• Sonuç bulunamadı

Ali Sami Beyle bir saat:Ressamlık, pehlivanlık, boksörlük gibi bir sanattır:Yeni sanatın ismi modernizm değil şarlatanizm

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ali Sami Beyle bir saat:Ressamlık, pehlivanlık, boksörlük gibi bir sanattır:Yeni sanatın ismi modernizm değil şarlatanizm"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

25 Mayıs 1932

A li Sami beyle bir saat..

Ressamlık, pehlivanlık,

boksörlük gibi bir sanattır

«Yeni sanatin ismi modernizm

değil şarlatanizm»

Kahveler gelince ressam Ali Sami bey gülümsedi:

— Arpa suyuna buyurmazmı- smız ?.. Efendim alırken herif “ Halis!,, diye ilâve etti.. Lâf lâfı açar. Harbi umumîde bazen Celâl Muhtar beye Hilâliahmere gider­ dik... Biz gelince Celâl Muhtar bey emrederdi: “ Getir.. Halisten!.,, Bu “ Halis „ in ne olduğunu me­ rak eder, dururduk.. Sonra öğren­ dik, meğer “ Halis „ halis arpa, halis nohutmuş!

Aydınlık bir salondayız.. Duva­ rın İstanbul hayatına, Boğaziçi manzaralarına ait nadide tablolar var. Salonun kadife perdelerle ayrılan öbür kısmı Sami beyin atelyesi.. Kadife perdelerin ara- lığmden büyük tablolar görünüyor, ilk suâlime Sami bey düşünmeden cevap verdi:

— Aşk?.. Aşk olmayınca hayat olmaz.. Aşk hayatı, hayat ta aşkı yaratır.. Hayatın devamı aşka, aşkın devamı da hayata bağlıdır. Hayatla aşkın alâkasını şuradan anlayabiliriz. Cevheri hayat azal­ dıkça aşk ta azalıyor. Genç bir adamın aşkı hayatının cevheri gibi ne kadar ateşli ve ne kadar fazladır.

ikinci sual:

— 24 saatim nasıl mı geçer?. Bazan fevkalâde tenbel olurum, bazan kudretimin fevkinde çalı­ şırım. Hayatta en büyük istediğim muntazam olmuştur. Fakat bu isteğim hiç bir zaman yerine gel­ memiştir. Ben bunun teselisini buldum : “ intizamla sanat yaşa­ maz !. „ diyorum. Esasen son sanat çarpuk çurpuk hatlardan müteşekkildir.. Benim de hayatım öyle.. Yer yüzünde düz hat yok­ tur,. Güneşin her hat üzerinde yaptığı akisler onun şeklini ayrı gösterir.. Ressamın hayatı da böyledir.. Aşağı yukarı dünyanın her tarafında ressam en az inti­ zam altında yaşayan adamdır.

Biraz evvel söylediğim gibi bazan hiç çalışmam ... Fakât bir gün yolum Venediğe düştü.. Altı günde dört büyük tablo yaptım.. Şimdi bu tablolardan birini kopya etmek istesem altı gün kâfi gelmez.

Fakat benim Vendikteki halim de görülecek şeydi.. Arap karıları başa geldikleri zaman nasıl birhal alırlarsa öyle olmuştum. Venedik sokaklarında babalarım tutmuş gibi dolaşıyordum. Düşünün hayatım­

2

.

R essam A li S am i bey

daki intizamsızlığı.. Zannetmem ki müntazam adam ressam olsun..

— Eğlenceleriniz.. Nasıl vakit geçirirsiniz?.

— A cı bir sual.. Eğlenmek lâ­ zım geldiği zaman kendi kendimi eğlendiririm. Eğer kendi kendimi eğlendiremezsem dünyanın en eğlenceli yerinde sayılırım... insan kendi kendini eğlendirmesini bil­ melidir, bu hususiyeti olanlar en ummadıkları yerlerde bile mü­ kemmel surette eğlene bilirler.

— Tiyatro, sinema..

Tiyatroyu çok severim.. Sinema­ ya da giderim . Fakat Klara Bov ve saire gibi bir çok sinema sanatkârları varki hiç birinin is­ mini bilemem.. Onların pek cahi­ liyim.. Eğer bunlardan imtihan olacak olursam pek aşağı numara alacağım muhakkak..

Bir aralık yeni sanattan bahset­ tik. Sami bey diyor ki:

— Paris bugün bir sanat dala­ veresi merkezi halindedir. Meselâ bir gün Parise beşinci sınıf bir Rus ressamı gaüyor, orada bir teşkilât var. Bu teşkilât der­ hal bir apartımanı boyayor. döşe- yor, çığırtganlar buluyor. Otelci­ ler, dansözler vasıtasile ağızdan reklâmlar.. Nihayet zengin bir Amerikalı bulunuyor, adamcağızın bir kaç yüz doları almıyor. Son zamanlarda modernistler bu teş­ kilât sayesinde Grant Palası bile aldılar. Bence bunun ismi moder­ nizm değil, şarlatanizm...

Bir aralık ressamlığın müşkülatın­ dan güçlüğünden bahs ettik..

— Ressamlık pehlivanlık, bok­ sörlük, tayyarecilik gibi bir şey... Resama bir pehlivan kadar adale kuvveti lâzım.. Muhakkak... Bazen bir tablodan sonra iki, iki buçuk saat güreşmiş kadar yorulurum..

Bu sırada Samı beyle Cemal Nadir bey uzun ve hararetli bir sanat bahsina başladılar.. Ben de masanın üstündeki tablo katalok- larına daldım..

H. F.

Nihayet bir liman bulabildi

Bir kaç ay evvel Cenubî Amerikadaki Arjantin hükümeti, mem­ leketinde bir çok cinayetler işlemiş olan yabancı sabıkalıları toplamış, bunları Chaca isminde bir vapura bindirerek Avrupaya iade etmek istemişti. Fakat vapur hangi limana girmişse yolcularını çıkarmasına müsaade edilmemiş, bu sebeple haftalarca Akdenizde, Bahrımuhiti Atlasîde dolaşmıştır.

Nihayet vapur Baltık denizinde Gdynia isminde küçük bir Leh limanına yolcularını çıkarabilin iştir. Resmimizde yolcular Leh zabı­ tasının nezareti altında vapurdan polis merkezine giderlerken

Referanslar

Benzer Belgeler

KOAH tanımı GOLD (Global initiative for chronic obstructive lung disease) kriterlerine göre yapıldı; Solunum fonksiyon tesati (SFT) ile FEV1/FVC oranının %70’in altında oluşu

Düflük DLCO, TLC, RV, FRC, PEF de¤erleri ve normal FEF 25-75 de- ¤erleri de restriktif tipte solunum fonksiyon bozuklu¤u kriteri olarak kabul edildi (4)..

Pulmoner TB formu daha yayg›n olarak görülmesine karfl›n ekstrapulmoner tüberküloz (EPT) halen önemli bir klinik problem- dir.. Bu çal›flmada EPT tespit edilen

ing expanded toward embryology, developmental anatomy, and investigating the functions of organs, and seminal works that transformed the history and understanding of medi- cine

感覺是個很新奇的東西因此將他節錄下來 (2)THOMSON Innovation 檢索心得

Bu tez çalı¸smasında, Einstein’ın kütleçekim teorisi olan genel görelilik teorisinin yazıldı˘gı pseudo-Riemansal geometriden farklı olarak burulmanın sıfır,

makam ve usûllerinden çok etkilenen Akses, 1934’ten sonra kuşağının diğer bestecileri gibi geleneksel Türk Müziği ve Halk Müziği etksinde çok çizgili bir yöntem

[r]