• Sonuç bulunamadı

6-19 Yaş Grubu Türk Çocuklarında Temporomandibular Eklem Disfonksiyonu Eğiliminin Araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "6-19 Yaş Grubu Türk Çocuklarında Temporomandibular Eklem Disfonksiyonu Eğiliminin Araştırılması"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt 4, Sayı 2, 2001

6-19 YAŞ GRUBU TÜRK ÇOCUKLARINDA TEMPOROMANDİBULAR

EKLEM DİSFONKSİYONU EĞİLİMİNİN ARAŞTIRILMASI*

Uzm. Dt. Abdullah DEMİR**, Doç. Dr. Enis GÜRAY**

ÖZET

6-19 yaş grubu Türk çocuklarındaki temporomandibular eklem disfonksiyon eğitimini araştırmak amacıyla Konya il mer-kezindeki ilköğretim ve ortaöğretim okullarında eğitim gören 472 erkek ve 493 kız olmak üzere toplam 965 birey epidemiyo-lojik olarak incelenmiştir.

Çalışmamız sonucunda; 6-19 yaş grubu Türk bireylerde, bir veya daha fazla sayıda TMD semptomu görülme sıklığı % 88,39 ve kızlarda erkeklere oranla daha fazla (p<0,001) oldu-ğu, temporomandibular eklem disfonksiyonu semptomlarına küçük yaştaki çocuklarda da sık rastlanıldığı ve TMD' lerin er-ken yaşlarda teşhis edilip gerekli önlemlerin alınmasının büyük önem taşıdığı sonucuna varılmıştır.

Anahtar Sözcükler: TMD, Epidemiyoloji

SUMMARY

In order to evaluate TMD tendency of 6-19 years old Tur-kish children and youngsters, 472 mate and 493 female (total 965) subjects were examined attending to the primary and secondary schools in Konya cıty center.

Results of this study indicate that frequency of one or mo-re tmd symptoms in 6-19 years old turkisn childmo-ren 68,39% and more common in girls (p<0,001), TMD symptoms can be seen in rather small age groups and these symptoms shoutd be diagnosed and intervened early.

Key Words: TMD, Epidemiolog

GİRİŞ

Temporomandibular disfonksiyon; çiğneme kastarı, temporomandibular eklem (TME) ve çevre yapılardaki problemlerin genel ifadesidir.12,13,17 Temporomandibular eklem disfonksiyonunun etiyolojisi, teşhisi ve tedavi yöntemleri uzun yıllardan beri tartışılan ve araştırılan bir konudur. Temporomandibular eklem disfonksiyonun etiyolo-jisinde; morfolojik ve/veya fonksiyonel malokluz-yon, yapısal faktörler, fizyolojik yapı, oral para-fonksiyonlar, patopsikolojik, psiko-sosyal faktörler ve travma gibi faktörler vardır. Temporomandibular düzensizliklere tek bir faktör etken değildir, genel-likle birçok faktör etkilidir.3,9,12,13,14,18,20,21

Normal fonksiyon görmekte olan çiğneme sistemindeki dokular bir etken ile karşılaştıkları za-man bazılarını tolere edilebilir, ancak bazıları daha belirgin ve kişinin fizyolojik toleransını aşacak şiddette ise, çiğneme sistemi parafonksiyonel akti-vite artışı gibi çeşitli semptomlar ile cevap oluştu-rabilir. Parafonksiyonel aktivite artışının, yapısal toleransı aştığı durumda çene yüz sistemindeki il-gili yapılarda yıkım başlayabilir.18 Bunlar dişler, periodontal dokular ve TME olabilir.

Temporomandibular eklem hastalıklarının, işaret ve semptomları çok fazla değişkenlik göste-rir. Bu semptomlar eklem sesinden kas ağrısına, bas ağrısından disfonksiyona kadar çok çeşitte ve şiddettedir. 3,9,12,13,14,18,20,21

Bugüne kadar ki çalışmalarda TMD ile ilgili semptomlardaki çeşitliliğe rağmen, sadece eklem sesi, eklem ağrısı ve çene hareketleri değerlendi-

rilmiştir. Bunun yanı sıra, temporomandibular ek-lem rahatsızlıkları strese bağlı bir yetişkin hastalı-ğı olarak değerlendirilmiş ve çocuklarda olabilece-ği pek düşünülmemiştir. Buna karşın, Egermark-Eriksson ve arkadaşları,2 Wanman ve Agerberg,23

Magnusson ve arkadaşları,11 Deng ve

arkadaşla-rı,1 Okeson,17 Given ve Stack4 yaptıkları çalışma-larda TMD' in çocukçalışma-larda erişkinler kadar yüksek oranda görülebildiğini belirtmişlerdir.

Amerikan Dişhekimleri Birliği (ADA) 1982 yı-lında TMD' nin muayenesi, teşhisi ve tedavisi üze-rine bir konferans düzenlemiştir. Bu konferansta epidemiyolojik, diagnostik ve tedavi verilerinin uy-gun şekilde karşılaştırılmasına imkan verecek bir sınıflandırmaya olan ihtiyaç ortaya çıkmıştır. Bu-nun yanı sıra kronik orofasiyal ağrı tedavisinin çok karmaşık olduğu vurgulanarak, ayrıntılı diagnostik yaklaşımların ve tedavi programlarının yaygınlaş-tırılmasına karar verilmiştir.5

Motegi ve arkadaşları15 Japon 6-18 yaş ço-cuklarda % 24.4, Deng ve arkadaşları1 Çinli 3-19 yaş çocuklarda % 17.9, Grozfeld ve Czarnecka6 Polonyalı 6-8 yaş çocuklarda % 56, 13-15 yaş ço-cuklarda % 68, Willamson24 Amerikalı 6-16 yaş çocuklarda % 35, Könönen ve arkadaşları 10 Fin-landiyalı 10-16 yaş çocuklarda % 52. Nilner ve

Lassing16 İsveçli 7-14 yaş grubu çocuklarda

%71.6 ve Egerrnar-Eriksson ve arkadaşları2 7 ya-şında % 49, 11 yaya-şında % 63 ve 15 yaya-şında % 86 oranında TMD saptamışlardır.

Sönmez ve arkadaşları21 Türk 9-14 yaş

grubu çocuklarda karışık dişlenme döneminde %

*Bu çalışma Dt. Abdullah Demir'in "6-19 Yaş Grubu Türk Çocuklarında Temporomandibular Eklem Disfonksiyonu Eğiliminin Araştırılması(Epidemiyolo|ik Çalışma)" konulu uzmanlık tezinden özetlenmiştir **S.Ü. Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti AD. KONYA

(2)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2001 CİLT: 4, SAYI: 2

68, daimi dişlenme döneminde % 58 oranında TMD görülme oranı belirlemişlerdir.

Temporomandibular eklem düzensizliklerini teşhis ve tedavi için, öncelikle normal yapıların çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Prematür kontaklar, hatalı restorasyon, çürük, parafonksiyonel aktivite-ler, çapraşıklık, keserlerin dik konumu ve keser rehberliğinin kaybolduğu aşırı overjet ve overbite ve tek taraflı çapraz kapanışlar ekleme aşırı yük getirmektedir.18,22 Ortodontistler de, oklüzyonu de-ğiştirerek, maksiller ve mandibular büyüme şeklini etkileyerek temporomandibular eklemin fonksiyo-nel mekaniğini değiştirmektedirler. Yapılan çalış-malar ortodontik tedavinin TME düzensizliklerine neden olmadığını tersine çenelerin fonksiyonel po-zisyonlarını düzelten bir etkisi olduğunu göster-mektedir8,19

Epidemiyolojik araştırmalar, bir toplulukta hastalığın ya da fizyolojik bir durumun sıklık ve dağılımını etkileyen faktörleri değerlendirmeye ça-lışır. Odağında ise, bireyden ziyade bütün toplum vardır ve amacı hastalığı sınıflandırmak ve engel-lemektir. Bu tür çalışmalar "tanımlayıcı" veya "analitik" olabilirler. Tanımlayıcı araştırmalar bir hastalığın ya da ilgili faktöre sahip vaka sayısının, geriye dönük (retrospektif) olarak değerlendirilme-sidir. Buna yaygınlık (prevalans) adı verilir. Anali-tik değerlendirmeler ise, genellikle belli bir zaman periyodunda bir hastalık ya da ilgili faktöre yakala-nan vakaların sayısının ileriye dönük (prospektif) değerlendirilmesidir. Buna da insidans adı verilir. TMD'nin işaret ve semptomlarının insidansı ile il-gili çalışmalar ise oldukça azdır.12

Çalışmamızın amacı ise, 6-19 yaş grubu Türk çocuklarındaki temporomandibular eklem dis-fonksiyon eğilimini epidemiyolojik olarak araştır-maktır.

MATERYAL ve METOD

Çalışmamız Konya il merkezindeki 2 ilköğre-tim ve 2 ortaöğreilköğre-tim okullarında eğiilköğre-tim gören 6-19 yaşları arasındaki 472 erkek ve 493 kız olmak üzere toplam 965 birey üzerinde yürütüldü. Çalış-mamızı oluşturan bireylerin dağılımı, kronolojik yaş ortalamaları tablo 1'de gösterilmiştir.

Tablo 1: Bireylerin dağılımı ve ortalama yaşları. 6-9 Yaş 10-12 Yaş 13-15 Yaş 16-19 Yaş TOPLAM KIZ Birey Sayısı

Ortalama Yaş

132 129 144 88 493 8.5 Yaş 11.6 Yaş 14.6 Yaş 17.1 Yaş 12.9 Yaş ERKEK Birey Sayısı

Ortalama Yaş

117 125 106 124 472 8.3 Yaş 11.4 Yaş 14.6 Yaş 17.3 Yaş 12.9 Yaş

kısım objektif bulguları içermektedir.

Birinci kısımda; bireylerin kişisel bilgilerini içeren adı soyadı, doğum tarihi, cinsiyeti, okul adı, ev adresi, ev ve okul telefon numaraları kaydedildi. İkinci kısımda; sabah uyanınca çene eklemi bölgesinde ağrı, palpasyonda çene eklemi bölge-sinde ağrı, çiğnemede kaslarda ağrı, çeneyi açma kapatmada ağrı, baş ağrısı ve kilitlenmeden olu-şan sübjektif bulgular kaydedildi.

Üçüncü kısımda; klik, krepitasyon, açma ka-patmada kısıtlama, defleksiyon ve deviasyondan oluşan objektif semptomlar kaydedildi.

Klik ve krepitasyon, pediatrik steteskop yar-dımıyla dinlendi.

Ağız açıklığında kısıtlama, ağız açıklığının miktarı kumpas yardımıyla ölçüldü, 30 milimetre aşağısı kısıtlı ağız açıklığı olarak kabul edildi (WHO1987).25

Deviasyon ve defleksiyon, bireyin tam arka-sına geçilerek göz ile muayene edildi ve kaydedil-di,

İSTATİKSEL YÖNTEM

Cinsiyetler arası ilişkilerin değerlendirilmesi (2-testi ile gerçekleştirilmiştir. Gerekli olan hesap-lamalarda Minitab for Windows Demo Version 13.30 istatistik paket programından yararlanılarak yapılmıştır.

BULGULAR

TMD Görülme Oranının Değerlendirilmesi Çalışmamızda Temporomandibular Eklem Disfonksiyonu ile ilgili toplam 11 semptom değer-lendirilmiş, bazı bireylerde hiçbir semptoma rastla-nılmaz iken bazı bireylere ise 11 semptomdan 8' i de birlikte görülmüştür. Erkeklerde % 38,77 (183), kızlarda % 24,75 (122), ve tüm bireylerde ise % 31,61 (305) oranında hiçbir semptom belirleneme-miş, erkeklerde % 61,23 (289), kızlarda % 74,25 (371) ve tüm bireylerde % 68,39 (660) oranında temporomandibular disfonksiyon belirtilerinden en az biri veya daha fazlası saptanmıştır (Tablo 2).

Temporomandibular eklem disfonksiyonu görülme oranının kızlarda erkeklere göre daha yüksek oranda olduğu saptanmıştır (p<0,001).

Semptomlardan sekizi de aynı anda bulunan sadece tek bir erkek birey saptanmıştır. Semptom sayısına göre TMD görülme oranı ve cinsiyetlere göre dağılımları tablo 2' de gösterilmiştir.

Çalışmamızda birinci kısım bireylerin kişisel bilgilerini, ikinci kısım sübjektif bulguları, üçüncü

(3)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2001 CİLT: 4, SAYI: 2

Tablo 2: Semptom sayısına göre TMD görülme

oranı ve cinsiyetlere göre dağılımı

Semptom sayısı Kız % Erkek % Toplam %

0 122 24,75 183 38,77 305 31,61 1 163 33,06 163 34,53 326 33,78 2 118 23,94 74 15,68 192 19,90 3 52 10,55 29 6,14 81 8.39 4 14 2,84 15 3,18 29 3,01 5 16 3,25 3 0,64 19 1,97 6 7 1.42 3 0,64 10 1,04 7 1 0,20 1 0,21 2 0,21 « 0 0,00 1 0,21 1 0,10 Toplam 493 472 965 TARTIŞMA

Araştırmacıların birçoğu, longitudinal ve cross sectional birçok çalışmada çocuklarda görü-len temporomandibular eklem disfonksiyonu semptomlarının görülme sıklığının yetişkinlerdeki kadar çok olduğunu açıklamışlardır.1,2,4,11,17,23 Bu çalışmalardan birçoğu subjektif semptomları anket sonuçlarına göre değerlendirirken, bir bölü-mü de klinik muayeneyi esas almıştır. Çalışma-mızda olduğu gibi, bazı çalışmalarda ise, anket çalışması ile birlikle klinik muayene yapılmıştır. 2,

6,7,16,17 Küçük yaştaki çocuklar soruları anlamakta

güçlük çekmekte ve yanıltıcı cevaplar verebil-mektedir. Bu nedenle anketler mutlaka klinik mua-yene ile desteklenmelidir.

Çalışmamızda 6-19 yaş grubu Türk çocukla-rında ve genç erişkinlerde TMD görülme oranı % 68,39 dur. Bu görülme oranına göre, %10 rölatif sapmada ve % 95 kesinlikte saptayacak örnek bü-yüklüğünü hesaplama (n=z12-(∝/2(1-P)/ε2P) ile 207 birey yeterli olmakladır. Ayrıca diğer çalışma-lardaki birey sayıları ile kıyaslandığında, Williamson246-16 yaş grubunda 304 bireyi, Gros-feld ve Czarnecka6 6-8 yaş grubunda 250 bireyi, Egermark-Eriksson ve arkadaşları2 7 yaşında 136, 11 yaşında 131 ve 15 yaşında 135 bireyi, Nilner ve Lassing16 7-14 yaş grubunda 440 bireyi incele-mişlerdir. Bu durumda, çalışmamızda incelediği-miz 965 bireyin. Türk toplumunda TMD görülme sıklığını belirlemek için yeterli olduğunu söyleyebi-liriz.

Temporomandibular disfonksiyon işaret ve semptomları açısından birçok araştırıcı eklem se-

si, eklem ağrısı, kas ağrısı, açmada kısıtlama gibi temel bazı bulguları değerlendirmişlerdir.21 Çalış-mamızda ise, temporomandibular eklem disfonksi-yonu eğilimini belirlemek için, semptomları klik, krepitasyon, ağız açıklığında kısıtlama, kilitlenme, sabahları eklem bölgesinde ağrı, palpasyonda ek-lem ağrısı, kas ağrısı, baş ağrısı, çene hareketleri sırasında ağrı, deviasyon ve defleksiyon gibi daha detaylı parametrelerle değerlendirmeyi uygun bul-duk. Egermark-Eriksson ve arkadaşları, Könönen ve arkadaşları, Solberg ve arkadaşları da çalış-malarında aynı parametreleri kullanmışlardır.

Çalışmamızda 6-19 yaş grubu Türk çocukla-rında ve genç erişkinlerde TMD görülme sıklığı (bir veya daha fazla semptom görülen) % 68,39 dur. Bu oran Çinli 3-19 yaş grubu çocuklarda1 % 17,9 6-18 yaş grubu Japon çocuklarda15 % 24,4 6-8 yaş Polonyalı çocuklarda % 56 ve 13-15 yaş çocuklarda % 68, 6- 16 yaş grubu Amerikalı çocuklarda24 % 35, 10-16 yaş grubu Finlandiyalı

çocuklarda10 % 52, 7-14 yaş grubu İsveçli

çocuklarda16 % 71,6 İsveçli çocuklarda2'7 yaşında % 49, 11 yaşında % 63, 15 yaşında % 86, 9-14 yaş grubu Türk çocukları21 üzerinde yapılan çalışmaya göre ise, karışık dişlenme döneminde % 68, daimi dişlenme döneminde % 58 olarak saptanmıştır. Türk toplumunda TMD görülme oranı İsveçli ve Polonyalı bireylerdeki kadar yüksektir. Sönmez ve arkadaşlarının,21 yakın zamanda Türk çocukları üzerinde yaptıkları bu çalışma ile bulgularımız benzemektedir. Ülkeler,arasında TMD görülme oranının farklılık göstermesi ise, ülkeler arası bireylerdeki yapısal farklılıklar, farklı teşhis kri-terlerinin kullanılması ve muayene eden hekimle-rin farklılığından kaynaklanabilir. Bu nedenlerden dolayı çalışmaları birbiriyle karşılaştırmak zorlaş-maktadır.

Bulgularımız ışığında, 6-19 yaş grubu genç-lerimizin yaygın olarak TMD' ye eğilimli olduklarını söyleyebiliriz. TMD hakkında bireylerin yeterli bilgi-ye sahip olmadıklarını, ailelerinin de gerekli ilgiyi göstermediği kanısındayız.

Erken yaşlarda TMD semptomları görülme oranı da oldukça yüksektir. Bu durum koruyucu ve önleyici tedavinin önemini bir kez daha

vurgula-maktadır. Oklüzal uyumu bozarak TMD’ ye neden

olabilecek, prematür kontak, çapraşıklık ve çap-raz kapanış gibi etkenlerin yanı sıra, kas spazmı-na neden olabilecek parafonksiyonlar erken dö-nemde ortadan kaldırılmalıdır. Elde edilen bulgu-ların, TMD'nun koruyucu ve önleyici tedavilerinin yapılması, ve semptomatik tedavinin de yönlendi-rilmesi açısından önemli olduğuna inanmaktayız.

Ailelerin ve çocukların, malokluzyonlar ve TMD hakkında yetersiz bilgi sahibi olmaları, kanı-

(4)

C.Ü.DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2001 CİLT: 4, SAYI: 2

mızca birçok TMD semptomunun da belirginleş-mesine ve eklemde kalıcı yapısal bozuklukların oluşmasına neden olabilmektedir. Bu durum ülke-mizdeki eğitim düzeyi ve ailelerin sosyo-ekonomik yapıları ile de ilişkilendirilebilir. Toplumun refah ve kültür seviyesinin artması, bu tür rahatsızlıkların önleyici ve koruyucu tedavilerinin yaygınlaşması en büyük dileğimizdir.

KAYNAKLAR

1. Deng Y. Fu M. Hagg U. Prevelance of temporoman-dibular joint dysfunction (TMJD) in Chinese children and ado-lescents. A cross-sectional epidemiological study. Eur J Orthod 17:305-309, 1995

2 Egermark-Eriksson l. Catlsson GE. Ingervall B. Pre-valence of mandibular dysfunction and orofacial parafunction in 7-11- and 15- year- old Swedish children. Eur J Orthod 3:163-72,1931

3 Egermark-Eriksson l. Carlsson G Magnusson T.Thi- lander B. A longitudinal study on malocclusion in relation to signs and symptoms of craniomandibular disorders in children and adolescents. Eur J Orthod 12:399-407, 1990

4 Given B.K. Slack BC. Temporomandibular joint dysfunction syndrome in children. J Sch Health 3:86-89, 1986

5 Griffiths RH. Report of Ihe President's conference on the examination, diagnosis and managernent of temporomandi bular disorders. Am J Orthod Dentofac Orthop 6:514-17, 1983 6 Grosfeld O. and Czarnecka B. Musculo-articular di sorders of the stomatognathic system in school children exami- ned according to clinical criteria. Journal of Oral Rehabilitation 4:193-200, 1977

7 Heikinheimo K. Salmi K. Myllarniemi S. Kirveskari P. Symptoms of craiıomandıbular disorder in a sample of Finnish adolescents at the ages of 12 and 15 years. Eur J Orthod 11:325-331, 1989

8 Henrikson T. Nilner M. Kurol J. Symptoms and signs of temporomandibular disorders before. during and after ortho-dontic treatment. Swed DentJ 23:193-207.1999

9 Kaplan AS. Assael LA Temporomandibular disorders diagnosis and treatment WB Saunders pp 95-103, 1991

10 Könönen M. Nyström M. Kleemola-Kujala E. Kataja M. Evalahti M. Laine P. Peck L. Signs and symptoms of cranio- mandibular disorders in a series of Finnish children. Acta Odon- tol Scand 45:109-114, 1987

11Magnusson T. Egermark-Eriksson l. Carls.on GE. Four-year longitudinal study of mandibular dysfunction in child ren Community Dent Oral Epidemiol 13:117-20, 1985

12 McNeil C. Temporomandibular disorders: guidelines for classification, assessment, and management Ouıntessence Publish. 1993

13 McNeill C. Craniomandibular disorders; guidelines lor evaluation, diagnosis, and management. Ouintessence Pub lish 1990

14 Morowa AP. Loos PJ. Easton JW. Temporomandi bular joint dysfunction in children and adolescents: incidence, diagnosis and treatment. Ouintessence International 11:771- 777. 1985

15 Motegi E. Miyazaki H. Ogura l. Konıshi H. Sebata M. An orthodontic study of temporomandibular joint disorders Part 1. Epidemiologicai research in Japanese 6-18 years old. Angie Orthod 4: 249-256, 1992

16 Nilner M. and Lassing M. Prevalence of functional disturbances and diseases of the stomatognathic system in 7- 14 years olds.Smed Dent J 5:173-187. 19S1

17 Okeson JP. Temporomandibular disorders in child ren. Pediatrıc Dentistry 4:325-329, 1989

18 Okeson JP. Management of temporomandibular di sorders and occlusion Mosby, 1998

19 Sadowsky C. Polson AM. Temporomandibular

di-sorders and functional occlusion after orthodontic treatment: re-sults of two long-term studies. Am J Orthod 86:336-90, 1984

20 Solberg WK. Woo MW. Houston JB. Prevalence of mandibular dysfunction in young adults JADA 98:25-34.1979

21 Sönmez H. Sarı S. Oksak Oray G. Çamdeviren H. Prevalence of temporomandibular dysfunction in Turkish child ren with mixed and perrnanent dentition. Journal of Oral Reha bilitation 28:280-285, 2001

22 Tallents RH. Catania J. Sornmers E. Temporoman dibular joint findings in pediatric populations and young adults' critical review. Angle Orthod 1:7-16, 1991

23 Wanman A. Agerberg G. Two year longitudinal study of signs of mandibular dysfunction in adolescents. Acta Odontol Scand 44:333-42, 1986

24 Willamson E. Temporomandibular dysfunctıon in pretreatment adolescent patient. Am J Orthod 72:429-433, 1977

25 World Health Organization. Oral health surveys: ba- sic methods WHO, Geneva 3rd edn. 1987

Yazışma Adresi: Uzm.Dt.Abdullah Demir

S.Ü. Dişhek. Fak. Ortodonti AD. Kampus/ KONYA

Tel:0 332 2410065-1172 e-mail: abd_demir@hotmail.com

Referanslar

Benzer Belgeler

Parazit saptanan grupta persentil değeri düşük olan çocukların daha fazla olduğu saptanmış (Tablo 5) ve bu fark istatistik olarak da anlamlı bulunmuştur (p=0,004)..

SDH’lı bireylerin çiğneme kaslarından Masseter (sağ) ve Medial Pterygoid (sağ) kaslarının palpasyonun- da ve servikal bölge kaslarından Üst Trapez (sağ ve sol)

Bu çalışmanın verileri, gerekli izinler alındıktan sonra Ege Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Nisan

Bu araştırmada akılcı antibiyotik kullanımı hakkında bilgi alan ebeveynlerin tutum puanlarının almayanlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiş olup fark

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Polikliniğine başvuran, 0-5 yaş grubu çocuğu sahip 500 aile ile yapılan çalışmada, çocukların ev kazası

Medya kullanımına başlama yaşı 2 yaş üstü olan grupta medya kullanım sebebi eğitim ve dil gelişimi oranı medya kullanımına başlama yaşı 2 yaş altı olan gruptan

Çalışmamızın başta ağır kombine (AKİY) ve kombine immün yetmezlikler olmak üzere T hücre gelişim defekti şüphesi taşıyan tüm PİY hastalarının tanı

Günümüzde farklı etnik gruptan yenidoğan bebeklerde gerdirilmiş penis uzunluğu ölçümleri ile ilgili çalışmalar yapılmasına rağmen 0–6 yaş arası