• Sonuç bulunamadı

Yahya Kemal haklıdır:Bu broşür davası böyle devam edip giderse hakkı telif denen meşru hak yerin dibine geçecektir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yahya Kemal haklıdır:Bu broşür davası böyle devam edip giderse hakkı telif denen meşru hak yerin dibine geçecektir"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

I

E D E B İ V A T

|

Yahya Kemal haklıdır

Bu broşür davası böyle devam edip giderse hakkı

telif denen meşru hak yerin dibine geçecektir

Y azan ı H alil Fahri O z a n so y

Eserleri makasa çarpan üstatlardan

Mehmet Akif Abdülhak Hâmit Ahmet Haşim

Mehmet Akifin ölümü üzerine, şâi­ rin bir kısım eserlerini bir araya top­ layan bir kitap neşrolunmuştu. Bu eser, şöyle böyle bir antoloji idi.

Bu antolojinin arkasından, başka bir kütüphane Ahmet Haşim hakkında kü­ çük bir broşür çıkardı. Bu, şöyle böyle bir antoloji bile değildi. Derken Ab - dülhak Hâmid öldü. Bir kaç kütüphane birden, büyük şairin rastgele eserleri üzerine saldırdılar ve sevilen eserleri­ ni, maruf bir takım şair ve muharrir­ lere toplattıklarını meşru bir mazeret gibi ortaya sürerek Hâmidnameler çı­ kardılar. Artık cereyan almış, yürümüş tü. Sırasile Yahya Kemal, Nazim Hik­ met için de, evvelkiler gibi ihtimal bir günde ve bir gecede makas usulü top­ lanmış yazılarla ve iyi kötü birer mu­ kaddeme ile risaleler ortaya atılmağa başlandı.

Bunları, modern edebiyatımızın bü­ tün meşhur şahsiyetleri için ayni su - rotte broşürler çıkarılacağı vâidleri ta kip etti.

Hattâ çıkarılan kitapların kapakla - rı arkasında, şimdiden otuza yakın meşhur edebiyatçının isimleri liste ha­ linde umuma bildirildi.

Ben bu hale hayretle bakanlar ara- sındaydım. Düşünüyordum:

Acaba bu memlekette hakkı telif denen bir hak, haberimiz olmadan il­ ga mı edilmişti?

Yahut, eserleri böyle makasa çar - pan şairlerin bu işde, kimbilir belki daha fazla tanınmak gibi manevi bir kazançla, muvafakatleri evvelden mi alınmıştı? Eğer öyle ise mesele yoktu, fakat ya değilse?.. O zaman bu neşri - yatın arkası çorap söküğü gibi gele - cek ve şüphesiz çok geçmeden bir ta - raftan itirazlara, hattâ davalara mey - dan açabilecekti. Çünkü bu şairlerin çoğu henüz sağdır, ruhlarının ve di - mağlarının mahsullerini pek haklı ola­ rak kendileri basarlar veya bir kitap­ çıya satıp bastırabilirlerdi. Pek yakın bir tarihte ölmüş olanların da ailesi bu hakka tabiatile tevarüs etmişti. O hal­ de?

İşte bütün bu suallerin altında giz­ lenen endişelerimde tamamile haklı olduğumu birdenbire patlayan bir hâ - dişe ile görüyorum. Mesele Yahya Ke - mal broşürü yüzünden çıkmıştır ve şa- j ir, diğer bir şairi, Orhan Seyfiyi dava edeceğini söylemiştir. Hattâ, fazla if - |rata vararak müddeiumumîliğe kadar baş vurmuş, fakat hâdisenin hukuku ; âmmeye taallûkunu görmeyen ve tama mile şahsî mahiyette telâkki eden müd ■ deiumumîlik bu müracaatı reddetmiş - | tir. Bunun üzerine şair Yahya Kemal I de şahsî dava ikame edecekmiş!

Orhan Seyfi çok sevdiğim dostum - dur. Yahya Kemalle dargın olmasına rağmen onu san’atkâr sıfatile takdir et­ mesi de büyük bir kadirşinaslık hare - ketidir. Ancak, kimbilir hangi kitapçı­ nın Yahya Kemalden müsaade alıp al­ madığını evvelden sorup sormadığın - da tereddüdüm var. Şüphesiz ki bu ha ta kendisinde değil, tâbidedir, yal - nız ne çare ki Yahya Kemal kitapçı - ya değil, kendisine hesap soruyor. Bu gün buna onun kadar esef duyanlar - dan biri de benim ve şüphesiz bütün dost edebiyatçılar da bunu böyle dü - şünmektedirler.

Şimdi ne olacak ve bu işin içinden nasıl .çıkılacak? Yahya Kemal hakika­ ten mahkemeye müracaat edecek mİ? Etmesi bir dereceye kadar haklı olsa bile acaba bu işi dostça halletmeğe im­ kân yok mu? Hem niçin tâbilerin ileri-, sini gerisini düşünmeden giriştikleri kazanç marazı yüzünden en değerli- ya zıcılar böyle birbirlerine girsinler?

Kültür âlemi, san’at âlemi için bu ■ nun acı tarafları çoktur, fakat iyi bir tek tarafı yoktur. İyisi mi meseleyi hüsnü niyetle halletmeli ve bundan sonra da bu yanlış başlayan harekete bizzat kendimiz mani olmağa çalışma­ lıyız. Yoksa bu broşür cereyanı böyle devam edip giderse daha pek çok mev­ cut veya mevcut olmıyan hiddetler şah lanacak, pek çok dostluklar kırılacak ve bilhassa hakkı telif denen meşru hak yerin dibine geçecektir.

Demek oluyor ki bu küçükten baş­ layan tehlikeyi önlemek de bütün fi kir ve san’at adamlarının vazifelidir Suyu kendimiz bulandırmayalım.

Halid Fahri Ozanıay

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye sulak alanları açısından yaban hayatı koruma sahası olarak büyük önem taşıyan Kaz Gölü’nde, kuş gözetleme kulesi, ziyaretçi evi ve göl kenarında

Pek çok Anadolu şehrinde yapılan mantı Çorum’da biraz daha farklı yapılır ve kuru mantı olarak adlandırılır.. Daha çok özel zamanlarda, davetlerde konuklara ikram

Yeşilırmak Havzası’nın bereketli toprakları üzerinde kurulmuş olan Tokat, 6000 yıllık tarihi boyunca önemli bir ticaret ve kültür merkezi

The Çamiçi plateau is indispensable for the nature-lovers with its air having the highest oxygen rate after the Kaz Mountains in Turkey and with the natural trekking

The Stuffed Beans which is one of the tastes specific to the region is a type of stuffed dish cooked on the rib of beef wrapped to the vine leaf by adding okra, coarsely

° Cep telefonu ve benzer elektronik ayg ıtların üretiminde kullanılan tantalum gibi ender bulunan birçok başka maden için de ayn ı durum söz konusu?. ° Yeni bir nükleer

3 Kemal Edip Kürkçüoğlu'nun hayatı ile ilgili bu bilgiler için, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesindeki kişisel dosyası; Türk Dili ve Edebiyatı

• İlan tahtası daha çok duyuru amaçlı olarak kullanılan ve iş görenlerin uğrak yerlerine asılan sabit iletişim araçlarıdır.. • Bültenler ise periyodik olarak hazırlanan