• Sonuç bulunamadı

Hammamizade İsmail Dede Efendi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hammamizade İsmail Dede Efendi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

/7bv^

i öby

Türk Büyükleri: 25

H A M M Â M İ Z Â D E

İSMÂİL DEDE EFENDİ

Tâhir KARAUĞUZ

Türk Musikisi, Türklük için öğünülecek bir üs­ tünlüktedir. Yüzyıllar boyu büyük besteciler yetiştir­ miştir. Hamami Zâde îsmâil Dede Efendi, bunlardan biri ve Zaharya, Itrî Mustafa Efendi, Ebûbekir Ağa gibi herbiri Musikimizin ayrı bir devrini temsil eden büyük üstadların sonuncusudur.

III. Selim, II Mahmud ve Abdülmecid zamaıı- jlannı musiki saltanatiyle yaşatan bu erişilmez «de­ hâ», ITRİ başta, kendinden öncekilerin denemelerinin sonucu olarak: «Metn»i «Makam»la okumaktan, bes­ teyi, şi’rin «mahfaza»sı olmaktan çıkarıp SES’e öz­ gürlük getirmiştir.

İsmail Dede’de, dinî olsun, lirik olsun; Musikî bir bütün’dür, birbirinden ayrılmaz.

îsmâil Dede Efendi, büyük bir bestekârdır. Ney üfler, nazım’dan anlar ve biraz da şiir yazar. Bestele­ rinin bâzısının güftesi kendinindir. /

Dede Efendi, Musikimizin her dalında olgun eserler bıraktı. Tekye Musikisinin «Ayin, İlâhî, Du­ rak» gibi şekillerinden başka «Kâr, Murabba! Nakıs» denilen nevî’lerde, şarkılarda cn yüksek «kudret»i göstermiştir. Musikî üslîıb’u, çok kibardır. Usullerde eski kurallara uymakla birlikte, nağmeleri bakımın­ dan yeni ve ileri eserler yaratmış olan Dede Efendinin bestelerini fasılların en seçme parçalan olarak, bugün de zevkle, hayranlıkla dinliyoruz. Etkisi zamânından bu günedek süren Îsmâil Dede Efendi, Doğu Mû­ sikisinin en büyük üstadlarındandır.

Derler ki: Straus’un Vals nağmeleri bütün Batı’- yı sardığı sırada. Dede Efendi’ye bu nağmeleri överek ıslıkla da belirtirler. Dede, bir gece:

YİNE BİR GÜLN1HÂL ALDI GÖNLÜMÜ

şarkısını besteler. Vals nağmelerini andıran bu şarkı, hâiâ günümüzün en sevilen «Semaî»lerindendir.

KISACA HAYÂTI:

Dede Efendi, 9 Ocak 1770 de, İstanbul’da, Şeh- zâdebaşı’nda doğdu. Babası: Kesriydi (Rumeli’dedir) Süleyman Ağa’dır. Süleyman Ağa, Cezzar Ahmed Pa~ şa’nın Mühürdarlızında bulunmuştur. Emekli olduk­ tan sonra, İstanbul’a gelip Şehzadcbaşında bir ev edinerek yerleşen Süleyman Âğa, önce, Şehzadebaşı’ uda Acemoğlu Hamamını ve sonra Altumer’de Çavuş Hamamını işlettiği için Îsmâil Dedc’ye Hammâmîzâ- de denilmiştir.

Küçük îsmâil 8 yaşlarındayken, Hekimoğlu Ali Paşa Câmi’ine bitişik Çamaşırcı adlı ilk Mekteb’e gir­ miştir. Güzel sesiyle okul’da lâhibi Başı olan îsmâil, o semte oturan Uncu zâde Mehmed Emin Efendi’nin

22

-ilgisini çekmiş ve ona Mûsikî dersleri vermiştir. İs­ mail, Pazartesi ve Perşembe günleri Yenikapı Mevle- vîhânesine giderek Şeyh Ali Nukî Dede’den de ders almağa başlamıştır. Mevlevi Tekyesi’ne devâm eder­ ken, içinde «Tarikat»e heves uyanmış, hattâ bir kaç ay önce aldığı Baş Muhâsebe kalemindeki Kâtiblik görevini bırakarak Tekye’ye girip ÇİLEKEŞ olmuş­ tur. Bu sırada besteleriyle tanınmağa başlayan İs­ mail’in bir bestesini Pâdişâh III. Selim işitince, çağı­ rıp «iltifat ve İhsan»larda bulunmuştur. Derviş Ismâ- il, 1001 gün olan çilesini 1800 Ramazanında bitirerek DEDE unvânmı aldı. İsmail Dede’nin bestelerini çok beğenen III. Selim, önceleri, onu haftada iki def’a «Huzur fasılları»nda bulunmakla görevlendirmiş, son­ ra Muhâsib ve çok geçmeden «Müezzin Başı» olarak Saray’a alıp büyük değer tanırlık göstermiştir. II. Mahmud ve Abdülmecid zamanlarında da bu göreve devâm eden îsmâil Dede Efendi, Şâksıdilerinden Dcl- lâl Zâde Hacı Îsmâil ve Mutaf Zâde Hacı Mehmed Efendilerle birlikte Hıcâz’a gitmiş, Mekke’de hasta­ lanarak 69 yaşında Hak’ın rahmetine kavuşup Hz. Hadice’nin yanma gömülmüştür.

îsmâil Dede, Efendi, 1801 de Saraylı bir Hanım la evlendi. Hadice, Fatma, Âişe adlarında üç kızı ol­ du. Küçüğü 17 yaşında öldü. Büyük Kızı Tanbûrî Ârif Mehmed Ağa ile evlendi. Bu evlenmeden büyük Şarkı bestekârı Miralay Rif’at Bey doğdu. Ortanca kı­ zı Fatma Hanım Diirrü Beyle evlendi.

DEDE’NİN YETİŞTİRDİĞİ DEĞERLER:

İsmail Dede Efendi, ünlü değerler yetiştirdi. Bunların arasında: Dellâl Zâde îsmâil Efendi, Hâşim Bey, Zekâî Dede, Hacı Ârif Bey, Mikoğos, Eyyûbî Mehmed Bey gibi tanınmış bestekârlar vardır. Eser­ lerini özellikle Mutaf Zâde Ahmed Efendi, Çilingir Zâde Ahmed Ağa, Yağlıkçı Zâde Ahmed Efendi, Del­ lâl Zâde Îsmâil Efendi ve Zekâî Dede meşk edip pek çoğunu zamâmmıza kadar ulaştırmışlardır! 500 den fazla eser bıraktığı söylenirse de, günümüze kalanla­ rın sayısı 255 kadardır. Yılmaz ÖZTUNA’nın belirt­ tiğine göre, bunların 41 i dinî 215 i din dışı parça­ lardır. Dînî eserlerinin başında 1823-1839 arasında bestelenmiş, sırasıyla: Sabâ, Neva, Bestekâr Sabâ Bu­ selik Hüzam, Isfahan, Ferahfeza, Makamlarından 7 Mev

levî Âyini vardır. Isfahan makamındaki eser, unutul­ muştur. Öbür Dînî eserleri: 6 Peşrev, 1 Savt, 1 Tav- Şİh, 3 Durak, 24 İlâhîdir. Din dişi eserleriyse: 1 Kâ- rıatik, 6 Kâr, 46 beste, 19 Ağır ve 29 Yürük Semâi, 106 şarkı, 8 Köçekce’dir. Bir hayli Türkçe, hattâ 2 Farsça Güftesini kendi yazmıştır. Çok iyi Flânende olan Dede Efendi; Sultânî yegâh,, Nev-eser, Sabâ-Bû- selik, Hicaz-Bûselik, Araban Kiirdî makamlarını ilk def’a kullanmıştır. XIX Yüzyıl Musikisinin en bü­ yük bestekârıdır. Itrî’den sonra gelen bestekârların en ulu’sudur.

Yahya Kemal’den:

İSMAİL DEDE

Tâ’ûn’a giriftar olarak Minâ’da,

Can verdi cehennem gibi bir Huınnıâ’da. Fânî ise öz bestelerin Hallaâkı,

Doğmak, yaşamak nafiledir dünyâda. ESKİ MUSİKİ DEN:

Ve âkibet Dede’nin anlı şanlı devri gelir. Bu Mûsikîyi o son kudretiyle parlattı, Ölünce, ülkede bir muhteşem güneş battı.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul 4 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 26 Aral ık 2006 tarihli yazısına göre hamamın, tarihi eser

1848 YILINDA TEKRAR AYA İRİNİ'DE AÇILAN ASKERİ MÜZE, BU DEFA DA YETERLİ İLGİYİ GÖRMEDİĞİ İÇİN KISA ZAMANDA ETKİNLİĞİNİ YİTİRMİŞ VE SERGİLERE

6 Eylül günü akşamı Sem iner’- in yap ıld ığı Şehir Tiyatrosu’nda Resim ve Heykel M üzesi ve Sanat­ severler Derneği'nin işbirliği ile düzenlenen

►Türk öykü, tiyatro, gülmece edebiyatının say­ gın isimlerinden, gazetemiz köşe yazarı Hal­ dun Taner, yarın Teşvikiye cam ii nde kılınacak öğle namazından

Tzu-Hua WANG National Hsinchu University of Education Taiwan Assoc.. Wellington Didibhuku THWALA University of Johannesburg South Africa

Bu sebeple fotovoltaik kontrol hacmi içerisine 108 adet sık ve 54 adet seyrek dizilime sahip silindirik alüminyum ve bakır kanatçıklar yerleştirilmiş ve 3 farklı

Bu çalışmada İnek Dışkısı (İD) ve Yemek Atığı (YA) karışımının metan ve hidrojen üretimini sağlayacak iki kademeli anaerobik sistemde, biyoenerji

Çalışmasında fotovoltaik (PV) ilkeye bağlı olarak güneş enerjisinden üretilen elektrik enerjisi ile dalgıç pompaların çalıştırılması için gerekli mekanik