• Sonuç bulunamadı

Gülmece ustamız 75 yaşında:Yazdıklarım yazacaklarımın müsveddesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gülmece ustamız 75 yaşında:Yazdıklarım yazacaklarımın müsveddesi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

• • • •

■""TriTTnPTTTi C

A

\ T A l ı

(■■■'.

.

.

■ IİI1 İİ1 İIII1 IV IJ

U İ > C

ö

/ l i \ A

l ™

e i i *

GÜLMECE USTAMIZ 75 YAŞINDA

‘Yazdıklanm, yazacaklarımın

müsveddesi’

Yazar Aziz Nesin in "Asya-

Afrlka Yazarlar Birliği

Sempozyumu" çerçevesinde

bu gece 75. doğum günü

kutlanıyor

Nem ika TUĞCU ÜRKİYE Yazarlar Sendikası’nıh giri­ şimi ile İstanbul’da gerçekleştirilen Asya Afrika Yazarlar Birliği (AAYB) Sempozyumu çerçevesinde Türk ve dünya edebiyatının önde gelen isimlerinden AAYB Başkanlık Kurulu üyesi Aziz Nesin’in 75. do­ ğum günü kutlanıyor.

Bu gece saat 20.00'de Abdi İpekçi Spor

Salonu’nda, 10 Aralık’ta da Ankara Atatürk

Spor Salonu’nda yapılacak gecelere şiir ve ko­ nuşmaları ile Mikis Theodorakis, AAYB üye­ si ozanlar, Oktay Akbal, Aziz Nesin, İlhan

Selçuk, müzik ve gösterileriyle sanatçılar ka­ tılacaklar.

Gecelerden elde edilecek gelir, TYS’nin

“ kültür binası’’na katkı olacak.

89 kitabı yayınlanan, oyunları 8 ülkede sahnelenen, yazıları, kitapları çeşitli dillere çevrilen, yurt içinde ve dışında ödüller alan, salt edebiyatçı kimliği ile değil, politik tavrı ile de gündemde kalmayı başarmış uluslara­ rası ustamız 75. yaşının düşüncelerini şöyle dile getiriyor: “ Aynaya baktığımda kendimi

25 yaşında üç insan gibi görüyorum. Gerçek­ ten de yaşlandıkça üç tane yirmi beş yaşında insan gibi çalışmak zorunda olduğumu du­ yulmuyor ve öyle de çalışıyorum.”

Hikâye, roman, şiir, deneme, tiyatro, oto­ biyografi türünde yazmak istediklerinin bir ömre sığmayacağını belirten Aziz Nesin, gül- meceyi hep önde tutuyor. “ Hayatımı yaza­

rak kazanan bir insanım ve okur pazarı ben­ den bunu istiyor” diyor.

—Türk yazarları taşıdığı çoksesliliğe, çok renkliliğe rağmen, örneğin Latin Amerikalı yazarlar kadar, uluslararası platformda se­ sini duyuramıyor. Mesajlarını iletememele- rinin nedeni nedir sizce?..

—önce, bu yazarlara kendi ülkeleri, dev­ letleri değer veriyor. Türkiye’de hükümetler, ben yaşadığım sürece -devlet deyince ben hü­ kümeti anlıyorum- Mustafa Kemal’in ölü­ münden sonra yazara önem vermedi. Mus­ tafa Kemal zamanında Türkiye’nin ünlü ya­ zarları büyükelçi olmuşlar, önemli yerlerde görev almışlar, milletvekili olmuşlardır. Onun ölümünden sonra ise önemli yazarlar hapis­ haneye girmiştir, mahkemeye gitmişlerdir, yargüanmışlardır, sürgünlere yollanmışlardır, işsiz kalmışlardır, düşman gibi görülmüşler­ dir. Yazara önce kendi ülkesi değer vermez­ se, dünyanın değer verme olanağı yoktur. Ya­ zan önemsememek bugün de sürüyor. Bakın hükümetler devlet sanatçısı seçiyorlar. Ke­ mancılara, balerinlere, ressamlara, dansçılara ‘Devlet Sanatçısı’ unvanı veriliyor. Ama bir tek yazara verilmemiştir. Böyle bir hükümet bana bunu verse reddederim aynca. Vermek istedikleri yazarlar da kendi dogrultulannda- ki yazarlardır, onlar da yazar değildir. Ya­ zar doğası gereği daima aykındır, daima kar­ şıdır. Akıllı hükümetler kendisine karşı olan

Aziz Nesin: "Kendimi 25 yaşında üç İnsan gibi görüyorum."

yazarlan da değerlendirirler. Güney Ameri­ ka’da ödül alan yazarların çoğu büyükelçi­ dir. Önemli yerlerde bulunmuşlardır. Neru­ da, Asturias, Paz gibi.

Türk yazarlarının dünyaca değerlendiri- lebilmeleri için büyük kültür kapılarından geçmeleri gerektiğini ifade eden Nesin, şöy­ le devam ediyor:

—Yukarıda sözünü ettiğim nedenlerden dolayı bu kapılardan geçilmiyor. Geleneksel kültür kapıları Berlin, Paris, Londra, New York kültür kapısıdır. Hatta Moskova da bir ölçüde kültür kapısıdır. Türkiye bu kapılar­ dan geçemiyor. Değersiz olduğu için değil, geçme olanakları kalmadığı için. Güney Amerikalılar İspanyolca yazdıkları için, İspanyolca Latin dili olduğu için Avrupa’ya, özellikle Fransa’ya çok çabuk yayılabiliyor- lar. Türk edebiyatı yayılamıyor. Çevrilmesi zor, dil zayıf. Bir diğer neden de devletin yü­ celiğine bağlı. Devlet varlığını gösteriyorsa devletin içindeki yazarlar da varlığını göste­ rebilir.

Bizim edebiyatımız geleneksel olarak şi­ irde, öyküde, romanda, gülmecede dünyada önde gelen edebiyatlardan biridir. Ama atı­ lım yapmak için şansımız yok. Ayrıca kendi adıma söylüyorum; beni dünya tanısın diye bir çabam yok. Umrumda değil. Ama önem­ li, değerli yapıtlar vermek istiyorum ve yaz­ dıklarımı. yazacaklarımın müsveddesi sayı­ yorum. Önemli olan yazarın işini yapması, kendini pazarlaması değil. Yazarın eserleri­ ni pazarlamaya kalkmasını ayıplıyorum. Ya­ zarın yapıtı bugün değilse yarın değerini bu­ lur. Yunus Emre kendisini tanıttı mı? Ama bütün tarihimizin en büyük şairi. Nâzım da öyle.

—Bu yılın en önemli gülmece olayı nedir sizce?..

—Reel olarak bakarsak “ Başbakan"dır.

Aziz Nesin 75. yaşının mesajını da şöyle veriyor: “ Ben kendimi sürekli toplumuma

borçlu duyumsamışımdır. Bu borcu ödeme­ ye çalışıyorum. Yalnız yazı yazarak bu bor­ cumu ödeyemeyeceğim için de toplumsal ve

politik etkinlikler içinde yer almaya çalışıyo­ rum. Türkiye insanının da özellikle kendile­ rini topluma borçlu duyumsamalarının gerek­ tiğine inanıyorum. Özellikle ‘aydınlaı' jydın olmanın bedelini ödemek zorundadırlar. Biz bu bedeli canımızla, kanımızla, kalemimizle ödeyeceğiz.”

Referanslar

Benzer Belgeler

Benzer bir çalışma olan DIRECT-MT’den farklı olarak Asya değil Avrupa’daki merkezlerde (Hollanda, Belçika ve Fransa) yürütülmüş ve de birincil sonlanım

Guardian yazarlarından George Monbiot, Bali’de düzenelen BM İklim Konferansı’nda varılan uzlaşmayı “Avrupa’nın ABD’ce bir kez daha kand ırılması” olarak

Diğer taraftan göç olgusunu gerçekleştiren göçmenlerin, farklı bir kültürel yapıya sahip hedef toplum içerisinde yaşadıkları uyum zorlukları

[r]

Lisans eğitimini Uşak Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde, yüksek lisans eğitimini ise Dokuz Eylül Üni- versitesi

YAVEDÛT SULTAN — Aslen Bu- haralı olduğu ve adının Abdülvedût olduğu söylenen bu zâtın Buhara erenleriyle birlikte İstanbul'un mu­ hasarasına

nazesi Çarşam ba günü Şişli ca-“ miinde öğle namazı kılındıktan sonra gazetemize getirilecek ve burada kendisine son saygı du­ ruşu yapıldıktan sonra

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi sağlık personelinde HAV, HBV, HCV seropre- valansı ve hepatit B aşılaması.. Viral