana gelebilir. Hemşirelik bakımı katetere bağlı komplikasyon gelişimini önlemeye ve komplikasyonları gidermeye yönelik girişimlere odaklanmalıdır. Hekim ve hemşirelerin port kateter kullanan hastalara optimal bakımı sağlamaları için hasta ve ailelerine sürekli eğitim yapmaları gereklidir.

KAYNAKLAR

Birol L, Akdemir N (2004) İç Hastalıkları Ve Hemşirelik Bakımı, 2. Baskı, Ankara, s:270-272.

Carlo JT (2004) A Prospective Randomized Trial Demonstrating Valved Implantable Ports Have Fewer Complications And Lower Overall Cost Than Nonvalved Implantable Ports, The American Journal Of Surgery, 722-727. Goodman M (1991) Delivery Of Cancer Chemotherapy, Cancer Nursing A Comprehensive Textbook, WB Saunders Company, s:291-318.

Gullo SM (1993) Implanted Ports, Technologic Advances And Nursing Care Issues, Nursing Clinics Of North America, 28(4) :859-871.

Karamanoglu A, Yumuk PF, Gumus M, Ekenel M, Aliustaoglu M, Selimen D, Sengoz M, Turhal NS (2003) Port needles: Do They Need To Be Removed As Frequently In Infusional Chemotherapy? J Infus Nurs., Jul-Aug;26(4):239-42. Lunde JR, Miller DT (2003) Labaratory Specimen Collection , Sheehy’s Emergency Nursing Principles and Practice, Fifth Edition, Mosby, s:132-133.

Martin VR, Walker FE, Goodman M (1996) Delivery Of Cancer Chemotherapy , Cancer Nursing A Comprehensive Textbook, WB Saunders Company, Second Edition, s: 403-412. Oran N, Turgay A (2000) Santral Venöz Kateterlerde Hemşirelik Bakımı, Hemşirelik Forumu, Mayıs Haziran, 3(3): 24-25.

Patient/Family Education; Port (Implanted): Care at home, http:// www. 2childrenshc.org (Erişim tarihi:11-04-2004) Perry MC (1998) Angiology , The Journal Of Vascular Disease, December, 1014-1015.

Rauthe G, Altmann C (1998) Complications In Connection With Venous Port Systems: Prevention and Therapy., Eur J Surg Oncol., Jun;24(3):192-9.

Tucker SM, Canobbio MM, Paquette EV, Wells MF (1996) Patient Care Standarts, Colloborative Practice Planning Guides, Sixth Edition, Mosby,s: 86-88.

Accessing And Deaccessing an Implanted Subcutaneous Infusion Port, http// www . wahoo .utmb . edu ./ policy / nursing / search / 02-02-26. pdf.(Erişim tarihi: 11-04-2004) htpp: // www.//ons.org (Erişim tarihi:01-03-2004)

htpp://www.cancer.duke.edu/pated/materials/procedures/impl antableportinsertıoncare.pdf.(Erişim tarihi:01-03-2004) htpp://www.cancerbacup.org.uk/treatments/chemotheraphy/m anaginganimplantableport (Erişim tarihi:02-04-2004). htpp://www.nhhn.org/documents/patient%20education/implan ted.port.pdf. (Erişim tarihi:09-04-2004).

htpp://www.patienteducation.upmc.com(Erişim tarihi:03.04.2004)

htpp://www.resourcenurse.com/RN/refcenter/zimplant (Erişim tarihi:11-04-2004)

Referanslar

Benzer Belgeler

Açılanma açısından port kateterinin venöz ponksiyon kesimi ve kateter distal ucunun yeri floroskopi ile değerlendirildikten sonra port iğnesi ile portun

viyan venden 58 hastaya, sol subklaviyan venden 19 hastaya, sağ juguler venden iki hastaya ve sağ sefalik venden bir hastaya olmak üzere toplam 80 hastaya venöz

Sonografik değerlendirme ile yapılan girişimlere bağlı olarak hastalarda arter ponksiyonu, sinir zedelen- mesi ya da plevra teması gibi komplikasyonlara da daha

Santral venöz kanülasyon girişimleri sırasında uygun olmayan damarlara yönlenme olabilir (homolateral/ kontralateral internal juguler vene, innominat kontrala-

Birinci vakada yaygýn venöz tromboz nedeni ile transfemoral yol kullanýlamadýðýndan embolize parça sol subklavyan venden transkateter yolla, ikinci vakada ise embolize olan

Port kateter kullanımına bağlı en sık görülen komplikasyonlar; kateter tıkanıklığı, infeksiyon, venöz tromboz ve ekstravazasyondur (1,2).. Port ile ilişkili

Bulgular: Çalışmada elde edilen önemli bulgular, port kateterin hastaların cinsel yaşamı ve beden imajını etkileyebile- ceği, tedirginlik ve korku nedeniyle sosyal

Bunun yanı sıra kateter bölgesinin pansumanında el hijyenin uygun bir şekilde sağlanması ve pansuman değiştirilmesi sırasında temiz veya steril eldiven giyilmesi,