• Sonuç bulunamadı

Başlık: HAYVAN BESLEME, BESLENME HASTALIKLAR! VE . YEM BİLGİ sİYazar(lar):Cilt: 4 Sayı: 3.4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001731 Yayın Tarihi: 1957 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: HAYVAN BESLEME, BESLENME HASTALIKLAR! VE . YEM BİLGİ sİYazar(lar):Cilt: 4 Sayı: 3.4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001731 Yayın Tarihi: 1957 PDF"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yaş (Ay) 2 4 6 8 10 12 16 3

HAYVAN BESLEME, BESLENME HASTALIKLAR! VE

. YEM BİLGİ sİ .

BRION, A. and PAGOT, J.: Hayovamatda beslenme eksikWderinin patoloji ile mü-r.asebetIeri. Les carences du beta.U dans leurs rapporls avec la pathologw aııimale. Rev. Elevage med. veıerin. Pays trop. 8, 223-276, 1955 (Alınmıştır: Landwimchafı-liche Zentralblatt, Abteüung lll, Tterzucht und Tierernaehrung I, 865, 1956).

u araştırma iki bölüme ayrılmış olup birinci bölümde muhtelif ele-entlerin normal metaboliımıası, metaboli:ı!ma bozuklukları ve hay-anların ihtiyaçları üzerinde durulmaktadır. Bilhassa Kobalt'in semp-tomatolojisi ve tesir mekanizması geniş ölçüde aydinlatılmaktadır. Beslenmede Manganez'in önemi üzerinde durulmakta ve tavuklarda görülen Perosis'in çıkış ve patojenitesi açıklanmaktadır. Gelişmekte bulunan buzağılardagünlük Ca ve P ihtiyacı şu smetle bildirilmekte-dir: '

;

-1---

~~2_~i~~~~

F~~..r_?r

_

Süt ırkı . . v i Süt .ırkı Et ırkı

buzağı

I

Et ırkı buzagı

I

buza'ğı buzağ ı

g g g g 30

ı

37

i-~-;;-40

i

43 \ 25 29 43! 44 i 31 33 43 43 33 33,5 41 41 33 33,5 39 40 34 34 30 37 32 33 4 B 4 i 4'

Yazarlar tarafından kalsiyum ve fosfor metabolizması bozuklukları üzerinde durularak Mera tetanisi, Osteoporosis, Raşitizm, Osteomala-si, Osteofibrasis gibi hastalıkların çıkışı aydınlatılmaktadır. Yazının ikinci bölümünde ise kıg/ canlı ağıfllık için günlük Nitrojen iıhtiyacı bildirilmektedir. Tavşan 0,70,tavuk 0,81,köpek0,58,koyun 40 kg can-lı ağırcan-lığın altında 0,15 ve 40 kilogram canlı ağırlığın üzerinde 0,17, domuz 0,22,sığır 0,18 gram Nitrojen bildirilmektedir. Yazıda ayrıca muhtelif amino asidler beslenmedeki ehemmiyetlerine göre ele

(2)

alın-•

,

DİLMEN

maktadıT. Bundan sonra muhtelif vitaminIerin beslenmedeki önernin işaret edi1mekte ve vitamin eksikliğinden ileri gelen çeşitli bozukluk lar incelenmektedir.

Sabri DİLMEN (Ankara

OLBRICH, H.: Hayvamaıra metlas yedıfun1mesi haikikında. Zur Verfü.tterong de Meltmle. Ztschr. Für. ZlwkerindU8trie 6, 265-268, 1956.

Hayvanlara melas yedirmenin oldukça büyük faydaları vaTdır. Mela fiatı uygun yüksek değerli bir yem olup bilhassa rasiyonlarda prote' fazlalığını palanse eder. Diğer taraftan melas düşük değerli çiftlik yem lerini daha lezzetli bir duruma getir~r. Süt ineklerinde melas, süt v sütteki yağ miktarını aTtınr. Atlara yedirilirse yulaf tasarrufunu sağ lar ve bu hayvanlarda kolikleri önler. Domuz besisinde melas, hem kök ve yumru yem~erin hem de dane yemlerin tasarrufunu sağlamak su-retiyle rasiyonel yemlerne imkanlarını hazırlar. Genelolarak melas, hayvanları bazı eksik beslenme hastalıklarından {mesela. Kobaıt ek-sikliği gibi) korur, bu gibi hasıtalıklarla savaşı destekler. Melasın ye-dirme şekli ve miktarı çok değişiktir. Melas kaba yemlerirt, silo yemle-rinin üzerine dökülerek veya püskürtülerek yedirilir. Bu ,m.adde su-landırılarak (Melas: Su=2: 1 - 1:6) silolanacak 'yemlerde emniyet maddesi olarak kulanılır. Diğer taraftan melas, yağlı tohum, nişasta 'fabrikalariyle değirmenlerden elde edilen. kalmtıla.ra karıştırnarak

kullanılır.

Sabri DİLMEN (Ankara)

WEISS, FRANCIS JOSEPH: Yamıiçin .yem. Food for tonwrrow. fownal of Agric. Food C1ıem. 3, 388-394, 1955.

Bugün Dünyada fotosentez ile meydana gelen toprak bitkiIerinin tah-minen % 2 si hayvanlar ve % 0,2 si de insanlar tarafından istihlak edilmektedir. Buna rağmen Dünyada bir yiyecek kıtlığı bilhassa Pro-tein yetersiZliği hüküm sürmektedir. Bugün büyük miktarlarda değer-lendirilemeyen mısır koçanları gibi türlü bitkisel kalıntılar geviş geti-ren hayvanlarda üre ile birlikte başarılı sonuçlar vermektedir. Aynı şekilde saman, pamuk, şeker kamışı, şeker pancarı ve narenci'Ye kalıIlr-tıları da üre ve amonyak tuzlariyle bi'rlikte hayvanlar için iyi bir yem kaynağı haline getirilirler. Bugibi ikma.nlar bilhassa tropik memleket-ler .için başarılı sonuçlar sağlar. Odun kalıntılarından odun şekeri ve maya imal edilebilir. Bu şekilde üretilen mayalardan bir kısmı doğru-dan. doğruya selil.ülozuparçaladıkları gibi diğer bir kısmı. da Ligiıin'e saldırmak suretiyle geriye hemen hemen saf bir selIıülozteTikederJerFi-ziksel bir metorla odun (100milyon rontgen)e maruz bırakıldığı zaman 168

(3)

Sa1JTi DİLMEN (Ankara)

Sabri DİLMEN (Ankara)

geviş getiren hayvanların rtırrnenilerindebulunan mikroorganizinalar tarafındankolayca parçalanH. Bugün sentetik şeker istihsalinin pratik bir önemi yoktur. Almanlar tarafından imal edilen «Suni tere yağı» nın yağ ihtiyacını karşılaması hiç biT zaman garanti edilemez. Zama-nımızda proıtein istiJhsalindebaşlıca amaç t8lbü proteinlerde eksik bulu~ nan amino asidlerin tamamlanmasıdır. Sen:tetik metionin, biliıassa tavuk v'e ruminantların beslenmesinde önemli bir roloynar. Bugün

Dünyada tek taraflı hububatla beslemneden ileri gelen bir Lysin eksik-liği problemi ile karşılaşmaktayız. DuPont and Co. firması tarafından hidroklorid halinde saf bir L-~ysin imal edi'lmekte olup bunun lezzet ve manzarası mutfak tuzuna benzemektedir.

LIBBY, DAVID A., ~ErrEıS, JOSEPH AND 'SCH!AIBLE, !PillLIPS J.: CivcivIerde gelişme hormonlan.nm tesirleri. Gro'wth lwrmone efjects in chickens. Poultry Sci. 34, 1329-1331, 1955.

Memeli hayvanlar~a vücut g,elişmesine, glikojen birikmesine ve mit-rojen-rötansiyonuna tesir gösteren gelişme hormonu (Somatotrophin) civcivlerde ayni tesiri gös'termemiştir. Dört haftalık civcivIerde üç haf-ta süre ile hergün 1 mil~gr8lmhormon ve bundan sonra 4. hafhaf-taya ka-dar 2 miligram hormon enjeksiyonlarından müsbet bir sonuç alına-madığı gibi ilki:haJtalık embriyolarda Aıı~ntois kesesine 50' müigram hormon enjeksiyonu da her hangi bir tesir göstermemiştir. Hormon en-jeksiycnu, yeni çııkmış ciJvcivlerdene ka~da bir değişikliğe ve ne de bir ağırlık artışına sebep olmuştur.

REID, J. TlIO~1,<\S: Süt indderinin beslenme ve yemIenmesi. Nutrition and Feeding of dairy eaule. Journal of Dairy Sci . .19, 7.35-763, 1956.

Yazar tarafın\İan ineklerde ortalama yıllık süt veriminin (1906 yılanda 1125 litre iken 1956 yılında 2250 litreye yükselmiştir) daha iyi bi'r bes~ leme ile artırılacağı konusu üzerinde durulmaktadır. Yazıda beslenme alanında gö.rülen büyük g€lişmelere işaret edilmekte bilhassa mineral madde ve Vitamin metabolizmaları üzerindeki gelişmeler aydınlatıl-maktadır. Son yıllarda beslenme araştırmala:rının çekirdeğini teşkil eden ruminantlann beslenme fizyolojisi ile enerji ve protein metaboliz-ması üzerinde geniş bilgi verilmektedir.

HACCAR, R., KIN:"ffiY, THO~AS D. AND KAUHtAN, NATHAN: Lysiıı ck,ikIiği çeken S1çanla.Tda kcmm teşekkülü. Bone healing in Lysine deficwııt rats. Journal of Nutrition 57, 305-317, 1955

(4)

DİLMEN

tesiri (operaıtif olarak zedeleııınıiştibia'da küratif tesir) araştınlmışiır. Lysin'in kemik teşekkülline özel.bir tesiri tesbit edilememiştir.

Sabri DİLMEN (Ankara)

PLATlKANOW, N. et al.: ıKasaplık ıruminan'l!Iann Turnen muihteıviyatuım değerlendi-ııilmesi halıkmda. Über ,die Vencertung des Panseninhaltes geschlachter Wiederkaeur. Landwirt-schaftliches Zentralblatt, Abteilung III: Tierzueht und Tieremaelırung 2, 318-319. 1957 (Rusca'dan).,

Kesilmiş sığır ve koyunların ıumen muhteviyatından alınan numune-lerin k£myasal analizinde şu değerler tesıbıiıtedilmiştir: Su % 82,4 (75,5 85,6) Ham.protein % 1,72 (0,74-3,81),Ham yağ % 0,71 (0,31-1,28),Ham sellüloz % 4,92 (1,91-6,99),N-siz ekstrakt maddeler % 7,71 (4,11-12,48), Ham kül % 2,54 (1,79-3,63).Dokuz domuzdan ibaret dört grupla yapı-' lan pratik bir besi denemesinde rumen muhteviyatının besleme tesiri yemlik pancarla mükayese edilmiştir. Bu denemede her hayvanın gün-lük .rasyonu olarak yemlik pancarın besleme değerini karşılayan 2 ki-logram rumen muhteviyatından ibaret bulunuyordu. Yemlik pancar~ la rum en muhteviyatı arasında et ve yağ kalitesi bakımından her

han-gi :Jir fark tffibit edilememi'~ltiT.Rumen muihteıvi'yatıkimyasal yapı ve hazbolma derecesi baıkımındaın yemlik pancara nazaran daha düşük olduğu haldetesir bakımından yemlik pancaTla aynı olmasının sebebi rumen muhteviyatında bulunan mikroorganizmanın faaliyetinden ile-ri geldiği (bilhassa rumen muhteviyatındaki Vitamin B 12) kabul edil-mektedir.

FISHER, HANS, SL-\LANDER, R. C. AND TAYLOR, M. W.: Civdvde arginin ıiiiı-tiyacı.na kreatin biyose-ntezin:n tesiri The inflııence of creatine biosymhem on the arginine requirement of chillek. Journal of Nutrition 59, 491-499, 1956

Yazarların civcivlerle yaptıkları araştırmalara göre dört haftalığa ka-dar kreatin biyosentezinin Arginin metabolizmasında önemli bir faktör olduğu tesbit edilmiştir. İlk üç hafta için kazeinli temel bir rasyanda Arginin ihtiyacının % 1,3 den (muhtemelolarak % 1,9) yüksek olduğu bildirilmektedir. Arginin mıktarı artırılmak suretiyle hayvanlarda ge-lişme ve yemden istifade kabiliyeti maksimal sınıra süratle yaklaşmış-tır. Yem-kreatini tesiriyle kas-kreatini yükseldiği durumlarda da yine Arginin'den kreatin sentezlenir. Kreatin mıktarı, maksimal gelişme ve malsimal yem değerlendirilmesi için gereken Arginin mıktarına tasar-ruf ettirici tesiri çok azdır.

Sabri DİLMEN (AnMra)

MAOHLIN, L. J.: Yumurl!la'}'a.ntaıvuıkIa.rdaLeucin ihtiyaemın tesbiti. An estimate of the leucine requirement of the laıJing hens. PoıJJry Sei. 34, 984-985, 1955

(5)

göre (1948) içerisinde % 15 protein bulunan bır ras'İyonda ucin payı % 1,35 olmalıdır. Yazar denemesinde içerisinde Leucin iktan

%

1,0-1,6 arasında değişen dört rasyon kullanımıştır. Leucin ik1tarı, Steel et aL. (1948) mi'krdbi:yolojik metoju lle tesbi-t edi1-iştir. Denemelerde rasyonda % 16 protein mıktarı ve % 1 Leucin ayının yumurta tavuklarında ihtiyacı ger~ği gibi karşıladığı tesqit

'lmiştir.

Sabri DİLMEN (Ankara) BUTLER, G. W. A.~ JOHN'SON, J. M.: MeraM1'kilerinde İyod milktaT1DQ tesir gösteren faktörler. Factors infleuncing the idine content of pasture herbage. Noture (Lond) 179. 216-217, 1957

eni Zelanda'da ya,pı1an arşatımnalarla y~i!k bitkilerde bulunan iyod ıktarınıntopraktaki iyod mıktarına bağlı bulunmadığı tesbit edil-iştir, 5,0-6,0 pH konsantrasiyonunda bulunan bütün topraklarda

bit-iler tarafından emilebilen iyod ımıktarı hemen hemen birbirinin ay"Ili-ir. Bir meranın muhtelif bitkilerinde yapılan araştırmalarla her bir

era bitkisinde bulunan iyod'un değişik mıktarda olduğu tesbit edil-iş ve genelolarak yemlik bitkilerinde bUlunan iyod mıktarının mev-i.mle değişmediği belirtilmiştir. Bu denemede bilhassa bitki, toprak

e mevsim faktörleri üzerinde durulmuştur. Bu a:raştırmada çeşitli era bitkilerinde bulunan iyod :mIktarları üzerinde durulmuş olup esbit edilen iyod miM.arları şöyledir: (100. gram kuru madde içinde

ikrogram iyod olarak)

Lolium perenne , ,. Lolium iıtalkum , , ,' Lolium perenne x italicum Dactylus glomera:ta .foo Trifolium subterraneum. , , Trifolium subterraneuım . Trifolium Pr8Jtense . Trifolium pratense . Agrostis tenuis . Poa annua . Poa 'tI'ivialis . 146 85 31 71 20 24 32 47 23 11 16

Sabri DİLMEN (Ankara)

KEReHER, C. J, AND SMITH, S. E. : Ko'balt eksi,kliğ.i ,çeken koywıIa.rda inorganik kobaitin ağızdan ve paren,teral ver:ilmesİnden son'l'a Vitamin Bı? sentezi. The synthesis of vitamin Bı') af ter OTal and parenteTal administration o/inOl'ganic cobalt de/icien! sh"ep. Journal of Animal Sci. 15,550-558, 1'956.

(6)

Sabri DİLMEN (Ankar"i "

DİLMEN

Kobalt bakımından fakir rasiyonlarla beslenen koyunların kanında Vitamin B12konsantrasiyonu süratle düşer. Kuzular kobalt eksikliğine yakalandıktan sonra belli bir zaman iştihalarım mufaza ettikleri gibi canlı ağırlık artışı da birdenbire durmaz. Bunun sebebi Vitamin Bı" nin tesirli olabilecek şekilde dokularda birikmesinden ileri gelmekte-dir. Kobalıteksikliği çeken ;kuzularda ağız yolu ile mbaıt verilirnesinden sonra kan ve böbreklerde Vita B12mıktarının önemli derecede yüksel-diği tesbit edilmiştir. Parenteral kobalt verilmesiyle Vitamin Bl2 mık-tarının yalnız kör barsakla kalın barsaklarda çoğaldığı halde kan ve dokularda artmadığı görülmüştür. Adı geçen barsak kısımlarında

Vita-min BI2 mıktarının artmasında'ki sebep Duodenuri'dan boşaltılan ko-balt tesiriyle bu vitaminin bakteriyel sentezinin kamçılanmasından ileri geldiği kabul edilmektedr.

BROICHER, C. W. : Halk beslenmesinde etin yer.i'. Die SteUung der Fleischwirlschcrft 8, 665-669, 1956

Yazar tarafından beslenrnede etin önıemibelirtilmekte ve milli clınomi-deki yeri rakkamlarla açıkilanmaktadır. Muhtelif miUallerde 1953/54 yıllarında nüfus başına düşen et miktarı açıklanmaktadır. Yılda nüfus başına 75 kilogramdan fazla etle Amerika Birleşik devletleri başta gel-mekte ve yılda nufus başına 15 kilogram etle İtalya en sonda gelmek-tedir. Batı Almanya'da nüfus başına yılda 43 kilogram et düşmektp..dir. 1952'yılında Dünyada et istihsali 34,9 milyon tonu bulmuş olup bunun

% 29,8i Amerika Birlesik devletlerine düşmektedir. Batı Almanya'nın Dünyanın et istihsaline iştirak nisbeti 1952 yılında % 5,8 dir.

Sabri DİLMEN (Ankara)

WAITE, R.: Süt kaillite.9inde varyasi'YOJllaır. Varjations in milk qa/ity. Scott. Agric 36, 41-43, 1956

Yazar tarafından süt kalitesinde varyasiyon sebepleri başlıca iki grup..., ta toplanmaktadır.

ı.

Yaş, laktasiyon dönemı, mevsim gibi tabii fak-törler, 2. Seleksiyon yem[eme hastalıklara karşı korunıma g~biyetiştir-me ile ilgili faktörler. Sütte yagsız kuru madıdemiktarı, kahtıma bağlı ise de seleksiyonda daha çok süt ve yağ miktarları üzerinde durulur süt kalitesinde yenılemenin tesiri de büyüktür. Yazarın tavsiyesine göre sütte yağsız kuru madde miktarını artırılması için verimi karşılayan rasiyon mıktarından daha fazla bir yem vermek lazımdır. Mastitis, sütün yağsız kuru madde miktarını düşürür. Scoi,tish MiJk Records Associa:tion tarafından yapılan bir denemede 13 işıetmeden toplanan süt1erde yağsız kuru, madde miktan kontrolüyapılmıştır. Alınanan

(7)

Sabri DİLMEN (AnJuıra)

uçlar muntazaım olarak pro~kola geçirilmiştir. Bu denemede bir

İŞ-etmenin sütünde yağsız kuru madJde miktarının düşüık.olduğu tesbit di1ımişve cem~etin ta'Vsiyesiylerasiyonlar d'üzeltiı1erekbu düşımenin nüne geçilimiştir.

JAıFFE, WERNER G.: Sıça.ıılarda gelişme, döl verme ve la,ktasiyon esnasında Vita-min Bı? ilıayacı. Requirements of rcas fo! vitamin Bp during growth, reproduction and wctation. Journal of Nutrition 59, 135-146, 1956 '

enernede 1948 yılındanberi (18 generasyon) tamaımen bitkisel ve do-ayisiyle Vitamlin Bı2 bakımından fakir rasiyonlarla beslenen sıçanlar

ullanılmıştır. İkinci generasiyondan itibaren hayvanlarda ölüm nis-eti yükselmiş ve doğum ağırlıkları düşmüştür. Bunlardan başka bü-ün hayvanlarda Vitamin Bız eksikliğinden ileri gelen çeşitli semptom-ar görülmüştür. _Bubelirtiler müteakip generasiyonlsemptom-arda da müşhade 'Imiş ve hayvanların Vitamin B,z eksikliğine alışamadıkları sonucu-a vsonucu-arılmıştır. Her kilogrsonucu-am yeme 5 mikrogrsonucu-am Vitsonucu-amsonucu-an BJ2 ilsonucu-ave et-ek suretiyle sıçanlarda optiımal ihtiyacın 'karşılanabileceği tesibit

ilmiştir.

Sabri DİLMEN (AnkCl7a)

Sabri DİLMEN (Ankara) DEUEL, Jr. HARRY J. et: at: Rasiyonda muhtelif miktarlllIda bulunan yağın umumi beslenmelizerine tesiri. The effect of fat level of the diet on general nutrition. Journaı of Nutrition 57, 297-302, 1955 .

er biri 99 -152dişi sıçandan ibaret bulunan 11 grupta Linol ve Lin-len asidl€ıriningebelik, öHiımnisibeti ve gelişme üzerine olan tesirleri raştırılmıştır. Denemelerde Linol asidi verilen grupta ölüm nisbetinin inolen grubuna nazaran biraz yüksek olduğu halde Lınol ve Linalen , idIerini birlikte alan gruplarda ölüm nisbetinin en düşük ölçüde

ol-uğu görülınüştür. .

,

MATISON, F. H. and BECK, 1.. W.: Tri'giJseridleJ'İIl Paiı,kreaz lipazı ile hazını. The digestion in vitro of triglycerides by panueatic liplUe. Journal of biol. Chemistry 214, 115 - 125, 1'955

u araştırmayı ilgililerin orjinalinden okumaları tavsiye olunur.

Sabri Dİ1JMEN (Ankara)

GALL, LORRA1NE S. : Rumcn ba~eriyolojisi. RumetI bacteriology. Austral. Journal of Dairy Technol. 10, 22.29, 1955

,

umen bakteri florası üzerinde geniş bir araştırmayı açıklayan bu yazı-ı ilgililerin orijinalinden okumalaryazı-ı tavsiye olunur.

(8)

Sabri DİLMEN (Ankara

DİLMEN

RlEDEL, BERNARD B.: New Hamsh<iTe civcivleorinde Triptofan ve bımıu.n askari invaziyonlariyle mÜl1aseheti. Tryptoplıane and its relationship ro oscarid infections i New Hamshire chicks. Poultry Sci 33, 80-83, 1954.

İki gruba ayrılan dört günlük civcivlerle 38 gün süren bir deneme ya pılmıştır. Bu denemede

ı.

grupta btllunan hayvanların rasiyonund düşük mıktarda DL - Trytophan (% 0,22 kadar) bulunduğu halde II

grup hayvanlara verilen rasiyondaki Trytophan miktarı daha yükse

(% 0,28) bulunmaktaydı. Deneme başlangıcından 17 gün sonra he hayvan 600

+

30 askarid - yumurtası ile bulaştırılmıştır. Bu bulaştır madan 6 hafta sonra hayvanlar kesilmiş ve askaridler toplanııp gere sayıları ve gerekse uzunlukları tesbit edilmiştir. Resiyonlann % 0,2 Tryptophan bulunan II. gruptaki civcivlerın ağırlıkları, içerisinde % 0,22 Tryptophan ihtiva eden rasiyanile beslenen I. grup civcivIerde yüksek olduğu görülmüştür. I. grupta 48 ve II. grupta ise 45 hayva askaridle bulaştırılmıştır. Gerek tekrnil askarid sayısı ve gerekse orta lama askarid mıktarı II. grup hayvanlarda daha yüksek olduğu görül .müştür. Askaridlerin ortalama uzunluğu ise I. gurup hayvanlarda 20, milimetre ve II. grup hayvanlarında ise 19,5 milimetre olarak tesbi

edilmiş tir.

,

'

JACK, E. L. AND SMITH, L. M.: Süt yağının kimyası. Bir RC'Vü. Chemistry of mil fat. A Review. Journal of Dairy Sci • .19, 1-25, 1956

180 literatürden istifade edilerek derlenen bir reYu. İ1gililere tavsiye olunur.

Sabri DİLMEN (Ankara)

\

LOFGREEN, G. P. AND ~YEn, J. H. : Mera yeminde hazınolabHir besin madde-leri tümünün =HBT (=TDN) tayin edilmesimle ikul1anılan bir metod. A method for determining total digestible nutrienfs in ,grazed jarage. ]. Dairy Sci. ~39,268-273, 1956

Lofgreen, eski bir mesaisinde (Journal of Animal ScL 12,395,1953) ye-şil yemlerde hazmolabilir besin madeleIeri tümünü Reid ve çalış.ma ar-kaciaşları (Journal of Nutriticn 46, 235. 1952) tarafından belirtilen Ch-romogen endikatör metoduna göre tesbit etmiştir. Bu araştırmada şu formüller kullanılmıştır: HBT (= TDN) = D . F. 100 AY D=

100---BX

F =B (0,01

+

0,000125 E) 174

(9)

Sabri VİLMEN (Ankara)

D

=

Organik maddenin hazmolma kat sayısı (emsali) A

=

Gübredeki %organik madde

B

=

Yemdeki % organik madde X

=

Gübredeki % kromojin madde Y

=

Yemdeki % kromojen madde F

=

Düzeltme faktörü

E = Organik maddeki % yağ mIktarı (Bütün değerler kuru maddeye göre)

Bu çalışmada formüllerin mera yemlerine de uygulanabileceği göste-rilmiştir. Her biri 9 genç sığırdan ibaret iki grup, yoncadan ibaret bir merada otlatılmış ve başka bir üçüncü gruba da aynı yüzeyden

biçi-i

len yeşil yonca yedirilmiştir. Her gruptan üçer sığıra gübre toplama torbaları tatbik edil~iştir. Bu sıUretlehepsi 9 sığırdan 5 gün süre ile gübre toplanmıştır. Meraya bırakılmayan sığırlara yeşil yemler elle toplanarak yedirilmiştir. Bu toplamada körpe bitkiler seçilerek hay-vanların' yem seleksiyonu taklid edilmeye çalışılmıştır. Elle' toplanan yeşil yemlerle biçilen yeşil yemler arasında hazmolabilir besin madde-leri tümü bakımından büyük bir fark tesbit edilememişıtir.(%57,8-58,2) Bu arada hayvanların doğrudan coğruya meraıda yedikleri yemlerin hazmolabilir besin maddeleri tümü endikatör metodu ile tesbit edldi-ği zaman biçilmiş yeşil yemlere nazaran büyük bir fark göstermediedldi-ği aydınlatılmıştır (Mera yeminde % 57,6, biçilmiş yemde % 56,1). Bu duruma göre sığırlara yoncayı meralama şeklinde yedirme ile biçilerek yedirme arasında hazmolma bakımından bir fark olmadığı tesbit

edil-miş bulunmaJktad1r.

RAYMOl\'D. W. F. AND H:ARRIS, C. E.: çayır ve gübrenİn lab()fatuvail' tekniğine göre ku'l'lltulması ve IJrurutmaesnasında kuru madde de muhtemel zayıiat. The Iabara-tonJ drying of herbage and faeces, and dry matter lo88es during drying. Journal of Briti.~1ı Grassland Sac. 9, 119.130, 1954

Yazarlar tarafından kururtma dolaıbınıdaçalışma prensipleri, ısı yük-seldiği, kurutma kaplarının büyÜklüğü üzerinde bilgi verilmekte ve i

bunların çayır ve gübrelerin kuru madde mıktarına tesiri açıklanmak-.

,

ta dır. Çok yavaş kurutmada bılhassa çayır kurutmasında meydana ge-len zayiat daha yüksektir. Yeşil bitkilerde genelolarak solunum ve ferment faaliyeti 50° C da son bulur. Gübrenin Nitrojen zayiatını az~t-mak için daha düşük bir ısı derecesinde kurutulması tavsiye olunaz~t-mak- olunmak-tadır. Koyun gübresinin 100° de kurutulmasında meydana gelen nit-rojen zayiatı % 5-10 dur. Yazarlar halen kurutma metodlarında muh-telif ısı dereceleri kullanıldığından bu metodların mütecanis 'bir

(10)

duru-DiLMEN

ma sokulmasının Iüzumunu belirtmektedirler. Elver,işIi bir kurutma dolabmm nitelikleri üzerinde gereken bilgi verilmektedir.

Sabri DİLMEN (Ankara)

HOHLS, HANS-WILHELu\f: PenisiJlin miçelleriyle ci'Vciv büyütme deneyleri. Küke. naufzuchtversuche mit Penicillium.Mycel. Arch. f. Ceflii,gelkımde 19, 425-432, 1955

Pe!1isillin miçellerinin yem değerini tesbit etmek maksadiyle her grup 19 hayvandan ibaret dört beyaz legorn civciv grup u ile bir deneme ya-pılmıştır. Denemede i grup kontrololarak birakılmış II. Grup rasiyo-nuna % 4,5,

ın

grup rasiyonuna % 13,6 ve IV. gruba ise % 22,8 man-tar miçelleri ilave olarak veril~tir. Bu denemede rasiyonların protein mıktarları ile hazmolma .kat sayıları şu şekilde tesbit edilmiştir:

i

i

II

i

ın

i

IV

i

Kada vra unu proteini % 5 4 2 O

Miçel proteini % O 1 3 5

i

Hazmolma kat sayısı 75 79,5 74,9 71,2

10 3 3 3 3

IV. Grup hayvanlarında proteinin düşük derecede hazmolması ve da ha az yem yeme dolayısiyle gelişme geri kalmıştır. Rasiyona penisilin miçellerinin ilavesiyle proteinlerde biyolojik değerliliğe her hangi bir tesir tesbit edilememiştir.

Sabri DİLMEN (Ankııra)

SHAW, J.C. : 'Ruminantların beslemnesinde yeni görüşler. New Corn:epts of Ruminant Nutrition. Feed Age 7, No. 5, 46-50, 1957

Yazar tarafından son yıllarda .ruminantların beslenme fizyolojisi ge-lişmesine işaret edilmekte bilhassa enerji metaboliZlIl1a8ı ve konsatra yemler hakkında geniş ve etrafıı bilgi verilmektedir.

Sabri DİLMEN (Ankııra)

HOFFMAN, HAROLD H.: Yemlerdekıi ham yağ üzerinde biJdiri. Report on cruek fat in feeds. Journal ai Association officiof agriculturaı chemists 39, 294-297, 1956 (Alınmıştır: Landwirtschaftliches Zentralblati Abteilung III, Tierzucht und' Tierer. naehrung ll, 760-761, 1957).

Asspciation of official Agriculturaı Chemist (= A. O. A. C.) adındaki

Amerikan resmi zirai kimyagerler cemiyeti tarafından 8. basımı ya-yınlanan Analiz metodları kitabının ham yağ veya eter ekstrakt bölü-münde: «Büyük miktarlarda münhal karbon hidratlar yağın tam bir ekstraksiyonuna engelolur. Bu gibi durumlarda yağ tayininden önce 176

(11)

Sabri DİLMEN (Ankma)

nümune SU ile ekstraksiyona tabi tutulur.» diye yazılmaktadır. İşte

bu su ekstraklsiyonunun tedmik detaylarının analiz klavuz1arına soka-bilmek için 1952 yılında yağ analizi metodu, üzerinde bir ankete baş vurulmuştur. Bu anketten alınan sonuçlara göre bir çok laboratuvar-lar nümuneyi daha önce su ile ekstraksiyona tabi tutn1amakta veya ba-zı hallerde su ekstraksiyonuna baş vurmaktadırlar. 6 laboratuvar ise~ daha önc€ su ekstraksiyonun yapümasım arzu etmektedirler. 19 La-boratuvardan ise su ekstraksiyonunun lüzumlu olup olmadığında ke-sin bir karara varabilmek için deneyselolarak ortak bir araştırmaya lüzum olduğu cevabı alınmıştır.

HELMG, RUm: Sclliilozu paTÇa~a'Yannımen ba'kteril€'l'i üroriınde ara~ı.rmadar.. Untersuchungen an ceUulosezerset:ı:enden Pal18enbakterien. Arch. f. Mikrobiologie 25,. 352-368, 1957

Sığır ve kOlyunruırrrenileriındensellülozıu parçalayan ba1kterıilerlesellü-lozu parçalamayan streptokoklar izole edilerek bunların morfolojisi, muhte~if vasatlarda gelişmeleri ve türlü karbon hidratlan parçalama ve sellülozdan teşekkül eden prodüktler araştırılmıştır.

Sabri DİLMEN (Ankara)

QUIGLEY, J. PAUL: Hayvanlarda kalın ba'l'sağın nonnar fizyoloj~si. Normal Physio. logy of the colon. Ann. New York Acad! Sci. 58, 297-306~ 1954 (Alınmıştır: Lan-dwirtschafttliches Zentralblatt Abteilung lll, Tierzucht und Tierernaehrung ll, 485, 1957)

Bugüne kadar insan ve köpeklerde kabul edildiğigibi kalın barsak fonksiyonu şu şekilde özetlenebilir: 1) Gıdaların alınması ve muha-'fazası, 2) Gıdaların sevki ve karışması, 3) Su, tuz ve benzeri maddelerin.

emilmesi, 4) Salgı ve boşaıtımların meydana gelmesi, 5) Gıdaları par-çalayan, Vitamin, gaz ve toksik maddeleri hazırlayan bakterilerin ge-lişme yeri olarak kalın barsak vazife görür. İnce barsaklarda olduğu giıl:ıikalın barsak,ta gıdaları se' ik eder ve e:nilme olaylannda bir rol oynarsa da bu olaylar kalın barsaklarda çok yavaş seyrederler.

Sabri DİTJMEN (Ankara)

JONES, J. Ko N.: Karbon hi<lTaHann kimyası. Chemistry of Carbohydrates. Annual Review of Biochem. 24, 113-134, 1955

Yazar tarafından bilhassa :rnonosakkaritlerin kimyası üzreinde durul-makt8idır. Şekerlerin alkali tesirleriyle yııkı1ması,İnozitıerin Metaper iyodat ve kurşun tetra8iSetat ile oksidasiyonları, polisakkariUerin hidro-liz, sentez ve strüktürü, hemisel1ü1ozlarson araştırmaların ışığİ altın-da incElenmektedir. 236 literatüre göre hazırlanan bu yazıyı ilgililerin orijinalinden okumaları öğütlenir. Sa/Jri DİlJMEN (Ankara)

(12)

DİLMEN

ZlLVERSMİT, D. B.: Kooıpleks li'poidlerin metabolizması. Metabalism of comple:ı lipides. Annuaı Review of Bioehem. 24, 157-180, 1955

'Yazar tarafından lipoid metabolizması bilhassa fosfatidlerin metabo-lizması ile imtisası açıklanmaktadır. 'Kan, karaciğer fosfatidIeri ile diger dokulardaki fosfatidIer ele alınmakta ve Kasım 1954 yılına ka-dar bu alanda yayınlanan literatür göz önünde tutularak incelenmek ted.ir. 225 litertüre göre hazırlanan bu yazıyı ilgililere tasviye ederiz.

Sabri DİLMEN (Ankara)

, McOUTCHEON, GEORG K. : ıSığrrlara yeşil yem yedinne. Creen Feeding of Lives-taek. Agric. Engn". 36, 321 - 11955 (Alınmı.Jtır: Landwirtsehaftliehes' Zentralblatı Abteilung lll, Tierzucht und Tieremaehrung ll, 529-530)

Yazar yeşil yemin biçilerek yedirilmesindeki fayda ve zararları incel~ mektedir. Faydaları: Her hayvan için daha yüksek bir verim yenıden daha yüksek faydalanına, araziden daha iyi istifade. Yeşil yemlemede meraya karşılık, her ineğin süt verimi % 6-13,5 nisbetinde bir artış gösterir. Y~il yemin kompozisyonuna giren bitkiler daha yüksek öl-çüde değerlendirilir. Merada ayakla ezme ve çiğnerne, bitkilerin kart-laşması ve gübre ile kirlenerek meydana gelen zayiat % 20 kadar tah-min edilmektedir. Yeşil yetah-min biçilerek yediTümesinde her yüzey bi-rime isabet eden süt ve et verimi daha yüksektir. Meralamada her ine-ğe isabet eden mera. yüzeyi tahminen 11dönüm olduğu halde y~il ye-min biçilerek yedirilmesinde bu yüzey 7 dönüme düşer. Sulak bölge-lerde yeşil yemin biçilerek yedirilmesi daha faydalıdır. Y~il olarak .yedirmede arazinin etrafını çit ile çevirmeye lüzum olmadığı gibi

göl-gelik ve sulama tesisleri de ancak yeşil yemin yedirildiği yer için lü-'zumludur. Bu durum yemlerne masrafını düşürür. Yeşil yemlemenin zararları: Hayvanlar için lüzumlu miktar yemin belli bir yerde mun-tazaman hazıT bulunıduru1JInasıgerekir. Bu durum ise oldukça önemli 'bir organizasiyon masrafını gerektirir.

Sabri DİLMEN (Ankara)

ANONİM: Evoil hayvaırlarda pra,tik yernleme deneylerinin yaprlması ve değerlendi. rilmesinde genel prensi'pler. Riehtlinien zur Dıırchführung und Auswertung von prak. tiseen Fütterung.wersuehen an Hau.~tieren. Ztschr. für Tierernaehrung und Futtermit. telkunde ll, 126-130, 1956

Almanya'da Evcil Hayvanların Beslenme Fizyolojisi Cemiyeti tarafın-dan hayvanlarda pratik yemlerne denemelerinin yapılması için başlı-ca üç önemli kaide tesbit ediliştir:

ı.

Pratikyemleme denemesinin yü-rütü',rr.esi için tekniık kaideler: a) Denemeyi yapan kimse. Bu gibi de-nemeleri yapanların hayvan besleme alanında gereği gibi yetişmiş ol-ması lazımdır. DenemeyiLyapan kimsenin her zaman ağırlık artışları-178

(13)

nı, yemlerin tartılmasını ve yemlemetekniğini doğrudan doğruya kontrol etmesi şarttır. b) Deneme müessesesi. Pratik yemleme deneme-sini yapan kimsenin kendi çalıştığı müessesede teknik imkanlara sahip olması ıazımdır. En uygun deneme müesseseleri, yüksek okul ve üni-versitelerde bulunan ilgili enstitüler, araştırma, müesseseleri, deneme istasyonlarıdır. Bu gibi müesseselerde daima yetişmiş personel bulu-nabilir. c) Yem analizleri. Kontrol edilecek yemlerle denemede kulla-nılan diğer yemlerin kimyasal analizlerl~ yapılarının tesbit edilmesi M.zımdır Bilhassa ham protein, ham yağ, ham sellüloz ve ham kül gibi besin maddeleri, yemlerin değerinde önemli biTer faktör sayıldığından bunların miktarlarını ayrı ayrı analizlerle tesbit etmek icabeder. d) Hayvan materyali. Pratik yemlerne denemelerinde kullanılan hayvan-ların ırk, yaş ve cinslerinin ve hatta mümkün olduğu kadar canlı ağır-lıklarının ayni olması lazımdır. Hayvanlarda beslenme kondisyonu ve tipin de mümkün olduğu kadar birbirine yakın olmasını göz önünde tutmak icabeder. Gelişmede bulunan hayvanlarla yapılan deneylerin oğru bir sonuç vel1mesiiçin 'denemede ayni jenerasiyon hayvanların kullanılması lazımdır. Gebelik esnasında ana hayvanların beslenmesi ve bunlardan doğan yavruların durumları iyice tesbit edilmiş olmalı-dır. Deneme hayvanları, ağırlıklarına göre niütecanis gruplara ayrıl-malı ve her deneme grubu için ortalama ağırlık; c'eneme

başlangıcın-a eşit olmbaşlangıcın-alıdır (başlangıcın-aritmetik ortbaşlangıcın-albaşlangıcın-ambaşlangıcın-a). İnekler: Her deneme grubu en az 8 hayvandan ibaret olmalı ve deneme başlangıcında hayvanlar en 3 laktasiyanda bulunmalıdır.

ı.

ve 2.laktasiyonun seyridenemeyi apan kimse tarafından bilinmelidir. Sığır (et ve yağ besisi): her de-erne grubu en az 8 hayvandan ibaret olmalıdır. Koyun: Her grup en 8 hayvandan t€.5ikiledümeltdir. Buzağılar: Ferdi yemlemede

her-rupta bulunan hayvan sayısı en az 6 dır. y.aş en çok 7-10 günlük. Yaş arkı 5 gün. Civcivler (Büyütme) : Her grupta en az 30 civciv. Yaş ayni

aımanda kuluçkadan çıkmış ve mümkün olduğu kadar bir günlük. avııklar (Yurrnur,taverimi) : Her grupta en az 60 tavuk, deneme baş-angı~ında taVU!kJ.arınyaşı en az 5 aylııkbuluII(malıve denemeye Ekim yında başlamalıdır. e) Yemlerne tekniği ve deneme süresİ. Her pra;tik emlerne denemesinde araştırma yemini yiyecek deneme gruplarının anında bir de kontrol grubu (= Norıual grup) bulundurulur. Bu

nor-al gruba ihtiyacı karşılayacak ölçüde bir rasyon tertiplenir. Pratik emlerne denemelexinde Vitaminli yemler gibi ergonların kontrolu ya-llırken yalnız bir faktör üzerinde durulur. Yedirme. bütün deneme ruplarında ayni saatlerde olmalıdır. Diğer bakım şartları da müm-ün olduğu kadar birbirine benzemelidir. Deneme esnasında rasiyon-aki hiç bir yem değiştirilmez. Her bir yemin hazmolma derecesi,

(14)

ay-DİLMEN

rıca hazrm denemelenyle tesbit edilmelidir. Deneme süresi: Süt rnek. leri: Ön dönem 1-2 ay, ana dönem en az iki aydır. Sığır, domuz ve ko-yun (besi denemesi) : Kesim olgunluğuna kadar devam edilir, hatta gelişır.esi geri kalan gruplarda deneme durdurulmaz. Civcivler: Dene-me süresi en az.B hafta, piliçlerde en az 12 hafta ve yumurta tavukla-nnda en az dokuz ay (Başlangıç Ekim ayı). f) Tartılar: Pratik yeınle-me deneyeınle-mesinde her hayvanın deneyeınle-me başlangıcında ve deneyeınle-me so nunda sabahleyin aç kamına üç gün arka arkaya tartılması esastır. Başlangıç ve deneme. sonu •ağırlıklar, bu tartıların aritmetik ortala-malandır. Besi veya gelişme denemelerinde her hayvan mümkün ol-duğu kadar haftada arka arkaya iki ~ün tartılmalıdır. Kanatlılar iki hafta (civcivler), dört haftada (tavuklar) grup halinde tartılıp mate-matik-biyolojik olarak değerlendirilir. g) Verim tesbiti: Besıde verim, tartılara dayanan canlı ağırlığın artışı ile belirtilir. Süt verimi, kilog-ram olar,ak kurumadde ve protein günlük ortalama nümunelerde analitik olarak tesbit edilir. Hayvanların bütün deneme esnasında tec rübeli ayni şahıs tarafından sağılması lazımdır. Yumurta verimi, ka panlı folluklarda yumurta miktarı ve ağırlığı tesbit edilir. 2. Denern planının hazırlanması ve prclılemin sınırlandırılması. Pratik yemle me deneyi, deneme başlangıcından önce düzenlenen plana göre yürü

tülür. Bu deneme planı başlıca şu noktaları ihtiva eder: a) Deneme nin ne şekilde yürütüleceği (Peryod veya grup denemesi), denemeni maksimal süresi. b) Denemeye elverişli hayvanların hazırlanması, tec rübeli bakıcıların ayrılması. Genelolarak grup denemeleri tercih edil melidir. Pratik yenıleımedeneyi ile ağırlık artışı, süt, süt yağı, yumur ta verimi, dölerme kabihyeti tesbit edilir. Bütün deneme gruplarınd masraflar hesaplanmalıdır. Mineral maddelerle yapılan denemeler, az bir yıl devam eder. 3. Denemenin değerlendirilmesi. Pratik yemlem denemesinin değ~rlendirilmesi, yemlerne deneyleriyle elde edilen J'a kamlara dayanır. Pratik yemlemeden' başka tali deneyler (Hazım de nemesi, Nitrojen bilançosu vs.) yapılacaksa pratik yemIemeden alına sonuçlara ölçülcr (Nişasta değeri, hazmolma derecesi, et teşekkülü vs) sokulmaz. YemIerne ile verim arasındaki münasebetler mümkün oldu ğu' kadar biyolojik-istatistik metodlarla' belirtilmelidir. Pratik yemle me ile ilgili bir raporda bilhassa şu değer ve bildirişlere yer verilir: 1 Problem ve deneme planı, 2)Deneımenin teknik bakımdan yilrütülme si, a) Hayvan materyali ve yemlerne tekniği, b) Yemler ve analizleri c) Çevre şartlar. 3) Tam deneme rakkamları (Ölçüler, ağırlıklar ve v rim). 4) 3. maddede bildirilen deneme sonuçlannın biyolojik-istatist. bakımdan işlenip değerlendirilmesi. ilgililerin bu önemli yazıyı oriji nalinden okumaları tavsiye olunur. Sal)r; DİLMEN (Ankara

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu suretle ancak tapu siciline malik olarak kaydedilmiş kimse iktisapta bulunabilir (29). Adi zaman aşımının şartlarını MK 638 den de anlaşılacağı üzere üçe irca

for prompt J/ψ mesons lies systematically above that of the ψ(2S) state, indicating different nuclear effects. in the production of the

Giriş kısmında anlatıldığı gibi F sınıfı kuvvetlendiricilerde ideal durumda bütün çift harmonikler kısa devre olacak şekilde, tek harmonikler de açık

Evrensel bir hak olan eğitim hakkı göçmen, mülteci, sığınmacı, geçici koruma statülü birey için bir hak olarak uluslararası sözleşme ve direktifler içerisinde

Kedi ve küpeklerden izole edilen Ecoli suşlarından.. saptanan CNF loksini ile sorhaz

Our results suggest that focusing on HA-IMRT in near future treatment planning systems with op- timization and delivery of arcs and static IMRT fields in the

Although color Doppler ultrasonography, CTA and MRA play an important role in the diagnosis of lower extremity AVF, in most cases conventional angiography is still required

Our patient underwent combined spinal-epidural block anaesthesia and a successful abdominal surgery without any bleeding complication after the reversal of the anticoagulant effect