Edime Faiih Devii Eseiieiine Kısa Bir Bakış ve
Silli Hatun Camii
Doç. Dr. B E D Î N . Ş E H S U V A R O G L U İ s t a n b u l Üniversitesi
G i r i l :
E d i r n e , dördüncü payitahtımız bu günkü seıfaad şehri b i r asra y a k m devlet merkezliği e t m i ş ; ve İ s t a n -b u 1 'un fethinden sonra da i k i asır ka. dar gene İmparatorluğun b ü y ü k i i n d mer kezlerinden b i r i olarak kalmıştır. B u se> bq)le E d i r n e tarihî devirler yaşa-ouş ve pek çok tarihî simâlara makar o l muştur. Onun içindir k i g ü n ü m ü z ü n b u ^Jümsız hudut şehri d ü n ü n her b i r i birbirinden zengin değerli âbideleriyle (jbludıu*. Ne yazık k i b u g ü n iktisaden ve nüfus itibariyle fakir olan E d i r n e değil bu güzellikleri ihya etmek o n l a n te miz bir harabe halinde saklamaktan dahi âcizdir. Ancak on binlerle ölçülen nüfu sunun'pek çoğu da göçmen olduğundan bu anıdann değerlerini takdir etmekten de âcizdirler. B u yüzden meselâ H a m-z a B e y h a m a m ı gibi nefis b i r anıt balen ahır olarak kullanılmaktadır.
E d i r n e düne kadar ikinci ordu merkezi olarak oldukça hareketli b i r i k tisâdi hayata ve az denemiyecek Sir n ü fusa mâlikti. B u gün de i k t i d a n n her fır sattan istifade ederek b u amtlar şehrine bir an evvel yaşama i m k â m m sağlaması pek yerinde b i r hizmet olacaktır.
E d i m e'nin fetih tarihi el'an m ü nakaşa edilen b i r konudur. Lâkin Üni versitelerimiz, T ü r k T a r i h K u r u m u ve E d i m e *yl sevenler ge-lecek seneyi E d i r n e 'nin 600 c ü fe tih yıldönümü olarak kutlamaya hazır lanmaktadırlar. Biz de b u ç a h ş m a l a r a ka tıldığımızdan bu yazımızla E d i r n e ' nin bir anıdım dile getirmek istedik. An cak S i t t i Ş a h S u l t a n veya
* İ s t a n b u l'un fethine kadar 1 zo i k , B u r s a , D i m e t zo k a ve E d i r -a e sır-asiyle O s m -a n l ı l -a r -a p-ayit-ahtlık
S i t t i M ü k e r r e m e H a t u n » soyuma ismini veren Ş e h s 14 -v a r B e y ' i n hemşiresi olması itiba r i y l e mevzuyla şahsen dc i l g i l i bulunmak
t a y ı m .
Edirne'de Fatih devri eserlerine kuta b i r b a k ı ? :
K o n u olarak S i t t i Ş a h S u l t a n camiine el atmadan evvel E d i r-n e ' d e k i F a t i h devri eserlerir-ne kısa ca göz a t m a n ı n faydalı o l d u ğ u n u zanne derim. Ancak F a t i h devri deyince biz F a t i h ' i n saltanat y ı l l a n kadar o n u h a z ı r l a y a n b a b a s ı I I . M u r a d dev rini ve h a t t â oğlu I I . B a y e z i d'in i l k devirlerini de kasdetmekteyiz. E d i r -n e b u devrede pek ç o k tarihî a-nıtlarla bezenmiş olup ekserisi b u gün dahi ayak ta olan âbidelerden aklımıza gelenleri kı saca s ı r a l a m a k l a yetineceğiz:
E d i r n e S a r a y ı : I I . M u -r a d dev-rinden başlıya-rak F a t i h ve h a t t â ç o k geç devirlerde daM zaman, za man inşa ve ikmal edilmiştir. Halen ta mamen yıkılmıştır. Pek az kısmı ayakta dır. Dr. R i f a t O s m a n 'm b u hu susta geniş neşriyatı vardır.
B u ç u k J e p e S a r a y ı : S a -rav içindeki m s ş h u r E d i r n e S a r a y ı ' n m ç u k u r vc k a p a n ı k olmasına m u k a b i l b u r a s ı havadar vc serin olduğu
' S i t t i H a t u n'un asıl iani M ft-k e r r e r a e S u l t » n'dır. S l t t t;
E £ e n d i ; E f e n d i , B e y mânasına gelen S e y y i d, e y y i d kelimesinin müennesl olan S e y y i d c'den gelmektedir.
S e y y i d e t i ise hanunun mânasma olarak hizmetkârlar tarafından kullanılır. tş;e S 1 t t İ veya S i t t ; S c y y l d e t » kelimesintn
muhaffefidlr. Yani haKc dilinde bu sekle sokul-muttur. Hizmetkârlar isimlerini söylemekten çe kindikleri hanımlarını S I t t 1 diye çağırır lardı. Bu sebeple F a t i h'in refikası M Û-k e r r e m e S u l t a n gibi Şeyhülislâm Z e n b i l l i A l i E f e n d i'nin kızı da zamanında S i t t i H a t u n diye çağrılırdı.
198
NERMtN SÎNEMOGLU en güzel eseri olan E d i r n e 'deki I I .S e l i m C a m i i 'nin küçük bir kop yası olması onun S i n a n'm hay-ranlanndan veya talebelerinden biri ta rafından yapıldığı hissini vermektedir
I . S ü I e y m a n'dan sonra tahta, 1566 Üe 1574 yıllan arasmda hüküm sü ren 11. Selim geçti. E d i r n e 'de adı na yaptırmış olduğu cami öldüğü yıl ta mamlandı. Cami şehrin dış mahallele rinden birinde, güney-batı tarafa yeraltı kemerleriyle s u n î bir şekilde genişletil miş hafif b i r bayınn eteğinde inşa edil miştir. Böylece ortasına camiin yerleş tirildiği 120X166 metre ebadında açık bir saha el<ie edilmiş oluyor. Cami, her zamanki gibi, önünde revak ve şadır* vanh bir avlu bulunan kubbeli mâbed iç kısmından müteşekkildir. Birinin
dış-bükeyliği ile diğerinin içdış-bükeyliği biri-birine son derece ahenkle uydurulmuş, abdest almağa mahsus şadırvanın ana nevi örtüsü burada konmamış olduğu halde avlunun genişliği salonun kitlevî-liği ile denge yaratmağa yetmiştir. Por-talde S ü l e y m a n i y e 'nin içinde Icullanılmış olan kemerleri hatırlatan, biribirini takip edecek şekilde yerleşti rilmiş geniş ve dar kemerler vardır. Bü y ü k kubbesi sekiz poligon ayağa otur
maktadır. Dışardan bu sekiz ayak kub beyi çevreleyen sivri tepeli kulelerle belirtilmiştir. Tonozların dış tazyikle-ri, dördü iptal edilmek suretiyle se kiz ayak tarafından k a r ş ı l a n m a k t a d ı r . Ayaklardan ikisi esas giriş k a p ı s ı n ı n yanında ve üzerinde s a k l a n m ı ş , diğer i k i tanesi de m i h r a b ı içine alan de rinliğin i k i yanında gizlenmiştir, Lü.-zumundan fazla m ü b a l a ğ a l ı b i r ş e k i l d e yapılmış olan diğer d ö r t ayak ise ga lerilere çıkılan merdivenleri i h t i v a et mektedir. Üst kısımda kubbenin a ş a ğ ı ve dışarıya doğru olan tazyiki m i h r a b ı içine alan çıkıntılı kısım ile p o r t a l i n m ü -ccssemliği sayesinde k a r ş ı l a n m a k t a d ı r , yanlarda ise ayaklara ç o k ö n e m ver mek gerekmiştir.
S e l i m i y e t a m a m l a n d ı ğ ı v a k i t S i n a n seksenbeş yaşındaydı. 1578 yı-hnda seksendokuz yaşında t a m olgun luk çağında ölmüştür. İ s t a n b u l ' da S ü l e y m a n i y e y a k ı n ı n d a plânını bizzat çizmiş olduğu t ü r b e s i n d e
yatmaktadır. Türbesi y a k ı n ı n d a v a k f ı olan bir sebil ve okul ( " ) da v a r d ı r .
(S) Yazarm görUsaatla aksine olarak h«r iki camiin de minannın S i n a n olduğu malûmdur. (Çeviren)
200
Doç. Dr. BEDl" N. ŞBHSÜVAROĞLU için yazlık saray olarak kuUanılurdı. Meşrhur Y ı l d ı z K ö ^ k ü de bunun müştemilâtından biridir.
M u r a d i y e camii ve imâreti : Halen ayaktadu:. U . M u r a d eseridir. • •
M e v l e v i h a n e . ' Tamamenyl*-blmıştır. Bunu da 11. M u r a d yap tırmıştır. •• • - • • P a r ü I h a d İ 's. camii ve medre sesi: Bu da S ü î t a n İ l . M u r a d ' ı h eseridir. T a h t a k a l e H a m a m ı ve ya Ç i f t e ' H a>m a m : Gene II. M u r a d tarafmdan D a r ü I h a d i s camiine vakiF olarak yaptınlmfşttr.-Halen işler haldedİTi
G a z i m i h a I B e y C a m i i ve t m a r e t i : H . M u r a d'ın i l k
senelerinde 825/1422 yılında T u n c a kenarında inşa olunmuştu. Halen harap bir haldedir.
• Ş e y h Ş ü c a C a m i î : Evvelâ I I . M u r a d tarafından T u n c a kenarla* nhda tekke olarak in$a edilen bina bilâ hare K a n u n i devrinde K a r a-m a n l ı Ş e y h " Ş ü c a Ü ' d - d i n namına camiye çevrilmiştir.
• 'S a r a ç h a n e K ö p r ü s ü ; T u n c a üzerinde ve £ d i r l i e sa
rayı civanndild on gödü köprüdür, i n şaatı 855/1451 de bitmiştir. Bânisi I I . M u r a d vüücrastodan Ş a h a b ü ' d-d i n P a ş a'd-dıi*; '
Ş a h M e l e k P a ş a camii ; Ş a h M e l e k P a ş a î b n Ş â-d i'nin yine kenâ-di ismi ile anılan mahal lede 832yi429 'da yaptırdığı camidir, Ha-lön haraptır.
H a c 1 t v a z camii : 835/1431-32 de H ET c 1 t V a z mahallesinde inşa olunmuştur.
T o p h a n e l e r : Bunlardan bi rincisi kale içinde T o p. k a pı'da I I .
u r a d tara&ndan yaptırılmıştır, ikin cisini de P a t i h S u l t a n M e h m e d K ı y ı k caddesinde S a ç l ı -d-e r e türbesinin karşısındaki tekkenin yerinde yaptırmıştı.
F a h r ü ' d - d i n - i A c e m î M e s c i d i : I I . M u r a d ve F a t i h devrinin bu değerli fakihi için
Agaçpa-zan semtinde, ;^H a^c ı Ş a k i r B e y sokağmda yaptTnlan' bu mescit halen yı. kılmıştır. M o l l a F a h r ü ' d - d i n
(t b r a h i m R â z i ) n i n t a ş ı m ü z e -dcdlir.
ç l Ş e r e f e l i C a m i i ve Medresesi : Cami S u l t a n H . M u r a d devri eseri olup medreselerden Ciskişi yine 11. M u r a d'm, yenisi de F a t » 1 » S u l t a n M e h m e d ' i n hâtırasıdır.
L, â r i Ç e l e b i C a m i i • L ^ r î A b d ü l h a m i d Ç e l e b i , I I , M u r a d ve F a t i h devri hekimlerin den olup İ s t a n b u l caddesindeki bu camii çok sonra 920/1514 y ı l ı n d a i n şa edilmiştir. Halen m e t r û k b i r halde^ dir. Halk arasında L â r î'den m u h a r r e f olarak L â l e l i çami diye m e ş h u r d u r . K a s ı m p a ş a camii ; E v l i -y a K a s ı m p a ş a 11. M u r a d ye F a t i h devri vezirlerinden o l u p sedarete kadar yükselmiştir. K i r i ş . h a n e d e T u n c a k e n a n n d a Z^y 1478 senesinde inşa e t t i r d i ğ i c a m i i n M i m a r H a y r ü ' d - d i n ' i n eseri ol ması ihtimal dahilindedir. Cami el'an ha rap olup K a s ı m p a ş a ve diğer birçok meşhurlar b a h ç e s i n d e g ö m ü l ü dürler.
S a r u c a p a ş a mescidi : S a r u-c a p a ş a I I . M u r a d ve F a t i h ümerasındandır. Halen memleket hastaha-nesinin bahçesinde kalan k ü ç ü k b i r mes cidi vardır. Tamir edilmiş b i r d u r u m d a ise de el'an ibadete açılmamıştır. Sadrazam K a r a M u s t a f a P a ş a ' n ı n kesik başı bu mescidin hazireşinde g ö m ü l ü d ü r . F a t i h veya cephanelik k ö p-r ü s u : Sap-ray içinde k ı ş l a l a p-r taip-rafın- tairafın-daki köprüdür.
P e y k l e r medresesi : Ü ç şerefe-l i cami'in yanında oşerefe-lup F a t i h ta rafından yaptırılmıştır.
B a r u t h a n e : Halen K ı y ı k * -ta baruthane mahallesi denen yerde F a-t i h a-tarafından yapa-tırılmışa-tı,
D a y e H a t u n Camii : F a-t i h S u l a-t a n M e h m e d ' i n s ü a-t annesi H o n a t H a t u n için T e k-k e k-k a p 1 mevk-kiinde y a p t ı r ı l m ı ş tek-k
EDİRNE FATİH DEVRÎ ESERLERİNE KISA BİR BAKIŞ V E SİTTİ HATUN CAMİİ 201 jninareli bir camidir. Halen harap b i r hal
dedir.
İ b r a h i m P a ş a Camii, med-jçjesi ve hamamı : İ b r a h i m P a s a F a t i h devri ricalinden olup 1^ j y I k'ta halen kendi ismiyle anılan mahallede 867/1463 yılında bu âbideyi yapürmıştı. Birçoklan gibi halen harap tır.
ç a k 1 r a ğ a camii : F a t i h devri ricaUnden Ç a k ı r a ğa tara fından S a r a ç h a n e mevkiinde yaptınlmıştı. Halen işler b i r haldedir.
Ç a k I r a ğ a'nm ayrıca B u r s a'da
bir hamamı ve Ü s k ü p'de vesair yer-lerde de altı mescidi vardır.
H a z i n e d a r S i n a n mescidi: H a z i n e d a r S i n a n F a t i h devri ricalinden olup el'an kendi ismiyle anılan mahallede bu mescidi yaptırmıştı. Mâbet halen yıkılmış olup yeri arsadır.
D o ğ a n a g a camii: F a t i h devri yeniçeri ağalarından K u ş ç u D o ğ a n'm yaptırdığı bu tek minareli ve güzel cami, K a r a n f i l o ğ l u semtinde kendi adı ile anılan mahallede olup el'an ibadete açıktır.
A y ş e K a d ı n camii: A y ş e K a d ı n veya A y ş e S u l t a n Ç e l e b i S u l t a n M e h m e d'in kmdır. İ s t a n b u l caddesindeki b u camii babasının ölümünden çok sonra F a t i h devrinde 873/1469 da yaptır mıştır. M i m a r H a y r ü ' d - d i n'in eseri olması muhtemeldir. El'an mamur dur.
M a h m u d P a ş a h a m a m ı ve za viyesi: S a d r a z a m M a h m u d Pa-ş a'nın hâtırasıdır. Zaviye yerinde b i l â h a r e S e i i m i y e'nin inşası sırasında M i -m a r S i n a n tarafından M a h m u d P a ş a'nm ruhunu şâd için bir cami yaptırılmıştır k i halk arasında T a ş l ı k cami diye şöhret bulan bu mâ bet halen haraptır.
H a c ı A l e m ü ' d - d i n medrese si ve camii: H a c ı A l e m ü ' d - d i n F a t i h devri ülemasından olup med resesi S a r a ç l a r çarşısında şinıdi-t ş B a n k a s ı'nm bişinıdi-tişiğinde i d i .
B i l â h a r e 1045/1635 tarihinde mütevellisi t a r a f ı n d a n camiye çevrilmiş ise. de halen tamamen yıkılftııs olup arsasına yeniden i n ş a a t y a p ı l m a k t a d ı r .
B a b a T i m u r t a ş mescidi : A y m isimli mahallede 845/1441 de inşa edilmiştir.
A l i K u ş ç u mescidi : A l i K u ş ç u F a t i h devri ülemasından-dır. Kendi ismi ile anılan mahalle ve so k a k t a onun n a m ı n a yapılmıştır.
G ü l b a h a r H a t u n camii : G ü l b a h a r H a t u n F a t i h S u l t a n M e h m e d'in i l k eşi ve S u l t a n B a y e z i d I I . nin annesi-dir. Saray içine karşı olan tepelerin ar k a s ı n d a k i G ü l b a h a r H a t u n nıahallcsinde bulunan camii el'an harap tır.
Ç u h a c ı l a r h a m a m ı : F a t i h devri ü l e m a s ı n d a n Y a h ş i F a k i h t a r a f ı n d a n kal'e içinde yaptırılmış olan b u hamam halen yıkılmış olup arsasında
i n ş a a t yapılmıştır.
Z a ğ n o s P a ş a camii : Hü k ü m e t i n alt tarafında ve Jandarma dai resinin y a n ı n d a i d i . Yakın zamanlara ka dar ibadete açık olan b u mabet de ha len tamamiyle yıkılmıştır.
K i l i s e camii: Hisar içindeki k i l i se fetihden sonra her ne kadar camie çev-rilmişse de uzun m ü d d e t öylece kalmış ve F a t i h zamanında tamamen jnk-tırılarak yerine bu cami yaptırılmıştır.
T a ş l ı k camii : M a h m u d P a ş a h a m a m ı ve zaviyesi dolayısiyle bahsi geçmiştir.
B a y e z i d imareti ve camii : S u l t a n 11, B a y e z i d tarafından y a p t ı n h n ı ş çok güzel b i r anıt olup el'an a y a k t a d ı r . S ü l e y m a n P a ş a camii : I I . B a y e z i d vezirlerinden S ü-l e y m a n P a ş a tarafından T u n-c a kenarlannda yaptırılmıştı. Ş e y h Ç e l e b i camii ve med resesi : I I . B a y e z i d devrinde 887/1482 yılında inşa edilmiştir.
B a y e z i d K ö p r ü s ü : B a y e z i d imareti civanndaki altı gözlü gü zel k ö p r ü d ü r .
202
DOÇ. Dr. BEDİ N. ŞEHSUVAROÖLÜ Sittt Ş a h Sultan Camii :I I . B a y e z i d devri eserlerinden olan bu mâbedin bânisi F a t i h S u I
-t a n Al e h m e d'in ikinci zevcesi ve D u l k a d ı r o ğ l u S ü l e y m a n B e y ' i n k ı z j ( S i t t i M ü k e r r e m e H a t u n ) dur. A n a d o l u S e l ç u k 1 u l a r ı mn varisleri olan A n a d o l u B e y l i k l e r i arasında O s-n a a s-n o g u l l a s-n s-n ı s-n gittikçe kuv vetlenmeleri üzerine diğer beyler onlann emniyetim sağlamak düşüncesiyle kendi şehzadelerini O s m a n l ı sarayları na rehin gibi gönderirlerdi. Diğer taraf tan O s m a n l ı l a r da bu ülkeleri daha kolaylıkla feü}cdebi]mck için bu beylerle akrabalık tesisine çalışırlardı. Bu sebeple S u l t a n I I . M u r a d hemşiresini K a r a m a n o ğ l u M c h -m e d B e y'le evlendirdiği gibi oğluna da D u l k a d i r B e ylerinin kızlarından birini almayı faydah bulmuştu. Bunun için 852/1448 yılında K o s o v a'dan muzaffercn E d i r n e'ye döndüğü za man bu fikrini Ç a n d a r l ı H a l i l P a ş a'ya açarak onun da fikrini sormuş tu :
— Dilerim k i oğlum M e h m e d'i evlendireyim. D u l k a d ı r o ğ l u S ü l e y m a n B e y b i r hoş T ü r k-m e n d i r . Bizinüe hayli sadakat vc dostluk ider. Anun kızım alıvermek iste rim.
H a l i l P a ş a da bu fikri çok münasip buldu. Esasen D u l k a d ı r o ğ l u S ü l e y m a n B e y E d i r -n e sarayı-nda yetişmiş hepsi-ni-n bildiği bir insandı. Babası N a ş i r ü ' d - d i n B e y'in ölümü üzerine de D u l k a d i r B e yliğinin başına geçmişti. Derhal M a-n i s a'ya haber göa-nderilerek şehzade M e h m e d dâvet olundu; ve mesele nin siyasî veçhesi anlatılarak nzası alın dı. Böylece halasının K a r a m a n B e y ' i ile evlenmesi dolayısiyle K a r a-k o y u n l u l a r a a-karşı a-kuvvetli bir yardımcı bulan O s m a n l ı l a r , K a -r a m a n o g u l l a -r mm muhtemel bir hiyanetine karşı da bu sayede D u l k a d i r B e ylerinin yardumnı sağlamış olacaklardı. Ç a n d a r l ı H a l i l
p a ş a'nm tensibiyle A m a s y a B e y i H ı z ı r A ğ a n ı n eşi, h a r e m i saltanat tarafından, k a y m v a î d e m a k a m ı na tâyin edilerek D u 1 k a d ı r o g u I a r mm merkezi olan E 1 b i s t a n'a gönderildi.
S ü l e y m a n B e y i n b i r rivaye te göre üç, bir rivayete g ö r e de b e ş k m vardı. Cümlesini bu k a d ı n ı n ö n ü n e getir diler. H a t u n en b ü y ü k l e r i n i , s i t. t i M ü k e r r e m e H a t u n u beğe nip eline yapıştı, İki g ö z l e r i n d e n ö p t ü . Gelip ikinci S u l t a n M u r a d'a an lattılar. Gene H ı z ı r A ğ a n ı n eşi ile vüzeradan ve M u r a d ' m ç o k sevdi ği S a r u c a P a ş a gelini almaya memur edildiler. E 1 b i s t a n'dan bü yük bir çeyizle çıkan gelin. B e y l i ğ i n ileri gelenleri tarafından. B u r s a'ya kadar uğurlandı. B u r s a'da ise O s-m a n İl B e y l e r i , k a d ı l a r , â l i s-m l e r , fakihler ve şeyhler kendisine k a r ş ı c ı çık
tılar. Oradan Ç a n a k k a l e üzerin den E d i r n e'ye hareket eden gelinini almak üzere 11. M u r a d b i r ç o k ü m e rasını yolladı. 853/1449 baharmda başla yan düğün üç ay sürdü. E d i r n e sa rayında tertiplenen azîm ziyafetlere ş a r k vc garp h ü k ü m d a r l a r ı n d a n b a z ı l a r ı dâ vet edildi. Halk şenlikler y a p t ı , ş â i r l e r ka sideler söyledi. Düğünü m ü t e a k i p yayla ya çekilen S u l t a n M e h m e d b i lâhare sancağı olan M a n i s a'ya hare ket etti.
F a t i h S u l t a n M e h m e d her ne kadar i l k zevcesi G ü I b a h a r H a t u n ile anlaşıp sevişiyorsa da si yasî zaruretlerle yaptığı b u i k i n c i izdi vaçtan pek memnun k a l m a m ı ş olacak k i babasının ölümü üzerine 1451 de tahta geçince bütün saltanatı boyunca S i t-t i H a t-t u n'un ö m r ü n ü E d î r n e'dc ve yalnız başına geçirdiğini g ö r ü r ü z .
E d i r n e s a r a y ı n d a k i k a d m l a r re kabetine son vermek ve belki de S i t-t i H a t-t u n'un ist-teğiyle F a t-t i h S u l t a n M e h m e d i k i n c i zevcesi için E d i m e'de K a r a c a b e v
-V a p mahallesinde M a h k e m e B a
y ı r ı n d a , şimdiki orta o k u l , lise. S u l t a n camii ve k ı s m e n de 1
n-EDİRNE FATİH DEVRİ ESERLERİNE K I S A BİR BAKIŞ V E SİTTİ HATUN CAMİÎ
203
h i s a r l a r İdaresinin yerinde ayncabir saray yaptırdı. Krokiden de anlaşıla cağı üzere S i t t i Ş a h S u l t a n
Talihsiz S i t t i Ş a h S u I-caiı üzere S i t t i Ş a h S u l t a n m ı z d ^ İ m a n ^ i n ' ^ ^ ^ ^'"'^^
sarayı birisi harem, birisi de selâmlık d ı r F i S k İ ? f^'^'^^^^ «^esmi var olmak üzere muazzam i k i daireden iba- v e n TT t ^ a b i n g e r'in retti. Harem dairesi K ı z Ö ğ r e t - tiinhIZ / u . ? ^ M a r k o kü-^ e n O k u 1 u'nun bulunduğu yerde dan
r'."'^'
^^^^"^ I s t a n b u l ' -^lâmhk dairesi ise K a n a t l / k ö p : n T s l S ' ^ ^ ' B a t l a m y u s riîde bugün elektrik muhavelesinin bu- rinde s T / r - ^İ^"""* «=se-lunduğu yerde i d i . Cami bilâhare saray M e 1 e k A , * ^ " » iîe ağabeyi bahçesine selâmlığın yanma inşa edil- b i r B i z a T ^ ^ ^^^^^ miştir. Mezar taşından da anlaşılacağı ü- resînıJ^,-! „ ^ ^ ^ i ' tarafından yapılmış zere 891/1486 da vefat eden S i t t i Ş a h t i h İ 1 \ resimlerin Fa-S u l t a n umumiyetle çocuksuz ö k a edilmek ni J u ' I ^ »«^^dim diğer padişah haremlerine de yapıldığı b i l i r ^^^"-lanclığ, tahmin e d i l ^
gibi bir türbeye nail o l a m a m ı ş ve sara- S ' •
yının bahçesinde cami'in m i h r a b ı n ı n i k i * t ı Ş a h ' ı n vefatından sonra
metre önüne defnedilmiştir. Halen bura- l^^^' , m ü d d e t metruk kalmış ve bil-da harap bir mermer lâhit varsa bil-da b a ş p ^""^ sadrazam K a r a M u s t a f a ve ayak taşlan müzeye k a l d m l m ı ş l ı r . ^ ^ tarafmdan işgâl edilmiştir. V i
-y f ^ a nîaglubı-yeti dola-yisi-yJe K a r a ^ ' ' ^ ^ < ^ ^ ' ' M u s t a f a P a ş a ' n a i da 1M4 — 1 J > j y U - ' c - — 2
js
^ J . o y — 3 j . j.>liJ^ ~ 4 Ayak taşında ise :yazıhdır.
Türkçesi :
1 — Bu kabir Z ü I k a d i r l u S ü l e y m a n kızı S i t t i t u n (undur).
2 — 891 yılı Ramazan aymm orta sında (vefat etti) demektir.
S i t t i H a t u n ' u n lâhdi ya nında aynı sitilde fakat daha küçük ikinci bir lâhid varsa da ancak ayak taşı bulunabilmiş ve o da müzeye
o ğ H a
-de boynu vurulunca diğer mallan gi b i b u saraya da p a d i ş a h el koymuş tur. Böylece yeniden m e t r û k kalan sarayın selâmlık dairesi kısmen yı kılmış k ı s m e n de eşhasa satılmıştır. Ha rem dairesi ise A g r a m 1 1 sörler ta r a f ı n d a n satın alınarak ( S ö r de Ş a r i t e ) i s i m l i leylî b i r kız mektebi açılmıştır. Ne yazık k l asıl bina 1319/1903 yılında P a s k a l y a yortusu gecesi mutbak bacasmdan çıkan b i r yangın neticesi ta mamen yandığından gene aynı yerde sör ler b u g ü n k ü binayı yaptırmışlardı. Bu b i na da C u m h u r i y e t devrinde vali B e h ç e t B e y zamanında 30 bin l i raya satın alınarak K ı z ö ğ r e t m e n O k u l u açılmıştır. Selâmhk dairesinin ayakta kalan kısmı da bilâha re belediye tarafından satın alınarak b i r kısım arsasına elektrik muhavelesi yap-t ı n l m ı ş aryap-tan kısım da K ı z ö ğ r e yap-t m e n O k u l u'nun bahçesine ilâve edil miştir. G ü l b a h a r H a t u n gibi S i t t i Ş a h S u l t a n da b i r cami İ h S u 1-sonra uufi ouıunaoıııııı^ v c O u a m ü z e y e o ı ı ı ı ç » a n a u ı ı a n a a o i kaldınhnıştır. Baş taşı bulunmadığın- inşasını arzulamakla F a t i h
dan kime ait olduğu katiyetle bili- t a n M e h m e d'in vefatından sonra nemiyorsa da çok muhtemeldir k i ha- üvey oğlu S u l t a n 11. B a y e z i d'-yatta iken S i t t i S u l t a n'a hiz- i n m ü s a a d e ve yardımlariyle sarayının met eden bir yakınma aittir. bahçesinde ve selâmlığın yan tarafındaki
Doç Dr. Bedi N. ŞBHSUVAROĞLU TSt / » >
t i
\ \ \
\\
X \ss
İM» 1'
t. a. Vakıflır Dergisi VDr. BEDÎ N. ŞEHSUVAROĞLU
204
kısma
bir cami inşaettirmece
başlamış tır. Miman H a y r ü ' d- d i nolması
muhtemeldir.
8&9/IAM de inşaatı biten cami bUyük kesme taştan yapılmıştır. Haricen dört köşeli olup içten zemini altı köşeli ve tuğla kaplıdır. Bir minaresi vardır, t ç süsleme bakımmdan mermer minber ile iki
k&th
alçı pencerelerden başka zikre değer bir hususiyet yoksa daönündeki üç kubbeli son cemaat yeri ile bahçesindeld küçük şadırvan ona bir gü< zellik vennektedir. Asıl bina tek kubbe lidir. Bahçesinde ayrıca imam evi ve müezzin odalan da vardır.
Portal üstündeki üç satırhk mermer kitabede ve kısmen hatalı bir Arapça ile aynen şöyle denilmektedir .*
CJjij f /J\ fUİI İÜ* — 1
V-»> J^^. / • ! -i'}}. c^'^J — 2
Türkçesi . - « S u l t a n o ğ l u S u l t a n olan B ü y ü k S u l t a n , F e t i h babası B a y e z i d H a n
-A l l a h (saltanatını) hayırla dovamh lalsın- için onım devletli günlerinde za-mam hatunlannm b a ş t a a güzellik incisi D u l k a d i r o ğ l u S ü l e y m a n knzj S i 11 i Ş a h 889 y ı h n d a bu şe-ı-efli makamı sağlam ve metin olarak
bina-etti» demektir.
Cami 1166/1752, 1319/1903 ve 1328/ 1912 zelzelelerinde kısmen harap o l m u ş ise de bilâhare tamir edilmişti. Sen defa
17 Haziran 1953 de yeni bir yer sarsıntı sına maruz kalarak kubbesi çatlamış vc minaresi tekrardan şerefeye kadar yıkıl mıştır. Bu sebeple bir kaç sene evvel ev-kaf idaresince tamirine başlanmış ise de el'an bitirilememiştir. Mamafih tamiri bittikten sonra dahi bakımı g ü ç olacak
tır. Çünkü etrafında cemaat kalmadığı gibi yakımnda da başka bir cami daha vardır. E d i m e'nin m e ş h u r D a ğ
-d e v i r e n ailesin-den ve bize bu yazı-mızda büyük yardımlarda bulunan muh-' terem A r i f B e y e f e n d i , tamir den sonra camiin bir kütüphane olarak kullanılmasını uygun bulmaktadır ki, K ı z M u a l l i m M e k t e b i . Lise, Orta Okul, Hastahane ve diğer devlet dai releri gibi müesseselere çok yakın olma sı hasebiyle bu düşünce pek yerindedir, sanırım. B İ B L İ Y O G R A F Y A R i f a t O s m a n , Dr. E d i r n e rehnüması 1920^ P e r e m e c i , O s m a n N u r i . E d i r n e T a r i h i 1940. B a b i n g e r , V o n F r a n z . M e h -m e d's n . H e i r a t. m i t S İ t t - C h a t u n (1449).
(Der islam fXec. Cilt : 29 Sa yı : 2. 1949).
Ş e h s u v a r o g l u , H a l û k Y . F a t i h S u l t a n M e h -m e d'in S i t t i H a t u n ile evlenmesi. (Cumhuriyet 22/
1/1950). Ü n v e r. Prof Dr. A. S ü h e y 1. E d i r n e M u r a d i y e Ca mii, 1952. Ü n V e r. Prof. Dr. A. S ü h e y l . C i h a n n ü m a k a s r ı, 1953. Ü n V e r, Ord. Prof. Dr. A. S ü h e y l . E d i r n e ' d e k i Ş a h M e l e k P a ş a C a m i i n a k ı ş l a n hak-kmda, (Vakıflar Dergisi 3, 1957) R i f a t O s m a n , Dr. E d i r n e
S a r a y ı . 1957 (Türk Tıp T a -rihi Kurumu yaymlanndan). O n V e r, Ord. Prof. Dr. A. S ü h e y l .
M a h m u d P a ş a vakıfları ve ekleri. (Vakıflar Dergisi 4, 1958). D a g d e v i r e n , A r i f . Notlan. R i f a t O s m a n , Dr. Arşivleri. Ü n v e r, Dr. A. S ü h e y l . Arşivleri. Ş e h s u v a r o ğ l u , B e d i N. Arşiv leri.
Dcç. Dr. Bedi N. ŞEHSUVAROĞLU
Resim : 2 — Sitti Mükerreme Sulian'm tahtırevan üzerinde ve zamanmda yapılmış bir resmi.
Resim : 3 — Edime Sitti Sullan camii. (Bu günkü hah 1960.)
lyoç. Dr. Bedi N. ŞEHSUVAROĞLU
Resim : 4 — Sitti Sultan camii (zelzeleden c^'^'el.)
Resim : 5 Sitti Mukerreme Suitan'm kebri'irin bugünkü hali.
Doç. Dr. Bedi N. ŞEHSUVAROĞLU
wmmmâ.
A17
m s.Resim : 6 — Sitti Sultan camii kitâbesi.
n
u
Rtöim : 7 — Silti Sultan'm baş taşı Resim : 8 — Sitti Sultan'm Ayak taşı Vakıflar Dergisi