• Sonuç bulunamadı

Hastaların Öfkeli Davranışları Karşısında Hemşirelerin Yaklaşımları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hastaların Öfkeli Davranışları Karşısında Hemşirelerin Yaklaşımları"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 2001, 5 (1)

HASTALARIN ÖFKELİ DAVRANIŞLARI KARŞISINDA

HEMŞİRELERİN YAKLAŞIMLARI

Selma DOĞAN,* Handan GÜLER,** Meral KELLECİ***

_________________________________________________________________________________________________________________ ÖZET

Çalışma, hemşirelerin öfkeli hastalarla (sözel-davranışsal) karşılaşma sıklığını; öfkeli davranış karşısındaki tepkilerini; kendi öfke düzeyleri ile bazı değişkenlerin hastalara yaklaşımlarındaki etkisini ve hastaların öfke ifade eden davranışlarının nedenle-riyle ilgili görüşlerini belirlemek amacıyla tanımla-yıcı olarak yapılmıştır. Veriler, Cumhuriyet Üniver-sitesi Hastanesinde görev yapan 95 hemşireden “görüşme formu” ve “Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği” kullanılarak elde edilmiştir.

Araştırmaya alınan hemşireler, klinikte hasta-ların sözel öfke tepkileriyle (bağırma, tedaviyi reddetme), davranışsal olanlara (vurmaya çalışma) göre daha sık karşılaştıklarını belirtmişlerdir ve hemşirelerin hastaların sözel öfke tepkilerine daha olumlu bir yaklaşım gösterdikleri belirlenmiştir. Hemşirelerin kendi öfke düzeyleri ile yaş, çalışma yılı gibi faktörlerin hastalara yaklaşımlarında etkili olmadığı görülmüştür. Hemşirelerin tümüne yakını hastaların öfkeli davranışlarının hastalıklarından kaynaklandığını belirtmiştir. Buna göre hastaların öfkeli davranışlarını tanıma ve ele alma konularında hemşirelerin eğitilmesinin yararlı olacağı sonucuna varılmıştır.

Anahtar Sözcükler: Öfke, hastalar, hemşirelik yaklaşımları

SUMMARY

Nurses’ approaches to the angery behaviours of patients

The aim of this descriptive study was to determine the frequencies of nurses who encounter angery patients (verbal-behavioural); the reactions of nurses on angry behaviour; their own anger level and certain variables’ effects of approaches to patients; and their view of the reasons why the patients show anger. Data was collected via an interview form and Trait Anger and Anger Expressions Scale from 95 nurses who work in the University of Cumhuriyet Hospital.

Nurses who participated to the study stated that they encounter more verbal anger reactions (yelling, refusing the treatment) than behavioural anger (trying to hit) from the patients. In this study, it was found that nurses approaches more positively to patients’ verbal anger reactions. It was understood that there was no relationship between the factors such as age and working years of nurses and nurses’ own anger level in terms of their approaches to the patients. Almost all of the nursesstated that patients’ angry behaviours was due to their illnesses. According to these findings it was thought that it would be useful to train nurses about recognising and dealing with the patients’ anger properly. Key Words: Angry, patients, nursing approaches

_________________________________________________________________________________________________________________

GİRİŞ

Öfke, bireyin bir tehlikeyle ya da

engellen-meyle karşılaştığında yaşadığı çaresizliğin, güçsüzlüğün, yetersizliğin yarattığı kaygıdan kurtulmak amacıyla hoşnutsuzluktan, kızgınlık ve şiddete kadar değişebilen bir duygudur (Roberts 1976, Stuart ve Sundeen 1987, Sundeen 1986, Üstün ve Yavuzarslan 1995). Hastaneye yatan kişiler birçok kısıtlanma ve engellenmeyle karşılaşır. Hasta rolü ve hasta-lığa bağlı bağımlılık, ağrı, bedendeki değişiklik-

ler, beden kontrolünün kaybı, yakınlarından uzakta olma, yabancı ve çoğu kez mekanik bir ortamda bulunma, günlük yaşamdan kopma... gibi kayıplar ve sorunlar hastaların biyolojik, psikolojik ve sosyal bütünlüklerine yönelik tehdit oluşturur, benlik saygılarını düşürür (Barry 1989, Murtagh 1991, Roberts 1976, Sims 1995, Sundeen 1986). Çalışmacılar, hasta-ların durumhasta-larını gerçekçi olarak algılamaya başladıktan sonra birikmiş olan gerginliğin ve endişenin enerjiye dönüşerek öfke biçiminde

_________________________________________________________________________________________________________________ * Doç.Dr. Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu, Sivas

** Yrd.Doç.Dr. Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Sivas

(2)

ortaya çıktığını belirtmektedir (Ornstein 1999, Roberts 1976, Stuart ve Sundeen 1987). Sims (1995) hastanın öfkesinin, görevlilerce anlaşıl-ma ve uygun tedavi edilme isteğini belirten bir sinyal olduğunu; hastaların, korkularını ve diğer duygularını ifade edecek sözcükleri bulamama-ları nedeniyle tedavilerini reddetme, ya da sözel-davranışsal tehditlere yönelme gibi tepki-ler gösterdiktepki-lerini belirtmektedir. Whittington ve Wykes (1994) görevlilerin öfkeyi ele alma becerisinin yetersiz olduğu durumlarda hasta-larda öfke ve şiddet davranışının daha çok olacağını söylemektedir.

Her bireyin duygularını ifade etme biçimi birbirinden farklıdır. Hastalar çoğu kez tedaviyi ve bakımı reddederek, işbirliği yapmayarak, sık sık isteklerde bulunarak, sözel sataşma ya da iğneleyici sözcükler kullanarak, sürekli yakına-rak öfkelerini doğrudan ya da dolaylı olayakına-rak ortaya koyarlar ve bakımlarının karşılanma-sında başkalarına gereksinim duymaları nede-niyle öfkelerini çoğu kez açıkça ortaya koya-maz, dolaylı yollarla ifade etmeye çalışırlar (Roberts 1976, Terakye 1998). Bazı hastalar da öfkelerini kendini suçlama ve yargılama biçi-minde içe atabilir ki, bu durum depresyona, intihara ya da çeşitli fiziksel hastalıklara zemin hazırlayabilir (Burns 1995, Goldman ve Haaga 1995).

Hemşireler ve diğer görevliler hastane ortamında doğrudan ya da dolaylı öfke ortaya koyan hasta davranışlarıyla sık sık karşılaşırlar. Ancak çoğu kez bu gereksinimleri karşılamakta yetersiz kaldıkları, hastaları anlamaktan uzak bir tutum sergiledikleri, hastaların bu tür davra-nışları karşısında savunucu ya da suçlayıcı tepkiler verebildikleri gözlenmektedir; bu nedenle de hastalarla ilişkilerinde ve bakımda çeşitli sorunlar ortaya çıkmaktadır. Oysa, hemşireler hastaların öfke ifade eden davranışlarını ve nedenlerini tanımlayabilmeli, öfkenin olumlu yönlerinin farkında olmalı, hastanın öfkesini ifade etmesini önlemek yerine birlikte nedenlerini bulmaya çalışmalı, öfkesini kendisinde suçluluk duygusu yaratabilecek pasif ya da saldırgan yollarla değil, atılgan ve güvenli bir biçimde ortaya koymasını teşvik etmelidir. Ayrıca öfke karşısında kendi tepkile-rinin de farkında olmalı ve davranışlarını kontrol edebilmelidir (Murtagh 1991, Stuart ve Sundeen 1987, Terakye 1998). Ornstein (1999) öfkenin, benlik saygısının zedelenmesi sonu-cunda ortaya çıkan bir durum olduğunu; bu nedenle öfkeli bireye empatik olarak yaklaşmak

gerektiğini; bireyi yargılamadan, eleştirmeden anlamaya çalışarak öfkenin kaynağına ulaşıldı-ğında bireyin incinmesinin önlenebileceğini söylemektedir.

Literatür incelendiğinde, hastaların öfke ve saldırganlık potansiyellerini ve görevlilerin tepkilerini ortaya koyan çalışmaların ağırlıklı olarak psikiyatri, acil servisler gibi öfke ve şiddet potansiyeli yüksek olan birimlerde yapıl-dığı, özellikle ülkemizde diğer hasta grupları ve görevlilerin yaklaşımlarını inceleyen çalışma-ların sınırlı olduğu görülmektedir. Oysa, yukarı-da yukarı-da açıklandığı gibi tıbbi sorunları olan hasta-ların tümü çeşitli engellenmelerle karşılaşabilir, kayıp vb. sorunlar yaşayabilirler. Bu hasta grupları ve görevlilerin yaklaşımlarına yönelik çalışmalar, konuya dikkat çekerek öfkenin yıkı-cı boyutları ve zararlarının daha iyi anlaşıl-masını, böylece görevlilerin daha etkin çalışma-larını sağlayabilir.

AMAÇ

Bu çalışma, hemşirelerin hastane ortamında hastaların doğrudan ya da dolaylı olarak göster-dikleri sözel ya da davranışsal öfke tepkisi ile karşılaşma sıklığını, bu durumda hastalara yaklaşımlarını, kendi öfke düzeylerinin hastala-ra yaklaşımlarındaki etkisini ve hastaların öfkeli davranışlarının nedenleriyle ilgili görüşlerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır.

YÖNTEM

Çalışma tanımlayıcı tiptedir ve Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde Şubat-Mart 1997 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın yapıldığı tarihte hastanede toplam 206 hemşire çalışmakta olup, sürekli bir hasta bakımı uygu-laması bulunmayan poliklinik, ameliyathane gibi birimlerde çalışanlar ile öfke ve şiddet potansiyeli yüksek olan hastaların yattığı acil, psikiyatri ve çocuk hastaların yattığı kliniklerde çalışan hemşireler araştırma kapsamı dışında tutulmuştur. Araştıma kapsamına alınan dahili-ye, cerrahi, göğüs, kalp-damar, nöroloji, nöroşirürji, ortopedi, üroloji, göz, kulak burun boğaz, fizik tedavi, enfeksiyon hastalıkları kliniklerinde çalışan hemşirelerden araştırma tarihinde izinli olanlar, çalışmaya katılmayı istemeyenler ve formları eksik dolduranlar dışında doğrudan hasta bakımı verip araştır-maya katılmayı kabul eden toplam 95 hemşire araştırma kapsamına alınmıştır.

(3)

Veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanan “Görüşme Formu” ve “Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği” aracılığıyla elde edilmiştir. Görüşme formu, hemşirelerin yaş, medeni durum, en son mezun olduğu okul, çalışma yılı gibi bireysel ve mesleki özellikleri ile hastaların öfke ifade eden davranışları ile karşılaşma ve bu davranışlar karşısındaki yaklaşımlarını belir-lemeye yönelik açık uçlu sorular şeklinde ve 15 maddeden oluşmuştur. Hemşirelerin öfke tepki-si gösteren hasta ile karşılaşma ve yaklaşım-larını ortaya koymada araştırmacılar her davra-nışı örneklerle açıklamıştır. Örneğin, “Yemeği-ni götürdüğünüzde size bağırdı.”. Hemşirelerin kendi öfke düzeylerinin hastalara yaklaşımla-rındaki etkisini ortaya koymak amacıyla Spiel-berger (1988) tarafından geliştirilen “Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeği” kullanıl-mıştır. Spielberger, öfke duygusunu “sürekli” ve “durumsal” olarak ayırmaktadır. “Durumsal öfke”, amaca yönelmiş davranışın engellenmesi veya haksızlık algısı karşısında hangi şiddette gerginlik, sinirlilik, hiddet gibi subjektif duyumsamaların yaşandığını yansıtan bir duygu durumudur. “Sürekli öfke” ise, durumsal öfke-nin genelde hangi sıklıkta yaşandığını yansıtan bir kavramdır. Öfke kontrolü, öfkeyi içe atma, öfkeyi dışa vurma boyutları ise öfkenin nasıl ifade edildiğini açıklamaktadır (Özer 1994). Ölçek toplam 34 maddeden oluşmaktadır. İlk 10 madde bireylerin durumsal öfkelerinin hangi sıklıkta yaşandığını yansıtan “sürekli öfke”yi, sonraki 24 madde ise öfkenin ne şekilde ifade

edildiğini yani öfke ifade tarzını yansıtmak-tadır. Öfke ifade tarzı ölçeğinin öfke içte (8 madde), öfke dışta (8 madde) ve öfke kontrolü (8 madde) olarak üç alt grubu bulunmaktadır. Ölçeğin ülkemizde geçerlilik ve güvenilirlik çalışmaları Özer (1994) tarafından yapılmıştır. Sürekli öfke ölçeğinin alfa değerleri .67-.92 arasında bulunmuştur. Öfke ifade tarzı ölçeği-nin alt grupları olan öfke kontrol, öfke dışta, öfke içte alt ölçeklerinin alfa değerleri sırasıyla .80-.90, .69-.91 ve .58-.76 arasında bulun-muştur.

Araştırmada veriler hemşirelerle tek tek görüşülerek toplanmıştır. Hastaların öfke ifade eden davranışları karşısında hemşirelerin tepki-lerini içeren açık uçlu ifadeleri konu ile ilgili üç uzman tarafından ayrı ayrı değerlendirilerek “olumlu”, “kısmen olumlu” ve “olumsuz” şeklinde gruplandırılmış ve gruplamalar daha sonra birleştirilmiştir.

Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik ve varyans analizi kullanılmıştır.

BULGULAR VE TARTIŞMA

Araştırmaya alınan hemşirelerin çoğunluğu 18-29 yaş grubunda, bekar, hemşirelik önlisans mezunu ve beş yıldan daha kısa süredir çalış-maktadır.

Tablo 1’de hemşirelerin hastaların sözel ve davranışsal öfke ifadeleri ile karşılaşma durum-larının dağılımı gösterilmiştir.

Tablo 1. Hemşirelerin Hastaların Sözel ve Davranışsal Öfke

İfadeleriyle Karşılaşma Durumunun Dağılımı

______________________________________________________________________________

Öfke ifade eden davranışlarla Öfke ifade eden hasta Karşılaşanlar* Karşılaşmayanlar* davranışları (n=95) Sayı % Sayı %

______________________________________________________________________________

Tedaviyi/bakımı reddetme 84 88.4 11 11.6 Bağırma 83 87.4 12 12.6

Eleştirme/yakınma 34 35.8 61 64.2 Çevreye zarar verme 23 24.2 72 75.8

Fiziksel saldırıda bulunma 17 17.9 78 82.1

Odadan kovma 10 10.5 85 89.5

______________________________________________________________________________ * Yanıtlar birden fazladır, n katlanmaktadır.

Tablo 1’de görüldüğü gibi, hemşireler kli-nikte hastaların kendilerine bağırması (%87.4), tedaviyi ve bakımı reddetme (%88.4) gibi

doğrudan ve dolaylı öfke ifade eden sözel davranışlarla, kendilerine ya da çevreye yönelik açık fiziksel saldırı niteliğindeki davranışlara

(4)

oranla daha çok karşılaştıklarını belirtmişlerdir. Dahiliye, cerrahi gibi tıbbi sorunları olan hasta-ların yattıkları servisler ve psikiyatri kliniğinde çalışan hemşirelerin öfkeli, agresif hasta davra-nışları ile karşılaşma sıklığı ve yaklaşımlarının incelendiği bir çalışmada, her iki alanda çalışan hemşirelerin de en çok sözel öfke davranışları ile karşılaştıkları bulunmuştur (Duvbury 1999). Acil servis hekimlerinin hastaların şiddet içeren davranışlarına maruz kalmaları ile ilgili bir çalışmada, hekimler hastaların sözel öfke ifade eden davranışlarıyla %96 oranında, saldır-gan davranışlarıyla %32 oranında karşılaştık-larını söylemişler ve %18’i hastalar tarafından

saldırıya uğradıklarını belirtmişlerdir (Wyatt ve Watt 1995). Öfke, hasta ve ailelerinin hastalığa duygusal olarak verdikleri bir tepki olup, korku ve güvensizliğin bir iletim biçimi olarak doğru-dan ya da dolaylı yollarla iletilebilir (Murtagh 1991). Hastalığın şiddeti ve ortam hastaların kontrol duygularını ve yeterliliklerini kaybetti-rebilir, bunun sonucunda korku ve öfke arttığından hastalar, sözel ve davranışsal tehdit-lerde bulunma, tedaviyi reddetme gibi doğrudan ya da dolaylı tepkiler gösterebilir (Sims 1995). Tablo 2’de hastaların öfke ifade eden davranışları karşısında hemşirelerin gösterdiği tepkilerin dağılımı gösterilmiştir.

Tablo 2. Hastaların Sözel ve Davranışsal Öfke İfadeleriyle Karşılaşan Hemşirelerin

Bu Durumda Hastalara Gösterdikleri Tepkilerin Dağılımı

________________________________________________________________________________________________

Hemşirelerin Tepkileri

Öfke ifade eden hasta Olumlu Kısmen olumlu Olumsuz davranışları Sayı % Sayı % Sayı %

_______________________________________________________________________________________________

Bağırma (n=83) 29 34.9 20 24.1 34 41.0 Tedaviyi/bakımı reddetme (n=84) 22 26.2 34 40.5 28 33.3 Eleştirme/yakınma (n=34) 7 20.6 16 47.1 11 32.3 Odadan kovma (n=10) 1 10.0 3 30.0 6 60.0 Fizik saldırıda bulunma (n=17) 2 11.8 4 23.5 11 64.7 Çevreye zarar verme (n=23) 3 13.0 4 17.4 16 69.6

________________________________________________________________________________________________

Tablo 2’de görüldüğü gibi, hastaların teda-viyi/bakımı reddetme, görevlileri ya da kurumu eleştirme, yakınmalarda bulunma gibi dolaylı öfke davranışları karşısında hemşirelerin üçte ikisi daha olumlu tepki verirken; doğrudan hemşireye bağırma, odadan kovma gibi sözel öfke ifadelerine hemşirelerin yarısı olumsuz tepki göstermektedir. Hastaların doğrudan hemşireleri hedef almayan dolaylı öfke ifade-lerine hemşirelerin daha az olumsuz tepki göstermeleri, diğer öfke davranışlarını doğru-dan kendi benliklerine tehdit olarak algılama-larına bağlanabilir. Smith ve Hart (1994) yaptıkları bir çalışmada, hemşirelerin hastaların öfkesini kendi benliklerine tehdit olarak algıla-dıklarında hastadan uzaklaşarak kendi öfkele-riyle baş etmeye çalıştıklarını bulmuştur. Roberts (1976) da hemşirelerin çoğunun hasta-ların bu tür davranışhasta-larını tolere edemedikleri, böyle bir davranışı hak etmediklerini düşünerek hastalara öfkelendikleri ve öfke tepkilerini gizli ya da açıktan ortaya koyduklarını söylemek-tedir. Hastaların sözel ve davranışsal öfke

ifadeleri karşısında olumsuz tepki gösteren hemşirelerin ifadelerine bakıldığında, çoğu “çok sinirlendim, ben de ona bağırdım, haksız olduğunu belirterek özür dilemesini sağladım” gibi açık öfke tepkisi, ya da “kendimi kötü, aşağılanmış, değersiz hissettim, hemen odayı terk ettim ve bir daha yanına uğramadım” gibi dolaylı öfke tepkileri göstermişlerdir. Weissner ve arkadaşları (1994) psikiyatri personelinin hastaların öfke ve şiddet içeren davranışları karşısında genellikle korku, kızgınlık, çaresizlik gibi duygular yaşadıklarını belirtmektedir. Yapılan bir çalışmada ise, cerrahlar en çok öfkeli, sık istekte bulunan ve tedaviyi reddeden onkolojik hastalar karşısında güçlük yaşadık-larını ifade etmişlerdir (Burton ve Parker 1997). Buna göre, hastaların hemşirelere yönelik öfke ve şiddet davranışlarını hemşirelerin ele alma yollarının önemli bir sorun oluşturduğu; hastalarını ve yaşadıkları güçlükleri anlamak yerine, öfkeli davranışlarını durdurmaya yöne-lik bir yaklaşım sergiledikleri söylenebilir.

(5)

Whittington ve Wykes (1994) psikiyatri hemşi-relerinin hastaları ile etkileşimlerini gözlemle-miş ve hastaya karşı sözel hostilite gibi belirli davranışların hastaların öfke ve şiddet gösterme riskini artırdığını bulmuşlardır. Oysa, öfke ve şiddeti ele almanın en uygun yolu öfkeyi önlemektir (Gregg ve Krause 1996). Bunun için empatik bir yaklaşımla bireyi yargılamadan, eleştirmeden anlamaya çalışmak gereklidir. Ayrıca hemşirelerin kendi kızgınlıklarını ele alma yollarını öğrenmeleri gerekir (Thomas 1998). Konuyla ilgili olarak, öfkeli ve şiddet potansiyeli olan hastalarla baş etme bilgi ve becerisi kazanmaları konusunda hemşirelere yapılan bir eğitim programından sonra progra-ma katılan hemşirelerin bu gibi durumlarda daha güvenli ve etkili oldukları görülmüştür (Turnbull ve ark. 1990).

Tablo 3’te hemşirelerin Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı Ölçeğinden aldıkları ortalama puanları gösterilmiştir.

Tablo 3. Hemşirelerin Sürekli Öfke ve Öfke

İfade Tarzı Ölçeği Ortalama Puanları

__________________________________________________

Sürekli öfke ifadesi 17.38 Öfke kontrolü 23.28 Öfkeyi içe atma 15.50 Öfkeyi dışa vurma 13.77

___________________________________________________

Tablo 3’te görüldüğü gibi, hemşirelerin sürekli öfke ortalama puanı 17.38’dir. Bu değer Özer’in (1994) yöneticiler (19.15) ve hemşire-lik öğrencileri (20.96) ile yaptığı çalışmasında elde ettiği ortalamalardan daha düşüktür.

Hemşirelerin öfke kontrolü ortalama puanı 23.28’dir. Özer (1994) bu ortalama puanı yöne-ticilerde 23.47, hemşirelik öğrencilerinde 20.73 olarak bulmuştur. Hemşirelerin öfkeyi içe atma ortalama puanı 15.50 iken, yöneticilerde 15.46, hemşirelik öğrencilerinde 15.98 olarak bulun-muştur. Öfkeyi dışa vurma ortalama puanı hemşirelerde 13.77 iken, yöneticilerde 16.46, hemşirelik öğrencilerinde 16.15 olarak bulun-muştur (Özer 1994). Buna göre, hemşirelerin sürekli öfke düzeylerinin genelde düşük olduğu, öfkelerini kontrol edebildikleri ve doğrudan dışa vurmadıkları söylenebilir. Hemşirelerin öfkelerini kontrol etmelerinin yüksek olmasının olumlu bir özellik olduğu düşünülebilir. Ancak hastaların bu gibi davranışları karşısında hemşi-relerin çoğunun, davranışından doğrudan hasta-ları sorumlu tuttukhasta-ları düşünüldüğünde bu durum,hemşirelerin gerçekte hastalara öfkelen-dikleri, ancak öfkelerini genelde açıktan dışa vurmadıkları ve kontrol etmeye çalıştıklarını gösterebilir. Thomas (1998) hemşirelerin öfkeli hastalara karşı kendi kızgınlıklarını kontrol altına alabilmek için bazı teknikleri öğrenmeleri gerektiğini ifade etmektedir.

Çalışmada hastaların bağırma, tedaviyi reddetme, eleştirme, saldırganlık gibi öfkeli davranışları karşısında hemşirelerin gösterdik-leri tepkiler, kendi öfke düzeygösterdik-leri ile ayrı ayrı karşılaştırılmış, tümünde gruplar arasında ista-tistiksel yönden anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05).

Tablo 4’te hastaların öfke ifade eden davra-nışlarının nedenleri konusunda hemşirelerin düşünceleri gösterilmiştir.

Tablo 4. Hemşirelerin Hastaların Öfke İfade Eden Davranışların

Nedenleriyle İlgili Görüşleri

_________________________________________________________________________

Öfke davranışının nedenleri Sayı %

_________________________________________________________________________

Hastalıktan kaynaklanan sorunlar 86 90.5 Hastane ortamından kaynaklanan sorunlar 28 29.5 Sosyal sorunlar (aile, sosyal destek) 26 27.4 Görevlilerle ilgili sorunlar 25 26.3 Bireysel (kişilikle ilgili) sorunlar 17 17.9

_________________________________________________________________________ * Yanıtlar birden fazladır, n katlanmaktadır.

Tablo 4’te görüldüğü gibi, hemşirelerin %90.5’i hastaların öfkeli davranışlarının

hasta-lıklarından kaynaklandığını söylemiştir. Hemşi-relerin yaklaşık dörtte biri hastane ortamı,

(6)

sosyal ve görevlilerle yaşanan sorunların bu tür davranışların ortaya çıkmasında önemli olduğu-nu belirtmiştir. Özcan’ın (1990) hastalarda gözlenen davranışların hemşireler tarafından değerlendirilişi ve ele alınışı konulu çalışmasın-da çalışmasın-da hemşirelerin yarıya yakınının hastaların duygularını tanıdıkları, bu duygular ile hasta davranışları arasında ilişki kurdukları saptan-mıştır. Hemşireler hastaları davranışlarından genelde sorumlu tutmakta, yalnız %17.9’u öfke ifade eden davranışların hastaların bireysel özelliklerinden kaynaklanabileceğini belirtmek-tedir. Bu verilerden, hemşirelerin hastaların öfke ifade eden davranışlarının altta yatan nedenlerinin genel olarak farkında oldukları, ancak bu tür davranışlarla karşılaştıklarında hastaları anlamaktan uzak bir yaklaşım sergile-dikleri, benliklerine tehdit algılayarak doğrudan ya da dolaylı yollarla öfke tepkisi gösterdikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda hemşirelerin hastaların öfke yansıtan davranışlarını ele alma-da yetersiz kaldıkları söylenebilir. Özcan’ın (1990) çalışmasında da, hemşirelerin hastaların davranışları ile duyguları arasındaki ilişkiyi fark etmelerine karşın hastaya yaklaşımlarında bu duyguları yadsıma eğilimi gösterdikleri belir-lenmiştir. Çalışmamızdaki hemşirelerin, hasta-ların sorunhasta-larını çözmede öfkeyi önemli bir veri olarak kullanmadıkları söylenebilir.

Öte yandan hemşirelerin %26.3’ü, hastala-rın öfke gösteren davranışlahastala-rının nedenleri arasında görevlilerden kaynaklanan sorunları belirtmişlerdir. Yapılan bir çalışmada da, görev-lilerin yaklaşımlarının hastaların öfkeli davra-nışları üzerinde etkili olduğu, personele öfkeyi ele alma konusunda yapılan eğitimden sonra bu servislerde hastaların öfke ve şiddet içeren davranışlarında azalma olduğu saptanmıştır (Whittington ve Wykes 1996).

SONUÇ VE ÖNERİLER

Hastane ortamında hemşireler hastaların özellikle sözel öfke ifadeleriyle sıkça karşılaş-makta ve genelde hastaların öfkesini kendi benliklerine bir tehdit olarak algılayıp ya doğru-dan hastaya öfkelenme ve bunu davranışlarıyla yansıtma, ya da kızgınlığını hissettirmek için hastanın yanından uzaklaşma gibi dolaylı yollarla öfke duygusu yaşamaktadırlar. Hemşi-reler özellikle hastaların vurma, çevreye zarar verme gibi davranışsal öfke ifadeleri karşısında daha fazla olumsuz tepki göstermektedir. Hemşirelerin kendi öfke düzeyleri hastalarına yaklaşımlarını etkilememektedir. Hemşireler,

hastaların öfke ifade eden davranışlarının genel-likle hastalıkları ile hastaneye yatmalarına bağlı olarak ortaya çıktığının farkında olmakta, yaklaşık dörtte biri görevlilerin tutumunun önemli olduğunu belirtmekte, ancak hastanın öfkesini ele almada yetersiz kalmaktadır. Bu doğrultuda, hemşirelere hastaların öfke davranışları ve bu davranışları tanıma, ele alma ve hastanın öfkesini olumlu biçimde ifade etmesine yardım etme konularında sürekliliği olan öğretim yapılmasının, kendi öfke düzeyle-rinin farkında olmalarının sağlanmasının ve atılganlık eğitimi yapılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.

KAYNAKLAR

Barry PD (1989) Psychosocial Nursing Assess-ment and Intervention: Care of the Physically Ill Person, Second ed., Philadelphia, JB Lippincott Co. Burns JW (1995) Interactive effects of traits, states and gender on cardiovascular reactivity during different situations, J Behav Med, 18(3):279-303.

Burton MV, Parker RW (1997) Psychological aspects of cancer surgery: surgeons’ attitudes and opinions, Psychooncology, 6(1):47-64.

Duvbury J (1999) An exploratory account of registered nurses’ experience of patient aggression in both mental health and general nursing settings, J Psychiatr Ment Health Nurs, 6(2):107-114.

Goldman L, Haaga DA (1995) Depression and the experience and expression of anger in marital and other relationships, J Nerv Ment Dis, 183(8):505-509.

Gregg CM, Krause CJ (1996) Violence in the health care environment, Arch Otolaringol Head Neck Surg, 122(1):11-16.

Murtagh J (1991) The angry patient, Aust Fam Physician, 20(4):388-389.

Ornstein PH (1999) Conceptualization and

treatment of rage in self psychology, J Clin Psychol, 55(3):283-293.

Özcan A (1990) Hastalarda gözlenen davranış-ların hemşireler tarafından değerlendirilişi ve ele alınışı ile ilgili bir çalışma. H.Ü. HYO’nda Aka-demik Çalışmalar Gereği Yapılan Araştırmaların Özetleri Kitabı, H.Ü. HYO Yayınları 1, Ankara, s.21-23.

Özer AK (1994) Sürekli Öfke (SL-Öfke) ve Öfke İfadesi Tarzı (Öfke-Tarz) Ölçekleri ön çalışması, Türk Psikoloji Dergisi, 9(31):26-35.

(7)

Roberts SL (1978) Behavioral Concepts and Throughout Life-Span, Washington, Prentice-Hall Inc.

Simms C (1995) How to unmask the angry patient, Am J Nursing, 95(4):37-40.

Smith ME, Hart G (1994) Nurses’ responses to patient anger: from disconnecting to connecting, J Adv Nurs, 20(40):643-651.

Stuart GW, Sundeen SJ (1987) Principles and Practice of Psychiatric Nursing, St. Louis, CV Mosby Co.

Sundeen SJ (1986) Nurse-Client Interaction.

Implementing the Nursing Process, Third ed., New York, CV Mosby Co.

Terakye G (1998) Hasta Hemşire İlişkileri, 5. baskı, Ankara, Zirve Ofset Ltd. Şti.

Thomas SP (1998) Assessing and intervening with anger disorders, Nurs Clin North Am, 33(1):121-133.

Turnbull J, Astken I, Black L, Patterson B (1990) Turn it around: short-term management for aggression and anger, Psychosoc Nurs Ment Health Serv, 28(6):6-10, 13.

Üstün B, Yavuzarslan F (1995) Öfkenin gücü, H.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 2(2):42-46. Weissner M ve ark. (1994) Emotional reactions of psychiatric staff to violent patients, Harefuah, 126(11):642-645, 691.

Whittington R, Wykes T (1994) An obser-vational study of associations between nurse behavior and violence in psychiatric hospitals, J Psychiatr Ment Health Nurs,1(2):85-92.

Whittington R, Wykes T (1996) An evaluation of staff training in psychological techniques for the management of patient aggression, J Clin Nurs, 5(4):257-261.

Wyatt SP, Watt M (1995) Violence towards

junior doctors in accident and emergency depart-ments, J Accid Emerg Med, 12(1):40-42.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hastalığın çocuk gelişimine olumsuz etkilerinin engel- lenebilmesi ya da azaltılabilmesinde hastalık ve olası olumsuz etkilerinin etkin tıbbi tedavisinin sağlanarak

Kikuchi- Fujimoto disease is a rare cause of lymphadenopathy and fever of unknown origin in children. Emir S, Göğüş S, Güler E,

Klasik antibiyotik tedavisine 10 günde yanıt alınamayan, klinik ve radyolojik olarak tüberküloz peritonit olabileceği düşünülen iki hastaya laparoskopik periton

RESEARCH ARTICLE Protective effect of nigella sativa and thymoquinone on relative liver weight increase caused by aflatoxin in broilers Mehmet Burak Ateş 1* , Mustafa Ortatatlı 1

Buna göre boş zaman, birey adına başkası tarafından yapılması için kimseye para ödene- meyecek olan ve istenilmediği zaman gerçekten yapılmak zorunda olunmayan

— Yüzde 59 hissesi belediyeye ait olan eski Şişli Otobüs G arajı’nın yerine yapılacak olan 20 katlı iş merkezi, 600 bin metre kare ka­ palı inşaat alanına

n Yeni OLED’ler görünür ışıkla artık daha hızlı kablosuz iletişim sağlıyor Tuncay Baydemir Araştırmacılar, daha hızlı veri transferine ilişkin taleplerin son

ÖVD ölçeği puan ortalamasının ise sorumlu hemĢirelerde, çocuk cerrahi biriminde çalıĢanlarda toplam çalıĢma yılı az olan (1-5 yıl), birim değiĢikliği hiç