m i i i i i i i i i i i i i i i i u i i i i i i i i i M i i i i i i i i i i i i i i i i m i u m i m m i i u i i u i i i i i u
.
T A R İ H
■>
- ' e y "
!U!Eiı»mınımırmnmmıııııınııuımni!mııııımiH!iıumi!inuiiiımiHinınıi!iMiuııııııiHimıı=ıııı
Türkiye de huzur
r
L
O sm anlı İm p a ra to rlu ğ u , uzun asır la r h e r tü r lü siyasi h ü rriy e tle rd e n
ve insan h a k la rın dan yoksun b ir sis
tem ile id are edilm işti. H üküm d a rla r, veziriazam lar, ey a le t vali le ri v atan d a şların c a n la n , m alla rı üzerinde h u d u tsu z tasarru fa sa
h ip tile r. T arihim iz, bu keyfi ta
sa rru fla rın h ik ây eleriy le doludur. Böyle b ir sistem içinde vatandaş ne canından, ne m alından em in ol- em yarak y aşam ıştır. A sırlarca T ü r kiycde, kim se ertesi gün ne ola cağım bilm eden h a y a t sü rm ü ştü r. V eziriazam lar, sa ra y h u d u tla n dı
şında, h e r çeşit ölüm cezasını
v erm ek yetk isin d e id iler. Buna b ir m isal o lm ak üzere, pek m eşhur b ir hâdiseyi nak led elim :
Ü çüncü S elim ’in y ak ın ların d an
Şem settin bey, Ü çüncü Selim tah- ta çıktığı zam an seferde bulunan Sadrâzam r e S erd arı E krem Koca Y usuf P aşaya m ühr-i hüm ayunu
götürm eğe m em u r olm uş ve bu
vazifesinden dönüşünde P adişaha, Sadrâzam aleyhinde tü rlü te z v ir lerd e b u lunm uş. B ütün b u n la r da,
saray d ak i ad am ları vasıtasiyle,
Sadrâzam ın k ulağına gitm iş. Ko ca Y usuf Paşa, sefer dönüşü, sara ya yaptığı ilk ziyaretinde, kendi sini istik b al ve teşyi ed en le r ara sında Ş em settin bey de b u lu n u yorm uş. Sadrâzam saraydan a y rı lırk en , Şem settin bey, yaptığı tez v irle rin d u yulm uş olm ası telâşiy- le. Sadrâzam a m utaddan fazla
ce-Yazan:
Halûk Y . Şehsuvaroğ’ u
Í
j
h erlere b ir göz dağı v erm ek tir.
M adem öyle im iş, ü stte k i b erb er dükkânının sahibi asılsın» demiş.
Yine H alet Efendi, b ir adam ın idam ını em retm iş. A h paplarından
biri kendisine m ü racaat ederek,
bu adam ın yaşlı olduğunu, b u se beple affedilm esini rica etm iş. E- fendi kızm ış, «Aman efendim , de
miş. A dam öldürm eğe k alkarız,
yaşlı diye şefaate gelirsiniz, bazı ların a tia genç diye af iste rle r. Biz öld ü rm ek için h er v ak it orta yaş lıyı nereden bulalım ?»
H alet Efendinin hik ây elerin d e
en tip ik m ânasını b u la n bu O rta çağ anlayışı, 1839 da T anzim at fer m anı ile yıkılm ış ve o günden bu güne k a d a r çeşitli in k ılâp h are k e tle riy le T ü rk m illeti insan hak- la rın a , h u zu ra kavuşm anın m üca delesini y ap m ıştır. F a k a t h er y.e- ni h arek etle, cem iyette h u zu r tek r a r bozulm uş m ü stak ar b ir id a re ye kavuşam am anın rah atsız lık ları yüz senedenberi 'ev am edip d u r m u ş tu r.
İkinci A bd ü lh am it idaresine k ar şı girişilen m ücadele ve i'â t. edi
len İkinci M eşrutiyet yılların d a,
eski devrin kötü e lem an ları d e r hal o rtalığ ı kaplam ış, lıir çok dü- rü ş t ve şerefli insan aleyhine tü r lü te z v irle r, iftira la r alm ış y ü rü
l a n v erilm em iş ve
bu h av a içind«
«huzur» te k r a r da ğılıp g itm iştir.
1945 y ılın d a baç- lıyaıı çok p a rtili h ay at, T ü rk iy e için yeni b ir h ü r riy e t ve h u z u r m ücadelesi halini alm ış ve b u n u n sonunda iş başına gelen D em okrat P a rti ik tid a rı ile m u h alefet p a rtile ri arasın d a şid
d e tli çatışm alar v u k u b u lm u ş ve
bu devirde, T ü rk m ille tin in h ü rri yet ve h u zu ru n d an ziyade, ik tid a r da kalm a çab aların ın hâkim oldu ğu g ö rü lm ü ştü r. N ihayet T ürkiye, yeni b ir d eğişiklik h a rek etin e sah ne olm uş ve yine, h e r değişiklikte görülen İçtim aî ra h a tsız lık la r ken dini h issettirm iştir.
Yeni seçim lerden sonra, kazanan p a rtile rd e n , T ü rk m illeti, h e r şey den evvel, h u z u r bek lem ek ted ir. A sırlard an b eri k av u şu lam am ış o- la n bu h u zu r, T ü rk m ille tin in en
tab iî h ak k ıd r. P a rtile rin , b ü y ü k
b ir v a ta n p e rv e rlik d u ygusu için de, el ele v e recek leri ve T ü rk m il le tin e beklediği h u zu ru getirecek le ri üm idi ile m üteselliyiz.
m üş, h ü rriy e tte n b ek len ilen tııı- m ile k â rlık ta b u lunm uş ve kendi- j zu r gelem em iştir. O ta rih te n bu sini m edhü sen âlariy le göklere çı
karm ış. Koca Y usuf Paşa, bütün
b u n la rı sab ırla, sükfınetle dinle
miş. Binek taşm a k a d a r gelm işler,
S aray kapısından ç ık tık la rı için
insan öld ü rm ek salâhiyeti de baş
lam ış olan Sadrâzam
birdenfei-beye k a ld ıra ra k dik b ir sesle:
«Şem settin bey, Şem settin bey! E- fendim ize yalan - yanlış te z v irle r de bulu n m a! Ben, sonra senin ba şını bu binek taşında uçurturum .» demiş.
H âdiseye şahit o lan lar, Şem set tin beyin o anda d u d a k la rın ın çat ladığını ve çenesine doğru iki dam la kanın aktığım görm üşler.
İnsan h ay atın ın b u k a d a r ucuz olduğu b ir m em lekette, h u zu ru n
teessüs edem iyeceği aşik ârd ır.
H ü k ü m d a rla r daha da hiçten se b ep lerle ve pek kolay b ir halde k a tille re ferm an v erm işlerd ir. Sul ta n İb rah im , «Ben sokağa çıktığım v ak it, hiç b ir arab a yolum un üs tü n d e görünm esin» demiş. Ve b ir gün, b ir hocaya okunm ağa gider ken, d a r b ir yolda, önüne b ir ara ba çıkm ış. H ü k ü m d ar gazaba g el
m iş. hocanın evinden Sadrâzam ı
çağırtm ış «Niçin iradem yerini
bulm uyor?» dîye bahçedeki kuyu m ın ipi ile Sadrâzam ı hem en ora cık ta boğdurm uş.
X IX uncu asır, F ransa ih tilâ li
tep k ilerin in dünyayı dolaştığı ve h ü rriy e t fik irle rin in yayıldığı b ir asırd ır. F ak at b ü tü n b u n la r Tür- kiyede çok geç akis b u lm u ştu r. î- kinci M ahm uda h u lû l edenlerden, B eylikci ve sonra P a ris S efiri olan
H alet Efendi', D evlet idaresinde
istibdadın, keyfî id aren in en kor kunç ö rn ek lerin i v erm iştir. H ikâ y eler m eşh u rd u r. Eskiden b e rb e r
d ü k k â n la rı M ercanda b u lu n u r
muş. Bir b erb er, nizam lara aykırı b ir h a re k e tte b u lu n m u ş ve H alet Efendi «A sılsın!» demiş. F ak at ri calden b ir zat, E fendiye baş v u ra rak «Aman kerem buyu ru n , ida mını em rettiğ in iz b e rb e r, seneler- denberi benim b erb erim d ir. H aya tını b ana bağışlayın» dem iş. H alet Efendi de, «Efendim , m ak sat
ber-yana T ü rk m illeti, h ü rriy e t sistem lerin in huzu rsu zlu ğ u n u d u y m ak ta dır.
O sm anlı İm p a ra to rlu ğ u n u n son j y ılla rın d a . T ü rk m illeti, m em le
k e ti istilâ eden düşm ana k arşı I
m illî b ir m ücadeleye girişm iş, b i r ,
re celâlianm ış, başım Ş em settin ta ra fta n da hâkim iyetini ele a l
m ak için savaşm ıştır. B üyük A ta -! tiir k ’ün ö n d erliğ in d e girişilen bu
m ücad elelerd en , İstik lâ l Savaşı,
m u v affak iy etle neticelenm iş ve
h ü rriy e t dâvam ız bugü n k ü netice
ye v arm ıştır. A ta tü rk , T ürkiyeyi
s ü r’a tle m uasır m ed en iy et seviye- i
sine çık arm ak istem iş, b u n u n için |
de m ü tead d it inkılâp h a re k e tle ri- '
ne g irişm iştir. C em iyetim izde, b a - , zan şiddetli te p k ile r u y an d ıran bu
in k ılâ p ' h a re k e tle rin in gerçekleş
m esi için bazı sıkı te d b irle re baş v u ru lm u ş, T a k riri S ükûn K anunu
çıkarılm ış, İstik lâl M ahkem eleri
faaliy ete geçmiş, g azeteler k ap a tılm ış. id a m la r olm uş, bazı m ebus la rın teşrii m asu n iy etleri k a ld ırıl m adan te v k ifle r yapılm ış, kuruları m u h alefet p a rtile rin e yaşam a
hak-Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi