• Sonuç bulunamadı

Ulusal Marş bilinci

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ulusal Marş bilinci"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARADA BİR

İSMAİL H A K K I BAYRAM

E ğ itim c i

^

'9 'Jo

Ulusal Marş Bilinci

“ Prozodi hataları ve geniş ses aralıkları yüzünden zor söyleniyor” gerekçesiyle İstiklal Marşımızın bestesinin değiş­ tirilmesi tartışmalarında konuya değişik yaklaşımlar var:

“Atatürk devrimlerinin temel ilkelerine yönelik pçlitik bir bo­ yut taşıyor.” “ Ne yazık ki bütün coşkusuna karşın, İstiklal Mar­ şımızın güftesi, bu özellikleri (marş) taşımıyor. Bu nedenle kim bestelerse bestelesin, prozodi hataları olacaktır.” “ Cum­ huriyetçi kişiliğimizin ve bağımsızlığımızın bir parçası olan İstiklal Marşımızın müzik tekniği açısından tartışılabilir olması, bestesinin değiştirilmesi için geçerli bir neden değildir.” “ İs­ tiklal Marşımızı doğru söyleyemiyorsak bunun nedeni sade­ ce marşın zor oluşu değildir. Esas sorun, küçük yaşlardan itib a re n çağdaş m üzik e ğ itim in e g e re kli önem in verilmemesidir” vb.

Öne sürülen bu görüşlere saygı duyuyoruz. Kültür Bakan­ lığının bestenin değiştirilmesi yönündeki çalışmalarını da her türlü kuşkudan uzak, iyi niyetli bir yaklaşım olarak değerlen­ dirmek istiyoruz. Ancak önemi nedeniyle konunun en geniş boyutlarıyla tartışılmasının, irdelenmesinin de yararına ina­ nıyoruz.

Ulusal marş, ulusal bilincin ürünüdür. Çağdaş uygarlığın verilerini özümlemiş, ulusal değerler bilincine yükseltilmiş; özgürleşmiş bireylerden oluşan topluluklar, ulusal marş, bay­ rak, yurt sevgisi, barış gibi ortak istencin yarattığı değerler­ de birleşirler. Yaşamlarında saygın bir yer verirler bu değer­ lere. Bu birlikteliği ulusal bilinçleri sağlar. Atatürk devrimle- riyle dil, kültür, ekonomik yaşam ve ortak ülkülerde büyük dönüşümler yapan toplumumuz, ümmetçilikten ulusçuluğa geçmiştir. Ulusal marşımız da bu sürecin ürünüdür. Ne var ki Kemalist dönemin olumlu kazanımları, sözde çok partili yaşama geçildikten sonra uygulanan politikalarla aşındırıl- mıştır. Toplumsal yaşamın tüm alanlarında demokratikleşme, ekonomik ve toplumsal yapıda çağdaşlaşma öne çıkarılma­ dan, bu tür tartışmalardan istenen sonucu alamayız.

Uygarlık tarihinin verilerine göre Anadolu insanını tek bo­ yutlu görme yanılgısından kurtulmak zorundayız. Bu toprak­ larda biri öbüründen hiç aşağı olmayan ve birinden ötekine sürekli köprüler kurulan pek çok uygarlık ve kültür birikimi, katı vardır. Mustafa Kemal’in “ Türkiye Cumhuriyeti’nin te­ meli kültürdür” derken amaçladığı gerçek budur. Toprağımız­ daki bu kültürel zenginliğe, uygarlık birikimine, gerçeğine ço­ ğunlukla doğru yaklaşamadığı bir gerçektir. İstiklal Marşı’nın yazarının dünya görüşü nedeniyle bu yanlışlık, marşın güf­ tesine de yansımıştır.

Ulusal marşımız iyi kullanılmamaktadır. Eğitim kurumların- da, orduda, çeşitli toplantılarda, radyo ve televizyonun açılış kapanışlarında, her türlü anmalarda gerekli-gereksiz ulusal marşın söylenmesi, yerinde söylenip söylenmediğinin de tar­ tışılmasını gerektirir. İlkokula yeni başlayan çocuklara, tüm öğrencilere yıllarca, anlamsız ve kof bir disiplin içinde; zor­ la, ruhsal durumları gözetilmeden “ Sağa bakma, sola bak­ ma, gülme, kımıldama, konuşma... vb” komutlarla askerci bir tavırla marş söyleten, komutlara uymadı diye topluluk önünde öğrenci döven, azarlayan anlayış, ulusal marşı sev- direbilir mi?

Kötü kullanımın somut örnekleri çoğaltılabilir. Cezaevlerin­ de eziyet olsun diye yerli-yersiz İstiklal Marşı söyletmek, tü­ münü ezbere okutmaya zorlamak, ulusal marşa saygının ge­ reği midir? Piyasada çok olan malın değer yitirmesi kuralı gibi yersiz ve gereksiz söyletmenin de marşa saygıyı azal­ tan bir etken olduğunu düşünüyoruz. Böylesi uygulamalar­ dan kaçınılmalıdır. Ulusal marş, çok önemli olaylarda söylen­ meli; ulusal bilinci yükseltici, çekiştirici bir işlevi olmalıdır.

Ulusal marşa, ulusal değerlere sevgi ve saygı yapay, zor­ lama yöntemlerle sağlanamaz. Olsa olsa evrensel değerler­ le beslenen ulusal bilincin verileriyle yetişmiş, eğitilmiş bi­ reylerle sağlanabilir. “ İnsanın özü, toplumsal ilişkilerin top­ lamıdır.” Bireylerin yükselebileceği düzey, kendi toplumları- nın kültürel düzeyleriyle doğru orantılıdır.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

o Bună ziua, domnule profesor, aceștia sunt părinții mei?. o Domnule, am onoarea să vi-i prezint pe

Evinde rahat koltuğu- j na uzanmış gazetesini okuyan, örgüsünü ören, uyuklayan- veya ‘ oyun oynayan bütün vatandaş­ ların, marşın nağmeleriyle bir­

Kauçuk içerisindeki kükürt oranı (%30 gibi) fazla olursa elekt- rik yalıtkanı olarak kullanılan bir ürün elde edilir.. Kauçuk ağaçlarının ekonomik ömrü yaklaşık

birçok sanatçı gibi Paris’te Cormon atelyesinde öğrenim görmesine karşın, Batılı teknik ve akımla­ rın aktarmacılığıyla yetinme­ miş, resmimize ulusal ve

Hastaların hastaneye yatışında yaş önemli faktör olarak bulunmuştur ve ishal nedeniyle başvuranların ortalama yaş 38.78 iken yatışlarda ortalama yaş 56.56 olarak

1 Müslim, el-Birr ve’s-Sılâ 115.. Biz eğer Kur’ânî öğretinin Allah hakkındaki ana temasını öğrenmek istiyorsak, O’nun, iyilik sahibi ve bağışlayıcı olduğuna

İşte o en zorlu günlerimizde sarsılmaz imanımızın, hak yolundaki sadakatimizin, vatan sevgimizin, asalet ve cesaretimizin mısralara bürünmüş hali olan İstiklâl

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah size yardım ederse artık sizi yenebilecek hiç kimse yoktur; eğer sizi yardımsız