• Sonuç bulunamadı

"Gökyüzünü boyayan" şair in 37. ölüm yıldönümü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share ""Gökyüzünü boyayan" şair in 37. ölüm yıldönümü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

10ı

KULTUB- SAN/

“Gökyüzünü boyayan”

şair in 37. ölüm yıldönümü

f Orhan Veli 37 yıl önce Bele-

diye'nin kazdığı bir çukura

düşmüş, tedavi edildiyse-

de kurtarılamamıştı

“ İstanbul’da Boğaziçi’nde Bir fakir Orhan Veli’yim; Veli’nin oğluyum, Tarifsiz kederler içinde. Rumelihisan’na oturmuşum; Oturmuş da bir türkü tutturmuşum.”

ÜRK şiirinde bir çığır açan, “Garip” akı­

mının öncülerinden Orhan Veli’nin bu­ gün 37. ölüm yıldönümü.

Orhan Veli, ilköğrenimine Galatasaray’da

başladı. Daha sonra babasımn görevi dolayısıyla gittikleri Ankara’da okudu. Şiir serüvenine bir­ likte atdacağı arkadaşları Oktay Rifat ve Me­

lih Cevdet’le lise sıralarında tanışü. Liseden son­

ra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fel­

sefe Bölümü’ne girdiyse de, 1935’te bitirmeden

ayrıldı. Bir süre memurluk yapü. 1 Ocak 1949’da yayımlamaya başladığı iki sayfalık Yaprak der­ gisini 15 Haziran 1950’ye değin 28 sayı çıkardı.

Küçük yaşlarda başlayan edebiyat tutkusu­ nu, lise sıralarında Oktav Blf«< »<■ m»iu. c. .

defle şiir tartışarak geliştirdi Orhan Veli. Uç arkadaş ilk şiirlerini de Varlık dergisinde yayın­ ladılar. Veli’nin 1936’dan 1940’a değin yayın­ ladığı 38 şiir, gençlik dönemi ürünü kabul edi­ lir.

Orhan Veli, 1937’den sonra, Türk şiirinde

riio ır o r a r a V n l o n ııa /lırn o fiM c; ; . U « n r i n n n m p lf .

ler vermeye başladı. Şiiri müzikten ve resimden ayırmaya, şairaneliğe bütünüyle sırt çevirmeye, düşlerden ve alışılmış benzetmelerden uzaklaş­ maya çalıştığı görüldü. 1941’de yayınlanan Garip adlı kitapta Orhan Veli’nin önsözüyle topluca sunulan Melih Cevdet, Oktay Rifat ve Orhan Veli’nin yaslandığı ilkeler uzun uzadıya açıklan­ dı. Orhan Veli ve arkadaşlarının Türk edebiyat tarihinde “ Garip” hareketi diye anılan bu çı­ kışları, bir yandan halkın diline olduğu gibi, ya­ şamına da sırt çeviren Ahmet Haşim şiir gele­ neğine, bir yandan artık kalıplaşmış hale gelen hece şiirine, bir yandan da dönemin siyasal ko­ şulları sonucu yaygınlaşması engellenmiş olan ve halkın davalarını eski şür kuralları içinde ka­ larak savunmakla, bir “ beğeni devrimi” yap­ mamakla suçladıktan toplumcu gerçekçi şiir ge­ leneğine bir tepki niteliğindeydi. Orhan Veli’nin Garip’ten sonra yazdığı şiirlerde ise yeni eğilim­ ler, önemli biçimsel değişiklikler görülür.

Yaşamına dönersek:

“ İşim gücüm budur benim, Gökyüzünü boyarım her sabah, Hepiniz uykudayken,

Uyanır bakarsınız ki mavi”

dizelerinin sahibi bir gece Ankara’da belediye­ nin yola kablo döşetmek için kazdırdığı bir çu­ kura düşerek başından yaralandı. Tedavi için İs­ tanbul’a geldi ve yatırıldığı hastanede öldü... Me­ zarı. Rumelihisan’nda...

Referanslar

Benzer Belgeler

Oral kavite yerleşimli bu iki geriatrik piyojenik granülom olgusu; geriatrik hastalarda malign lezyonlarla karışabilmesi nedeni ile güncel literatür eşliğinde

Aynı şekilde İmâm eş-Şâfiî’den nakledildiğine göre, karşılığından rehin alınan borç ister karz borcu ister başka bir borç çeşidi olsun; ister yararlanma izni

Primer olarak retiküloendotelyal sistem hastalığı olan brusellozda, en sık (%20-60) osteoartiküler tutulum (spondilit, periferik artrit, sakroiliit ve osteomyelit) görülür..

Paris'te ilk kişisel sergisini F.V72'- de açan Baştuji, eski çalışmalarında değişik doku araştırmalarının gorul- dugu fonlar üzerine .sembolik ve ara­ besk

Semaa başlıyan der­ vişler hem uzağa atıldıkları, nem dönüşlerinin en hızlı ânında olduk lan için bize gövde olmaktan çık­ mışlar vehmini verdiği

Sair günler bir adım atarsanız Münir Nurettin, öteki adamınızda Tino Rossi, bir adım daha at­ mayın sakın!. Hareket etmeyin, yoksa hemen Sa­ fiye Ayla

Mevlevî Rüşdî, Farsça eserlerden yapmış olduğu tercüme eserlerden ziyade kaynaklarda daha çok, mürşidi Hüseyin Fahreddin Dede’nin ölümü üzerine yazmış

Oysa Galatasaray mezunu Cahit Sıtlu'nın Fransız şiiriyle yalundan ilgilendiğini, sadece sembolist şairleri değil sürrealistleri de okuduğunu, en azından serbest