• Sonuç bulunamadı

Minyatür ve çağdaş resim sanatı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Minyatür ve çağdaş resim sanatı"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Çınarcık.

R

esim lerd e k i T ü rk - Islâm m in y a tü rle rin in etkisi b elirg in o la ra k g ö rü lm eğ e başlay ın ca, bazı şa- n atçı a rk a d a şla rım , m in y a tü rü n ölü b ir san a t o ld u ğ u n u , d ev rin i a s ırla r önce k ap a d ığ ın ı ve m ü z e le rd e k i y erin i ald ığ ın ı söylediler.

M in y a tü rd e n çağdaş resim e b ir çıkış olacağına in a n m ı­ y o rlard ı. Oysa m in y a tü rü n yani Islâm resim sa n a tın ın ve çağdaş resim sa n a tın ın çıkış n o k ta la rın a ve fe lse felerin e b ir göz a ta rs a k , b ir tak ım y a k ın lık la r b u lm am ak olası değildir.

1 ü rk - Islâm san a tç ısın ı b ü y ü k ölçüde e tk ile y e n Islâm felsefesi, I <lâm d ü n y a görüşü, san a tç ıy ı bu felsefeyle u y u m lu b ir sitilizasy o n a (S tilisa tio n ), b ir so y u tlam ay a g ö tü rm e m işm id ir? Bu d ü n y a g ö rü şü n ü S u u t K em al Y etkin şöyle aç ık lıy o r :

«M ü slü m an lar için h e r şey b ir h ay a ld e n ib a re ttir ve ge­ lip geçicidir. B aşlangıçsız ve sonsuz olan tek b ir A llah v ard ır. Bu d ü n y ad a in sa n la ra d üşen görev, M ADDEYE İT İB A R ETM EM EK , ONDAN A R IN M A Ğ A Ç A L IŞ ­ M AKTIR.» (S a n a t D ünyam ız Sayı 7 M ayıs 76 11)

Islâm resim sanatçısı, m ad d ed en arın a b ilm ek , m ad d e­ nin önem sizliğini a n la tm a k için, bir stilizasyona, b ir so­ y u tla m a y a gid iy o r ve hacm i, p e rsp e k tifi olm ayan y ü ­ zeysel, çizgisel b ir biçim dili y a ra ta ra k , y a p ıtla rın d a d ü n y a n ın gelip geçici ve h erşey in b ir h a y a ld e n ib are t olduğu in an cın ı y an atıyor.

P au l K lee’nin 1922 B A U H A U S d e rsle rin d e n alın an şu sözler Islâm m in y a tü r san a tç ısın ın ü stü n sezgisini, y a­ ra tıc ı gücünü, yüzeysel, çizgisel b ir biçim d ilin e y ö n el­ m esinin n ed e n le rin i açık lam ağ a y ard ım cı olabilir. «S anat g öreneni y an sıtm az, g ö rü n ü r k ılar. G rafik , özü gereği k o lay lık la io y u tla m a y a g ö tü rü r. Ç ünki çizginin (g e rçe k te n uzak) sim gesel k a ra k te ri şem a niteliğ i ta şır ve m asalsı y an ı şaşm az b ir k esin lik le b elirg in leşir. G ra ­ fik ne denli a rık sa , y an i g ra fiğ in tem elin d e y a ta n biçim öğ elerin e ne denli a ğ ırlık verilm işse, g ö rü n e n şey lerin gerçekçi b ir gözle tasv irin d e n o ölçüde uzaklaşm ış olur.»

(S a n a tta devrim . N azan - M azhar Ip şiroğlu)

Islâm m in y a tü r sanatçısı, yüzeysel resm e geniş b ir gö­ rüş açı ı sağlam ış, b ir objeyi veya değişik o b jeleri ayni resm in uzayı içinde değişik y ö n lerd e n gö reb ilm iştir.

(3)

Balık ve deniz 1. The fish and the Sea I.

Ö rneğin, b ir m asay ı k a rşıd a n ve ü s tte n b irlik te , b ir in ­ san ın b ir ay a ğ ın ı ü s tte n b ir ay a ğ ın ı ta b a n ın d a n v eya b ir kaç o b jen in h e rb irin i a y rı y ö n lerd e n g ö stere b ilm iş­ tir.

Işık gölgeye hiç g erek duym am ış, tem el re n k le ri doğa­ d an bağım sız o la ra k özgürce k u lla n m ıştır. B e lirtm e k is­ ted iğ i o b jen in b o y u tla rın ı b ü y ü tm ü ş v ey a kü çü ltm ü ş, b ir resim d e b ir k a rın c a y la b ir in san başın ı ay n i b ü y ü k ­ lü k te çizm ek ten k aç ın m a m ıştır. B öylece geniş b ir a n la ­ tım ö zg ü rlü ğ ü elde etm iş re sim le rin e hiciv, esp iri ve felsefe k a tm ıştır. Ç ağ ın ın d iğ er sa n a t v e rile rin i de r e ­ sim le rin d e k u llan m ış; halı, kilim , çini d ese n le rin i h a t ve tesh ip sa n a tın ı değişik y ö n te m le rle re sm in e a la ra k özgün b ir e s te tik o lu ştu rm u ştu r. Çoğu zam an resim çe r­ çev en in dışın a ç ık a ra k sonsuzluğa yö n elm iştir.

Bu so y u tlam ad a dinsel y a sa k la rın e tk ili olm ası da do­ ğaldır.

G erçi çağdaş Soyut san at, çağdaş felsefeyle u y u m lu ola­ ra k d u y u sa l g e rç e k lik te n kaçıp soyuta, v a rlığ ın özüne y ö n eliy o r ve b u ra d a so y u tlam a b ir öz ara m a çabasına d ay a n ıy o r, am a so y u t sa n a tç ıla r da, ö rn e ğ in P ie t M

ond-rian , K a zim ir M aleviç, W assily K an d in sk y , P a u l K lee, ev ren selliğ e aç ıla b ilm ek için doğaya bağlı olan d ü n y a g ö rü şle rin in y ık ılm ası g e re k tiğ in e in a n ıy o rla r ve so y u t­ lam ay a hacm i, p e rsp e k tifi y ık a ra k üç b o y u tlu m adde- selliği re d d e d e re k n esn e le ri b ire r yüzey b içim ine g e tir­ m ek le b aşlıy o rlar.

P ie t M on d rian bu k o n u d a d ü şü n c e le rin i şu sözlerle aç ık lıy o r :

«Yeni biçim v erm e d e (soyut biçim v e rm e d e) resim gö­ rü n e b ilir olan ve doğal e tk iy e g ö tü re n m ad d ese llik le k en d in i dile getirm ez. T ersin e y üzey için d e biçim v e re ­ re k . k en d in i yüzeysel o la ra k ifade eder. R esim , üç bo­ y u tlu m addeselliği y ü zeyselliğe in d irm ek le, sa lt b ir b i­ çim sel ilgiyi ifade etm iş olur.» (N. U y g u r E. H u sse rl’de b aşk a sın ın b e n ’i P ro b le m i 1st. 1958 P ie t M o ndrian) G ene P ie t M ondrian, çağdaş resim d e re n k ü zerin e d ü ­ şü n ce le rin i şöyle b e lirtiy o r :

«Doğada biçim ve re n k ö zellik lerin in öznel d u y g u la r u y a n d ıra ra k , salt re a lite y e gölge d ü ş ü rd ü ğ ü n ü b u lg u la- yın cay a değin çok zam an geçti.»

(4)

Ve salt re a lite y e v arab ilm e k için, doğadaki biçim ve re n k le rd en tem el y ö n lere ve re n k le re (m avi, kırm ızı, sarı) gidiyor.

(S a n a tta D evrim . Nazan, M azhar İpşiroğlu)

T ü rk - Islâm ve Islâm m in y a tü r sanatçısı da kendi d ü n ­ ya görünüşü, re sim lerin e bu u y g u lam alarla y a n sıtm a ­ m ış ın d ır?

P aul Klee, W assily K andinsky, P ie t M ondrian. M atisse, H ans H artung, V an D oesburg gibi san a tç ıla rın Islâm m in y a tü rle rin e h a y ra n lık la rın ı biliyoruz.

Sonuç olarak. T ü rk - Islâm ve İslâm m in y a tü r sanatçısı, çağım ızın soyut san atçısın a ışık tu ta b ile n özgün bir so­ y u tlam a örneği v erm iştir.

işte ben bu n ed e n le rle klasik T ü rk - Islâm m in y a tü rle ­ rin d en k ay n a k la n an , u lu sal ta d ’la r içeren, b ilinçli özgün b ir yolun evrenselliğe ulaşabileceğine inanıyorum . B enim hen ü z bir a ray ış içinde olan y a p ıtla rım böyle bir yolun başında say ılab ilirin i, b ilm iyorum , am a am a­ cım böyle bir yol bulm ak.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yapı lan araş tı rma sonucunda çocukları n büyük çoğ unluğ unun kendi istekleri ile alı nan ürünün oyuncak olduğ u ve yine en çok tercih edilen ikinci ürünün gı da

Tam yargı davalarının tümüne yönelik olarak, uyuşmazlık konu- su her olayın oluş biçiminin ve özelliklerinin birbirinden farklı olması nedeniyle, AYİM tarafından

As a part of the admission assessment the primary nurse determines the nursing orders based on the signs, symptoms, diagnoses, and expected outcomes, then decides the interventions

CONCLUSION: Consumption of PSPL modulates various immune functions including increased proliferation responsiveness of PBMC, secretion of cytokines IL-2 and IL-4, and the lytic

Korelasyon Grafiği ve Hesaplaması ...583 EK-31: Test-Tekrar Test (Öğretici Formu) Dil Öğrenme ve Türkçe Seslerin Telaffuzu Üzerine Zorluk Algısı Anketi Ortalama

Küme- nin yo¤un merkezinde nötron y›ld›zlar› ve beyaz cüce içerenlerin d›fl›nda, normal y›ld›zlar›n olufltu8rdu¤u ikili sitemler de var.. Ancak bunlar›n

Çektiğiniz fotoğraflar size çok durağan, çektiğiniz videolar da çok hareketli geliyorsa Echograph ile videolarınızın bir kısmını fotoğrafa dönüştürüp

Çalışma grubunun tedavi öncesi ve sonrası P300 latans ve amplitüd değerleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmedi (p&gt;0,05,