Küçük Sahne’nln en çok sevilen artistlerinden Mü nir Özkulu bıi sene yine başarılı rollerde göreceğiz.
(ŞAHNE MIVSİMÎ yaşlaşıyor. Bütün yazı, ya geze eğlene turne’ er’ e, veya yan gelip istira hat e geçiren sanatkârlar, bir haftadır, hummalı bir kış hazır lığına koyulmuş bulunuyorlar.
(İpek) ve (Melek) sinemıa’ a- nın tahliye kararı alındığı halde, bir çok_ sebeplerle henüz temsile e’ veriş i hale getiri'emediklerin- den do ay., yine Tepebaşındaki eski yerlerinde faaliyetlerine de vam edecek o'an Şehir Tiyatro ları, ekimin birinde, Şekspirin (Veronalı iki Centilmen) dramı Mölyerin (Kibarlık Budalası) komedisiyle mevsime giriyorlar.
Dram kısmının, hazırlanmış iki tercüme eseri daha var. Bun lardan biri Vı maz İna'.’ın tercü me ettiği Jean AnauL.h’in (B e yaz Güvercin) i, diğeri de Halid Fahri Ozansoyun tercüme ettiği Alfred Gehri’nin (Altıncı Kat) ı dır.
Komedi kısmının diğer eserleri henüz tesbit edilmemiş o.makla beraber, telif eserlere yer veri leceği ve bu arada I. Galip’in (Orta Oyunu) isimli komedisinin de repertuvara alınmış olduğu an’aşılıyor.
Çocuk tiyatrosu biraz geç baş layacağından, henüz hazırlığını tamamlamamıştır.
Yine Şe.iıır Tiyatrolarına bağlı olan Eminönü Tiyatrosu da ka sımda temsillere başlayacaktır.
Şehir Tiyatroları kadrolarında, hiç bir değişiklik yoktur. Kat’i şekilde istikrarı temin edeceği için sabırs’ ziıkia beklenen yeni talimatname de, görünüşe göre, ancak ekimde çıkabilecektir.
(Küçük Sahne) ye gelince; ku rucusu Muhsin Ertuğrul’un, Dev let Tiyatroları Umum Müdürlü ğüne gidişine rağmen, rejisörlük te devam edeceği müjdesiyle, yeniden canlanmış gibidir. Bir ekimde temsillere başlayacaktır.
Muhsin; bir zaman’ ar Şehir Tiyatrosunda bulunurken yaptığı gibi, şimdi de, hem Ankaradaki vazifesini, hem de sık sık gelip giderek, Küçük Sahnedeki reji sörlüğünü yapmağı kabui etmiş
İşe Hazırlanan Tiyatrolar: Şehir, Küçük Sahne,
Şen Operet, İstanbul Opereti
Muhsin Ertuğrul, Devlet Tiyatroları Umum Müdürlüğüne gituğı halde ıvuçuk îsalıııe uuı rejisörlüğünü de hınumıa- mıştır. Sık sık İstanbula gelerek bu 1§1 yine bizzat İdare
edecekmiş.
tir. Hattâ yardımcı bile isteme miştir.
Küçük Sahnenin aslar, undan Heyecan Başaran, evlenerek ay- rılışiyle, hasT olan boşluğu telâ fi etmek vazifesi de; yine Muh- sinin omuzlarına yüklendiğinden, bu mevsim, bu sahnede, - şimdi ye kadar adları bi’ e işitilmemiş - iki genç kızın görü’ eceği temin ediliyor.
Bizzat Muhsinin, .uzun zaman danken itina ile yetiştirmiş oldu ğu bu iki genç sanatkârın, Heye can Başaran’ı aratıp aratmıyacak kabiliyette oldukları, ancak sah nede belli olacaktır.
Diğer taraftan, Amerikada, yepyeni bir kadın sanatkâr olarak hayli sükse ve şöhret yaptığı söy lenen, Edip İzzet Melihin .kızı Şirin Devnim’in de Küçük Sah neye iltihakı sağlanmıştır. Bir Amerikalı te’ evizyon sanatkârı nın eşi o ’ an Şirin Devrim, bu maksatla, şubatta İstanbula gele cektir.
Ayrıca; Muhsinin, lüzum gör dükçe, Devlet Tiyatrosundan ge tireceği tanınmış sanatkârlarla da Küçük Sahneyi takviye edece ği söyleniyor.
Küçük Sahne, an’anesine sadık kalarak, bu mevsim de onar, on beşer temsil vermek üzere, ta nınmış iki İngiliz ve bir Fransız komedi trupunu angaje etmiştir. Bunlar, yine matinelerde oynıya- cak'arı için, asıl temsilleri ak- satmryacaklardır.
(Muammer Karaca); bilindiği gibi, mevsimi, ekim ortalarında Beyoğlundaki yeni tiyatro bina sında açacakfr. Fakat turneden döner dönmez de sayfiyelerde çalışmaktan nefes almağa vakit bulamadığı için olacak, henüz kı şa hangi piyesle gireceğini kat’î şekilde tesbit etmiş deği’ dir. (Ya. hut da, öyle görünmek lüzumunu duyuyor.. Malûmya, onca bu da bir sırdır);
— Cibali Karakolu öyle bir rağbet buldu ki, onun yerini tu tacak başka bir eser bulmakta çektiğim güçlük, korkarım ki, yine onda karar kıldıracak... De yişine rağmen, bir sürpriz ha zırladığı da muhakkak..
(Ses O pereti); patroniyle be raber, adını da, kadrosunu da bi raz değiştiriyor. Vaktiyle Komik Naşit ve Fahri beyler gibi tulu at üstad’ ar.na arkadaşlık etmiş o ’ an Rasim Day’ın idaresine ge çince, adı (Şen Operet) olan bu yeni teşekkülü _ eski binayı da mümkün mertebe yenilemek su retiyle . ha’kın ruhuna göre şer bet vermek gaye, etrafına topla dığı Zeki Alpan Vahdi Ersin, Renan Fosforoğlu, Belkıs Fırat, Nevzat Okçuoğlu gibi bir çok sanatkârlarla takviye edilmiştir. Mlüzik Fehmi Ege’nin idaresin- dedir. Bir de Sinoland Alman re vüsü vardır.
Muammer Karacadan boşalan Taksimdeki Maksim tiyatrosu da,
tanınmış operet sanatkârlarından bazılarının kurduğu (İstanbul Opereti) ne sahne olacaktır.
Ötedenberi Ses Opereti orkes trasını idare eden meşhur maes tro Capucelli de, bu yeni operete iltihak etmiştir.
Vedat Karaokçu, Celâl Suru- ri, Toto, Salih Tozan, Muzaffer Hepgüler gibi operetimizin kal bur üstü elemanlarından müteşek. kil olan bu topluluğun, sahne ha
yatımıza yeni bir canlılık verece ği şüphesizdir.
Ya’ nız bu arada, hâlâ bazı arkadaşlariyle . turnede bulunan Tevhit Biîge’nin kış için ne dü şündüğü, ne yapacağı meçhuldür. Dümbüllü ile arkadaşları ise, atik davranıp (Maksim) i ede ge- çiremedikleri için, her kış olduğu gibi, tulûatuı kaderine boyun eğerek, taşra tiyatrolarında do laşmak zorunda kalacaklardır.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi