• Sonuç bulunamadı

Ermeni meselesi:Türklerle en samimi yaşayabilen bir millet

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ermeni meselesi:Türklerle en samimi yaşayabilen bir millet"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

m

5

ERMENİ MESELESİ

--- --- -

7 7-

^

F ü r k le r l e en sam im î

yaşayabilen bir millet

Asırlarca bizimle kardeşçe yaşıyan ve öyle muame­

le gören Ermeniler sonra niçin isyaıi ettiler?

İptida 1890 senesinde E iz urumda, ondan sonra 1896 tarihine kadar ge - çen seneler zarfında Anadolunun muh­ telif yerlerinde ve Istanbulda, Huıçak ve Troşak komitalarının iğfalâtma ka - pılan Ermeniler isyan yolunu tutup dev­ lete karşı silâh çekmişler, kanlı nüma­ yişler yapmışlar, mukatelelere sebe • biyet vermişlerdi.

Berlin muahedesinin 61 inci mad • desine göre 1878 senesindenberi Ana- doluda ıslahat yapmaklığımızı istiyen İngiltere ile ona imtisal eden diğer bü­ yük devletler bu ıslahatın hesabımıza

uymıyanlarmı icra etmediğimizi ve

tenkilâtta ifrata giderek haksız yere

çok kan döktüğümüzü iddia ile bizi

mes’ ul tutup çok Ermeni bulunan o va- kitki altı büyük vilâyetimizin bir nevi

muhtariyetle idaresi için yaptıkları

programı ve lâyihayı kabul ettirmek ü- zere Babıaliyi sıkıştırmışlar ve niha - yet bizi kontrol altına almağı ve me - ramlarım yürütmek için memleketimi­ zin bazı taraflarını işgal eylemeği ve hatta Yıldızı top ateşile tehdit eyle - meği bile tasavvur eylemişlerdi.

İşte devletlerin bu sebeplerle yap - tıklan teklif ve tazyiklere ve bize karşı aldıkan vaziyetlere ve sefirlerin A b - dülhamide, Abdülhamidin de elçilere sureti hususiyedeki müracaatlerine ve

tebligatlarına ait hatıralanmı notla -

om dan nakletmeden evvel Ermenile- rin ne zaman ve nasıl Türkiye ve Türk unsurile samimî bir ünsiyet peyda et - mişken bir kaç asır geçince bu ünsiye-

tin nifaka tahavvül ettiğini muhta

-saran anlatacağım. * * *

Milâttan iki bin sene evvel gûya

Hayig namında bir sergerdenin tesis ettiği tevatüren rivayet olunan bir Er­ meni devletini bilâhare tranlılar, Bi • zamlılar ve yılardan da Emeviler ve nihayet Selçukiler ve Mısır sultanları parça parça zaptetmislerdi. Gerçi Er - menOerin birazı Kars havalisine ve son­ ra da Adana taraflarına can atıp birer küçük devlet teşkil ettiler; ama her iki tarafta da müstakillen yaşıyamadılar. •

Hemcivarlanna mahkûm oldular. Bu

mahkûmiyetler esnasında Ermeniler

keyfî ve zalimane muamelelere düçar olup ancak Bizans imparatorluğuna,

Selçukilere. Mısır kölemenlerine ait

yerlerle O nsnlı Türklerinin hükmü al­ tına geçtikten sonra can ve malların - dan emin olabildiler, refah yüzü gördü­ ler, selâmeti buldular.

* s #

Ermenileri iptida lütuf ve şefkatle koruyan Fatih Sultan Mehmet oldu. İs- tanbulu aldıktan sonra nice zamanlar-

danberi dağılan Ermenileri toplattı.

Cemaat haline koydu. Bir haylisini ts-

tanbula getirtip yerleştirdi. İçlerinde

epeyce hüner ve san’ at ehli vardı. Bursa piskoposu Hovakimi Ermeni patriği yaptı. Rumlara bahşettiği im - tiyazı ve müsaadeleri Enr.enilere de ih­ san etti. Samatyada onlara müstakillen bir de kilise verdi.

Asırlardanberi mahrum oldukları ra­ hat ve saadete kavuşan Ermeniler fıt- reten çalışkan, muti, kanaatkâr ve iş­ güzar bir kavim olduklarından ziraat ve

ticaret ve sanavi işlerine girerek mal ve servet sahibi olmanın yolunu

tuttu-Menfaat birliğile heraber ırkan ve

aslen Asyalı ve şarklı bulunmaları ve türkçenin yabancısı olmamaları dolayı- sile kolayca Türk unsurile anlaşıp ve kaynaşıp hoş ve tatlı geçinmeğe baş - ladılar. Türklerin it’ madını ve muhab­ betini kazandılar. Türklerin tarzı mai­ şetlerini, kıyafetlerini ve âdetlerinden birçoğunu kabul ve taklit ettiler. Z a ­ man geçtikçe her iki unsur arasında mü- tezayiden imtizaç ve itilâf husule gel­ di. Bu gidişe devam sayesinde Erme - niler Türkiyenin en has ve sadık tebaa­ sı hükmüne geçtiler. Ermenilerin sa - dakatlerine mukabil padişahlar da Er­

meni patriklerin'n ruhanî imtiyaz ve

salâhiyetlerini tevsi ettiler, nüfuz " e itibarlarım artırdılar. Meselâ on yedinci asrın sonlarında Fransa katolik misyo­ nerlerinin telkinatma kapılarak kato - lik mezhebine giren Ermenileri «mü - kellefiyeti mezhebiyelerini ifada kusur edip katolikliğe salik oldukları» ndan ithamla mücazaten küreğe koydurmak üzere Ermeni patriğine fermanla salâ­ hiyet verdiler.

Patrik Efrim Fransa elçisi M. d ö Fe- rioîun musırrane teşebbüsatına rağmen

Fransa tebaasından olan ve Ermeni

Türk devletine hizmet etmiş Ermeni

simalardan Darphane sarrafı

Kazazyan

cemaati arasında propaganda yapan

katolik papazlarının hudut haricine çı­

karılmalarına ve bunlan gizliyenler

bulunursa haklarında idam cezasının

icrasına dair bir ferman bile istihsal et­ ti.

Patrik Efrirryn halefi A vedik Cezvit

mekteplerini kapattı. Anadoluya so­

kulan Cezvit papazlarını toplatıp A ce- mistana sürdürdü ( 1 7 0 2 ).

Patrik Avedikten sonraki Ohancs ise seleflerinden daha şiddetli davran­ dı. Ermeni katoliklerini kâffeten top­ latıp hapsettirdikten başka Fransa se - faretinin himayesindeki katolik papaz­

ları tarafından Galatada tesis edilip

patrikhane aleyhinde neşriyatta bu -

liman matbaayı kapattı. Ermeni İken

katolikliği kabul ve Ermenilerden bir haylisini katolik mezhebine sevkeden rahip Komidası (diğer isim D om Koz* mas) Fransanın pek mültezimi ve mal»

misi iken tutturup diğer iki papazla

beraber idam ett?rdi. (Teşrinievvel

1 7 0 7 ) [ 1 ]

Reisülküttap (Hariciye Nazın de -

m ek) Ömer Vahit Efendinin katolik

misyonerlerinin Ermenileri «ıdlâl» et­ mekte olduklanna dair sadrazama tak­ dim eylediği takrirde «Ermeni milleti efradı âli Osmanın ziri cenahına dahil olalıberi ırz ve edeplerde asude hal içinde yaşamaktadırlar. Bu cemaat hal­ kının tariki itizale sapanlanmn gayri •

si sadıkı devlettirler. Hepsi padışa -

hımızın duacısıdırlar» demesinden er­

kânı devletçe Ermenilere ne nazarla

bakıldığı ve haklanndaki teveccüh ve itimadın ne derecelere vardığı malûm olur.

Neslen Ermeni olup ta çocukken ye­

niçeri acemi oğlanlan kışlalarına ve

Enderona alınarak talim ve terbiye gör dükten sonra tedricen mülkî ve askerî büyük mansıplara ve hatta sadaret ma­ kamına geçen bir hayli şahsiyetler ol­ duğu gibi ticarete, sarraflığa, sanavie, mimarlığa sülükle servet peyda eden­ lerden başka açıkgözlü ve işgüzar Er­

menilerden bir takımı da îstsnbulda

vükelâya ve ricale sarraflıkla intisap e- derek âşann ve bazı rüsumun cibayet ve idaresine ait işleri görürler ve ica - bında hâzineye para da ikraz ederler­ di.

Daha sonraları, on dokuzuncu asrın iptidalarında, darpane sarraflığı, ba - rutçubaşılık, demircibaşdık, sermimar* lık gibi mühim hizmetlerle beraber çu­ ha ve mensucat fabrikaları, tabakana tesisi, maden imalâtı, vapur şirketleri­ nin teşkil ve idareleri Ermeni mııtebe-

ranına ve zenginlerine havale olun •

muştu.

Darphane sarrafı meşhur Kazaz A r- tin ki İkinci Sultan Mahmudun emini ve musahibi hası idi, padişaha ve dev­

let ve memleketine değerli hizmetler

etmiş ve ezcümle Edime musalâhasm- dan sonra Rusyaya vermeği taahhüt et­

tiğimiz tazminatı pek dar ve sıkıntılı

zamanımızda vadesinden evvel ver - menin çaresini bulup Rumelinin mü - him parçaları düşmanın işgali altından kurtarılmıştı.

— Devam edecek —

SALİH MÜNİR

[ l ] Fransa elçisi M. dö Fenolün

Papa On birinci Greguvara tahribatı

$ teşrinisani 1707.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu mülakatta cereyan etmiş olan konuşmalardan çıkan açık netice M.Karahan’m Türkiye’ye vaki olan bu seyahat ve ziyaretinden pek ziyade memnun hissiyat ve

D iğer İcra vekillerinin vezaifi ile vazifesinin y a ­ kından alâkadar olm asına ve diğer vekiller gibi h ey­ eti um um iye tarafından tay in edilm iş

bey’in sahneye koyduğu Nâzım Hikmet’in büyük destanı Kuvayi Milliye’yi uzun sü­ re Ankara’da oynadıktan sonra İstanbul Ti­ yatro Festivali’nde İstanbullu sanatsevere

Çalışma alanından tek bir lokaliteden (1001 m) ve Kızılağaç orman altı döküntüsünden tespit edilmiştir.. Orchesella balcanica ise sadece Bulgaristan ve

Bu özellik uzayların daha sonra verilecek olan

Enflasyon hedeflemesi rejimini uygulayan ülkelerde hedeflemeye geçildikten sonra bu ülkelerin ortalama enflasyon oranlarında gözlemlenen azalışın nedeninin gerçekten

In contrast to evidence from in vitro studies indicating antioxidant activity of polyphenols, our results suggested that antioxidant actions of PSPL poly- phenols or

«Eski Dostlar»ın başarısını da Gültekin Çeki her zamanki büyük tevazuu içinde karşılamasını bilmiş, o senenin içinde adeta zorla çıka­ rıldığı bir