• Sonuç bulunamadı

Yeni Symposium Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Symposium Dergisi"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Adli Psikiyatri Polikliniğinde Değerlendirilen

Olguların Psikiyatrik Tanıları, Madde Kullanım

Durumları, Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

Ümit Sertan Çöpoğlu

1

, Feridun Bülbül

2

, M. Hanifi Kokaçya

1

, Demet Alıcı

3

,

Mehmet Fatih Taştan

3

, Ahmet Ünal

4

, Gökay Alpak

2

, Haluk A. Savaş

5 1Yrd. Doç. Dr., Mustafa Kemal Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Hatay-Türkiye

2Yrd. Doç. Dr., 3Araştırma Görevlisi Dr., 4Doç. Dr., 5Prof. Dr., Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Gaziantep-Türkiye

ÖZET:

Amaç: Bu çalışmada adli psikiyatri polikliniğimize yönlendirilen olguların

psikiyatrik tanıları, madde kullanım durumları, sosyodemografik ve klinik özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır.

Yöntem: Bu çalışma kapsamında 2007-2011 yılları arasında Gaziantep

Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Psikiyatri Polikliniği’ne yönlendirilen toplam 412 olgunun arşiv dosyaları ve raporları geriye dönük olarak incelenmiştir.

Bulgular: Madde kullanımı ve bağımlılığının değerlendirildiği vakalarda

esrar %57.1, eroin %14.6, çoklu madde %13.1 ve ilaç %0.5 oranında kullanıldığı tespit edilmiştir. Ceza sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla değerlendirilen vakalarda ise çoklu madde %7.7, esrar %6.9 ve eroin %3.8 oranında kullanıldığı tespit edilmiştir. Suç işleyenlerde, madde kullanımı ve bağımlılığının değerlendirildiği olgular ile ceza sorumluluğu açısından değerlendirilen olgularda erkek cinsiyet anlamlı olarak yüksek ve eğitim düzeyi ise anlamlı olarak düşük olarak bulunmuştur. Çalışmamızda suç işle-yenlerdeki psikiyatrik tanılar sıklık sırasına göre; madde bağımlılığı, psikotik bozukluklar ve duygudurum bozuklukları olarak saptanmıştır.

Tartışma: Madde kullanımı ve bağımlılığı olanlar kullandıkları madde

dolayısıyla, doğrudan ya da dolaylı olarak daha fazla suça karışmaktadırlar. Bu kişiler sıkılıkla adli sisteme dâhil olmakta ve bu süreçte adli psikiyatrinin konusu olmaktadırlar.

Anahtar sözcükler: adli psikiyatri, madde kullanımı ve bağımlılığı, ceza

sorumluluğu

New/Yeni Symposium Journal 2014;52(1):1-6

ABS TRACT:

Evaluation of psychiatric diagnosis, substance use situations, sociodemographic and clinical features of cases in forensic psychiatry unit

Objectives: The aim of the study is to investigate the diagnosis, substance

use situations, sociodemographic and clinical features of cases referred from forensic medicine to our forensic psychiatry clinic.

Method: In this study archive files and reports of 412 cases referred

from forensic medicine to Gaziantep University Faculty of Medicine Forensic Psychiatry Clinic between 2007-2011 years were investigated retrospectively.

Results: Cases in which substance use and dependence were evaluated,

cannabis was found to be 57.1%, heroin 14.6%, multiple substances 13.1% and drug 0.5%. Cases that were evaluated with regards to TCK 32, multiple substances were found to be 7.7%, cannabis 6.9%, and heroin 3.8%. Male sex was found to be significantly higher and educational levels were found to be significantly lower in cases in terms of crime, substance use and dependence and evaluated for criminal liability. In our study, cases involved in crime, had the psychiatric diagnoses in order of frequency as substance dependence, psychotic disorders and mood disorders.

Discussion: People with substance use and dependence are too much

involved in crime directlyor indirectly depending upon the substance use. These people are frequently enrolled in the judicial system and in this process they are subjects of forensic psychiatry.

Key words: forensic psychiatry, substance use and dependence, criminal

responsibility

New/Yeni Symposium Journal 2014;52(1):1-6

GİRİŞ

Hekimlerin mesleki uygulamaları içinde koruyucu ve tedavi edici hizmetler yanında adli rapor düzenlemek gibi sorumlulukları olabilmektedir.1 Adli psikiyatri, bir

şekilde adli sisteme dâhil olmuş ve psikiyatrik açıdan değerlendirilmesi gereken olgularla ilgili olarak yargıya bilirkişilik boyutunda yardımcı olan bir bilim dalıdır.2

Türk Ceza Kanunu (TCK) 34/2. maddesinde bir kişinin işlediği herhangi bir suçtan dolayı sorumlu

Ya zış ma Ad re si / Add ress rep rint re qu ests to: Ümit Sertan Çöpoğlu,

Mustafa Kemal Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, 3100 Hatay-Türkiye Telefon / Phone: +90-533-259-6573 E-posta / E-mail: drsertancopoglu@yahoo.com

Geliş tarihi / Date of receipt: 27 Haziran 2014 / June 27, 2014 Kabul tarihi / Date of acceptance: 27 Ağustos 2014 / August 27, 2014

(2)

tutulabilmesi için, suç sırasında, işlediği suçun hukukî anlam ve sonuçlarını algılayabilme veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin tam olması gerektiği ifade edilmiştir. İradî olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında ise bir önceki hüküm uygulanmaz. TCK 32/1. maddesinde akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilemeyece-ği, TCK 32/2. maddesinde ise işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişi-ye alacağı cezada belirli birtakım indirimlere gidileceği belirtilmiştir. TCK 191. maddesinin 1. fıkrası gereğince kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır hükmü vardır. Ancak 191. maddenin 2. fıkrası gereğince mahkeme bu kişiler hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbi-rine karar verebilmektedir. 5237 sayılı TCK’nın 102. maddesinin 1. fıkrası cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır derken, 5. fıkrada suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlinde, on yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunacağı belirtilmiştir.3 Böylece adli psikiyatri

tarafından mağdurun ruhsal durumunun değerlendi-rilmesi ve düzenlenecek rapor ile suçu işleyenin alacağı ceza değişebilmektedir.

Bu çalışmada adli psikiyatri polikliniğimizde değer-lendirilen olguların psikiyatrik tanıları, madde kullanım durumları, sosyodemografik ve klinik özellikleri, hangi amaçla adli psikiyatrik incelemeye yönlendirildikleri ve bu kişilerin psikiyatrik olarak değerlendirilmesi sonu-cunda verilen kararların incelenmesi amaçlanmıştır.

GEREÇ ve YÖNTEM

Bu çalışma kapsamında 2007-2011 yılları arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabi-lim Dalı Adli Psikiyatri Polikliniği’ne yönlendirilen 18 yaş üstü tüm olgular çalışmaya dâhil edilmiştir. Toplam

412 olgunun dosyaları ve raporları geriye dönük olarak incelenerek sonuçlar değerlendirilmiştir.

Olgular yargısal süreç devam ederken psikiyatrik açıdan değerlendirilmek üzere ya doğrudan Psikiyatri Anabilim Dalı’na yönlendirilmiş ya da Adli Tıp Anabi-lim Dalı tarafından istenen konsültasyon sonucunda Psikiyatri Anabilim Dalı Adli Psikiyatri Polikliniği’nde değerlendirilmişlerdir. Değerlendirilmesi istenen konu-lar kişilerin madde kullanımı ve bağımlılığının olup olmadığı, ceza sorumluluğunun belirlenmesi, ruh sağlı-ğının değerlendirilmesi ve akıl sağlısağlı-ğının değerlendiril-mesi olarak özetlenebilir.

Olguların kliniğimizce DSM-IV-TR kriterlerine göre konulan tanıları sınıflandırılmış, kullanılan mad-deler, suçun niteliği, geliş nedenleri ve sosyodemografik verileri değerlendirilmiştir.

Veriler SPSS (16.0) programında değerlendirilmiş, veriler sayı ve yüzde olarak verilmiş ve tanımlayıcı ana-lizler için ki-kare testi kullanılmıştır.

Çalışma için Gaziantep Üniversitesi yerel etik kuru-lundan onay alınmıştır.

BULGULAR

Çalışmada Psikiyatri Anabilim Dalı Adli Psikiyatri Polikliniği’nde değerlendirilen 412 olgunun verisi ince-lenmiştir. Olguların başvuru nedenleri ile sosyodemog-rafik ve klinik özellikleri Tablo 1’de gösterilmiştir. Olguların %49.8’i (n=205) madde kullanımı ve bağımlılığının olup olmadığı açısından değerlendiril-miştir. Bu olguların %37.6’sının (n=77) madde bağımlısı olduğu, %23.9’unun (n=49) madde kullandığı fakat bağımlı olmadığı, % 34.6’sının (n=71) madde kullanma-dığı ve % 3.9’unun (n=8) remisyonda madde bağımlısı olduğu tespit edilmiştir. Bu grupta madde kullanımına bakıldığında esrar %57.1, eroin %14.6, çoklu madde %13.1 ve ilaç %0.5 oranında kullanıldığı tespit edilmiş-tir.

Olguların %31.6’sı (n=130) ceza sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla değerlendirilmiştir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda bu olguların %33.1’inin (n=43) ceza sorumluluğunun tam olduğuna, %53.8’inin (n=70) ceza sorumluluğunun olmadığına, %13.0’ının ise

(3)

(n=17) ceza sorumluluğunun kısmi olarak bozulduğuna karar verilmiştir. Bu grupta madde kullanımına bakıldı-ğında çoklu madde %7.7, esrar %6.9 ve eroin %3.8 ora-nında kullanıldığı tespit edilmiştir.

Olguların %14.1’i (n=58) ruh sağlığının

değerlendi-rilmesi için incelenmiştir. Bu grup değişik ruhsal trav-malara maruz kalan olgulardan oluşmaktaydı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda bu olguların %87.9’unun (n=51) ruh sağlığının bozulduğu, %12.1’inin (n=7) ise ruh sağlığının bozulmadığına karar verilmiştir.

Tab lo 1: Olguların konsultasyon nedenleri ile sosyodemografik ve klinik özellikleri

Konsultasyon nedenleri

Madde Kullanımı/Bağımlılığı TCK 32 Kapsamında Ruh Sağlığı Akıl Sağlığı

Değerlendirilenler Değerlendirilenler Değerlendirilenler Değerlendirilenler

(n:205) (n:130) (n:58) (n:19) Yaş (Ortalama±SD) 30.7±10.0 30.3±11.2 26.0±9.3 39.3±20.3 Cinsiyet Erkek %99.0 %87.7 %17.2 %63.2 Kadın %1.0 %12.3 %82.8 %36.8 Medeni Durum Evli %56.6 %41.5 %25.9 %57.9 Bekâr %40.5 %51.5 %69.0 %15.8 Dul %1.5 %4.6 %1.7 %10.5 Boşanmış %1.5 %2.3 %3.4 %15.8 Eğitim Bilinmiyor %7.3 %4.6 %13.8 %10.5

Okur yazar değil %4.9 %21.5 %17.2 %36.8

İlkokul %56.6 %36.2 %25.9 %31.6 Ortaokul %16.6 %19.2 %12.1 %.5.3 Lise %12.7 %13.8 %19.0 %15.8 Üniversite %2.0 %4.6 %12.1 --Psikiyatrik Tanılar Psikopatoloji yok %34.6 %23.8 %13.8 %31.6 Şizofreni %14.6 %5.3

İki Uçlu Bozukluk %13.8 %1.7 %15.8

Majör Depresyon %7.7 %60.3 Mental Retardasyon %16.2 %10.3 %47.4 Madde Bağımlılığı %63.9 %7.7 Şizofreni+MR %3.1 ASKB %1.5 %10.8 TSSB+MD %12.1 Demans %0.8

Akut Stres Bozukluğu %1.7

Şizoaffektif Bozukluk %0.8 Psikotik Özellikli MD %0.8 Suç Türleri Suç yok %12.2 %25.4 %57.9 Darp ve yaralama %37.7 %5.3 Hırsızlık %1.0 %20.8 %15.8 Madde yakalatma %85.9 %3.9 Cinayet %0.5 %1.5 %10.5 Yaralama+cinayet %2.3 Tehdit+hakaret %3.1 Cinsel istismar+tehdit %0.8 Kaçakçılık %0.5 %1.5 %5.3

Sahte evrak tanzimi %1.5

Taciz %5.3 Nitelikli yağma %0.8 Nitelikli dolandırıcılık %0.8 Madde Türleri Kullanmıyor %14.6 %81.5 %98.3 %100 Esrar %57.1 %6.9 --Eroin %14.6 %3.8 %1.7 İlaç %0.5 -- Çoklu madde %13.1 %7.7

(4)

Değerlendirilen olgular içinde suç işleyen 285 olgu-nun verileri ayrı olarak incelenmiş ve suç işleyenlerle suç işlemeyenler yaş, medeni durum, eğitim durumu psiki-yatrik tanı alıp almadıkları ve madde kullanımı açısın-dan birbirleri ile karşılaştırılmış ve sonuçlar Tablo 2’de gösterilmiştir.

Suç işleyenlerde suç işlemeyenlere göre erkek cinsi-yet ve madde kullanımı anlamlı olarak yüksek, eğitim düzeyi ise anlamlı olarak düşük bulundu. Bu iki grup psikiyatrik tanı alıp almadıkları açısından karşılaştırıldı-ğında ise iki grup arasında anlamlı fark olmadığı tespit edilmiştir.

TARTIŞMA

Mahkemeler kullanmak için uyuşturucu ya da uyarı-cı madde bulundurduğu tespit edilen kişilerle ilgili ola-rak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verme-den önce bu kişilerin madde kullanıp kullanmadıklarını ve eğer kullanıyorlarsa madde kullanımının bağımlılık düzeyinde olup olmadığının tespitini istemektedirler. Bu amaçla çalışmamızda değerlendirmeye alınan olgu-ların %37.6’sının madde bağımlısı olduğu, %23.9’unun madde kullandığı fakat bağımlı olmadığı, %34.6’sının madde kullanmadığı ve %3.9’unun ise remisyonda de bağımlısı olduğu tespit edilmişti. Bu kişilerden

mad-de kullanmadığı tespit edilenlerin ya mahkeme sürecin-de yanlış beyanatta bulunduğu ya da madsürecin-de kullanımı-nın üzerinden maddenin vücutta tespit edilemeyeceği kadar bir zaman geçmesi nedeniyle olduğu düşünül-müştür.

Ceza sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla TCK 32/1. ve TCK 32/2. maddesi gereğince suç işleyen kişile-rin akıl sağlığının suç işlediği sırada tamamen ya da kıs-men bozuk olup olmadığının tespiti istenebilmektedir. Bu konuları içeren değerlendirme, kişilerin isteği üzeri-ne ya da mahkemenin gerek görmesi sonucu talep edilir. Çalışmamızda bu amaçla değerlendirilen kişilerden %33.1’inin ceza sorumluluğunu tam olduğuna, diğerle-rinin ise ceza sorumluluğunun kısmen ya da tamamen bozulduğuna karar verilmişti. Literatürde bu oranları karşılaştırabilecek herhangi bir veri bulamamıştır. Maruz kaldığı saldırı sonrası ruh sağlığının bozulup bozulmadığı sorulan olguların %87.9’unun ruh sağlığı-nın bozulduğu, %12.1’inin ise ruh sağlığısağlığı-nın bozulmadı-ğı tespit edilmişti. Herhangi bir ruhsal travmaya maruz kalan kişide ruh sağlığının bozulması olaya neden olan saldırganın alacağı cezayı arttırmaktadır. Eskişehir’de cinsel saldırıya maruz kalmış kişiler hakkında düzenle-nen raporlarda bu kişilerin %61.9’unun ruh sağlının bozulduğu tespit edilmiştir.4 Bizim olgularımızın maruz

kaldıkları travmaların niteliğini tam olarak

sınıflanma-Tab lo 2: Suç işleyen ve işlemeyen grupta cinsiyet, eğitim düzeyi, psikiyatrik tanı ve madde kullanımı

Suç işlemiş Suç işlememiş P değeri

(n: 285) (n:127) Yaş (Ortalama±SD) 30.9±10.8 29.0±12.0 P=0.11 Cinsiyet P<0.001 Kadın %2.5 %52.0 Erkek %97.5 %48.0 Eğitim P<0.001 5 yıl ve altı %68.3 %50.4 5 yıl üstü %31.7 %49.6 Medeni durum P=0.35 Evli %50.5 %40.9 Bekâr %44.2 %52.8 Boşanmış/Dul %5.3 %6.2 Psikiyatrik Tanı P=0.26 Var %70.2 %75.6 Yok %29.8 %24.4 Madde Kullanımı P<0.001 Var %62.8 %17.2 Yok %37.2 %82.8

(5)

mış olması çalışmamızın eksik bir yönüdür.

Madde kullanımı ve bağımlılığının değerlendirildiği olguların %99’u ve ceza sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla değerlendirilen olguların %87.7’si erkeklerden oluşmaktaydı. İşlediği iddia edilen bir suçtan ötürü ceza hukuku açısından psikiyatrik değerlendirilmeye alınan kişilerin incelendiği daha önce kliniğimizde yapılan bir çalışmada da çalışmamızın verilerini destekler şekilde olguların %94.5’i gibi büyük çoğunluğunun erkek oldu-ğu bildirilmiştir.5 Ülkemizde yapılan değişik

çalışmalar-da madde bağımlılığı için teçalışmalar-davi edilen olguların %88.3-%95.8 oranında erkeklerden oluştuğu bildirilmiştir.6,7

ABD’de farklı eyaletlerde madde bağımlılığı için tedavi-ye başvuran 18 yaş üstü hastalarla yapılan bir çalışmada, bu kişilerin büyük çoğunluğunun (yaklaşık %70’inin) erkek olduğu ve ortalama yaşlarının 31-44 olduğu bildi-rilmiştir.8

Çalışmamızda ceza sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla değerlendirilen vakaların %57.9’u okur yazar değil ya da ilkokul mezunu olarak saptanmıştır. Kliniği-mizde daha önce yapılan bir çalışmada suç işleyen olgu-larda ilkokul mezunu ve okuma yazma bilmeme oranı %87.9 olarak saptanmıştır.5

Çalışmamızda madde kullanımı ve bağımlılığının değerlendirildiği vakalarda esrar %57.1, eroin %14.6, çoklu madde %13.1 ve ilaç %0.5 oranında kullanıldığı tespit edilmiştir. Bir çalışmada madde bağımlılığı nede-niyle tedavi edilenlerde en çok kullanılan maddeler, çoğul madde (%30.8) ve esrar (%26.4) olarak bildirilir-ken, başka bir çalışmada Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM)’de tedavi gören hastalarda en sık kullanılan maddeler sıra-sıyla alkol (%58.5-%64.5), eroin (%14-%20.8) ve uçucu maddeler (%7-%10.3) olarak bildirilmiştir.6,7 Avrupa’da

tutukluların yaşam boyu madde kullanım prevalansları incelendiğinde, en sık yaygınlıkta (%12-70 arası) esrar, %20-50 oranında kokain, %8-39 oranında eroin kulla-nıldığı bildirilmiştir.9 Bizim çalışmamızda en çok esrar

kullanımı tespit edilmiştir. Bunun nedeni hastalarımı-zın tedavi amaçlı değil de adli merciler tarafından yön-lendirilmiş olması olabilir. Ceza sorumluluğunun belir-lenmesi amacıyla değerlendirilen vakalarda ise esrar %6.9, eroin %3.8 ve çoklu madde %7.7 oranında

kulla-nıldığı tespit edilmiştir.

Çalışmadaki tüm olgular suç dağılımı açısından değerlendirildiğinde %39.8 ile en çok madde yakalatma tespit edilmiştir. Bağımlılık doğrudan veya dolaylı ola-rak suç eylemlerine neden olmaktadır. Kullanılan mad-denin etkisiyle kişiler doğrudan ya da dolaylı olarak suç işleyebilmektedir.10 Ceza infaz kurumlarında bulunan

hükümlüler üzerinde yapılan bir çalışmada 17 ceza infaz kurumunda 783 hükümlü değerlendirilmiş ve tüm gru-bun %8.5’inin uyuşturucu maddeler ile ilgili suçlardan hükümlü olduğu bildirilmiştir. Madde kullanımı ile ilgi-li suç işleyen bu grupta kişilerin %42’sinin eroin, %30’unun esrar ve %17’sinin kokain kullandığı bildiril-miştir.11 Bizim çalışmamızda esrar %57.1, eroin %14.6,

çoklu madde %13.1 ve ilaç %0.5 oranında kullanıldığı tespit edilmiştir. Alkol ve madde kullanımı ile suç ara-sındaki ilişkinin incelendiği bir derlemede, herhangi bir suçtan ötürü sorgulanan veya tutuklu bulunanlarda yüksek oranda madde kullanımı ile ilişkili bozuklukla-rın bulunduğu ifade edilmiştir.12 Yine Avustralya’da

tutukluların %70’inde yasal olmayan maddeleri kullan-dığı tespit edilmiştir.13 Bir derlemede mahkumların

%17.7-30.0’ının alkol kötüye kullanımı veya bağımlılığı, %10.0-48.0’ının ise madde kötüye kullanımı veya bağımlılığı kriterlerini karşıladığı bildirilmiştir.14

İngiltere’de tutuklularda yapılan bir çalışmada tutuklu-ların %34’ünün esrar kullandığı, %11’inin madde bağımlısı olduğu belirtilmiştir.15

Çalışmamızdaki tüm olgular değerlendirildiğinde en fazla kullanılan maddenin esrar olduğu tespit edilir-ken, ceza sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla değer-lendirilen vakalarda ise en fazla çoklu madde kullanımı tespit edilmiştir.

Suç işleyenlerde suç işlemeyenlere göre erkek cinsi-yet ve madde kullanımı anlamlı olarak yüksek, eğitim düzeyi ise anlamlı olarak düşük bulunmuştur. Bu iki grup psikiyatrik tanı alıp almamaları açısından karşılaş-tırıldığında ise aralarında anlamlı fark olmadığı tespit edilmiştir. Suça karışmış kişilerde eğitim düzeyinin düşük olduğu, düşük eğitim düzeyinin yineleyici suç işleme davranışı ile ilişkili olduğu yapılan diğer çalışma-larda gösterilmiştir.16,17 Çalışmamız geriye dönük

(6)

bahsetmek bu verilere göre güç gözükmektedir. Çünkü kişide mevcut psikiyatrik bir bozukluk olsa bile, suç işle-diği esnadaki ruhsal durumu, davranışlarını hangi moti-vasyonla yönlendirdiği ve bunlar üzerine hastalığının

etkilerinin neler olduğunu değerlendirmek gerekmek-tedir. Yine de çalışmamızdaki bu kısıtlılıklara rağmen suç işleyenlerde psikiyatrik bozuklukların daha fazla olmadığı söylenebilir.

KAYNAKLAR

1. Gökçen C, Dursun OB. Bir eğitim hastanesi çocuk psikiyatri birimine gönderilen adli olguların incelenmesi. Düşünen Adam: Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi 2012; 25(3): 238-43.

2. Özcanli T, Ortaköylü L. Adli Psikiyatrik rapor düzenlenmesinde adli tıp uygulamaları. Türkiye Klinikleri Psikiyatri Özel Dergisi 2011; 4(1): 22-6. 3. Savrun BM. Türkiye’de adli psikiyatri uygulamaları. Türkiye Klinikleri

Psikiyatri Özel Dergisi 2011; 4(1): 60-6.

4. Karbeyaz K, Gündüz T, Balcı Y, Akkaya H. Cinsel suç mağdurlarının ruh sağlığı hakkında düzenlenen adli psikiyatrik raporlar ve bilirkişilik kurumları arası uzlaşma sorunu. Türk Psikiyatri Dergisi 2012; 23(4): 255-63.

5. Kalenderoğlu A, Yumru M, Selek S, Savaş HA. Gaziantep üniversitesi tıp fakültesi adli psikiyatri birimine gönderilen olguların incelenmesi Nöropsikiyatri Arşivi 2007; 44: 86-90.

6. Doğanavşargil GÖ, Sertöz ÖÖ, Coşkunol H, Şen G. EÜTF psikiyatri anabilim dalı bağımlılık tedavi biriminin hasta verilerinin on yıllık geriye dönük olarak incelemesi: Madde kullanan hastaların sosyodemografik özellikleri. Bağımlılık Dergisi 2004; 5: 115-20.

7. Saatçioğlu Ö, Evren EC, Çakmak D. 1998-2002 yılları arasında yatarak tedavi gören alkol ve madde kullanımı olan olguların değerlendirilmesi. Bağımlılık Dergisi 2003; 4: 109-17.

8. Garnick DW, Horgan CM, Acevedo A, Lee MT, Panas L, Ritter GA ve ark. Criminal justice outcomes after engagement in outpatient substance abuse treatment. Journal of Substance Abuse Treatment 2014; 46(3): 295-305.

9. Montanari L, Royuela L, Pasinetti M, Giraudon I, Wiessing L, Vicente J. Drug use and related consequences among prison populations in European countries. Prisons and Health 2014: 107-13.

10. Tosun M, Çetin A, Konuk N. Alkol ve madde bağımlılığının adli psikiyatrik yönleri. Türkiye Klinikleri Psikiyatri Özel Dergisi 2011; 4(1): 81-90.

11. Yavuz Y. Uyuşturucu madde suçu nedeniyle Türkiye cezaevlerinde bulunan mahkumların profili. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi) İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Sosyal Bilimler Anabilim Dalı, 2003.

12. Chalub M, Telles LE. Alcohol, drugs and crime. Revista Brasileira de Psiquiatria 2006; 28: 69-73.

13. van Dyken E, Thai P, Lai FY, Ort C, Prichard J, Bruno R ve ark. Monitoring substance use in prisons: Assessing the potential value of wastewater analysis. Science & Justice 2014.

14. Fazel S, Bains P, Doll H. Substance abuse and dependence in prisoners: a systematic review. Addiction 2006; 101(2): 181-91.

15. Maden A, Swinton M, Gunn J. Drug dependence in prisoners. BMJ: British Medical Journal 1991; 302(6781): 880.

16. Kayatekin ZE, Maner F, Abay E, Saygılı S, Şener A. Ruh hastalarında homisidal saldırganlık. Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi 1991; 4: 22-7.

17. Yumru M, Savaş HA, Tutkun H, Herken H, Karasu M, Dülger HE. Gaziantep Üniversitesi’nde adli psikiyatrik açıdan incelenmiş olan olguların değerlendirilmesi: Yüksek oranda alkolmadde kullanımı. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2005; 6: 30-5.

Referanslar

Benzer Belgeler

a) Mermer arama ruhsatları bir yıl uzatılır. Maden arama ruhsatlarında ise talep halinde süre beş yıla tamamlanır. b) Ön işletme ruhsatları süresi sonuna kadar devam eder.

Spesifik Tehlikeleri : Solunum sisteminde (akciğerler), göz ve deride ciddi yanıklara neden olur.. İLK

Madde 6- Muayene ve kabul komisyonu, 8 inci maddede belirtilen hükümlere göre kurulduğu tarihten itibaren,on (10) günü geçmemek üzere idarece belirlenen süre

MADDE 5 – (1) Piyasa ve şikâyet denetimleri sırasında alınan organik gübre numunelerinin analiz sonuçlarına itiraz edilmesi halinde; 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı

MADDE 3 – (1) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geçici görevle gönderilen ve bu Karar hükümlerine göre gündelik ödenenlerden, yatacak yer temini için ödedikleri

Danıştay ve Sayıştay meslek mansupları ve Sayıştay savcı ve yardımcıları, Üniversitelerin, İktisadi ve Ticari İlimler Akademilerinin, Devlet Mühendislik ve

evdekiokulum kullanıcılarının evdekiokulum sisteminin imkanlarından, özelliklerinden ve servislerinden yararlanabilmeleri için veri erişimi açık bilgisayar veya akıllı

T.C. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinde yer alan bazı kazanç ve iratlardan yapılacak tevkifat oranları aşağıdaki şekilde