• Sonuç bulunamadı

Journal of Current Researches on Business and Economics

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Journal of Current Researches on Business and Economics"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

doi: 10.26579/jocrebe.55

Journal of Current Researches

on Business and Economics

(JoCReBE)

ISSN: 2547-9628

http://www.jocrebe.com

Determinant of the Factors Affecting Foreign Direct Investment

(FDI): Panel Data Analysis for 11 Selected Countries

Zeynep ERDİNÇ1 & Gökçen AYDINBAŞ2

Keywords Investment, Foreign Direct Investments, Panel Data Models. Abstract

Foreign direct investment (FDI), which brings technology to countries along with medium and long-term capital, has emerged as one of the most important case of the globalization process. Today, both developed and developing countries are in serious competition in order to attract foreign direct investments. At this point, the importance of foreign direct investment has increased for all countries. The aim of this study is to investigate the factors affecting the foreign direct investments and the annual data of 11 countries selected from the G-20 for the period 2000-2018 by using panel data analysis method. The data used in the study has been derived from the official websites of The World Bank and Worldwide Governance Indicators (WGI). In this study, foreign direct investments are stated as dependent variable; GDP, portfolio investments, total reserves and the rule of law index are stated as independent variables. It is interpreted from the results obtained from the analysis that how these variables affect foreign direct investments. In this study, fixed effects, random effects and GMM models were analyzed in order to investigate these factors relation to foreign direct investments. Article History Received 5 Feb, 2020 Accepted 6 Apr, 2020

Doğrudan Yabancı Yatırımları Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi:

Seçilmiş 11 ülke için Panel Veri Analizi

Anahtar Kelimeler Yatırım, Doğrudan Yabancı Yatırımlar, Panel Veri Modeli

Özet

Ülkelere orta ve uzun vadeli sermayenin yanı sıra teknoloji getiren doğrudan yabancı yatırımlar (DYY), küreselleşme sürecinin ortaya çıkardığı en önemli olgulardan biri olarak ortaya çıkmıştır. Günümüzde doğrudan yabancı yatırımları çekebilmek amacıyla hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler ciddi bir rekabet içerisinde bulunmaktadır. Tam da bu noktada, bütün ülkeler için doğrudan yabancı yatırımların önemi artmıştır. Bu çalışmanın amacı, G-20 ülkeleri arasından seçilmiş 11 ülkenin 2000-2018 dönemine ait yıllık verileriyle doğrudan yabancı yatırımlarını etkileyen faktörlerin panel veri analiz yöntemi kullanılarak araştırılmasıdır. Çalışmada kullanılan veriler; Dünya Bankası, Dünya Genelinde Yönetişim Göstergeleri resmi sitelerinden elde edilmiştir. Bu çalışmada, doğrudan yabancı yatırımlar

1 Corresponding Author. ORCID: 0000-0001-9599-0630. Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi, İktisadi ve

İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, zerdinc@anadolu.edu.tr

2 ORCID: 0000-0001-9435-5387. PhD. Candidate in Economics, Anadolu Üniversitesi,

gokcen_a@anadolu.edu.tr

Year: 2020 Volume: 10 Issue: 1

Research Article/Araştırma Makalesi

For cited: Erdinç, Z. & Aydınbaş, G. (2020). Determinant of the Factors Affecting Foreign Direct Investment (FDI): Panel Data Analysis for 11 Selected Countries. Journal of Current Researches on Business and Economics, 10 (1), 1-18.

(2)

bağımlı değişken; GSYH, portföy yatırımları, toplam rezervler ve hukukun üstünlüğü endeksi ise bağımsız değişken olarak belirtilmiştir. Analiz sonucunda elde edilen tahminlerle söz konusu değişkenlerin doğrudan yabancı yatırımları nasıl etkilediği yorumlanmıştır. Çalışmada, doğrudan yabancı yatırımlar ile ilişkili olarak belirlenen faktörlerin incelenmesi için sabit etkiler ve tesadüfi etkiler ile GMM modelleri karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Makale Geçmişi Alınan Tarih 5 Şubat 2020 Kabul Tarihi 6 Nisan 2020 1. Giriş

21. yüzyılda, ekonomik anlamda gerçekleşen değişim süreciyle ülkeler arasında karşılıklı bağımlılık ilişkileri yaygınlaşmıştır. Karşılıklı bağımlılık ilişkileri, ekonomik ve siyasi açıdan ülkelerin birbirleriyle olan ilişkilerine önem vermelerini adeta zorunlu kılmaktadır. Bu açıdan ülkeler arasında ticari ilişkiler, giderek artmakta ve böylece bu ülkeler kendi ülkeleri dışındaki ülkelere yatırım yapma gereksinimi duymaktadır.

Doğrudan yabancı yatırımlar, ev sahibi ülkelerin sosyo-ekonomik yapılarında önemli gelişmeler sağlamaktadır. Dolayısıyla da ülkeler, daha fazla doğrudan yatırım çekebilmek için yatırım ortamının iyileştirilmesine ciddi anlamda önem vermektedir. Doğrudan yabancı yatırım girişinin fazla olduğu ülkelerin sahip oldukları nitelikler, bu konuda istekli fakat henüz yeterli düzeyde yabancı yatırıma sahip olamayan ülkeler için bilinmesi gereken bir unsur haline gelmiştir.

Bu çalışmanın amacı, 2000-2018 dönemi yıllık verileri panel veri yöntemi kullanılarak G-20 ülkeleri arasından gelişmişlik düzeylerine göre seçilmiş 11 ülkenin (ABD,

Almanya, Çin, Hindistan, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Rusya, Türkiye)

doğrudan yabancı yatırımlarını etkileyen faktörleri belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda belirlenen değişkenler, ampirik olarak test edilmiş ve neticede politika yapıcıların ve karar alıcıların dikkat etmesi gereken unsurlar tespit edilmiştir. Analiz sonucunda elde edilecek tahminler ile GSYH, portföy yatırımları, toplam rezervler ve hukukun üstünlüğü endeksi değişkenlerinin doğrudan yabancı yatırımlarını nasıl etkilediği değerlendirilmiştir.

Çalışmada öncelikle; Dünyada ve Türkiye’de doğrudan yabancı yatırımlara değinilmiştir. Daha sonra ise doğrudan yabancı yatırımları etkileyen faktörler üzerine teorik ve ampirik literatür üzerinde durulmuştur. Bunun ardından da panel veri modelinin kullanıldığı ampirik analizi içeren yöntem, veri seti ve modeller ile birlikte araştırmanın bulguları tespit edilmiştir; son olarak da, bulguların değerlendirildiği sonuç kısmına yer verilerek ilave olarak da çeşitli politika önerilerinde bulunulmuştur.

2. Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Belirleyen Faktörler: Teori ve Ampirik Literatür

16. yüzyılda bazı ülkelerin kendi ülkesinden çıkan sermayeleri bir başka ülkede yatırıma dönüştürmesi, yabancı yatırımların ilk örneklerini teşkil etmektedir. Ancak yabancı yatırımların geçmişi önemli ölçüde, 18. yüzyılda İngiltere’nin sömürgelerinde oluşturduğu hammadde ve kıymetli madenleri işletmesine dayanmaktadır. Dolayısıyla 18. yüzyılda, İngiltere’nin ihtiyacı olan hammadde, petrol ve kıymetli madenleri çıkarmak amacı doğrultusunda sömürgelerinde meydana getirdiği yatırımlar ile yabancı yatırımların temelleri atılmıştır. 19. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşen endüstri devriminin neticesinde, özellikle

(3)

Journal of Current Researches on Business and Economics, 2020, 10 (1), 1-18. 3 batının sanayileşen ülkelerinde ortaya çıkan sermaye artışı, büyük firmaların söz konusu sermaye payından maksimum kârı sağlayacak yatırımları keşfetme eğilimine girmelerine neden olmuştur (Bulut ve Coşkun, 2015: 3).

Uluslararası iktisatta, genel olarak yabancı sermaye yatırımı veya özel yabancı sermaye yatırımı terimleri ile karşılaşılmaktadır. Burada ifade edilen “yabancı” kavramı bir “ülkenin milli sınırları dışında olma vasfı” anlamına gelirken, “özel” kelimesi ise “ülkeye gelen yabancı sermayenin o ülkenin devletine değil,

vatandaşlarına ait olduğu” şeklinde değerlendirilmiştir. Doğrudan kavramı ise, “sermaye ile birlikte değişen ölçüde teknoloji, know how, işletmecilik bilgisinin de ülkeye geldiği” anlamında kullanılmaktadır (Yılgör, Serel ve Erçakar, 2008: 120).

Yabancı yatırımlar (YY) ise; bir ülkeye kendi sınırları haricinden temin edilen gerek finansal gerekse teknik destekler olarak tanımlanabilmektedir (Aydemir, Arslan ve Uncu, 2012). Yabancı yatırımlar, genel olarak Portföy Yatırımları (PY) ve Doğrudan Yabancı Yatırımlar (DYY) şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Bu açıdan düşünüldüğünde doğrudan yatırımlar, Portföy yatırımlarından farklı bir anlam taşımaktadır. Neo-klasik teoriye göre; doğrudan yatırımlar, finans arbitrajının bir biçimi olarak nitelendirilmektedir (Aydoğuş, Kutlu ve Yıldırım, 2005:10). Ayrıca literatürde, doğrudan yabancı yatırımlar (DYY) için çeşitli tanımlar yapılmaktadır. Coşkun (2001) DYY’yi, sermaye ve teknolojinin bir bütün halindeki akışı olarak ifade etmiştir.

Doğrudan Yabancı Yatırım, “bir ülkede bir firmayı satın almak veya yeni kurulan bir

firma için kuruluş sermayesini sağlamak veya mevcut bir firmanın sermayesini artırmak yoluyla o ülkede bulunan firmalar tarafından diğer bir ülkede bulunan firmalara yapılan ve kendisiyle birlikte teknoloji, işletmecilik bilgisi ve yatırımcının kontrol yetkisini de beraberinde getiren yatırım” olarak tanımlanmıştır (Karluk

1996:422-423). Rutherford ise DYY’yi; başka bir ülkede, yerel üretim tesisi açmak veya mevcut bir işletmeyi alma şeklindeki ticari yatırımlar olarak ifade etmiştir (Rutherford,1995). UNCTAD’ın (Birleşmiş Milletler Kalkınma ve Ticaret Konferansı) çeşitli bildirilerinde DYY, bir ekonomideki yerleşik bir işletmenin yönetiminin farklı bir ekonomideki işletme tarafından kontrolü şeklinde gerçekleştirilen bir yatırım olarak tanımlanmıştır (UNCTAD,1998). OECD (Organisation for Economic Co-operation and Development – Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı); yabancı sermaye yatırımları olarak (FDI - Foreign Direct Investment - Doğrudan Yabancı Yatırımlar) “bir ülkede yerleşik kişi ya da

kurumların bir başka ülkede kalıcı ekonomik çıkar elde etme amacını”

göstermektedir (OECD,2003:1).

Doğrudan yabancı yatırımlar, bir yabancı yatırımcı başka bir ülkede yer alan bir firmanın en az %10’u kadar bir hisseye sahip olduğunda ortaya çıkan yatırım olarak kabul edilirken, %10’dan az hisse olduğunda ise portföy yatırımı olarak ifade edilmektedir (OECD,2008:17). Bir başka ifadeyle portföy yatırımları, riske uygun ve yüksek getirinin sağlanması amacıyla diğer ülkedeki hisse senedi, tahvil ve bono biçiminde gerçekleştirilen (doğrudan yabancı yatırımlar haricindeki) yatırımlar olarak tanımlanmaktadır (Afşar, 2004: 84).

Ülkeler arasında doğrudan yabancı yatırım (DYY) akışlarının hızlanması, sermayenin küreselleşmesi ile birlikte gerçekleşmiştir. Yapılan bu yatırımlar, gerek sermayenin geldiği (home country) ülkeye, gerekse yatırımın yapıldığı ülkeye

(4)

(host country) çeşitli faydalar sağlamaktadır. DYY’nin ülkelere sağladığı faydalar; pazar disiplini, teknoloji, yönetimsel uzmanlık transferi ve risk paylaşımı olarak belirtilmektedir. Bu faydalar arasında belirtilmiş olan risk paylaşımı, DYY’nin sermaye sahibi ile sermaye ithal eden ülkeler arasında ortaya çıkmaktadır. Doğrudan yabancı yatırımlarda, kısmen ya da tamamen şirketin mülkiyetinin elde tutulması ve onun yönetiminin denetim altında bulundurulması en dikkat çeken özellik olarak görülmektedir. DYY’nin gelişim sürecinin, ağırlıklı olarak Çok Uluslu Şirketler (ÇUŞ) vasıtasıyla gerçekleştirildiği bilinmektedir. Seyidoğlu (2001)’e göre Çok uluslu şirketler, “farklı ülkelerde kurduğu şubelerle aynı anda birçok

ülkede birden üretim faaliyetine katılan şirketler” olarak adlandırılmaktadır. Çok

Uluslu Şirketlerin yatırımlarında öne çıkan farklı sebeplerin ve yatırım koşullarının bulunması, doğrudan yabancı yatırımların çeşitlendirilmesi açısından önemli bir etken olmuştur (Seyidoğlu, 2001:400).

2.1. Dünyada ve Türkiye’de Doğrudan Yabancı Yatırımlar

Son yıllarda küreselleşme ile birlikte doğrudan yatırımlar, araştırmacılar tarafından dikkat çekici bir konu haline gelmiştir. Bu konuda yapılan araştırmalar sonucunda, doğrudan yatırımların; büyümeden istihdama, teknolojik bilgiden verimliliğe kadar gerek ekonomik gerekse sosyal yapının birçok unsurunu etkilediği ortaya çıkmıştır. Bir başka ifadeyle doğrudan yabancı yatırımlar, ev sahibi ülkenin sahip olduğu istihdam, ihracat, ödemeler dengesi ve enflasyon gibi ekonomik göstergeleri etkilemektedir (Koçtürk ve Eker, 2012: 35).

2.1.1. Dünyada Doğrudan Yabancı Yatırımlar

Birinci Dünya Savaşı’ndan önce, Amerika’dan gerçekleşen yatırım çıkışları, doğrudan yabancı yatırıma dönüşmeye başlamıştır. Özellikle savaşın ardından yatırımların çoğunlukla ABD’de yoğunlaşmasıyla bu ülke öne çıkmıştır. Ancak 1929 Dünya ekonomik buhranı sonrasında, buraya yönelik yapılan yabancı yatırımlar azalmakta ve hatta mevut yatırımlar da tasfiye edilmekteydi (Nur ve Dilber, 2017:20). Doğrudan yabancı yatırımlar açısından İkinci Dünya Savaşı bir dönüm noktası olarak görülmektedir. Savaşın ardından yatırımların artmasıyla, dünya ticaretinde artış görülmüştür (Batmaz ve Tunca, 2005:70). Dolayısıyla İkinci Dünya Savaşı sonrası dönem, dünya ülkelerinin doğrudan yabancı yatırımlarla tanıştıkları dönem olarak kabul edilmektedir. Dünyada bu yatırımlar, 1950’lerin sonlarında yaygınlaşmıştır. Sermayenin liberalleşmesiyle ulus ötesi yatırımlar hız kazanmaya başlamıştır. Liberalleşen ulusal ekonomiler, ekonomik büyümeleri ve kalkınmaları açısından, yabancı yatırımların öneminin farkına varmışlardır. Bu sebeple ülkeler, mevcut pazar ortamlarını yabancı yatırımcılar için çekici hale getirmeyi amaçlamışlardır. Bu amaç doğrultusunda, çeşitli stratejiler ve politikalar uygulamaya yönelmişlerdir (Nur ve Dilber, 2017: 21).

Dünyada meydana gelen siyasal değişmeler, yabancı yatırımların yönünü değiştirdiği de görülmektedir. Buna örnek olarak; 1958’de Avrupa Birliği’nin (AB) kurulmasıyla, dolaysız sermaye yatırımları hızla artmaya başlaması ve bu artışın, büyük ölçüde Amerika’dan Avrupa’ya doğru gerçekleştiği gösterilebilmektedir (Koçtürk ve Eker, 2012: 37). Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla da, bu ülkeye ve Doğu Avrupa ülkelerine olan yabancı sermaye yatırımlarında artış olmuştur (Koçtürk ve Eker, 2012: 37). 1990’lı yıllara gelindiğinde, bir yatırım türü olarak

(5)

Journal of Current Researches on Business and Economics, 2020, 10 (1), 1-18. 5 bilinen DYY’nin önemi, ülkeler arasında ciddi ölçüde fark edilmeye başlanmıştır. Bu dönemlerden itibaren, dünyada doğrudan yabancı yatırımlardaki (DYY) büyüme, önemli hale gelmiştir. Dolayısıyla, 1990 ve 2000 yılları arasında dünya genelinde doğrudan yabancı yatırım girişleri beş kat artmıştır. DYY genişleme döneminde büyüme, özellikle 1997 yılından sonra güçlenmiştir. Nitekim dünyada 1990’lı yılların hızla yükselen doğrudan yatırım eğiliminin ardından, 2001 yılı itibariyle, DYY akımlarında 3 yıllık bir azalış dönemi yaşanmıştır (Kesemen ve Gövdere, 2009:59).

Doğrudan yabancı yatırımlar (DYY), ülkelerin ekonomik gelişme ve kalkınma seviyelerinin artırılmasında ve daha yüksek bir küresel rekabet gücü elde etme açısından hayati bir öneme sahip olmaktadır (Lebe ve Ersungur, 2011:323). Doğrudan yabancı yatırımların sermaye, döviz, teknoloji sağlayarak rekabet ve dış pazarlara erişimi artırmasıyla, alıcı ülkelere ekonomik fayda sağladığı yaygın olarak kabul edilmektedir. Bu doğrultuda, yatırım talebinin yüksek olduğu gelişmekte olan ülkeler, yurtiçi tasarruf oranlarına kıyasla öncelikli sektörlere yatırım yapabilmekte, DYY şeklinde yurt dışından sermaye ithal ederek daha hızlı ekonomik büyüme sağlamaktadır (Mottaleb ve Kalirajan, 2010:2).

Gelişmekte olan ülkelerin en önemli ekonomik sorunlarından biri, yatırımlarını finanse etmek için yeterli ulusal birikime sahip olmamalarıdır. Dolayısıyla da bu ülkeler, hem doğrudan hem de dolaylı yatırımlar şeklinde sürekli olarak yabancı sermayeye ihtiyaç duymaktadırlar (Demirhan ve Masca, 2008:356). DYY dağılımındaki eşitsizlik, az gelişmiş ülkelerin doğrudan yabancı yatırımları çekmelerini zorlaştırmaktadır (Botric ve Skuflic, 2006: 359). Yabancı yatırımların dünya genelindeki dağılımına bakıldığında, her ne kadar gelişmiş ülkelerde aslan payını almış olsa da, son yıllarda gelişmekte olan ülkelerin de önemli ölçüde yabancı çekmeye başladıkları görülmektedir. Gelişmekte olan ülkeler arasında DYY çekme açısından ciddi bir rekabetin oluştuğu söylenebilmektedir (Nur ve Dilber, 2017: 21).

Şekil 1. Dünya’da Doğrudan Yabancı Yatırımlar

Kaynak: https://data.oecd.org/fdi/fdi-flows.htm 0 500.000 1.000.000 1.500.000 2.000.000 2.500.000 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 Dünya'da Doğrudan Yabancı Yatırım Akışı, Milyon Dolar,

2005 – 2018

(6)

Dünya üzerinde dağılımı değerlendirildiğinde DYY’lerin, büyük oranda gelişmiş ülkeler olduğu görülmektedir. 2005 yılında DYY açısından İngiltere, dünya sıralamasında 1. sıradayken, Türkiye 23. sırada yer almıştır. Ayrıca Amerika, 2008-2010 yılları arasında en fazla yatırım çeken ülke olmuştur (Yılgör, Serel ve Erçakar, 2008: 121-122).

Şekil 1’de görüldüğü gibi, küresel anlamda düşünüldüğünde; en fazla yatırımın yapıldığı yıl, 2007 yılı olmuştur. 2008-2009 yıllarında yaşanan krizin etkisiyle (özellikle de 2009 yılında) doğrudan yabancı yatırım hareketlerinde ciddi bir düşüş yaşanmıştır. 2010 yılı sonrasında ise bu yatırım hareketleri göreli bir şekilde istikrar kazanmıştır. DYY’lerde görülen bir diğer düşüş ise 2014 yılında yaşanmıştır. Daha sonraki yıllarda ise söz konusu yatırımlarda bir nebze de olsa, iyileşmeler yaşandığı fark edilmektedir.

2.1.2. Türkiye’de Doğrudan Yabancı Yatırımlar

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, dünyada gelişen liberal politikalarla ilişkili olarak gelişen yabancı sermaye yatırımlarına Türkiye de ılımlı yaklaşmaya başlamış ve bu yatırımların ülkeye gelmesi için teşvik politikaları uygulamıştır. Türkiye’ye 1950-1979 yıl aralığında, toplamda 228,1 milyon dolar yabancı sermaye girişi kabul edilmiştir. Bu dönemde yabancı sermaye girişinin yeterli düzeyde olmamasının nedeni, hükümetlerin pasif tavırları ile ilişkilendirilmiştir. 1980 yılının başında ise, toplam yabancı sermaye 325 milyon dolar civarında kalmıştır (Toptaş, 1996). 1980 yılı sonrasında, ülkede DYY’yi özendirmek için birçok düzenlemenin yapıldığı görülmektedir (Eren, 2006:205). Dolayısıyla, 1981 yılından itibaren, yabancı yatırımlar açısından kayda değer artışlar gerçekleşmiştir (Lebe ve Ersungur, 2011:323).

Özellikle 2000’li yıllardan sonra, doğrudan yabancı yatırımlar önemli ölçüde artmıştır. 17 Haziran 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4875 sayılı “Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu” yapılan en önemli düzenlemelerden biri olarak görülmektedir. Bu kanunla, yabancı yatırımların önündeki önemli bir engel olan bürokrasi çıkmazı ciddi ölçüde giderilmiştir (Lebe ve Başar, 2008).

Şekil 2. Türkiye’de Doğrudan Yabancı Yatırımlar (2003-2017)

Kaynak: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 0,00 100,00 200,00 1973-2002(30 yıl) 2002-2017(15yıl) 15 193 Türkiye’de DYY Girişi (Kümülatif - milyar ABD doları)

(7)

Journal of Current Researches on Business and Economics, 2020, 10 (1), 1-18. 7 Türkiye’ye giriş yapan DYY miktarları incelendiğinde; yabancı sermaye ile ilgili istatistikî veriler, 1980 öncesinde son derece düzensiz iken, 1980 yılından sonra istatistiklerin düzenli bir şekilde tutulduğu görülmektedir (Yavan, 2006, 33). Şekil 2’de görüldüğü üzere, 2001 krizinden sonra DYY akışında, uluslararası konjonktürün etkisiyle ciddi bir artış gerçekleşmiştir. 1973 yılından 2002 yılına kadar (30 yıllık bir süre zarfında) Türkiye’deki toplam DYY girişi; 15 milyar ABD dolar iken, 2003-2017 yılları arasında (15 yıllık bir süre zarfında) 193 milyar ABD dolarına yükselmiştir.

Şekil 3. Türkiye’ye Ülke Bazında DYY Girişi (2003-2017)

Kaynak: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Günümüzde Türkiye’de, DYY’nin çekilmesi açısından önemli gelişmeler yaşanmıştır. Türkiye, gerek ülkenin ekonomik ve siyasi performansı, nüfus, coğrafi konum ve geniş pazar imkânı gibi dinamikler gerekse Ortadoğu, Kafkasya ve Avrupa Bölgesi için lojistik konumda olmasından ötürü bu konuda öne çıkmayı başarmıştır. Son yıllarda uluslararası alanda güvenilirliği kabul gören birçok endekste, kaydettiği ilerleme ve rekor seviyelerdeki DYY girişleri sayesinde Türkiye, daha güvenilir bir ülke haline gelmiştir (Lebe ve Ersungur, 2011:323). Şekil 3’de görüldüğü gibi, 2003-2017 yılları arasında Türkiye’ye DYY girişi büyük ölçüde Avrupa, Kuzey Amerika ve Körfez ülkelerinden gerçekleşmiştir. Ayrıca söz konusu yıl aralığında, Türkiye’ye DYY girişi açısından bir diğer önemli ülke de Rusya’dır. Rusya’dan Türkiye’ye DYY girişinin % 6 oranında gerçekleştiği görülmektedir. Azerbaycan’ın Türkiye’ye yaptığı doğrudan yatırımların oranı ise % 4 iken, Japonya’nın % 2, Çin’in % 1 oranında Türkiye’ye doğrudan yatırımları olduğu görülmektedir. Çin 1% İsviçre 2% Japonya 2% Azerbaycan 4% Rusya 6% Avusturya 6% Almanya 6% İspanya 7% ABD 9% Körfez 9% Hollanda 12% İngiltere 12% Diğer 24%

(8)

Şekil 4. Türkiye’de Sektör Bazında DYY Girişi (2003-2017)

Kaynak: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Şekil 4’de görüldüğü gibi; 2003-2017 yılları arasında Türkiye’de en fazla DYY girişi, finans sektöründe gerçekleşmektedir. Ayrıca, DYY açısından diğer önemli sektörler; imalat ve enerji olarak görülmektedir. Doğrudan yabancı yatırım girişi yapılan diğer sektörler sırasıyla; BİT Hizmetleri % 8, Toptan ve Perakende Ticaret % 6, Taşımacılık ve Depolama % 4 ve İnşaat % 3 oranında gerçekleşmiştir.

2.1.3. Doğrudan Yabancı Yatırımların Belirleyicileri

Bir ülkeye giriş yapan doğrudan yabancı yatırımları, etkileyen birçok faktör olduğu kabul edilmektedir. Doğrudan yabancı yatırımların, ekonomik büyüme sürecinde önemli bir unsur olduğu bilinmektedir. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) 1998 yılında hazırladığı rapora göre; DYY’yi belirleyen faktörler “ekonomik faktörler, yatırım ortamına ait faktörler ve politik faktörler” olmak üzere 3 ana başlıkta toplanmıştır. Bu faktörler arasında en etkili belirleyici ise; ekonomik faktörlerdir. Piyasa büyüklüğü, doğal kaynaklar, toplam iş gücü, fiziki alt yapı ve bölgesel entegrasyonlar ekonomik belirleyiciler, özelleştirme ve vergi politikaları da politik faktörler olarak görülmektedir. Yatırım ortamına ilişkin aktörler ise teşvikler ve piyasaların şeffaflığı olarak değerlendirilmektedir (Nur ve Dilber, 2017: 26). Nitekim doğrudan yatırımları belirleyen faktörler, teorik olarak detaylandırılarak aşağıdaki şekilde açıklanmıştır:

Piyasa hacmi: Yapılan bazı çalışmalarda (Obwona, 1997, Bouoiyour, 2003, Faeth, 2005 Kristjansdottir, 2005), piyasa hacmi ile DYY girişi arasında pozitif ve güçlü bir ilişki olduğu yönünde bulgulara ulaşılmıştır. Piyasa hacminin özellikle, iç piyasaya üretim yapacak DYY için önemli bir belirleyici olacağı tahmin edilmektedir. Piyasa hacminin ölçülmesinde, genellikle standart uygulama GSYİH veya kişi başına GSYİH miktarı, istisnaî olarak GSMH veya kişi başına GSMH kullanılmaktadır (Karagöz, 2007:3). İnşaat 3% Taşımacılık ve Depolama 4% Toptan ve Perakende Ticaret 6% BİT Hizmetleri 8% Enerji 12% İmalat 24% Finans 35% Diğer 8%

(9)

Journal of Current Researches on Business and Economics, 2020, 10 (1), 1-18. 9 Ekonomik istikrar: Ekonomik istikrar, genellikle gerek yatırımları gerekse DYY’yi etkilemesi beklenen faktörlerden biri olarak kabul edilmektedir. Enflasyon oranının çoğunlukla makroekonomik istikrarın bir göstergesi olarak kullanılmasıyla, para arzı üzerindeki ekonomik baskının hesaba katılması amaçlanmaktadır (Petros, 2000:120).

Ticarî dışa açıklık: Yatırımların ticarete konu olan sektörlere yönelmesi neticesinde, dışa açıklık düzeyleriyle bağlantılı olarak bazı ülkelerin daha fazla DYY çekeceği kabul edilmektedir. Ticarî açıklık, dış ticaret hacminin (ithalat ve ihracat toplamının) veya yalnızca ihracatın GSYİH’ya oranı ile ölçülmektedir (Artige ve Nicolini, 2005:3).

Döviz Kuru Etkileri: Döviz kurlarının volatilitesindeki değişiklikler, döviz kurunun DYY üzerindeki etkisini göstermektedir. Çalışmalarda, genellikle döviz kurlarında kısa vadeli hareketlilikleriyle ilişkili olarak DYY girişlerini arttırdığı belirtilmektedir. Ayrıca, ülke parasının yabancı ülke parası cinsinden değerinin artması (ülke parasının değerlenmesi) DYY yatırımlarını özendirdiğini göstermektedir. Bu durumda, özelikle ihracat yapmak için ülkeye gelen DYY önemli olmaktadır (Ageel ve Nishat; 2005).

Yolsuzluk: Yolsuzluk ve doğrudan yabancı yatırım arasındaki ilişkiyi inceleyen birçok çalışma yapılmıştır. Yolsuzluk, kamu sektöründe etkinliği düşürerek, kamu harcamalarında artışlara, hükümet kredibilitesinde azalmaya ve rekabetçiliğin engellenmesiyle de ülke riskinin artmasına sebep olmaktadır. Yolsuzlukların şeffaf olmayan iktisat politikalarına yol açması nedeniyle yabancı yatırımcıların bu ülkelere yatırım yapmadıkları ileri sürülmektedir. Dolayısıyla da, yolsuzluk düzeyi ile doğrudan yabancı yatırımlar arasında negatif bir ilişki olduğu kabul edilmektedir (Drabek ve Payne,1999).

Ülke riski: Doğrudan yabancı yatırımları belirleyen önemli faktörlerden biri, ülke riski olmaktadır. Hukuk sisteminin sağlıklı olmadığı bir ülkede öngörülen ekonomik getiri yüksek olsa bile, iş ve yatırım açısından risklerin olması durumunda o ülkeye “ülke riski primi” uygulandığında, yatırım kararları buna bağlı olarak şekillenmektedir.. Ancak, yapılan çalışmalarda, getiri oranının düzeyi yeterli olması durumunda, uluslararası şirketlerin riskten kaçmadığı görülmektedir (Bal, 2000, 245; İSO, 2002, 23).

Politik İstikrar: Doğrudan yatırımların belirleyicisi olan bir diğer faktör olarak bilinmektedir. Politik, ekonomik ve sosyal istikrar, yabancım yatırımı çekme açısından önemli faktörlerden biri olarak kabul edilmektedir. Siyasî ortamlarda özgürlüğün yokluğu ve yönetimlerin baskıya dayalı politikaları, genel olarak ekonomik kuralları da baskı altına alarak risk unsurunu artırmaktadır. Dolayısıyla da politik istikrarsızlık, yabancı yatırım kararları üzerinde caydırıcı bir unsur olarak görülmektedir. Yatırımcılar riski göze alamadıkları takdirde, belirsizliğin daha az olduğu bir ortamı tercih etmektedirler (Haksoon, 2010).

Beşerî sermaye: Eğitim ve beceri düzeyi yüksek bir işgücü, beklenen ürünü elde etme ve yatırım kararlarını belirleme açısından büyük oranda kolaylık sağlamaktadır. Dolayısıyla, eğitim düzeyi ile DYY arasında pozitif ilişki olduğu kabul edilmiştir. Nitelikli hâle gelen işgücünün fiyatının da artmasıyla, yatırım kararları daha az eğitimli işgücünün bulunduğu az gelişmiş ülkelere yönelik olarak

(10)

gerçekleştirilebilmektedir. Nitekim eğitim ile DYY arasındaki ilişkinin negatif olduğu durumlar da söz konusu olabilmektedir (Addison ve Heshmati, 2003;11). 2.1.4. Ampirik Literatür

Yabancı yatırımlarla ilgili ilk çalışmalar, 1960’lı yıllar itibariyle yapılmaya başlanmıştır. Rossestein-Rodan’ın 1961 yılında yaptığı çalışmada, yabancı yatırımların özellikle gelişmekte olan ülkelere etkileri üzerinde durmuştur. Doğrudan yabancı yatırımları etkileyen faktörlere ilişkin literatüründe, gerek ulusal gerekse uluslararası çalışmalarda faklı görüşlere ulaşıldığı fark edilmektedir. Aşağıda görüldüğü üzere tablo 1’de, yapılan çalışmaların özetine yer verilmiştir.

Tablo 1. Doğrudan Yabancı Yatırımlarına Yönelik Yapılan Ampirik Çalışmalar

Yazar Yıl Ülke Yöntem Sonuç

Tsai 1991 Tayvan EKK yöntemi (Zaman Serisi Verileri ve arz yönlü model)

Çalışmada ulaşılan ampirik sonuçlar, denklemlerin logaritmik formülasyonu kullanılarak sıradan en küçük kareler tekniği ile elde edilmiştir. Ayrıca elde edilen sonuçlar, zaman serisi verilerine ve arz yönlü modellere dayanmaktadır.

Nunnenkamp 2002 Gelişmekte olan ülkeler (28 ülke)

Korelasyon

Yöntemi Çalışmada sonuç olarak; pazar ile ilgili belirleyiciler halen baskın olurken; üretim maliyetleri, ticari açıklık gibi faktörlerin ise etkisini nispeten

kaybettiği tespit edilmiştir. Bevan ve

Estrin 2004 Batı ülkeleri, özellikle Avrupa Birliği'nde (AB), Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri Panel Veri

Analizi Çalışmada elde edilen analizler sonucunda en önemli belirleyiciler olarak; birim işgücü maliyetleri, yerçekimi faktörleri, pazar büyüklüğü ve yakınlık gibi değişkenler tespit edilmiştir. Bir diğer bulgu ise, ilginç bir şekilde ev sahibi ülke riskinin önemli bir belirleyici olmadığının saptanmasıdır.

Karagöz 2007 Türkiye Zaman Serileri Analizi, Granger Eş Bütünleşme ve Nedensellik

Çalışmadan ulaşılan analiz sonuçlarına göre, DYY girişlerinin önceki dönem DYY miktarı ve (bir ölçüde) ticarî dışa açıklıktan anlamlı derecede etkilendiği tespit edilmiştir.

Kar ve

Tatlısöz 2008 Türkiye Basit Regresyon Analizi (EKK) Çalışmada elde edilen istatistiki açıdan anlamlı çıkan tahmin sonuçlarına göre; uluslararası net rezervler, gayrisafi milli hâsıla, dışa açıklık oranı, elektrik enerjisi üretim endeksi ve yatırım

teşvikleriyle doğrudan yabancı sermaye yatırımları arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Reel döviz kuru ve işgücü maliyetleri ile doğrudan yabancı sermaye yatırımları arasında ise negatif bir ilişki tespit edilmiştir.

Demirhan ve

Masca 2008 Gelişmekte olan Ülkeler (38 ülke)

Kesit Veri Analizi Çalışmada yapılan analiz sonuçlarına göre, pazar büyüklüğünün, daha iyi bir altyapı, dışa açıklık ve ekonomik istikrarın Doğrudan Yabancı Yatırımlar üzerinde olumlu etkisi olduğu belirtilmiştir. Yılgör, Serel

ve Erçakar 2008 Türkiye Nedensellik ilişkisi, Toda-Yamamoto (1995) testi

Çalışmada yapılan analizler neticesinde elde edilen bulgulara göre, doğrudan yabancı yatırımlardan cari dengeye, doğrudan yabancı yatırımlardan dışa açıklık oranına, gayri safi yurt içi hasıladan doğrudan yabancı yatırımlara ve doğrudan yabancı yatırımlardan gayrisafi yurt içi hasılaya doğru nedensellik olduğu tespit edilmiştir.

(11)

Journal of Current Researches on Business and Economics, 2020, 10 (1), 1-18. 11

Yazar Yıl Ülke Yöntem Sonuç

Mottaleb ve

Kalirajan 2010 Gelişmekte olan Ülkeler (76 ülke)

Panel Veri

Analizi Çalışmada elde edilen bulgulara göre dış yardım, ilginç bir şekilde, gelişmekte olan ülkelere doğrudan yabancı yatırımları çekmedeki olumlu rolünü güçlendirmektedir.

Özcan ve Arı 2010 OECD ülkeleri (27 ülke) Dinamik panel veri analizi yöntemi, GMM tahmin tekniği.

Çalışmada elde edilen sonuçlara göre, DYY’yi büyüme oranı, altyapı düzeyi ve enflasyonun pozitif olarak etkilediği anlaşılmıştır. Açıklık ve cari denge değişkenlerinin ise teoride beklenenin aksine DYY ile negatif yönlü bir ilişkisi olduğu saptanmıştır. Zeren ve

Ergün 2010 Avrupa Birliği Ülkeleri

Dinamik Panel

Veri Yöntemi Çalışmada elde edilen ampirik bulgulara göre, basta gayri safi yurtiçi hasıla artış oranı olmak üzere dışa açıklık oranı ve kalkınma seviyesinin doğrudan yabancı yatırım girişlerini artırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Cari işlemler dengesi ve brüt sermaye birikiminin ise, doğrudan yabancı yatırımlarla ters yönde bir ilişkisi olduğu saptanmıştır.

Anyanwu 2011 Afrika Havuzlanmış basit en küçük kareler (OLS) yöntemi ve genelleştirilmiş doğrusal model (GLM)

Çalışmada; pazar büyüklüğü ile doğrudan yabancı yatırım girişler arasında pozitif bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Lebe ve

Ersungur 2011 Türkiye Eşbütünleşme ve Granger Nedensellik test yöntemleri

Çalışmada yapılan analiz sonuçlarına göre; doğrudan yabancı sermaye yatırımlar ile dışa açıklık ve piyasa hacmi arasında pozitif yönlü; faiz oranı, hizmet sektörü etkinliği, ekonomik istikrar arasında ise negatif yönlü bir ilişki saptanmıştır. Bouoiyour 2013 Fas Regresyon

Analizi (OLS Tahmini).

Çalışmada elde edilen bulgulara bağlı olarak, serbestleşmesinin ve enflasyonu, bütçe açığı, döviz kuru kontrolü açısından yeni bir çağına giren Fas ekonomisinin reformları sürdürmesi ve

demokratikleşme sürecini hızlandırması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bal ve Akça 2015 Doğu Asya ve Pasifik ülkeleri.

Panel Veri Analizi (Dengeli Panel)

Çalışmada, özellikle piyasa hacminin, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını çekme açısından en önemli belirleyici olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Gammoudi

ve Cherif 2016 Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) ülkeleri Genelleştirilmiş Momentler Yöntemi.

Bu çalışmada elde edilen sonuçlara göre, Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkelerinde DYY'nin kişi başına gelir üzerindeki etkisi pozitif iken, GCC dışı ülkelerde bu etkinin negatif olduğu tespit edilmiştir. Nur ve Dilber 2017 Gelişmekte

olan Ülkeler (18 ülke)

Panel Veri Analiz

Yöntemi Çalışmada yapılan analiz sonuçlarına göre; yolsuzluk kontrolü, dışa açıklık oranı, teknoloji, toplam işgücü ve hukukun üstünlüğü

değişkenlerinin DYY girişlerini olumlu yönde etkilediği görülürken, borç stoku, gayri safi sabit sermaye ve alt yapı değişkenin ise DYY girişlerini olumsuz yönde etkilediği saptanmıştır.

Zengin, Yüksel ve Kartal

2018 Türkiye Çok Değişkenli Uyarlanabilir Regresyon Eğrileri Yöntemi (MARS)

Çalışmada elde edilen analiz sonuçlarına göre, Türkiye’deki cari işlemler açığı probleminin doğrudan yabancı yatırımları olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Ayrıca, Türkiye’deki doğrudan yabancı yatırımların artırılması için öncelikle cari işlemler açığı probleminin çözülmesi

gerekmektedir. Jaiblai ve

Vijay Shenai 2019 Sahra altı ülkeleri (10 ülke)

Panel Veri Analizi (Panel Birim Kök Testleri)

Çalışmada, daha yüksek üretim ve ihracat ile altyapıdaki iyileştirmelerin, genel olarak sürdürülebilir ekonomik ürünlere katkıda bulunabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

(12)

3. Araştırmanın Yöntemi 3.1.Veri Seti ve Metodoloji

Çalışmada doğrudan yabancı yatırımlar etkileyen faktörlerin belirlenmesi için toplam 5 değişken (bağımlı ve bağımsız değişken olarak) kullanılmıştır. Bu çalışmada, bağımlı değişken olarak doğrudan yabancı yatırımlar; GSYH, portföy yatırımları, toplam rezervler ve hukukun üstünlüğü endeksi ise bağımsız değişken olarak belirtilmiştir. Bu çalışmadaki veriler; Dünya Bankası ve Dünya Genelinde Yönetişim Göstergeleri resmi sitelerinden yararlanılarak elde edilmiştir. Bu çalışmada, 2000-2018 dönemi yıllık verileri panel veri yöntemi ile G-20 ülkeleri arasından seçilmiş farklı gelişmişlik düzeyine sahip ülkelerin doğrudan yabancı yatırımlarını etkileyen faktörlerin ampirik olarak test edilmesi ve neticede ortaya çıkabilecek olumsuzluklardan toplumların korunması amacıyla politika yapıcıların ve karar alıcıların dikkat etmesi gereken unsurları ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu doğrultuda G-20 ülkeleri arasından seçilen 11 ülke ise; ABD, Almanya, Çin,

Hindistan, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Rusya, Türkiye olarak

belirlenmiştir.

Panel verinin ayırt edici özelliği, yalnızca tek başına bir zaman serisi ya da kesit analizini kapsamayıp daha gerçekçi modelleri analiz etme imkânı sağlamasıdır. Panel verileri (boylamsal ve kesitsel serileri) varlıkların tutumlarının zaman içinde gözlemlendiği bir veri kümesi olup, N sayıda birim ve birimlerin her birine karşılık T tane gözlem bulunmaktadır (Torres ve Reyna,2007). Panel veri modeli aşağıdaki şekilde formülize edilmektedir:

Yit = Xit β + μi + uit

i=1,…,N t=1,…,T

Eşitlikte t zamanı, N ise birimi temsil etmektedir. Y değişkeni farklı kesitlere ve ardışık zamana göre değerleri değişebildiğinden dolayı t ve i olarak iki alt indisle gösterilmiştir. Hata terimi bileşenleri ise aşağıdaki gibi formülize edilmektedir:

uit= μi + νit

Burada; μi kesitin belli bileşenlerini, νit ise geri kalan (remainder) etkileri temsil

etmektedir(Baltagi,2011:306).

Doğrudan yabancı yatırımları etkileyen değişkenlerden bazılarının logaritmaları alınarak aşağıdaki şekilde formülize edilmiştir:

log(FDI)it= α0i + β1 log(GDP)it+ β2 log(PI)it + β3 log(TRE)it + β4 (ROL)it + εit

Burada; i=1,…,N ülkeleri; t=,1…,T zaman boyutunu ve ε hata terimini temsil etmektedir.

(13)

Journal of Current Researches on Business and Economics, 2020, 10 (1), 1-18. 13

Tablo 2. Analizde Kullanılan Değişkenlere İlişkin Açıklamalar

Değişken Açıklama Veri Kaynağı Beklenen Değerler

FDI Doğrudan Yabancı Yatırımlar World Bank (WB)

GDP GSYH World Bank (WB) +

PI Portföy Yatırımları World Bank (WB) +

TRE Toplam Rezervler World Bank (WB) +

ROL Hukukun Üstünlüğü Endeksi Worldwide Governance Indicators (WGI) + Kaynak: Yazarlar tarafından analizde kullanılan değişkenlere ilişkin açıklamalar verilmiştir. Tablo 2’de, analizde kullanılan değişkenlere ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Değişkenler, veri kaynakları ve beklenen değerler gösterilmiştir.

3.2. Araştırmanın Bulguları

Bu çalışmada doğrudan yabancı yatırımları etkileyen faktörlerin tahmininde Sabit Etkiler, Tesadüfi Etkiler ve Arrellano&Bond (1991) tarafından geliştirilen dinamik GMM (Genelleştirilmiş Momentler Metodu) ile Robust (dirençli hata tahmincileri) karşılaştırılmıştır. Çalışmada, panel veri analiz yöntemleri kapsamında değerlendirilen modeller serilerin durağanlığının tespiti için kullanılmıştır. Tahminlere ilişkin sonuçlar tablo 3’de raporlanmıştır.

Tablo 3. Doğrudan Yabancı Yatırımların Belirleyicileri: 2000-2018, Sabit Etkiler, Tesadüfi

Etkiler Ve GMM Tahmin Sonuçları (bağımlı değişken doğrudan yabancı yatırımların logaritması)

v1 v2 v3 v4 v5 v6

-1 -2 -3 -4 -5

DEĞİŞKENLER GMM_ROBUST FIXED FIXED_ROBUST RANDOM RANDOM_ROBUST

L.lnfdi 0.0237 (-0.0956) Lngdp 1.113*** 0.913 0.913* 0.62 0.620* (-0.293) (-0.61) (-0.411) (-0.543) (-0.344) Lnpi 0.0666 0.0701 0.0701 -0.0388 -0.0388 (-0.0817) (-0.114) (-0.125) (-0.114) (-0.17) Lntre 0.0735 -0.127 -0.127 0.682* 0.682** (-0.115) (-0.419) (-0.508) (-0.361) (-0.295) Rol 2.880*** 6.954*** 6.954** 1.052*** 1.052** (-0.164) (-1.348) (-2.784) (-0.405) (-0.526) Sabit -15.19** -6.842 -6.842 -11.99 -11.99** (-7.518) (-10.18) (-7.622) (-8.712) (-5.622) Gözlemler 18 49 49 49 49 R-kare 0.656 0.656 Ülke sayısı 5 9 9 9 9

Robust standart hatalar parantez içindedir. *** p<0.01, ** p<0.05, * p<0.1

(14)

Tahmin sonucunda ulaşılan bulgular, genel olarak beklentilerle uyumlu bir şekilde ve daha önce yapılan çalışmaları da kanıtlar niteliktedir. Bulgulara göre; bağımlı değişken olan doğrudan yabancı yatırımlar ile bağımsız değişken olan GSYH arasında anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir (Tablo 3. GMM, FE ve RE). Ayrıca, doğrudan yabancı yatırımlar ile toplam rezervler arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki olduğu saptanmıştır (Tablo 3. RE). Doğrudan yabancı yatırımlar ile hukukun üstünlüğü endeksi arasındaki ilişkinin de istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Tablo 3.GMM, FE ve RE). Ancak çalışmada, doğrudan yabancı yatırımlar ile portföy yatırımları arasında istatistiksel olarak bir ilişki tespit edilememiştir. Bu çalışmada, modelin beklentilerle uyumlu bir şekilde istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Elde edilen bulgulara göre; seçilen ülkeler kapsamında değerlendirilen modelde, bağımlı değişken olan doğrudan yabancı yatırımlar, diğer tüm bağımsız değişkenler tarafından yaklaşık olarak % 66 açıklanmaktadır.

4. Sonuç ve Politika Önerileri

Doğrudan yabancı yatırımlar, özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından değerlendirilmesi gereken önemli bir unsur olarak bilinmektedir. Bir ülkenin doğrudan yabancı yatırım performansı, gerek yasal düzenlemelerle gerekse siyasi, ekonomik, coğrafik ve kültürel faktörler ile belirlenmektedir. Tam da bu noktada, son zamanlarda oldukça önemli bir unsur haline gelen doğrudan yabancı yatırımlar araştırmacılar tarafından üzerinde durulmaya başlamıştır.

2014 yılında dünya çapında, doğrudan yabancı yatırım akımlarının yarısından fazlasının gelişmekte olan ülkelere yönelmesi, ülkelerde DYY çekimini belirleyen etkenlerin neler olduğuna yönelik ilgiyi arttırmıştır. Bu doğrultuda yapılan çalışmada, seçilen ülkeler kapsamında, doğrudan yabancı yatırımları etkileyen faktörler araştırılmıştır. Çalışmada; ABD, Almanya, Çin, Hindistan, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Rusya, Türkiye olmak üzere 11 ülke belirlenerek 2000-2018 dönemini kapsayan yıllık veriler kullanılmıştır. G-20 ülkeleri kapsamında seçilen farklı gelişmişlik seviyelerine sahip ülkelerin baz alınmasıyla bu çalışma, literatürdeki diğer çalışmalardan ayrılmaktadır. Çalışmada, panel veri analiz yöntemi kullanılarak sabit ekiler, tesadüfi etkiler ve GMM modelleri karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Çalışmada elde edilen analiz sonuçlarına göre; bağımlı değişken olan doğrudan yabancı yatırımlar ile bağımsız değişken olan GSYH, toplam rezervler ve hukukun üstünlüğü endeksi arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Ancak doğrudan yabancı yatırımlar ile portföy yatırımları arasında istatistiksel olarak herhangi bir ilişki tespit edilememiştir. Elde edilen bulgularda görülen şudur ki; modeldeki doğrudan yabancı yatırımlar olarak belirtilen bağımlı değişken, diğer tüm bağımsız değişkenler tarafından yaklaşık olarak %66 açıklanmaktadır. Dolayısıyla modelin genelinde, istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edilmiştir.

Doğrudan yabancı yatırımlara yönelik ihtiyaçlar hesaba katıldığında gelişmekte olan ülkelerin (GOÜ), kalkınma çabaları açısından yapılan analizin sonuçları hayati bir önem taşımaktadır. GOÜ’lerin özellikle, hukuki ve idari altyapılarını kuvvetlendirerek yolsuzluk düzeylerini azaltmak amacıyla tedbirler almaları gerekmektedir. Çünkü yabancı yatırımcılar; ev sahibi ülkede şeffaf bir ortamın bulunmaması, gereksiz bürokratik işlemler, güvenilir yasal düzenlemelerin

(15)

Journal of Current Researches on Business and Economics, 2020, 10 (1), 1-18. 15 eksikliği nedeniyle söz konusu ülkelere yatırım yapmak istememektedir. Ayrıca, beşeri sermayedeki artışlar, teknoloji yoğun yatırımların önünü açmaktadır. Böylelikle, DYY girişi neticesinde ülkedeki üretim süreçlerinde kullanılan teknoloji, ülke vatandaşlarının teknik bilgiyi uygulayarak elde etmelerini sağlamaktadır. Türkiye için düşünüldüğünde, DYY’lerin fiziki sermaye birikimini desteklemesiyle ülke kalkınmasına pozitif katkı sağlaması ve ülkeye giren sermayenin uzun vadede kalıcılığı yakalayabilecek alanlarda yapılması büyük önem taşımaktadır. Nitekim yüksek işsizlik oranı ve cari açık gibi problemlerle karşı karşıya olan Türkiye gibi ülkelerin, kendi ülkelerini yatırımlar için çekici hale getirebilecek politikalar uygulamaları gerekmektedir. Sonuç olarak; gelişmişlik düzeylerine bakılmaksızın tüm ülkeler için DYY’lerin önemi, küreselleşmeyle birlikte öne çıkan karşılıklı bağımlılık ilişkisi doğrultusunda gittikçe artmıştır. Ülkeler, ticari ilişkilerini geliştirmek için kaçınılmaz olarak farklı ülkelere yatırım yapma eğilimine girmiştir. Dolayısıyla ülkelerin bu bağlamdaki sorumluluklarını yerine getirmeleri, büyük önem taşımaktadır.

Kaynakça

Addison, T; Heshmati, Almas. (2003), “The New Global Determinants of FDI Flows to

Developing Countries”, United Nations University, WIDER Discussion Paper

No. 2003/45.

Afşar, M. (2004). Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Bankacılık Sektörü. Ege Akademik Bakış Dergisi, 4(1-2), 89-107.

AGEEL, A. and M. Nishat (2005), “The Determinants of Foreign Direct Investment in

Pakistan”, 20th Annual PSDE Conference, 10–12 January, Islamabad.

Artige, L. and R. Nicolini (2005), “Evidence on the Determinats of Foreign Direct

Investment: The Case of Three European Regions”,

http://pareto.uab.es/wp/2005/65505.pdf.

Aydoğuş, İ. - Kutlu, E. - Yıldırım, S. (2005). Yolsuzluk ve Doğrudan Yabancı

Yatırımlar, Afyon Kocatepe Üniversitesi İ.İ.B.F Dergisi, VII (2), 1-21.

Bal, H, Akça, E. (2016). Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Belirleyicileri:

Seçilmiş Doğu Asya ve Pasifik Ülkelerinden Ampirik Bulgular.

Sosyoekonomi, 24 (30), 91-112.

Baltagi, Badi, ve diğerleri(2011). Testing for sphericity in a fixed effects panel data model Econometrics Journal, volume 14, pp. 25–47. doi: 10.1111/j.1368-423X.2010.00331.x

Batmaz, N. ,Tunca H. (2005), Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Türkiye

(1923–2003), Beta, İstanbul.

Botric, Valerija ve Skuflic, Lorena (2006), “Main Determınants Of Foreign Direct

Investment In The South East European Countries”, Transition Studies

(16)

Bulut, E. ve Çoşkun, Ç. (2015) Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Yerli

Yatırımlar Üzerine Etkileri: Türkiye Uygulaması, Niğde Üniversitesi İktisadi

ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 8(4), 1-27.

Demirhan E. & Masca M., 2008. "Determinants of foreign direct investment flows to

developing countries: a cross-sectional analysis," Prague Economic Papers,

University of Economics, Prague, vol. 2008(4), pages 356-369.

Drabek, Zdenek and Warren Payne (1999). "The impact of transparency on foreign

direct investment", Staff Working Paper, EAR 99-02 (Geneva: World Trade

Organization).

Eren, A. (2006), Türkiye Ekonomisi, Ekin Kitabevi, Bursa.

Haksoon, Kim. 2010. Political Stability and Foreign Direct Investment. International Journal of Economics and Finance 2: 59–71.

Karagöz, D. (2007). Türkiye’de Doğrudan Yabancı Yatırım Girişlerini Belirleyen

Faktörler: 1970 – 2005. Journal of Yaşar University,2(8),929-948.

Karluk R.,(1996). Uluslararası Ekonomi (4. Basım). İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım.

Kesemen, Mukaddes (2009) Bankacılık sektöründe doğrudan yabancı yatırımlar ve

Türkiye örneği / Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,

İktisat Anabilim Dalı.

Koçtürk, O.Murat ve Eker, Meral(2012), “Dünyada ve Türkiye’de Doğrudan Yabancı

Sermaye Yatırımlkarı ve Çok Uluslu Şirketlerin Gelişimi”, Tarım Ekonomisi

Dergisi,1,35-42.

Lebe, F. S., Ersungur M. (2011), “Türkiye’de Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımını

Etkileyen Ekonomik Faktörlerin Ampirik Analizi” Atatürk Üniversitesi İİBF

Dergisi 10. Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu Özel Sayısı, 2011: 321-339.

Lebe, F. ve Başar, S. (2008). Doğrudan Yabancı Yatırımların Dışlama Etkisi: Türkiye

Üzerine Bir Uygulama, Tisk Akademi, 3 (6).

Nur, H, Dilber, İ. (2017). Gelişmekte Olan Ülkelerde Doğrudan Yabancı Yatırımları

Belirleyen Temel Unsurlar. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler

Fakültesi Dergisi, 32 (2) , 15-45.

Mottaleb, K.A. & Kalirajan, K. (2010). Determinants of foreign direct investment in

developing countries: A comparative analysis. The Journal of Applied

Economic Research, 4(4), 369-404.

Petros, I. (2000), The Demand Determinants of Foreign Direct Investment: Evidence

from Nonnested Hypothesis,

Rutherford, R.D. (1995) Dictionary of Economics. London: Routledge.

Seyidoğlu, H. (2001), Uluslararası Finans. Güzem Yayınları. Geliştirilmiş 3. Baskı No:16. İstanbul.

(17)

Journal of Current Researches on Business and Economics, 2020, 10 (1), 1-18. 17 Torres-Reyna, O. (2007) Panel Data Analysis Fixed and Random Effects Using Stata

(v. 4.2). Data & Statistical Services, Priceton University.

Yılgör, M, Serel, A, Erçakar, M. (2011). Doğrudan Yabancı Yatırımların Gelişini

Etkileyen Faktörler: Türkiye Üzerine Bir Model. Balıkesir Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14 (26) , 119-132.

UNCTAD (1998). World Investment Report: Trends and Determinants.

OECD (2003). Measures of Restrictions on Inward Foreign Direct Investment for

OECD Countries.

OECD (2008). Benchmark Definition of Foreign Direct Investment Fourth Edition http://www.oecd.org/daf/inv/investmentstatisticsandanalysis/4019373 4.pdf (23.05.2013).

(18)

E-ISSN:

2547-9628 Strategic Research Academy ©

© Copyright of Journal of Current Researches on Business and Economics is the property of Strategic Research Academy and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use.

Referanslar

Benzer Belgeler

Birden çok medya platformunun kombinasyonunun etkileşimli şekilde bir arada kullanılmasını ifade eden yeni bir anlatı stratejisi olarak ortaya çıkan

Иранское кино после революции Революция коренным образом изменила строй иранского общества, что не могло не отразиться

Bunla­ rın kitaba da adını veren ilki, va­ zifesinden atılm ış b ir m em urun işi ayyaşlığa dökerek kendilerine sokaklarda gazete sattırdığı iki oğ lunun

Köprülü gibi tarihi, sosyal gerçekler çerçevesi içinde bir tüm olarak görmek isteyen ve bu bakımdan Türk tarih bilimi açısından önemli bir adım atmış

Bu çalışmada medya metinlerinin ideolojik analizi bağlamında Kırgız belgesel filmi incelenmiş, incelenen film, ideoloji ile ilişkilendirilerek Sovyet ideolojisi ve

[r]

Başlıca eserleri: Eshabı Kehfimiz, Efruz Bey, Yüksek Ökçeler, Gizli Mâbet, Bahar ve Kelebekler,

The Council of the Baltic Sea States is an overall political forum for regional inter-governmental cooperation. The Members of the Council are the eleven states of the Baltic